"Rüya" kelimesi "Ra" ( Görmek ) kökünden türemiş olan ve "Görüm" anlamına gelen bir kelimedir.
Rüya, uyku halindeyken bilinçaltı imajinasyonu ve vazifeli varlıkların tesirleri vasıtasıyla, deneyimlenerek edinilmiş bilgilerin veya kozmik veri tabanındaki bilgilerin ( akaşa kayıtları, ümmül kitab ) derlenmesi ve yorumlanarak varlığa gösterilmesi, hissettirilmesi fenomenidir.
Uyku* kaba madde bedenin pasif hale indirgendiği, rüya ise süptil plandaki yaşamın yani süptil varlık ( kaba madde bedensiz varlık ) olarak yaşamın bir simülasyonudur. Rüyanın Astral Çıkıştan farkı bilinçaltında tezahür eden bir fenomen olmasıdır. Astral Çıkış ise süptil madde niteliğine sahip Öz Varlık halinin bilinçli olarak idraki fenomenidir. Hatırlanacağı üzere süptil madde olan ve ruhun madde alemi olan kainattaki en üst seviye temsilcisi olan Öz Varlık, ruhtan gelen tesirler ile yönlenen ve kaba madde ile birleşerek Nefsi oluşturan varlıktır. ( Nefs = Öz Varlık + Kaba Madde Beden )
* "Uyku" kelimesinin "Uymak" fiilindeki "Uy" kökünden geldiği düşünüldüğünde "Uyku" kelimesinin "Uyumlandıran / Uyumlandırıcı" gibi bir anlamı ortaya çıkmaktadır. ( Örnek: Kesmek - Keski, Biçmek - Biçki )
Dolayısıyla "Uyku", varlığın üst boyut frelanslarıyla uyumlanmasını, senkronize olmasını sağlayan bir fenomen olarak nitelendirilebilir.
Uykunun ve Rüyanın ölüm ve ölüm sonrası yaşam simülasyonu olduğuna işaret eden ayetler şöyledir.
39/42 - ALLAHÜ YETEVEFFEL ENFÜSEhıyne mevtiha velletı LEM TEMÜT fı MENAMİHA fe yümsikülletı kada aleyhel mevte ve yürsilül uhra ila ecelin müsemma inne fı zalike le ayatin li kavmin
yetefekkerun
( ALLAH, NEFİSLERİ ÖLDÜKLERİNDE ve o
ÖLMEYENLERİ DE UYKULARINDA VEFAT ETTİRİR. Böylece, üzerlerine ölüm
hükmünü verdiklerini tutar ve
isimlendirilmiş belirli vadeye
kadar başkalarını gönderir.
Kesinlikle bunda fikreden kavim
için ayetler vardır. )
İsra suresinin 60. ve Fetih suresinin 27. ayetlerinde rüyanın vahiy ( ilahi kozmik bilgi aktarımı ) mekanizmasındaki araçlardan biri olduğu mesajı verilmektedir.
17/60 - Ve iz kulna leke inne
rabbeke ehata bin nas ve ma
cealner RU'Yelletı eraynake illa
fitneten lin nasi veş şeceratel
mel'unete fil kur'an ve nühavvifühüm fe ma yezıdühüm
illa tuğyanen kebira
( Ve zamanında sana "Kesinlikle
Rab’bin insanları kuşatmıştır."
dedik. Sana gösterdiğimiz o
RÜYAYI ve o Kur'an' da
lanetlenmiş ağacı insanlar için
sınav olması haricinde
oluşturmadık. Onları korkuturuz
da onlara büyük azgınlık
haricindekini artırmaz. )
48/27 - Lekad sadekallahü
rasulehür RU'YA bil hakk le
tedhulünnel mescidel harame in
şaellahü aminıne muhallikıne
ruuseküm ve mükassırine la
tehafun fe alime ma lem ta'lemu
fe ceale min duni zalike fethan
karıba
( Allah RÜYAYI resulüne gerçekle
doğruladı. Eğer Allah dilerse
Mescid-i Harama emniyetle,
başınız traşlı olarak,
bakışlarınızı gözlerinizi kısa
kılarak, korkmadan gireceksiniz.
O bilmediğinizi bilendir. Zaten
bundan başka yakın açılış da
getirdi.
Hz. İbrahim'in oğlunu kurban ettiğini gördüğü rüya da aslında batıni mesajlar içeren bir vahiy olup Saffat suresinin aşağıdaki ayetlerinde Hz. İbrahim'in vahiy ile uyumlu hareket ettiği ve bu nedenle kurtuluşa erdiği bildirilmektedir.
37/104 - Ve nadeynahü en ya
ibrahım
( Ve ona "Ey İbrahim." diye
seslendik. )
37/105 - Kad saddakter RÜ'YA
inna kezalike neczil muhsinın
( Sen RÜYAYI doğruladın. Biz iyilik
yapanları işte böyle
karşılıklandırırız.
)
Hz. Yusuf'un haberci resul olduğu da yine rüya vasıtalı vahiy ile kendisine bildirilmiştir.
12/4 - İz kale yusüfü li ebıhi ya
ebeti innı RAEYTÜ ehade aşera
kevkeben veş şemse vel
kamera raeytühüm li sacidın
Zamanında Yusuf babasına
( "Ey
babam, kesinlikle ben onbir
yıldız, Güneş ve Ay GÖRDÜM.
Onları benim için yere
kapanırlarken gördüm." dedi. )
12/5 - Kale ya büneyye la
taksus RÜ'YAKE ala ıhvetike fe
yekıdu leke keyda inneş
şeytane lil insani adüvvün
mübın
( "Ey oğlum, RÜYANI kardeşlerine
anlatma. Yoksa sana hile yapıp tuzak kurarlar. Kesinlikle şeytan,
insan için apaçık düşmandır."
dedi. )
Rüya anlamına gelen bir diğer kelime de "Hulm" kelimesidir. ( Rüya esnasında ergenliğe geçiş fenomeni de "Hulm" kökünden türemiş olan "İhtilam" kelimesiyle ifade edilir. )
Tur suresinin 32. ayetinde "Hulm" kelimesinin çoğulu olan "Ahlam" kelimesi rüya vasıtasıyla alınan vahiy manasında kullanılmıştır. Ayette şeytanların vahyine* atıf bulunmaktadır.
52/32 - Em te'muruhüm
AHLAMÜhüm bi haza em hüm
kavmün tağun
( Bunu onlara RÜYAları mı
emreder? Yoksa onlar azgınlar
kavmi midirler? )
* En'am suresinin 112. ayetinde insan ve cin şeytanlarının vahiy yoluyla ( rüya, hipnitik trans vb. ) iletişiminden bahsedilmektedir.
6/112 - Ve kezalike cealna li
külli nebiyyin adüvven şeyatınel
insi vel cinni YUHIY ba'duhüm ila
ba'dın zuhrufel kavli ğurura ve
lev şae rabbüke ma fealuhü fe
zerhüm ve ma yefterun
( Ve her haberci için insan ve cin
şeytanlarını işte böyle düşman
kıldık. Onlar birbirlerine aldatıcı
süslü sözler VAHYEDERLER. Şayet Rab’bin dileseydi onu
yapamazlardı. Artık onları ve o
uydurduklarını bırak. )
No comments:
Post a Comment