29 Kasım 2016 Salı

Kavimler

Kur'an'da 30 farklı kavim türü tanımlanmakta olup, bu kavim türlerinin toplam frekansı ( kitapta tekrarlanma adetleri ) ise 130'dur.
 
30 ve 130 sayılarının nümerolojik toplamı alındığında 3+0+1+3+0 = 7 rakamı elde edilmektedir.
 
Kavim Türleri, "İyi" ve "Kötü" olarak katagorize edildiğinde 52 adet "İyi", 78 adet "Kötü" kavim frekansı tesbit edilmektedir. "İyi" tür kavim frekansı 52 ( 5+2 = 7 ) olup, nümerolojik olarak 7 rakamına işaret etmektedir.
 
"İyi" tür kavimler içinde "Fikreden Kavim"'in ise 7 kere tekrarlanması, ilim ve yaratılış üzerinde düşünmenin, fikretmenin önemini vurgulamaktadır. Allahü Teala "Yaratılış hakkında fikretmenin" önemini Al'i İmran suresinin 3/191 kodlu ayetinde vurgulamıştır.
 
Al'i İmran 3/191 - Ellezine (1) yezkürune (2) allahe (3) kıyamen (4) ve (5) kuuden (6) ve (7) ala (8) cünubi (9) him (10) ve (11) yetefekkerune (12) fı (13) halkı (14) es (15) semavati (16) ve (17) el (18) ard (19) rabbe (20) na (21) ma (22) halakte (23) haza (24) batıla (25) sübhane (26) ke (27) fe (28) kı (29) na (31) azabe (32) en (33) nar (34)( Onlar ayaktayken, otururlarken ve yanlarının üzerindelerken Allah’ ı hatırlarlar. Göklerin ve yerin yaratılışları hakkında fikrederler. "Rabb' imiz, bunu batılına, boşuna yaratmadın. Sen yücesin. Bizi ateşin azabından koru." )
 
3/192 kodlu ayette de açık bir 7 ve ikili 7 nümerolojisi göze çarpmaktadır. 3+1+9+2 = 14 ( 2 x 7 = 14 )

Ayetteki "Halk" ( Yaratılış ) kelimesi, yaratılış hakkında fikretme kavramına ilişkin bölümün tamamlandığı kelime olup, sıra numarası 14'tür. 2 x 7 = 14
 
".......halkıs semavati vel ard" (Göklerin ve Yerin yaratılışları ) ile sonlanan bölümdeki "Ard" ( Yer ) kelimesinin sıra numarası 19'dur. 1+9 = 10 ( ilahi mühür )

"Kavmin yetefekkerun" ( Fikreden Kavim ) ifadesi kitapta ilk kez Yunus suresinin 10/24 kodlu ayetinde geçmektedir. Ayet kodunun nümerolojik hesabı 7 rakamını vermektedir. 1+0+2+4 = 7

Yunus 10/24 - İnnema meselül hayatid dünya ke main enzelnahü mines semai fahteleta bihı nebatül erdı min ma ye'külün nasü vel en'am hatta iza ehazetil erdu zuhrufeha vezzeyyenet ve zanne ehlüha ennehüm kadirune aleyha etaha emruna leylen ev neharan fe cealnaha hasıyden ke en lem tağne bil ems kezalike nüfessılül ayati li kavmin yetefekkerun ( Kesinlikle dünya hayatının misali gökten indirdiğimiz su gibidir. Böylece onunla yerin bitkileri, o insanların ve hayvanların yediklerinden muhtelif oldu. Nihayet yer süslerini aldığında süslendi. Sahipleri, kesinlikle onlar onun üzerine kudretli olduklarını zannederler. Emrimiz ona gece veya gündüz yetti. Böylece, sanki dün şenlik ganilik olmamış gibi onu hasat edilmiş kıldık. Fikreden kavim için ayetleri işte böyle ayrıntılandırırız. )

Kavim Türleri Tip Frekans
Akıl eden İyi 8
Akıl etmeyenler Kötü 1
Anlamayanlar Kötü 1
Anlayan İyi 1
Azgınlar Kötü 2
Bilen İyi 8
Bozguncular Kötü 1
Duyan İyi 3
Fikredenİyi7
Günahkarlar Kötü 15
Hasarlananlar Kötü 1
Hasımlar Kötü 1
Hatırlayan İyi 2
İnanan / İnananlar İyi 14
İnatçılar Kötü 1
İnkarcılar Kötü 12
İyiler İyi 2
Kani olan İyi 4
Körler Kötü 1
Kötüler Kötü 1
Kulluk eden İyi 1
Müsrifler Kötü 3
Sakınan İyi 1
Sapıklar Kötü 2
Sihirlenmişler Kötü 1
Suçlular Kötü 10
Şükreden İyi 1
Ululananlar Kötü 1
Zalimler Kötü 23
Zorbalar Kötü 1
30 130

24 Kasım 2016 Perşembe

Ses ile ateşi söndürmek...

Amerika'nın Virginia eyaletindeki George Mason Üniversitesi öğrencisi olan Seth Robertson and Viet Tran, düşük frekanslı ses dalgaları vasıtasıyla ateşi söndürebilen prototip bir sonik yangın söndürme cihazı üretmişlerdir.




Ses ile ateşin söndürülmesi fenomeni Yasin suresinin 36/29 kodlu ayetinde yer almaktadır.

Yasin 36/29 - İn kanet illa sayhaten vahıdeten fe iza hüm hamidun ( Kesinlikle sadece tek çığlık oldu da o zaman onlar söndüler. )

Sure numarasını ve ayet numarasını oluşturan rakamların toplamı olan 65 sayısı ( 3+6+2+9 = 65 ) ateş söndürmek için gerekli frekans aralığının ( 30 - 65 Hz ) üst sınır değerine eşittir.



Konuya ilişkin bilimsel dökümanlara aşağıdaki linklerden erişilebilir.









21 Kasım 2016 Pazartesi

Göğüslerin sahip olduğu...

Herşeyi bilen yüce Rabb'imiz, yarattığı insanın düşüncelerini, vesveselerini, heveslerini, duygularını bildiğini, O'ndan hiçbir şeyin gizlenemeyeceğini "İnnellahe alimün bi zatis sudur" ( Allah göğüslerin sahip olduğunu bilendir. ) cümlesi ile Kur'an'da beyan etmektedir.
 
Yukarıda anılan cümle kitapta 12 kere tekrarlanmaktadır.

Al'i İmran 3/119 - Ha entüm ülai tühıbbunehüm ve la yühıbbuneküm ve tü'minune bil kitabi küllih ve iza lekuküm kalu amenna ve iza halev addu aleykümül enamile minel ğayz kul mutu bi ğayzıküm innellahe alimün bi zatis sudur ( Ha sizler öylesiniz ki, kitabın hepsine inanmanıza rağmen onları seversiniz de onlar sizi sevmezler. Size rastladıklarında, "İnandık." derler. Yalnız kaldıklarında ise, kinden, öfkeden üzerinize parmak uçlarını ısırırlar. "Kininizle, öfkenizle ölün." de. Kesinlikle Allah göğüslerin sahip olduğunu bilendir. )

Al'i İmran 3/154 - Sümme enzele aleyküm min ba'dil ğammi emeneten nüasen yağşa taifeten minküm ve taifetün kad ehemmethüm enfüsühüm yezunnune billahi ğayral hakkı zannel cahiliyyeh yekulune hel lena minel emri min şey kul innel emra küllehu lillah yuhfune fı enfüsihim ma la yübdune lek yekulune lev kane lena minel emri şey'ün ma kutilna hahüna kul lev küntüm fı büyutiküm le berazellezine kütibe aleyhimül katlü ila medaciıhim ve li yebteliyellahü ma fı suduriküm ve li yümehhısa ma fı kulubiküm vallahü alimün bi zatis sudur ( Sonra gamın ardından üzerinize güvenli uyku indi. Sizlerden bir grubunuzu örterdi. Bir grup da, kendi nefislerine ehemmiyet vererek dikkat ederdi. Haksızca Allah’ a zan içindeydiler. Cahiliyenin zannı. "Bize işten bir şey var mı ki?" diyorlardı. "İşlerin hepsi kesinlikle Allah içindir." de. O sana açıklamadıklarını nefislerinde gizlerler. "Şayet bize işten bir şey olsa, burada öldürülmezdik." derler. "Şayet evlerinizin içinde olsaydınız bile, üzerine ölüm yazılanlar yataklarına ibraz olunacaklardı." dedi. Allah o göğüslerinizin içinde olanı sınamak ve o kalplerinizin içinde olanı temizlemek için yaptı. Allah göğüslerin sahip olduğunu bilendir. )

Maide 5/7 - Vezküru nı'metellahi aleyküm ve mısakahüllezı vasekaküm bihı iz kultüm semı'na ve eta'na vettekullah innellahe alimün bi zatis sudur ( Ve Allah' ın üzerinizdeki nimetini ve "Duyduk, itaat ettik." dediğinizde sizi bağladığı o sözünü hatırlayın. Allah' tan sakının. Kesinlikle Allah göğüslerin sahip olduğunu bilendir. )

Enfal 8/43 - İz yürıkehümüllahü fı menamike kalıla ve lev erakehüm kesıran le feşiltüm ve le tenaza'tüm fil emri ve lakinnellahe sellem innehu alimün bi zatis sudur ( Zamanında Allah, uykunda sana onları az gösteriyordu. Eğer Allah sana onları çok gösterseydi korkacaktınız. İş hakkında tartışacaktınız. Lakin Allah selamet, emniyet verdi. Kesinlikle O göğüslerin sahip olduğunu bilendir. )

Hud 11/5 - Ela innehüm yesunu sudurahüm li yestahfu minh ela hıyne yestağşune siyabehüm ya'lemü ma yüsirrune ve ma yu'linun innehu alimün bi zatis sudur ( İyi bilin ki kesinlikle onlar ondan gizlenebilmek için göğüslerini çevirirler. İyi bilin ki örtülerine örtündükleri zaman neyi gizlediklerini ve neyi açıkladıklarını bilir. Kesinlikle O göğüslerin sahip olduğunu bilendir. )

Lokman 31/23 - Ve men kefera fe la yahzünke küfruh ileyna merciuhüm fe nünebbiühüm bima amilu innellahe alimün bi zatis sudur ( Ve kim inkar ederse, artık inkarları seni hüzünlendirmesin. Onların dönüşleri bizedir. Onlara o yaptıklarını haber veririz. Kesinlikle Allah göğüslerin sahip olduğunu bilendir. )

Fatir 35/38 - İnnellahe alimü ğaybis semavati vel ard innehu alimün bi zatüs sudur ( Kesinlikle Allah göklerin ve yerin gaybını bilendir. Kesinlikle O göğüslerin sahip olduğunu bilendir. )

Zümer 39/7 - İn tekfüru fe innellahe ğaniyyün anküm ve la yerda li ıbadihil küfr ve in teşküru yerdahü leküm ve la teziru vaziratün vizra uhra sümme ila rabbiküm merciuküm fe yünebbiüküm bima küntüm ta'melun innehu alimün bi zatis sudur ( Eğer inkar ederseniz, kesinlikle Allah sizden ganidir. Kulları için inkara razı, hoşnut olmaz. Eğer şükrederseniz, size ondan razı, hoşnut olur. Ağırlığını, yükünü taşıyan başkasının ağırlığını, yükünü taşımaz. Sonra dönüşünüz Rabb' inizedir. Böylece size ne yapmakta olduğunuzu haber verir. Kesinlikle O göğüslerin sahip olduğunu bilendir. )

Şura 42/24 - Em yekuluneftera alellahi keziba fe in yeşeillahü yahtim ala kalbik ve yemhullahül batıle ve yühıkkul hakka bi kelimatih innehu alimün bi zatis sudur ( “Allah' a yalan uydurdu." mu derler? Eğer Allah dilerse, kalbinin üzerine mühür basar. Allah batılı imha eder ve gerçeği kelimeleri ile gerçekleştirir. Kesinlikle O göğüslerin sahip olduğunu bilendir. )

Hadid 57/6 - Yulicul leyle fin nehari ve yülicun nehare fil leyli ve hüve alimun bi zatis sudur ( Geceyi gündüzün içine sokar ve gündüzü de gecenin içine sokar. O göğüslerin sahip olduğunu bilendir. )

Tegabun 64/4 - Ya'lemu ma fis semavati vel ardı ve ya'lemu ma tusirrune ve ma tu'linune vallahü alimün bi zatis sudur ( Göklerde ve yerde ne varsa bilir. Ne gizlerseniz ve ne açıklarsanız bilir. Allah göğüslerin sahip olduğunu bilendir.

Mülk 67/13 - Ve esirru kavleküm ev icheru bihi innehu alimün bi zatis sudur ( Ve sözünüzü gizleyin veya onu açığa vurun. Kesinlikle O göğüslerin sahip olduğunu bilendir. )
 
"Göğüslerin sahip olduğu" cümlesinin kitapta 12 kere tekrarlanması ile insanın göğüs kafesinin 12 omur ve 12 çift kaburgadan oluşması arasında nümerolojik bir bağlantı olduğu düşünülebilir. Herşeyi sayarak yaratan Rabb'imiz ilahi nümerolojisini bu ayetlerde de ortaya koymuştur.
 
Göğüs kafesi, insan bedeninin, boyun ile karın arasında yer alan üst bölümüdür.12 omur, 12 çift kaburga, göğüs kemiği ve bunlara bağlı kaslar ile kas kılıflarından oluşan göğüs kafesi, karın boşluğundan diyafram aracılığıyla ayrılır. Solunum sisteminin başlıca organları ve dolaşım sistemi ile sindirim sisteminin bazı bölümleri göğüs boşluğu içinde yer alırlar. Akciğerler, göğüs boşluğunun yan bölümlerinde, kalp ve yemek borusuysa "mediyastin" adı verilen kendi içinde kapalı bir bölüm içinde bulunurlar (mediyastin, bu organlardan başka, kalpten çıkan büyük damarları soluk borusunu, timüs bezini ve bazı sinirleri de içine alır).
 
 
Göğüs Kafesi Kaburgaları;
 

Göğüs Kafesi Omurları ( Thoracic vertebrae );
 


 
 
 
 
 

Dumansı Gök ... Nebula

Nebula ya da bulutsu, uzayda bulunan ve geniş alanlara yayılmış olan gaz, toz, hidrojen, helyum ve diğer iyonize gazlardan oluşan bulutsu yapıya verilen isimdir. Bir Nebula oluşmadan önce bir yıldızdır. Bu yıldız büyüdükten sonra ya beyaz cüce ya nötron yıldızı ya da bir karadelik olur.


Gezegensel nebula, Güneş gibi düşük kütleli yıldızların son fazıdır. 8-10 birim solar kitleye sahip olan yldızlar kırmızı deve evrilerek atmosferlerindeki atımlarla yavaş yavaş üst tabakalarını kaybederler


8 birim solar kitleden büyük olan yıldızlar yaşam süreçlerini süpernova patlamaları ile tamamlarlar. Gezegensel nebula 0.8 M to 8.0 M. aralığındaki düşük kütleli yıldızların son fazında oluşur.

Bilinen Nebula tipi 7 adettir.



Nebula tanımının "Dumansı Gök" betimlemesi ile yer aldığı Fussilet suresinin 41/11 kodlu ayeti, Nebula'ya lişkin bilimsel kaynaklarda zikredilen 7 ve 8 rakamlarına ilişkin nümerolojiyi içermesi açısından ilginçtir.

41/11 Sümme (1) isteva (2) ila (3) es (4) semai (5) ve (6) hiye (7) dühanün (8) fe (9) kale (10) leha (11) ve (12) li (13) el (14) erdı (15) i'tiya (16) tav'an (17) ev (18) kerha (19) kaleta (20) eteyna (21) taiın (22) ( Sonra göğe seviyelendi. O dumansıydı. Ona ve yere "İsteyerek veya zorlanıp istemeyerek itaat edip gelin." dedi. "İsteyerek geldik." dediler. ) 
 
* Sure ve Ayet numaralarını oluşturan rakamların toplamı 4+1+1+1 = 7
* Dühanün ( Dumansı ) kelimesinin sıra numarası 8  
 
 

Ellerinizin sundukları ve Allah'ın hudutları

Allahü Teala, insanın karşılaştığı musibetlerin temelindeki sebebin kendi nefsi olduğunu, her türlü kötü durumu insanın kendi elleriyle oluşturduğunu beyan etmektedir. Anılan beyan Kur'an'da 11 ayette yer almaktadır. Şirk koşanların okült nümerolojisinde 11 sayısı, haşa Allahü Teala'nın üzerinde olma gibi sapkın bir düşünceyi sembolize eder. Rabb'imiz ayet adedini özellikle belirlemiş ve müşrikleri işaret etmiştir. ( İlim üzerine sapmış müşrikler 10 sayısının Allah'ın mühürü olduğunu bildiklerinden 11 sayısını, haşa O'nun üzerinde olmak olarak sembolize etmektedirler. )

Bakara 2/95 - Ve len yetemennevhü ebeden bima kaddemet eydıhim vallahü alimün biz zalimın ( Ve o ellerinin sunduğundan dolayı, onu asla ebediyen temenni edemeyecekler. Allah zalimleri bilendir. )

Al'i İmran 3/165 - E ve lemma esabetküm müsıbetün kad esabtüm misleha kultüm enna haza kul hüve min ındi enfüsiküm innellahe ala külli şey'in kadır ( Size isabet eden musibetin aynısı isabet ettiğinde mi "Bu neredendir?" dediniz. "O nefislerinizin indindendir." de. Kesinlikle Allah herşeye gücü yetendir. )

Al'i İmran 3/182 - Zalike bima kaddemet eydıküm ve ennellahe leyse bi zallamin lil abıd ( Bu ellerinizin sunduğundan dolayıdır. Kesinlikle Allah kullarına zalim değildir. )

Nisa 4/62 - Fe keyfe iza esabethüm müsıbetün bima kaddemet eydıhim sümme cauke yahlifune billahi in eradna illa ıhsanen ve tevfıka ( O halde o ellerinin sunduğundan dolayı onlara musibet isabet ettiğinde nasıl olur? Sonra Allah’ a yemin ederek sana gelirler. "Kesinlikle biz iyiliği ve ara bulmayı istedik." )

Enfal 8/51 - Zalike bima kaddemet eydıküm ve ennellahe leysi bi zallamin lil abıd ( Bu, sizin o ellerinizin sunduğundan dolayıdır. Kesinlikle Allah kulları için zalim değildir. )

Ra'd 13/11 - Lehu müakkıbatün min beyni yedeyhi ve min halfihı yahfezunehu min emrillah innellahe la yüğayyiru ma bi kavmin hatta yüğayyiru ma bi enfüsihim ve iza eradellahü bi kavmin suen fe la meradde leh ve ma lehüm min dunihı min val ( Ona önünden ve arkasından takipçiler vardır. Allah' ın emrinden dolayı onu korurlar. Kesinlikle Allah, bir kavimde olanı, onlar kendilerinde, nefislerinde olanı değiştirene kadar değiştirmez. Allah bir kavime kötülüğü istediğinde, artık ona geri dönüş yoktur ve onlara O’ndan başka dost yoktur. )

Kasas 28/47 - Ve lev la en tusibehüm müsıbetün bima kaddemet eydıhim fe yekulu rabbena lev la erselte ileyna rasulen fe nettebia ayatike ve nekune minel mü'minın ( Ve şayet o ellerinin sunduğundan dolayı onlara musibet isabet etse, "Rabb' imiz keşke bize resul gönderseydin de ayetlerine tabi olsaydık ve inananlardan olsaydık." derler. )

Rum 30/36 - Ve iza ezaknen nase rahmeten ferihu biha ve in tüsıbhüm seyyietün bima kaddemet eydıhim iza hüm yaknetun ( Ve insanlara rahmet tattırdığımızda onunla ferahlayıp sevinirler. Eğer o ellerinin sunduğundan dolayı onlara kötülük isabet ederse, o zaman onlar ümidi keserler. )

Şura 42/30 - Ve ma esabeküm min müsıbetin fe bima kesebet eydıküm ve ya'fu an kesır ( Ve size musibetten ne isabet ederse o ellerinizin kazandıklarındandır. Çoğunu affeder. )

Şura 42/48 - Fe in a'radu fe ma erselnake aleyhim hafıza in aleyke illel belağ ve inna iza ezaknel insane minna rahmeten feriha biha ve in tüsıbhüm seyyietüm bima kaddemet eydıhim fe innel insane kefur ( O halde eğer yüz çevirip dönerlerse, seni onların üzerine koruyucu, gözetici göndermedik. Kesinlikle senin üzerine olan ancak ulaştırmadır. Kesinlikle biz insana bizden rahmet tattırdığımızda, onunla ferahlayıp sevinir. Eğer, o ellerinin sunduğundan dolayı onlara kötülük isabet ederse, artık kesinlikle insan inkarcıdır. )

Cuma 62/7 - Ve la yetemennevnehu ebeden bima kaddemet eydihim vallahü alimun biz zalimin ( Ve onu, o ellerinin sunduklarından dolayı, ebediyen temenni edemezler. Allah zalimleri bilendir. )

Yazının ilk cümlelerinde de ifade edildiği üzere, insanın yapacağı en büyük ve Allah tarafından affedilmeyecek olan hata şirktir. Bir başka deyişle, kibirli tutum sonucunda Allah'ın belirlediği hudutlarını aşmaktır.
 
Allahü Teala, aşılmaması gereken hudutları olduğunu ayetleriyle beyan etmiştir. "Allah'ın hudutları" kavramını içeren ayetlerin adedi 6 olup, bu ayetler ilahi mühür ile nümerolojik olarak da desteklenmiştir.

Bakara 2/187 Ühılle leküm leyletes sıyamin rafesü ila nisaiküm hünne libasün leküm ve entüm libasün lehünn alimellahü enneküm küntüm tahtaune enfüseküm fe tabe aleyküm ve afa anküm fel anebaşiruhünne vebteğu ma ketebellahü leküm ve külu veşrabu hatta yetebeyyene lekümül hüytul ebyadu minel haytıl esvedi minel fecri sümme etimmüs sıyame ilel leyl ve la tübaşiruhünne ve entüm akifune fil mesacid tilke hududüllahi fe la takrabuha kezalike yübeyyinüllahü ayatihı lin nasi leallehüm yettekun ( Oruç gecesinde kadınlarınız ile cinsel ilişkide bulunmanız size helal kılınmıştır. Onlar size örtüdür ve sizler de onlara örtüsünüz. Allah sizin nefislerinizin altında kalanlar olduğunuzu bilir. Böylece üzerinize tevbe eyler ve sizi affeder. O halde şimdi onlara müjdeleyin ve Allah’ ın o size yazdığını arayın. Beyaz iplik tanyerindeki siyah iplikten size aşikar olana kadar yiyin ve için. Sonra geceye kadar orucu tamamlayın. Sizler mescidin içinde ibadette sebatkar iken o kadınlara müjdelemeyin. Bunlar Allah’ ın hudutlarıdır. O halde onlara yaklaşmayın. Allah ayetlerini insanlara işte böyle açıklar. Umulur ki sakınırlar. )

Bakara 2/229 Ettalaku merratani fe imsaküm bi ma'rufin ev tesrıhüm bi ıhsan ve la yehıllü leküm en te'huzu min ma ateytümuhünne şey'en illa en yehafa en la yükıma hududellah fe in hıftüm en la yükıma hududellahi fe la cünaha aleyhime fımeftedet bih tilke hududüllahi fe la ta’teduha ve men yeteadde hududellahi fe ülaike hümüz zalimun ( Boşamak iki keredir. Böylece onları iyilikle, bilinen şekilde tutmak veya salmaktır. Eğer, Allah’ ın hududunda durmamalarından korkmaları haricinde, onlara o verdiklerinizden bir şeyler alırsanız size helal olmaz. Eğer Allah’ ın hududunda durmamalarından korkarsanız, o verdiğinde onların üzerlerine günah yoktur. Bunlar Allah’ ın hudutlarıdır. O halde hudutları aşmayın. Kim Allah’ ın hudutlarını aşarsa, artık onlar zalimlerdir. )

Bakara 2/230 Fe in tallekaha fe la tehıllü lehu min ba'dü hatta tenkıha zevcen ğayrah fe in tallekaha fe la cünaha aleyhima en yeteracea in zanna en yükıma hududellah ve tilke hududüllahi yübeyyinüha li kavmin ya'lemun ( Eğer onu boşarsa, ondan sonra başka eş ile nikahlanana kadar ona helal olmaz. Eğer onu boşar da Allah’ ın hududunda duracaklarını zannederlerse, birbirlerine geri dönmelerinde onlara günah yoktur. Bunlar Allah’ ın hudutlarıdır. Onları bilen kavim için açıklar. )
Nisa 4/13 Tilke hududüllah ve men yütııllahe ve rasulehu yudhılhü cennatin tecrı min tahtihel enharu halidıne fıha ve zalikel fevzül azım ( Bunlar Allah’ ın hudutlarıdır. Kim Allah’ a ve onun resulüne itaat ederse, içinde ebedi olacağı, altlarından nehirler akan bahçelere sokulur. İşte büyük kurtuluş budur. )

Tevbe 9/112 Ettaibunel abidunel hamidunes saihuner rakiunes sacidunel amirune bil ma'rufi ven nahune anil münkeri vel hafizune li hududillah ve beşşiril mü'minın ( Tevbe edenler, kulluk edenler, övenler, oruçlular, eğilenler, yere kapananlar, iyiliği emredenler ve kötülükten vazgeçirenler ve Allah' ın hudutları için koruyucu olanlar. İnananları müjdele. )

Mücadele 58/4 Fe men lem yecid fe siyamu şehreyni mütetabi'ayni min kabli en yetemassa fe men lem yestetı feıt'amu sittine miskinen zalike li tu'minu billahi ve resulihi ve tilke hududullahi ve lil kafirine azabun elim ( O halde kim imkan bulamazsa, dokunmadan önce iki ay ard arda oruç tutsun. Kimin istidatı yoksa, altmış yoksulu yedirsin. Bu, Allah' a ve O’nun resulüne inanmanız içindir. Bunlar Allah' ın hudutlarıdır. İnkarcılar için elim azap vardır. )







 

18 Kasım 2016 Cuma

Kitap

Arapça "Kitab" kelimesi "Yazı" anlamına gelir. Mektub, Katib gibi kelimeler kitab kökünden türemişlerdir. Kur'an için de Kur'an'da "Kitab" ifadesinin yer aldığı görülmektedir.
 
Kitabın, Allahü Teala tarafından "indirildiğini" beyan eden ayetlerde ve kitap kelimesinin geçtiği belirli ayetlerde 7 ve 10 nümerolojisi olduğu görülmektedir. Kitap Allah'ın indi olan 7. göğün üzerinden indirilmiştir. Ve 10 sayısı Allahü Teala'nın ilahi mühürüdür. 
 
Evvelki yayınlarda "İkililerden Yedi tane" kavramının, 7 'şer ayetten oluşan "Fatiha" ve "Maun" surelerine işaret ettiği belirtilmişti.
 
Hicr 15/87 - Ve (1) lekad (2) ateyna (3) ke (4) seb'an (5) min (6) el (7) mesanı (8) ve (9) el (10) kur'ane (11) el (12) azım (13) ( Ve biz sana ikililerden yedi taneyi ve büyük Kur'an' ı verdik. ) 
 
"Kitab" kelimesinin Kur'an'da ilk kez geçtiği 2/2 kodlu ayette 7 ve 10 nümerolojisi göze çarpmaktadır.

2/2 – Zalike (1) el (2) kitabu (3) la (4) raybe (5) fi (6) h (7) hüden (8) li (9) el (10) müttekin (11) ( Bu, o hakkında şüphe olmayan, sakınanlar için yönlendirme olan kitaptır. )
 
 * Sure numarası, Ayet numarası ve Kitap kelimesinin sıra numarası toplamı 2+2+3 = 7
 * Ayette kitap kelimesinin yerini tutan "h" zamirinin sıra numarası 7

"Kitab" kelimesinin Kur'an'da son kez geçtiği 98/6 kodlu ayetteki kitap kelimesinin sıra numarası 7' dir.

98/6 – İnne (1) ellezine (2) keferu (3) min (4) ehli (5) el (6) kitabi (7) ve (8) el (9) müşrikine (10) fi (11) nari (12) cehenneme (13) halidine (14) fi (15) ha (16) ülaike (17) hüm (18) şerrü (19) el (20) beriyyeh (21) ( O kitap sahiplerinden ve ortak koşanlardan o inkar edenler, kesinlikle cehennem ateşinin içindedirler. Orada ebedidirler. İşte onlar, onlar yaratılmışların en kötüleridir. )
 
Kitabın "Allahü Teala tarafından indirildiğini" beyan eden ayetlerdeki 7 ve 10 ( 19 ... 1+9 = 10 ) nümerolojisi;

2/213 kodlu ayette kitap kelimesinin sıra numarası 19 ...1+9 = 10


Bakara 2/213 – Kane (1) en (2) nasü (3) ümmeten (4) vahıdeten (5) fe (6) bease (7) allahüm (8) nebiyyıne (9) mübeşşirıne (10) ve (11) münzirıne (12) ve (13) enzele (14) mea (15) hüm (16) el (17) kitabe (18) bi (19) el (20) hakkı (21) li (22) yahküme (23) beyne (24) en (25) nasi (26) fı (27) ma (28) ahtelefu (29) fı (30) h (31) ve (32) ma (33) ahtelefe (34) fı (35) hi (36) illa (37) ellezine (38) utu (39) hü (40) min (41) ba'di (42) ma (43) caet (44) hüm (45) el (46) beyyinatü (47) bağyen (48) beyne (49) hüm (50) fe (51) hede (52) allahü (53) ellezıne (54) amenu (55) li (56) ma (57) ahtelefu (58) fı (59) hi (60) min (61) el (62) hakkı (63) bi (64) izni (65) h (66) ve (67) allahü (68) yehdı (69) men (70) yeşaü (71) ila (72) sıratın (73) müstekım (74)

( İnsanlar tek topluluktular. Allah onlara müjdeleyen ve uyaran haberciler gönderdi. O ihtilaf ettikleri hakkında insanlar arasında hükmetmeleri için onlarla birlikte gerçek olarak kitabı indirdi. Onlara açık deliller olarak o getirilenden sonra, sadece onu alanlar aralarında azgınlıkla ihtilaf ettiler. Böylece Allah o inananları, kendi izni ile, hakkında  ihtilaf ettikleri gerçeğe yönlendirdi. Allah dilediğini doğru yola yönlendirir.  )

3/7 kodlu ayette, kitap kelimesinin sıra numarası 7

Sure numarası ve Ayet numarası toplamı 3+7 = 10

Al'i İmran 3/7 – Hüve (1) ellezi (2) enzele (3) aley (4) ke (5) el (6) kitabe (7) minhü ayatün muhkematün hünne ümmül kitabi ve üharu müteşabihat fe emmellezine fi kulubihim zeyğun fe yettebiune ma teşabehe minhübtiğael fitneti vebtiğae te'vılih ve ma ya'lemü te'vılehu illellah ver rasihune fil ılmi yekulune amenna bihı küllün min ındi rabbina ve ma yezzekkeru illa ülül elbab ( Kitabı sana indiren O'dur. Onda kitabın anası olan açık anlamlı, sağlam ayetler vardır. Diğerleri benzetmelidirler. Ama o kalplerinin içinde şüphe, vesvese, eğrilik, ayrılık olanlar, onlardan fitneyi aramak ve kendi yorumlarını aramak  için o benzetilmiş olanlara tabi olurlar. Onun yorumunu Allah haricinde kimse bilmez. İlimde derinleşmiş olanlar "Ona inandık. Hepsi Rabb' imizin indindendir." derler. Akıl sahipleri haricindekiler hatırlamaz. )

7/196 kodlu ayetin ayet numarasını oluşturan rakamların toplamı 1+9+6 = 16 ...1+6 = 7

A'raf 7/196 - İnne (1) veliyyiy (2) allahü (3) ellezı (4) nezzele (5) el (6) kitabe (7) ve (8) hüve (9) yetevelle (10) es (11) salihın (13) ( Kesinlikle benim dostum kitabı indiren o Allah' tır. O iyilere doğru yüz çevirir. )

13/39 kodlu ayette ;

Sure numarasını ve ayet numarasını oluşturan rakamların toplamı 1+3+3+9 = 16 ... 1+6 = 7

Sure numarasını, ayet numarasını ve ayetteki kitap kelimesinin sıra numarasını oluşturan rakamların toplamı 1+3+3+9+1+2 = 19 ... 1+9 = 10

Ra'd 13/39 – Yemhu (1) allahü (2) ma (3) yeşaü (4) ve (5) yüsbit (6) ve (7) ınde (8) hu (9) ümmü (10) el (11) kitab (12) ( Allah neyi dilerse imha eder ve sabit kılar. Ana kitap O’nun indindedir. )

18/1 kodlu ayette;

Sure numarasını ve ayet numarasını oluşturan rakamların toplamı 1+8+1 = 19 ... 1+9 = 10

Kehf 18/1 - El (1) hamdü (2) li (3) allahi (4) ellezı (5) enzele (6) ala (7) abdi (8) hi (9) el (10) kitabe (11) ve (12) lem (13) yec'al (14) lehu (15) ıveca (16) ( Övgü, kuluna kitabı indiren ve ona eğrilik kılmayan Allah içindir. )

Yukarıda yer alan 7 ve 19 sayıları ilişkisi, 7 ve 19 sayılarının çarpımı işleminin sonucu açısından da ilginç görünmektedir. 7 x 19 = 133 ... 1+3+3 = 7
 

15 Kasım 2016 Salı

Büyük Patlama ( Big Bang ), Genişleme ( Expansion ) ve Büyük Dürülüş ( Big Crunch )

1- BÜYÜK PATLAMA ( BIG BANG ) : Evrenin sıfır ( yokluk ) noktasındaki büyük bir patlama sonucunda oluştuğunu ifade eden teoridir.

Enbiya 21/30 - E ve lem yerallezıne keferu ennes semavati vel erda kaneta ratkan fe fetaknahüma ve cealna minel mai külle şey'in hayy e fe la yü'minun ( O inkar edenler, gökler ve yer kesinlikle bitişiklerken onları ayırdığımızı ve diri olan herşeyi sudan oluşturduğumuzu görmüyorlar mı? Artık inanmazlar mı? )


2- GENİŞLEME ( EXPANSION ) : Edwin Hubble 1923 yılında, Hooker isimli teleskopla yaptığı gözlemde yıldız konumlarındaki değişimi tespit etmiş ve böylelikle evrenin düzenli olarak genişlediği sonucuna ulaşılmıştır.
Zariyat 51/47 - Ves semae beneynaha bi eydin ve inna le musiun ( Ve göğü kuvvet ile bina ettik. Ve kesinlikle biz genişletenleriz. )

İncil

24-Jeremiah-10-12 Gücüyle yeryüzünü yaratan, Bilgeliğiyle dünyayı kuran, Aklıyla GÖKLERİ GEREN RAB'dir.


3- BÜYÜK DÜRÜLÜŞ ( BIG CRUNCH ) : Evrenin metrik genişlemesinin, karanlık enerjinin sürekli etkisiyle belirli bir aşamada tersine döneceğini ve evrenin içine göçerek kara delik tekilliğine dönüşeceğini ifade eden teoridir. Bu olay evrenin sonu olarak değerlendirilmektedir.
  
Enbiya 21/104 - Yevme natvis semae ke tayyis sicilli lil kütüb kema bede'na evvele halkın nüıydüh va'den aleyna inna künna faılın ( O gün göğü, yazı kütüklerini, tomarlarını dürer gibi düreriz. Onu, ilk yaratmaya başladığımız gibi, üzerimize vaad olarak onu döndürürüz. Kesinlikle biz yapanlar oluruz. )

Güneş Tutulması

Güneş Tutulması ( Solar Eclipse ), Ay'ın yörünge hareketi sırasında Dünya ile Güneş arasına girmesi ve dolayısıyla Ay'ın Güneş'i kısmen ya da tümüyle örtmesi sonucunda gözlemlenen doğa olayıdır.
Kur'an'da bu olay Kıyamet suresinin 75/9 kodlu ayetinde, kıyamet gününün işareti nitelemesi olarak geçmektedir.

Kıyamet 75/9 - Ve (1) cumi'a (2) eş (3) şemsu (4) ve (5) el (6) kameru (7) ( Ve Güneş ve Ay toplandığında, )

"Şems" ( Güneş ) kelimesi ayetteki 4. kelimedir.

Bilimsel kaynaklar 4 tip Güneş Tutulması olduğunu belirtmektedirler.

1- Total Eclipse ( Tam Tutulma ) : Ay'ın kara siluetinin Güneş'in güçlü ışık parlaklığını gölgelemesi,
2- Annular Eclipse ( Dairesel Tutulma ) : Güneş ve Ay'ın tam olarak hizalanması,
3- Hybrid Eclipse ( Hibrid Tutulma ) : Tam ve Dairesel Tutulma arası geçiş fazı,
4- Partial Eclipse ( Kısmi Tutulma ) : Güneş ve Ay'ın tam olarak hizalanmaması, Ay'ın Güneş'i kısmi olarak örtmesi fazı.






13 Kasım 2016 Pazar

EL

"İlah" kelimesi etimolojik köken itibariyle Sümercedeki "-İL" (-EL) kökünden gelir ve "Tanrı" veya "Tapılan şey" anlamını taşır. "Ah" kelimesi ise Arapça'da "Dost" anlamına gelmektedir. Böylelikle, "İlah" kelimesinin "Dost Tanrı" anlamı taşıdığı düşünülmektedir.

Arapça'nın dahil olduğu Sami dilleri ailesinden olan dillerde "İlâh" kelimesi benzer şekillerde seslendirilir; İbranicede tanrı anlamına gelen "Eloah אלה", Keldanice "Laha", Aramice "Elāhā" ya da Süryanice"Alāhā" olarak seslendirilir.
 
Allahü Teala'nın yüce ismi olan ALLAH kelimesinin "El"  ve "İlah" kelimelerinin birleşiminden oluştuğu düşünülmektedir.

«EL/İL» kökü ile biten bazı isimler;

- Mikail = Mika ( Kim ) + EL/İL ... ( «EL gibi olan kimdir?» anlamında )
- Cibril ( Cebrail ) = Cebr ( Zorlayan ) + EL /İL
- Emmanuel = İn ( kesinlikle ) + Mea ( birlikte ) + Na ( biz ) + EL ( EL )
- Babil = Bab ( Kapı ) + EL/İL ..... ( EL ( Tanrı ) Kapısı )
 
«Huruf-u Mukatta» çerçevesinde, "EL" kelimesini içeren «Elif Lam Ra» harflerinin bulunduğu harf seti, ilahi mühür nümerolojisine uygun olarak, 6 kere tekrarlanmaktadır. Bu harf setinin okunuşu «EL + RA» olup, «EL Görür» anlamına gelir. ( Elif + Lam = EL )

"Elif Lam Ra" harf setinin nümerolojik tablosu aşağıdaki gibidir.




 

11 Kasım 2016 Cuma

Frekans ( Vibrasyon / Titreşim ) ve 440

Titreşen bir nesnenin başlattığı titreşimler ( frekans ) dizisine ses adı verilir. Titreşim veya frekans bir nesnenin ileri geri hareketi olarak tanımlanabilir. Fizik bilimi, her nesnenin belirli bir frekansta titreştiğini ortaya koymuştur. Olguların birbirleriyle iletişime ve etkileşime geçebilmeleri için eş titreşim ( frekans ) seviyesine sahip olmaları gerekir. ( Frekans = Titreşim / Zaman )

"Titreşmek" ( İhtizaz ) kelimesi ilk kez, Hacc suresinin 22/5 kodlu ayetinde 89. kelime ( Ehtezzet ) olarak geçmektedir. Bu ayette insanın topraktan yaratıldığı, toprağa / yere temas eden su sayesinde titreşim oluştuğu ve yaşamın başladığı mesajı verilmektedir.

Hacc 22/5 - Ya (1) eyyü (2) ha (3) en (4) nasü (5) in (6) küntüm (7) fı (8) raybin (9) min (10) el (11) ba'si (12) fe (13) in (14) na (15) halakna (16) küm (17) min (18) türabin (19) sümme (20) min (21) nutfetin (22) sümme (23) min (24) alekatin (25) sümme (26) min (27) mudğatin (28) muhallekatin (29) ve (30) ğayri (31) muhallekatin (32) li (33) nübeyyine (34) leküm (35) ve (36) nükirru (37) fi (38) el (39) erhami (40) ma (41) neşaü (42) ila (43) ecelin (44) müsemmen (45) sümme (46) nuhricü (47) küm (48) tıflen (49) sümme (50) li (51) teblüğu (52) EŞÜDDE (53) küm (54) ve (55) min (56) küm (57) men (58) yüteveffa (59) ve (60) min (61) küm (62) men (63) yüraddü (64) ila (65) erzeli (66) el (67) umüri (68) li (69) key (70) la (71) ya'leme (72) min (73) ba'di (74) ilmin (75) şey'a (76) ve (77) tera (78) el (79) erda (80) hamideten (81) fe (82) iza (83) enzelna (84) aley (85) ha (86) el (87) ma (88) EHTEZZET (89) ve rabet ve enbetet min külli zevcin behıc ( Ey insanlar, eğer dirilmeden şüphe içinde iseniz, size açıklamak için, kesinlikle biz sizi topraktan, sonra su damlasından, sonra asılı duran kan pıhtısından, sonra belli olan belli olmayan et parçasından yarattık. Dilediğimiz şekilde belirli vadeye kadar rahimlerde tutarız. Sonra sizi çocuk olarak çıkarırız. Sonra olgunluğa erişmeniz için sizden kimi vefat ettirilir ve sizden kimi ise, ilimden sonra hiçbir şey bilmemesi için, ömrünün en rezil dönemine erdirilir, döndürülür. Yeri sönmüş kuru görürsün de biz onun üzerine su indirdiğimizde TİTREŞİR. Her güzel eşten bitirip yetiştirir. )

- Ayetteki "Ehtezzet" ( Titreşir ) kelimesinin sıra numarasının ( 89 ) nümerolojik değeri "8" sayısına eşittir. ( 8+9 = 17 ... 1+7 = "8" )

- Müzikte 8 notalık bir diziye Octave ( Oktav ) adı verilir. Octave kelimesinin kökünde Octo ( Sekiz ) kelimesi bulunmaktadır.

- Müzikte akord standardı olan frekans ( titreşim ) değeri 440 Hz'dir. 440 sayısının da nümerolojik değeri "8" sayısını vermektedir. ( 4+4+0 = "8" )



https://en.wikipedia.org/wiki/A440_(pitch_standard)

- Kur'an'da "İhtizaz" kökü 4 kere tekralanmaktadır. Bu kelimenin 4 kere tekrarlanması ile 440 Hz değeri arasında 4 sayısına dayalı bir uyum tezahür etmektedir.


Konuşma olarak adlandırılan eylem de ses yani titreşim kanalıyla oluşmakta ve insanlar arası iletişimi sağlamaktadır. Her nesnenin titreştiği yani bir frekansa sahip olduğu gerçeğinden hareket edildiğinde her nesnenin veya daha net bir ifade ile yaratılmış olan herşeyin konuştuğu sonucuna ulaşılabilir.

Allahü Teala, Kur'an'da bu fiziksel gerçeği Fussilet suresinin 41/21 kodlu ayetinde bildirmektedir.

Fussilet 41/20 - Hatta iza ma cauha şehide aleyhim sem'uhüm ve ebsaruhüm ve cüludühüm bima kanu ya'melun ( Nihayet oraya vardıklarında, o yapmış olduklarından dolayı, kulakları, gözleri ve derileri onlar üzerine şahit olurlar. )
Fussilet 41/21 - Ve kalu li cüludihim lime şehidtüm aleyna kalu entaknellahüllezı entaka külle şey'in ve hüve halekaküm evvele merratin ve ileyhi türceun ( Ve derilerine "Neden üzerimize şahitlik ettiniz?" derler. "Bizi, herşeyi konuşturan Allah konuşturdu. Sizi ilk keresinde yaratan da O' dur. O'na döndürülürsünüz." derler. )

Allahü Teala, diri olan herşeyi sudan yaratmıştır.


Enbiya 21/30 - E ve lem yerallezıne keferu ennes semavati vel erda kaneta ratkan fe fetaknahüma ve cealna minel mai külle şey'in hayy e fe la yü'minun ( O inkar edenler, gökler ve yer kesinlikle bitişiklerken onları ayırdığımızı ve diri olan herşeyi sudan oluşturduğumuzu görmüyorlar mı? Artık inanmazlar mı? )







Infertilite - Kısırlık ( Akirat )

Tıbbi kaynaklar, bir kadının gebe kalabilmesi için, folikül ( yumurtalık ) adı verilen küçük kistlerin içinde yer alan yumurtaların çaplarının en az 18 mm seviyesine erişmesi gerektiğini belirtmektedir. Folikülleri belirtilen çap ölçülerine erişemeyen kadınlarda kısırlık durumu ortaya çıkmaktadır. Kadınlarda kısırlığın başlıca tedavi yöntemi, ilaç kullanılmak suretiyle foliküllerin ölçülerinin en az 18 mm'ye eriştirilmesi sürecidir.
 
 
Aşağıda kısırlığa sebep olan folikül paternine ve ovülasyona ilişkin bazı kaynaklardan alıntılar yer almaktadır. 

http://www.advancedfertility.com/anovulat.htm


http://www.medicana.com.tr/HaberDetay.aspx?newsID=139&hospitalID=4

"Yumurta Gelişiminin Takibi


Yumurtalar (oositler) folikül denilen küçük kistlerin içinde bulunmaktadır. Foliküllerin ilaç etkisiyle büyümesi ultrason ile takip edilmektedir. Uygun şekilde büyüyen foliküllerin günde yaklaşık 2 mm büyümesi ve senkron ( birbirleriyle eş büyüklükte) olmaları arzu edilmektedir. ...........................
................................Yumurtaların büyüklüğü 18-19 mm’ye ulaştığında, E2 düzeyleri de uygun ise çatlatma iğnesi (HCG) yapılır. Bu ilaç, yumurtaların son olgunlaşması ve çatlamasını sağlayan LH hormonu etkinliğine sahiptir. İğneden 35-36 saat sonra yumurta toplama işlemi (OPU) yapılmaktadır.

http://www.eskisehirkadindogumuzmani.com/sayfalar.548.kisirlik-tedavisi.html

"..........Yumurtlama tedavisi kısaca şu şekilde yapılır: Adetin üçüncü günü başlanan (veya buna yakın günlerde) ağızdan hap veya iğne tedavisi(rekombinant FSH veya HMG gibi) ile yumurtanın büyümesi sağlanır. Ağızdan haplar 5 gün boyunca kullanılır. İğneler ise yumurta büyüklüğü yaklaşık 18 mm oluncaya kadar devam edilir. Bu arada belirli aralıklarla ultrason yapılarak yumurta büyüklüğü takip edilir. Yumurta büyüklüğü yaklaşık 18-20 mm çapında olduğunda HCG (human chorionic gonadotropin) (halk arasında çatlatma iğnesi) denilen iğne yumurtanın çatlaması için yapılabilir. .........."
 
 
Menstrual siklusun 3. veya 4. günü ilk inceleme yapılır ve yumurtalıklarda kist varsa bu inceleme sırasında belirlenir. Hasta herhangi bir ilaç kullanmıyorsa menstrual siklusun 8. ve 10. günleri arasında inceleme tekrarlanır. Bu günden sonra ovulasyon gerçekleşene kadar inceleme her gün tekrarlanır. Büyüyen folikülün çapı 18-26 mm arasında iken ovulasyon gerçekleşir.

http://www.jinekolojivegebelik.com/2013/01/yumurta-catlamasi-nedir.html

Yumurta çatlaması sözü ile anlatılan olayda aslında çatlayan veya yırtılan yumurtanın kendisi değildir (yumurta hücresi değildir), yumurtanın etrafını saran foliküldür. Yumurta hücresi yumurtalıkta folikül denilen keseciklerin içerisinde bulunur. Yumurta hücresinin etrafını saran folikül belli bir büyüklüğe (genellikle 18-20 mm) eriştiğinde yırtılmaya (çatlamaya) başlar ve içerisinde bulunan yumurta hücresi yumurtalıktan dışarıya salınmış olur.
 
Kur'an'da "Akir" ( Kısır ) kelimesi ilk kez Zekeriya'nın eşinin kısır olmasından bahsedilen Al'i İmran suresinin 40. ayetinde geçmektedir.
 
Al'i İmran 3/40 - Kale rabbi enna yekunü lı ğulamün ve kad beleğaniyel kiberu vemraetı akır kale kezalikellahü yef'alü ma yeşa ( Rabb' bim, "Bana yaşlılık ermişken ve karım da kısırken bana nasıl oğlan olur?" dedi. "Allah işte böyle dilediğini yapar." dedi. )
 
"Akir" ( Kısır ) kelimesinin, ilk kez geçtiği ayetteki kelime sıra numarasının 18 olması dikkat çekicidir.

3/40 – Kale (1) rabb (2) i (3) enna (4) yekunü (5) li (6) ı (7) ğulamün (8) ve (9) kad (10) beleğan (11) iye (12) el (13) kiberu (14) ve (15) imaret (16) ı (17) AKİR (18) kale (19) ke (20) zalike (21) allahü (22) yef'alü (23) ma (24) yeşa (25) ( Rab’bim, "Bana yaşlılık ermişken ve kadınım da kısırken bana nasıl oğlan olur?" dedi. "Allah işte böyle dilediğini yapar." dedi. )
 

 
 
 
 
 

9 Kasım 2016 Çarşamba

Arapça

Kur'an lisanı olan "Arapça" ( Arabiye ) kelimesi Kur'an'da 10 kere tekrarlanmaktadır. Allahü Teala insanlara ilettiği kelamının kusursuzluğunu hem Arapça kelimesinin, ilahi nümerolojiyi yansıtan kitaptaki frekansıyla, hem de ayetlerindeki mesajları ile yapmaktadır.
 
Arapça lisanı, birçok batı diline kök kelime kaynağı olmuş, düşüncelerin eksiksiz ve yanlış anlamaya mahal vermeyecek şekilde kelimelere dönüşmesine imkan veren bir lisandır.

"Arabiye" ( Arapça ) kelimesinin kitaptaki frekansı;


Zümer suresinin 39/28 kodlu ayetinde Kur'an'ın Arapça lisanı ile en doğru ve anlaşılır şekilde indirildiğini vurhulamaktadır.
 
39/28 Kur'anen arabiyyen ğayra zı ıvecin leallehüm yettekun ( Eğriliği olmayan Arapça Kur'an. Umulur ki sakınırlar. )
 
26/193 Bi lisanin arabiyyin mübın ( Apaçık Arapça lisanı ile, )
 
41/3 Kitabün fussılet ayatühu kur'anen arabiyyen li kavmin ya'lemun ( Bilen kavim için, ayetleri Arapça Kur'an olarak ayrıntılandırılmış kitap. )
 
43/3 İnna cealnahü kur'anen arabiyyel lealleküm ta'kılun ( Kesinlikle biz onu Arapça Kur'an kıldık. Umulur ki akıl edersiniz. )
 
12/2 İnna enzelnahü kur'anen arabiyyel lealleküm ta'kılun ( Kesinlikle biz onu Arapça Kur'an olarak indirdik. Umulur ki akıl edersiniz. )
 
13/37 Ve kezalike enzelnahü hukmen arabiyya ve leinitteba'te ehvaehüm ba'de ma caeke minel ılmi ma leke minellahi min veliyyin ve la vak ( Ve onu Arapça hüküm olarak işte böyle indirdik. Eğer sana ilimden o getirdiğimizin sonrasında, onların heveslerine tabi olursan, Allah' tan sana dost ve koruyucu, gözetici yoktur. )
 
16/103 Ve le kad na'lemü ennehüm yekulune innema yüallimühu beşar lisanüllezı yulhıdune ileyhi a'cemiyyün ve haza lisanün arabiyyün mübın ( Ve bildik ki kesinlikle onlar "Onu kesinlikle ona, lisanı ona yabancı olan insan öğretiyor." derler. Bu apaçık Arapça lisanıdır. )
 
20/113 Ve kezalike enzelnahü kur'anen arabiyyen ve sarrafna fıhi minel veıydi leallehüm yettekune ev yuhdisü lehüm zikra ( Ve Kur'an' ı işte böyle Arapça indirdik. Onun içinde vaadlerden, tehditlerden sarfettik. Umulur ki sakınırlar veya onlara hatırlamadan söz ederler. )
 
42/7 Ve kezalike evhayna ileyke kur'anen arabiyyen li tünzira ümmel kura ve men havleha ve tünzira yevmel cem'ı la raybe fıh ferıkun fil cenneti ve ferıkun fis seır ( Ve ülkelerin anasını ve onun çevresindeki kimseleri uyarman için ve hakkında şüphe olmayan toplanma gününden uyarman için Kur'an' ı Arapça olarak sana işte böyle vahyettik. Bir kısmı bahçenin içindedir, bir kısmı da ateşin içindedir. )
 
46/12 Ve min kablihi kitabu musa imamen ve rahmeh ve haza kitabun musaddikun lisanen arabiyyen li yunzirellezine zalemu ve buşra lil muhsinin ( Ve ondan önce delil olarak ve rahmet olarak Musa' nın kitabıydı. Bu, o zalimleri uyarmak ve iyileri müjdelemek için Arapça lisan ile doğrulayan kitaptır. )
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

8 Kasım 2016 Salı

Epifiz ( Pineal Gland )

Epifiz ( Pineal Gland - Çam Bezi ), beynin merkezinde su içinde yer alan kozalak şeklinde küçük bir organdır. "Üçüncü Göz" adı da verilen ve birçok sinirin bağlı olduğu bu organ, boyutlar arası ( paralel evrenler arası ) transferi sağlayan bir «enerji çıkış kapısı» niteliğindedir.
 




Su, boyutlar arasındaki temas alanında adeta bir yağlama görevi görerek boyutlar arası geçişi kolaylaştırmaktadır. Epifizin beyinde su içinde yer alması bu açıdan dikkat çekicidir.

Epifiz, beyin dalgalarının seviyesini değiştirerek materyel frekansın dışındaki frekanslarla iletişime geçişi sağlayan halüsinojenik bir madde olan DMT ( Dimetil Triptamin ) salgılar.

 
Sürüngen ( Reptilian ) yapıya sahip olan Cinler, insanın üst frekanslarla yani ruhsal boyutla iletişimini kesebilmek için epifiz bezine saldırıp, onu bloke etmeye çalışırlar. Bu durum okült sembolizmde sıkça vurgulanır. Aşağıda iki yılanın epifizi kontrol altında tuttuğunu tasvir eden bir figür yer almaktadır. ( Figürde Kundalini spirali ve dualite vurgusu da bulunmaktadır. )
 

Papa II. Jean Paul'ün asasında Epifiz sembolizmi...
 

Vatikan'da Epifiz anıtı...
 

Epifize yılan saldırısının tasvir edildiği bir heykel...
 

Epifize yılan saldırısının tasvir edildiği bir resim...