30 Haziran 2021 Çarşamba

Cennet kelimesinin okült anlamı 

"Cennet" kelimesi "Bahçe, Dünya yaşamından sonraki yaşam ortamı" anlamları ile bilinen ve Kur'an'da her iki anlamı ile de yer alan bir kelimedir. Ancak kelime kökü ( Cenn, Cinn ) itibarı ile "Cennet" kelimesi farklı bir anlam içermektedir.

Cenn = Gizlemek, Kaplamak, Örtmek, Korumak

et * = Fiil kökü isim yapan ek

* Emn / EmanET, Sefl / Sefalet, Kiyam / KiyamET vb.

Cennet = Gizleme, Gizlenme, Koruma, Korunma, Kaplanma, Örtülme

"Cenn" kökünden türemiş diğer kelimeler "Cinn" ( Görünmeyen, Örtülü olan ), "Cunnet" ( Kalkan ), "Cenin", "Cennân" ( Bahçevan ). "Cennet" kelimesinin bir karşılığının da "Bahçe" olması esasen "Bitki ile ÖRTÜLÜ toprak, zemin" anlamına dayanmaktadır. "Cenn" ( Örtmek ) fiili En'am suresinin aşağıdaki ayetinde yer almaktadır.

6/76 Fe lemma CENNE aleyhil leylu raa kevkeba kale haza rabbi fe lemma efele kale la uhibbul afilin

( Üzerine gece ÖRTTÜĞÜNDE. "Rab’bim budur." dedi. Ama kaybolduğunda " Ben kaybolanları sevmem." dedi. )

"Cennet" esasen "gizlenme - korunma hali veya ortamı" gibi bir anlam içermektedir. Dolayısıyla ilahi kozmik sistemin insanı içinde bulunduğu ortamdaki / plandaki / boyuttaki negatif frekanslardan ve kötü durumlardan etkilenmesini önlemesi onun cennette olması anlamına gelmektedir. Bu çerçevede "Cennet" kelimesinin esasen algıya dayalı bir duygu ( his ) olduğu ortaya çıkmaktadır. Bir başka deyişle bir varlığın kaba madde planı dünyadaki tekâmülünü tamamlayıp yarı süptil plan olan Sirius'a intikal etmesi aslında bir şey değiştirmemektedir. Orada da negatif ve pozitif frekans düalitesi bulunmaktadır. Dolayısıyla ruhsal tekâmül sonsuz bir süreç olduğu için bu sefer Sirius "Dünya" olmaktadır. Zira "Dünya" kelimesi "Alçakta, Yakında olan, İçinde bulunulan, İçinde bulunulduğu algılanan" anlamına gelmektedir. "Dünya" kelimesi "Dan" ( Alçak, Aşağıda, Yakın ) kökünden türemiş bir kelimedir.

Bir varlığın, bilinçli olarak içinde yaşamını sürdürdüğü ortam / plan onun "Dünyası", oradaki negatif frekanslardan korunma hali / algısı / duygusu ( hissi ) da onun "Cenneti" olmaktadır.

Böylelikle "Dünya = Cehennem" denklemi bu yaklaşımla da rasyonalize olmaktadır. Çünkü "Dünya" kavramı varlıkların tekâmül etmek suretiyle içinden çıkmaları, terketmeleri gereken ( özellikle ruhsal, algısal, duygusal anlamda ) ortamların ( boyut, plan ) genel adı niteliğindedir.

29 Haziran 2021 Salı

Korku dalgası yeniden

Coronavirus vakalarının azalmasıyla birlikte bu sefer "dördüncü dalga" başlığı altında "Delta Varyantı" adı verilen bir mutasyonun "yayıldığı" ve daha "öldürücü" olduğu "korku" kelimesinin kullanıldığı haber manşetleriyle duyurulmaktadır. Aşağıda 28.06.2021 tarihine ait, "korku" kelimesi kullanılmış manşetler yer almaktadır.



Evvelki bölümlerde defaatle belirtildiği üzere pandemi süreci paralelinde bilinçli ve kasıtlı bir "korkutma" operasyonu yürütulmektedir. Ve artık bu durum birçok kişi tarafından farkedilmektedir. Oysa ki korku, frekansı düşüren, immün sistemi zayıflatan ve varlıkları negatif dış etkenlere karşı savunmasız hale getiren düşük frekanslı şeytâni bir olgudur. Hatta sadece korku dahi hastalığa sebebiyet veren bir unsurdur.

Kur'an'da "La tehaf" ( Korkma / Korkmayın ) ifadesinin kullanıldığı muhtelif misaller vesilesiyle bu konuya dikkat çekilmekte ve Allahü Teala'nın rahmetinden mahrum kalma haricinde hiçbir şeyden korkulmaması gerektiği öğütlenmektedir. 

3/175 İnnema zalikumuş ŞEYTANU YUHAVVİFU evliyaehu fe LA TEHAFU HUM ve hafuni in kuntum mu'minin

( Kesinlikle bu size ŞEYTANDIR. Dostlarını KORKUTUR. O halde, eğer inananlar iseniz, onlardan KORKMAYIN da benden korkun. ) 

20/21 Kale huzha ve LA TEHAF se nuiyduha siratehel ula  

( "Onu yakala ve KORKMA. Onu ilk önceki haline döndüreceğiz." dedi. )

20/45 Kala rabbena innena NEHAFU en yefruta aleyna ev en yatğa

( "Rab’bimiz, kesinlikle biz üzerimize ileri gider diye veya azar diye KORKARIZ." dediler. ) 

20/46 Kale LA TEHAFA inneni meakuma esmeu ve era 

( "KORKMAYIN, kesinlikle ben sizinle birlikteyim, duyarım ve görürüm." dedi. ) 

28/7 Ve evhayna ila ummi musa en erdiiyh fe iza hifti aleyhi fe elkiyhi fil yemmi ve LA TEHAFİ ve la tahzeni inna radduhu ileyki ve cailuhu minel murselin

( Ve Musa' nın annesine onu emzirmesini vahyettik. Onun üzerine korktuğunda, "Onu denize bırak, KORKMA ve hüzünlenme. Kesinlikle biz onu sana geri döndürürüz. Onu gönderilenlerden kılarız." ) 

İstiklâl marşının "Korkma" kelimesiyle başlaması da ayrıca ilahi kozmik sistemin bir mesajıdır.

27 Haziran 2021 Pazar

Bin Yıl fenomeni

Kutsal kitaplarda yer alan "Bin sene" kavramı "Görecelik teorisine" ve "İnsanın genetik manipülasyona uğramamış gerçek enkarnasyon süresine ( yaşam süresi / ömür )" dikkat çekmekte gibidir.

Kur'an ayetleri;

Kozmik plandaki her 1 yılın kaba madde planı dünyadaki insan algısıyla 1000 yıla eşit olduğu aşağıdaki ayetlerde dolaylı misalleme ile bildirilmektedir. Zamanın, uzayda farklı konumlarda bulunan varlıklara göre farklı algılandığını ortaya koyan teoriye Görecelik Teorisi adı verilmektedir. 

2/96 Ve le tecidennehum ahrasan nasi ala hayah ve minellezine eşraku yeveddu ehaduhum lev yuammeru ELFE SENEH ve ma huve bi muzahzihihi minel azabi en yuammer vallahu besirun bima ya'melun

( Ve kesinlikle onları hayatta insanların en hırslıları olarak bulacaksın. O ortak koşanlardan her biri BİN SENE ömür sürmeyi arzular. Onlar uzun ömür sürerek o azaptan uzaklaşacak değillerdir. Allah o yaptıklarını görendir. )

29/14 Ve lekad erselna nuhan ila kavmihi fe lebise fihim ELFE SENETİN illa hamsine ama fe ehazehumut tufanu ve hum zalimun

( Ve Nuh' u kavmine gönderdik de onların içinde elli yıl hariç BİN SENE kaldı. Böylece onlar zalimlerken onları tufan yakaladı. ) 

Ayette, Hz. Nuh'un yaşam süresi olan 950 yılın "Elli hariç bin yıl" olarak ifafe edilmesi de "Bin Yıl" kavramının önemini ortaya çıkarmaktadır. Tevrat'ta Hz. Nuh'un yaşam süresi şöyle yer alır.

1 Genesis 9 28 Nuh tufandan sonra üç yüz elli yıl daha yaşadı.

1 Genesis 9 29 Toplam dokuz yüz elli yıl yaşadıktan sonra öldü.

Görecelik teoremine işaret eden ayetler şöyledir.

22/47 Ve yesta'ciluneke bil azabi ve len yuhlifellahu va'deh ve inne yevmen inde rabbike ke ELFİ SENETİN min ma teuddun

( Ve azabı senden acele isterler. Allah vaadine ihtilaf etmez. Kesinlikle Rab’binin indinde bir gün, o sizin saydıklarınızdan BİN SENE gibidir. ) 

32/5 Yudebbirul emra mines semai ilel erdi summe ya'rucu ileyhi fi yevmin kane mikdaruhu ELFE SENETİN min ma teuddun

( Gökten yere işleri düzenleyip yönetir. Sonra, o sizin saydığınızdan miktarı BİN SENE olan bir günde O'na yükselir. )

Tevrat ve İncil ayetleri;

Görecelik teoremine ilişkin ayetler aşağıdadır.

19 Psalms 90-4 Çünkü senin gözünde BİN YIL geçmiş bir gün, dün gibi, Bir gece nöbeti gibidir. 

61 2 Peter 3-8 Sevgili kardeşlerim, şunu unutmayın ki, Rab'bin gözünde bir gün BİN YIL, BİN YIL bir gün gibidir.

Ayrıca İncil'in Vahiy suresinde, spiritüalizmde "Altın Çağ" olarak isimlendirilmiş olan döneme "Bin Yıl" kavramı ile işaret edilmekte gibidir.

66 Revelations 20-2 Melek ejderhayı -İblis ya da Şeytan denen o eski yılanı- yakalayıp BİN YIL için bağladı. 

66 Revelations 20-3 BİN YIL tamamlanıncaya dek ulusları bir daha saptırmasın diye onu dipsiz derinliklere attı, oraya kapayıp girişi mühürledi. BİN YIL geçtikten sonra kısa bir süre için serbest bırakılması gerekiyor.

66 Revelations 20-4 Bazı tahtlar ve bunlara oturanları gördüm. Onlara yargılama yetkisi verilmişti. İsa'ya tanıklık ve Tanrı'nın sözü uğruna başı kesilenlerin canlarını da gördüm. Bunlar, canavara ve heykeline tapmamış, alınlarına ve ellerine onun işaretini almamış olanlardı. Hepsi dirilip Mesih'le birlikte BİN YIL egemenlik sürdüler.  

66 Revelations 20-5 İlk diriliş budur. Ölülerin geri kalanı BİN YIL tamamlanmadan dirilmedi.

66 Revelations 20-6 İlk dirilişe dahil olanlar mutlu ve kutsaldır. İkinci ölümün bunların üzerinde yetkisi yoktur. Onlar Tanrı'nın ve Mesih'in kâhinleri olacak, O'nunla birlikte BİN YIL egemenlik sürecekler.

66 Revelations 20-7 BİN YIL tamamlanınca Şeytan atıldığı zindandan serbest bırakılacak.




23 Haziran 2021 Çarşamba

Coronavirus ve 11 ritueli ( devam 8 )

Coronavirus'ün bir mutasyonu olduğu belirtilen ve yeni "korku ve panik" konusu yapılan Hindistan kaynaklı "Delta Plus Varyant"'ı ilk olarak "11" Haziran 2021 tarihinde İngiltere'de yayımlanan kamu sağlığı bülteninde bildirilmiştir.

DSÖ, "11" Mayıs 2021 tarihinde Delta Varyantı'nı "Endişe Verici Varyant" kategorisine almıştır.

Bugünkü basın haberlerinde de "Delta Plus Varyant"'ının "11" ülkede görüldüğü bildirilmektedir.

21 Haziran 2021 Pazartesi

"Altın"ı toplayanlar

"Altın" tarih boyunca belirli bir zümre tarafından toplanmış ve tahakküm aracı olarak kullanılmıştır. Altın uğruna nice kanlar dökülmüştür. Altın uğrunda katliam vakalarına en çarpıcı misallerden biri, kaynaklarda kâşif olarak zikredilen Christioph Colomb'un altın toplamak ve elit ailelere aktarmak üzere Amerika kıtasında sebep olduğu yerli soykırımıdır. Bu soykırımda 95 milyon kızılderili yerlinin öldüğü bilinmektedir.

Christoph Colomb'un 1492 yılında söylediği ve batini mesaj da veren şu sözü, altının finansal güç sağlamanın yanısıra okült ve spiritüel işlevleri olduğunu da göstermektedir.

"Altın sayesinde ruhlara cennetin kapıları bile açılabilir."

1903 yılında ilk kez basına yansıyan "Siyon Liderlerinin Protokolleri" isimli belgelerde yer alan altın ile ilgili şu bölüm de dikkat çekmektedir.

"Her ne kadar kan ve gözyaşı deryaları içinde toplamaya mecbur olmuş isek de basın sayesinde ALTINI elimize geçirdik. Gerçi halkımızın içinden birçoğunu feda ettik ama ALTIN elimize geçti."

Günümüzde de dünya altın rezervini elinde bulunduran aileler, altının sağladığı finansal güce dayalı küresel bir tahakküm sistemini kurmuş durumdadırlar.

Öte yandan altının, kutsal kitaplarda "Göksel ekmek" olarak sembolize edilen ve insana metafizik güç kazandıran "Menne / Manna / Man" adı verilen madde ile ilintilendirilmesi de dikkat çekmektedir. Zira Man'ın "monoatomik altın" olduğu bazı kaynaklarda yer almaktadır.

Gerek topraktan altın toplama, gerekse halkın elindeki altını toplama süreci bugün de küresel şeytanların en önemli gündem maddesidir. Zira Yeni Dünya Düzeni'nde "gerçek maddi değer" olan altının tamamen kendi ellerinde olmasını, halkın elinde ise öz değeri "0" olan kağıt banknotlardan başka bir şey kalmamasını hedeflemektedirler. 

Kur'an ayetlerinde altın kelimesi yukarıdaki hususlarla ilintili olarak yer almaktadır.

9/34 Ya eyyuhellezine amenu inne kesiran minel AHBARİ ver RUHBANİ le ye'kulune emvalen nasi bil batili ve yesuddune an sebilillah vellezine YEKNİZUNEZ ZEHEBE vel fiddate ve la yunfikuneha fi sebilillahi fe beşşirhum bi azabin elim

( Ey o inananlar, kesinlikle BİLGİNLERİN ve RAHİPLERİN bir çoğu insanların mallarını batıl için yerler ve Allah yolundan döndürürler. O, ALTIN ve gümüşü HAZNEDİP, onları Allah yolunda harcamayanlar, onları elim azap ile müjdele. )

Ayette altın toplayanların ve insanların mallarını yiyenlerin "Ahbar" ( Bilginler ) ve "Ruhban" ( Rahipler ) olarak tanımlanmasının sebebi küreselci şeytanların ilahi kozmik bilgilere haiz olmaları ve dini makamlara da daima kendi atadıkları kişileri getirmeleridir. Küreselcilerin ilahi kozmik bilgilere haiz olabilmelernin sebebi ise düzenledikleri ayinlerde, ritüellerde farklı boyuttaki cin şeytanları ile iletişime geçmeleri ve muhtelif adaklar! vermek karşılığında bilgi almalarıdır. 

Ayrıca bkz.

https://kuranilmi.blogspot.com/2020/04/vatikann-altnlar.html

3/91 İnnellezine keferu ve matu ve hum kuffarun fe len yukbele min ehadihim MİL'U ERDİ  ZEHEBEN ve levifteda bih ulaike lehum azabun elimun ve ma lehum min nasirin

( O inkar edenler ve inkarcı olarak ölenler, onların hiçbirinden YER DOLUSU ALTIN, şayet onları fidye verseler dahi, kabul edilmez. İşte onlar, elim azap onlaradır. Onlara yardımcılardan yoktur. )

Altın, cennet tasvirlerinde de yer alan bir kelimedir.

18/31 Ulaike lehum cennatu adnin tecri min tahtihimul enharu yuhallevne fiha min esavira min ZEHEBİN ve yelbesune siyaben hudran min sundusin ve istebrakin muttekiine fiha alel eraik ni'mes sevab ve hasunet murtefeka

( İşte onlar, onlara altlarından nehirler akan ikamet bahçeleri vardır. Orada ALTINDAN bilezikler takınacaklar, yeşil ipekten ve kalın ipek kumaştan elbiseler giyecekler. Orada koltuklara yaslanıp oturacaklar. O ne güzel sevab, o ne güzel dayanıp sığınma yeridir. )





19 Haziran 2021 Cumartesi

Habercilerin metapsişik deneyimleri

Döngü sonunda frekansı yükselen insanda tezahür edecek metapsişik yetenekler telekinezi, durugörü, telepati, astral çıkış, medyumluk, şifacılık olarak sıralanabilir. Bu gelişmenin farkında olan küreselciler de dijital teknolojiyi kullanarak insanı üst boyutlara intikal ettirecek bu frekans yükselişini bloklamak ve onu kaba madde boyutu dünyanın düşük frekansına hapsetme projelerini birer birer devreye sokmaktadırlar. Bu husus evvelki bölümlerde proje isimleri de verilerek detaylı olarak incelenmişti. Tabi bu projelerinin iletişiminde "insanın evrimi" söylemini kullanarak yine kitleleri aldatmaktadırlar.

Yukarıda anılan metapsişik yetenekler Kur'an ayetlerinde haberciler ile ilintilendirilmek suretiyle örneklendirilmiştir. 

Bunlar başlıklar halinde şöyle sıralanabilir. 

1- Hz. Musa'nın asası ile denizi yarması ( Portal açılışı ) ( 26/63 )

2- Hz. Musa'nın Firavun'un sihirbazlarının ürettiği sihiri asası ile yok etmesi ( 7/117 )

3- Hz. İsa'nın şifacılığı ( alacalıyı, körü iyileştirmesi vb. ), ölüyü diriltmesi, çamurdan kuş oluşturması, gizlide olanları bilmesi ( 3/49 )

4- Hz. Süleyman'ın cinlere hükmetmesi, rüzgarı yönlendirmesi, cin ve ilim sahibi olan varlık aracılığıyla maddeyi mekânlar arasında ışık hızından daha hızlı şekilde hareket ettirmesi ( Telekinezi ), Sebe melikesini portalden geçirmesi ve iman ettirmesi, kuşların konuşmasını öğrenmesi ( 27/16, 27/39-44, 34/12-13 )

Süleyman ile ilgili ayetlerde ayrıca karıncaların iletişimi üzerinden telepati fenomenine de değinilmektedir. ( 27/18 )

4- Hz. Muhammed'in yükselişi ( Mirac / Astral Çıkış ) ( 17/93 )

5- Hz. Yusuf'un rüya yorumları ( Medyumluk, Durugörü ) ( 12/4, 12/41 )

6- Hz. İbrahim'in ateşten etkilenmemesi ( Süptilleşme ) ( 21/69 )

7- Zulkarneyn'in ( Haberci olup olmadığı net değildir. ) farklı boyuttan gelen Ye'cuc ve Me'cuc'a karşı sed oluşturması. ( 18/94-97 )





18 Haziran 2021 Cuma

İfşa süreci

Son dönemde medya kanalıyla birçok gizli kalmış konunun muhtelif kişilerin ifşaları veya medyaya yansıyan haberler suretiyle açığa çıkmakta olduğu görülmektedir. Bu gelişmeler insanlığın içinde bulunduğu döngü sonu süreci ( Yevmel Kiyameh / Ayağa Kalkış Günü ) ve buna ilişkin Kur'an ayetleri açısından dikkat çekmektedir.

Gerçeklere şehadet edildiğini bildiren ayetler şöyledir.

86/9 Yevme tubles serair ( O gün sırlar ortaya çıkarılır. )

Ayetteki "Yevme" ( O gün / Gün ) kelimesi döngü sonunu temsil etmektedir.

Aşağıdaki ayetlerde suçluların suçlarını gizleyemedikleri, eylemleri ve bilinçaltı söylemleri ile kendilerini ifşa ettikleri bildirilmektedir.

24/24 Yevme teşhedu aleyhim elsinetuhum ve eydihim ve erculuhum bima kanu ya'melun

( O gün dilleri, elleri ve ayakları, o yapmış olduklarından dolayı onlara şahit olurlar. ) 

36/65 El yevme nahtimu ala efvahihim ve tukellimuna eydihim ve teşhedu erculuhum bima kanu yeksibun

( Bugün ağızlarının üzerine mühür basarız. Bize elleri kelam edip söz söyler. O kazanmış olduklarına da ayakları şahitlik eder. )

41/21 Ve kalu li culudihim lime şehidtum aleyna kalu entaknellahullezi entaka kulle şey'in ve huve halekakum evvele merratin ve ileyhi turceun

( Ve derilerine "Neden üzerimize şahitlik ettiniz?" derler. "Bizi, herşeyi konuşturan Allah konuşturdu. Sizi ilk keresinde yaratan da O' dur. O'na döndürülürsünüz." derler. ) 

41/22 Ve ma kuntum testetirune en yeşhede aleykum sem'ukum ve la ebsarukum ve la culudukum ve lakin zanentum ennellahe la ya'lemu kesiran min ma ta'melun

( Ve kulaklarınız, gözleriniz ve derileriniz, üzerinize şahitlik ederler diye saklanmıyordunuz. Lakin kesinlikle Allah' ın o yaptıklarınızdan çoğunu bilmediğini zannettiniz. )

"Hikmet"in peşinde.... 

"Hikmet" kelimesi "Batini olma, Gizem, Sır, Bilinmeyen, Hâkimlik" anlamlarını temsil eden HKM kökünden türemiş bir kelimedir. "Hüküm", "Hakim", "Hekim", "Hakem", "Muhakeme", "Mahkum", "Muhkem" kelimeleri de aynı kökten tütemedirler. 

"Hikmet" kelimesi Kur'an'da 16 ( 1+6 = 7 ) kere tekrarlanmakta olup çoğunlukla "kitabe vel hikmet" ( kitap ve hikmet ) kelime ikilisi dahilinde yer almaktadır. ( "Kitab" kelimesinin esasen "Yazı" anlamına geldiğini de hatırlamakta fayda bulunmaktadır. )

Bu noktada "kitabın içinde olan / kitapta gizli olan / kitap ile birlikte verilen" bir bilginin varlığı ortaya çıkmaktadır.

"Hikmet" kelimesinin kitaptaki tekrar adedinin nümerolojik değerinin 7 olması, Fatiha ( Açılış, Anahtar ) suresindeki 7 nümerolojisiyle de uyumlu olarak önem arzetmektedir. Bir başka deyişle söz konusu "Hikmet" kelimesi, bilinmeyen âlemin kapılarını açacak, insana farklı özellikler, yetenekler kazandıracak ve ruhsal tekâmül sağlayacak bilgiyi, kelimeyi temsil etmekte gibidir.

Okültizmde 7 kelimeden oluşan ve VITRIOL olarak kısaltılan aşağıdaki cümledeki "Lapidem" ( Taş ) kelimesi Kur'an'daki "Hikmet" kavramına atfedilen bir başka ifade gibi görünmektedir. ( Okült cemiyetlerin negatif frekansa hizmet amacıyla baz aldıkları yegâne kaynak da başta Kur'an olmak üzere kutsal kitaplardır. Zira başka bir ilime haiz olmaları da mümkün değildir. )

Visita Interiora Terræ Rectificando Invenies Occultum Lapidem ( Yerin içini araştır, arınarak gizli taşı bulacaksın. )

"Felsefe Taşı" veya "Hiram'ın Kayıp Kelimesi / Harfi" ifadeleri de yine Kur'an'daki "Hikmet" ( Sır ) kelimesine atfen kullanılagelmiştir.

Kur'an'da "Hikmet" ( Sır ) kelimesinin geçtiği ayetler şöyledir. 

2/129 Rabbena veb'as fihim rasulen minhum yetlu aleyhim ayatike ve yuallimuhumul kitabe vel HİKMETE ve yuzekkihim inneke entel azizul hakim

( Rab’bimiz onların içlerine onlardan resul gönder ki senin ayetlerini onlara okusun, onlara kitabı, SIRRI öğretsin, onları temizlesin. Kesinlikle sen yücesin hakimsin. )  

2/151 Kema erselna fikum rasulen minkum yetlu aleykum ayatina ve yuzekkikum ve yuallimukumul kitabe vel HİKMETE ve yuallimukum ma lem tekunu ta'lemun

( O üzerinize ayetlerimizi okuyan, sizi temizleyen, sizlere kitabı, SIRRI öğreten ve sizlere o bilmiyor olduklarınızı öğreten içinize gönderdiğimiz resul gibi. )

2/231 Ve iza tallaktumun nisae fe belağne ecelehunne fe emsikuhunne bi ma'rufin ev serrihuhunne bi ma'rufin ve la tumsikuhunne diraran li ta'tedu ve men yef'al zalike fe kad zaleme nefseh ve la tettehizu ayatillahi huzuven vezkuru ni'metellahi aleykum ve ma enzele aleykum minel kitabi vel HİKMETİ yeizukum bih vettekullahe va'lemu ennellahe bi kulli şey'in alim 

( Ve kadınları boşadığınızda, vadelerine eriştiklerinde onları iyilikle, bilinen şekilde tutun veya iyilikle, bilinen şekilde salın. Azıp da hududu aşmak için onları zarar vererek tutmayın. Kim böyle yaparsa, nefsine zulmeder. Allah’ ın ayetlerini alay edinmeyin. Allah’ ın üzerinize olan nimetini, kitaptan o size indirdiğini, size öğüt verdiği SIRRI hatırlayın. Allah’tan sakının ve bilin ki kesinlikle Allah herşeyi bilendir. )

2/269 Yu'til HIKMETE men yeşa' ve men yu'tel HİKMETE fe kad utiye hayran kesira ve ma yezzekkeru illa ulul elbab

( SIRRI dilediği kimseye verir. SIR kime verilirse ona çokça hayır verilmiştir. Onu akıl sahiplerinin haricindekiler hatırlamazlar. )

3/48 Ve yuallimuhul kitabe vel HİKMETE vet tevrate vel incil

( Ve ona kitabı ve SIRRI ve Tevrat' ı ve İncil' i öğretti. )

3/81 Ve iz ehazellahu misakan nebiyyine lema ateytukum min kitabin ve HİKMETİN summe caekum rasulun musaddikun li ma meakum le tu'minunne bihi ve le tensurunneh kale e akrartum ve ehaztum ala zalikum isri kalu akrarna kale feşhedu ve ene meakum mineş şahidin

( Ve zamanında Allah, habercilerin sözünü aldı. "Size o kitaptan ve SIRDAN verdim. Sonra, sizinle birlikte olanı doğrulayıcı olarak size resul geldi. Ona inanacaksınız ve ona yardım edeceksiniz. Kabul ettiniz mi ve bunlar üzerine ağır olan ahdimi aldınız mı?" dedi. "Kabul ettik." dediler. "O halde şahit olun ve ben de sizinle birlikte şahitlerdenim." dedi. )

4/54 Em yahsudunen nase ala ma atahumullahu min fadlih fe kad ateyna ale ibrahimel kitabe vel HİKMETE ve ateynahum mulken azima

( Allah’ ın üzerlerine üstünlüğünden lütfundan verdiği insanları mı kıskanırlar? Halbuki İbrahim’ e kitabı ve SIRRI verdik. Onlara büyük mülk verdik. )

4/113 Ve lev la fadlullahi aleyke ve rahmetuhu lehemmet taifetun minhum en yudilluk ve ma yudillune illa enfusehum ve ma yedurruneke min şey' ve enzellellahu aleykel kitabe vel HİKMETE ve allemeke ma lem tekun ta'lem ve kane fadlullahi aleyke azima

( Ve şayet Allah' ın sana lütfu ve merhameti olmasaydı, onlardan gruplar seni saptırmaya çalışırdı. Halbuki onlar, ancak nefislerini saptırırlar, sana hiçbir şeyde zarar veremezler. Allah sana kitabı ve SIRRI indirdi ve sana bilmiyor olduklarını öğretti. Allah' ın senin üzerindeki lütfu büyüktür. ) 

5/110 İz kalellahu ya iysebne meryemezkur ni'meti aleyke ve ala validetik iza eyyedtuke bi ruhil kudusi tukellimun nase fil mehdi ve kehla ve iz alemtukel kitabe vel HİKMETE vet tevrate vel incil ve iz tahluku minet tiyni ke hey'etit tayri bi izni fe tenfuhu fiha fe tekunu tayran bi izni ve tubriul ekmehe vel ebrasa bi izni ve iz tuhricul mevta bi izni ve iz kefeftu beni israile anke iz ci'tehum bil beyyinati fe kalellezine keferu minhum in haza illa sihrun mubin

( Zamanında Allah "Ey Meryemoğlu İsa, sana ve annene olan nimetimi hatırla. Seni kutsal ruh ile desteklediğimde beşikte ve erişkinlikte insanlara kelam edip söz söylerdin. Sana kitabı, SIRRI, Tevrat' ı ve İncil' i öğrettim. İznimle çamurdan kuşun şekli gibi olanı yarattın. Onun içine üfledin de iznimle kuş oldu. Doğuştan körü ve alacalıyı iznimle iyileştirdin. Ölüleri iznimle çıkardın. Onlara ayetlerle geldiğin ve onlardan inkar edenlerin "Bu kesinlikle apaçık sihirdir." dedikleri zaman İsrailoğulları' nı üzerinden çektim." dedi. ) 

16/125 ud'u ila sebili rabbike bil HİKMETİ vel mev'izatil haseneti ve cadilhum billeti hiye ahsen inne rabbeke huve a'lemu bi men dalle an sebilihi ve huve a'lemu bil muhtedin  

( Rab’binin yoluna SIR ve güzel öğüt ile çağır. Onlarla o en güzeliyle mücadele et. Kesinlikle Rab’bin o yolundan sapmış kimseleri bilir. O yönlenmiş olanları da bilir. )

31/12 Ve lekad ateyna lukmanel HİKMETE en işkur lillah ve men yeşkur fe innema yeşkuru li nefsih ve men kefera fe innellahe ğaniyyun hamid 

( Ve Allah’a şükretsin diye Lokman' a SIRRI verdik. Kim şükrederse, kesinlikle nefsi için şükreder. Kim inkar ederse, kesinlikle Allah ganidir övülesidir. )

38/20 Ve şededna mulkehu ve ateynahul HİKMETE ve faslel hitab ( Ve onun mülkünü şiddetlendirdik. Ona SIRRI ve söylemdeki ayrışımı verdik. )

43/63 Ve lemma cae iysa bil beyyinati kale kad ci'tukum bil HİKMETİ ve li ubeyyine lekum ba'dallezi tahtelifune fih fettekullahe ve etiy'un

( Ve İsa deliller ile geldiğinde "O bazınızın hakkında ihtilaf ettiğini size açıklamak için size SIRRI getirdim. O halde Allah’tan sakının ve bana itaat edin." dedi. )

54/5 HİKMETUN baliğatun fe ma tuğnin nuzur

( Ulaşmış SIRDIR. Ama uyarılar fayda vermez. ) 

62/2 Huvellezi be'ase fil ummiyyine resulen minhum yetlu aleyhim ayatihi ve yuzekkihim ve yu'allimuhumul kitabe vel HİKMETE ve in kanu min kablu lefi dalalin mubin

( Okuma yazma bilmeyenlerin içine, onlara O’nun ayetlerini okuyan, onları temizleyen, onlara kitabı ve SIRRI öğreten, onlardan resul diriltip gönderen O'dur. Önceden kesinlikle apaçık sapıklık içindeydiler. )

Menne , Selva ve "Yemek" kelimelerinin teşbihi anlamları

Kutsal kitaplarda "Menne / Man / Manna" olarak yer alan ve "Helva, Bir çeşit ekmek" olarak tanımlanan kelimenin esasen maddi bir kavram olmadığı aksine ruhsal frekanslar içeren bir "bilgiyi / kelimeyi" tanımlamakta olması muhtemeldir. Ancak elbette her ruhsal olgunun maddi bir projeksiyonu / temsili / yansıması olduğu da hatırlanmalıdır. 

"Menne" ve "Selva" kelimeleri Kur'an'da ilk kez Bakara suresinin 57. ayetinde geçmektedir. Klasik çevirilerde "Menn" kelimesi "Helva, Kudret Helvası", "Selv / Selva" kelimesi ise "Bıldırcın" olarak temsil edilmektedir. Ancak Kur'an, Tevrat ve İncil ayetleri detaylı incelendiğinde maddi olmayan bir anlamın tezahürü söz konusu olmaktadır. Bu yaklaşım çerçevesinde ayetlerin anlamları aşağıdaki gibi olmaktadır.

2/57 Ve zallelna aleykumul ğamame ve enzelna aleykumul MENNE ves SELVA KULU min tayyibati ma razaknakum ve ma zalemuna ve lakin kanu enfusehum yazlimun

( Ve bulutu üzerinize gölgeledik. Üzerinize NİMET / MİNNET / İYİLİK ve AVUNTU / AVUNÇ / KANAÂT indirdik. O sizi rızıklandırdıklarımızın temizlerinden YİYİN. Bize zulmetmediler. Ve lakin nefislerine zulmetmekteydiler. )

Menn = Nimet, Minnet, İyilik

Selv / Selvâ = Avuntu, Avunç, Kanaât, Bal

Ekl / Ukl = Yemek, Besin, Gıda ( Ancak "Yemek" kelimesinin kutsal kitaplarda "İdrak, Algı, Bilgiyii Kelimeyi özümseme" gibi teşbihi anlamları olduğu da görülmektedir. )

Kelimelerin farklı anlamlarına istinaden ayette maddi olmayan ruhsal olgulardan da bahsedilmekte gibi görünmektedir. Yani sanki insanların üzerine "gökten kanaât etme nimeti frekansı / kelimesi" indirilmiş de bu frekans ile hayatta kalmışlar gibi bir algı da oluşmaktadır. 

Tevrat ve İncil ayetlerinde "Menne" kelimesi "Man" olarak zikredilmekte ve şöyle yer almaktadır.  

4 Numbers 11-9 Gece ordugaha çiy düşerken, MAN da birlikte düşerdi.

5 Deuteronomy 8-3 Sizi aç bırakarak sıkıntıya soktu. Sonra sizin de atalarınızın da bilmediği MAN ile sizi doyurdu. İNSANIN YALNIZ EKMEKLE YAŞAMADIĞINI RAB'BİN AĞZINDAN ÇIKAN HER KELİME İLE YAŞADIĞINI size öğretmek için yaptı bunu.

Aşağıdaki ayetlerde de "Man / Manna / Menn"'in göksel, ruhsal bir olgu olduğu mesajı verilmektedir. 

19 Psalms 78-24 MAN yağdırdı onları beslemek için, GÖKSEL TAHIL verdi onlara.

43 John 6-31"Atalarımız çölde man yediler. Yazılmış olduğu gibi, 'Yemeleri için onlara GÖKTEN EKMEK verdi.'"

Ancak "Man"'ın maddi tanımının yer aldığı Kitab-i Mukaddes ayetleri de bulunmaktadır.

2 Exodus 16-31 İsrailliler o ekmeğe MAN adını verdiler. Kişniş tohumu gibi beyazımsı, tadı BALLI* yufka gibiydi.

2 Exodus 16-33 Musa Harun'a, "Bir testi al, içine bir omer** MAN doldur" dedi, "Gelecek kuşaklar için saklanmak üzere onu RAB'bin huzuruna koy."

* "Ballı yufka" kavramı Kur'an'daki "Menne ves selva" ifadesinde yer alan "Selva" kelimesinin "Bal" anlamına da dikkat çekmektedir.

** Omer = Ölçü birimi

4 Numbers 11-7 MAN kişniş tohumuna benzerdi, görünüşü de reçine gibiydi.

Ve Man kelimesinin son kez geçtiği Kitab-i Mukaddes ayetinde Mesih İsa şöyle demektedir. 

43 John 6-58 İşte GÖKTEN İNMİŞ OLAN EKMEK*** BUDUR. Atalarınızın yedikleri MAN gibi değildir. Atalarınız öldüler. Oysa BU EKMEĞİ YİYEN sonsuza dek yaşar."

*** Mesih İsa kendi bedenini kastedip ruhsal kavrama maddi sembolizm getirmektedir.

Yukarıda "Menn / Man / Manna" ile birlikte yer alan "Selv / Selvâ" kelimesinin "Avuntu, Avunç, Kanaât, BAL" anlamlarını içerdiği belirtilmişti. ( Klasik meallerde yer alan "Bıldırcın" anlamı ayrı bir inceleme konusu olabilir. )

Bu çerçevede; "Bilgiyi / Kelimeyi yemek" ve "Bu yemeği Bal ile tasvir etmek" durumunun aşağıdaki Tevrat ayetlerinde yer alması da konu ile ilintili görünmektedir.

26 Ezekiel 2-8 Sen, ey insanoğlu, sana söyleyeceğimi dinle! Bu başkaldıran halk gibi asi olma! AĞZINI AÇ, SANA VERECEĞİMİ YE!"

26 Ezekiel 2-9 Baktım, bana doğru uzanmış bir el gördüm; içinde TOMAR halinde bir KİTAP vardı.

26 Ezekiel 2-10 Tomarı önümde açtı, her iki yanı da yazılıydı. Orada ağıtlar, iniltiler, figanlar yazılıydı. 

 26 Ezekiel 3-1 Bana, "Ey insanoğlu, sana verileni ye. Bu TOMARI YEDİKTEN sonra git, İsrail halkına seslen" dedi.

26 Ezekiel 3-2 Böylece AĞZIMI AÇTIM, YEMEM İÇİN TOMARI bana verdi.

26 Ezekiel 3-3 Bana, "Ey insanoğlu, sana verdiğim TOMARI YE, MİDENİ ONUNLA DOLDUR." dedi. Bunun üzerine TOMARI YEDİM. BAL GİBİ TATLI GELDİ BANA. !!!! ( "Selva" ilintisi )

26 Ezekiel 3-4 Sonra şöyle dedi: "Ey insanoğlu, İsrail halkına git, onlara KELİMELERİMİ İLET.

"Yemek" kavramının sembolik / teşbihi kullanımına Kur'an'ın Nisa suresinin 10. ayeti verilebilir.

4/10 İnnellezine YE'KULUNE emvalel yetama zulmen innema YE'KULUNE Fİ BUTUNİHİM NARA ve seyaslevne seira

( Kesinlikle o yetimlerin mallarını zulümle YİYENLER, KARINLARININ İÇİNE ATEŞİ YERLER. Ateşe yaslanacaklardır. )

Öte yandan "Menne / Manna / Man" kelimesinin maddi tezahürünün "Monoatomik Altın" olduğu ve altının boyutlar arası geçiş, frekans değişimi vb. gibi farklı işlevleri olduğu da konunun maddi açıdan incelenmesi kapsamındaki hususlardır.





17 Haziran 2021 Perşembe

Vaftiz ritüeli, Dua ve Gasl 

Halk arasında "Vaftiz / Vaftiz olmak" olarak bilinen kavramın esası Latince "Baptizare", Grekçe "Baptizein", İngilizce "Baptize" kelimeleridir.

Kelimenin kökünde, Arapça'da "Kapı" anlamını da içeren "Bab / Bap" kelimesi yer almaktadır.

"Baptize" ... Bap / Bab + tize

Bab / Bap = Kapı, Giriş, İçeri giriş yeri, Dalma yeri, Sığınma yeri 

tize = -mak / -dırmak Baptize = İçeri sokmak, Daldırmak, Kapıdan geçirmek

"Baptize" ( Vaftiz ) ritüeli esnasında kullanılan "su" esasen boyut portalinden ( Bâb / Kapı ) geçişi yani yeni bir boyuta, plana geçişi sembolize etmektedir. Yeni doğmuş çocuğun veya inancı yeni kabul eden bir insanın su ile vaftiz edilmesi yeni bir boyuta geçişin sembolüdür. Doğum esnasında da kadının "suyunun gelmesi" boyut kapısından geçişin madde planındaki biyolojik temsilidir.

Bir nevi trans ve odaklanma seansı niteliğinde olan "Dua" ( Salât ) öncesinde "Gasl"'in ( Su ile yıkanılmasının ) Kur'an'da öğütlenmesi de dikkat çekmektedir. Zira dua seansı bir frekans yükseltme ve üst boyut ile temas girişimidir. Bir başka deyişle dua seansı bir "portal açma" deneyimidir. Boyut portalı / Star Gate tasvirlerinde daima su unsurunun bulunması da konu ile ilintilidir. Su, geçişi sağlayan ve kozmik bilgileri simgeleyen / içeren bir olgudur.

İncil'de "suyla vaftiz" kavramının ilk kez geçtiği ayetin numarasının 11 olması da farklı boyuta geçiş portalının nümerik sembolizmi açısından dikkat çekmektedir. 

40 Matta 3-"11" Gerçi ben sizi tövbe için SUYLA VAFTİZ ediyorum, ama benden sonra gelen benden daha güçlüdür. Ben O'nun çarıklarını çıkarmaya bile layık değilim. O sizi Kutsal Ruh'la ve ateşle vaftiz edecek. 

Kur'an'da "Gasl" ( Yıkanmak ) fiilinin geçtiği ayetlerde hep 11 nümerolojisinin bulunması da ayrıca dikkat çekmektedir. 

"4/43" Ya eyyuhellezine amenu la takrabus SALATE ve entum sukara hatta ta'lemu ma tekulune ve la cunuben illa abiri sebilin hatta TAĞTESİLUN .....

( Ey o inananlar, sizler sarhoşken ne söylediğinizi bilene kadar ve yolcu olmanızın haricinde, pisken YIKANINCAYA kadar DUAYA yaklaşmayın. ..... )

"Salat" ( Dua ) ve "Gasl" ( Yıkanmak ) kelimelerinin ilk kez birlikte ve ilintili olarak yer aldığı bu ayetin kodunun nümerolojik değeri 11 olmaktadır. ( 4+4+3 = 11 )

"5/6" Ya eyyuhellezine amenu iza kuntum iles SALATİ fAĞSİLU vucuhekum ve eydiyekum ilel merafiki .....

( Ey o inananlar, DUA edecek olduğunuzda, yüzlerinizi ve dirseklere kadar ellerinizi YIKAYIN. ..... )

Yine "Salat" ( Dua ) ve "Gasl" ( Yıkanmak ) kelimelerinin birbirleriyle ilintili olarak yer aldıkları bu ayetin kodunun nümerolojik değeri de 11 olmaktadır. ( 5+6 = 11 )

"38"/42 Urkud bi riclik haza MUĞTESELUN baridun ve şerab

( Ayağınla yere vur. Bu YIKANILASI, soğuk ve içilesi. )

Sure numarasının nümerolojik değeri 11 olmaktadır. ( 3+8 = 11 )

16 Haziran 2021 Çarşamba

Sanhedrin

"Sanhedrin" kelimesi kaynaklarda Yunanca kökenli "Synedrion" ( Syn = Birlikte, Hedra = Oturmak ) kelimesinden türediği belirtilen bir kelime olup, Yahudi haham ( rabbi ) meclisine verilen isimdir.

"Sanhedrin" kelimesi aynı zamanda Arapça'daki "San'" ( Tertip, Birleştirme, Sağlamlaştırma ) ve "Hadir / Hadirun"* ( Hazır olma, Yerde bulunma, Oturma / Hazır olanlar, Yerde bulunanlar ) kelimelerinden oluşan "Sanhadirun" ( Birlikte oturanlar ) kelimesinin bir tezahürüdür. ( * Kurul toplantılarına katılanlara Türkçe'de de "Hazirun" adı verilir. )

"Sanhedrin", halen siyonist küresel aile üyelerinden oluşan 70 kişilik bir konsey olup, devletler üstü örgütleri ( CFR, Bilderberg vb. ) yönlendirmektedir. Kutsal kitaplarda "Sanhedrin" kavramı Hz. Musa'nın seçtiği "Yetmiş kişi" ifadesiyle, 7 ve 11 nümerolojisi eşliğinde zikredilmektedir.

A'raf suresinin 155. ayetinde Hz. Musa'nın, kavmindeki akılsızların yaptıklarından dolayı helâk edilmemek için Allah'a yalvarışı yer almaktadır. Söz konusu yetmiş kişi halkın ileri gelenlerinden seçilmiş kişilerdir. 

7/155 Ve (1) ahtara (2) musa (3) kavme (4) hu (5) SEB'İNE (6) RACULEN (7) li mikatina fe lemma ehazethumur racfetu kale rabbi lev şi'te ehlektehum min kablu ve iyyay e tuhlikuna bima feales sufehau minna in hiye illa fitnetuk tudillu biha men teşau ve tehdi men teşa' ente veliyyuna fağfir lena verhamna ve ente hayrul ğafirin

( Ve Musa, belirlediğimiz zamanımız için kavminden YETMİŞ ERKEK seçti. Onları sarsıntı yakaladığında, Musa "Rab’bim, dileseydin onları ve de beni daha önce helak ederdin. Bizi, bizden o akılsızların yaptıklarından dolayı mı helak edeceksin? Kesinlikle o ancak senin sınavındı. Sen onunla dilediğin kimseyi saptırırsın ve dilediğin kimseyi de yönlendirirsin. Sen bizim dostumuzsun. O halde bize af eyle ve bize merhamet et. Sen affedenlerin en hayırlısısın." dedi. )

- Ayetin sure numarası 7'dir.

- Ayet numarasının ( 155 ) nümerolojik değeri 11'dir. ( 1+5+5 = 11 )

- Ayette "Seb'ine raculen" ( Yetmiş erkek ) ile biten bölümde 7 kelime bulunmaktadır. Tevrat'taki ilgili ayetler ise şöyledir.

2 Çıkış 24-1 RAB Musa'ya, "Sen, Harun, Nadav, Avihu ve İsrail ileri gelenlerinden YETMİŞ KİŞİ bana gelin" dedi, "Bana uzaktan tapın.

- Ayet numarasını oluşturan sayıların toplamı 7 sayısını vermektedir. ( 2+4+1 = 7 ) 

4 Sayılar 11-16 RAB Musa'ya, "Halk arasında önder ve yönetici bildiğin İsrail ileri gelenlerinden YETMİŞ KİŞİ topla" dedi, "Onları Buluşma Çadırı'na getir, yanında dursunlar.

- Ayet numarasında ( 11-16 ) 11 ve 7 ( 1+6 = 7 ) nümerolojisi bulunmaktadır.

4 Sayılar 11- 25 Sonra RAB bulutun içinde inip Musa'yla konuştu. Musa'nın üzerindeki Ruh'tan alıp YETMİŞ İLERİ GELENE verdi. Ruh'u alınca peygamberlik ettilerse de, daha sonra hiç peygamberlik etmediler.

- Ayet numarasında ( 11-25 ) 11 ve 7 ( 2+5 = 7 ) nümerolojisi bulunmaktadır.

Tevrat'ın aşağıdaki ayetlerinde ise "İsrail kavminden yetmiş ileri gelenin" inkârcı, putperest ve satanik eğilimlerine dikkat çekilmektedir. Ayetlerde reptilianlara ( sürüngenlere ) tapınma kavramı da yer almaktadır.

26 Ezekiel 8- 10 Böylece içeriye girip baktım. Duvarın her yanına çeşit çeşit sürüngen, iğrenç hayvan şekilleri ve İsrail halkının bütün putları oyulmuştu.

26 Ezekiel 8-11 İsrail ileri gelenlerinden YETMİŞ KİŞİYLE Şafan oğlu Yaazanya orada, PUTLARINönünde duruyordu. Her birinin elinde bir buhurdan vardı; buhurun kokusu bulut gibi yükseliyordu.

26 Ezekiel 8-12 "İnsanoğlu, İsrail halkının ileri gelenlerinin kendi putlarının odalarında, karanlıkta neler yaptıklarını gördün mü?" dedi, "Onlar, 'RAB bizi görmüyor, RAB ülkeyi bıraktı diyorlar." 

Ayetlerdeki "Yetmiş kişi" kavramı, bugün dünyayı tam tahakküm altına almak isteyen küreselcileri yönlendiren, yöneten "Sanhedrin" konseyini işaret etmekte gibidir. Zira küreselciler düşünce, tutum, söylem, eylem ve sembolizmlerini daima kutsal kitaplardaki ayetlere göre düzenlemektedirler.

Aşağıda yer alan Sanhedrin konseyi ilüstrasyonunda, düaliteyi ve farklı iki boyutu simgeleyen ve ezoterik bir sembol damalı zemin dikkat çekmektedir.





14 Haziran 2021 Pazartesi

Tek Dünya Devleti, Siyon Yılanı ve 2023

"We shall have world government, whether or not we like it. The question is only whether world government will be achieved by consent or by conquest."

( Hoşlansak da hoşlanmasak da dünya devletine sahip olmalıyız. Soru sadece dünya devletinin rıza ile mi, istila ile mi gerçekleştirileceğidir. )

Bu cümleler Federal Reserve'in kurucularından olan banker James Paul Warburg'un 17.02.1950 tarihinde Amerikan Senatosu Dış İlişkiler Komitesi'ndeki konuşmasından alıntıdır.

Pandemi ile formatlanmış dünya toplumu ve güncel sosyopolitik / sosyoekonomik gelişmeler dikkate alındığında küreselciler Tek Dünya Devleti idealine "Conquest through consent" ( Rıza yolu ile istila ) metodu ile ilerledikleri söylenebilir.

Atatürk, gençliğe hitabesindeki şu sözlerinde sanki algılanandan daha derin bir mesaj vermiş ve tek dünya devleti yoluyla küresel tam tahakküm sistemini hedefleyenlere işaret etmiş gibi görünmektedir.

"İstiklâl ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, BÜTÜN DÜNYADA EMSALİ GÖRÜLMEMİŞ BİR GALİBİYETİN MÜMESSİLİ olabilirler."

Özgürlük, eşitlik ve refah olarak telkin edilen ancak özünde küresel tam kölelik düzeni olan "Tek topluluk" idealinin yanlış olduğu Kur'an ayetlerinde bildirilmektedir. 

5/48 .... lev şaellahu le cealekum UMMETEN VAHİDETEN ve lakin li yebluvekum fi ma atakum ....

( .... Şayet Allah dileseydi sizi TEK TOPLULUK kılardı. Lakin o size verdikleri hakkında sizi sınamak içindi. .... )

11/118 Ve lev şae rabbuke le cealen nase UMMETEN VAHİDETEN ve la yezalune muhtelifin 

( Ve şayet Rab’bin dileseydi insanları TEK TOPLULUK kılardı da ihtilaf etmekten geri durmazlardı. )

42/8 Ve lev şaellahu le cealehum UMMETEN VAHİDETEN ve lakin yudhilu men yeşau fi rahmetih vez zalimune ma lehum min veliyyin ve la nesir

( Ve şayet Allah dileseydi, onları TEK TOPLULUK kılardı. Lakin, dilediği kimseyi rahmetine sokar. Zalimler, onlara ne dost ne de yardımcı yoktur. )

43/33 Ve lev la en yekunen nasu UMMETEN VAHİDETEN le cealna li men yekfuru bir rahmani li buyutihim sukufen min fiddatin ve mearice aleyha yazherun

( Ve şayet insanların TEK TOPLULUK olma durumu olmasaydı, Rahman' ı inkar eden kimselerin evleri için gümüş çatılar, tavanlar ve onun üzerine çıkmaya merdivenler oluştururduk. )

Siyonizmin kadim ideali olan "Tek Dünya Devleti" projesinin son aşamasında İstanbul şehrinin yer aldığı, "Siyon Liderlerinin Protokolleri" adlı kitabın özet bölümündeki şu cümlelerde ifade edilmektedir.

"Üçüncü protokolün baş taraflarında sembolik yılandan bahsedilmektedir. Protokolların îngilizce tercümesinde bu mevzuda yazılanlara göre Yahudilerce, yılanın başı Yahudilerin plânlarını tertip eden kimseleri, yılanın gövdesi ise diğer Yahudileri temsil ediyormuş. Yılanın başı bir yere girince oradaki Yahudi Olmayan güçler ile mücadele ederek onları ezmeğe çalışırmış ve yılanın başı Kudüsten hareket ederek birçok yerleri işgal edip tekrar Kudüse dönerek devrini tamamlayacakmış. İngilizce tercümede yılanın işgal hedeflerinden Kudüsten evvelki son şehrin İstanbul olduğu kaydedilmekte ve şu not ilâve edilmektedir: "Bu harita Jön Türk hareketinin yâni Türkiyedeki Yahudi ihtilâlinin vukuundan senelerce önce çizilmiştir." "

Son dönemde İstanbul'a dikilen yılan sembolizmli yapılar da ( İstanbul Havalimanı Kontrol Kulesi, Çamlıca Anten Kulesi ) bu bağlamda okült ezoterik mesaj vermektedir.

Taha suresinin 19. ayetinden 23. ayetine kadar olan bölümde, Hz. Musa'nın sihirbazlar ile olan mücadelesinden bahsedilmekte ve bazı tarihsel kodlar verilmekte gibidir. Zira ayet setinde bir yılanın tezahüründen ve etkisiz hale getirilişinden bahsedilmektedir. Ayet setinin, coronavirüs vakasının başladığı 2019 yılı ile küreselciler için önem arzeden ve ayrıca pandeminin bitiş yılı* olarak öngörülen 2023 yılına işaret ediyor olması muhtemeldir. Zira 20/23 kodlu ayette "büyük bir ayetin gösterileceği" bildirilmektedir. ( * Times dergisi pandeminin 2023 yılında bittiğine ilişkin fütüristik bir yazı yayımlamıştı. )

20/19 Kale elkiha ya musa ( "At onu ey Musa." dedi. )

20/20 Fe elkaha fe iza hiye hayyetun tes'a ( Böylece onu bıraktı da o zaman o koşan yılan oldu. )

20/21 Kale huzha ve la tehaf se nuiyduha siratehel ula ( "Onu yakala ve korkma. Onu ilk önceki haline döndüreceğiz." dedi. )

20/22 Vadmun yedeke ila cenahike tahruc beydae min ğayri suin ayeten uhra ( Ve elini koynuna koy. Diğer ayet olarak, kusursuz beyaz çıksın. )

20/23 Li nuriyeke min ayatinel kubra ( Sana ayetlerimizin en büyüklerinden göstermek için. )


COVID19 ve Sekar süreci

Coronavirus vakasının ilk olarak 2019 yılında tespit edilmesi nedeniyle bu virüse COVID19 ( COronaVIrus Disease 19 ) ismi verilmiş ve tarihte ilk kez bir virüs, tezahür ettiği yıl ile kodlanmıştır. Ancak küresel şeytanların bir kurgusu olduğu, "laboratuar üretimi bir virüs" söylemleriyle artık alenen de dile getirilen Coronavirus vakası ile insanlık tamamen yeni bir döngünün, yeni bir sürecin ( Yevmel Kiyameh ( Ayağa Kalkış Günü ) ) içine itilmiştir. Esasen bu süreç de diğerleri gibi, varlıklara her türlü hayırı ve şerri, genişliği ve darlığı yine yarattığı varlıklar vasıtasıyla veren Allahu Teala'nın rızası ve izniyle hasıl olmaktadır.

COVID19 ile başlatılan süreç, zaten asırlardır küresel şeytanların tahakkümü altında köleleştirilmiş olan insanların kölelik seviyelerinin en üst noktaya taşınmasına ve aynı zamanda da insanların idrak seviyelerinin yükselmesine ve gerçekleri görmelerine aracılık etmek üzere Allah'ın izni ile vazifeli varlıklar ( melekler ) tarafından planlanmıştır. Bir başka deyişle insanların, içinde bulundukları, içinde yaşadıkları dünyanın esasen cehennem olduğunu tam anlamıyla idrak edecekleri bir süreç başlatılmıştır. Ancak Allah'ın tuzağı en büyük olduğundan, küresel şeytanlar bu sürecin kendi kurguları, planları ve yönetimleri kapsamında ilerlediğini zannetmektedirler.  

74/26 Seuslihi SEKARE ( Onu SEKARA, ateşe yaslayacağım. )

74/27 Ve ma edrake ma SEKARU ( Ve sana SEKARIN, ateşin ne olduğunu ne bildirir? )

74/28 La tubki ve la tezeru ( Baki kılmaz ve geriye bırakmaz. )

74/29 Levvahatun lil beşeri ( İnsan derisi için yakıcıdır. )

74/30 Aleyha TİS'ATE AŞERE ( Onun üzerinde ONDOKUZ vardır. )

74/31 Ve ma cealna ASHABEN NARİ illa melaiketen ve ma cealna iddetehum illa fitneten lillezine keferu li yesteykinellezine utul kitabe ve yezdadellezine amenu imanen ve la yertabellezine utul kitabe vel mu'minune ve li yekulellezine fi kulubihim meradun vel kafirune maza eradallahu bi haza meselen KEZALİKE YUDİLLULLAHU MEN YEŞA'U VE YEHDİ MEN YEŞA ma ya'lemu cunude rabbike illa huve ve ma hiye illa zikra lil beşeri

( ATEŞİN SAHİPLERİNİ melekler haricindekiler yapmadık. Onların adetlerini o kitap verilenlerin doğru bilgi edinmeleri, o inananların inançlarının artması, o kitap verilenlerin ve inananların şüphe etmemeleri, o kalplerinde hastalık olanların ve inkarcıların "Allah bu misal ile ne istedi?" demeleri için, o inkar edenler için sınav haricindeki kılmadık. ALLAH DİLEDİĞİ KİMSEYİ İŞTE BÖYLE SAPTIRIR VE DİLEDİĞİ KİMSEYİ YÖNLENDİRİR. O’nun haricinde Rab’binin ordularını, askerlerini kimse bilmez. O insanlar için hatırlamanın haricindeki değildir. )

Yukarıdaki ayet setinin ilk ayetinde yer alan "Sekar" ( Ateş ) kelimesi, insanların içine girdikleri yeni süreci yani döngü sonu sürecini ( Yevmel Kiyameh ) tanımlamakta gibidir. Bu ilk ayetin kodunun ( 74/26 ) nümerolojik değeri de 19 ( 7+4+2+6 = 19 ) sayısını vermektedir.

74/31 kodlu ayette ise "Onun ( Sekar ) üstünde ondokuz vardır" ifadesi yer almaktadır. Yeni tip Coronavirus'ün isminde 19 bulunması da "Onun üzerinde ondokuz vardır." ayeti ile uyum arzetmektedir. COVID19'un ayette belirtilen "Sekar" ( Ateş ) sürecinin başlangıcını temsil eden bir kavram olması muhtemeldir.

74/31 kodlu ayette de Sekar" sürecinin ( döngü sonu ayağa kalkış sürecinin ) bazı insanlar tarafından idrak edileceği, bazı insanlar tarafından ise idrak edilemeyeceği "Saptırma" ve "Yönlendirme" kelimeleri ile vurgulanmaktadır. 

Sur üflenmesi ile başlayacağı bildirilen "Yevmel Kiyameh" ( Ayağa Kalkış Günü ) kapsamında insanların gerçekleri algılamaya başlayacağı Kaf suresinin aşağıdaki ayetlerinde "Besari hadid" ( Keskin göz ) ifadesi ile bildirilmektedir.

50/"19" Ve caet SEKRATUL MEVT bil hakk zalike ma kunte minhu tehid ( Ve ÖLÜMÜN SARHOŞLUĞU  gerçekten gelir. Bu, ondan kaçmış olduğundur. ) 

50/20 Ve nufiha fis sur zalike yevmul veiyd ( Ve borunun içine üflenir. Bu vaad edilen gündür. )

50/21 Ve caet kulli nefsin meaha saikun ve şehid ( Ve her nefis beraberinde sevkeden ve şahit ile gelir. ) 

50/22 Lekad kunte fi ğafletin min haza fe keşefna anke ğitaeke fe BESARUKEL YEVME HADİD ( Bundan habersizlik içinde oldun. Üzerinden örtünü kaldırdık. Artık BUGÜN GÖZÜN KESKİNDİR. )

"Ölümün sarhoşluğunun gelmesi" ifadesinin geçtiği ayetin numarası da 19'dur. Pandemi ve aşılama sürecinde insanların adeta bir "sarhoşluk halinde"oldukları gözlemlenmektedir. Pandemi kapsamında yaratılan korku ve çaresizlik frekanslarına maruz kalan insanlar kurtuluş beklentisiyle, içeriğinin ve etkisinin ne olduğu belli olmayan bir "aşıya" doğru yine adeta "sarhoş gibi" koşturulmaktadırlar. Ancak yukarıdaki ayetlerde de belirtildiği üzere nihayetinde insanların algıları yükselecek ve insanlar hesap verme sürecinde gerçekte neler olduğunu, nasıl bir kurgunun içinde olduklarını "keskin göz ile" idrak edeceklerdir. Dolayısıyla şeytanların tuzakları ayetlerde de zikredildiği üzere kendi başlarına geçecektir.

Evvelce "Sura üflenmesi ve Aşı" başlıklı bölümde şu ifadelere yer verilmişti.

"Ayrıca batı dillerinde yer alan ve "Boru" anlamı da olan "Sur" kelimesi gibi "SR" köküne haiz "SYRinge", "SERinge" kelimesi de "Boru, Tüp" anlamına gelmekte olup, Türkçede ise "ŞIRınga" olarak telaffuz edilmektedir. "Aşılama" uygulaması da esasen "boruya bilgi aktarımı" olarak tanımlanabilir. Öye yandan pandemi kapsamında gündeme getirilen aşının ismi de "mRNA" ( messenger / mesajcı RNA )'dır. ( mRNA aşısı inaktif virüs yerine genetik materyel kod bilgilerini içeren yeni bir aşı türüdür. )

Aşağıdaki ayet setinde "Boruya üflenme" ve "VAKa" kelimeleri birlikte yer almaktadır. "Aşı" kelimesinin batı dillerindeki karşılığı "VACcine" ( VAKsin okunur. ) kelimesidir. Batıni olarak "Vaccine" kelimesiyle kök açısından fonetik benzerliği olan "Vaka" kelimesi "Aşı" kavramını da simgeliyor olabilir mi? ( Evvelce "Aşılama ve Kısırlık" başlıklı bölümde "Vaccine " kelimesinin etimolojik kökeni "Vak" ( Koruyucu ) kelimesiyle ilintili olarak incelenmişti. )

69/13 - Fe iza NUFİHA fis SURİ NEFHATUN vahidet ( Böylece BORUNUN içine tek ÜFLEME ile ÜFLENDİĞİNDE. )

69/15 - Fe yevmeizin VEKa'atil VAKı'at ( Artık o gün VAKİ olacak olan VAKİ olur. )

Sonuç olarak müşrik küreselciler, "Nufiha fis sur" ( Boruya üflenir ) kavramını "Şırıngaya veri aktarımı" ve şırınga vasıtasıyla da yine bir boru vasfı taşıyan insana veri aktarımı olarak sembolize edip akıllarınca hem Rab'bin ruhundan üflemesi fenomenini taklit etmeye hem de insanlık için döngü sonunu getirmeye mi çalışmaktadırlar?"

Al'i İmran suresinin 16. ayetinde Allahu Teala'nın inanan ve iyilikler yapan kullarını "Nar" azabından koruyacağı dua ayeti vasıtası ile bildirilmektedir.

3/16 Ellezine yekulune rabbena innena amenna fağfir lena zunubena ve KİNA AZABEN NAR

( O, "Rab’bimiz kesinlikle biz inandık, o halde bize günahlarımızı affet ve bizi ATEŞİN AZABINDAN KORU." diyenler. )






12 Haziran 2021 Cumartesi

Coronavirus, Aşı, 11 ve 666

Coronavirus pandemisine ve aşılama operasyonuna ilişkin bazı 11 nümerolojisi tespitleri kısaca hatırlanacak olursa;

- "Coronavirus" kelimesi "11" harften oluşmaktadır. Bu kelimeyi oluşturan harflerin İngilizce alfabedeki sıra numaralarının toplamının nümerolojik değeri de "11" sayısını vermektedir. ( C = 3, O = 15, R = 18, O = 15, N = 14, A = 1, V = 22, I = 9, R = 18, U = 21, S = 19 

3+15+18+15+14+1+22+9+18+21+19 = 155 ... 1+5+5 = "11"

- Çin, COVID19 kaynaklı ilk ölümü "11" Ocak 2020 tarihinde açıklamıştır.

- WHO ( World Health Organisation / Dünya Sağlık Örgütü ), yeni tip Coronavirus'e COVID19 isminin verildiğini "11" Şubat 2020 tarihinde açıklamıştır.

- WHO, Coronavirus vakasının pandemi olduğunu "11" Mart 2020 tarihinde açıklamıştır.

- Türkiye'de ilk Coronavirus vakası "11" Mart 2020 tarihinde görülmüştür. ( İlginçtir ki pandemi ilân tarihine denk gelmiş! )

- COVID19'un genetik sekansı "11" Ocak 2020 tarihinde yayımlanmıştır.

- Dünyada ilk Pfizer & Biontech aşısı "08.12".2020 tarihinde Margaret Keenan isimli bir İngiliz kadına yapılmıştır. Kadının hastane çıkışında elleri ile üçgen sembolü yapması da dikkat çekmiştir.


- FDA ( Food and Drug Administration / Gıda ve İlaç Yönetimi ), Pfizer & Biontech aşısına acil kullanım iznini "11" Aralık 2020 tarihinde vermiştir.

- Pfizer & Biontech mRNA aşısının kodu BNT162B2 olarak açıklanmıştır. ( Koddaki sayıların toplamı "11" olmaktadır. )

- "mRNA Vaccine" ( mRNA Aşısı ) kelimesi 11 harften oluşmaktadır.

- mRNA vasıtasıyla hücrelere protein ürettirilmesi deneyini ilk yapan doktor Robert Malone RNA'nın ilaç olarak kullanılabileceğini ilk olarak 11.01.1988 tarihindeki makalesinde yazmıştır.

- Biontech şirketinin sahibi olan şahsın adı ve soyadı toplam 11 harften oluşmaktadır. Ayrıca anılan şahsın doğum günü de 29 Eylül'dür. ( 29 ...2+9 = 11 ve 9. ay ... 9/11 )

- Pfizer & Biontech aşısının ilk dozdan "11" gün sonra efektif olduğu belirtilmektedir.

- Pfizer & Biontech, mRNA aşısının %90 efektif olduğunu "09.11".2020 tarihinde açıklamıştır.

- COVID19 aşısı olarak lanse edilen ancak henüz faz testleri tamamlanmamış gen terapi materyeli niteliğinde olan mRNA molekülünün içeriği şöyledir.

Adenine C5H5N5 = 6x5+1×5+7x5 = 70 Cytosine C4H5N3O = 6x4+1×5+7×3+16 = 66 Guanine C5H5N5O = 6x5+1×5+7×5+16 = 86 Pseudouridine ( ψ ) * C9H12N2O6 = 6x9+1×12+7×2+16×6 = 176

Tüm enzimlerin moleküler ağırlıklarının nümerolojik toplamı ( 7+0+6+6+8+6+1+7+6 = 47 ... 4+7 = "11" ) 11 sayısını vermektedir.

- Türkiye'de aşılamanın 11 Aralık 2020 tarihinde kademeli olarak başlayacağı duyurulmuştur.

- Şu ana kadar toplam 11 aşıya acil kullanım onayı veya ruhsat verilmiştir.

1- Pfizer/BioNTech (ABD-Almanya-mRNA aşısı )

2- Moderna (ABD-mRNA aşısı) 

3- Oxford-AstraZeneca (Birleşik Krallık-Viral vektör aşısı)

4- Johnson & Johnson (ABD-Viral vektör aşısı)

5- Gameleya-Sputnik V (Rusya-Viral vektör aşısı)

6- SinoPharm (Çin-İnaktive virus aşısı)

7- Sinopharm Wuhan (Çin-İnaktif aşı)

8- Cansino (Çin-Viral vektör aşısı)

9- Sinovac (Çin-İnaktive virus aşısı)

10- Bharat Bitech (Hindistan-İnaktive virus aşısı)

11- Vector Institute (Rusya-Protein subunit aşısı) 

- Türkiye'nin 11. Kalkınma Planı 2019 - 2023 dönemini ( pandemi projesi uygulama dönemi ) kapsamakta olup, planın 8. sayfasındaki 61. maddede şu cümleler yer almaktadır. "Sağlık bilimlerinin gelişimiyle biyoteknolojik ürün ve bireyselleştirilmiş ilaçlar gelişmekte, vücut değerlerini ölçen DERİ ALTI ÇİPLER, akıllı saatler ve bileklikler gibi giyilebilir sağlık teknolojilerinin çeşitlenmesi ve kitlesel kullanımlarının yaygınlaşması beklenmektedir."

Farklı boyuta geçiş kapısının, düalitenin ve döngünün sembolü olan 11 sayısının pandemi ve aşılama sürecinde bu şekilde tezahür etmesinin hayırlara vesile olmasö umulur.

- Coronavirus'ün, Dünya Sağlık Örgütü tarafından Grek alfabesi harfleriyle kodlanmış 11 varyantı bulunmaktadır.

1- Alpha B.1.1.7
2- Beta B.1.351
3- Delta B.1.617.2
4- Gamma P.1
5- Lota B.1.526
6- Epsilon B.1.427, B.1.429
7- Kappa B.1.617
8- Theta P.3
9- Eta B.1.525
10- Zeta P.2
11- Lambda C.37

- DSÖ, Delta Varyantından sonra duyurulan mutant coronavirusü Lambda Varyantı olarak isimlendirmiştir. Lambda Grek alfabesindeki 11. harftir. 

- Kur'an'da "Mustetir" ( Salgın ) kelimesi ilk ve son kez "İnsan" ! suresinin "11" kelimelik 7. ayetinde 11. kelime olarak geçmektedir.

76/7 Yufune (1) bi (2) en (3) nezri (4) ve (5) yehafune (6) yevmen (7) kane (8) şerru (9) hu (10) MUSTETİREN (11)

( Yapılacak işlerini, adaklarını ifa ederler ve kötülüğü SALGIN olan o günden korkarlar. )

- Kur'an'da "Allah'ın yaratışını değiştirmek" ifadesi ilk ve son kez Nisa suresinin 119. ayetinde geçmektedir. ( 119 ... 1+1+9 = 11 ve 9/11 ) Aşı kisvesi altında enjekte edilen mRNA molekülleri hücrelere farklı mesajlar ileterek genetik mutasyona, bozunmaya, değişime sebep olabilmektedir.

4/119 Ve le udillennehum ve le umenniyennehum ve le amurrannehum fe LE YUBETTİKUNNE AZANEL EN'AMİ ve le amurannehum fe LE YUĞAYYİRUNNE HALKALLAH ve men yettehiziş şeytane veliyyen min dunillahi fe kad hasira husranen mubina

( Ve kesinlikle onları saptıracağım, kesinlikle onları saplantılara, kuruntulara sokacağım. Kesinlikle onlara emredeceğim de HAYVANLARIN KULAKLARINI KESECEKLER. Kesinlikle onlara emredeceğim de ALLAH'IN YARATIŞINI DEĞİŞTİRECEKLER. Kim Allah' ın haricinde şeytanı dost edinirse, apaçık hüsran ile hasarlanmış olur. )

Döngü sonu olaylarının özeti niteliğinde olan İncil ayetindeki 11 nümerolojisi de dikkat çekmektedir.

42 Luke 21- "11" Şiddetli depremler, yer yer kıtlıklar ve SALGIN HASTALIKLAR, korkunç olaylar ve gökte olağanüstü belirtiler olacak. 

Ayet kodu 4+2+2+1+1+1 = "11"

Ayet numarası "11"

- Eğitim konusunda yetkili bir şahıs 06.05.2021 tarihinde ( 6+5 = 11 ) sosyal medyada, çocukların aşılanması ve sağlık günler dileklerini içeren 29 ( 2+9 = 11 ) kelimeden oluşan bir mesaj iletmiş ve mesajın ekinde de aşağıdaki çizimi paylaşmıştır. Çizimde 11 çocuk ve onların üzerine yükselmiş dev bir enjektör görülmektedir. Enjektörün üzerinde ise 9 adet sıvı seviyesi belirleme çizgisi bulunmaktadır. Bu durum 9/11 sembolizmini de çağrıştırmaktadır.

İncil'de "İnsanı simgeleyen canavarın sayısı" olarak belirtilen "666" sayısının "insanlara vurulan İşaret" olarak tanımlandığı ayetin numarasının nümerolojik değeri de "11" sayısını içermektedir. ( 1+3+1+6 = 11 ) ( Bu işaretin güncel tezahürü aşı mıdır? )

66 Vahiy "13-16" Küçük büyük, zengin yoksul, özgür köle, herkesin sağ eline ya da alnına bir İŞARET VURDURUYORDU.

66 Revelations 13-17 Öyle ki, bu İŞARETİ, yani canavarın adını ya da adını simgeleyen SAYIYI  taşımayan ne bir şey satın alabilsin, ne de satabilsin.

66 Revelations 13-18 Bu konu bilgelik gerektirir. Anlayabilen, canavara ait SAYIYI hesaplasın. Çünkü bu SAYI insanı simgeler. Sayısı ALTIYÜZALTMIŞALTIdır.

666 sayısının nümerolojik değeri "9" ( 6+6+6 = 18 ... 1+8 = 9 ) olmaktadır. Bu durum 11 sayısı tespitleriyle birlikte değerlendirildiğinde ortaya "9/11" nümerolojisi çıkmaktadır.

Pandemi sürecinde en öne çıkan Pfizer & Biontech mRNA aşısının 6 dozluk flakonlar halinde, 6 kişilik olarak paketlenmiş olması ve açıldıktan sonraki 6 saat içinde kullanılması gerekliliği de ilginç bir 666 tezahürüne sebep olmaktadır. ( mRNA aşısı RNA kodlaması esasına dayalı bir aşı türüdür. )

66 Revelations 16-2 Birinci melek gidip tasını yeryüzüne boşalttı. CANAVARIN İŞARETİNİ ( 666 ) TAŞIYIP heykeline tapanların üzerinde ACI VEREN İĞRENÇ YARALAR oluştu.

6 dozluk, 6 kişilik ve açıldıktan sonra 6 saat içinde tüketilmesi gereken aşı "canavarın işareti" mi olmaktadır? Ayette yer alan "Acı veren iğrenç yaralar" aşının bir süre sonra ( 5-10 yıl ) ortaya çıkarak hastalıklara vesile olacak ve aslında bugünden de zaten bilinen etkileri mi?

Ayrıca "aşı kimliği / dijital kimlik" projesinin destekçi finansörlerinden olan ve "Normalleşme ancak tüm dünya nüfusunun aşılanmasıyla mümkün olabilir." diyen şahsa* ait olan meşhur bir yazılım şirketine 26 Mart 2020 tarihinde World Intellectual Property Organization ( Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü ) (WIPO) tarafından "WO 060606" kodlu bir patent verilmiştir. Patentin konusu "Bir kullanıcıya verilen bir görevle ilişkilendirilmiş İnsan Vücudu Aktivitesinin kripto para birimi sisteminin madencilik sürecinde kullanılabilmesi"'dir. Patent konusu proje adeta "dijital köleliği" tanımlamakta gibidir.

* Malum şahıs 2015 yılında yaptığı TED konuşmasında "Virus tehdidi" hakkında konuşmuştur.




9 Haziran 2021 Çarşamba

Kaba madde planındaki algısal yanılgı

Kaba madde planı ( frekansı, boyutu ) dünyadaki varlıkların gerçeklik algısının, ilâhi nizâmın sonsuz ve gerçek yaşam ilkesi çerçevesinde ne kadar yanıltıcı ve aldatıcı olabileceği Kur'an ayetlerinde çarpıcı misaller vasıtasıyla bildirilmektedir. 

Öncelikle "dünya hayatının bir aldatmaca olduğu" ve gerçeği göremeyip aldananların kaba madde planı dünyadan kurtulamayacakları ( üst süptil boyutlara geçiş yapamayacakları Casiye suresinin 35. ayetinde bildirilmektedir.

45/35 Zalikum bi ennekumuttehaztum ayatillahi huzuven ve ğarratkumul hayatud dunya fel yevme la yuhracune minha ve la hum yusta'tebun

( Bu, kesinlikle Allah' ın ayetlerini alay edinmenizdendir. Sizi dünya hayatı aldattı. Artık bugün oradan çıkarılmazlar. Onların özürleri de istenmez. )

İşte "ölüm" kelimesinin bilinegelen ve algılanagelen anlamı esasen bir varlığın ruhsal tekâmüle erişip de üst boyuta geçememesi ve aynı kaba madde deneyimini reenkarnasyon vesilesiyle tekrarlaması durumudur.

Bakara suresinin 154. ayetinde kaba madde planındaki yaşamı sonlanan iyilik ve doğruluk yolundaki varlıkların "ölmüş" addedilemeyeceği vurgulanmaktadır.

2/154 Ve la tekulu li men yuktelu fi sebilillahi emvat bel ahyaun ve lakin la teş'urun

( Ve Allah yolunda öldürülenler için ölüler demeyin. Bilakis diridirler ve lakin farkedemezsiniz. )

Zira ilâhi nizâmda bilinegelen anlamı ile "ölüm" ya da "sonlanma" söz konusu değildir. Yaratılış sonsuz yaşam esasına dayanmaktadır. Ancak bu sonsuz yaşam süreci içinde varlıklar tekâmül seviyelerine göre farklı deneyimlere maruz kalmaktadırlar. Her deneyim döngüsünün sonunda farklı bir yeni döngüye "geçiş" söz konusudur. Bu "geçiş", kaba madde planında "ölüm" olarak anılmaktadır. Ancak "ölüm" ve "olum" kelimelerinin fonetik benzerliğinden de sezileceği üzere esasen her "ölüm" yeni bir "olum"dur.

Al'i İmran suresinin 183. ayetinde "habercilerin öldürülmesi" ifadesi yer almakta olup, bu ifade "öldürmenin yok etmek olduğuna" inanan inkârcı müşriklere yönelik bir ifadedir.

3/183 Ellezine kalu innellahe ahide ileyna en la nu'mine li rasulin hatta ye'tiyena bi kurbanin te'kuluhun nar kul kad caekum rusulun min kabli bil beyyinati ve billezi kultum fe lime kateltumuhum in kuntum sadikin

( O "Kesinlikle Allah bize, resul bize ateşin yediği kurban ile gelene kadar inanmayacağımıza ahd verdi." diyenlere de ki: "Resuller önceden size açık deliller ve o söylediklerinizle geldiler. O halde eğer doğrular iseniz, neden onları öldürdünüz?" )  

Nisa suresinin 157. ayetinde, sadece kaba madde algısının esiri olmuş inkârcıların Mesih İsa'yı öldürdüklerini zannetmelerinden bahsedilmektedir. Kaba madde planı algısı ile "ölmüş" gibi görünen Mesih İsa esasen sadece farklı bir boyuta "geçiş" yapmış yani yeni bir "olum"u idrak etmiştir. Bu durum ayette "onlara benzetildi / onlara öldü gösterildi" ve "onu öldürmediler" ifadeleriyle bildirilmiştir.

4/157 Ve kavlihim inna katelnel mesiha iysebne meryeme rasulellah ve ma kateluhu ve ma salebuhu ve lakin şubbihe lehum ve innellezinahtelefu fihi le fi şekkin minh ma lehum bihi min ilmin illettibaaz zann ve ma kateluhu yekina 

( Ve "Kesinlikle biz Allah' ın resulü Meryem oğlu Mesih İsa'yı öldürdük." sözlerinden dolayı. Oysa onu öldürmediler ve asmadılar. Lakin onlara benzetildi. Kesinlikle onun hakkında ihtilaf edenler, ondan şüphe içindedirler. Onlara onun ilminden yoktur. Ancak zanna tabi olurlar. Doğrusu onu öldürmediler. )

Enbiya suresinin aşağıdaki ayetletinde de inkârcı müşriklerin Hz. İbrahim'i yakarak öldürdüklerini zannetmelerinden bahsedilmektedir. Mesih İsa misâlinde olduğu gibi kaba madde algısı ile "yanarak ölmüş" gibi görünen Hz. İbrahim esasen sadece farklı bir boyuta "geçiş" yapmış yani yeni bir "olum"u idrak etmiştir. Bu durum ayette "ateşin soğuk kılınması" ifadesiyle bildirilmiştir. 

21/68 Kalu harrikuhu vensuru alihetekum in kuntum failin

( "Onu yakın ve ilahlarınıza yardım edin. Eğer yapanlar olursanız." dediler. )

21/69 Kulna ya naru kuni berden ve selamen ala ibrahim 

( "Ey ateş, İbrahim' e soğuk ve güvenli ol." dedik. )

Armagedon ... Har Megiddo ... Har Mecid 

66 Vahiy 16-16 Üç kötü ruh, kralları İbranice ARMAGEDON denilen yere topladılar.

66 Vahiy 16-17 Yedinci melek tasını havaya boşalttı. Tapınaktaki tahttan yükselen gür bir ses, "Tamam!" dedi.

66 Vahiy 16-18 O anda şimşekler çaktı, uğultular, gök gürlemeleri işitildi. Öyle büyük bir deprem oldu ki, yeryüzünde insan oldu olalı bu kadar büyük bir DEPREM olmamıştı.

İncil'in Vahiy suresinde geçen "Armagedon" kelimesi döngü sonunda vuku bulacak küresel bir depremi tanımlayan kelimedir. Ancak ayetteki "Deprem" kelimesinin öz anlamı dışında "Kargaşa", "Yıkım", "Muharebe" gibi kavramları simgeliyor olması da kuvvetle muhtemeldir. 

"Armagedon" kelimesi esasen İbranice'de "Har Megiddo", Arapça'da ise "Har Mecid" olarak telâffuz edilen ve "Büyük Kargaşa / Büyük Yıkım" anlamına gelen bir kelime ikilisi, bir sıfat tamlamasıdır. ( Kaynaklarda "Har" kelimesinin İbranice'de "Dağ" anlamına geldiği ve "Megiddo Dağı" ( Büyük Dağ ) anlamı da yer almaktadır. )

Har = Kargaşa, Yıkım

Mecid = Büyük, Azâmetli

"Armagedon" veya "Har Mecid" kavramı İslâmi kültürde "Melhâme-i Kubra" ( Büyük Muharebe / Büyük Kargaşa ) olarak da anılmaktadır.

Müsilaj ve Sülfür ... döngü sonu tezahürleri...

Son dönemde Marmara denizinde oluşan Müsilaj ( Deniz Salyası ), denizde oksijenin azalması sonucunda ölen yaşam formlarının su dibine çökelmesi veya su yüzeyine çıkması fenomenidir.

Bilimsel kaynaklar çevre kirliliğine dayalı ekosistemdeki bu bozunmanın sonucunda zehirli niteliğe sahip SÜLFÜRÜN ( KÜKÜRT ) açığa çıkacağını belirtmektedirler.

Kutsal kitaplarda "son dönemdeki" ( döngü sonu, devre sonu, ahir zaman ) dejenerasyona dayalı tezahürler arasında "Kükürt" hususunun da yer alması ve ölüm ile ilintilendirilmesi dikkat çekmektedir. 

İncil ve Tevrat ayetleri;

66 Vahiy 20-10 Onları saptıran İblis ise canavarla sahte peygamberin de içinde bulunduğu ateş ve KÜKÜRT GÖLÜNE atıldı. Gece gündüz, sonsuzlara dek işkence çekeceklerdir.

66 Vahiy 21-8 Ama korkak, imansız, iğrenç, adam öldüren, fuhuş yapan, büyücü, putperest ve bütün yalancılara gelince, onların yeri, KÜKÜRTLE YANAN ATEŞ GÖLÜDÜR. İkinci ölüm budur."

Vahiy 20-13 kodlu ayette yer alan ifadeler müsilaj fenomeninin tanımı ile uyum arzetmektedir.

66 Vahiy 20-13 DENİZ KENDİSİNDE OLAN ÖLÜLERİ, ölüm ve ölüler diyarı da kendilerinde olan ölüleri teslim ettiler.

1 Genesis 19-24 RAB Sodom ve Gomora'nın üzerine gökten ateşli KÜKÜRT yağdırdı.

19 Psalms 11-6 Kötülerin üzerine kızgın korlar ve KÜKÜRT yağdıracak. Paylarına düşen kâse kavurucu rüzgar olacak.

23 Isaiah 30-33 Tofet çoktan hazırlandı. Evet, kral için hazırlandı. Geniş ve yüksektir odun yığını, Ateşi, odunu boldur. RAB kızgın KÜKÜRT SELİNİ andıran SOLUĞUYLA tutuşturacak onu.

Ezekiel 38-22 kodlu ayette "kükürt" ile birlikte "salgın hastalıktan" da ( virüs pandemisi ) bahsedilmektedir. 

26 Ezekiel 38-22 Onu SALGIN HASTALIKLA, kanla cezalandıracağım; onun, ordusunun, ondan yana olan birçok ulusun üzerine sağanak yağmur, dolu, ateşli KÜKÜRT yağdıracağım.

Kur'an'ın Rum suresinin 30/51 kodlu ayetinde yer alan "Rihan musferran" ( Sarılaşmış rüzgâr ) ifadesi ise yine "Kükürt"'e işaret etmekte gibidir. Zira kükürt sarı renkli bir maddedir.

30/51 Ve lein erselna RİHAN fe raevhu MUSFERRAN le zallu min ba'dihi yekfurun

( Ve eğer RÜZGAR göndersek de onu SARILAŞMIŞ görseler, onun ardından inkar etmeye başlarlar. )



                                             Sülfür ( Kükürt ) sarı renkli bir maddedir.

3 Haziran 2021 Perşembe

"Feth" kelimesi ve 11 nümerolojisi

İlahi nizâmdaki en önemli kelimelerin başında gelen "Feth" ( Açılış ) kelimesi düalite ve döngü olgularının da tezahür vesilesidir.

"Feth" ruhsal ( bilinçsel ) açıdan "yeni başlangıcı", "yenilenmeyi", "yükselmeyi", "değişimi", "farklı frekansa / boyuta geçişi" tanımlayan çok derin manâlara sahip bir kelimedir.

Kur'an'da "Feth" kelimesinin önemi şöyle misallendirilebilir.

- Kur'an'ın ilk suresi "Fatiha" ( Açılış, Anahtar, Başlangıç ) suresidir. Bu kelime "Feth" daha doğrusu FTH kökünden türemiş bir kelimedir.

- Kur'an'daki ilk besmele Fatiha suresinin 1/1 ( 11 ) kodlu ayetinde yer almaktadır.

- 7/40 ve 54/11 kodlu ayetler ( farklı boyuta geçiş, ruhsal tekâmül, idrak / bilinç seviyesi yükselmesi ankanlarını ihtiva eden "göğün kapılarının açılması" ifadesini içeren ve nümerolojik açıdan da dikkat çeken önemli ayetlerdir. 

7/40 İnne (1) ellezine (2) kezzebu (3) bi (4) ayati (5) na (6) ve (7) istekberu (8) an (9) ha (10) la (11) TUFETTEHU (12) lehum (13) ebvabu (14) es (15) semai (16) ve (17) la (18) yedhulune (19) el (20) cennete (21) hatta (22) yelice (23) el (24) cemelu (25) fi (26) semmi (27) el (28) hiyad (29) ve (30) ke (31) zalike (32) neczi (33) el (34) mucrimin (35)

( O ayetlerimizi yalanlayanlara ve onlara kibirlenenlere, onlara göğün kapıları kesinlikle AÇILMAZ. Deve iğne deliğinden geçene kadar cennete giremezler. İşte suçluları böyle karşılıklandırırız. )

Ayetin kodunun nümerolojik değeri, düalite, döngü ve farklı boyuta geçişin / geçiş portalının nümerik sembolü olan 11 ( 7+4+0 = 11 ) sayısını vermektedir.

Ayetin ilk cümlesinde 29 ( 2+9 = 11 ) kelime bulunmaktadır.

Ayetteki "La tufettehu" ( Açılmaz ) kelime seti 11. sıradadır.

54/11 Fe (1) FETAHNA (2) ebvabe (3) es (4) semai (5) bi (6) main (7) munhemir (8)

( Böylece akıp dökülen su ile göğün kapılarını AÇTIK. )

Ayetin kodunun nümerolojik değeri 11 ( 5+4+1+1 = 11 ) sayısını vermektedir. 

Ayetteki "Su" kelimesi "İlahi kozmik bilgileri", "Göğün kapılarının açılması" ise ilahi bilgilerin insanlara ulaştırılması ve bu yolla "Fetih" ( Açılış ) yani bilgi ve bilinç seviyesi yükselmesini simgelemektedir.

- Kur'an'da "Yevmel Feth" ( Açılış Günü ) ifadesi sadece Secde suresinin 29. ( 2+9 = 11 ) ayetinde geçmektedir.

32/29 Kul YEVMEL FETHİ la yenfeullezine keferu imanuhum ve la hum yunzarun

( De ki: "O inkar edenlerin inançları AÇILIŞ GÜNÜNDE fayda vermez. Onlar gözetilmezler, bakılmazlar." )

- "Feth" kelimesi Kur'an'da 38 ( 3+8 = 11 ) kere tekrarlanmaktadır.

- "Fetih" suresinde 29 ( 2+9 = 11 ) ayet bulunmaktadır. 

İstanbul'un "fetih" gününün 29 Mayıs olması da 11 nümerolojisi açısından ilginç bir uyum arzetmektedir. 

Ayrıca bir kardeşimizin aşağıdaki değerli yorumunda belirttiği üzere İstanbul'un fetih tarihi olan 29.05.1453 sayı setinin nümerolojik değeri de 29 üzerinden 11 sayısını vermektedir. ( 2+9+0+5+1+4+5+3 = 29 ... 2+9 = 11 )

1 Haziran 2021 Salı

Ateş ve Mıknatıs kelimeleri

İngilizcede IGNite = Yakmak, Tutuşturmak ...  Latince "IGNis" kökünden gelen bir kelimedir.

Arapça'da kelimenin başına M harfi geldiğinde o kelime sıfat olmaktadır. Arapça'nın birçok dile köken teşkil ettiği gerçeği ışığında aşağıdaki evrimden bahsedilebilir.

M + iGNiS / iGNiTe ... MiGNiTe ... MaGNet = Mıknatıs 

Mıknatıs kendine çeker, kendine TUTUŞTURUR.

"ATEŞ" kelimesiyle "Mıknatıs" kelimesi arasındaki ilişki hususunda da "ATTACH" ( Tutturma, Tutuşturma ) kelimesi önem arzetmektedir. "Ateş, Mıknatıs, Tutuşma ( Çekilip yapışma )" kelimeleri kökte ilginç bir bağa sahipler gibi görünmektedir.

Dev "Ateş" olan Güneş de Dünya'yı çekim gücü altında tutmaktadır. Dünya aslında Güneş'e "Tutuşmuş" durumdadır. Ateş kendine çekiyor / tutuşturuyor. Meşhur satanik reklam sloganı "Ateş seni çağırıyor" hala hatırlardadır. GüNeŞ kelimesi de fonetik olarak "iGNiTe" ( Ateşlemek ) ... GaNi ( Çok, Büyük ) kelimeleri ile ilintilidir.

Ve GNT / MGNT kökünden "MaGNiTude" kelimesi.... Bu kelime de "Büyüklük" anlamına gelmektedir. "Büyük" kelimesi ise "Büyü" kökünden ve "k" ekinden oluşmaktadır. ( Yan+ak, Bıç+ak vb. gibi ) "Büyü" de bir nevi "çekim ve tutuşturma, bağlama" fenomenidir. "Büyü" anlamına gelen "MAGic" kelimesinin de "Büyütülmeli, Büyümeli, Büyüten" gibi kök anlamları bulunmaktadır. 

.