29 Ocak 2019 Salı

Fürkan ... Fark Yaratan

"Maddelerin tezahür imkânlarını gerçekleştirebilmeleri, muhitlerinde gösterecekleri faaliyetlere bağlıdır. Hâlbuki hareketsiz faaliyet olmaz. Yâni bir maddenin faaliyeti demek, onun hareket göstermesi demektir. MADDELERDE HAREKETİN ZUHUR EDEBİLMESİ ise MUVAZENE DEĞİŞMELERİ ile mümkün olur. Binaenaleyh âlemimizdeki maddenin bünyesinde hareketin husule gelebilmesi için evvelâ, muvazeneyi temin eden iİKİ ZIT UNSURUN mevcut olması, sonra da bu unsurlardan BİRİSİNE FAZLA DEĞER EKLENMEK suretiyle muvazenenin tekrar teessüs etmek üzere bozulması lâzım gelir. İşte maddedeki bu zıt unsurların mevcudiyeti ve o unsurlar arasındaki değerlerin farklandırılması, DÜALİTE PRENSİBİ ve DEĞER FARKLANMASI realitelerini ifade eder. Maddenin bünyesi ile ilgili olan DÜALİTE PRENSİBİ ve DEĞER FARKLANMASI mekanizmasının mütalaası, maddedeki hareketlerin izahını mümkün kılmaktadır."

İlahi Nizam ve Kainat kitabında yer alan yukarıdaki paragraf "Düalite" ve "Değer Farklanması" kavramlarını izah etmektedir. Yaratılışta bir değişim, bir farklılaşma, bir tekamül olabilmesi için mutlak surette bir değer farklanması yani mevcut durağanlığı, dengeyi, statükoyu bozacak bir değer alma veya verme tezahürü gerekmektedir. 

Yaratılıştaki "Döngüsel" yapı da "Düalitenin" yani "Değer Farklanmasının" bir yansımasıdır. ( "Ankh ... Alfa ve Omega" başlıklı yazıda da bu konuya değinilmişti. )

Furkan ( Fark Yaratan ) suresi, "Düalite", "Döngü" ve "Değer Farklanması" kavramları açısından ve bu kavramları sembolize eden "8", "11" ve "14" ( İkili Yedi ) sayılarının nümerolojik tezahürü açısından dikkat çekmektedir.

25/1 - Tebarake (1) ellezi (2) nezzele (3) el (4) FÜRKANE (5) ala (6) abdi (7) hı (8) li (9) yekune (10) li (11) el (12) alemıne (13) nezıra (14) ( FARK YARATANI, alemlere uyarıcı olması için kullarının üzerine o bereketli olan indirdi.

Ayette, inananların tekamül ederek kaba madde alemini terkedebilmeleri ve üst planlara / boyutlara geçebilmeleri için gerekli olan "Değer Farklanması"nı temin edecek olanın ( Allah Kelamı, Kur'an ) indirildiği bildirilmektedir.

- Furkan suresi 25. suredir. 2+5 = "7"
- "Furkan" kelimesinin ilk kez geçtiği ayetin kodunun ( 25/1 ) nümerolojik değeri "8" olmaktadır. ( 2+5+1 = 8 )
- "7" ve "8" nümerolojisi, kaba madde alemindeki ( Dünya ) reenkarnasyon döngüsünden (7) çıkarak yeni plandaki ( alemdeki ) yeni döngü başlangıcına erişmeyi sembolize etmektedir.
- Ayette "14" kelime yer alması da yine düaliteyi ve döngüyü sembolize eden "İkili Yedi" ( 2x7 ) kavramı açısndan önem arzetmektedir.

"8/29" - Ya (1) eyyü (2) ha (3) ellezine (4) amenu (5) in (6) tetteku (7) allahe (8) YEC'AL (9) LEKÜM (10) FÜRKANEN (11) ve (12) yükeffir (13) an (14) küm (15) seyyiati (16) küm (17) ve (18) yağfir (19) leküm (20) ve (21) allahü (22) zü (23) el (24) fadli (25) el (26) azım (27) ( Ey o inananlar, Allah’tan sakınırsanız, o size FARK YARATANI OLUŞTURUR. Kötülüklerinizi örter de size af eyler. Allah büyük üstünlük sahibidir. )

Ayette, sakınan kullar için Allahü Teala'nın "Fark Yaratanı Oluşturacağı" yani "Değer Farklanması" yaratarak tekamül sağlayacağı bildirilmektedir. 

- Ayetin sure numarası "8" ve ayet numarası ise 29 yani "11" ( 2+9 ) olmaktadır. 

- Ayetteki "Fürkan" kelimesi "11." kelimedir.

- Ayette 27 kelime bulunmaktadır. "İkili Yedi" ( 2 ve 7 )






28 Ocak 2019 Pazartesi

Saymak ve 11 Nümerolojisi

Blogdaki son yazılarda ağırlıklı olarak, düalite ve döngü  kavramlarının sembolü olan ve İp Teorisi'ne ( String Theory ) göre kainattaki boyut adedini ifade eden "11" sayısı üzerinde durulmuştur.

Yaratılışın kodları sayısal bir düzen içinde Kur'an'da yer almaktadır. "Saymak" fiili incelenecek olduğunda Kur'an'da geçen iki kelime ile karşılaşılmaktadır. "Ahsa" ve "Add" fiilleri...

Ahsa = Saymak

Add = Hesaplamak, Saymak ( Add fiili batı dillerindeki "To Add" ( Eklemek - İng. ), "Addition" ( Toplama - Fra. ) ve "Addieren" ( Toplamak - Alm. ) kelimelerinin de kökünü teşkil etmektedir. )

Kur'an'da "Ahsa" ( Saymak ) fiili "11" kere tekrarlanmakta olup, son geçtiği ayetin numarası da "29"dur. ( 2+9 = 11 )


"Add" ( Hesaplamak, Saymak ) fiilinin ilk kez geçtiği ayet ise İbrahim suresinin 14/34 kodlu ayetidir. Ayette "Add" fiili ikinci tekil şahıs halinde "Teuddu" olarak ve "11" sırada geçmektedir.

14/34 - Ve (1) ata (2) küm (3) min (4) külli (5) ma (6) seeltümu (7) h (8) ve (9) in (10) TEUDDU (11) nı'mete (12) allahi (13) la (14) TUHSU (15) HA (16) inne (17) el (18) insane (19) le (20) zalumün (21) keffar (22) ( Ve O’na her sual ettiğinizden size verdi. Eğer Allah' ın nimetini SAYMAK isterseniz onları SAYAMAZSINIZ. Kesinlikle insan zalimdir, inkar edendir. )

Srinivasa Ramanujan

Srinivasa Ramanujan 22.12.1887 yılında doğmuş ve 26.04.1920 yılında ölmüş olan ve dahi kabul edilen Hintli bir matematikçidir. Hayatına ilişkin detaylı bilgiler webden edinilebilir.


https://en.wikiquote.org/wiki/Srinivasa_Ramanujan

Ramanujan'ın üzerinde çalıştığı konular;

Rakam Teorisi
Sihirli Kare
Sonsuzluk Teorisi
Eliptik Fonksiyonlar
Devamlı Kesirler
Sonsuz Diziler

Ramanujan'ın doğum ve ölüm tarihleri ile çalışma konuları arasında nümerolojik uyum bulunmaktadır.

Sihirli Kare : Matristeki rakamlar hangi yönden toplanırsa toplansın veya hangi bitişik dörtlü kare grubu içinde toplanırsa toplansın sonuç 139 olmaktadır.


139 sayısının nümerolojik değeri "13" sayısını vermektedir.

Matrisin ilk satırındaki rakamlar Ramanujan'ın doğum tarihidir. 22.12.1887 ... 139 ... "13"

Ramanujan'ın ölüm tarihi 1920 olup, bu sayının nümerolojik değeri "13" sayısını vermektedir. ( 1+9+2+0 = 13 )

Şu sözü meşhurdur. “An (1) equation (2) means (3) nothing (4) to (5) me (6) unless (7) it (8) expresses (9) a (10) thought (11) of (12) GOD (13)” ( Bir denklem, TANRI’nın bir düşüncesini ifade etmedikçe benim için anlam ifade etmez.) Bu cümlede “13” kelime bulunmaktadır.

http://www.blameitonjamie.com/blog/2016/11/13/an-equation-means-nothing-to-me-unless-it-expresses-a-thought-of-god-srinivasa-ramanujan
https://quotefancy.com/quote/1572046/Srinivasa-Ramanujan-An-equation-means-nothing-to-me-unless-it-expresses-a-thought-of-God
https://www.pinterest.com/pin/323062973239402832/

13 sayısındaki 3 sağa doğru yan yatırıldığında ve 1 sayısının soluna alındığında “Elif Lam Lam” harfleri oryaya çıkmaktadır. Bu harfler Allah kelimesinin Arapça yazılışındaki harflerdir.

13. sure olan Ra’d suresinin 13/9 kodlu ayeti de içerdiği anlam ve ayet kodunun nümerolojik değeri olan “13” sayısı açısından dikkat çekmektedir. ( 1+3+9 = “13” )

Ramanujan "Sonsuzluk Teorisi" üzerinde çalışmalar yapmıştır. Kur'an'da "Halid" ( Seonsuz, Ebedi ) kelimesi 85 kere tekrarlanmaktadır. ( 8+5 = "13" )

"Halid" kelimesi Kur'an'da son kez 104/3 kodlu ayetin 5. kelimesi olarak geçmektedir.

104/3 - Yahsebü (1) enne (2) male (3) hu (4) AHLEDE (5) h (6)Malının onu ebedi kılacağını sanar. )

13/9 – Alimü (1) el (2) ğaybi (3) ve (4) eş (5) şehadeti (6) el (7) kebiru (8) el (9) müteal (10) ( Gaybı ve şahit olunanı bilendir. Yücelerin büyüğüdür. )

Ayetteki kelime adedi ilahi mühür sayısı olan “10” sayısına eşittir.

Ramanujan, 1729 sayısının iki kübün toplamı olarak iki farklı yolla ifade edilebilecek en küçük sayı olduğunu belirtmiştir. 

1729 = 13 + 123 = 93 + 103

1729 sayısının nümerolojik değeri "19" olmaktadır. Birinci küp toplamı işlemine konu olan sayılar 1 ve 12'dir. Bu sayıların toplamı "13" sayısını vermektedir. İkinci küp toplamı işlemine konu olan sayılar 9 ve 10'dur. Bu sayıların toplamı "19" sayısını yani nümerolojik olarak “10” sayısını vermektedir.

Ramanujan'ın geliştiriği fonksiyonda tezahür eden "24" sayısı evrenin 11 boyuttan oluştuğunu ortaya atan "Sicim Teorisi" ( İp Teorisi ) hesaplamalarına baz teşkil etmektedir. Ramanujan fonksiyonundaki her 24 modu her bir ipin fiziksel titreşimine denk gelmektedir. Ramanujan'ın doğum yılı 1887 olup bu sayının nümerolojik değeri "24" olmaktadır. ( 1+8+8+7 = 24 )

Ramanujan'ın ölüm tarihini ( 26.04.1920 ) oluşturan rakamların toplamları "24" sayısını vermektedir. Ramanujan 33 yaşında ölmüştür. ( 33 sayısının nümerolojik değeri ilahi mühür sayısı olan "6"'yı vermektedir. )






Akaşik Kayıtlar - Ana Kitap - Yaşam Kitabı

Spiritüalizmde yer alan bir kavram olan "Akaşik Kayıtlar" ( Akashic Records ), kainatta meydana gelmiş, gelmekte olan ve gelecek tüm olayların, tüm düşüncelerin eterik plan ( esiri / maddi olmayan ) olan süptil cevhere kayıtlanmış halini tanımlamaktadır. "Akaşik" kelimesi "Göksel", "Eterik", "Esiri" anlamlarına gelmekte olup, Sanskritçe kökenlidir. Medyumluk gibi psişik yeteneği olan kimseler Allahü Teala'nın izni olması durumunda bu kayıtlara bilinçli veya bilinçsiz şekilde erişebilmektedirler.

                         

Kainatın tüm bilgisini içerdiği bilinen Akaşik Kayıtlar kavramı kutsal kitaplarda da farklı isimlerle zikredilmiştir. Tevrat ve İncil'de "Yaşam Kitabı", Kur'an'da "Ana Kitap" ( Ümmül Kitab ) olarak.

"Yaşam Kitabı" kavramı Tevrat'ta sadece Mezmurlar suresinde yer almaktadır.

19 Mezmurlar 69-28 YAŞAM KİTABINDAN silinsin adları, Doğrularla yan yana yazılmasınlar!

Ayet numarasını ( 69-28 ) oluşturan rakamların nümerolojik değeri "7" sayısını vermektedir. ( 6+9+2+8 = 25 ... 2+5 = "7" )

"Yaşam Kitabı" kavramı İncil'de ise "7" ayette yer almakta olup, ilk kez geçtiği ayetin numarasının nümerolojik değeri de "7" sayısını vermektedir. ( 4+3 = "7" )

50 Filipililer 4-3 Evet, gerçek yoldaşım, sana da yalvarırım, bu kadınlara yardım et. Çünkü onlar benimle, Klement'le ve adları yaşam kitabında bulunan öbür emektaşlarımla birlikte Müjde konusunda mücadele ettiler.

66 Vahiy 3-5 Galip gelen böylece beyaz giysiler giyecek. Onun adını yaşam kitabından hiç silmeyeceğim. Babam'ın ve meleklerinin önünde o kişinin adını açıkça anacağım.

66 Vahiy 13-8 Yeryüzünde yaşayan ve dünya kurulalı beri boğazlanmış Kuzu'nun yaşam kitabına adı yazılmamış olan herkes ona tapacak.

66 Vahiy 7-8 Gördüğün canavar bir zamanlar vardı, ama şimdi yok. Biraz sonra dipsiz derinliklerden çıkacak ve yıkıma gidecek. Yeryüzünde yaşayan ve dünya kurulalı beri adları yaşam kitabına yazılmamış olanlar canavarı görünce şaşacaklar. Çünkü o bir zamanlar vardı, şimdi yok, ama yine gelecek.

66 Vahiy 20-12 Tahtın önünde duran küçük büyük, ölüleri gördüm. Sonra kitaplar açıldı. Yaşam kitabı denen başka bir kitap daha açıldı. Ölüler kitaplarda yazılanlara bakılarak yaptıklarına göre yargılandı.

66 Vahiy 20-15 Adı yaşam kitabına yazılmamış olanlar ateş gölüne atıldı.

66 Vahiy 21-27 Oraya murdar hiçbir şey, iğrenç ve aldatıcı işler yapan hiç kimse asla girmeyecek; yalnız adları Kuzu'nun yaşam kitabında yazılı olanlar girecek.

Kur'an'da ise "Ümmül Kitab" ( Ana Kitap ) kavramı yer almakta olup, bu kavramın ilk kez geçtiği ayetin kodunun ( 13/39 ) nümerolojik değeri de "7" sayısını vermektedir. ( 1+3+3+9 = 16 ... 1+6 = "7" )

13/39 - Yemhullahü ma yeşaü ve yüsbit ve ındehu ümmül kitab ( Allah neyi dilerse imha eder ve sabit kılar. Ana kitap O’nun indindedir. )

"Ümmül Kitab" ( Ana Kitap ) kavramının yer aldığı diğer sure 43. sure olan Zuhruf suresidir. Bu surenin numarasının nümerolojik değeri de "7" sayısını vermektedir. ( 4+3 = "7" ).

"Ümmül Kitab" kavramı 43. surede iki ayetlik bir set içinde yer almakta olup, bu ayetler sırasıyla 3. ve 4. ayetlerdir. ( 3+4 = "7" ) Bu ayetlerde Kur'an'ın, "Ümmül Kitab" ( Ana Kitap ) içinden bir bölüm olduğu bildirilmektedir.

43/3 - İnna cealnahü kur'anen arabiyyen lealleküm ta'kılun ( Kesinlikle biz onu Arapça Kur'an kıldık. Umulur ki akıl edersiniz. )

43/4 - Ve innehu fı ÜMMİL KİTABİ ledeyna le aliyyün hakım ( Ve kesinlikle o, yanımızdaki yüce hakim ANA KİTABIN içindedir. )

Yukarıda belirtilen "7" nümerolojisi, evvelki bölümlerde incelenen Sicim Teorisi'nde ( İp Teorisi ) yer alan 11 boyuttan, insan tarafından algılanamayan "7" boyutu mu işaret etmektedir? ( İnsan tarafından algılanabilen 4 boyut Uzunluk, Genişlik, Derinlik ve Zaman'dır. )












27 Ocak 2019 Pazar

Ankh ... Alfa ve Omega

"Ankh", kökeni antik Mısır'a ait olduğu bilinen ancak evrensel olan ve "Yaşam"ı sembolize eden bir figürdür.


"Ankh" sembolünün Yunan alfabesindeki "Alfa" ( Elif ) ve "Omega" harflerinin birleşmesinden oluştuğu, "Alfa"nın erkekliği, "Omega"nın ise kadınlığı sembolize ettiği ve ikisinin birleşmesinden de "Yaşam" sembolünün tezahür ettiği bilinir.


66 Vahiy 1-"7" İşte BULUTLARLA* geliyor! Her göz O'nu görecek, O'nun bedenini deşmiş olanlar bile. O'nun için dövünecek yeryüzünün bütün halkları. Evet, böyle olacak! Amin.

( * "Bulut" teşbihi, döngü sonundaki gelişin sembolü olarak Kur'an'da da yer almaktadır. "52/44" - Ve in yerav kisfen mines semai sakıtan yekulu SEHABUN MERKUM ( Ve eğer parçayı gökten düşerken görseler, "TOPLANMIŞ BULUT." derler. ) ( Döngü sonunu haber veren bu İncil ve Kur'an ayetlerindeki "7" ve "8" nümerolojisi de önem arzetmektedir. İncil'deki Vahiy suresinin 7. ve 8. ayetleri ve Kur'an'ın 52/44 kodlu ayeti 52 ... "7" ve 44... "8" )

66 Vahiy 1-"8" VAR OLAN, VAR OLMUŞ* ve GELECEK OLAN, Her Şeye Gücü Yeten Rab Tanrı, "ALFA VE OMEGA BEN'İM" diyor.

66 Vahiy 21-6 Bana, "Tamam!" dedi, "ALFA VE OMEGA, İLK VE SON BEN'İM. Susayana YAŞAM suyunun pınarından karşılıksız su vereceğim.

43 Yuhanna 11-25 İsa ona, "Diriliş ve yaşam Ben'im" dedi. "Bana iman eden kişi ölse de yaşayacaktır.

43 Yuhanna 11-26 Yaşayan ve bana iman eden asla ölmeyecek. Buna iman ediyor musun?" *

( * Ayetteki "8" ve "11" nümerolojisi de dikkat çekmektedir. )

İncil'in 66. suresinde İsa'nın geri gelişi tasvir edilmektedir. "İsa" veya "İs" kelimesi kök anlam olarak "Olmak" anlamına gelmekte, İngilizcedeki "Is" ve Almanca'daki "Ist"fiil köklerine kaynak teşkil etmektedir. Ayrıca Fransızca'da "Benim" veya "Ben Varım" anlamına gelen cümlenin "Je Suis" şeklinde yazılıyor olması da İsa'nın aynı zamanda "Var Oluş"un ve "Yaşam"ın sembolü olduğunu da ortaya koymaktadır.

Omega harfi minüskül olarak ω şeklinde yazılır. Bu karakter yan yatmış 3 sayısına benzemektedir. Alfa ( Elif ) harfinin şekli olan 1 ve Omega harfinin şekli olan 3 düşünüldüğünde, Alfa ve Omega harfleriyle Allah kelimesinin Arapça yazılışının ortaya çıktığı görülür.


Haberci İsa'nın 12 havarisi ile birlikte "13" kişilik bir grup oluşturması da Alfa Omega kavramı açısından dikkat çekmektedir.


Alien veya Grey olarak tanımlanan üst boyut varlıklarının formlarının Ankh sembolüne benzemesi dikkat çekicidir. İsa'nın da üst boyut varlığı olduğu gerçeği bu kapsamda önem arzetmektedir.


İsa'nın Brezilya'daki heykelinin, Alfa ve Omega birleşmesinden oluşan Ankh formatında ( Grey Alien formunda ) olması da ilginçtir.


"Ankh" kelimesinin kökeni Farsça'da "Kapı" anlamına gelen "Ank" kelimesidir. Bu çerçevede Ankh işareti, "Kapı" ve "Kapı Açılması"nı sembolize etmektedir. Bir başka deyişle üst boyutlara / alemlere / planlara / frekanslara portal / kapı açılmasının sembolü Ankh'tır.

"Ankebut" ( Örümcek ) kelimesi de "Ank" ( Kapı ) ve "Bud" ( Var Olan, Var Eden ) kelimelerinin birleşmesinden oluşmaktadır. "Ank-i Bud" ( Var Olan / Edilen Kapı ). Zira örümceğin ördüğü "ağ" bir "kapı" işlevi görmektedir. Haberci Muhammed mağarada iken mağaranın girişine ağ ören örümcek esas itibarıyla bir "kapı" inşa etmiştir.

Elektrik akımına ilişkin iki nokta arasındaki "Potansiyel Farkı"'nın birimi "Volt", formülü ise ;

V = I x R

olarak gösterilir. Formülde ;

V = Potansiyel Farkını ifade eden "Voltage" kelimesinin baş harfi
R = Direnci ifade eden "Resistance" kelimesinin baş harfi
I = Akımın şiddetini ifade eden "Intensity" kelimesinin baş harfi

Potansiyel Farkı'nın dolayısıyla elektrik akımının tezahürünü sağlayan iki değişken olan I ve R'nin birimleri sırasıyla Amper ve Ohm'dur. Amper "A" harfi ile Ohm ise "Ω" harfi ile sembolize edilir. Her iki harf te Grek alfabesinde yer almakta olup, "A" ( Alfa ) 1. harf, "Ω" ise 24. ve son harftir.

İncil'in aşağıdaki ayetinde

66 Vahiy 21-6 Bana, "Tamam!" dedi, "ALFA VE OMEGA, ilk ve son benim. Susayana YAŞAM suyunun "PINARINDAN" karşılıksız su vereceğim.

"PINAR" kelimesi bir "Akışı / AKIMI" ifade eder. Bu noktada "Elektrik Akımı", "Alfa" ve "Omega" harfleri ve "Yaşam" kelimesi ilginç bir kompozisyon oluşturmaktadır. Madde alemi olan kainatın özünde "Düalite" ( İkilik ) yani "Değer Farklanması" prensibi bulunmaktadır. ( Bu kavramın sembolü de son yazılarda sıklıkla değinilen "11" sayısıdır. ) Bir başka deyişle "Yaşam Vibrasyonlarının / Titreşimlerinin" oluşabilmesi için ikili bir yapı gerekmektedir. Söz konusu ikili yapıyı oluşturan unsurlardan birinde hasıl olan ve diğerine göre farklılık arzeden durum, nötrlüğü ortadan kaldırarak titreşime ve bu da yaşamın  tezahürüne sebebiyet vermektedir. Bu çerçevede, "Potansiyel Farkı" ve "Değer Farklanması" ifadeleri "Yaşam Vibrasyonlarının / Titreşimlerinin" oluşması veya "Yaşam Veren Akımın" oluşması anlamları açısından özdeşlik arzetmektedir.

Nikola Tesla'nın geliştirdiği "Elektrik Osilatörü"'nün formu da Alfa ve Omega harflerinin birleşmesinden oluşan "Ankh" sembolü açısından dikkat çekicidir.






































İp Teorisi ( Sicim Teorisi ) ve Allah'ın İpi

"İP Teorisi" / "SİCİM Kuramı"'ne ( STRING Theory ) göre evrende "11" boyut bulunmaktadır. ( Evvelce incelenen "M Teorisi" ( M Theory ) "Mother of All STRING Theory" ( Tüm İP / SİCİM Teorilerinin Anası ) konusunda da 11 boyut hususu incelenmişti. ) 

Kaba Madde Alemi olan Dünya'da insanların algılayabildikleri 4 boyut bulunmaktadır. 

1. Boyut : Genişlik
2. Boyut : Uzunluk
3. Boyut : Derinlik
4. Boyut : Zaman

Ancak İp / Sicim Teorisi'ne göre evrende toplam "11" boyut bulunmaktadır. 

https://www.quora.com/What-are-the-11-dimensions-in-string-theory
https://www.learning-mind.com/dimensions-string-theory/
https://khosann.com/buyuk-patlamada-sasirtan-varsayim-evren-2-boyutlu-basladi-4-boyutlu-oldu-ve-gelecekte-5-boyutlu-olacak/

İp / Sicim Teorisi'ne göre henüz insanlar tarafından algılanamayan "7" boyut bulunmaktadır. Yani "11" boyuttan "7"'si algılanamamaktadır. İnsanın ruhsal tekamülü, kaba madde formunda olduğu kaba madde planından / boyutundan ( Dünya ) ayrılıp, süptil madde olarak üst planlara / boyutlara geçebilme liyakatine erişmesine bağlıdır. İnsan, ancak o zaman henüz algılayamadığı 7 boyutun da idrakine varacaktır.

Sicim ( İp ) Teorisi, parçacık fiziğinde, kuantum mekaniği ile Einstein'in genel görelilik kuramını birleştiren bir teori. "Sicim" adı, klasik yaklaşımda "sıfır boyutlu noktalar" şeklinde tarif edilen atomaltı parçacıkların, aslında "bir boyutlu ve İPLİKSİ varlıklar" olabileceği varsayımına dayanır. Bir başka deyişle Sicim Teorisi yaratılışın özünün yani atom altı parçacıkların "İP" gibi yapılardan oluştuğunu ileri süren fizik kuramıdır. Bu kurama göre madde alemi olan kainattaki en küçük yapılar Plank Sabiti olan 10^-33 cm uzunluğundaki İPliksi yapılardır. ( Plank Sabitinin nümerolojik değeri içinde yaratılışın kaynak kodu olan "6" (3+3 ) ve "1" sayıları mevcut olup, bu iki sayının toplamı da 7 sayısını vermektedir. )

Arapça "Habl" ( İp ) kelimesinin Kur'an'da "7" kere geçmesi ve "Hablillah" ( Allah'ın İpi ) tanımlamasının yer aldığı 3/103 ve 3/112 kodlu ayetlerdeki "7" ve "11 nümerolojisi nedeniyle "İp Teorisi" ve "Allah'ın İpi" kavramları arasında bir bağlantı olması yani "Allah'ın İpi" kavramının "11 Boyut"u ve/veya "7 Boyutu" sembolize etmesi kuvvetle muhtemel görünmektedir. Yukarıda sözü edilen "Liyakat", ancak "Allah'ın İpi"'ne yani Kur'an'daki kelimeler ile verilmiş olan yaratılış kodlarına tutunmak suretiyle elde edilebilecektir. ( Kur'an'daki kelimelerin teşbihi olarak birden çok anlam barındırdıkları hatırlanmalıdır. )

3/103 - Ve (1) a'tesumu (2) bi (3) HABLİ (4) allahi (5) cemıan (6) ve la teferraku vezküru nı'metellahi aleyküm iz küntüm a'daen fe ellefe beyne kulubiküm fe asbahtüm bi nı'metihı ıhvana ve küntüm ala şefahufratin minen nari fe enkazeküm minha kezalike yübeyyinüllahü leküm ayatihı lealleküm tehtedun ( Ve Allah’ ın İPİNE topluca sarılıp bağlanın. Kısımlara ayrılmayın ve Allah’ ın üzerinize olan nimetini hatırlayın. Zamanında düşman olmuştunuz da kalplerinizin arasını birleştirdi. O’nun nimeti ile kardeşler oldunuz. Ateşten çukurun üzerindeydiniz de sizi oradan kurtardı. İşte Allah ayetlerini size böyle açıklar. Umulur ki yönlenirsiniz. )

3/112 - Duribet (1) aley (2) him (3) üz (4) zilletü (5) eyne (6) ma (7) sükıfu (8) illa (9) bi (10) HABLİN (11) min (12) allahi (13) ve (14) hablin (15) min (16) en (17) nasi (18) ve (19) bau (20) bi (21) ğadabin (22) min (23) allahi (24) ve (25) duribet (26) aley (27) him (28) ül (29) meskeneh (30) zalike (31) bi (32) enne (33) hüm (34) kanu (35) yekfürune (36) bi (37) ayati (38) allahi (39) ve (40) yaktülun (41) el (42) enbiyae (43) bi (44) gayri (45) hakk (46) zalike (47) bi (48) ma (49) asav (50) ve (51) kanu (52) ya'tedun (53) ( Onların üzerine zilletlik vurulmuştur. Her nerede olurlarsa ancak Allah’tan İPE ve insanlardan ipe tutunsunlar. Allah’tan öfkeye uğradılar da onların üzerine yoksulluk vuruldu. Bu kesinlikle onların Allah’ ın ayetlerini inkar etmiş olmalarından ve habercileri haksızca öldürmelerinden dolayıdır. Bu, o isyan etmelerinden ve hududu aşmalarından dolayıdır. )

- "HABLillah" ( Allah'ın İPi ) kelimesinin ilk kez geçtiği ayetin kodununu ( 3/103 ) nümerolojik değeri "7" olmaktadır. ( 3+1+0+3 = 7 )

- 3/103 kodlu ayetteki "Habl" ( İp ) kelimesi 4. kelime olup, ayet kodunun nümerolojik değeri olan 7 sayısı ile 4 sayısının toplamı "11" sayısını vermektedir.

- "HABLillah" ( Allah'ın İPi ) kelimesinin ikinci kez geçtiği ayetin kodununu ( 3/112 ) nümerolojik değeri de "7" olmaktadır. ( 3+1+1+2 = 7 )

- 3/112 kodlu ayetteki "Habl" ( İp ) kelimesi "11." kelimedir.

- "Habl" ( İp ) kelimesi Kur'an'da "7" kere tekrarlanmaktadır.


Ayrıca "Habl" ( İp ) ve "7" nümerolojisi fenomeni "7 Çakra" ve "7 Gök" kavramları ile de ilintili görünmektedir.

DNA'dan ( Deoksiribonükleik Asit ) oluşan kromozomlar da "ipliksi" bir yapı arzederler. DNA genellikle "DNA String" ( DNA İpi ) olarak anılır.


DNA String






Maya Takvimi 21.12.2012 - 12. Gezegen ve Zekeriya Siccin

Maya Takvimi'nin 21.12.2012 tarihinde sonlanması kaba madde alemi olan Dünya / Yerküre için döngü sonu sürecinin başlangıcını işaret etmektedir. Söz konusu tarihi oluşturan rakamların toplamları ( nümerolojisi ) döngü ve düalite sembolü olan "11" sayısını vermektedir.

21.12.2012 tarihinin diğer ilginç bir yönü de 1 ve 2 sayılarının gün ve ay bölümünde düal bir şekilde tezahürüdür. 2 ve 1 ile 1 ve 2. Ve yılı ifade eden sayının da son iki hanesi 1 ve 2 sayılarından oluşmaktadır.

Ayrıca Kur'an'daki Kıyamet ( Ayağa Kalkış ) suresinin sıra numarası da 75 olup bu sayının nümerolojik değeri de 12 ( 7+5 = 12 ) sayısını vermektedir. Yevmel Kıyameh ( Ayağa Kalkış Günü ) döngü sonunda insanlarda ve doğada frekans değişiminin vuku bulacağı süreci tanımlamaktadır. Bu süreçte ruhsal ve idraki yükseliş yaşayan insanlar ve diğerleri arasında bir ayrışım tezahür edecektir. Bu nedenle Yevmel Kıyameh, Kur'an'da Yevmel Fasl ( Ayrışım Günü ), Yevmed Din ( Din Günü ), Yevmel Hısab ( Hesap Günü ) olarak da zikredilmektedir.

Azerbaycan'lı araştırmacı yazar Zekeriya Siccin "12. Gezegen" isimli kitabında döngü sonu için Dünya'ya yaklaşan Nibiru isimli bir gezegenin varlığından bahsetmektedir. İlahi Nizam ve Kainat isimli kitapta da Dünya'ya yaklaşan bir gezegenin artan manyetik alan etkisiyle yerkürede doğa olaylarının başlayacağı ve gezegenin Dünya'ya en yakın mesafeye geldiğinde kutupların yer değiştireceği, yerlatındaki volkanların fışkıracağı, denizlerin yükselip kara parçalarını ve kıtaları kaplayacağı ve yaşam döngüsünün sonuna gelineceği bildirilmektedir. Sözkonusu gezegenin Dünya'dan uzaklaşmasına bağlı olarak manyetik alan etkisinin azalacağı, Dünya'nın coğrafi yapısının yeniden şekilleneceği ve yeni yaşam döngüsünün başlayacağı ifade edilmektedir.

Bu hadiseler Kur'an'da aşağıdaki ayetler ile bildirilir.

69/13 - Fe iza nufiha fis suri nefhatun vahidet ( Böylece borunun içine tek üfleme ile üflendiğinde. )
69/14 - Ve (1) HÜMİLETİ (2) EL (3) ARDU (4) VE (5) EL (6) CİBALU (7) FE (8) DÜKKETA (9) DEKKETEN (10) VAHİDET (11) ( Ve YER VE DAĞLAR YÜKLETİLİP DE TEK ÇARPMA İLE ÇARPILIP DÜZLENDİĞİNDE,)

69/15 - Fe yevmeizin veka'atil vakı'at ( Artık o gün vaki olacak olan vaki olur.)

69/14 kodlu ayetteki "Yükletilmek" ve "Tek Çarpma" ifadeleri Dünya'nın manyetik alanı ile yaklaşan gezegenin manyetik alanının karşılıklı etkileşimlerinin tezahürünü tasvir etmektedir. Bu ayette "11" kelime bulunması döngü ve düalite kavramları açısından önem arzetmektedir. ( 21.12.2012 tarihinde olduğu gibi )

"O gün vaki olacak olan vaki olur." ifadesini yani döngü sonu haberini içeren ayet setinin son ayetinin kodunun ( 69/15 ) nümerolojisi "21" sayısını vermektedir. ( 1 ve 2 sayıları )

Zekeriya Siccin'e ilişkin ilginç bir nümerolojik durum da söz konusudur.

- Doğum tarihi 11.07.1920
  Ölüm Tarihi   09.10.2010

Doğum ve ölüm yıllarında 12 ve 21 nümerolojisi bulunmaktadır. 1920 ... "12" ve 2010 ..."21"

Doğum / Ölüm gün ve ayları ise "19" nümerolojisini vermektedir. 11.07 ve 09.10 ... 1+1+0+7+0+9+2+0 = "19"

Ayrıca doğum ve ölüm günlerinin ( 11 ve 9 ) nümerolojisi de "11" sayısını içermektedir. 1+1+9 = "11"

Döngü sonundan, Haberci İsa'nın ilk doğumundan ve yeniden doğumundan / gelişinden bahsedilen  Meryem suresinin ilk ayetleri de nümerolojik açıdan, Zekeriya kelimesi açısından ve döngü sonu kavramı açısından dikkat çekmektedir.

19/1 - Kaf (1) ha (2) ya (3) ayn (4) sad (5) ( Kaf ha ya ayn sad  )*
19/2 - ZİKRU (1) rahmeti (2) rabbi (3) ke (4) abde (5) hu (6) ZEKERİYYA (7) ( Rab’binin rahmetinin kulu ZEKERİYA' ya HATIRLATILMASIDIR. )

* Bu huruf seti evvelce aynı başlık altında incelenmişti.

Önemli Not: Kur'an'ın semantik ve nümerik bir kodlama kitabı olduğu, yaratılışın yazılımını temsil ettiği, ihtiva ettiği kelimelerin ve sayıların birden çok anlam barındırdığı ve birden çok hususa işaret ettiği unutulmamalıdır. Dolayısıyla "Zekeriya" kelimesiyle ilgili analize bu açıdan yaklaşılmalıdır.

Meryem suresinin ilk ayetinin kodunun nümerolojik değeri "11" sayısını vermektedir. ( 1+9+1 = "11" )

"Zekeriya" kelimesinin geçtiği ikinci ayetin kodunun nümerolojik değeri ise "12" sayısını vermektedir. ( 1+9+2 = "12" )

İlk iki ayette toplam "12" kelime bulunmaktadır. İkinci ayette yani 19/2 kodlu ayette "7" kelime bulunması ise döngü sonu mesajı açısından önem arzetmektedir. Zekeriya Siccin "12. Gezegen" isimli kitabında, belirli peroyodlarda Güneş Sistemi'ne girip Dünya yakınından geçerek döngü sonlanmasına sebebiyet veren ve Güneş Sistemi'nin 12. gezegeni olarak tanımlanabilecek Nibiru'dan bahsetmektedir. Bu noktada da yine 12 nümerolojisi uyumu tezahür etmektedir.

19/2 kodlu ayette Zekeriya'ya bir bilgi hatırlatılması yapıldığı bildirilmektedir. 








25 Ocak 2019 Cuma

Tuzak Kodu 666

Allah'ın insanlığa eşit olarak bahşetmiş olduğu dünya nimetlerini gasp etmiş küçük bir satanist kitlenin, tüm insanlığı köleleştirmek ve Allah yolundan saptırmak için Adem'den bu yana muhtelif tuzaklar kurmakta oldukları defaatle dile getirilmiştir. Döngü sonundaki insanlık için tertip edilen en büyük tuzak, Allahü Teala'nın nimeti olan teknolojinin kötü amaçlı kullanımıdır. Özellikle dijital teknoloji, tabanlı AI ( Artificail Intelligence / Yapay Zeka ), Sibernetik, Robotik, Transhumanism vb. gibi projeler insanlığın yararına kullanılacak gibi lanse edilmekte olsa da gerçekte tam aksi yani tam kontrol ve tecrit planlanmaktadır.  

İncil'in 66. suresi olan Vahiy suresinin aşağıdaki ayetlerinde insanların "çiplenmek suretiyle kontrol altına alınmasını" betimleyen ifadeler yer almakta ve 666 sayısından bahsedilmektedir. 

66 Vahiy 13-16 Küçük büyük, zengin yoksul, özgür köle, HERKESİN SAĞ ELİNE YA DA ALNINA BİR İŞARET VURDURUYORDU.

66 Vahiy 13-17 Öyle ki, bu İŞARETİ, yani canavarın adını ya da adını simgeleyen SAYIYI TAŞIMAYAN NE BİR ŞEY SATIN ALABİLSİN, NE DE SATABİLSİN. 

66 Vahiy 13-18 Bu konu bilgelik gerektirir. Anlayabilen, canavara ait SAYIYI hesaplasın. Çünkü bu SAYI insanı simgeler. SAYISI ALTIYÜZALTMIŞALTIDIR.

- Ayet numaralarını ( 13-16, 13-17,13-18 ) oluşturan sayıların toplamı "36" sayısını vermektedir. 36 sayısı 6x6 işleminin sonucu olmakla birlikte aynı zamanda 3 ve 6 sayılarının yanyana tezahürü nedeniyle 3 adet 6 yani 666 sayısını da sembolize etmektedir. ( Ayrıca "Sağ ele ve alına işaret vurulması" kavramının yer aldığı 66  13-16 kodlu ayetin kod numarasının nümerolojik değeri "23" ( 6+6+1+3+1+6 = "23" ) sayısını vermektedir. "23" sayısı, "Nakitsiz Toplum" planının uygulama başlangıç tarihi olan 20"23" tarihine mi işaret etmektedir? )

Radyo frekansı kanalıyla veri aktarımını sağlayan ve ödeme aracı olmak üzere de bir çok alanda kullanılan RFID ( Radio Frequency Identification ) teknolojisindeki yüksek frekans ( high frequency ) değeri 13,56 Mhz'dir. Bu sayının nümerolojik değeri de "6" sayısını vermektedir. ( 1+3+5+6 = 15 ... 1+5 = "6" )

6 sayısı Allahü Teala'nın ilahi mühürü olup, 666 sayısı ise "Teslis"*( Üçleme ) yani "Şirk" ( Ortak Koşma ) sembolüdür.

* 4/171 - Ya ehlel kitabi la tağlu fı dıniküm ve la tekulu alellahi illel hakk innemel mesıhu ıysebnü meryeme rasulüllahi ve kelimetüh elkaha ila meryeme ve ruhun minhü fe aminu billahi ve rusülih ve LA TEKULU SELASEH intehu hayran leküm innemellahü ilahün vahid sübhanehu en yekune lehu veled lehu ma fis semavati ve ma fil ard ve kefa billahi vekıla ( Ey kitap sahipleri, dininizde azgınlık etmeyin ve Allah üzerine gerçek haricindekini söylemeyin. Meryem oğlu İsa Mesih, kesinlikle Allah' ın resulü, Meryem'e atmış olduğu kelimesi ve O’ndan ruhtur. O halde, Allah’a  ve O’nun resullerine inanın ve ÜÇTÜR DEMEYİN. Kendi hayrınıza bundan imtina edin, vazgeçin. Kesinlikle ki Allah tek ilahtır. O, çocuk sahibi olmaktan yücedir. Göklerde ne varsa ve yerde ne varsa O’nadır. Vekil olarak Allah kafidir. )

* 5/73 - Lekad keferallezıne kalu İNNELLAHE SALİSU SELASEH ve ma min ilahin illa ilahün vahid ve in lem yentehu an ma yekulune le yemessennellezine keferu minhüm azabün elım ( O "KESİNLİKLE ALLAH, ÜÇÜN ÜÇÜNCÜSÜDÜR." diyenler inkar etmişlerdir. Tek ilahtan başka ilah yoktur. Eğer o söylediklerinden vazgeçmezlerse, kesinlikle onlardan o inkar edenlere elim azap dokunacaktır. ) )

Kur'an'ın En'am suresinin 6/123 kodlu ayet de gerek içerdiği anlam ve gerek içerdiği 666 nümerolojisi açısından dikkat çekmektedir.

"6/123" - Ve (1) ke (2) zalike (3) CEALNA (4) FI (5) KÜLLİ (6) KARYETİN (7) EKABİRA (8) MÜVRİMI (9) HA (10) Lİ (11) YEMKÜRU (12) FI (13) HA (14) ve (15) ma (16) yemkürune (17) illa (18) bi (19) enfüsi (20) him (21) ve (22) ma (23) yeş'urun "(24)" ( Ve işte böyle, HER ŞEHRİN BÜYÜKLERİNİ, ORADA HİLE YAPIP TUZAK KURMALARI İÇİN ORANIN SUÇLULARI KILDIK. Nefislerinden, kendilerinden başkasına hile yapıp tuzak kurmazlar ve farketmezler. )

- Sure numarası "6"'dır. 

- Ayet numarası 123 olup, bu sayının nümerolojik değeri "6" olmaktadır. 

- Ayette 24 kelime bulunmakta olup, 24 sayısının nümerolojik değeri "6" sayısını vermektedir. ( 2+4 = 6 )

Ayette "666" nümerolojisi bulunmaktadır.

Tahrim suresinin 66/6 kodlu ayetinde de 666 sayısının sembolize ettiği şeytaniyet ve bunun sonucu olan ateş azabı bildirmekte ve inananların sakınmaları gerektiği öğütlenmektedir.

66/6 - Ya eyyühellezine amenu ku enfüseküm ve ehliküm NAREN vekudühen nasu vel hıcaretu aleyha melaiketun ğulazın şidadin la ya'sunallahe ma emerehüm ve yef'alune ma yu'merun ( Ey o inananlar, nefislerinizi ve ailenizi yakıtı insanlar ve taşlar olan ATEŞTEN koruyun. Onun üzerinde kaba şiddetli melekler vardır. Allah’a , onlara emrettiğine isyan etmezler. Ne emredildilirse yaparlar.

En'am suresinin 6/66 kodlu ayetinde de "Yalancı" kavimden bahis bulunmaktadır.


6/66 - Ve kezzebe bihı kavmüke ve hüvel hakk kul lestü aleyküm bi vekıl ( Ve senin kavmin onu yalanladı. O gerçektir. De ki: " Ben sizin üzerinize vekil değilim." )

Ayrıca, şeytanın sinsiliğinin bildirildiği Nas suresinin son üç ayetinin her birinde "6" kelime bulunması da bir başka 666 tezahürüdür.

114/4 - Min (1) şerri (2) el (3) vesvasi (4) el (5) hannas (6) ( Sinsi vesvesecinin kötülüğünden, )
114/5 - Ellezi (1) yüvesvisü (2) fi (3) suduri (4) en (5) nas (6) ( O insanların göğüslerine vesvese veren, )
114/6 - Min (1) el (2) cinneti (3) ve (4) en (5) nas (6) ( “Cinlerden ve insanlardan ." )


3

23 Ocak 2019 Çarşamba

İnsanın Boynuna Elzem Kılınan Kuş

17/13 - Ve külle insanin ELZEMNAHU TAİRAHU FI UNUKIH ve nuhricü lehu yevmel kıyameti kitaben yelkahü menşura ( Ve her insana, KUŞUNU BOYNUNA ELZEM KILDIK. Ayağa kalkış gününde onlara, yayımlanmış olarak atılan kitabı çıkarırız. )

Ayette yer alan "Elzemnahu tairahu fı unukıh" ( Kuşunu boynuna elzem kıldık.) ifadesinin "Tair" kelimesini müteşabih olarak ( teşbihsel / benzetmeli ) içerdiği görülmektedir. "Tair" kelimesi "Uçan, Uçucu, Kuş" anlamlarını barındırmaktadır. 

8/12 - İz yuhıy rabbüke ilel MELAİKETİ ennı meaküm  fe sebbitüllezıne amenu seülkıy fı kulubillezıne keferur ru'be FADRİBU fevkal A'NAKI vadribu minhüm külle benan ( Zamanında Rab’bin MELEKLERE "Kesinlikle ben sizinle birlikteyim. İnananlara sebat verin. İnkarcıların kalplerine korku atacağım. O halde BOYUNLARININ üstüne VURUN ve onların tüm parmaklarına vurun." diye vahyediyordu. )

8/12 kodlu ayette de yine "A'nak" ( Boyun ) kelimesi geçmekte ve boyunlara vurulmasından, dolanmasından* bahsedilmektedir. "Tair" ve "Melek" kelimelerinin "A'nak" ( Boyun ) kelimesi ile birlikte kullanılması "Tair" ( Uçan, Kuş ) kelimesiyle "Melek" kavramının ifade edilmekte olduğu izlenimi oluşturmaktadır. Fatir suresinin 35/1 kodlu ayetinde "Meleklerin ikişer, üçer, dörder kanatlı resuller olduklarının" bildirildiği dikkate alındığında, insanın "Uçan" olarak algılayacağı bir varlıktan yani melekten söz edilmiş olma ihtimali ortaya çıkmaktadır.

* Ayette geçen "Fadribu" ( O halde vurun ) fiilinin de esas itibarıyla 24/31 kodlu ayette geçen "Yadribne" ( Dolasınlar ) anlamında yani "Dolamak" anlamında kullanılmış olma ihtimali güçlenmektedir.

24/31 .... ve YADRİBNE bi humurihinne ala cüyubihinne .... ( ..... örtülerini, bezlerini yakalarının, koyunlarının üzerine DOLASINLAR. )

Meleklerin insana vekil olma durumu 32/11 kodlu ayette geçen "Ölüm meleğinin insana vekil olması" kavramından hatırlanabilmektedir. Dolayısıyla "Uçanın / kuşun insanın boynuna elzem kılınması" ifadesi, meleklerin döngü sonunda insanların akıbetleri hususunda sorumlu ve vazifeli olduklarını göstermektedir.

Ayrıca, her ayet gibi çoklu anlamları olan bu ayette yer alan “Tayr” ( Kuş ) kelimesinin, her varlığın yaşam süreci içindeki düşüncelerini, söylemlerini ve eylemlerini yani faaliyetlerini içeren “Veri Tabanını” ( “Kitabını” ) temsil ediyor olması da kuvvetle muhtemeldir. 





Gökten Düşen Parça ( Kisfen Mines Semai Sakıtan )

"Kisfen Mines Semai Sakıtan" ( Gökten Parça Düşmesi ) ifadesi Kur'an'da 4 ayette yer almaktadır. Bu ifadenin geçtiği ilk ve son ayetlerdeki semantik ve nümerolojik yapı incelendiğinde döngü sonunda tezahür edecek "Üst boyutlardaki, planlardaki meleklerin ( vazifeli varlıklar ) gökten yeryüzüne inmeleri" vakasından bahsedildiği izlenimi oluşmaktadır. Ayette yer alan "Kisf" ( Parça ) kelimesi bir "Uzay Gemisini" veya ayetlerde de yer alan "Meleklerin Taşıdığı Arşı" mı tasvir etmektedir.

17/92 - Ev (1) TÜSKİTA (2) ES (3) SEMAE (4) kema (5) zeamte (6) ALEY (7) NA (8) KİSEFEN (9) ev (10) te'tiye (11) bi (12) allahi (13) ve (14) el (15) MELAİKETİ (16) kabıla "(17)" ( Veya o zannettiğin gibi GÖĞÜ ÜZERİMİZE PARÇA HALİNDE DÜŞÜRESİN veya Allah' ı ve MELEKLERİ öne, meydana getiresin. )

26/187 - Fe ESKIT aleyna KİSEFEN MİNES SEMAİ in künte mines sadikın ( O halde, eğer doğrulardan isen, GÖKTEN ÜZERİMİZE PARÇA DÜŞÜR. )

34/9 - E fe lem yerav ila ma beyne eydıhim ve ma halfehüm mines semai vel ard in neşe' nahsif bihimül erda ev NÜSKIT ALEYHİM KİSEFEN MİNES SEMA' inne fı zalike le ayeten li külli abdin münıb ( O halde, gökten ve yerden o önlerindekine ve o arkalarındakine bakmazlar mı? Eğer dilersek onları yere geçiririz veya ONLARIN ÜZERİNE GÖKTEN PARÇA DÜŞÜRÜRÜZ. Kesinlikle bunda, pişman olup gerçeğe yönelen tüm kullar için ayet vardır. )

52/44 - Ve (1) in (2) yerav (3) KİSFEN (4) MİN (5) ES (6) SEMAİ (7) SAKITAN (8) yekulu (9) SEHABUN (10) MERKUM (11) ( Ve eğer PARÇAYI GÖKTEN DÜŞERKEN GÖRSELER, "Toplanmış bulut." derler. )

"Kisfen Mines Sema" ifadesinin ilk kez geçtiği 17/92 kodlu ayetin sure numarasının nümerolojik değeri "8", ayet numarasının nümerolojik değeri ise "11" olmaktadır. "8" ve "11" sayılarının yeni döngü, düalite ve sonsuz döngü kavramlarını sembolize ettikleri defaatle belirtilmiştir. Aynı ayette 17 kelime bulunmaktadır. ( 1+7 = 8 ) Ayette "Meleklerin gelmesinden" bahsedilmesi de bu kapsamda önem arzetmektedir.

"Kisfen Mines Semai Sakıtan" ifadesinin son kez geçtiği 52/44 kodlu ayetin sure numarasının nümerolojik değeri "7", ayet numarasının nümerolojik değeri ise "8" olmaktadır. "7" sayısı bir döngülük birimi ve döngü sonunu, "8" sayısı ise yeni döngü başlangıcını sembolize etmektedir. Aynı ayette "11" kelime bulunmakta olup, ayetin ilk cümlesi olan "Ve in yerav kisfen mines semai sakıtan" ( Ve eğer parçayı gökten düşerken görseler ) cümlesinde "8" kelime bulunmaktadır.

Ayrıca, UFO formunda olan "Lenticular Bulutlar" da konuyla ilintili olabilir. "Lenticular Bulut" tanımı aşağıdaki gibidir.

“"Lenticular Bulutlar", genellikle dağ veya vadi gibi fazlaca yükselti farklarının olduğu kesimlerde  UFO formuna benzer şekilde oluşurlar. Bu gibi yerlerde etkili olan rüzgarlar esiş yönlerinde çıkan engeller sebebiyle engellenirler ve eğer yeterli kuvvette hızları varsa bu engellemeler, basınç farkları yaşanmasından dolayı bu alanlarda girdaplar yaşanmasına sebep olurlar. Şayet rüzgar yeterince kuvvetli ve uzun süre etkili olursa lenticular bulutları denilen merceksi bulutlar oluşmaya başlar. Bu bulutların oluşması için rüzgarın sadece kuvvetli ve sürekli esmesi yeterli olmaz. Önemli olan rüzgarın kuvvetli, sürekli ve farklı kuvvette esmesidir. İşte bu üç etmen bir araya geldiğinde muazzam görüntüye sahip lenticular bulutlarının oluşmasını sağlar.”

















Yerkürenin Spatyom Deneyimi

41/39 - Ve (1) min (2) ayati (3) hı (4) enne (5) ke (6) TERA (7) EL (8) ERDA (9) HAŞİATEN (10) fe (11) iza (12) enzelna (13) aley (14) ha (15) el (16) ma (17) EHTEZZET (18) ve (19) rabet (20) inne (21) ellezi (22) ahya (23) ha (24) le (25) muhyi (26) el (27) mevta (28) inne (29) hu (30) ala (31) külli (32) şey'in (33) kadır (34) ( Ve O’nun ayetlerindendir ki, kesinlikle sen YERİ KORKMUŞ, ÜRPERMİŞ görürsün. Onun üzerine su indirdiğimizde TİTREŞİR, hareketlenir ve kabarır. Kesinlikle onu dirilten, ölüyü de diriltir. Kesinlikle O herşeye gücü yetendir. )

Ayette geçen "Haşiaten" kelimesi " Korku ile karışık sevgiden kaynaklanan edebi hal" olarak tanımlanmaktadır. Bu "hal" idrakli varlıklara özgü bir fenomendir. Bu kapsamda "Yerin korkması" ifadesi yerin idrakli bir varlık gibi ruhsal bir hal içinde bulunduğunu bildirmekte gibidir. Ayette tanımlanan bu korku içeren hal spatyom esnasındaki ruhsal durumu tasvir etmektedir. Zira spatyomda varlıklara gelen dış tesirler kesilmekte ve varlıklar bir süre sadece imajinasyonları ve özbilgileri ile yalnız kalmaktadırlar. Nefs ile hesaplaşmanın gerçekleştiği bu süreç huzurlu olabilmekle birlikte çoğunlukla azap dolu olmaktadır. Ayette spatyom süreci sonunda varlığa ( bu örnekte Yerküre ) tekrar dış tesirlerin iletildiği, su indirilerek titreşimin sağlandığı ve yeni yaşam döngüsünün başladığı bildirilmektedir.

- Ayet kodunun ( 41/39 ) nümerolojik değeri yeni döngü başlangıcı ve sonsuz döngünün sembolü olan "8" sayısını vermektedir. ( 4+1+3+9 = 17 ... 1+7 = 8 )

- Ayette 34 kelime bulunmakta olup, bir döngülük birim olan "7" sayısı da ( 3+4 = 7 ) bu şekilde tezahür etmiş olmaktadır.  

40/57 - Le HALKUS semavati vel ERDI ekberu min halkın nasi ve lakinne ekserannasi la ya'lemun ( Göklerin ve yerin yaratılışı insanın yaratılışından daha büyüktür. Lakin insanların çoğunluğu bilmezler. )

Ayette "Yerin" ve "Göklerin" yaratılışı "İnsanın" yaratılışı ile kıyaslanmaktadır.


21 Ocak 2019 Pazartesi

Çözüm : Nefsaniyeti Terk

Devre sonunun idrak edildiği bu dönemlerde, dünyanın içinde bulunduğu komplo düzenini, tesis edilmiş olan şeytani kontrol sistemini ve insanların bu sistem içinde köleleştirilmesini inceleyip yazan nice araştırmacılar tezahür etmiştir. İnsanları bilgilendirmeye, aydınlatmaya ve birleştirmeye yönelik olan bu girişimler devre sonu işaretlerinden olup, kitaplarda da zikredilmektedir.

44 Elçilerin İşleri 2-17 "Son günlerde", diyor Tanrı, "tüm insanların üzerine Ruhumdan dökeceğim. Oğullarınız ve kızlarınız PEYGAMBERLİK EDECEKLER. Gençleriniz görümler, yaşlılarınız da düşler görecek."

44 Elçilerin İşleri 2-18 "O günlerde gerek erkek gerek kadın, kullarımın üzerine de Ruhumdan dökeceğim, onlar da PEYGAMBERLİK EDECEKLER. "

Ancak, ortaya konan bunca bilgi ve iletişim sonrasında insanların çoğunluğunun aklına gelen tek soru şu olmaktadır. "Ee çözüm ne?"

İşte bu sorunun cevabını verebilmek için öncelikle sorunu ve etkenlerini net olarak anlayabilmek gerekmektedir. Zira sorun olarak ortaya konan durumu oluşturan etkenler dikkatli ve odaklanarak irdelendiğinde çözümler kendilerini göstermektedirler. Temel 3 sorun aşağıda yer almaktadır.

1- Açlık ve Yoksulluk
2- Ahlaki Dejenerasyon
3- Cinayet, Hırsızlık, Sahtekarlık, Yalancılık

Bu sorunlara sebep olan etken faktörler yukarıdaki 3 maddenin karşılığı olarak şöyle incelenebilir.

1- Dünyada aç ve yoksul insanların bulunmasının sebebi, bu insanların haklarının başka insanlar tarafından gasp edilmiş olmasıdır. Oysa ki Allah nimetleri tüm insanlara eşit olarak bahşetmiştir.

*41/10 ..... Orada, gıdaları azıkları, araştıranlar için dört günde eşit olarak düzenleyerek ölçülendirdi. 

2- Sadece kendi zevki ve tatmini uğruna ahlaki değerleri umursamayan, kendine sınırlar koyamayan insanlar kitlelere de olumsuz örnek olmaktadırlar.

3- 1. maddenin tetikleyeceği durumların yanısıra kibir dürtüsüyle diğer insanlar üzerinde üstünlük kurma, onlara hakim olma, onları kontrol altına alma amcıyla işlenen suçlar çoğunluktadır.

Açıkça görülüyor ki temel sorun "Ben" kelimesinde yani "Nefsaniyet" kelimesindedir. Kendi menfaatini herşeyin, herkesin üzerinde görme zihniyeti dünyadaki tüm sorunların temel kaynağıdır.

Ruhsal tekamül yolunda ilerleyebilmenin nasıl olacağı İlahi Nizam ve Kainat kitabında da aşağıdaki cümleler ile ifade edilmiştir.

"O hâlde insanların ıstıraplı ve çetin olan dünyadan, bu arasat vasattan bir an evvel muvaffakiyetle ayrılabilmeleri için yapacakları şey, vicdan mekanizmalarının diğerkâmlığa, vazife sevgisine bağlı olan realitelerini hazmetmeye ve nefsaniyetleri zoruyla bırakmak istemedikleri hodkâmlık* arzu ve iştihalarının kuvvetli bağlarından kendilerini, idrakleriyle kurtarmaya çalışmalarıdır. Bunun da muvaffakiyeti ancak feragat, fedakârlık ve vazife sevgisi ile gösterilecek cehit ve gayretlere bağlıdır."

* Hodkâmlık = Bencillik

Bir başka deyişle selamet, insanların "Alma" saplantısını, Nefsaniyeti terkedip, "Verme" eylemindeki yani "Sevgi ile paylaşımdaki" sonsuz huzuru ve tatmini keşfetmelerine bağlıdır.

"Sevgiyi", "Nefsaniyeti", "Cimriliği" ve "Vermeyi" konu alan HaŞr suresinin 59/9 kodlu ayeti iflah olmaya giden yolu yani "çözümü" tarif eder niteliktedir.

59/9 - Vellezine tebevveüd dare vel imane min kablihim YÜHIBBUNE men hacere ileyhim ve la yecidune fi sudurihim haceten min ma UTÜ ve YU'SİRUNE ALA ENFÜSİHİM VE LEV KANE BİHİM HASASATUN ve MEN YUKA ŞUHHA NEFSİHİ fe ulaike hümül MÜFLİHUN ( Ve o onlardan önce yurtta yerleşip makam tutanlar ve onlardan inananlar, onlara göç edip ayrılanları SEVERLER. O VERİLENDEN göğüslerinde ihtiyaç bulmazlar. ŞAYET İHTİYAÇLARI OLSA DAHİ NEFİSLERİNE TERCİH EDERLER. Kim nefsinin cimriliğinden korunursa, artık işte onlar, onlar iflah olurlar.

Basında yer alan şu haber çözüm konusunda ipucu vermektedir.

"İngiltere'de bulunan yardım kuruluşu Oxfam'ın hazırladığı rapora göre dünyadaki en zengin 26 kişinin serveti, 3.8 milyar insanın servetine denktir." 

İşte bu durum, bireyler arasında eşitlik sağlanmak suretiyle düzeltilmedikçe çözüme ulaşılması imkansızdır. Ayrıca haberdeki "8" ve "11" nümerolojisi de dikkat çekmektedir. ( 26 kişi ... 2+6 = 8 ; 3.8 Milyar kişi ... 3+8 = 11 )
















































Rabıta ... Kolektif Bilince Giden Yol

"Rabıta" kelimesi "Bağlanma, Birleşme, Dayanışma" anlamlarını barındıran Arapça kökenli bir kelimedir. İnananların ruhsal tekamül için ihtiyaçları olan ve döngü sonunu idrak ettiğimiz bu dönemde daha da önem arzeden Rabıta esas itibarıyla insanların "Kolektif Bilincini" ifade etmektedir. Allahü Teala'nın bahşetmesi vesilesiyle düşünsel olarak birbirlerine bağlanan insanlar ahir zamandaki Rabıtayı yani Kolektif Bilinci tesis etmektedirler. Rabıta halinde olan yani aralarında düşünsel bağ oluşan ve birleşen insanlar ortak ve senkronize algı deneyimini yaşamaktadırlar. Bu deneyimler bilinçli veya bilinçdışı ( kontrollü veya kontrolsüz ) olarak tezahür etmektedir.

Rabıta kavramı Kur'an'ın aşağıdaki ayetlerinde vurgulanmaktadır.

3/200 - Ya eyyühellezine amenusbiru ve sabiru ve RABİTU vettekullahe lealleküm tüflihun ( Ey o inananlar, sabredin ve sabır gösterin ve BAĞLANIN ve Allah’tan sakının. Umulur ki iflah olursunuz. )

8/11 - İz yüğaşşikümün nüase emeneten minhü ve yünezzilü aleyküm mines semai maen li yütahhiraküm bihı ve yüzhibe anküm riczeş şeytani ve li YERBİTA ALA KULUBİKÜM ve yüsebbite bihil akdam ( Zamanında, kendinden güvenlik olarak size uyku örtüyordu. Sizi onunla temizlemek, şeytanın pisliğini sizden gidermek, KALPLERİNİZE BAĞ VERMEK* / KUVVET VERMEK ve ayaklarınızı, adımlarınızı onunla sabitlemek için gökten üzerinize su indiriyordu. )

* Kalplerinizi Bağlamak

18/14 - Ve RABATNA ala kulubihim iz kamu fe kalu rabbüna rabbüs semavati vel erdı len ned'uve min dunihı ilahen lekad kulna izen şetata ( Ve ayağa kalktıklarında kalplerine KUVVET, DESTEK, BAĞ VERDİK DE / BAĞ KURDUK DA "Rab’bimiz göklerin ve yerin Rab’bidir. O’ndan başkasını ilah olarak çağırmayız. Aksi halde saçmalık söylemiş oluruz." dediler. )

28/10 - Ve asbeha füadü ümmi musa fariğa in kadet le tübdı bihı lev la en RABATNA ala kalbiha li tekune minel mü'minın ( Ve Musa' nın annesinin yüreği boş kaldı. Şayet inananlardan olması için KALBİNİ SAĞLAMCA BAĞLAMASAYDIK kesinlikle onu açığa vuracaktı. )

Batı dillerindeki “Robot” kelimesi de “Rabt” ( Bağlamak, Birleştirmek ) kökünden türeyen “Rabıt” ( Bağlanmış, Birleşmiş ) kelimesinden kaynaklanmaktadır. Teknolojik anlamda “Robot” kelimesi, merkezi bilgisayara “bağlanmış” olan ve bu bilgisayardan gelen komutlara göre hareket eden elektronik cihazı, makineyi tanımlamaktadır. Dünyayı sömürmeye çalışan inkarcı şeytanlar “Rabıta” kelimesine negatif anlam yüklemekte ve internet ortamındaki sitelere giriş aşamasında ekrana aşağıdaki sorgulama pencerelerini çıkartmaktadırlar.


“Ben robot değilim.” cümlesi ile aslında bilinçaltına “Sen robotsun.” / “Sen robot olacaksın.” mesajı verilmektedir.

Amaçları gerçek anlamda oluşmakta olan Rabıtayı yani Kolektif Bilinci bloke etmek ve insanları, düşünmeyen, idrak etmeyen, uzaktan kontrol ve idare edilen internet ve bilgisayar bağımlısı yaratıklara ( zombiler ) dönüştürmektir. Filmlerde konu edilen zombi kavramı aslında robota dönüştürülmüş insanları sembolize etmektedir.

Haşr suresinin 14. ayetinde müşrik inkarcıların kalplerinin birbirlerine bağlı olmadığı yani kalplerine bağ verilmediği ( rabıtadan yoksun oldukları ) bildirilir.

59/14 - La yukatiluneküm cemian illa fi kuran muhassenetin ev min verai cüdürin be'sühüm beynehüm şedidun TAHSEBUHÜM CEMİAN VE KULUBÜHÜM ŞETTA  zalike bi ennehüm kavmün la ya'kılun

( Sağlam korunmuş üstün şehirlerde veya duvarların arkasında olmaları haricinde sizinle topluca savaşamazlar. Onların kendi aralarında kötülükleri zorlukları şiddetlidir. TOPLANMIŞ OLDUKLARINI SANARSIN. ONLARIN KALPLERİ DAĞINIKTIR. Bu kesinlikle onların akıl etmeyen kavim olmalarındandır. )









20 Ocak 2019 Pazar

Reptil Kelimesi

Latin kökenli olarak bilinen "Reptil" kelimesi "Sürüngen" anlamına gelen ve sürüngen varlıklar ile Kur'an'da "Cin" olarak anılan ikinci boyut varlıklarına verilen sıfattır. Bu noktada anılan ikinci boyut, madde aleminde algılanan fiziki üç boyuttan ikisi anlamında olmayıp, idrak seviyesine göre kademelendirilmiş boyutlardan ikincisi anlamındadır. Varlıklar madde alemi olan kainatta farklı fiziki formlara ve niteliklere sahip olsalar da idrak seviyelrine göre kademelendirilmişlerdir. Örneğin cinler insana göre daha süptil varlıklar olmalarına rağmen idrak seviyeleri daha alt kademededir.

Reptil kelimesi "Rept" ve "İl" kelimelerinden oluşmaktadır. "Rept" kelimesinin kökü ise Arapçadaki "Rabt" ( Bağlanmak, Bitişmek, Tutunmak ) ve "Rabıta" ( Bağlanma, Bitişme, Tutunma ) kelimesine dayanmaktadır. "İl" eki ise kök kelimeyi sıfat yapmak yani "Bağlanan, Bitişen, Tutunan" anlamını  verebilmek amacıyla eklenmiştir. ( "Rabıta" kelimesi aynı zamanda inananlar arasındaki ilmi, fikri ve hubbi bağlantıyı tanımlamak için olumlu anlamda kullanılan bir kelimedir. )

Reptil = Rabtil = Bağlanan, Tutunan, Yapışan, Dadanan, Tasallut Eden

"Reptilian" kelimesi ise "Rept/Rabt + İl + An" köklerinde oluşmakta ve "Bağlanan, Tutunan, Yapışan, Dadanan, Tasallut Eden Grubundan Olan" anlamına gelmektedir.

Reptil kelimesi hem yere tutunarak hareket eden ve sürüngen olarak anılan varlıkları, hem de insana tasallut eden, tutunan, yapışan ve cin olarak anılan varlıkları tanımlamak için kullanılmaktadır.

Türkçede yer alan ve Arapça kökenli "Rabt" ve "İye"* köklerinde oluşmuş olan "Raptiye" ( Tutmalık, Tutaç, Tutunduran, Tutunmayı Sağlayan ) kelimesi bu kapsamda diğer bir örnektir. ( * "İye" eki "Şemsiye" ( Güneşlik ) kelimesinde de "lik" eki olarak yer almaktadır. )

Batı dillerinde "Reptile" olarak yazılan kelimenin kök analiz teyidlerine bir örnek de "Textile" kelimesidir. "Text" ( Dokumak ), "Ile" ( Lık ) ... "Dokumalık, Dokunmuş Olan"

Aşağıda, "Reptil" kelimesinin, insana tutunmuş, yapışmış cinleri temsil eden örnek ilüstrasyonları yer almaktadır. ( İlk resim "The Body Snatchers" ( Vücut Kapıcılar ) isimli bir kitabın kapağıdır.





Reptil varlığın insana tutunmasını, bağlanmasını yani "Rabt" olmasını gösteren resim





18 Ocak 2019 Cuma

Bismillahirrahmanirrahim

İslami kültürde "Besmele" olarak anılan ve özünde, yaratılıştaki herşeyin "Allah'ın ismi", "O'nun kelimesi" ile tezahür ettiğini ifade eden "Bismillahirrahmanirrahim" ifadesinin Kur'an'daki konumlanmasında "7" ve "İkili Yedi" nümerolojisi dikkat çekmektedir.

1/1 - Bi (1) ismi (2) allahi (3) er (4) rahman (5) ir (6) rahim (7)

( Şefkatli, merhametli Allah'ın ismi ile, )

27/30 - İnne (1) hu (2) min (3) süleymane (4) ve (5) inne (6) hu (7) bi (8) ismi (9) allahi (10) ir (11) rahman (12) ir (13) rahım (14)

( Kesinlikle o Süleyman’ dandır. Kesinlikle o şefkatli merhametli Allah' ın ismi iledir. )

- Besmele "7" kelimeden oluşmaktadır.

- İlk kez geçtiği ayet "7" kelimeden oluşmaktadır.

- İkinci ve son kez geçtiği ayetin sure numarası 27 olup bu sayı da 2 ve 7 rakamları itibarıyla İkili Yedi tezahürüdür.

- İkinci ve son kez geçtiği ayette "14" ( 2x7 ) kelime bulunmaktadır.

Ayrıca "Bismillahirrahmanirrahim" kelime grubu "19" harften oluşmaktadır.

Be (1) Sin (2) Mim (3) Elif (4) Lam (5) Lam (6) He (7) Elif (8) Lam (9) Ra (10) Ha (11) Mim (12) Nun (13) Elif (14) Lam (15) Ra (16) Ha (17) Ye (18) Mim (19)

"Bismillahirrahmanirrahim" kelime grubundaki harflerin ebced değerleri aşağıdaki gibidir.

Be (2) Sin (60) Mim (40) Elif (1) Lam (30) Lam (30) He (5) Elif (1) Lam (30) Ra (200) Ha (8) Mim (40) Nun (50) Elif (1) Lam (30) Ra (200) Ha (8) Ye (10) Mim (40)

Bismillah 168 ( 1+6+8 = 15 ... 1+5 = "6" )

El Rahman El Rahim 618 ( 6+1+8 = 15 ... 1+5 = "6" )

İki adet 6 sayısı, Allah kelimesini oluşturan "Elif Lam Lam He" harflerinin ebced değerleri toplamı olan 66 sayısını oluşturmaktadır.

Bismillahirrahmanirrahim 786 ( 7+8+6 = "21" ... 21 sayısı Ruh kelimesinin nümerik sembolüdür. )

"Bismillahirrahmanirrahim" kelime grubunun kelime değeri ise 192 olup kelime kırılımı şöyledir.

Bismillah 60 ... 6+9 = "6"
El Rahman El Rahim 132 ... 1+3+2 = "6"

Bismillahirrahmanirrahim 192

Be (2) Sin (15) Mim (13) Elif (1) Lam (12) Lam (12) He (5) Elif (1) Lam (12) Ra (20) Ha (8) Mim (13) Nun (14) Elif (1) Lam (12) Ra (20) Ha (8) Ye (10) Mim (13)

El Hamdü Lillahi Rabbil Alemin

İnananların sıklıkla zikretmeleri gereken "El Hamdü Lillahi Rabbil Alemin" ( Övgü, alemlerin Rab'bi Allah içindir. ) ifadesinin Kur'an'daki konumlanmasına ilişkin "6", "7" ve "10" nümerolojisi dikkat çekmektedir.

1/2 - EL (1) HAMDU (2) Lİ (3) ALLAHİ (4) RABBİ (5) EL (6) ALEMİN (7) ( Övgü alemlerin Rab’bi Allah içindir. )

7 Kelimelik ayet

6/45 - Fe kutıa dabirul kavmillezıne zalemu vEL HAMDÜ LİLLAHİ RABBİL ALEMİN ( Böylece o zulmeden kavmin arkası kesildi. Övgü alemlerin Rab’bi Allah içindir. )

15 Kelimelik ayet

10/10 - Da'vahüm fıha sübhanekellahümme ve tehıyyetühüm fıha selam ve ahıru da'vahüm enEL HAMDÜ LİLLAHİ RABBİL ALEMİN ( Onların orada duaları, çağrıları "Allahım, sen yücesin.", orada dilekleri duaları "Selam." ve çağrılarının sonu da "Övgü alemlerin Rab’bi Allah içindir." diye olur. )

25 Kelimelik ayet

37/182 - VEL HAMDÜ LİLLAHİ RABBİL ALEMİN ( Ve övgü alemlerin Rab’bi Allah içindir. )

8 Kelimelik ayet

39/75 - Ve teral melaikete haffıne min havlil arşi yüsebbihune bi hamdi rabbihim ve kudıye beynehüm bil hakkı ve kılEL HAMDÜ LİLLAHİ RABBİL ALEMİN ( Ve melekleri arşın, tahtın çevresinden kuşatırken görürsün. Rab’lerini övgü sözleri söyleyerek överler. Onların aralarında gerçek ile hüküm verilir. "Övgü, alemlerin Rab’bi Allah’a dır." denilir. )

30 Kelimelik ayet

40/65 - Hüvel hayyü la ilahe illa hüve fed'uhü muhlisıne lehüd dın EL HAMDÜ LİLLAHİ RABBİL ALEMİN ( O diridir. O’nun haricinde ilah yoktur. O halde, dini O’na halis kılarak onu çağırın. Övgü, alemlerin Rab’bi Allah içindir. )

21 Kelimelik ayet

- "El hamdü lillahi rabbil alemin" ifadesi Kur'an'da "6" kere tekrarlanmaktadır.
- "El hamdü lillahi rabbil alemin" ifadesi "7" kelimeden oluşmaktadır.
- İfadenin yer aldığı ayetlerde toplam 106 ( 1+0+6 = "7" ) kelime bulunmaktadır.
- İfadenin yer aldığı sure numaralarının toplamı 133 sayısını ( 1+3+3 = "7" ) vermektedir.
- İfadenin yer aldığı ayet numaralarının toplamı 379 sayısını ( 3+7+9 = "19" ... "10" ) vermektedir.