31 Mayıs 2020 Pazar

Hoşuna gidene dikkat etmek!

Kaba madde alemi olan aldatıcı dünya hayatındaki yoğun nefsaniyet tesirleri altında bir sınavdan geçmeye çalışan insanın en çok ihtiyaç duyduğu unsurlar yüksek "farkındalık" ve "idrak" seviyesidir. Yüksek farkındalık ve idrak insanın olgular ve olaylar arasındaki en ince detayları görmesine, değerlendirmesine, karşılaştırmasına ve buna göre düşünce, tutum ve davranış belirlemesine vesile olur.

İlahi kozmik sınavın en önemli niteliği, varlıkların karşısına nefsani açıdan "hoş" ve "cazip" olarak algılayacakları olguları ve olayları çıkarmasıdır. Dolayısıyla varlıkların yapmaları gereken ruhsal tekamülü geciktirecek ve nefs tatmini ile sonuçlanacak bir aksiyon alternatifi ile, ruhsal tatmin ve tekamül ile sonuçlanacak bir aksiyon alternatifi arasında seçim yapmaktır. 

Kur'an'da "Hoşa gidenlerin, sevilenlerin aldatıcı özelliğini" ve şeytanın cazibe oluşturmak suretiyle  aldattığını bildiren ayetler mevcuttur.

2/216 - Kütibe aleykümül kıtalü ve hüve kürhün leküm ve asa en tekrahu şey'en ve hüve hayrun leküm ve asa en tühıbbu şey'en ve hüve şerrun leküm vallahü ya'lemü ve entüm la ta'lemun
( Savaş üzerinize yazıldı. O size hoş olmayandır, zorlanmadır.  Ve ola ki siz bir şeyi istemezsiniz, bir şeyden hoşlanmazsınız, o size hayırlı olabilir. Ola ki siz bir şeyi seversiniz, o size kötü olabilir. Allah bilir de sizler bilmezsiniz. )

Ayette, varlıkların zahiri dünya hayatındaki nefsani algılara göre değerlendirme yapmamaları ruhsal tekamül açısından oluşacak sonuçlara göre kalben değerlendirme yapmaları gerektiği öğütlenmektedir.

2/221 - ....... le abdün mü'minün hayrun min müşrikin ve lev a'cebeküm ..... (  ....... İnanan kul, şayet hoşunuza gitse bile ortak koşandan daha hayırlıdır. ....... )

5/100 - Kul la yestevil habisü vet tayyibü ve lev a'cebeke kesratül habıs fettekullahe ya ülil elbabi lealleküm tüflihun
( De ki: "Şayet pisin çokluğu hoşuna gitse de, pis olanla temiz olan eşit olamaz. O halde Allah’tan sakının ey akıl sahipleri. Umulur ki iflah olursunuz.” )

2/204 - Ve minen nasi men yu'cibüke kavlühu fil hayatid dünya ve yüşhidüllahe ala ma fı kalbih ve hüve eleddül hısam
( Ve dünya hayatında insanlardan kiminin sözleri senin hoşuna gider. O kalbinin içindekine Allah’ ı şahit eder. O, düşmanların en sertidir inatçısıdır. )

63/4 - Ve iza reeytehüm tu’cibuke ecsamuhüm ve in yekulu tesma’ li kavlihim ke ennehüm huşubun musennedeh yahsebune kulle sayhatin aleyhim hümül aduvvu fahzerhüm katelehümullahu enna yu’fekun
( Ve onları gördüğünde cisimlerinden hoşlanırsın. Eğer konuşurlarsa sözlerini dinlersin. Kesinlikle onlar yaslanmış keresteler gibidirler. Her çığlığı onların üzerlerine sanarlar. Onlar düşmanlardır. Onlardan çekin, korun. Allah onları öldürsün. Nasıl da döndürülüyorlar. )

63/4 kodlu ayet, herkesin bugün içinde bulunduğu ortamla bağdaştırabileceği net tasvir ve tanımlamaları içermektedir.

Ancak şu gerçek asla unutulamalıdır ki Allahü Teala'nın varlıklara deneyimlettiği ve varlıklar tarafından olumlu veya olumsuz olarak algılanan her durum aslında nihai olarak varlıkların ruhsal tekamülüne vesile olmaktadır. 



Hacc ve Tavaf'taki portal açıcı frekans

"Suudi Arabistan’da Coronavirus vaka sayısının 5’e yükselmesinin ardından Suudi yetkililer, tedbir amacıyla hem yurt dışından gelenlerin hem de ülkede ikamet edenlerin umre ziyaretlerini geçici olarak durdurdu. Bundan 40 yıl önce silahlı bir grup isyancının işgal girişimi nedeniyle kapatılan Kabe, dezenfekte çalışmalarının sona ermesine rağmen ziyarete açılmadı." ( Basından 6 Mart 2020 )

                             
                                                          
                       Tavafın durduğu Kabe

Hacılar, hacc ziyaretlerinde Kabe'nin çevresini 7 kere dönmek suretiyle tavaf etmektedirler.

Ayrıca Bkz.

https://kuranilmi.blogspot.com/2016/05/kabe-kup.html?m=1


Kabe tavafından bir enstantane

7 sayısı bir döngülük frekansı ve işin tamamlanmasını, olmasını sembolize etmektedir. Kur'an'da "70 kere dilemenin gerçekleşmeye etkisi" dolaylı bir misal ile bildirilmektedir. ( 70 ... 7+0 = 7 )

9/80 - İstağfir lehüm ev la testağfir lehüm in testağfir lehüm seb'ıne merraten fe len yağfirallahü lehüm zalike bi ennehüm keferu billahi ve rasulih vallahü la yehdil kavmel fasikın
( Onlara af iste veya onlara af isteme. Onlar için yetmiş kere af istesen de Allah onlara af eylemeyecektir. Bu, kesinlikle onların Allah' ı ve resulünü inkar etmelerinden dolayıdır. Allah günahkarlar kavmini yönlendirmez. )

Kur'an'da "Hacc" ve "Tavaf" kavramlarının yer aldığı ayetler şöyledir.

2/125 - Ve iz cealnel beyte mesabeten lin nasi ve emna vettehızu min mekami ibrahıme müsalla ve ahidna ila ibrahıme ve ismaıyle en tahhira beytiye lit TAİFİNE vel akifıne ver rukkeıs sücud
( Ve zamanında evi insanlar için güvenli ve sevap yeri kıldık. İbrahim’ in makamından dua yeri edinin. TAVAF EDENLER, kullukta sebatkarlar ve eğilip yere kapananlar için İbrahim' e ve İsmail' e evi temizlemeyi ahdettik. )

"Tavaf" kelimesinin ilk kez geçtiği ayetin numarasının ( 125 ) nümerolojik değeri 8 ( 1+2+5 = 8 ) olup ayette de 38 ( 3+8 = 11 ) kelime bulunmaktadır. Ayrıca ayetteki "Taifin" ( Tavaf edenler ) kelimesi 30. kelime olup, ayetin numarası ile toplandığında ( 125 ve 30 ... 1+2+5+3+0 = 11 ) yine 11 sayısı elde edilmektedir. 8 ve 11 sayıları yeni döngü başlangıcının, sonsuz döngünün ve farklı boyuta geçiş portalının nümerik sembolleridir. İnananlar için Hacc eylemi, bir yenilenme, temizlenme ve yeni bir başlangıç niteliğindedir.

2/158 - İnne (1) es (2) safa (3) ve (4) el (5) mervete (6) min (7) ŞEAİRİ(8) allah fe men HACCEL BEYTE EVI'TEMERA fe la cünaha aleyhi en YETTAVVEFE bihima ve men tetavvea hayran fe innellahe şakirun alim
( Safa ve Merve Allah’ ın işaretlerindendir. O halde kim EVİ HAC VEYA UMRE OLARAK ZİYARET EDERSE, onun onları TAVAF ETMESİNDE üzerine günah yoktur. Kim isteyerek hayır yaparsa, kesinlikle Allah şükredendir, bilendir. )

Ayette yer alan "Şeair" ( İşaretler ) kelimesinin sıra numarasının 8 olması da iletilmek istenen mesaja dikkat çekmekte gibidir.

9/19 - E cealtüm sikayetel HACCİ ve ımaratel mescidil harami ke men amen billahi vel yevmil ahıri ve cahede fı sebılillah la yestevune ındellah vallahü la yehdil kavmez zalimın
( Siz HACILARA su dağıtmayı, Mescid-i Haram'ı imar etmeyi, Allah’a ve sonraki güne inananların ve Allah yolunda cihad edenlerin yaptığına eşit mi kılıyorsunuz? Allah' ın indinde eşit olmazlar. Allah zalimler kavmini yönlendirmez. )

22/26 - Ve iz bevve'na li ibrahıme mekanel beyti en la tüşrik bı şey'en ve tahhir BEYTİYE lit TAİFİNE vel kaimıne ver rukkeıs sücud
( Ve zamanında, "Bana hiçbir şeyi ortak koşma ve EVİ, TAVAF EDENLER, kalanlar ve eğilerek yere kapananlar için temizle." diyerek İbrahim için mekan olarak evi makam kıldık. )

22/29 - Sümmel yakdu tefesehüm vel yufu nüzurahüm vel YETTAVVEFU BİL BEYTİL ATİK
( Sonra kirlerini gidersinler. Adaklarını yerine getirsinler ve saf EVİ TAVAF ETSİNLER. )


EL kelimesinin gizemi

"EL" kelimesi köken olarak "Yücelik, Ululuk, Yükseklik" anlamlarını içeren ve Tanrı / İlah anlamında kullanılan bir kelimedir.

İncil'de yer alan Mesih İsa'nın İbranice olarak söylediği şu cümlede EL kelimesi yer almaktadır.

"ELi ELi lime şevakteni" ( Tanrım Tanrım neden beni bıraktın?"

Bu kökten türemiş diğer bazı kelimeler şöyledir.

ELite ( Seçkin, Tepede, Yüksekte olan ) 
ELevate ( Yükseltmek ) 
ELephant * ( Fil .... Ancak kökte yüksek ve ulu bir hayvan olması ilintisi bulunmaktadır. 
ELeven = Onbir ( 11 ) ; İlah ile eşit olan, İlahın birliğine eşit olan ( Satanik okültizmde şirk sembolüdür )
ELect = ELemek ( Seçim sonucunda en tepede kalan anlamındadır. )
ELement = Allah'ın iradesiyle oluşmuş olan ( El + Ment ( Mental kelimesinin kökü )
CibrİL = Cibr ( Zorlama ) + İl ( İlah ) ... İlahın Zorlaması
MikaİL = Mik* ( Yapma, Yapış ) + İl ( İlah ) ... İlahın Yapışı

* İngilizce'deki "Make", Almanca'daki "Machen" kelimeleri "Mik" kökündendir.

Türkçe'deki EL kelimesinin kök anlamında da "Yükseklik, Yapabilirlik, İktidar" kelimeleri bulunmaktadır. İnsan vücudunun "en yüksek" noktası kollar havaya kaldırıldığnda "Eller" olmaktadır. İnsanın iki elindeki toplam 10 parmak da Allah'ın birliğini ve tekliğini sembolize eden 10 ( 1+0 = 1 ) sayısına işaret etmektedir.

Arapça'daki "A'li" / "A'la" ( Yüce, Yüksek ) ve Türkçe'de aynı anlama gelen "Ulu" kelimeleri de EL, daha doğrusu L kökünden türemişlerdir.

* "ELephant" yani "Ulu, Yüksek, Yüce olan" kelimesi "Fil" kelimesinin batı dillerindeki karşılığıdır. Fil, Hinduizm'de Bolluk Tanrısı addedilir ve Ganesha* olarak isimlendirilir. Ganesha'nın 11 ruhani niteliği sembolize ettiğine inanılır. 


* Ganesha = Çokluğun, bolluğun ilahı. ( Ganesha'daki GAN kökü Arapça'daki "GANi" ( Çok, Bol ) köküdür. "Kazanmak" anlanına gelen İngilizce'deki "GAIN" ve Fransızca'daki "GAGNER" fiili de aynı köktendir. ) ( "Ganesha" kelimesinin "Güneş" kelimesiyle olan fonetik benzerliği de dikkat çekmektedir. Zira Güneş de satanik paganizmde ilah addedilir. Ayrıca Türkçe'deki "Geniş" kelimesi de hem semantik, hem de fonetik açıdan "Gani" ve "Güneş" kelimeleriyle ilintilidir.  )

Ayrıca Bkz.




29 Mayıs 2020 Cuma

Katar'daki monolitler ve 11

Çelik monolit eserleriyle tanınan Richard Serra isimli Amerikalı sanatçının Orta Doğu'daki ilk monoliti 2011 yılında Doha / Katar'da açılan, "7" isimli en yüksek monolittir. Monolite 7 isminin verilmesinin nedeni 7 çelik parçadan oluşması ve 7 sayısının ezoterik anlamı olmuştur.

Serra ayrıca 2014 yılında "4" parçadan oluşan "East-West / West-East" isimli 4 adet monoliti de Brouq / Katar'da açmıştır. Böylelikle Katar'daki monolit adedi 11'e tamamlanmıştır. İlk monolitin açılış tarihinin 20”11” olması da dikkat çekmektedir.

"East-West / West-East" konsepti, döngü sonunda kutupların yer değiştirmesi sonucunda batının doğu, doğunun batı olması fenomenine de işaret etmekte gibidir. 


                                        
"7" ismi verilmiş olan monolit Doha / Katar

                    
"East-West / West-East" ismi verilmiş olan 4 adet monolit Brouq / Katar

Bu monolitler aslında çağdaş obeliskler ( dikilitaşlar ) olarak nitelenebilirler. Antik çağlardan beri yeryüzündeki ley hatları ( enerji şebekesi ) üzerindeki belirli noktalara portal işlevi görmesi amacıyla dikilitaşlar inşa edilmekte ve kozmik frekans ( üst boyut / frekans ) iletişimi yapılmaya çalışılmaktadır.

Ayrıca Lusail'de ( Katar ) inşa edilen "Katara Towers" ( Katara Kuleleri ) veya "Crescent Tower" ( Hilal Kule )'ın sözde Katar'ın "Çift Kılıç" sembolünü temsil ettiği belirtilmektedir. Oysa esasen "Çift Yılan", "Boynuz" ve "11" sembolizmi söz konusudur.



Katara Towers / Crescent Tower



"Yüksek kule / köşk" meselesi Kur'an'da da Firavun'un, Rab'be şirk koşmak suretiyle inşa ettirdiği "Sarh" ( Yüksek köşk / Piramit ) misali ile bildirilmektedir.

28/38 - Ve kale fir'avnü ya eyyühel meleü ma alemtü leküm min ilahin ğayrı fe evkıd li ya hamanü alet tıyni fec'al lı sarhan leallı ettaliu ila ilahi musa ve inni le ezunnühu minel kazibın    
      
( Ve Firavun "Ey ileri gelenler, ben size başka ilah bilmem. Haydi bana çamurun üzerine ateş yak ey Haman. Bana yüksek köşk oluştur. Umulur ki ben Musa' nın ilahına yükselirim. Kesinlikle ben onu yalancılardan zannederim." dedi. )

Ayrıca Şuara suresinin 128. ayetinde ( 1+2+8 = 11 ) şeytanların her tepeye bina inşa ettiklerinden ve bu yolla ebedi olma arzularından bahsedilmektedir. ( Halden hale geçişin, farklı boyuta geçiş kapısının sembolü olan 11 sayısına ilişkin nümeroloji dikkat çekmektedir. )

26/128 - E tebnune bi külli riy'ın ayeten ta'besun

( Her tepeye ayet bina kurar da abesle iştigal edip eğlenir misiniz? )


26/129 - Ve tettehızune mesanıa lealleküm tahlüdun

( Ve ebedi olacağınızı umarak sağlam yapı mı edinirsiniz? )

Araplar ....

"Arab / A'rab*" kelimesi "Şehirli" anlamına gelen bir kelimedir. Bu kelime Latince'deki "Orbis" ( Daire ) ve batı dillerinde "Yörünge, Dairesel hareket çizgisi" anlamına gelen "Orbit" ( İng. ), "Orbite" ( Fra. ) kelimeleri de aynı kökten türemiş kelimelerdir. İngilizce'deki "Urban" ( Şehirli / Şehirsel ) kelimesi de yine RB kökünden türemiştir. Yani belirli bir dairesel alan içindeki yerleşime Arb / Orb  Urb adı verilmektedir. ( İngilizce'deki "SubURB" ( Varoş ) kelimesi şehir dışında kalan yerleşim alanını ifade eden bir kelimedir. ) ( "A'rab" kelimesi, apostrof ile, "Çölde yaşayan Arab" olarak ayrıştırılsa da kökte Arab kavmini temsil etmektedir. )

Türkçe'deki "Araba" kelimesinin de Arapça'daki "Arabe" ( Keçi veya koyunun memesine geçirilen torba ) kelimesinden geliyor olması kuvvetle muhtemeldir. Zira "Arabe" kelimesi "İçine bir şey yerleştirilen, doldurulan dairesel hazne" anlamını taşımaktadır. "Araba" da içine bir şeyler yerleştirilen, doldurulan bir taşıma aracıdır.

İslami kültürde Arabistan'ın ve Arap halkının kutsal ve özel bir bölge ve halk olduğu düşüncesi yaygındır. Oysa ki Kur'an ayetlerinde de beyan edildiği üzere her kavime kendi lisanıyla haberci ve kitap iletilmiştir.

14/4 - Ve ma erselna min rasulin illa bi lisani kavmihı li yübeyyine lehüm fe yüdıllüllahü men yeşaü ve yehdı men yeşa' ve hüvel azızül hakim
( Ve resulleri kavimlerininki haricinde lisan ile göndermedik ki onlara açıklasınlar. Allah dilediği kimseyi saptırır, dilediği kimseyi yönlendirir. O yücedir hakimdir. )

41/44 - Ve lev cealnahü kur'anen a’cemiyyen le kalu lev la fussilet ayatüh A'CEMİYYÜN VE ARABİYY kul hüve lillezıne amenu hüden ve şifa vellezine la yü'minune fı azanihim vakrun ve hüve aleyhim ama ülaike yünadevne min mekanin beıyd
( Ve şayet onu yabancı Kur'an kılsaydık, "Ayetlerini ayrıntılandırmalı değil miydi?" derlerdi. YABANCI VE ARAPLARA? De ki: "O, inananlar için yönlendirmedir ve şifadır. O inanmayanlar, onların kulaklarının içinde ağırlık vardır. O onlara körlüktür. İşte onlara uzak mekandan seslenilir.” )

19/97 - Fe innema yessernahü bi lisanike li tübeşşira bihil müttekıne ve tünzira bihı kavmen lüdda
( Onunla sakınanları müjdelemen ve onunla inatçılar kavmini uyarman için onu senin lisanın ile kesinlikle kolaylaştırdık. )

Dolayısıyla Arap kavminin ilahi kozmik sistemde herhangi bir ayrıcalığı veya özerkliği bulunmamaktadır. Öte yandan Arap kavmi İslamiyetin temsilcisi veya koruyucusu konumunda da değildir ve olamaz da...

Kur'an'da her kavim için olduğu gibi, Arap kavminin de niteliklerine yönelik belirleyici ayetler bulunmaktadır. Bu ayetlerden bazıları şöyledir.

9/97 - El A'RABÜ eşeddü küfran ve nifakan ve ecderu en la ya'lemu hudude ma enzelellahü ala rasulih vallahü alimün hakim
( ARAPLAR inkar ve ikiyüzlülük, bozukluk olarak daha şiddetlidirler. Allah' ın, resulüne indirdiği hudutları bilmemeye daha yatkındırlar. Allah bilendir hakimdir. )

9/98 - Ve minel a'rabi men yettehızü ma yünfiku mağramen ve yeterabbesu bikümüd devair aleyhim dairatüs sev' vallahü semıun alim
( Ve Araplardan kimi, o harcadığını borç, zarar addeder ve sizlere devirler gelmesini gözetip bekler. Kötülük devri onların üzerine olsun. Allah duyandır, bilendir. )

9/101 - Ve min men havleküm minel a'rabi münafikun ve min ehlil medıneti meradu alen nifakı la ta'lemühüm nahnü na'lemühüm se nüazzibühüm merrateyni sümme yüraddune ila azabin azım
( Ve o çevrenizdeki Araplardan ikiyüzlüler ve şehirin sahiplerinden ikiyüzlülük, bozukluk hastalığı olanlar var. Sen onları bilmezsin. Biz biliriz onları. Onlara iki kere azap vereceğiz. Sonra büyük azaba geri döndürülecekler. )

Ayrıca Suudi Arabistan devletinin aşağıdaki bazı icraatları islami açıdan oldukça düşündürücüdür.

1- Kabe'nin hemen yanına 601 metrelik "Royal Clock Tower" isimli bir saat kulesi inşa edilmiştir. Bu kule adeta Allah'a isyanın sembolü olan Babil Kulesi'ni temsil etmekte gibidir. Kutsal olan bir yapının yanına onu gölgede bırakması istenircesine bir başka yapı inşa edilmesinin ne amacı olabilir?



2- 2013 yılında Mescidi Haram'ın ( Kabe'nin içinde bulunduğu alan ) üzerinin, kapandığında "Tek Göz" şekli oluşturan şemsiye ile kapatılması projesi gündeme getirilmiştir. ( Tepkiler nedeniyle henüz proje tamamlanamamıştır. )


3- Logosu satanik pentagram sembolü olan teknoloji şehri Neom City Arabistan'da inşa edilmektedir.



4- İlmi açıdan Allah'ın bir nimeti olan ancak küresel şeytanların kontrolünde insanlığı dijital kölelere / robotlara dönüştürme aracına dönüşen AI ( Yapay Zeka ) teknolojisinin ilk ürünü olan robot Sophia'ya Arabistan hükümeti tarafından vatandaşlık verilmiştir. Böylelikle "ilk robot vatandaş" kavramı tezahür etmiştir. 


5- Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'de yer alan "Kingdom Center" ( Kraliyet Merkezi ) kulesinin formu Baphomet'in boynuzlarını yani Cornuto figürünü sembolize etmektedir.

Ayrıca Bkz.

https://kuranilmi.blogspot.com/2020/05/okultizm-ve-okult-sembolizme-genel-baks.html?m=1

                                                        
                     Kingdom Center / Riyad


Şeytan Kilisesi'nin kurucusu Anton Zandor Lavey "Cornuto" işareti yaparken. Arka planda da içinde Baphomet kafası yer alan Pentagram görülmektedir. Pentagramın üst kısmındaki iki köşe şeytanın sembolü Baphomet'in boynuzlarını sembolize etmektedir.

6- Ayrıca Lusail'de inşa edilen Crescent Tower'ın sözde Katar'ın "çift kılıç" sembolünü temsil ettiği belirtilmektedir. Oysa esasen yine "boynuz" ve 11 sembolizmi söz konusudur. Zira Katar sembolündeki çit kılıcın ucunda “boynuz” formu bulunmamaktadır.



Crescent Tower

7- Yine Riyad'da bulunan "El Faisaliyah Center" ( El Faisaliyah Merkezi ) binası tepesindeki üçgen alanda tek göz şekli içeren ince uzun bir piramit şeklindedir.




8- Cidde'de ( Mekke'ye 110 km mesafededir. ) 2011 yılında yapımına başlanan "Diamond Tower" ( Elmas Kulesi ) bir kolona sarılmış iki yılan figüründen oluşmaktadır. Bilindiği üzere kolona sarılmış yılan figürü "Sihirin - Büyünün / Kontrolün ve Tahakkümün" sembolü olup ABD para birimi olan "Dollar"'ın da sembolüdür.


                   Diamond Tower / Cidde

"Yüksek kule yapma" meselesi kutsal kitapta "Rab'be şirk koşma" kavramıyla ilintilendirilmiştir. Söz konusu kulenin ismi "Babil Kulesi"'dir. Babil şehri ayrıca her türlü günahın ve kötülüğün merkezi olarak tanımlanmaktadır.

1-Genesis-11-4 Sonra, "Kendimize bir kent kuralım" dediler, "Göklere erişecek bir kule dikip ün salalım. Böylece yeryüzüne dağılmayız."
1-Genesis-11-5 RAB insanların yaptığı kentle kuleyi görmek için aşağıya indi.
1-Genesis-11-6 "Tek bir halk olup aynı dili konuşarak bunu yapmaya başladıklarına göre, düşündüklerini gerçekleştirecek, hiçbir engel tanımayacaklar" dedi,
1-Genesis-11-7 "Gelin, aşağı inip dillerini karıştıralım ki, birbirlerini anlamasınlar."
1-Genesis-11-8 Böylece RAB onları yeryüzüne dağıtarak kentin yapımını durdurdu.

66-Revelations-17-5 Alnına şu gizemli ad yazılmıştı: GİZEMLİ BÜYÜK BABİL, FAHİŞELERİN VE DÜNYA İĞRENÇLİKLERİNİN ANASI.


Yılan sarmalı sembolizmli Babil Kulesi

"Yüksek kule / köşk" meselesi Kur'an'da da Firavun'un, Rab'be şirk koşmak suretiyle inşa ettirdiği "Sarh" ( Yüksek köşk / Piramit ) misali ile bildirilmektedir.

28/38 - Ve kale fir'avnü ya eyyühel meleü ma alemtü leküm min ilahin ğayrı fe evkıd li ya hamanü alet tıyni fec'al lı sarhan leallı ettaliu ila ilahi musa ve inni le ezunnühu minel kazibın
( Ve Firavun "Ey ileri gelenler, ben size başka ilah bilmem. Haydi bana çamurun üzerine ateş yak ey Haman. Bana yüksek köşk oluştur. Umulur ki ben Musa' nın ilahına yükselirim. Kesinlikle ben onu yalancılardan zannederim." dedi. )

Ayrıca Şuara suresinin 128. ayetinde ( 1+2+8 = 11 ) şeytanların her tepeye bina inşa ettiklerinden ve bu yolla ebedi olma arzularından bahsedilmektedir. ( Farklı boyuta geçiş kapısının sembolü olan 11 sayısına ilişkin nümeroloji dikkat çekmektedir. )

26/128 - E tebnune bi külli riy'ın ayeten ta'besun ( Her tepeye ayet bina kurar da abesle iştigal edip eğlenir misiniz? )

26/129 - Ve tettehızune mesanıa lealleküm tahlüdun ( Ve ebedi olacağınızı umarak sağlam yapı mı edinirsiniz? )


















21 Haziran 2020 Güneş Tutulması fenomeni

2020 yılının, döngü sonu ( Yevmel Kıyameh / Kıyamet ( Ayağa Kalkış ) Günü ) sürecindeki önemli aşamalardan biri olduğu yaşanan olaylardan açıkça idrak edilebilmektedir. ( Kıyamet kelimesi "ruhsal ve idraki ayağa kalkış, uyanış anlamında olup, felaketler zinciri anlamını içermemektedir. )

2020 yılındaki Güneş Tutulması'nın ( Solar Eclipse ) 21 Haziran'da gerçekleşecek olması da, Kıyamet! suresinin 9. ayeti itibarıyla ayrıca dikkat çeken bir husus olmuştur.

Kıyamet suresinin 75/9 kodlu ayetinde Güneş Tutulması'ndan bahsedilmekte olup, ayetin kodunun nümerolojik değerinin 21 olması, 2020 yılındaki Güneş Tutulması'nın zamanlaması olan Haziran ayının 21'iyle uyum arzetmektedir.

75/9 - Ve cumi'aş şemsu vel kameru ( Ve Güneş ve Ay toplandığında, )

75/9 ... 7+5+9 = 21 !!

21 sayısı Ruh kelimesinin nümerik sembolü olup, bu nümerolojik fenomen döngü sonunda artan ruhsal tesirlere de işaret etmekte gibidir. ( Ruh kelimesi Kur'an'da 21 kere tekrarlanır. )

Ayrıca döngü sonu ( kıyamet ) işareti olarak tasvir edilen göksel olayı içeren ayet setinin "Şems" ( Güneş ) ve "Kamer" ( Ay ) kelimelerini içeren ayetlerinde toplam 11 kelime olması da farklı bir hale, boyuta geçiş portalı sembolizmi açısından dikkat çekmektedir.

75/6 - Yes'elu eyyane yevmül kıyameti ( "Ayağa kalkış günü ne zaman?" diye sual eder. )

75/8 - Ve (1) hasefe (2) el (3) kameru (4) ( Ve Ay kapanıp söndüğünde, )

75/9 - Ve (1) cumi'a (2) eş (3) şemsu (4) ve (5) el (6) kameru (7) ( Ve Güneş ve Ay toplandığında, )

7+4 = 11 



Mal ve Madde obsesyonu

Yunus Emre'ye ait olduğu bilinen şu dörtlük, nefsaniyete yenil düşmesi nedeniyle, kendisini aldatıcı kaba madde alemi dünyaya hapseden ve binlerce yıldır da bu hapishanenin gardiyanlığını yapan insana çok net mesaj içermektedir.

"Mal sahibi, mülk sahibi,
Hani bunun ilk sahibi?
Mal da yalan mülk de yalan,
Var biraz da sen oyalan"

İşin ilginç yanı, birçok insan bu dörtlüğü bilmesine ve hatta diğer insanlarla paylaşmasına rağmen kendi hayatında bu dörtlükle uyum arzeden tek bir düşünce, tutum ve davranış dahi sergilememektedir. İşte bu durum negatif şeytani tesirlerin, ilimden yoksun ve düşük idrakli insan üzerindeki tezahürlerinden kaynaklanmaktadır. Çevresine öğüt verip kendisini unutanların misali Bakara suresinin 44. ayetinde şöyle bildirilir.

2/44 - E te'mürunen nase bil birri ve tensevne enfüseküm ve entüm tetlunel kitab e fe la ta'kılun 
( Kitabı okuduğunuz halde, insanlara iyiliği emredersiniz de nefislerinizi unutur musunuz? O halde akıl etmez misiniz? )

Kaba madde alemi dünyanın bir ilüzyondan ibaret olduğu, gerçek olanın süptil alem olan üst frekanslar ( ahiret ) olduğu Al'i İmran suresinin 185. ayetinde bildirilmektedir. ( "Ahır" ( Diğer, Başka ) ve "at" ( Gibi olan eki ) kelimelerinden oluşan "Ahiret" kelimesi "Ötede olma / Diğer olan / Ötede olan / Diğeri olan ) anlamına gelmekte olup, İngilizce'deki "Other" ( Diğer ), Fransızca'daki "Autre" ( Diğer ) ve Almanca'daki "Ander" ( Diğer ) kelimeleri de aynı köktendir. )

3/185 - Küllü nefsin zaikatül mevt ve innema tüveffevne ücuraküm yevmel kıyameh fe men zuhziha anin nari ve üdhılel cennete fe kad faz ve mel hayatüd dünya illa metaul ğurur
( Tüm nefisler ölümü tadar. Ve ayağa kalkış gününde ödülleriniz kesinlikle size vefa edilir. Kim ateşten uzaklaştırılıp, cennete sokulursa kurtulmuştur. Dünya hayatı aldatıcı fayda haricindeki değildir. )

87/16 - Bel tü'sirunel hayated dünya ( Bilakis dünya hayatını tercih ediyorsunuz. )
87/17 - Vel'ahıretü hayrün ve ebka ( Ve ahiret daha hayırlıdır ve daha bakidir. )

3/185 kodlu ayetteki "Meta" kelimesi "Madde, Fayda" anlamlarını içermekte olup, bu kelime batı dillerinde "Madde" anlamına gelen "Matter" ( İng. ), "Matiere" ( Fra. ), "Materie" ( Alm. ) kelimeleri de "Meta" kökünden gelmektedir. "Meta" kelimesinin kökeni de "Mat / Mevt / Meyyit" ( Ölmek / Ölü ) kelimesiyle  ortaklık arzetmektedir. Zira, Kur'an'da yaşam makamı olan cennetten çıkartılarak ölüm makamı olan dünyaya indirilen insanın aslında "Meyyit" ( Ölü ) olduğu,bildirilmektedir. 

39/30 - İnneke meyyitün ve innehüm meyyitun ( Kesinlikle sen ölüsün ve kesinlikle onlar da ölüler. )

Kur'an'da, insanın kendisine uyguladığı zulümden başka bir şey olmayan "mal obsesyonunu" ve "mal çokluğuna dayalı kibir ve üstünlük yanılgısını" en net şekilde bildiren ayet seti Kehf suresinin aşağıdaki ayetleridir.

18/33 - Kiltel cenneteyni atet üküleha ve lem tazlim minhü şey'en ve feccerna hılalehüma nehara
( İki bahçe de yemişlerini desteyle vermişti. Ondan hiçbir şey eksik bırakılmamıştı. Onlar arasında nehir fışkırtmıştık. )

18/34 - Ve kane lehu semer fe kale li sahıbihı ve hüve yühaviruhu ene ekseru minke malen ve eazzü nefera
( Ve ürün onaydı. Böylece arkadaşına, onunla tartışırken "Ben malca senden çoğum ve kişi olarak da daha yüceyim, şerefliyim." dedi. )

18/35 - Ve dehale cennetehu ve hüve zalimün li nefsih kale ma ezunnü en tebıde hazihı ebeda
( Ve o, kendine zulmederek bahçesine girdi. "Bunun uzaklaşıp kaybolacağını zannetmem, ebedidir." dedi. )

18/36 - Ve ma ezunnüs saate kaimeten ve le in rudidtü ila rabbi le ecidenne hayran minha münkaleba
( Ve "Ayağa kalkış saatinin mevcut olduğunu da zannetmiyorum.* Eğer Rab’bime döndürülürsem, kesinlikle geri dönüş olarak ondan daha hayırlısını bulacağım." )

* Mal obsesyonu öylesine bir seviyeye çıkabilmektedir ki insan kendisini muktedir, ölümsüz ve dokunulmaz hissetmeye başlayabilmekte ve açıkça şirk günahını ( kendisini Allah'a ortak koşma ( haşa ) ) işleyebilmektedir. Bugün küresel şirketlerin sahibi konumunda olan ve günah addedilen her türlü suçu işleyen şeytanların temel düşünce sistematiği de zaten bu obsesyonu yansıtmaktadır. ( "Şirket" kelimesi de zaten "Ortak koşma" anlamını taşımaktadır. )

18/37 - Kale lehu sahıbühu ve hüve yühavirruhu e keferte billezı halekake min türabin sümme min nutfetin sümme sevvake racüla
( Arkadaşı ona, onunla tartışırken "O seni topraktan, sonra su damlasından yaratanı, sonra seni adam olarak düzenleyip şekillendireni inkar mı ediyorsun?" dedi. )

18/38 - Lakinne hüvellahü rabbi ve la üşrikü bi rabbi ehada
( Lakin kesinlikle Rab’bim o Allah' tır. Rab’bime hiçbir kimseyi ortak koşmam. )

18/39 - Ve lev la iz dehalte cenneteke kulte ma şaellahü la kuvvete illa billah in terani ene ekalle minke malen ve veleda
( Ve bahçene girdiğinde, beni malca ve çocukça senden daha az gördüğünde “Allah ne dilediyse. Allah' ın haricinde kuvvet yoktur." demeli değil miydin? )

18/40 - Fe asa rabbi en yü'tiyeni hayran min cennetike ve yursile aleyha husbanen mines semai fe tusbiha saıyden zeleka
( Artık belki Rab’bim bana senin bahçenden daha hayırlısını verir. Onun üzerine gökten azap gönderir de onu yalçın toprak yapar. )

18/41 - Ev yusbiha maüha ğavran fe len testetıy'a lehu taleba 
( Veya onun suyu dibini bulmuş olur da ona talep etmeye istidatın olmaz. )

18/42 - Ve ühıyta bi semerihı fe asbeha yükallibü keffeyhi ala ma enfeka fıha ve hiye haviyetün ala uruşiha ve yekulü ya leytenı lem üşrik bi rabbi ehada
( Ve meyvesiyle kuşatıldı da ona harcadığı üzerine el ayalarını oğuşturur oldu. O, tavanları üzerine çökmüş oldu ve ıssız kaldı. "Ey keşke ben Rab’bime hiçbir kimseyi ortak koşmasaydım."** diyordu.)

** Ayette kibir ve nefsaniyete dayalı şirkin hazin sonucunu idrak eden insanın sözleri yer almaktadır.

Sad suresinin 23. ayetinde de maddi hırsın, açgözlülüğün ve zulmün çok net bir izahı sayısal misalleme yöntemiyle iletilmektedir. Bu ayet, kibir ve nefsaniyet batağına saplanmış olanların esas amaçlarının "mal çokluğu" değil, "başkasını yoksun bırakmak ve bundan keyif alıp tatmin olmak" olduğunu açıkça bildirmektedir. Yani bu zalim şeytanlar "Başkasında hiç olmaması koşuluyla kendilerinde sadece 1 birim olmasına da razıdırlar." 

38/23 - İnne haza ehıy lehu tis'un ve tis'une na'ceten ve liye na'cetün vahıdetün fe kale ekfilnıha ve azzenı fil hıtab
( Kesinlikle bu benim kardeşim. Ona doksandokuz dişi koyun ve bana bir dişi koyun. "Onu bana ver." dedi. Beni söylemde yendi. )

Tekasür ( Çokluk ) suresinin aşağıdaki ayetlerinde ise maddiyat peşinde koşan insanın kendisine bahşedilen hayatı ve tekamül fırsatını nasıl boşa harcadığı bildirilmektedir.

102/1 - Elhakümüt tekasür ( Çokla övünme sizi alıkoydu, oyaladı. )
102/2 - Hatta zürtümül mekabir ( Kabirlere varıncaya kadar. )

Hümeze suresinin aşağıdaki ayetlerinde de yine "mal çokluğunu ebedi yaşamın sırrı sananların " yanılgısı bildirilmektedir.

104/2 - Ellezi cemea malen ve addedeh ( O malı toplayan ve onu adet adet sayan, )
104/3 - Yahsebü enne malehu ahledeh ( Malının onu ebedi kılacağını sanar. )
104/4 - Kella le yünbezenne fil hutameh ( Asla, hutameye atılacaktır. )

Tevbe suresinin 85. ayetinde de mal çokluğunun aslında bir azap vesilesi olduğu, Rab'bi inkâra sevkettiği ve ruhsal tekâmülü engellediği dolaylı olarak bildirilmektedir.

9/85 - Ve la tu'cibke emvalühüm ve evladühüm innema yürıdüllahü en yüazzibehüm biha fid dünya ve tezheka enfüsühüm ve hüm kafirun

( Ve onların malları ve çocukları seni imrendirmesin. Kesinlikle Allah onlara dünyada onlarla azap vermeyi ve nefislerini inkarcılar olarak öldürmeyi ister. )







28 Mayıs 2020 Perşembe

Yale Üniversitesi'nden bir kitap !!

Yale Üniversitesi öğretim üyesi Frank M. Snowden'ın, COVID19 salgınından 2 ay önce, 22 Ekim 2019 tarihinde "Epidemics and Society" ( Salgınlar ve Toplum ) isimli bir kitap yayımlamış olması ilginçtir.    


Ve 15 Ekim 2019 tarihinde aşağıdaki linkte "How pandemics shape social evolution" isimli bir makale yayımlanmış ve bu makalede Frank Snowden'ın kitabından ve filantrop!! Bill Gates'in salgınla mücadele konusundaki gayretlerinden!! bahsedilmiştir. Makaledeki şu cümle oldukça ironiktir.

"........new infectious diseases are emerging at an unprecedented rate, and the threat of the next pandemic keeps philanthropist Bill Gates awake at night."

( .... yeni enfekte edici hastalıklar eşi görülmemiş oranda ortaya çıkmakta ve bir sonraki pandemi filantrop Bill Gates'i geceleri uyanık tutmaktadır. )

https://www.nature.com/articles/d41586-019-03048-8

Grimoire ve Hurufu Mukatta

"Grimoire" kelimesi, Yunanca "Gramma" ( Harf, Yazılı olan şey ) ve "-r" ( Gibi olan anlamı veren ek ) kelimelerinden oluşmakta olup, "Harfleme, Harf Heceleme, Yazım, Şekilleme" gibi anlamları içermektedir.

"Bir lisandaki kelimelerin yazımından, seslendirilmelerinden ve anlamlarından oluşan sistem" anlamına gelen "Grammaire / Grammar / Grammatik" ( Fra. / İng. / Alm. ) kelimeleri "Grimoire" kelimesinin kaynağını teşkil etmektedir.

"Grimoire" kelimesi okültizmde, doğrudan veya cinler kanalıyla büyü yapılabilmesi amacıyla icra edilen "Spell Casting" ( Hece Dökümü, Heceleme ) eylemini tanımlamaktadır. Okültizmde cin çağırma ve büyü kitaplarına da "Grimoire" ismi verilmektedir.

                                                                
                     Bir Grimoire kitabı

En meşhur grimoire kitabı 17. yüzyılda derlendiği tahmin edilen Lesser Key of Solomon ( Süleyman'ın Küçük Anahtarı ) isimli anonim kitaptır. Bu girmoireda Süleyman'ın 72 cininden bahsedilmektedir. Kur'an'daki Cinn suresinin numarasının 72 olması da bu minvalde dikkat çekmektedir.

Her harfin ayrı bir evren ve ayrı bir enerji frekansı olduğu, harflerin belirli nümerolojik sistemlere göre tekrarlanması suretiyle ve Allah'ın izniyle maddenin yapısının değiştirilebileceği ve yaratma eyleminde bulunabileceği okült ezoterik zümrelerce bilinmektedir. Bu durum Kur'an'da yer alan ve Hurufu Mukatta olarak anılan harfler fenomenine de açıklık getirmektedir. Kur'an'daki Hurufu Mukatta ( Kesik Harfler ), frekans yükseltme ve üst boyut iletişimine kapı açma işlevini yerine getirmek sureiyle ayetlerin daha iyi anlaşılabilmesini sağlamak amacıyla ayetler arasına serpiştirilmiştir. Kur'an'da toplam 30 ayette ve 29* farklı ayette toplam 78 huruf yer almaktadır.

Bkz.


* 29 sayısının nümerolojik değeri, farklı boyuta geçiş kapısının sembolü olan 11 sayısını vermektedir. )

Kur'an'da hurufların "Kitabın işaretleri / ayetleri" ( Ayatül kitab ) oldukları ilk kez Yunus suresinin 1. ayetinde bildirilir.

10/1 - Elif (1) lam (2) ra (3) tilke (4) ayatü (5) el (6) kitabi (7) el (8) hakım (9) ( Elif lam ra. Bunlar hakim kitabın ayetleridir. )

Ayetin kodunun nümerolojik değerinin 11 olması ve ayetin toplam 9 kelimeden oluşması farklı boyuta geçiş kapısının sembolü olan 9/11 ve 11 nümerolojisine ve hurufu mukattanın bu işlevi görmekte olduğuna dikkat çekmektedir. ( 1+1+9 = 11 )

Ayrıca bu ayette, Kur'an'da en çok tekrarlanan ( 6 kere ) huruf seti olan "Elif Lam Ra" setinin ilki yer almaktadır. Elif Lam Ra seti El ve Ra kelimelerini de ifade etmekte olup, "Allah Görür" anlamını içermektedir. Bu huruf setinin alfabetik sıra değerleri toplamının nümerolojik değeri de 6 olmaktadır. ( Elif 1, Lam 12, Ra 20 ... 1+1+2+2+0 = 6 )

A'raf suresinin 4. ayetinde de "Ebvabüs Sema" ( Göğün Kapıları ) ifadesi Kur'an'da ilk kez geçmekte olup, bu ayetin kodunun ( 7/40 ) nümerolojik değeri 11 olmaktadır. ( 7+4+0 = 11 )

7/40 - İnnellezine kezzebu bi ayatina vestekberu anha la tüfettehu lehüm ebvabüs semai ve la yedhulunel cennete hatta yelicel cemelü fı semmil hıyad ve kezalike neczil mücrimın
( O ayetlerimizi yalanlayanlara ve onlara kibirlenenlere, onlara göğün kapıları kesinlikle açılmaz. Deve iğne deliğinden geçene kadar cennete giremezler. İşte suçluları böyle karşılıklandırırız. )

Kur'an'ın ilk suresi olan Fatiha ( Açılış, Anahtar ) suresinin ilk ayeti olan 1/1 kodlu ayette yer alan "Bismillahirrahmanirrahim" ( Rahman ve rahim olan Allah'ın ismiyle ) ifadesi 19 harften oluşmaktadır. Ayetin kodundaki 1/1 ve 19 sayısının nümerolojik değeri olan 1 ( 1+9 = 10 ... 1+0 = 1 ) sayısı yanyana 111 sayısını oluşturmaktadır.

Huruf zikriyle pozitif frekans yoğunluğu elde edilebileceği gibi negatif frekans yoğunluğu ds elde edilebilir. Bu tamamen zikri yapanın niyetiyle ilintili bir husustur. Örneğin Kabala, huruf zikri ve Grimoire esasına dayalı olarak büyü yoluyla tahakküm kurmaya odaklı mistik bir anlayıştır.








Cellular Phone ( Hücresel Ses )

Bugün "cep telefonu" olarak anılan cihazların asıl ismi "Cellular Phone"* ( Hücresel Ses )'dur. Bir "Cellular Phone" ( Hücresel Ses ) sabit bir konumdaki bir "hücreden" ( baz istasyonu ) hizmet almak suretiyle bir Network Area ( Şebeke Alanı ) üzerinden ( Cells / Hücreler ) radyo dalgalarını yayarak kablosuz iletişim sağlayan cihaz olarak tanımlanmaktadır. 

* Cellular = Hücresel ( Cell = Hücre, -lar = -sel, - gibi olan )
   Phone = Ses

"Cellular Phone" kavramı tarihte ilk kez İngiliz karikatürist Lewis Baumer tarafından "1907 İçin Tahminler" başlığıyla Punch Magazine isimli karikatür dergisinde yer almıştır.



Modern "Cellular Networks" ( Hücresel Şebekeler ) mobil telefonların ses ve veri iletişimi için otomatik kullanımını sağlamaktadırlar.

Elde taşınır Cellular Phone / Mobil Telefon hizmeti Finli mucit Eric Tigerstedt tarafından düşünülmüş olup Tigerstedt 1917 yılında bu konuda patent almıştır. 

                                                                    
                            Eric Tigerstedt

İlk mobil servis "17" Haziran 1946 tarihinde Amerikalı mühendis Bell Labs tarafından St. Louis / Missouri'de hizmete girmiştir.

"Cellular technology" ( Hücresel teknoloji ) küçük bitişik bir alanda frekansların, düşük enerji tüketen ileticiler kanalıyla ekonomik şekilde tekrar tekrar kullanımını sağlamaktadır. 

"1961" yılında Leonid Kupriyanovich Sovyetler Birliği'nde cep büyüklüğündeki iletişim radyolarını tanıtmıştır. 

Kaynak : Wikipedia

"Cellular Phone" kelimesi "Cellular" ( Hücresel ) ve "Phone" ( Ses ) kelimelerinden oluşmakta olup Hucurat ( Hücreler / Odalar ) suresinin 4. ayetinde her iki kelime birlikte yer almaktadır.

49/4 - İnnellezine YÜNADUNEKE min verail HUCÜRATİ ekseruhüm la ya'kılun
( Kesinlikle o sana HÜCRELERİN / odaların arkasından SESLENENLER, onların çoğunluğu akıl etmezler. )

Hucurat ( Hücreler ) ve Nad ( Ses, Nida ) kelimelerin ilk ve son kez birlikte yer aldıkları ayetin kodunun nümerolojik değerinin 17 ( 4+9+4 = 17 ) olması, Cellular Phone'un tarihçesindeki 17 nümerolojisiyle uyum açısından dikkat çekmektedir. Dolayısıyla ayet, içerdiği birçok anlamın yanısıra bu konuya da işaret ediyor olabilir.





27 Mayıs 2020 Çarşamba

Cin ve 9/11

Bilindiği üzere 9 sayısının sembolik anlamlarından biri de, yaratılışın ve yaratılıştaki düalitenin pozitif yönünün sembolü olan 6 sayısının tersi olmasıdır. 11 sayısı ise farklı boyuta geçiş portalının, yeni döngü başlangıcının, düalitenin ve açılışın sembolüdür. 9 ve 11 sayılarının yanyana  yani 9/11 ( 9+1+1 = 11 ) olarak kullanılması negatif enerji frekanslarına kapı açma anlamını içermektedir. ( 6 ve 11 sayısı yanyana kullanıldığında ise ortaya çıkan 8 sayısı, 11 sayısıyla aynı okült ezoterik anlamları ve ayrıca sonsuz döngü anlamını temsil etmektedir. ) 9 sayısı ayrıca sergilediği matematiksel fenomenden dolayı "Magical Number" ( Sihirli Sayı ) olarak da anılır. ( Bkz. "Sihirli 9 Sayısı" başlıklı bölüm )

Kur'an'da 9 sayısının negatif enerji frekansı kavramı ile ilintili misallerde geçtiği görülmektedir.

17/101 - Ve lekad ateyna musa tis'a ayatin beyyinatin fes'el benı israıle iz caehüm fe kale lehu fir'avnü innı le ezunnüke ya musa meshura
( Ve Musa' ya delil olarak dokuz ayeti* verdik. O halde İsrailoğulları' na sual et. Zamanında onlara geldi de Firavun ona "Kesinlikle ben zannederim ki sen ey Musa,  sihirlenmişsin." dedi. )

* Dokuz ayetin; Ejderhaya Dönüşen Asa, Hz. Musa'nın Koynuna Sokup Beyaz Olarak Çıkardığı Eli, Hz. Musa'nın Asasıyla Sihirbazların Sihirlerini Bozması, Kıtlık Yılları ve Verimin Azalması,  Tufan, Çekirge, Haşereler, Kurbağa, Kan olduğu bilinir.

27/12 - Ve edhıl yedeke fı ceybike tahruc beydae min ğayri suin fı tis'ı ayatin ila fir'avne ve kavmih innehüm kanu kavmen fasikın

( Ve elini koynuna sok. Firavun' a ve kavmine yönelik dokuz ayetin içinde olarak kusursuz beyaz olarak çıkacaktır. Kesinlikle onlar günahkarlar kavmi oldular. )

27/48 - Ve kane fil medıneti tis'atü rahtın yüfsidune fil erdı ve la yuslihun
( Ve şehirin içinde, yerde bozgun yapan ve iyileştirmeyen, iyileşmeyen dokuz çete vardı. )

Kur'an'daki Cinn suresinin 72. sure olması ve bu surenin ilk ayetindeki nümerolojik durum dikkat çekmektedir.

72/1 - Kul (1) uhıye (2) iley (3) ye (4) enne (5) hü (6) esteme'a (7) neferun (8) min (9) el (10) CİNNİ(11) fe (12) kalu (13) in (14) na (15) semi'na (16) kur'anen (17) aceben (18)
( De ki: “Bana kesinlikle cinlerden askerlerin dinleyip de "Kesinlikle biz acayip Kur'an duyduk." dedikleri vahyedildi." )

- Cinn suresinin numarası 72'dir. ( 7+2 = 9 ) ( 72 sayısı, düalitenin sembolü olan "İkili Yedi"* kavramı açısından önemlidir. Zira Kur'an'da Cinn kelimesinin ilk kez geçtiği ayet 6/100 ( 6+1+0+0 = 7 ) kodlu ayet olup, bu ayetteki Cinn kelimesi 7. kelimedir. )

* "İkili Yedi" kavramı Kur'an'da "Seb'an minel mesani" olarak yer alır.

15/87 - Ve lekad ateynake seb'an minel mesanı vel kur'anel azım ( Ve biz sana ikililerden yedi taneyi ve büyük Kur'an' ı verdik. )

6/100 - Ve (1) cealu (2) li (3) allahi (4) şüraka (5) el (6) CİNNE (7) ve halekahüm ve haraku lehu benıne ve benatin bi ğayri ılm sübhanehu ve teala an ma yesıfun
( Ve Allah için cinleri ortaklar kıldılar. Halbuki onları yarattı. İlimsizce O’na oğullar, kızlar uydurdular. O yücedir ve o vasfettiklerinin üzerindedir. )

- Ayetteki Cinn kelimesi 11. kelimedir.

- Ayette 18 kelime bulunmaktadır. ( 1+8 = 9 )

- Ayetteki Cinn kelimesinin sıra numarası ile ayetteki kelime adedinin toplamının nümerolojik değeri 11 sayısını vermektedir. ( 1+1+1+8 = 11 )

- Ayetin kodunun ( 72/1 ) nümerolojik değeri ( 7+2+1 = 10 ... 1+0 = 1 ) ile ayetteki Cinn kelimesinin sıra numarası yanyana 111 sayısını vermektedir. ( 111 sayısı da 11 sayısı ile aynı anlamları içeren nümerik bir semboldür. )

Kur'an'da yer alan hurufu mukattanın "Kitabın işaretleri / ayetleri" ( Ayatül kitab ) oldukları ilk kez Yunus suresinin 1. ayetinde bildirilir. ( Bilindiği üzere harf zikriyle pozitif veya negatif enerji ( büyü ) tesirleri oluşturulabilmektedir. )

10/1 - Elif (1) lam (2) ra (3) tilke (4) ayatü (5) el (6) kitabi (7) el (8) hakım (9) ( Elif lam ra. Bunlar hakim kitabın ayetleridir. )

Ayetin kodunun ( 10/1 ) nümerolojik değerinin 11 olması ve ayetin toplam 9 kelimeden oluşması farklı boyuta geçiş kapısının sembolü olan 9/11 ve 11 nümerolojisine ve hurufu mukattanın bu işlevi görmekte olduğuna dikkat çekmektedir. ( 1+1+9 = 11 ) Öte yandan "Elif Lam Ra" olarak seslendirilen harf setinin telaffuzunda 9 harf bulunmaktadır.

Ayrıca bu ayette, en önemli huruf seti olan ve toplam 6 kere tekrarlanan "Elif Lam Ra" setinin ilki yer almaktadır. Elif Lam Ra seti El ve Ra kelimelerini de ifade etmekte olup, "Allah Görür" anlamını içermektedir.

A'raf suresinin 4. ayetinde de "Ebvabüs Sema" ( Göğün Kapıları ) ifadesi Kur'an'da ilk kez geçmekte olup, bu ayetin kodunun ( 7/40 ) nümerolojik değeri 11 olmaktadır. ( 7+4+0 = 11 )

7/40 - İnnellezine kezzebu bi ayatina vestekberu anha la tüfettehu lehüm ebvabüs semai ve la yedhulunel cennete hatta yelicel cemelü fı semmil hıyad ve kezalike neczil mücrimın     

( O ayetlerimizi yalanlayanlara ve onlara kibirlenenlere, onlara göğün kapıları kesinlikle açılmaz. Deve iğne deliğinden geçene kadar cennete giremezler. İşte suçluları böyle karşılıklandırırız. )

Dolayısıyla bu nümerolojik durumlar 9/11 sayısal ifadesinin cinler için yapılan negatif enerjili ritüelleri sembolize ettiğini teyid etmektedir.











Yeni Dünya Düzeni'nde iki tip insan...

Artık neredeyse her gün duyulmaya başlanan Singularity, Transhumanism, Digital Kimlik, Aşılama, Blockchain, Implant Mikroçip vb. gibi kavramlar aslında yeni dünyada iki tip insanın var olacağının habercisi niteliğindedirler. Çipliler ve Çipsizler...

Bu noktada "çip" kavramı aslında insanın merkezi bilgisayarda bir kod olarak tanımlanmasını ve evvelce de belirtildiği üzere IOT ( Internet of Things / Şeylerin Interneti ) sistemindeki "şeylerden" biri olmasını ifade etmektedir. 

Çipleme yoluyla sayısal kodlama yani Dijital Kimlik konusu, İncil'in Vahiy bölümünde "Canavarın  adını simgeleyen sayı ve işaret olan 666 sayısı" olarak yer almaktadır.

66-Vahiy-13-16 Küçük büyük, zengin yoksul, özgür köle, herkesin sağ eline ya da alnına bir işaret vurduruyordu.

66-Vahiy-13-17 Öyle ki, bu işareti, yani canavarın adını ya da adını simgeleyen sayıyı taşımayan ne bir şey satın alabilsin, ne de satabilsin.

66-Vahiy-13-18 Bu konu bilgelik gerektirir. Anlayabilen, canavara ait sayıyı hesaplasın. Çünkü bu sayı insanı simgeler. Sayısı altıyüzaltmışaltıdır.

Yukarıdaki ayetlerde insanların İblis tarafından 666 sayısı ile kodlanacağı ifade edilmektedir. ( Microsoft'un Crypto Currency ( Kripto Para ) ile ilgili aldığı patent numarasının da 060606 olduğu ve ABD'nin Centers for Disease Control and Prevention / Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi'ndeki devlet yetkililerine bireyleri takip etme ve gerek görmeleri halinde evlere girip test yapma yetkisi veren kararname kodunun H.R.6666 olduğu hatırlanmalıdır. )

66-Vahiy-14-11 Çektikleri işkencenin dumanı sonsuzlara dek tütecek. Canavara ve heykeline tapıp onun adının işaretini alanlar gece gündüz rahat yüzü görmeyecekler.

66-Vahiy-15-2 Ateşle karışık camdan deniz gibi bir şey gördüm. Canavara, heykeline ve adını simgeleyen sayıya karşı zafer kazananlar, ellerinde Tanrı'nın verdiği lirlerle cam denizin üzerinde durmuşlardı.

66-Vahiy-16-2 Birinci melek gidip tasını yeryüzüne boşalttı. Canavarın işaretini taşıyıp heykeline tapanların üzerinde acı veren iğrenç yaralar oluştu.

Vahiy 14-11 ve 16-2 arası ayetlerde ise "Canavarın adının işaretini alanlar" ( Çipliler / Kodlular ) ve "Canavarın adını simgeleyen sayıya karşı zafer kazananlar" ( Çipsizler / Kodsuzlar ) olmak üzere bir ayrışım söz konudur. Bu ayrışım, sistemin dayattığı 7/24 tam kontrol ve tahakküm uygulamasına tepki gösterip zafere ulaşanlar ile tam kontrol sistemini kabul edip helak olanlar arasındaki ayrışıma işaret etmektedir. Bu husus Kur'an'daki "Yevmel Fasl" ( Ayrışım Günü ) ifadesinin anlamlarından birini temsil etmekte gibidir.

Nahl suresinin 75. ayetinde de söz konusu iki tip insan "Abden memluk" ( Malik olunmuş kul ) yani sistem kölesi haline getirilerek "sahip olunmuş" insan ve "Men razakna" ( Rızıklandırdığımız kimse ) yani sisteme teslim olmayan ve Allah'a tevekkül eden insan kavramlarıyla beyan edilmektedir.

16/75 - Darabellahü meselen abden memluken la yakdiru ala şey'in ve men razaknahü minna rizkan hasenen fe hüve yünfiku minhü sirran ve cehra hel yestevun el hamdü lillah bel ekseruhüm la ya'lemun
( Allah, malik olunmuş, hükmedilmiş de hiçbir şeye kudreti yetmeyen kulun misali ile güzel rızıkla rızıklandırdığımız, ondan gizlice ve açıkça harcayan o kimsenin misalini beyan etti. Eşit olurlar mı? Övgü Allah içindir. Bilakis onların çoğunluğu bilmezler. )

Duhan suresinin aşağıdaki ayetinde de insanlar arasındaki ayrışım "Yevmel Fasl"* ( Ayrışım Günü ) kavramıyla bildirilmektedir. ( * Yevmel Fasl = Yevmel Kıyameh ( Ayağa kalkış Günü ) = Yevmed Din ( Din Günü ) = Yevmel Hısab ( Hesap Günü ) ..... )

44/40 - İnne yevmel fasli mıkatühüm ecmeın ( Kesinlikle ayrışım günü, onların toplanma zamanlarıdır. )

77/13 - Li yevmil fasli ( Ayrışım günü için. )
77/14 - Ve ma edrake ma yevmül fasli ( Ve ayrışım gününün ne olduğunu sana ne bildirir? )
77/15 - Veylün yevmeizin lil mükezzibin ( Vay o gün yalanlayanlar için. )
77/16 - E lem nuhlikil evvelin ( Evvelkileri helak etmedik mi? )

78/17 - İnne yevmel fasli kane mikaten ( Kesinlikle ayrışım günü tayin edilen vakit olmuştur. )

Ayrıca Al'i İmran ve Enfal surelerinin aşağıdaki ayetlerinde de ayrışan ve hatta karşı karşıya gelen iki topluluktan bahsedilmektedir. ( "Cem'ani" ( İki Topluluk ) ifadesiyle ayrıca İnsanlar ve Cinler, Sağın Sahipleri ve Solun Sahipleri, Cennet Ehli ve Cehennem Ehli gibi kavramlar da ifade edilmektedir. )

3/166 - Ve ma esabeküm yevmeltekal CEM'ANİ fe bi iznillahi ve li ya'lemel mü’minın
( Ve o size İKİ TOPLULUĞUN karşılaştığı günde isabet eden Allah’ ın izni iledir ve inananları bilmesi içindir. )

8/41 - Va'lemu ennema ğanimtüm min şey'in fe enne lillahi humüsehu ve lir rasuli ve li zil kurba vel yetama vel mesakıni vebnis sebıli in küntüm amentüm billahi ve ma enzelna ala abdina yevmel fürkani yevmel tekal CEM'AN vallahü ala külli şey'in kadır
( Ve bilin ki, kesinlikle o ganimet olarak aldığınız bir şeyden beşte biri Allah için, haberci için, yakınlığı olanlar, yetimler, yoksullar ve yolda kalmışlar içindir. Eğer siz fark yaratıldığı gün, İKİ TOPLULUĞUN karşılaştığı gün, Allah’a  ve o kulumuza indirdiğimize inanmış iseniz. Allah, herşeye gücü yetendir. )



















X Æ A-12 .... Dijital Dönüşüm ?!

Küresel ailelerin agenda uygulama neferlerinden olan ve Space X şirketinin sahibi olarak görünen Elon Musk isimli şahıs son dönemde Star Link, NeuraLink gibi projelerle yoğun olarak gündeme gelmektedir. Musk, "kendi marjinal fikirleri" gibi görünen ancak Yeni Dünya Düzeni planlarından olan kavramları aşamalı olarak zihinlere telkin etmeye çalışmaktadır.

Star Link projesi kapsamında dünyanın yörüngesine 42,000 uydu gönderilmesi planlanmıştır. Bu uydular ile dünyanın her bir noktasının dijital olarak takip edilmesi ve 5G şebekelerinin desteklenmesi planlanmaktadır. NeuraLink projesi ise insan beynine implant mikroçip takılmasını ve sözde "süper insan"!! oluşturulmasını hedefleyen bir aldatma projesidir.

                                     
                                                 
        Star Link uydularının gece görüntüsü

SpaceX şirketinin uzaya gönderdiği aracın ismi de Ejderin Tayfası anlamına gelen "Crew Dragon"'dur. ( Ejder / Yılan figürünün şeytanın sembolü olduğu evvelki bölümlerde defaatle belirtilmiştir. )

                                          
SpaceX şirketinin Crew Dragon isimli uzay aracı

Crew Dragon uzay aracının 7 kişi kapasiteli olması da dikkat çekmektedir. 7 sayısı bir döngülük frekansı sembolize ettiği gibi cin kelimesi ilede ilintilidir. Kur'an'da Cin kelimesinin ilk kez geçtiği ayetin ilk cümlesinde 7 kelime bulunmakta olup, 7. kelime Cin kelimesidir. Ayrıca ayet kodunun nümerolojik değeri de 7 ( 6+1+0+0 = 7 ) sayısını vermektedir.

6/100 - Ve (1) cealu (2) li (3) allahi (4) şüraka (5) el (6) cinne (7) ....
( Ve Allah için cinleri ortaklar kıldılar. .... )


NeuraLink projesi kapsamında beyine yerleştirilmesi planlanan  implant mikroçip

Esas itibarıyla bu projeler, bir başka sistem görevlisi olan Microsoft şirketinin sahibi Bill Gates'in takip ettiği ID2020, Kripto Para, Biometrik Çip ve Aşılama projeleri gibi, ana çatı olan Agenda 21 projesinin alt bileşenleridir.

Ayrıca Bkz.


Evvelce de değinildiği üzere insanın; dünyadaki tüm "şeyleri", Singularity ( Teklik ) vizyonuyla dijital olarak birbirine bağlamayı hedefleyen IOT ( Internet of Things / Şeylerin Interneti ) sistemindeki "şeylerden" birine yani bir "koda" dönüştürülmesi planlanmaktadır. İşte sürekli olarak süslü cümleler içinde zikredilen "Dijital Dönüşüm" kavramının ardındaki ana hedef budur.

Bu çerçevede, Elon Musk, aldığı talimatla yeni doğmuş oğluna X Æ A-12 ismini koyarak "Dijital Kimlik / Dijital Kodlama" kavramını kitlelere telkin etmekte ve bu konuda sözde liderlik etmektedir.

X Æ A-12 karakterlerinin nümerolojik değeri de 7 sayısını vermektedir. X (24) Æ (1-5) A (1) 12 ... 2+4+1+5+1+1+2 = 16 ... 1+6 = "7"

Kodlardan oluşan isimdeki ilk iki harf incelendiğinde ise;

X = 24. harf
Æ = 1. ve 5. harf ( A ve E birleşimiyle kısa ve kesik telaffuz edilen A sesi )

X Æ = 24, 1/5 ... 66 ( 2+4 = 6 ; 1+5 = 6 )

66 sayısı Allah kelimesinin Arapça yazılışındaki harflerin ( Elif 1, Lam 30, Lam 30 ve H 5 ) ebced değerlerinin toplamıdır. Musk'ın oğlunun kodlardan oluşan ismindeki ilk iki kodun nümerolojik değerinin 66 olması, medya iletişiminde, filmlerde "Tanrı gibi olmak" olarak lanse edilen Singularity kavramıyla uyum arzetmektedir. Bu noktada ilahi kozmik ilim, her zaman olduğu gibi küreselciler tarafından farklı sembolik anlam yüklenmek suretiyle kullanılmaktadır. Zira elbette Allahü Teala tektir. Ancak bu noktada şirk koşulmak suretiyle insanın ilahlaştırılması gibi bir kavram ortaya çıkmaktadır.

"X Æ" kodunun Tanrı ile ilintilendirilmesinden bahseden "Corporate Social Responsibility and Corporate Governance" isimli yayındaki "The Deus ex machina hypothesis" başlıklı bölümde "Tanrı ve X Æ" ilintisi yer almaktadır.






















26 Mayıs 2020 Salı

Çocuklarını şeytana adak verenler !!

23 Mayıs 2020 tarihinde basında yer alan bir habere göre bir kadın, üyesi olduğu tarikat formatındaki bir örgütün! başkanına şu cümleyi sarfetmiştir. "ALLAH ÇOCUKLARIMIN ÖMRÜNÜ ALSIN SİZE VERSİN."

Bu cümle cahilce veya bilinçsizce söylenmiş gibi görünse de aslında şeytanın zihin kontrolünün ve hipnozunun ( büyü vb. ) açık bir tezahürüdür.

Kur'an'da ve kutsal metinlerde, nefsani ve dünyevi menfaat ihtirasıyla Allah'a ortak koşulmak suretiyle "Çocukların şeytanlara adak olarak sunulmasından" ve bunun bir ritüele dönüşmüş olduğundan bahsedilmektedir.

6/151 - Kul tealev etlü ma harrame rabbüküm aleyküm en LA TÜŞRİKU BİHI ŞEY'A ve bil valideyni ıhsana ve LA TAKTÜLU EVLADEKÜM MİN İMLAK* nahnü nerzükuküm ve iyyahüm ve la takrabül fevahışe ma zahera minha ve ma betan ve la taktülün nefselletı harramellahü illa bil hakk zaliküm vassaküm bihı lealleküm ta'kılun

( De ki: "Haydi gelin, Rab’binizin size neleri haram kıldığını okuyayım. O’NA HİÇBİR ŞEYİ ORTAK KOŞMAYIN, ana babaya iyilik edin, FAKİRLİKTEN / MÜLK EDİNME İSTEĞİNDEN ÇOCUKLARINIZI ÖLDÜRMEYİN. Sizi de onları da biz rızıklandırırız. Ahlaksızlığın açığına da, gizlisine de yaklaşmayın. Allah' ın haram kıldığı nefsi haksızca öldürmeyin. Bunlar size emrettikleridir. Umulur ki akıl edersiniz." )

17/31 - Ve LA TAKTÜLU EVLADEKÜM HAŞYETE İMLAK nahnü nerzükuhüm ve iyyaküm inne katlehüm kane hit'en kebira

( Ve FAKİRLİK KORKUSUYLA / MÜLK EDİNME TALEBİYLE ÇOCUKLARINIZI ÖLDÜRMEYİN. Onları ve sizleri biz rızıklandırırız. Onların öldürülmesi büyük suçtur, günahtır. )

* Ayetlerdeki "İmlak" kelimesi "Fakirlik" ve "Mülk Edinme" anlamlarını taşımaktadır. Ayetlerde işaret edilen şeytanlar hazneledikleri maddi unsurları kaybetme korkusuyla çocuklarını İblis'e adak verebilmektedirler. Zira İsra suresinin 31. ayetinde bahsedilen "çocuklarını öldürenlerin" tanımı aynı surenin 100. ayetinde nimetleri gaspetme hırsına kapılmış, gaspettiklerini harcama ve kaybetme korkusu içindeki küresel şeytanlar olarak yapılmaktadır.

17/100 - Kul lev entüm temlikune HAZİNE rahmeti rabbi izen le emsektüm HEŞYETEL İNFAK ve kanel insanü katura ( De ki: "Şayet sizler Rab’bimin rahmet HAZİNESİNE malik olsaydınız, o zaman dahi HARCAMA ve FAKİRLİK KORKUSUNU tutardınız. İnsan cimridir." )

Tevrat'ın aşağıdaki ayetlerinde de "Çocuklarını şeytanlara kurban edenlerden" bahsedilmektedir.

3-Leviticus-18-21 İlah Molek'e* ateşte kurban edilmek üzere çocuklarından hiçbirini vermeyeceksin. Tanrın'ın adına leke getirmeyeceksin. RAB benim.

3-Leviticus-20-3 Kim çocuğunu Molek'e sunarak tapınağımı kirletir, kutsal adıma leke sürerse, ona öfkeyle bakacağım. Onu halkımın arasından atacağım.

* "Molek" kelimesi Arapça'daki "Malik / Melik" ( Malik, Hükümdar ) anlamına gelmektedir. Okült cemiyetlerde ( Örnek : Bohemian Club ) Baykuş figürü ile sembolize edilir.

19-Psalms-106-37 OĞULLARINI, KIZLARINI CİN ŞEYTANLARINA KURBAN ETTİLER. 

19-Psalms-106-38 Kenan putlarına KURBAN OLSUN DİYE OĞULLARININ, KIZLARININ KANINI, SUÇSUZLARIN KANINI DÖKTÜLER; Ülke onların kanıyla kirlendi.

23 Isaiah 57-4 Siz kiminle alay ediyorsunuz? Kime dudak büküyor, dil çıkarıyorsunuz? Ağaçlar arasında, bol yapraklı her ağacın altında Şehvetle yanıp tutuşan, Vadilerde, kaya kovuklarında ÇOCUKLARINI KURBAN EDEN, İsyan torunları, yalan soyu değil misiniz siz?

Bu sapkın adak uygulaması, şirki ve cin şeytanlarına kulluk etmeyi ilke edinmiş satanik cemiyetlerde ve cemaatlerde bugün de aynı şekilde devam ettirilmektedir.

34/41 - Kalu sübhaneke ente veliyyüna min dunihim bel kanu ya'büdunel cinn ekseruhüm bihim mü'minun

( "Sen yücesin. Sen onlardan başka dostumuzsun. Bilakis cinlere kulluk etmekteydiler. Onların çoğunluğu onlara inanmışlardı." derler. )

Peki neden çocuklar? Çünkü çocuklar yüksek ve saf enerji frekansı kaynağıdırlar. Cinler boyut portalından geçip kaba madde alemi olan dünyada aktif olabilmek için yüksek nitelikli çocuk enerjisine ihtiyaç duymaktadırlar.

İncil’in şu ayetleri çocuk frekansının yüksek niteliğine ilişkin bilgi vermektedir.

40-Matthew-18-3 "Size doğrusunu söyleyeyim, dönüştürülüp, küçük çocuklar gibi olmadıkça, Göklerin Egemenliği'ne asla giremezsiniz.

40 Matthew 19 14 İsa, "Bırakın çocukları" dedi. "Bana gelmelerine engel olmayın! Çünkü Göklerin Egemenliği böylelerinindir."

Kur’an’da da çocukların cennetsel varlıklar ve nimetler olduğundan bahsedilir.

56/17 - Yetufu aleyhim veldanun muhalledun ( Onların üzerinde ebedi çocuklar dolaşırlar. )