3 Mayıs 2020 Pazar

Ayrışım gününde iki tip insan

Son dönemde tanık olunan gelişmeler insanların iki kategoriye ayrılmakta oldukları Yevmel Fasl'ın ( Ayrışım Gününün ) delili niteliğindedir.

Ayrışım günü Nebe surrsinin aşağıdaki ayetlerinde tanımlanmaktadır. ( Ayetlerdeki Cennet kavramının üst süptil boyut, Cehennem kavramının ise tekamül edemeyen insanların tekrar tekrar reenkarne olacakları Dünya olduğunu hatırlamak gerekir. )

78/17 - İnne yevmel fasli kane mikaten ( Kesinlikle ayrışım günü tayin edilen vakit olmuştur. )

78/18 - Yevme yunfehu fis suri fe te'tune efvacen ( O gün borunun içine üflenir de bölükler olarak gelirsiniz. )

78/19 - Ve futihatis semau fe kanet ebvaben ( Ve gök açılmıştır da kapı kapı olmuştur. )

78/20 - Ve suyyiretil cibalu fe kanet seraben ( Ve dağlar seyirttirilmiştir de serap olmuştur. )

78/21 - İnne cehenneme kanet mirsaden ( Kesinlikle cehennem gözetleme yeri olmuştur. )

78/22 - Lit tağıne meaben ( Azgınlar için dönülecek yer. )

78/23 - Labisine fiha ahkaben ( Orada uzun zaman kalacaklar. )

Tarih boyunca zaten hep var olmuş olan iki tip insan Ayrışım Günü"nde ( süreci ) birbirlerinden çok daha net olarak ayrışacaklardır.

1- Maddeyi Arzulayan İnsan

Bu kategorideki insan, ilahi nizamın ve kutsal kitaplardaki ilmin halen farkına varamamış, çevresindeki olayların, maruz kaldığı olumlu ve olumsuz durumların nedenlerini kavrayamamış, maddi, dünyevi ve nefsani arzularının tatminini, diğer insanlara göre sözde üstünlük elde etmeyi başarı, yükseliş ve mutluluk addeden ve bu nedenle küresel şeytanların tuzaklarına rahatlıkla düşebilen ve kendini her geçen gün daha da sistem kölesi yaparak tekamülden uzaklaşan insandır. Bu tip insan, onu insan yapan sevgi, merhamet, ahlak, din gibi temel değerlerini terketmenin çağdaşlaşmak ve gelişmiş yeni dünya vatandaşı olmak olduğuna inandırılan insandır. İşte bu kategorideki insan, aslında köleleştirme aracı olarak kullanılmak istenen ve ruhsal tekamülünü bloke ederek kendisini insanlıktan çıkartmak için kurulan dijital teknoloji tuzağına da tereddüt etmeden atlayacak insandır. 

2- Ruhu Arzulayan İnsan

Bu kategorideki insan ise ilmini artırmak suretiyle şeytanın binlerce yıldır insana kurduğu tuzakların farkına varan, kutsal kitaplardaki ilmi* ve gerçeği görerek ruhsal tekamül yolunda ilerleyen, yükselen ve artık kaba madde alemi dünyanın gelişen ihtiyaçlarına cevap veremeyeceğini idrak eden insandır. Bu tip insan üst süptil boyuta ( cennet ) geçebilmenin özlemini her geçen gün daha yoğun şekilde hisseden insandır. Ruhsal tekamülü deneyimleyen bu insanlar, gelişecek olan metapsişik yetenekleri ( Telepati, Durugörü, Telekinezi, Medyumluk vb. ) sayesinde dijital teknolojinin esiri olmak durumunda kalmayacaklar ve döngü sonunda vuku bulacak her türlü negatif tesirden korunacaklardır. Bu durum Kur'an'da "Cehennem azabından korunmak" ifadesiyle bildirilir.

44/56 - La yezukune fihel mevte illel mevtetel ula ve vekahüm azabel cehım ( Orada ilk ölüm haricinde ölüm tatmazlar. Onları cehennem azabından korumuştur. )
44/57 - Fadlen min rabbik zalike hüvel fevzül azım ( Rab’binden üstünlüktür, lütuftur. İşte bu, o büyük kurtuluştur. )

52/18 - Fakihine bima atahüm rabbuhüm ve vekahüm rabbuhüm azabel cehım Rab’lerinin onlara o verdiğinden dolayı sevinirler. Rab’leri onları cehennem azabından korur.

( * Her insanın kutsal kitap ilmine vakıf olması elbette mümkün değildir. Burada kastedilmek istenen, insanın kendisini insan yapan değerlerin farkına varması, iyilik, sevgi ve paylaşım yolunda yorulmadan koşar hale gelmesidir. Kalbinde hastalık olmayan, temiz ve iyi insanlar, kitap ilmine vakıf olma imkânını bulamamış olsalar bile Allahü Teala'nın yönlendirmesiyle ruhsal tekamül yolculuğunda bir çok kitap aliminden çok daha ileri seviyelere yükselebileceklerdir. Zira önemli olan kitap ilmine vakıf olmak değil, kitaptaki bilgileri ve öğretileri hayatına yansıtabilmektir. Bugün dünyayı kan ve gözyaşına boğan şeytanların kitap ilmine vakıf olduklarını ve her türlü kötülük tuzaklarını kitap ilmini kullanarak uyguladıklarını daima hatırlamak gerekir. )

Konuya ilişkin ayetler şöyledir. 

79/37 - Fe emma men tağa ( Artık ama kim azgınlık etmiş, )
79/38 - Ve aserel hayated dünya ( Ve dünya hayatını tercih etmişse. )
79/39 - Fe innel cahime hiyel me'va ( Artık kesinlikle cehennem, odur varış yeri. )
79/40 - Ve emma men hafe mekame rabbihı ve nehen nefse anil heva ( Ve ama kim Rab’binin makamından korktuysa ve nefsini heveslerden men ettiyse, )
79/41 - Fe innel cennete hiyel me'va ( Artık kesinlikle cennet, odur varış yeri. )

87/14 - Kad efleha men tezekka ( O temizlenen iflah olur. )
87/15 - Ve zekeresme rabbihı fe salla ( Ve Rab’binin ismini hatırlayıp da dua eden, )
87/16 - Bel tü'sirunel hayated dünya ( Bilakis dünya hayatını tercih ediyorsunuz. )
87/17 - Vel'ahıretü hayrün ve ebka ( Ve ahiret daha hayırlıdır ve daha bakidir. )

İncil ayetlerinde "Göksel Beden" - "Dünyasal Beden" ve "Doğal İnsan" - "Ruhsal İnsan" kavramlarıyla ayrışım;

46-1 Corinthians-15-40 Göksel bedenler vardır, dünyasal bedenler vardır. Göksel olanların görkemi başka, dünyasal olanlarınki başkadır.
46-1 Corinthians-15-41 Güneşin görkemi başka, ayın görkemi başka, yıldızların görkemi başkadır. Görkem bakımından yıldız yıldızdan farklıdır.
46-1 Corinthians-15-42 Ölülerin dirilişi de böyledir. Beden çürümeye mahkûm olarak gömülür, çürümez olarak diriltilir.
46-1 Corinthians-15-43 Düşkün olarak gömülür, görkemli olarak diriltilir. Zayıf olarak gömülür, güçlü olarak diriltilir.
46-1 Corinthians-15-44 Doğal beden olarak gömülür, ruhsal beden olarak diriltilir. Doğal beden olduğu gibi, ruhsal beden de vardır.
46-1 Corinthians-15-45 Nitekim şöyle yazılmıştır: "İlk insan Adem yaşayan can oldu." Son Adem'se yaşam veren ruh oldu.
46-1 Corinthians-15-46 Önce ruhsal olan değil, doğal olan geldi. Ruhsal olan sonra geldi.
46-1 Corinthians-15-47 İlk insan yerden, yani topraktandır. İkinci insan göktendir.
46-1 Corinthians-15-48 Topraktan olan insan nasılsa, topraktan olanlar da öyledir. Göksel insan nasılsa, göksel olanlar da öyledir.
46-1 Corinthians-15-49 Bizler topraktan olana nasıl benzediysek, göksel olana da benzeyeceğiz.
46-1 Corinthians-15-50 Kardeşler, şunu demek istiyorum, et ve kan Tanrı'nın Egemenliği'ni miras alamaz. Çürüyen de çürümezliği miras alamaz.
46-1 Corinthians-15-51 İşte size bir sır açıklıyorum. Hepimiz ölmeyeceğiz; son borazan çalınınca hepimiz bir anda,
46-1 Corinthians-15-52 göz açıp kapayana dek değiştirileceğiz. Evet, borazan çalınacak, ölüler çürümez olarak dirilecek, ve biz de değiştirileceğiz.
46-1 Corinthians-15-53 Çünkü bu çürüyen beden çürümezliği, bu ölümlü beden ölümsüzlüğü giyinmelidir.
46-1 Corinthians-15-54 Çürüyen ve ölümlü beden çürümezliği ve ölümsüzlüğü giyinince, "Ölüm yok edildi, zafer kazanıldı!" diye yazılmış olan söz yerine gelecektir.












Hiç yorum yok:

Yorum Gönder