30 Eylül 2017 Cumartesi

Allah'ın Takdiri ... Kader

"İnsan kendi kaderini kendisi yaratır." 
"İnsan şansını kendisi yaratır." 
"Her şeyi Allah'tan beklemek cahilliktir."
"Ben çok iyi olduğum için başarılı oldum." 
.......

gibi sözler, ilim yoksunu insanlardan sıkça duyulan sözlerdir. Ancak, bu tip söylemlere sebebiyet verecek düşünce akışı farklı frekanstan Dünya frekansına Allah'ın kontrolü çerçevesinde müdahil olan şeytan ve ona kulluk eden neferleri tarafından bilinçli olarak insanlara telkin edilmeye çalışılmaktadır. Merkeze Allah'ı değil de insanı koyan, ilahi nizam, hidayet ( yönlendirme ) ve kader gibi kavramları yok etmeye çalışan zihniyet, gerçeği bilmesine rağmen, Allah'a ortak koşan ve O'na isyan eden satanik zihniyettir. 

Allah'ın yarattığı kainattaki her şey, her olgu yine O'nun yönlendirmesiyle varlığını ve davranışını sürdürür. 

"Aklıma bir fikir geldi."
"İçimden oraya gitmek geldi."
"Şöyle düşündüm."
"Böyle olsun istedim."
"Şundan hoşlanmadım."
......

gibi "bencil" ifadeli söylemler ve buna bağlı tutum ve davranışlar daima Allah'ın yönlendirmesi, vahyi ve ilhamı sayesinde gerçekleşmektedir. Dolayısıyla insan, her ne kadar "özgür irade" ile hareket ettiğini düşünse de esas itibarıyla her hareketini Allah'ın yönlendirmesiyle gerçekleştirmektedir. 

Secde 32/5 - Yüdebbirul emra mines semai ilel erdı sümme ya'rucü ileyhi fı yevmin kane mıkdaruhu elfe senetin min ma teuddunGökten yere işleri düzenleyip yönetir. Sonra, o sizin saydığınızdan miktarı bin sene olan bir günde O'na yükselir. )

"Kader" kelimesi "Ölçü / Ölçülendirme" anlamına gelen ve Allahü Teala'nın her şeyi belirli bir ölçü ve sayısallık içinde yarattığını, yönlendirdiğini bildiren bir kelimedir. Allah, bir bilgisayar programı yazılımı gibi kodladığı yaratılışı, yaratılış yazılımını oluşturan kelimeleriyle yönetmektedir. 

Kamer 54/49 - İnna külle şey'in halaknahü bi kader ( Kesinlikle biz herşeyi ölçü ile yarattık. )

Olmuş, olan ve olacak her şey Allah'ın yaratılış yazılımında yer almakta ve O'nun tarafından bilinmektedir.

En'am 6/59 - Ve ındehu mefatihul ğaybi la ya'lemüha illa hu ve ya'lemü ma fil berri vel bahr ve ma teskutu min verakatin illa ya'lemüha ve la habbetin fı zulümatil erdı ve la ratbin ve la yabisin illa fı kitabin mübın ( Ve gaybın anahtarları O’nun indindedir. Onları O’ndan başkası bilmez. Karada ve denizde ne varsa bilir. Yaprak düşmez ki O onu bilmesin. Toprağın karanlıklarında ne bir tohum tanesi, ne yaş, ne de kuru bir şey yoktur ki apaçık kitabın içinde olmasın. )

İnsanın  bir şeyi istemesi, dilemesi ancak Allah'ın ona o hissiyatı ve yönlendirmeyi bahşetmesiyle gerçekleşebilir.

İnsan 76/30 - Ve ma teşaune illa en yeşaallahü innallahe kane alimen hakimen ( Ve Allah' ın dilemesi haricinde dileyemezsiniz. Kesinlikle Allah bilendir hakimdir. )

İnsanların müslim veya müşrik satanist olması yani iyi veya kötü olması da O'nun takdiridir. Bilinç seviyesi, algı kapasitesi ve idrak seviyesi hepsi Allah'ın belirlediği olgulardır.

Secde 32/13 - Ve lev şi'na le ateyna külle nefsin hüdaha ve lakin hakkal kavlü minnı le emleenne cehenneme minel cinneti ven nasi ecmeın ( Ve şayet dileseydik, her nefise yönlendirmesini verirdik. Lakin benden söz gerçektir. "Cehennemi, cinlerden ve insanlardan topluca, tamamen dolduracağım." )

Allahü Teala bir varlığın yaşam sürecinde onun için ne takdir ettiyse o gerçekleşir. İşte ilahi takdir veya "Kader" adı verilen bu gerçeğin değiştirilmesi mümkün değildir.

Zuhruf 43/40 - E fe ente tüsmius summe ev tehdil umye ve men kane fı dalalin mübın ( O halde sağıra sen mi duyduracaksın veya körü ve o apaçık sapıklık içinde olan kimseleri sen mi yönlendireceksin? )

Nisa 4/88 - Fe ma leküm fil münafikıne fieteyni vallahü erkesehüm bima kesebu e türıdune en tehdu men edallellah ve men yudlilillahü fe len tecide lehu sebıla ( O halde size ne oluyor da ikiyüzlüler hakkında iki topluluğa ayrılıyorsunuz. Allah o kazandığından dolayı onları tersine döndürür. O Allah’ ın saptırdığını yönlendirmeyi mi istersiniz? Ve Allah kimi saptırırsa artık ona yol bulamazsın. )

Bugünün ve yarının ilmi Allah'ındır. Kader akışını O bilir.

Lokman 31/34 - İnnellahe ındehu ılmüs saah ve yünezzilül ğays ve ya'lemü ma fil erham ve ma tedrı nefsün maza teksibü ğada ve ma tedrı nefsün bi eyyi erdın temut innellahe alimün habır ( Kesinlikle Allah' ın, saatin ilmi O’nun indindedir. Yağmuru indirir. Rahimlerin içinde ne varsa bilir. Nefis yarın ne kazanacağını idrak edemez, kavrayamaz. Nefis hangi yerde öleceğini de idrak edemez, kavrayamaz. Kesinlikle Allah bilendir haberdardır.  )

Allah'ın dahli olmadan, insanın kendi başına kotardığı hiçbir iş yoktur. Bir insanın çok zeki veya çok bilgili olması da Allah'ın takdiridir. Dolayısıyla bir insanın kuracağı "Bunu ben yaptım." cümlesi sadece bir aldanma cümlesidir.

Kasas 28/78 - Kale innema utıtühu ala ılmin ındı e ve lem ya’lem ennellahe kad ehleke min kablihı minel kuruni men hüve eşeddü minhü kuvveten ve ekseru cem'a ve la yüs'elü an zünubihimül mücrimun ( "Kesinlikle o indimdeki ilim üzerine verildi." dedi. Kesinlikle Allah' ın ondan önce, kuvvet olarak ondan daha şiddetli ve topluluk olarak daha çok olan nesillerden kimseleri helak ettiğini bilmez mi? Ve suçlular günahları hakkında sual edilmezler. )

İnsanın Dünya hayatında sahip olduğu imkanlar da doğrudan Allah'ın takdiridir. Dolayısıyla insanın "Ben istediğim için bu imkanlara sahibim." cümlesi de sadece bir aldanma cümlesinden ibaretttir.

Ra'd 13/26 - Allahü yebsütur rizka li men yeşaü ve yakdir ve ferihu bil hayatid dünya ve mel hayatüd dünya fil ahırati illa meta ( Allah, rızkı dilediği kimseye genişletir ve daraltır. Dünya hayatıyla ferahlayıp sevinirler. Oysa dünya hayatı ahiretin yanında fayda haricindeki değildir. )

İnsanın hayatında karşılaştığı olaylar ve yaşadığı deneyimler de yüce Rab'bin takdirinin, nizamının ve kitabının ( ilahi yazılımın ) delilleridir. Allah, bir insan için nasıl bir süreç öngördüyse o insan o sürece ilişkin deneyimleri yaşar. Bazen insanların "Zamanı geri alabilseydim o durumda öyle değil şöyle yapardım." diyerek hayıflandıkları görülür. Oysa, geçmişe dönüp, farklı bir deneyim de yaşasa onun için belirlenmiş olan kaderi değiştirme imkanı bulunmamaktadır. Zira, kader süreci "Deneyimlenen duygular sürecidir." İnsanın yaşadığı olaylar onda bir "duygu" oluşturur. İşte kader, insanın hayatında yaşayacağı "duygular" bütünüdür. İnsan zamanda geriye gidip yaşadığı olayı, karşılaştığı insanları ve bulunduğu mekanları değiştirebilse bile ilgili zaman diliminde "Deneyimleyeceği duygu" onun için yazılmış, belirlenmiş duygu olacaktır. 

Hadid 57/22 - Ma esabe min musıbetin fil ardı ve la fi enfüsiküm illa fi kitabin min kabli en nebreeha inne zalike alellahi yesir ( Yerde ve nefislerinizde, biz onu yaratmadan önce kitabın içinde olanın haricinde musibet isabet etmez. Kesinlikle bu Allah’a  kolaydır. )

Hadid 57/23 - Li keyla te'sev ala ma fateküm ve la tefrahu bima ataküm vallahü la yühibbu külle muhtalin fehur ( O size kaybettirdiğine, yitirttiğine üzülmeyesiniz. O size verdiğinden dolayı da ferahlayıp sevinmeyesiniz. Allah şımaranların, övünenlerin hiçbirini sevmez. )

Şura 42/27 - Ve lev besetallahür rizka li ıbadihı le beğav fil erdı ve lakin yünezzilü bi kaderin ma yeşa' innehu bi ıbadihı habırun besır ( Ve şayet Allah kullarına rızkı bol verseydi, yerde azarlardı. Lakin dilediğini ölçü ile indirir. Kesinlikle O kullarından haberdardır görendir. )





29 Eylül 2017 Cuma

Ashabı Kehf ve Ekvator

"Right Ascension" ( Sağdan Yükseliş ) kavramı, kuzey yönüne bakmak suretiyle Yer'in ekvator hattında duran bir gözlemciye göre yıldızların davranış paterninden almaktadır. Bu gözlem noktasına göre 0 derece eğim konumunda bulunan bir yıldız gözlemcinin SAĞINDAN yukarı doğru dik bir şekilde yükselme, tam üzerinden geçme ve SOLUNDAN batma görüntüsü verir. Bu nedenle, "Right Ascension" aynı zamanda "Left Descension" olarak da anılır.

Ancak, Yer'in ekvatorundan başka bir noktada konumlanmış bir gözlemci için yıldız, yükseldiğinde yay şeklinde bir yörünge takip eder gibi görünür, tepe noktasına ulaşır ve batar.

http://www.skyandtelescope.com/astronomy-resources/what-are-celestial-coordinates/
https://books.google.com.tr/books?id=PXmKBgAAQBAJ&pg=PA121&lpg=PA121&dq=right+ascension+left+descension&source=bl&ots=-cHcH_GHyn&sig=XDTO7bCUKTs4QVizga8V3J_651k&hl=en&sa=X&ved=0ahUKEwjBzc76gMrWAhWLvhQKHR9YDjIQ6AEIZzAM#v=onepage&q=right%20ascension%20left%20descension&f=false
http://www.astronomyforum.net/astronomy-beginners-forum/191902-right-ascension-declination.html

"Kehf" ( Mağara ) suresinde "Ashabı Kehf"'in ( Mağara Sahiplerinin ) "Mağaralarının" konumuna ilişkin koordinat bilgisi veriliyor gibi görünmektedir.

Kehf 18/17 - Ve teraş şemse iza taleat tezaveru an kehfihim zatel yemıni ve iza ğarabet takriduhüm zateş şimali ve hüm fı fecvetin minh zalike min ayatillah men yehdillahü fe hüvel mühted ve men yudlil fe len tecide lehu veliyyen mürşida ( Ve uzayıp yükseldiğinde, Güneş’in mağaralarının sağına meylettiğini ve battığında onları solundan makasladığını görürsün. Onlar onun geniş yerindeydiler. Bu Allah' ın ayetlerindendir. Allah kimi yönlendirirse artık o yönlenmiştir ve kimi saptırırsa artık ona doğru yolu gösteren dost bulamazsın. )


Zira, mağara konumu "Right Ascension" ve "Left Descension" kavramlarıyla açıklanmaktadır. Ayrıca, “Soldan makaslama” kavramıyla “Dik bir şekilde batma” fenomeni tanımlanmaktadır. Ashabı Kehf'in ( Mağara Sahiplerinin ) "Geniş Yerde" oldukları da bildirilmektedir. Dünya üzerindeki en geniş yerin Ekvator hattı olduğu düşünüldüğünde, Ashabı Kehf'in ( Mağara Sahiplerinin ) konumu "Ekvator" gibi görünmektedir. Ekvatorun' da boyutlar arası bir portal, bir stargate olması ihtimali, Kehf suresinin 18/18 kodlu ayetindeki bilgiler ışığında kuvvetlenmektedir.

Kehf 18/18 - Ve tahsebühüm eykazan ve hüm rukudün ve nükallibühüm zatel yemıni ve zateş şimali ve kelbühüm basitun ziraayhi bil vesıyd lev ittala'te aleyhim le velleyte minhüm firaran ve le müli'te minhüm ru'ba ( Ve onları uyanık sanırdın ama onlar uykudaydılar. Onları sağa ve sola çevirirdik. Köpekleri ön ayaklarını kapı eşiğine uzatıp yaymıştı. Şayet onları görseydin firar ederek onlardan yüz çevirirdin ve onlardan korku ile doldurulurdun. )

Kehf suresinin 18/18 kodlu ayetinde yer alan "Köpekleri ön ayaklarını KAPI eşiğine uzatıp yaymıştı" cümlesinde "Kapı", Stargate / Boyut  Geçiş Portal'ini, "Köpek" de "Sirius" yıldızının ait olduğu Canis Majoris ( Büyük Köpek ) takımyıldızını temsil ediyor olabilir. Zira Sirius, ezoterik anlamda döngüyü yani bir alemden diğer aleme geçişi simgelemektedir.

2013 ve 2014 yıllarında Ekvator bölgesinde muhtelif piramitler keşfedilmiştir. 
                                       





                         
                                                            
                           La Mana Piramitleri


                                                            
                          Cochasqui Piramitleri



Rhesus Factor ... Ashaber Ress ?

Bilimsel kaynaklara göre, "Kan Grubu" simgesi olarak bilinen "RH" kısaltmasının temeli "RHesus Factor" ( Resus Faktörü ) kavramına dayanmaktadır. "Rhesus Factor", "Rhesus Macaque" adı verilen maymuna ait genleri temsil etmekte olup, alyuvarlar yüzeyinde protein bulunan kan grubu kategorisi "RH Pozitif", alyuvarlar yüzeyinde protein bulunmayan kan grubu kategorisi ise "RH Negatif" olarak kategorize edilmektedir. İnsanların %85'inin RH Pozitif, %15'inin ise RH Negatif kategorisinde oldukları bilinmektedir. Rhesus Macaque genetik olarak insana en çok benzeyen maymun cinsi olup DNA setini oluşturan genomlarının %93'ü insan genomlarıyla  benzerlik taşımaktadır. 

                                                                     
                                Rhesus Macaque

Makak maymununa verilen "Rhesus" isminin kökeni Trakya Prensi Yunan "Rhesos"'un ismine dayanmaktadır. Kelime köken analizi yapılacak olursa ;

Trakya ( Türkçe ) veya Thrace ( İngilizce ) kelimesinin İngilizce ve Fransızca'da "İz, Eser" anlamına gelen "Trace" kelimesiyle fonetik benzerliği bulunmaktadır.

Makak maymununa verilen "Rhesus" isminin Trakya Prensi Rhesus'tan kaynaklandığı dikkate alındığında, "Thrace / Trace" ( İz, Eser ) kelimesi ile "Rhesus" kelimesi arasında da semantik ilişkinin varlığı düşünülebilir. Zira, "Rhesus" kelimesi Arapça'daki "Ress" kelimesiyle fonetik benzerliğe ssahiptir. "Ress" kelimesi "Bir şeyin evveli, İz, Alamet, Eser, Kalıntı, Başlangıç * Kuyu " anlamlarını içermektedir. "Ress" kelimesi Kur'an'da "Ashabur Ress" ( Ress Halkı / Sahipleri ) olarak geçmektedir.

Bu noktada, Rhesus Factor'u, kandaki "İZ Faktörü" olarak yorumlamak mümkün olmaktadır. Zira, kandaki protein "İZİ" yani "Varlığı", pozitif veya negatif kategorizayonun referans noktasını teşkil etmektedir.
 
İnsanların çoğunun maymun ( Rhesus Macque ) geni taşıması ( RH + olması ) bilgisiyle, Kur'an'da yer alan "Azgın kavmin maymuna dönüştürülmesi" bilgisi arasında kavramsal çelişki bulunmaktadır. Zira, doğru yoldan sapmış insanların maymuna dönüştürüldüğü ( teşbih de olabilir ) bir durumda insanların kanlarındaki ayrıştırıcı faktörün bir maymun cinsine referans olarak baz alınması çelişkili bir durum yaratmaktadır. Dolayısıyla, "Rh Faktörü" veya "Rhesus Factor" olarak adlandırılan kavram, insanları maymundan türediklerine inandırabilmek amacıyla tesis edilmiş bir aldatmaca, bir yanıltmaca olabilir.
 
Bakara 2/65 - Ve lekad alimtümüllezına'tedev minküm fis sebti fe kulna lehüm kunu "KIRADATEN" hasiın ( Ve sizlerden yedinci gün içinde hududu aşanları bildiniz. Böylece onlara, "Kovulup reddedilmiş "MAYMUNLAR" olun." dedik. )
 
A'raf 7/166 - Fe lemma atev an ma nühu anhü kulna lehüm kunu "KIRADATEN" hasiın ( Böylece onlardan onlara yasaklayıp men ettiklerimizde inat ettiklerinde, onlara "Hor ve hakir "MAYMUNLAR" olun." dedik. )

"Ress" halkıyla ilgili ayetlerde yine "Azgınlık" yapan kitleden bahis bulunmaktadır.
 
Furkan 25/37 - Ve kavme nuhıl lemma "kezzebür rusüle" ağraknahüm ve cealnahüm lin nasi ayeh ve a'tedna liz zalimıne azaben elıma ( Ve Nuh kavmi "resulleri yalanladıklarında" onları boğduk. Onları insanlar için ayet kıldık. Zalimler için elim azap hazırladık. )
 
Furkan 25/38 - Ve (1) aden (2) ve (3) semude (4) ve (5) ashab (6) er (7) "RESSİ (8)" ve (9) kurunen (10) beyne (11) zalike (12) kesıra (13) ( Ve Ad’ı, Semud’ u, "RESS"' in sahiplerini ve bunların arasındaki birçok nesilleri. )

"Ress" halkı, "Azgınlar için vaadin gerçekleşmesi" ve "İnsanın yaratılışı" kavramlarının birlikte geçtiği ayet seti;

Kaf 50/12 - Kezzebet kablehüm kavmu nuhın ve ashabur "RESSİ" ve semud ( Onlardan önce Nuh kavmi, Ress' in sahipleri ve Semud yalanladılar. )

Kaf 50/13 - Ve adun ve fir'avnu ve ıhvanu lut ( Ve Ad, Firavun ve Lut' un kardeşleri. )

Kaf 50/14 - Ve ashabu eyketi ve kavmu tubba küllün kezzeber rusule fe hakka veıyd ( Ve Eyke' nin sahipleri ve Tübba kavmi. Hepsi resulleri yalanladılar da vaad gerçekleşti. )

Kaf 50/15 - E fe ayına bil halkıl evvel bel hüm fi lebsin min halkın cedid ( Böylece ilk yaratmada acz mi gösterdik? Bilakis onlar yeni yaratılıştan şüphe içindedirler. )

Kaf 50/16 - Ve lekad halaknel insane ve na'lemu ma tuvesvisu bihi nefsuh ve nahnu akrabu ileyhi min hablil verid ( Ve insanı yarattık. Nefsinin ona ne vesvese verdiğini biliriz. Biz ona toplar damarından daha yakınız. )


 
 
 

28 Eylül 2017 Perşembe

Akif olmak ... İmanda sebatkar olmak

İnanan insanların en büyük sınavı "Akif" olmak hususundadır. "Akif" kelimesi "İnançta sebatkar olmak ve inanç devamlılığını korumak" anlamına gelmektedir. İnananların, bulundukları ortamlarda ( aile, iş, arkadaşlık vb. ) ve yaşadıkları olaylarda karşılaştıkları negatif etkenlerle mücadele etmeleri, düşünce yoğunluklarını, odaklanma ve konsantrasyon seviyelerini kaybetmemeye çalışmaları gerekmektedir. Zira, şeytanın saptırma metodolojisinin temeli insanın konsantrasyonunu dağıtma girişimlerine dayanmaktadır.
 
"Akif" ( İnançta sebatkar ) kelimesi Kur'an'da "8" kez tekrarlanmaktadır. "Akif" kelimenin ilk kez geçtiği ayet Bakara suresinin 125. ( 1+2+5 = "8" ) ayetidir. "Akif" kelimesiyle "8" nümerolojisi ilişkisi, "Meleklerin" desteğiyle "Döngüye" erişme olarak yorumlanabilir. Melek taklidi yapan ve Kur'an'daki frekansı Melek kelimesinin frekansı ile aynı olan ( 88 ) şeytan da neferlerini kendisine "Akif" olmaya çağırmaktadır.

Bakara 2/"125" - Ve iz cealnel beyte mesabeten lin nasi ve emna vettehızu min mekami ibrahıme müsalla ve ahidna ila ibrahıme ve ismaıyle en tahhira beytiye lit taifıne vel akifıne ver rukkeıs sücud ( Ve zamanında evi insanlar için güvenli ve sevap yeri kıldık. İbrahim’ in makamından dua yeri edinin. Tavaf edenler, kullukta sebatkarlar ve eğilip yere kapananlar için İbrahim' e ve İsmail' e evi temizlemeyi ahdettik. )

"Akif" kelimesinin son kez geçtiği 26/71 kodlu ayetteki "88" nümerolojisi şeytanın melek taklidi yaparak aldatmasına nümerolojik anlamda net bir örnektir. Zira sure ve ayet numarasını oluşturan rakamların nümerolojik değerleri yanyana konduğunda "88" sayısı oluşmaktadır. 

Şuara "26"/"71" - Kalu na'büdü asnamen fe nezallü leha akifın ( "Putlara kulluk ediyoruz. Onlara sebatkarca meyleder eğiliriz." dediler. )

Sure kodu 26 ... 2+6 = "8"
Ayet kodu 71 ... 7+1 = "8" .... "88"
 
Kur'an'da "Akif" olma hususu, insanın seçimine sunulmuş olan iki yoldan biri olan "Sarp Yokuş" kavramıyla da ifade edilmektedir. Diğer yolun şeytanın yolu olduğu aşikardır.
 
Beled 90/10 - Ve hedeynahün necdeyni ( Ve onu iki yola yönlendirdik. )
Beled 90/11 - Fe laktehamel akabet ( Böylece sarp yokuşa tahammül edemedi. )

Allahü Teala, inanç yolunda muvaffak olacak kullarının tutum ve davranışlarının nasıl olması gerektiğini aşağıdaki ayetlerde tanımlamaktadır.
 
Al'i İmran 3/139 - Ve "la tehinu ve la tahzenu" ve entümül a'levne in küntüm mü'minın ( Ve "gevşemeyin ve hüzünlenmeyin". Eğer inananlarsanız sizler üstünsünüz. )
 
Al'i İmran 3/146 - Ve ke eyyin min nebiyyin katele mea hu ribbiyyune kesır fe "ma vehenu li ma esabehüm fı sebılillahi ve ma daufu ve mestekanu" vallahü yühıbbüs sabirın ( Ve kendini Rab' be adamış olanların birçoğunun birlikte savaştıkları öyle haberciler vardı ki. "Allah yolunda, onlara o isabet edenlerden dolayı gevşemediler ve zayıflamadılar ve endişelenip boyun eğmediler". Allah sabredenleri sever. )
 
Enbiya 21/19 - Ve lehu men fis semavati vel ard ve men ındehu "la yestekbirune an ıbadetihı ve la yestahsirun" ( Ve göklerin ve yerin içindeki kimseler O’nadır. O indindeki kimseler O’na kulluklarında kibirlenmezler ve yorulmazlar. )
 
Enbiya 21/20 - Yüsebbihunelleyle ven nehara la yeftürun ( Gece ve gündüz O' nu överler. Usanıp bezmezler. )
 
 

27 Eylül 2017 Çarşamba

Terka Fis Sema' ( Gökteki Türk / GökTürk ) ve 8

Kur'an'da "Türk" kelimesini çağrıştıran ilk kelime olan "Terka" kelimesi İsra suresinin 17/93 kodlu ayetinde "8". kelime olarak yer almaktadır. Bu kelimenin "8" nümerolojisiyle olan ilişkisi ve yer aldığı  ayetin "Göğe Yükselme" kavramını içeriyor olması dikkat çekicidir.

Terka
İsra 17/93 - Ev (1) yekune (2) leke (3) beytün (4) min (5) zuhrufin (6) ev (7) "TERKA (8)" Fİ (9) ES (10) SEMA' (11) min (12) külli (13) meselin (14) fe (15) eba (16) ekseru (17) en (18) naşi (19) illa (20) küfura (21) ve (22) len (23) nü'mine (24) li (25) RUKİYYİ (26) ke (27 hatta (28) tünezzile (29) aley (30) na (31) kitaben (32) nakraü (33) h (34) kul (35) sübhane (36) rabb (37) i (38)  hel (39) küntü (40) illa (41) beşeran (42) rasula (43) 

( Veya sana süsten, altından ev olsun veya tüm misallerden GÖĞE YÜKSELESİN. İşte insanların çoğu ancak inkarda diretirler. "Üzerimize, okuyacağımız kitap indirene kadar senin YÜKSELİŞİNE inanmayız." "Rab'bim yücedir. Ben resul olan insanın haricindeki miyim?" de." )
Ayetteki "Terka Fis Sema'" - "TERKA ( Yüksel ) Fis ( İçine ) Sema" ( Gök ) ifadesi "Gökteki Türk" olarak düşünüldüğünde "Göktürk" kavramı öne çıkmaktadır.
Başına, Arapça'da ikinci tekil / çoğul şahısı ifade eden "T" harfi getirilebilecek "Raki", "Erk" ve "Ürk" kelimeleri de anlamlı görünmektedir. Zira aynı ayetteki "Rukiyy" ( Yükseliş ) kelimesi, "Terka" fiilinin köküdür.
Raki = Yüksek olan, Gökyüzü ... "T"ERK = Yükselirsin
Erk = Kuvvet, Kudret, Güç, İktidar, Nüfuz ..."T"ERK = Kudretlisin, Güçlüsün
Ürk = Mekan,Mevkii ... "T"ÜRK = Mekan ve Mevki Sahibisin
Ayrıca “Gönderme, Döndürme” anlamına gelen “İsra” suresi 17. sure olup, “8” nümerolojisi ( 1+7 = 8 ) içermektedir.

İlk Türk devletinin ismi olan GÖKTÜRK kelimesinde "7" harf olması da "7 kat gök" kavramıyla ilintili görünmektedir.

Ayrıca 17/93 kodlu ayette kitapta ilk ve son kez “Terka fis sema” ( Göğe yükselesin ) kavramı yer almaktadır. Bu ayetin kodunda, halden hale geçişin ve boyut portalının sembolü olan 11 nümerolojisi ( 1+7 = 8 ve 9+3 = 12 ... 3 ... 8+3 = 11 ) bulunmaktadır. Ve ayetin "terka fis sema" ( göğe yükselesin ) bölümüne kadar toplam 11 kelime bulunmaktadır.

Tüm diller gibi derin kökleri Türkçe'ye dayanan Arapça'da, bir fiildeki "E" harfi, fiil geçmiş zaman kipi ile sıfat yapıldığında "Ü" olmaktadır. Örnek;

E'ti = Getirmek, vermek
Ü'tu = Getirilmiş, verilmiş

Beliğ = Eriştirmek, ulaştırmak
BÜluğ = Erişmiş, ulaşmış, eriştirilmiş, ulaştırılmış ( Ergen, Ergenlik / Ergin, Erginlik anlamında da "Büluğ Çağı" olarak kullanılmaktadır. 

Bu çerçevede, İsra suresinin 17/93 kodlu ayetinde yer alan "TERKa fis sema" ( Göğe YÜKSELESİN / YÜKSELİRSİN ) ifadesindeki "Yükselmek" anlamı taşıyan "TERK" fiili, "Yükselmiş" anlamı vermek üzere sıfat yapıldığında "TÜRK" olmaktadır. Dolayısıyla, “Türk” kelimesinin anlamının “Yükselmiş, Yükselen” olması kuvvetle muhtemeldir.

Göktürkler = Göğe Yükselmişler / Göğe Yükselenler

"Ne mutlu TÜRK'üm diyene" = Ne mutlu YÜKSELDİM diyene.

Atarürk'ün aşağıdaki söylemi de Türk kelimesinin anlamına işaret eder niteliktedir.


"Türk milletinin karakteri YÜKSEKTİR." ( Mustafa Kemal Atatürk )




26 Eylül 2017 Salı

Üçlü DNA Sarmalı ve Vakia

İnsanların, hayvanların ve bitkilerin DNA yapısı "Double Helix / Stranded DNA" ( İkili Spiral DNA ) formu arzetmektedir.

İkili DNA Sarmalı

Bu ikili DNA sarmalında yer alan kromozomlar "4" adet enzim içermektedir. Adenin, Guanin, Citosin, Timin. Bu enzimler birbirlerine Fosfat ve Şeker grupları sayesinde bağlanırlar ve zincir oluştururlar. Bu çerçevede, her bir DNA sarmalında toplam "6" adet kimyasal madde bulunmaktadır.

Tüm canlıların "İki Eş" olarak yani "İkili DNA Sarmalı" yapısında yaratılmış odukları Kur'an'da ilk olarak Zariyat suresinin 51/49 kodlu ayetinde  bildirilmektedir.
 
Zariyat 51/49 - Ve (1) min (2) külli (3) şey'in (4) halakna (5) ZEVC (6) EYNİ (7) lealle (8) küm (9) tezekkerun (10)

( Ve herşeyden İKİ EŞ yarattık. Umulur ki hatırlarsınız. )
 
- Ayetin kod numarasını ( 51/49 ) oluşturan rakamların toplamı ilahi mühür olan "10" sayısını ( 5+1+4+9 = 10 ) vermektedir.

- Ayette "10" kelime yer almaktadır.

- Ayetteki "Zevc" ( Eş ) kelimesi "6". kelimedir. 6 rakamı DNA sarmalında yer alan 6 kimyasala işaret ediyor olabilir. ( Allahü Teala'nın gökleri ve yeri 6 günde yaratmış olması, 6 rakamının yaratılıştaki önemini ortaya koymaktadır. )
 
 
Vakia suresinde bir sürecin, bir döngünün, muhtemelen "Yaratılış Döngüsünün" sonlanmasını tasvir eden ayetler yer almaktadır.

Vakia 56/1 - İza veka'atil vaki'atu ( Vaka vaki olup geldiğinde. )

Vakia 56/2 - Leyse li vak'atiha kazibetun ( Onun vakasını yalanlayacak yoktur. )

Vakia 56/3 - HAFİDATUN RAFİ'TUN ( Alçaltıcıdır yükselticidir. )
......
......

Vakia "56/7" - Ve (1) küntüm (2) EZVACEN (3) SELASETEN "(4)" ( ÜÇ EŞ olursunuz. )

56/7 kodlu ayetin kod numarasının nümerolojik değeri "18" olmaktadır. 18 sayısı 3x6 veya 6+6+6 olarak ifade edilebilir. 3x6 işlemi ayetteki "Üç Eş" kavramının sayısal ifadesi olup, her biri "6" kimysasal maddeden oluşan birbirine eş "3" DNA sarmalını tanımlıyor olabilir. Ayrıca ayette "4" kelime bulunması da DNA'yı oluşturan "4" adet enzimi işaret ediyor olabilir.

Dolayısıyla ayette, "Alçaltıcı" veya "Yükseltici" özelliğe sahip "Vaka" gerçekleştiğinde, "Yükselme" etkisine giren insanların İkili DNA yapılarının "Üçlü DNA" yapısına dönüşeceği ve göğün kapılarının açılması suretiyle cennete geçiş yapacakları bildiriliyor olabilir. "Vaka"'nın "Alçaltıcı" etkisine giren insanların ise cehenneme geçiş yapacakları bildiriliyor olabilir.

                                             
                   
                           Üçlü DNA Sarmalı

Taha 20/117 - Fe kulna ya ademü inne haza adüvvün leke ve li zevcike fe LA YUHRİCENNEKÜMA MİNEL CENNETİ fe teşka ( Böylece, "Ey Adem, kesinlikle bu senin için ve eşin için düşmandır. O halde, KESİNLİKLE SİZİ CENNETTEN ÇIKARMASIN. Yoksa meşakkat içinde bedbaht olursun." dedik.  )
Taha 20/118 - İnne leke en la TECUA fıha ve la TA'RA ( Kesinlikle sana orada ACIKMAMAN ve ÇIPLAK OLMAMAN vardır. )
Taha 20/119 - Ve enneke la TAZMEÜ fıha ve la TADHA ( Ve kesinlikle sen orada SUSAMAZSIN ve SICAKTA KALMAZSIN. )
Enbiya 21/8 - Ve ma cealnahüm CESEDEN LA YE'KÜLUNET TAAME ve ma kanu halidın ( Ve onları YEMEK YEMEYEN GÖVDELER kılmadık. Ebedi de değillerdi. )
20. ve 21. surenin yukarıdaki ayetlerinde, "Üçlü DNA" yapısına evrilen ve ait oldukları cennet ortamına giren insanların yemek yeme, su içme ihtiyacının olmayacağı, sıcağa ve soğuğa duyarlılıklarının kalmayacağı bildirilmektedir. ( Ayetin 21/8 olan kodu nümerolojik olarak Ruh (21) ve Döngü (8) kavramlarına işaret eder gibidir. )
Bazı kaynaklar Cinlerin madde alemindeki yansımalarının Üçlü DNA yapısı arzettiğini belirtmektedir. Buna bağlı olarak 666 sayısının ( 3x6, 6+6+6 = "18" ) Cinlerin farklı DNA yapısını tanımladığı öne sürülmektedir.
http://nephilim-hunters.com/even-the-elect-can-be-deceived/
http://www.thepropheticyears.com/wordpress/nephilim-aliens-and-satans-angels-have-a-common-connection-in-end-time-prophetic-events.html

İstikbal Göklerdedir

"İstikbal göklerdedir."
 
Bu söz, Atatürk tarafından, 1936 yılında Eskişehir Tayyare Alayı ziyareti esnasında söylenmiştir.
 
Sözde yer alan "İstikbal" kelimesi "İste" ( İstemek / İstidatı olmak ) ve "İkbal" ( Refah, Saadet ) kelimelerinin birleşmesinden oluşmaktadır. Yani Atatürk, refahın ve saadetin göklerde olduğunu ifade eden bir cümle kurmuştur.
 
Zariyat suresinin 51/22 kodlu ayeti Atatürk'ün sarfettiği cümle ile anlamsal benzerlik taşımaktadır.
 
51/22 - Ve (1) fi (2) es (3) SEMAİ (4) rizku (5) küm (6) ve (7) ma (8) tuadun (9)

( Ve rızkınız ve o vaad edildiğiniz GÖKTEDİR. )
 
Atatürk'ün cümlesinde ve 51/22 kodlu ayette "19" nümeolojisi, buna bağlı "10" nümerolojisi ve  nihai olarak "1" nümerolojisi dikkat çekmektedir.
 
- "İstikbal göklerdedir." cümlesi "19" harften oluşmaktadır. ( 1+9 = "10" )

- "İstikbal göklerdedir." cümlesini oluşturan harflerin alfabe sıra değerleri toplamı 234 olup, bu sayının nümerolojik değeri "9" ( 2+3+4 = 9 ) olmaktadır. 

- Anılan cümledeki harf adedinin nümerolojik değeri olan 10 ( 1+9 = 10 ) sayısıyla, cümlenin alfabe değeri olan sayının nümerolojik değerinin toplamı 19 ( 10+9 ) sayısını vermektedir.
 
- Atatürk'ün bu sözü söylediği yılı ifade eden 1936 sayısının nümerolojik değeri "19" olmaktadır. ( 1+9+3+6 = 19 ... 1+9 = 10 )
 
- "Rızıkların gökte" olduğunu bildiren ayetin kod numarasının ( 51/22 ) nümerolojik değeri "10" ( 5+1+2+2 = 10 )  olup, ayette "9" kelime bulunmaktadır. Bu iki sayının toplamı 19 ( 10+9 = 19 ) sayısını vermektedir. 
 
Ayrıca Arapça'daki "Heven" kelimesi "Aşk, Sevda, Keyif, Sevgi, Muhabbet" anlamlarını içermekte olup, İngilizce'deki "Heaven" ( Gök, Cennet ) kelimesi ile aynı kelimedir. "Heven" kelimesi açıkça "Cennet" olarak anılan üst süptil planın tasviri niteliğindedir. Türkçe'deki "Hava" kelimesi de aynı kökten olup, "Havasında olmak" deyimi ise "Keyfi yerinde olmak, Huzurlu ve mutlu olmak" anlamlarını taşımaktadır. 
 
 
 
 
 
 
 
 

Sümer ... Zümer ?

Antropolojik ve Etnografik tespitler Sümer uygarlığının MÖ "5",000 + yılında Mezopotamya'da ortaya çıkan ilk şehir formatında yaşayan uygarlık olduğunu bildirmektedir.

Sümer uygarlığına ait bir antik kalıntı olduğu bilinen "Sumerian Cylinder Seal" ( Sümer Silindir Mühürü ) üzerinde yer alan rölyefte "12" gezegenin resmedilmiş olması, Sümerlerin ileri astronomik bilgilere sahip olduğunu göstermektedir.



Silindir Mühür'deki figüre göre Güneş Sistemi "Güneş", "Ay" ve "10 Gezegen"den oluşmaktadır.

1-Güneş 2- Merkür 3- Venüs 4- Dünya 5- Ay 6- Mars 7- Jüpiter 8- Satürn 9- Uranüs 10- Neptün 11- Plüto "12"- Nibiru ??

Güneş, sisteme dahil edildiğinde de toplam 12 gezegen ( gök cismi ) olmaktadır.
  
www.michaelsheiser.com/nibirupage.htm
http://ancientvisitors.blogspot.com/2011/12/sumerian-12-planets.html
https://etb-cosmology.blogspot.com.tr/2012/03/did-ancient-sumerians-know-about-our.html
http://astronomer.proboards.com/thread/1850/12-planets-sumerians
https://www.ancient-code.com/this-ancient-sumerian-cylinder-seal-is-said-to-depict-12-planets-in-our-solar-system/
https://omnia.sas.upenn.edu/story/ancient-cylinder-seal

Kur'an'daki 39 numaralı surenin ismi olan "Zümer" ( Grup / Zümre ) kelimesinin "Sümer" kelimesinin ayetsel bir tezahürü olma ihtimali bulunmaktadır. Zümer suresinin 39/5 kodlu ayeti konuya nümerolojik olarak ışık tutmaktadır.

Zümer "39"/"5" - Halekas semavati vel erda bil hakk yükevvirul leyle alen nehari ve yükevvirun nehara alel leyli ve sehharaş ŞEMSE vel KAMER küllün yecrı li ecelin müsemma ela hüvel azızül ğaffar ( Gökleri ve yeri gerçek ile yarattı. Geceyi gündüze sarar ve gündüzü geceye sarar. Güneş’i ve Ay’ı buyruğuna almıştır. Hepsi isimlendirilmiş belirli vadeye akarlar. İyi bilinki O yüce affedendir. )

- "Güneş" ve "Ay"'dan ayrı ayrı bahsedilen ve yörünge tanımlaması yapılan ayetin sure numarasının ( 39 ) nümerolojik değeri "12"'dir. ( 3+9 = 12 ) . Sümerler, "Silindir Mühür" üzerinde Güneş sistemini "12" gök ciminden oluşacak şekilde resmetmişlerdir.

Zümer suresinin "75" ayetten oluşması da "12" nümerolojisi açısından bir diğer veridir. ( 7+5 = 12 )

- Silindir Mühür'ün, MÖ "5",000 yılına ait olduğu belirtilmektedir. Yılı oluşturan "5",000 sayısı nümerolojik olarak, Güneş sisteminden bahsedilen Zümer suresinin "5". ayetiyle uyum göstermektedir. Zümer suresinde "Şems" ( Güneş ) ve "Kamer" ( Ay ) kelimelerinde tek bahsedilen ayet "5" numaralı ayettir.

- SÜMER kelimesi ile ZÜMER kelimelerinin kökünde, batı dillerinde "Toplam" anlamına gelen SUM / ZUM kelimesi bulunmaktadır. Kaynaklarda Sümer kelimesinin geniş anlamı "Land of the Civilized Kings" ( Medeni Kralların Toprağı ) olup, "Kralların TOPLANDIĞI Yer" anlamını içermektedir. 

- Sümerlerin politeist ( çok tanrılı ) din anlayışı ile Zümer suresinde vurgulanan "Dinin Allah'a halis kılınması" ve "O'nun tekliği" kavramları arasında mesaj niteliğinde bir ilingti olması kuvvetle muhtemeldir.










25 Eylül 2017 Pazartesi

Elit

"Elit" kelimesi, Adem'den bu yana, Allah'a ortak koşarak, Dünya'ya hükmetme ihtirası ve sapkınlığı içinde olan satanist küresel azınlık kitlenin topluma empoze ettiği bir kavramdır. "Elit" kelimesi, insanların dünyevi parametrelere göre sınıflandırılması, hiyerarşik kademelere ayrılması, ayrıştırılması prensibine dayalı olarak ortaya çıkmış olup, sözde "toplumun en üstünde yer alan azınlıktan oluşan katmanı" tanımlamaktadır.
 
Küresel elit, Allah'ın insanlara sınırsız olarak verdiği nimetleri türlü tuzaklarla gasp edip insanları bu nimetlerden yoksun bırakmaktadır. Daha sonra, kendilerine itaat seviyelerine bağlı olarak insanların bu nimetlere ulaşma seviyelerini belirlemekte ve bu yolla insanlar arasında piramit hiyerarşisi tesis etmektedir. Kendilerini "elit" olarak adlandıran bu satanist kitle esas itibarıyla İblis'in sapkın yönlendirmesiyle Allah'a kendilerini ortak koşmakta ve O'na isyan etmektedir.

"Elit" kelimesi "El"* ( İlah / Tanrı ) ve "İt" ( Gibi olan ) kelimelerinden oluşmaktadır. Yani "Elit" kelimesi "Tanrı Gibi Olan" anlamını taşımaktadır. ( "İt / İd" son ekiyle biten bazı kelime örnekleri : AndroİD = İnsan gibi olan, MeteorİT = Meteor gibi olan, FerrİT = Demir gibi olan ....)

* "El" köküne haiz olan ve özünde hep "Yükseklik, Ululuk" anlamı taşıyan bazı kelime örnekleri: "Elemek" ( Tür - Ayırıp en üstte bırakmak anlamı ), "Elevate" ( Yukarı kaldırmak, Yükseltmek ), "Elite" ( Elenmiş, Seçilmiş, Yüksekte olan ), "Elephant / Elefant" ( Fil - Yüksek ve büyük olan ) ( İng, Fra, Alm ), "Eleven" ( İng - Onbir ) ( Okült satanik nümerolojide "El" ( İlah ) + "Even" ( Denk, Eşit ) şeklinde "İlaha denk, İlaha eşit" gibi bir şirk anlamı yüklenmektedir. )


Ayrıca "Allah" kelimesinin yazılışını oluşturan harfler "Elif", "Lam", "Lam" ve "He" harfleridir ki bu harfler ile esasen "ELLH" kelimesi oluşmaktadır. "El+Lh", "El+L+h" veya "El+İl+ah"  kelimeleri de "Ellh / Allah" kelimesinin tezahürleridir.
 
 


 

Centaurus

Yusuf "12/4" - İz kale yusüfü li ebıhi ya ebeti innı raeytü EHADE AŞERA KEVKEBEN veş şemse vel kamera raeytühüm li sacidın ( Zamanında Yusuf babasına "Ey babam, kesinlikle ben ONBİR YILDIZ, Güneş ve Ay gördüm. Onları benim için yere kapanırlarken gördüm." dedi. )

Yusuf suresinin 12/4 kodlu ayetinde Centarurus Takımyıldızı mı tanımlanmaktadır?

- Centaurus * Takımyıldızı "11" ana yıldızdan oluşmaktadır. ( Ayetteki 11 yıldız ) ( * Centaurus, mitolojide vücudunun üst kısmı insan, alt kısmı at formunda olan bir karakterdir. )





http://www.constellation-guide.com/constellation-list/centaurus-constellation/
https://www.universetoday.com/20032/centaurus/

- Centaurus A, Dünya'ya "12.4" Milyon ışıkyılı mesafededir. ( Ayet kodu 12/4 )

https://www.bibliotecapleyades.net/vida_alien/vidaalien_signtimes09.htm
http://www.afr.com/technology/a-whole-new-space-odyssey-20110624-iahlb
https://www.bibliotecapleyades.net/vida_alien/vidaalien_alienmind10.htm



Centaurus - 11 Yıldız







Göğün Kapıları 2

"Ebvabüs Sema" ( Göğün Kapıları ) kavramı, evvelce de belirtildiği üzere, bir frekanstan, boyuttan, bir başka frekansa, boyuta geçiş aşamasını simgelemektedir. Bu süreç, madde alemi içindeki varlığın ruhsal tekamülü açısından yeni bir dönüm noktası olabileceği gibi, kaba madde aleminden süptil madde alemine veya madde aleminden ruh alemine geçiş aşaması da olabilir.
Kur'an'da "Ebvabüs Sema" ( Göğün Kapıları ) ifadesinin ilk kez geçtiği ayet A'raf suresinin 7/40 kodlu ayetidir.
A'raf 7/40 - İnne (1) ellezine (2) kezzebu (3) bi (4) ayati (5) na (6) ve (7) istekberu (8) an (9) ha (10) la (11) tüfettehu (12) lehüm (13) ebvabü (14) es (15) semai (16) ve (17) la (18) yedhulun (19)el (20) CENNETE "(21)" hatta (22) yelice (23) el (24) cemelü (25) fı (26) semmi (27) el (28) hıyad (29) ve (30) ke (31) zalike (32) neczi (33) el (34) mücrimın "(35)" ( O ayetlerimizi yalanlayanlara ve onlara kibirlenenlere, onlara göğün kapıları kesinlikle açılmaz. Deve iğne deliğinden geçene kadar cennete giremezler. İşte suçluları böyle karşılıklandırırız. )

- Ayetteki "Cennet" kelimesinin "21." kelime olması ayette madde aleminden ruh alemine geçişin tasvir edildiğini teyid etmektedir.

- Ayetteki kelime adedinin nümerolojik değeri olan "8" rakamı ise döngüyü simgelemektedir. ( 35 ... 3+5 = 8 )

"Ebvabüs Sema" ( Göğün Kapıları ) ifadesinin son kez geçtiği ayet ise Kamer suresinin 54/11 kodlu ayetidir.

Kamer 54/11 - Fe (1) fetahna (2) ebvab (3) es (4) semai (5) bi (6) main (7) münhemir "(8)" ( Böylece akıp dökülen su ile göğün kapılarını açtık. )

- Ayette "8" kelime bulunması yine döngü sembolizmini yansıtmaktadır.

Kur'an'da "Cennet" kelimesinin "152" kere geçiyor olması da "Döngü" ve "8" nümerolojisi açısından dikkat çekmektedir.

Kur'an'da geçen "Men fis semavat" ( Göklerdeki kimseler ) ifadesi tekâmül etmek suretiyle üst alemlere / boyutlara / frekanslara geçmiş olan vazifeli varlıkları, melekleri tanımladığı gibi nefsaniyetten henüz kurtulamamış ve cin olarak bilinen diğer varlıkları da tanımlamaktadır.

3/83 - E fe ğayra dınillahi yebğune ve lehu esleme MEN FİS SEMAVATİ vel erdı tav'an ve kerhen ve ileyhi yürceun ( Yani, GÖKLERDEKİ VE YERDEKİ KİMSELER  isteyerek veya istemeyip zorlanarak O’na teslim olmuşken, Allah’ ın dininden başkasını mı ararlar? Ve O'na döndürülürler. )

Kur'an'da "Men fis semavat" ( Göklerdeki kimseler ) ifadesinin ilk kez geçtiği ayetin numarasının ( 83 ) nümerolojik değerinin "11" ( 8+3 = 11 ) olması da dikkat çekmektedir. Bilindiği üzere 11 sayısı farklı boyuta geçiş portalının ( kapısının ) nümerolojik sembolüdür.

10/66 - E la inne lillahi MEN FİS SEMAVATİ ve men fil ard ve ma yettebiullezıne yed'une min dunillahi şüraka' in yettebiune illez zanne ve in hüm illa yahrusun ( İyi bilin ki GÖKLERDEKİ KİMSELER ve yerdeki kimseler Allah içindir. Allah’tan başka ortakları çağıranlar tabi olmazlar. Onlar ancak zanna tabi olurlar. Kesinlikle onlar ancak saçmalarlar. )

24 Eylül 2017 Pazar

Şefek ve Fecr

Kur'an'da "Şefek" ve"Fecr" kelimeleri ile ifade edilen "Şafak" ( Güneşin doğuş anı ) kavramı "Döngü" kavramıyla özdeşleştirilmiştir. Zira, "şafak" bir günün sonu ile diğer bir günün başlangıcı arasındaki "döngü" noktasıdır.

"Şefek" ( Şafak ) ve "Uhra" ( Diğer Tarafa Geçiş, Ahirete Erme ) kelimelerinin bir arada kullanıldığı İnşikak suresinin aşağıdaki ayetleri ruhsal tekamül sürecinde farklı bir kademeye geçişi veya madde aleminden ruh alemine geçişi tasvir eder niteliktedir.

İnşikak "84/14" - İnnehu zanne en len YEHURE ( Kesinlikle o DİĞER TARAFA GEÇMEYECEĞİNİ, AHİRETE ERMEYECEĞİNİ zannetmişti.)
İnşikak 84/15 - Bela inne rabbehu kane bihi basiren ( Bilakis kesinlikle Rab'bi onu görmekteydi. )
İnşikak 84/16 - Fe la UKSİMÜ biş ŞEFEKI ( O halde ŞAFAKA yemin ederim ki, )
İnşikak 84/17 - Vel leyli ve ma veseka ( Ve gece ve o barındırdıkları,  )
İnşikak 84/18 - Vel kameri izet teseka ( Ve Ay dizilip derlendiğinde, )
İnşikak 84/19 - LE TERKEBUNNE TABEKAN AN TABEKIN ( Kesinlikle tabakadan tabakaya binip karışacaksınız. )

"Uhra" fiilinin "Yehure" ( Diğer tarafa geçer ) olarak kullanıldığı ayetin ( 84/14 ) kod numarasının nihai nümerolojik değeri "8" ( 8+4+1+4 = 17 ... 1+7 = 8 ) olup, "8" rakamı "Döngünün "sembolüdür.

Fecr "89"/1 - Vel FECRİ ( Ve ŞAFAK VAKTİ,. )
Fecr 89/2 - Ve leyalin aşrin ( Ve on gece, )
Fecr 89/3 - Veş şef'ı vel vetr ( Ve çift ve tek, )
Fecr 89/4 - Vel leyli iza yesr ( Ve gece seyirtirken, )
Fecr 89/5 - Hel fi zalike KASEMÜN li zi hıcr ( Bunda akıl sahibi için YEMİN var mı? )

Şafak anlamına gelen "Fecr" suresi 89. sure olup, sure numarasının nihai nümerolojik değeri "8"'dir. ( 8+4+1+4 = 17 ... 1+7 = 8 ) 

Kadir 97/3 - Leyletül kadri hayrün min elfi şehr ( Kadir gecesi bin aydan daha hayırlıdır. )
Kadir 97/4 - Tenezzelül MELAİKETÜ ver RUHU fiha bi izni rabbihim min külli emr ( MELEKLER ve RUH, Rab'lerinin izni ile onun içinde her işten inerler. )
Kadir "97/5" - Selamün hiye hatta matle'ıl FECR ( O ŞAFAKın doğuşuna kadar selamdır, emniyettir. )

"Fecr" ( Şafak ) kelimesinin Kur'an'da son kez geçtiği ayetin kodunun ( 97/5 ) nümerolojik değeri "21" ( 9+7+5 = 21 ) olup, bu sayı Ruh kelimesini simgelemektedir.








Georgia ... Gürcistan ... Caucasia ... Cuc ( Ye'cuc Me'cuc )

Evvelki bölümlerde Zülkarneyn ve Yecuc / Mecuc konusunda aşağıdaki bilgiler verilmişti.

- Zülkarneyn kelimesi İki Boynuzlu anlamına gelmektedir. Za ( Sahip ) + El ( Ön Ek ) + Karn * ( Boynuz ) + Eyn ( İki ) ... ( * Karn kelimesi "Nesil" anlamına da gelmektedir. )

- İki Boynuz, uzay / zaman içindeki kozmik bir fenomen olan Solucan Deliği'nin ( Worm Hole ) bir simgesidir.
 
- Zülkarneyn, Solucan Deliği'nin kapısını ( Star Gate'in ( Yıldız Kapısı ) ) kapatmak suretiyle, yani 18/94 kodlu ayette belirtildiği üzere "Sed" oluşturmak suretiyle Yecuc ve Mecuc'u bulundukları boyutta tutmuş ve boyutlar arası geçişlerine izin vermemiştir. Bazı kaynaklar Yecuc ve Mecuc'un Sirius Yıldızı'nda bulunan üst boyut varlıklar olduklarını belirtmektedir.

http://kosmosmacerasi.com/v1/2015/08/sirius-tanrica-isisin-gizemli-yildizi/
https://medium.com/@diamondtema/sirius-%C5%9Fira-y%C4%B1ld%C4%B1z%C4%B1-hakk%C4%B1nda-31e388be83e6
https://www.facebook.com/gezegenbilimi/posts/209765986213521:0

                                      
"İki Boynuz" şeklinde Solucan Deliği ( Worm Hole )

İlgili ayetler aşağıdadır.

Kehf 18/94 - Kalu ya zel karneyni inne ye'cuce ve me'cuce müfsidune fil erdı fe hel nec'alü leke harcen ala en tec'ale beynena ve beynehüm sedda

( Ey Zülkarneyn, iki boynuzlu, Yecuc ve Mecuc kesinlikle yerde bozgunculardır. O halde, bizimle onlar arasına sed koyman üzere sana harac versek olur mu? dediler. )

Enbiya 21/96 - Hatta iza fütihat ye'cucü ve me'cucü ve hüm min külli hadebin yensilun

( Nihayet Yecuc ve Mecuc açıldığında, onlar her tepeden inip akın ederler. )

YeCUC ve MeCUC kelimelerinde yer alan ortak CUC kelimesi semantik, fonetik ve dinamik ( fizik bilimi ) açıdan bazı kavramlarla ilintili görünmektedir.

- "Georgia" veya Türkçe "Gürcistan" olarak bilinen ülke "Caucasia" ( Kafkas ) dağlarının cephesinde ve Türkiye'nin Kuzey Doğusu'nda yer almaktadır. Kelimelerdeki harflerin analizi yapıldığında aşağıdaki durum ortaya çıkmaktadır.


                                       
Georgia ( Gürcistan ) ve Caucasia ( Kafkas ) Dağları

GeorGia ... GG ... CeorCia ... CC ( George ismi Corc olarak okunur ) ; CacuCasia ... CC. Bu durumda YeCUC / MeCUC'un madde alemindeki yansıması, simgesi Gürcistan ve Kafkas Dağları olabilir mi? Bozguncu Yecuc / Mecuc'un Dünya'daki yani madde frekansındaki kaynağı Gürcistan' mıdır?

Yecuc / Mecuc'un ışık hızında hareket eden varlıklar olduğu bildirilmektedir. Bu kapsamda, ışık hızına erişen bir maddenin enerjiye dönüşeceğini ifade eden izafiyet teorisinin E = M.C.C formülü ile Mecuc arasında ilişki olabilir mi?

E = M.C.C ... M E C II C

21/96 kodlu ayette yer alan "Her TEPEDEN inip akın ederler." cümlesindeki "Tepe", GeorGia'daki ( Gürcistan ) CauCasia ( Kafkas ) Dağları mıdır? GürCistan'ın CauCasia Dağları'ndan yani "Tepeden" inilerek men sınır komşusu olan Türkiye'ye mi gelinecektir? Türkiye, Sirius'un Dünya'daki yansıması mıdır?  

- GOOGLE olarak bilinen arama motoru, esas itibarıyla EL GOOG ... GOOG ...CUC anlamında mıdır? ( Batı dillerinde Yecuc ve Mecuc, Gog ve Magog olarak yazılmaktadır. )

- Amerika Birleşik Devletleri'nin Georgia eyaletinin Elbert şehrinde, 1980 yılında ziyarete açılmış olan ve Georgia Guide Stones ( Georgia Tabletleri ) olarak bilinen taş bloklar yer almaktadır. 6 adet taş bloktan oluşan monolit kümesinin üzerinde 8 farklı dilde yazılmış, küresel elitin Yeni Dünya Düzeni emeli kapsamında talimat niteliğinde yazılmış olduğu görülen 10 maddeden oluşan bir metin bulunmaktadır. Metnin ilk cümlesinin "Doğa ile sürekli denge halinde olarak insan nüfusunu 500,000,000'un altında tut." olması fesadcı ( bozguncu ) Yecuc / Mecuc ilişkisini çağrıştırmaktadır.

1. Maintain humanity under 500,000,000 in perpetual balance with nature. 
2. Guide reproduction wisely - improving fitness and diversity. 
3. Unite humanity with a living new language. 
4. Rule passion - faith - tradition - and all things with tempered reason. 
5. Protect people and nations with fair laws and just courts. 
6. Let all nations rule internally resolving external disputes in a world court. 
7. Avoid petty laws and useless officials. 
8. Balance personal rights with social duties. 
9. Prize truth - beauty - love - seeking harmony with the infinite.
10. Be not a cancer on the earth - Leave room for nature - Leave room for nature.
                             













Vadesine Akan Güneş

Astronomik incelemeler Güneş'in ve Güneş Sistemi'nin yörüngesinde "8"00,000 km/saat hızla ilerlediğini ortaya koymuştur.

https://www.reddit.com/r/askscience/comments/3ixbnr/is_it_true_that_our_solar_system_moves_at_speed/
http://earthsky.org/astronomy-essentials/milky-way-rotation
https://www.quora.com/How-is-our-Solar-System-orbiting-around-the-center-of-our-galaxy
http://aa.quae.nl/en/antwoorden/beweging.html

Zümer ( Grup / Zümre ) suresinin 39/5 kodlu ayeti, "Güneşin vadesine akması" kavramının Kur'an'da son kez geçtiği ayettir. Zümre kelimesinin Güneş ve Güneş Sistemi'ndeki gezegenleri tanımlıyor olması kuvvetle muhtemeldir.

Zümer "39/5" - Haleka (1) es (2) semavati (3) ve (4) el (5) erda (6) bi (7) el (8) hakk (9) yükevviru (10) el (11) leyle (12) ala (13) en (14) nehari (15) ve (16) yükevviru (17) en (18) nehara (19) ala (20) el (21) leyli (22) ve (23) sehhara (24) eş (25) "ŞEMSE (26)" ve (27) el (28) kamer (29) küllün (30) yecrı (31) li (32) ecelin (33) müsemma (34) ela (35) hüve (36) el (37) azız (38) el (39) ğaffar (40) 

( Gökleri ve yeri gerçek ile yarattı. Geceyi gündüze sarar ve gündüzü geceye sarar. GÜNEŞ’i ve Ay’ı buyruğuna almıştır. Hepsi isimlendirilmiş belirli vadeye akarlar. İyi bilinki O yüce affedendir. )

- Sure kodunun ( 39/5 ) nihai nümerolojik değeri "8"'dir. ( 3+9+5 = 17 ... 1+7 = 8 )

- Ayetteki Şems ( Güneş ) kelimesi 26. kelimedir. ( 2+6 = "8" )

23 Eylül 2017 Cumartesi

Göbekli Tepe ... Köpekli Tepe

ŞanlıURFA şehir merkezine "21" km uzaklıkta bulunan, asıl ismi "Xerawreşk" ( Kara Harabe * ) olan "Göbekli Tepe" dünyanın en eski ( MÖ 11,000 ) anıtsal tapınak yapısını barındırma özelliğini taşımaktadır.


"Urfa" kelimesi RF kökünden olan ve semantik kök olarak "Yüksekte olan, Yükselmiş, Yükseklik, Tepe, Baş" anlamlarını taşıyan bir kelimedir. RF kökünden türemiş diğer kelimeler şöyledir.

A'rif = Bilen
Arf = Yüksek yer
Urefa = Bilenler
Urf = İyilik, Adet, Gelenek
İrfan = Bilme
A'raf = Yüksek bilinç mevkisi
Ref = Yükseltme, Yüceltme
Urf = İbik
Raf = Yükseltmek
Raif = Önde giden, Uçta - Tepede - Başta olan

Kök anlamlar içinde yer alan "Bilmek" anlamı, "Bilginin idrak seviyesini yükseltmesi" fenomenine dayanmakta ve "Bilmek" ile "Yükselmek" arasındaki batıni anlam ilişkisini ortaya koymaktadır.

Konum olarak bir "tepede" yer alan "GöbekliTEPE"'nin "Urfa" ilinde bulunması "Yüksekte, Tepede" anlamı açısından semantik uyum arzetmektedir.

Her yıl Göbekli Tepe "21" km ve 10 km koşusu yapılmaktadır.



Göbekli Tepe "21" km koşusu haberi 16.10.2016


Göbekli Tepe kalıntılarının varlığı, merhum "ŞAFAK YILDIZ"'ın 1994 yılında Arkeoloji Müzesine haber vermesiyle açığa çıkmıştır.

ŞAFAK YILDIZ

Göbekli Tepe'nin bulunduğu bölgenin asteroide benzer kaya parçalarıyla kaplı olması bu bölgeye asteroid parçaları düşmüş olma ihtimalini ortaya koymaktadır. ( Asteroid, atmosfere girdiğinde yüksek ısı nedeniyle çözünür ve dağılmış küçük parçalar halinde yeryüzüne düşer. ) Göbekli Tepe’deki incelemeler, MÖ 11,000 yılında gerçekleşmiş bir gök cismi çarpmasını ortaya koymaktadır. ( * Bölgeye evvelce "Xerawreşk" ( Kara Harabe ) isminin verilmesinin sebebi, bölgeye düşen asteroid parçalarının üzerlerindeki siyah kayman olabilir. Siyah katman zaman içinde çözünmektedir. )



Göbekli Tepe civarındaki Asteroid kalıntısına benzeyen kaya parçaları



İngilteredeki müzede yer alan örnek bir asteroid parçası. Zaman içinde üzerindeki siyah katmanın çözündüğü görünmektedir.



Hakka suresinin 69/14 kodlu ayetinde asteroid çarpmasını tanımlayan ifadeler bulunmaktadır. Ayette toplam "11" kelimenin yer alması ve MÖ "11",000'de dünyaya gök cismi çarpmış olması nümerolojik açıdan dikkat çekicidir. ( 11 sayısı farklı boyuta geçiş portalının ve düalitenin nümerolojik sembolüdür. )

Hakka 69/14 - Ve (1) hümileti (2) el (3) ardu (4) ve (5) el (6) cibalu (7) fe (8) dükketa (9) dekketen (10) vahidet (11) ( Ve yer ve dağlar yükletilip de tek çarpma ile çarpılıp düzlendiğinde, )

Tapınağın genel görüntüsü "8" formu arzetmektedir. ( 8 sayısı sonsuz döngü, düalite ve yeni döngü başlangıcının nümerolojik sembolüdür. )




Tapınak kalıntısı içinde üzerlerinde muhtelif hayvan figürleri olan monolit kayalar bulunmaktadır.



Her dairesel alanda, ortada 2 ve dairesel alanın çevresinde de 12 adet* olmak üzere toplam 14 adet bulunan "T" şeklindeki ve ortalama 5,5 m yükseklikteki monolit kaya bloklarının her biri “İnsanı” veya “İnsan görünümünde şekil verilmiş varlıkları” simgelemektedir. Kaya bloklarının 5,5 m yükseklikte olması ve yüz kısımlarının belirsiz olması insan dışında bir varlığın tasvirinin yapıldığı izlenimi oluşturmaktadır. Alttaki ikinci resimde yer alan monolit kaya bloğunun gövde kısmında beş parmağı olan iki elin beli sardığı görülmektedir. Hemen altında ise kemere benzeyen bir şekil yer almaktadır. ( * 12 adet T şeklinde monolitlerin her biri horoskoptaki burçları sembolize etmekte gibidir. Zira monolitlerin üzerinde horoskopta olduğu gibi yıldız kümelerini ( burçlar ) sembolize eden hayvan figürleri bulunmaktadır. )




Önünde ellerini birleştirmiş insanın sembolize edildiği T şeklindeki monolitlerle insandaki "Köprücük Kemiği" arasında ilinti olabilir. Zira "Köprücük Kemiği"'nin Arapça karşılığı "TERAKİYE" olup, bu kemik 75/26 kodlu ayette yer almaktadır.

75/26 - Kella iza beleğatit TERAKİYE ( Hayır, KÖPRÜCÜK KEMİĞİNE ulaştığında, )



"Terakiye" yani "Köprücük Kemiği" T formunda olup 75/26 kodlu ayetteki TERAKİYE kelimesinin TÜRKİYE kelimesiyle olan fonetik benzerliği, ayette daha farklı bir mesajın da iletilmekte olduğu izlenimi uyandırmaktadır. Deneysel Ruhçuluk faaliyetleri kapsamında gerçekleştirilen celselerde, son devrede ( döngü sonununda ) göksel ışığın ve bilgeliğin çıkış yerinin Türkiye olduğu bilgisi alınmaktadır.

TÜRK kelimesinin TERK* kökünden geldiği ve “Yükselen / Yükselmiş Olan / Türemiş olan” anlamlarını içerdiği düşünüldüğünde insan gövdesinin üst bölümünde bulunan kemiğin adı olan TERAKİYE kelimesi de ayrı bir anlam kazanmaktadır. ( * TERKetmek = Ayrılmak, Arayı Açmak )

Ayrıca İsra suresinin 93. ayetinde yer alan “TERKA FİS SEMA” ( Göğe Yükselesin / Göğe Yükselirsin ) ifadesi de bu bağlamda anlam içermektedir.

17/93 - Ev yekune leke beytün min zuhrufin ev TERKA fis sema' min külli meselin fe eba ekserun nasi illa küfura ve len nü'mine li rukıyyike hatta tünezzile aleyna kitaben nakraüh kul sübhane rabbi hel küntü illa beşeran rasula

( Veya sana süsten, altından ev olsun veya tüm misallerden göğe yükselesin. İşte insanların çoğunluğu ancak inkarda diretirler. "Üzerimize, okuyacağımız kitap indirene kadar senin yükselişine inanmayız." De ki: "Rab’bim yücedir. Ben resul olan insanın haricindeki miyim?" )

Monolit kayaların üzerinde en öne çıkan figür "Köpek" figürleridir. Köpek figürlerinde, köpeğin gövde kısmının genellikle normalden uzun resmedilmiş olması "Canis Majoris" ( Büyük Köpek ) olarak bilinen Sirius Takımyıldızının sembolize edildiği izlenimini oluşturmaktadır.






Köpek Figürleri


Aslan Figürü


Kaplan Figürü



Boğa ve Köpek Figürü


Kadının doğurma anını tasvir eden figür "Döngüyü", "Yeni Başlangıcı", "Madde aleminden Ruh alemine geçişi" simgeliyor olabilir. Kadının kafası monolit kaya bloklarında olduğu gibi T şeklindedir.

Göbeklitepe'yi ilk bulan kişi olan Şafak YILDIZ'ın ! ( soyadının Yıldız olması da ilginçtir. ) ailesinden olan Mehmet TARIK YILDIZ ( Tarık yıldızı ve Yıldız kelimeleri ! ) Göbeklitepe'nin bir "çiftleşme merkezi" olduğu yönünde beyanatta bulunmuştur. Bu sav baz alındığında, Göbeklitepe'nin , cinlerle ( Reptilians / Annunaki / Nefilim vb. ) insanların çiftleşmeleri için tesis edilmiş bir tapınak olma ihtimali de gündeme gelmektedir. Cinlerle birleşmesi nedeniyle saflığı bozulan insanların beyninde bulunan "Reptilian Complex ( Sürüngen Kompleksi )"'in bu CİNsel birleşme sonucunda oluştuğu düşünülmektedir. Bir başka deyişle insanın yaklaşmaması gereken sembolik "ağacın" ( cinlerin soyağacı ) bulunduğu mekanın kaba madde projeksiyonunun Göbeklitepe olma ihtimali söz konusudur.

Göbeklitepe'nin daireler şeklindeki

Göbekli Tepe tapınağının Canis Major ( Büyük Köpek ) Takımyıldızı'nın en parlak yıldızı olan Sirius ile ilintili olarak inşa edildiği anlaşılmaktadır.


Canis Major ( Büyük Köpek ) "8" yıldızdan oluşan bir takımyıldız olup, Dünya'ya "8".6 ışık yılı uzaklıktadır. Sirius Takımyıldızı Güneş Sistemi'nin yıldızı olarak bilinir. Güneş Sistemi ve Güneş yörüngesinde "8"00,000 km/sn hızla hareket etmektedir. )

http://earthsky.org/astronomy-essentials/milky-way-rotation


Canis Major ( Büyük Köpek ) / Sirius Takımyıldızı ( Monolit Kayalarda "uzun gövdeli" köpek figürleri bulunmaktadır. )

Aşağıdaki monolitin üzerine de Canis Majoris ve Stargate ( Yıldız Kapısı / Farkı Boyuta Geçiş Portali ) resmedildiği görülmektedir.



Kehf suresinin 22. ayetinde geçen "Sekizincileri Köpekleridir." ifadesiyle Canis Majoris ( Büyük Köpek ) / Sirius Takımyıldızının "8" yıldızdan oluştuğunu bildirmiştir.

"Saminühüm kelbühüm" ( Sekizincileri köpekleridir ) ifafesini içeren ayetin ilk cümlesi 26 ( 2+6 = "8" ) kelimeden oluşmaktadır.

18/22 - Se (1) yekulune (2) selasetün (3) rabiu (4) hüm (5) kelbü (6) hüm (7) ve (8) yekulune (9) hamsetün (10) sadisü (11) hüm (12) kelbü (13) hüm (14) racmen (15) bi (16) el (17) ğayb (18) ve (19) yekulune (20) SEB’ATÜN (21) ve (22) SAMİNÜ (23) hüm (24) kelbü (25) hüm (26) kul rabbi a'lemü bi ıddetihim ma ya'lemühüm illa kalılün fe la tümari fıhim illa miraen zahiran ve la testefti fıhim minhüm ehada

( Üçtürler dördüncüleri köpekleridir. diyecekler. "Beştirler altıncıları köpekleridir." diyecekler. Gayba tahmin yürüterek. "YEDİDİRLER ve SEKİZİNCİLERİ KÖPEKLERİDİR." derler. De ki: "Onların adetlerini Rab’bim bilir." Onları azın haricindekiler bilmezler. O halde açıkça görünenlerin haricinde onlar hakkında tartışma. Onlardan hiçbirine de onlar hakkında soru sorma. )

Kur'an'da "Kelb" ( Köpek ) kelimesi ilk kez A'raf suresinin 7/176 kodlu ayetinde geçmektedir.

( "A'raf” kelimesi Madde alemi ile Ruh alemi arasındaki geçiş noktası anlamına gelmektedir. )

A'raf "7/176" - Ve (1) lev (2) şi'na (3) le (4) RAFA’NA (5) hü (6) bi (7) ha (8) ve (9) lakinne (10) hu (11) AHLEDE (12) ila (13) el (14) ERDI (15) ve (16) ittebea (17) heva (18) h (19) fe (20) meselü (21) hu (22) ke (23) meseli (24) el (25) KELB ("26") in tahmil aleyhi yelhes ev tetrukhü yelhes zalike meselül kavmillezıne kezzebu bi ayatina faksusıl kasasa leallehüm yetefekkerun

( Ve şayet dileseydik onu onlarla YÜKSELTİRDİK. Lakin o YERE GİRDİ ve kendi hevesine tabi oldu. Artık onun misali o KÖPEĞİN misali gibidir. Üzerine yüklensen de solur, bıraksan da solur. Bu, ayetlerimizi yalanlayan kavmin misalidir. O halde bu hikayeyi anlat. Umulur ki fikrederler. )

Ayetin kod numarasını oluşturan rakamların toplamının nihai nümerolojik değerinin "21" ( 7+1+7+6 = 21 ) olması, Ruh kavramı açısından, ayetteki "Kelb" ( Köpek ) kelimesinin "26". kelime olması da Sirius ( Canis Majoris / Büyük Köpek ) ve döngüyü simgeleyen "8" nümerolojisi açısından dikkat çekmektedir. Ayrıca ayette, “Yükseltilmek” ve “Yere Girmek” olarak iki zıt kavram yer almaktadır. Yani “göğün kapılarından geçip cennete ve ruhsal tekamüle erişmek” veya “yerin dibine girip cehennem azabını yaşamak”.

Enbiya suresinin “21/8” kodlu ayeti ( 21 – Ruh, 8 – Döngü ), “Yemek yemeyen gövdeler” kavramıyla insanın tekamülüne ilişkin bilgi aktarmakta gibidir.

Enbiya 21/8 - Ve ma cealnahüm ceseden la ye'külunet taame ve ma kanu halidın (Ve onları yemek yemeyen gövdeler, vücutlar kılmadık. Ebedi de değillerdi. )

Canis Majoris ( Büyük Köpek Yıldızı ) Türk mitolojisinde göksel sarayın bekçisi göksel köpektir, kurttur. Sirius farklı dillerde “Sothis”, ”Şira”, ”Sirona”, "Serios”, ”Kak-si di”, ”Huşi” gibi adlarla telaffuz edilmiştir. Büyük Köpek Takımyıldızı’nda yer alan Sirius yıldızı gökyüzünün en parlak yıldızı olup, Güneşten "8".6 ışık yılı uzaklıkta olmasına rağmen parlaklığı güneşin 23 katıdır.

Eski Türk kavimlerinde Sirius yıldızı gök ile yeryüzünü birleştiren kutsal bir kapı, ruhlar alemi ile madde aleminin sınırı olarak kabul edilmiştir. Bir başka deyişle Sirius, madde aleminden ruh alemine geçiş aşamasında bir "Döngü Portali" ( Döngü Kapısı ) ( Star Gate ( Yıldız Kapısı ) ) işlevi görmektedir. "8" rakamının döngünün sembolü olduğu dikkate alındığında, Canis Major ( Büyük Köpek ) Takımyıldızının 8 yıldızdan oluşması, Sirius'un Dünya'ya "8".6 ışık yılı uzaklıkta olması, Göbekli Tepe tapınağının "8" formunda bölümlerden oluşması anlam kazanmaktadır. Bu çerçevede, antik tapınağın isminin Göbekli Tepe yerine Köpekli Tepe olması ihtimali ortaya çıkmaktadır. Eski Türklerde "Gök" kelimesinin "Kök" olarak telafuz edilmesi "Göbekli Tepe"'nin "Köpekli Tepe" olması ihtimalini kuvvetlendiren ayrı bir unsurdur. Göklerin, insanın kökü, kökeni olduğu gerçeği de bu noktada açığa çıkmaktadır. Göktürk / Köktürk, Gök Tengri / Kök Tengri ( Tanrı ) kelimeleri bu açıdan önem arzetmektedirler. )

Tapınaktaki monolit kayalar üzerindeki köpek, akrep, boğa, aslan vb. figürleri takımyıldızları ( burçları ), yine monolit kaya üzerindeki "Doğum Yapan Kadın" figürü de "Döngüyü" ( Yeni alemde yeni başlangıç ) simgelemektedir. Mısır mitolojisinde ise Sirius'un "Şafak" vaktinde doğuşu yeni bir yılın ( döngünün ) başlangıcı, yeni yılın ilk günü yani "Döngü Başlangıcı" olarak kabul edilmiştir. Bu noktada Köpekli Tepe kalıntılarını bulan merhum şahsın isminin ŞAFAK YILDIZ olması ilahi nizamın bir ayeti olarak tezahür etmektedir. Ayrıca GÖBEKLİTEPE ve ŞAFAK YILDIZ kelimeleri "11" harften oluşmaktadır. 11 sayısı üst boyuta / frekansa / aleme portal açılışının ( Star Gate ), halden hale geçişin, döngü ve düalitenin nümerik sembolüdür.

Mısır hiyerogliflerinde görülen "Köpek" formundaki Anubis de ölüm ve ölüm sonrası süreci simgeleyen bir semboldür. Sirius ezoterik anlamda "Tekamülün Kuantum Sıçraması" olarak kabul edilmektedir. Tekamül madde aleminden ruh alemine geçiş olarak ifade edilebilir.

Bu çerçevede, Köpekli Tepe'ye ilişkin ortaya çıkan "21" nümerolojisi "Ruh", "8" nümerolojisi ise "Döngü" kavramları açısından önem arzetmektedir. ( Hatırlanacağı üzere Ruh kelimesi Kur'an'da 21 kere tekrarlanmaktasdır.. )

Haberci İbrahim'in madde aleminden ruh alemine alınmak suretiyle, kendisini yakmak isteyen satanistlerden selametle kurtarıldığını bildiren ayetin yer aldığı Enbiya suresinin sıra numarasının "21." olması anlamlıdır.

Enbiya "21"/69 - Kulna ya naru kunı berden ve selamen ala ibrahım ( "Ey ateş, İbrahim' e soğuk ve güvenli ol." dedik. )

Kur'an'da "Şi'ra" ( Sirius ) kelimesinin ilk kez 53. sure ( 5+3 = "8" ) olan "Necm" ( Yıldız ) suresinin 49. ayetinde geçmektedir. Ayetin kodunun ( 53/49 ) nümerolojik değeri ise "21"'dir. ( 5+3+4+9 = "21" )

Necm 53/49 - Ve ennehu hüve rabbuş şi'ra ( Ve kesinlikle O, O Şira' nın da Rab'bidir. )



Yukarıdaki monolit kaya üzerindeki köpek, akrep, boğa, aslan, kaz vb. şekillerinin takımyıldız konumlarının tasviri olduğu belirtilmektedir. 


"Şafak" vakti Sirius yıldızının yükselişi ve Göbekli Tepe.

Göbeklitepe tapınak harabelerinde yer alan T şeklindeki monolitler "Dikilitaş" özelliği taşımaktadır. Uzmanlar Göbeklitepe tapınaklarının zeminlerinde kanallar bulunduğunu, burada "sıvılı" ritüeller yapıldığını ancak sıvının şarap mı, su mu, kan mı olduğunu bilemediklerini bildirmektedir.


Ortadaki iki adet T şeklindeki monolitin ( dikilitaş ) çevresinde horoskoptaki 12 burcun projeksiyonu niteliğinde 12 T şeklinde monolit bulunmaktadır.

70/43 - Yevme yahrucune minel ecdasi sira'an ke ennehüm ila nusubin yufidun

( O gün, sanki onlar kesinlikle dikili taşlara gönderiliyorlarmış gibi mezarlarından hızlıca çıkarlar. )

70/44 - Haşi'aten ebsaruhüm terhekuhüm zilletun zalikel yevmüllezi kanu yu'adun

( Gözleri korkarak. Onları zillet saracak. O vaad edilmiş oldukları gün budur. )

Ayette dikilitaşlara gönderilenlerin korku içinde oldukları belirtilmektedir. Bu korku adak verme ritüelindeki "adak olma" korkusu olabilir mi?