31 Ağustos 2021 Salı

Zihinlerdeki Great Reset

Küreselcilerin yeni ve şiddeti artırılmış bir tam tahakküm sistemi tesis edebilmek için Coronavirus Pandemisini kurguladıkları artık aşikâr ve malum bir gerçek haline gelmiştir. Küresel idarenin ve işleyişin tek merkezden yapılmasını öngören bu yeni düzene geçiş öncesinde gerekli olan ve mevcut sistemlerin çöküşünü ifade eden Great Reset ( Büyük Sıfırlama ) kavramının farklı bir yönü de insan fizyolojisinde ve özellikle zihinsel yapısında planlanan çöküş ve değişim midir?

Coronavirus'ün spike proteininin, beyindeki nöronların içinde yer alan aksonlarda uyarıcı işlevi gören "Reseptör"lerdeki spike protein ile benzerlik gösterdiği belirtilmektedir. Dolayısıyla mRNA aşısı vasıtasıyla spike proteine karşı kodlanan bağışıklık hücrelerinin bir süre sonra benzer yapıdaki "Reseptör" hücrelerini devre dışı bırakabileceği belirtilmektedir. Böyle bir durumun en iyimser sonucunun da "hafıza kaybı" olabileceği belirtilmektedir. Bu bağlamda Great Reset kavramı aynı zamanda yeni düzende hafızaları resetlenmiş / sıfırlanmış insanları da mı içermektedir?

Aşağıdaki şekilde bir nöron hücresinin içindeki aksonun yapısı yer almaktadır. Şekildeki "Neurotransmitter Molecule" reseptör hücresini ifade etmektedir.

Evvelce "Ranvier Düğümleri" başlıklı bölümde, Felak suresinde yer alan "Düğümlere üfleyenler" ifadesinin, aksonun bir bileşeni olan ve veri aktarımı sağlayan Ranvier Düğümleri'ne "negatif frekans iletisi"ni simgelediğine değinilmişti. Ayetteki "üfleme" fiili "kelime tekrarı" yoluyla frekans iletisini ( Büyü, Hipnoz, Nöral Programlama vb. ) tanımlamaktadır. Negatif frekans iletisi Ranvier Düğümleri'ni devre dışı bırakarak veri iletisini aksatmakta ve idrak mekanizmasını bloklamaktadır.

Bu çerçevede, bir tür "üfleme" olan aşılama ( enjeksiyon ) yoluyla da benzer bir uygulama mı yapılmaktadır?

Nahl suresinin 70. ayetinin çoklu anlamlarından biri de dış müdahale ile hafıza sıfırlama mıdır?

16/70 Vallahu halekakum summe yeteveffakum ve minkum men yuraddu ila erzelil umuri Lİ KEYLA YA'LEME BA'DE İLMİN ŞEY'A innellahe alimun kadir

( Ve Allah sizi yarattı. Sonra sizi vefat ettirir, size vefa eder. Sizden kimileri, İLİMDEN SONRA BİR ŞEY BİLMESİN DİYE ömrün en rezil dönemine erdirilir. )

Ayetteki "İlimden sonra bir şey bilmeme" ifadesi "hafıza sıfırlamaya" yani zihinlerdeki Great Reset'e mi işaret etmektedir?

İnsan beyninde 86 milyon nöron bulunmaktadır. Bunların 16 milyonu cerebral cortexte yer alır.

86 ... 8+6 = 14 ... 7+7 ... İkili Yedi ( Düalitenin, Döngünün ve Yeni  Döngü Başlangıcının sembolü )

16 ... 1+6 = 7 Bu nümerolojik durumun 16/70 kodlu ayet ile dolaylı bağlantısı olabilir.

16 ... 1+6 = 7

70 ... 7+0 = 7 1+6+7+0 = 14 ... ( 86 ... 8+6 = 14 )

2014* yılında vizyona giren ve planlanan distopik dünyayı özetleyen "The Giver" filmi konu bağlamında dikkat çekmektedir. Zira filmde insanlar her sabah evden çıkarken kendilerine "Duygu / Hafıza Sıfırlayıcı Enjeksiyon" yapıyorlardı. Aşağıda Giver ve Jonas karakterleri arasındaki diyalog yer almaktadır. ( * 2014 ... 2+0+1+4 = 7 )

Jonas : It was like a memory, but Fiona was there. ( Hatıra gibiydi, ama Fiona oradaydı. )

The Giver : You had a dream. ( Bir rüya gördün. )

Jonas : A what? ( Bir ne? )

The Giver : A dream. A combination of reality, fantasy, emotions and what you had for dinner. You've stopped taking your INJECTIONS, haven't you? ( Bir rüya. Gerçek, fantazi, heyecan ve akşam yemeğinin bir kombinasyonu. ENJEKSİYONLARINI almayı durdurdun değil mi? )

Enjeksiyonlarını durduran genç adam hatırlamaya başlıyor.!!


Jonas, enjeksiyon cihazına kolu yerine elma koyarak sistem dışına çıkıyor ve hatırlamaya başlıyor.

The Thinning 2018 : 2039 yılında dünyanın  nüfusu iyice artmıştır. Birleşmiş Milletler bir bildiri yayımlayarak her ülkenin nüfusunu her yıl %5 oranında azaltması talimatını verir. ABD gençler üzerinde "Thinning" adı verilen bir test uygulamaya başlar. Testi geçenler yaşamaya devam etmekte, testi geçemeyenler ise "enjeksiyon" ( aşılama mesajı ) yöntemiyle öldürülmektedirler. Filmin afişinde "New World Order" ( Yeni Dünya Düzeni ) yazmaktadır.

Benzer bir film de 2002 yılı yapımı olan "Equilibrium" isimli filmdir. Film, "hissetmenin suç sayıldığı" distopik bir ortamda yaşayan ve her gün Prozium isimli duygu / hafıza silici ilacı kendilerine enjekte etmek zorunda bırakılan insanları konu almaktadır. Bir grup insan ise bu uygulamaya karşı çıkmış ve isyan başlatmıştır.


Filmdeki Prozium enjeksiyon tabancası.


2019 yılında vizyona giren ( tam pandemi öncesi ) "Little Joe" isimli filmde ise suni ortamda üretilen bir bitkinin beyinde patojenik etkilere ( dikkat eksikliği, davranış değişikliği, sanal mutluluk ve hafıza kaybı ) sebep olan bir "virüs"ün oluşumuna sebebiyet vermesi konu edilmektedir. Film, açıkça "laboratuarda üretilen virüs" mesajı vermektedir.


Biyoteknoloji şirketinin logosundaki DNA sembolü dikkat çekmektedir.

Ayrıca filmde "maske" teması da işlenmektedir.








Adedi belirli 7. günler, Sebat günleri 

2/203 VEZKURULLAHE Fİ EYYAMİN MA'DUDAT fe men teaccele fi YEVMEYNİ fe la isme aleyh vemen teahhara fe la isme aleyh li men itteka vettekullahe va'lemu ennekum ileyhi tuhşerun

( ADEDİ BELİRLİ GÜNLERDE ALLAH'I HATIRLAYIN. Kim İKİ GÜN içinde acele ederse, ona günah yoktur. Kim ertelerse ona günah yoktur. Bu sakınan kimse içindir. Allah’tan sakının. Bilin ki kesinlikle siz O'na toplanacaksınız. )

Bakara suresinin 2/203 kodlu yukarıdaki ayetinin ilk cümlesinde yer alan "Eyyamen ma'dudat" ( Adedi belirli günler ) ifadesinin çoklu anlamlarından biri de "Yevmes sebt" ( Yedinci Gün ) kavramıdır. "Sebt* günü" veya "Şabat günü" olarak da anılan bu gün, 7 günden oluşan hafta döngüsünün son gününü tanımlamaktadır. Bu son günde yani 7. günde ( Sebt günü / Şabat ) Allahu Teala'nın zikredilmesi ve O'na şükranların iletilmesi ritüelinin kökeni Allah'ın yeri ve gökleri 6 günde yarattıktan sonra 7. günde faaliyette bulunmaması ( sembolik ifadeler ) bilgisine dayanmaktadır. Bu bilgi Tevrat ayetlerinde şöyle yer almaktadır.

1 Genesis 2-1 Gök ve yer bütün öğeleriyle tamamlandı.

1 Genesis 2-2 YEDİNCİ GÜNE gelindiğinde Tanrı yapmakta olduğu işi bitirdi. Yaptığı işten o gün dinlendi.

1 Genesis 2-3 YEDİNCİ GÜNÜ KUTSADI. Onu KUTSAL BİR GÜN olarak belirledi. Çünkü Tanrı o gün yaptığı, Yarattığı bütün işi bitirip dinlendi.

Bir yıllık döngüde 52 adet "Hafta" adı verilen 7 günlük döngü bulunmaktadır. Arapçadaki "Haft" kelimesinin "Sakin olmak" anlamını içermesi ile "Yevmes sebt" ( Yedinci gün / Sabit olma Günü ) kavramı arasında semantik ilinti olması kuvvetle muhtemeldir.

1 yıl = 365 gün ( 3+6+5 = 14 ... 7+7 veya 2 x 7 ... İkili Yedi

1 yıl 52 hafta ... 5+2 = 7

Bakara suresinin yukarıda belirtilen ayetinin kodunun ( 2/203 ) nümerolojik değeri de 7 sayısını vermektedir. ( 2+2+0+3 = 7 ) 

Ayrıca 203 sayısı 29 x 7 işleminin sonucu olup 29 sayısının nümerolojik değeri de 11 sayısını ( 2+9 = 11 ) vermektedir. 11 sayısı döngülerin oluşum sebebi olan düalite ( ikilik ) kavramının ve farklı hale geçişin nümerik sembolüdür. Dolayısıyla 11 ve 7 sayılarının birlikte tezahürü "İkili Yedi" olgusunun bir misali niteliğindedir. 2/203 kodlu ayetin ikinci cümlesinde yer alan "Yevmeyni" ( İki gün ) ifadesi bu bağlamda dikkat çekmektedir.

* "Sebt" kelimesi, "Sabit" ve "Sebat" kelimeleri ile ortak SBT köküne sahip olup hem "Yedi" hem de "Eylemsizlik, Durağanlık, Sabit olma, Kararlılık" anlamlarını içermektedir. Fransızcada "Yedi" kelimesinin karşılığı "Sept" kelimesidir.

"Yevmes sebt" ( Yedinci gün ) kavramı aşağıdaki Kur'an ayetlerinde yer almakta olup, "Sebt" kökü ise Kur'an'da 7 kere tekrarlanmaktadır.

2/65 Ve (1) lekad (2) alimtum (3) ellezine (4) a'tedev (5) min (6) kum (7) fi (8) es (9) sebti (10) fe (11) kulna (12) lehum (13) kunu (14) kiradeten (15) hasiin (16)

( Ve sizlerden YEDİNCİ GÜN içinde hududu aşanları bildiniz. Böylece onlara, "Kovulup reddedilmiş maymunlar olun." dedik. )

"Sebt" kelimesinin ilk kez geçtiği ayetin numarası 11 olup, ayette de 16 ( 1+6 = 7 ) kelime bulunmaktadır. Bu durum 11 ve 7 sayılarının birlikte tezahürüne bir başka misal teşkil etmektedir.

4/47 Ya eyyuhellezine utul kitabe aminu bima nezzelna musaddikan li ma meakum min kabli en natmise vucuhen fe neruddeha ala edbariha ev nel'anehum ke ma leanna ashabes SEBT ve kane emrullahi mef'ula

( Ey o kitap verilenler, yüzleri silip yok edip de onları arkalarına çevirmemizden veya onları o YEDİNCİ GÜN sahiplerini lanetlediğimiz gibi lanetlememizden önce, o sizinle birlikte olanı doğrulayıcı olarak indirdiğimize inanın. Allah’ ın işi yapılasıdır. )

4/154 Ve rafa'na fevkahumut tura bi misakihim ve kulna lehumudhulul babe succeden ve kulna lehum la ta'du fis SEBTİ ve ehazna minhum misakan ğaliyza

( Ve sözlerinin ardından Tur dağını üzerlerine yükselttik. Onlara "Kapıdan yere kapanarak girin." dedik. Onlara "YEDİNCİ GÜN içinde hududu aşmayın." dedik. Onlardan sağlam söz aldık. )

7/163 Ves'elhum anil karyetilleti kanet hadiratel bahr iz ya'dune fis SEBTİ iz te'tihim hiytanuhum yevme SEBTİhim şurraan ve yevme la YESBİTUNE la te'tihim kezalike nebluhum bima kanu yefsukun

( Ve onlara deniz kıyısındaki şehir hakkında sual et. Zamanında, YEDİNCİ GÜNDE hududu aşıyorlardı. O zaman balıkları onlara YEDİNCİ GÜNLERİNDE muhtelif ve akın akın geliyorlardı ve YEDİNCİ GÜN olmadığında onlara gelmiyorlardı. Günah işlemiş olmalarından dolayı onları işte böyle sınıyorduk. )

16/124 İnne (1) ma (2) cuile (3) es (4) SEBTU (5) ala (6) ellezine (7) ihtelefu (8) fi (9) h (10) ve (11) inne (12) rabbe (13) ke (14) le (15) yahkumu (16) beyne (17) hum (18) yevme (19) el (20) kiyameti (21) fi (22) ma (23) kanu (24) fi (25) hi (26) yahtelifun (27)

( Kesinlikle YEDİNCİ GÜN, onun hakkında ihtilafa düşenlerin üzerine oluşturuldu. Kesinlikle Rab’bin ayağa kalkış gününde, o hakkında ihtilaf ettikleri hakkında aralarında hüküm verecektir. )

"Sebt" kökünün en son geçtiği ayetin kodunda da ( 16/124 ) 7 ve İkili Yedi nümerolojisi bulunmaktadır. ( 16 ... 1+6 = 7 ve 124 ... 1+2+4 = 7 )

Ayrıca ayette de 27 kelime bulunmaktadır. ( 27 ... İkili Yedi )



29 Ağustos 2021 Pazar

Hamile Dünya

Allahu Teala'nın rızası ve izniyle ilahi nizâmın vazifelileri tarafından yalanın ve aldatmanın hâkim olacağı şekilde kurgulanmış olan kaba madde planı ( boyut / frekans ) Dünya esasen her plan gibi içindeki varlıklar için bir okul niteliği taşımakta ve döngü sonunda öğrencilerinin ruhsal tekâmüllerini tamamlayarak mezun olmalarını beklemektedir. Dünya doğum yapmayı bekleyen hamile bir kadına, bir rahime de benzetilebilir ki kutsal kitaplarda bu yönde muteşabih ayetler bulunmaktadır.

Tevrat'ın aşağıdaki ayetinde döngü sonu gelmesine rağmen ilmi ve idrâki yönde gereken tekâmülü gösterememiş, kaba madde planı dünyanın aldatıcı, nefsani ve maddi unsurları ile bağını koparamamış ve dolayısıyla da ilgili plana ilişkin ruhsal tekâmülünü tamamlayamamış* insanların misali teşbihi ( sembolik ) ifadeler ile aktarılmaktadır. Ayetteki "Rahim" kelimesi boyutlar arası geçiş portalını simgelemektedir. "Rahim", biyolojik olarak da bir "boyut portalı" niteliği taşımakta olup doğum esnasında, varlık bir halden ( ortamdan ) başka bir hale rahim ( portal ) vasıtasıyla geçiş yapmaktadır.

28 Hosea 13-13 DOĞUM SANCILARI çeken  kadının akılsız oğludur o, Çünkü zamanı geldiğinde, AÇIK RAHİMDEN ÇIKMIYOR.

* Ruhsal tekâmülünü tamamlayamama durumu "sınıfta kalma" kavramı ile sembolize edilebilir. Sınıfta kalan bir öğrenci nasıl aynı sınıfı tekrar okumak durumunda kalıyorsa, reenkarnasyon süreçleri boyunca tekâmülünü tamamlayamamış varlıklar da bir üst plana ( boyuta ) geçemeyip ( mezun olamayıp ) tekrar aynı planda enkarne olmak durumunda kalmaktadırlar.

Ayetin numarasının ( 13-13 ) nümerolojik değeri, yeni döngü başlangıcı ve sonsuz döngünün nümerik sembolü olan 8 sayısını vermektedir. ( 1+3+1+3 = 8 )

İncil'in aşağıdaki ayetlerinde de kaba madde planı dünyadaki büyük döngü sonunda tezahür edecek olaylar "doğum sancılarına" benzetilmektedir.

40 Matthew 24-7 Ulus ulusa, devlet devlete savaş açacak; yer yer kıtlıklar, depremler olacak.

40 Matthew 24-8 Bütün bunlar, DOĞUM SANCILARININ başlangıcıdır.

Meryem suresinin aşağıdaki ayetlerinde yer alan "Mihad" ( Doğum sancısı ) ve "Seriyya" ( Su yolu nehir ) kelimeleri "Su ile boyut portalı açılışını" da sembolize etmektedir. Yukarıda da belirtildiği üzere doğum olayı, boyutlar arası portalden geçişin kaba madde boyutundaki misâli niteliğindedir.

19/23 Fe (1) ecae (2) ha (3) el (4) MEHADU (5) ila (6) ciz'in (7) nahleh (8) kalet ya leyteni mittu kable haza ve kuntu nesyen mensiyya

( DOĞUM SANCISI onu hurmalığın kütüğüne dayanmaya zorladı. "Ey keşke bundan önce ölseydim de unutulup terkedilenlerden olsaydım." dedi. )

Ayetin, "Doğum sancısından" bahsedilen ilk cümlesinde 8 kelime bulunmaktadır.

19/24 Fe nadaha min tahtiha en la tahzeni kad ceale rabbuki tahteki SERİYYA

( Ona onun altından "Hüzünlenme. Rab’bin senin altında SU YOLU NEHİR oluşturdu." diye seslendi. )

Kamer suresinin 11. ayetinde de boyut portalı açılışı "göğün kapılarının su ile açılması" ifadesiyle bildirilmektedir. 

54/11 Fe (1) fetahna (2) ebvabe (3) es (4) semai (5) bi (6) main (7) munhemir (8)

( Böylece akıp dökülen su ile göğün kapılarını açtık. )

Ayette 8 kelime bulunmaktadır

Ayrıca ayet kodunun ve ayet numarasının numerolojik değerleri, düalite, döngü ve boyutlar arası geçiş portalının nümerik sembolü olan 11 sayısını vermektedir. ( 54/11 ... 5+4+1+1 = 11 ve 11 )

Düalitedeki ünite

Allahu Teala tarafından bahşedilmiş olan "Yaratılış", "Düalite" ( İkilik ) kavramının tezahürüne vesile olmaktadır. Bir başka deyişle "Yokluk"tan, yaratılış vasıtasıyla "Varlık"a geçiş karşıtlık esasına dayanan düalitenin tezahürüne sebep olmaktadır. Yaratılış sistemi de kendi içinde yine düalite ilkesine bağlı olarak işlemektedir. Düaliteye bağlı karşıtlık olgusu da yaratılıştaki "Döngü"lerin kaynağıdır.

"Ünite" ( Vahdet / Birlik ) kavramı ise her varlığın, ruhsal tekamüle erebilmesi için, idrâki yolunda çaba göstermesi beklenen ve sadece Allahu Teala'ya özgü olan kavramdır. İlahi nizâmın varlıklara yüklediği vazife aralarında kolektif bilinci tesis edebilmeleri ve ünite idrâkinin yani "Allah" idrâkinin sonsuz yolculuğunda birlikte ilerlemeleridir.

Kutsal kitap ayetlerinde yaratılışın malikinin, ünitenin ifadesi olan Allahu Teala olduğu düalite kavramını yansıtan "İlk - Son" ve "Açık - Gizli" kelime ikilileriyle vurgulanmaktadır.

57/3 Huvel EVVELU vel AHİRU vez ZAHİRU vel BATİNU ve huve bi kulli şey'in alim

( İLK ve SONRAKİ, AÇIK ve GİZLİ O'dur. O herşeyi bilendir. )

66 Vahiy 1-8 Var olan, var olmuş ve gelecek olan, Her Şeye Gücü Yeten Rab Tanrı, "ALFA ve OMEGA Ben'im" diyor.

66 Vahiy 1-11 Şöyle diyordu; "ALFA ve OMEGA Ben'im. İLK ve SON Ben'im. Gördüklerini kitaba yaz ve Asya'daki yedi kiliseye, Efes, İzmir, Bergama, Tiyatira, Sart, Filadelfya ve Laodikya'ya gönder" dedi.

66 Vahiy 21-6 Bana, "Tamam!" dedi, "ALFA ve OMEGA, İLK ve SON Ben'im. Susayana yaşam suyunun pınarından karşılıksız su vereceğim.

66 66 Vahiy 21-6 Bana 22-13 ALFA ve OMEGA, İLK ve SONUNCU, BAŞLANGIÇ ve SON Ben'im. 



28 Ağustos 2021 Cumartesi

Altın Oran

"Altın Oran" ( 1,618 ) yaratılıştaki mükemmeliyetin, kusursuzluğun sayı ile yani "sayma / ölçme" vasıtasıyla belirlenmiş sembolüdür. Söz konusu sayma yöntemi "Fibonacci Dizisi" olarak anılmaktadır. 

0, 1, 1, 2, 3, 5, 8, 13, 21, 34, 55, 89, 144, 233,  ....

Dizideki 13. sayı olan 144 sayısından sonra, bir evvelki sayıya bölme işlemlerinin sonuçları 1,618 sayısına sabitlenmektedir. ( 144 / 89 = 1,6179, 233 / 144 = 1,618 ) İşte bu sayı yaratılıştaki simetrinin, estetiğin, kusursuz oranlamanın yani mükemmeliyetin sembolü olup birçok sanat eserinde de görülmektedir.


Kitaplarda "sayma" ve "ölçme" kelimelerinin "mükemmellik, kusursuzluk, sonsuzluk" kavramlarıyla ilintili olarak yer aldığı aşağıdaki ayetlerin kodlarında 1,618 sayısı tezahür etmektedir.

Tevrat'taki ilk 16-18 kodlu ayette "ölçme" ve "mükemmellik" kavramları yer almaktadır.

2 Exodus "16-18" Omerle* ÖLÇTÜKLERİNDE, çok toplayanın FAZLASI, az toplayanın da EKSİĞİ YOKTU. Herkes yiyeceği kadar toplamıştı.

( * "Omer", 43.2 yumurta ağırlığı standardını temsil eden bir Yahudi ölçü birimidir. )

Kur'an'ın 16/18 kodlu ayetinde "sayma" ve "nimet sonsuzluğu ve mükemmelliği" kavramı yer almaktadır.

"16/18" Ve (1) in (2) TEUDDU (3) ni'met (4) ellahi (5) LA (6) TUHSU (7) HA (8) inne (9) allahe (10) le (11) ğafurun (12) rahim (13)

( Ve eğer Allah' ın nimetini SAYARSANIZ, onları SAYAMAZSINIZ. Kesinlikle Allah affedendir merhametlidir. )

Ayette 13 kelime bulunması, Fibonacci dizisinde döngü sonu olan 144 sayısının dizideki 13. sayı olması açısından dikkat çekmektedir. Ayrıca ayetteki kelime adedi ( 13 ) ayetin ilk cümlesindeki kelime adedine ( 8 ) bölündüğünde Altın Oran sayısına ( 1,618 ) yakın bir sayı ( 1,625 ) ortaya çıkmaktadır.

Ayrıca bkz. 

https://kuranilmi.blogspot.com/2016/03/fibonacci-saylar-ve-altn-oran.html

Fibonacci dizisindeki 13. sayı olan "144" sayısından sonraki "bir evvelki sayıya bölme işlemi" sonucunda 1,618 sayısı oluşmakta ve artik hep sabit devam etmektedir. Dizideki 144 sayısı döngü sonunu temsil etmekte ve matematikte sihirli sayı olarak bilinen "9" ( 1+4+4 = 9 ) nümerolojisini içermektedir. ( Ayrıca bkz. "Sihirli 9 sayısı" başlıklı bölüm ) İncil'in son bölümü olan "Revelations" ( Vahiy ) bölümünde 144 sayısına değinilmektedir.

66 Revelations 7-4 Mühürlenmiş olanların sayısını işittim. İsrailoğulları'nın bütün oymaklarından YÜZKIRKDÖRTBİN kişi mühürlenmişti.

( 12 kabilenin her birinden 12bin kişi. )

66 Revelations 14-1 Sonra Kuzu'nun Siyon Dağı'nda durduğunu gördüm. O'nunla birlikte YÜZKIRKDÖRT kişi vardı. Alınlarında kendisinin ve Babası'nın adları yazılıydı.





26 Ağustos 2021 Perşembe

Coronavirus ve 11 ritueli ( devam 10 )

Coronavirus pandemisi ve aşılama operasyonu kapsamında dikkat çeken 11 nümerolojisi sürekli olarak ortaya çıkmaya devam etmektedir. Son olarak her gün yayımlanmakta olan "Günlük COVID-19 Tablosu" isimli raporda da bu nümeroloji görülmektedir. Şöyle ki;

Ağustos ayının 11'inde "Vefat Sayısı" 128 ( 1+2+8 = 11 ) olmuş ve aynı gün son üç ayın en yüksek "Vaka Sayısı" gerçekleşmiştir. 

Ancak takip eden günlerde ise "Vefat Sayısı" düzenli olarak artarken "Vaka Sayısı" azalışa geçmiştir. "Vaka Sayısı"nın böyle birdenbire azalmaya ve "Vefat Sayısının" artmaya başlamasının elbet bir sebebi olmalıdır! Süreçteki En önemli kriter olan "Hasta Sayısı" kriterinin Temmuz ayında raporlama dışı bırakılması da oldukça düşündürücüdür. 


Her yıl Mart - Nisan aylarında yayımlanan "Ölüm İstatistikleri Raporu"'nun 2020 yılına ilişkin olanı henüz yayımlanmamıştır. 2019 yılı rapiruna göre;

2019 yılında toplam 435,941 kişi ölmüş olup, bu ölümlerin %12.2'si ( 53,184 kişi ) "Solunum Sistemi Hastalıkları" kaynaklı olarak gerçekleşmiştir. 

2020 yılında COVID19 kaynaklı ölüm sayısı 20,881 kişi, Ocak - Temmuz 2021 döneminde ise  30,243 kişi olarak gerçekleşmiştir.

Yani 2020 yılında ve Ocak -Temmuz 2021 döneminde gerçekleşen COVID19 kaynaklı ölüm sayısı toplamı 51,124 kişi iken 2019 yılında sadece "Solunum Sistemi Hastalıkları"'ndan ölen kişi sayısı 53,184 olmuştur. 

2019 yılı "Ölüm İstatistikleri Raporu" 31.03.2020 tarihinde yayınlanmış ancak 2020 yılı raporu ise henüz yayımlanmamıştır.

Yeni raporda "Solunum Hastalıkları" ve "COVID19" ayrımının nasıl olacağı merak konusudur. 

25 Ağustos 2021 Çarşamba

Ay ve 7'lik döngüler

İnsanın Ay'a ilk inişi, 16.07.1969 tarihinde yapılan Apollo11 uçuşu kapsamında gerçekleşmiş olup, astronot Neil Armstrong 20.07.1969 tarihinde Ay'a ilk ayak basan insan olmuştur.


Yukarıdaki tarihlerin içerdiği "7" ve "İkili Yedi"* nümerolojisi "Kamer" ( Ay ) kelimesinin Kur'an ayetlerindeki konumu itibarıyla bir senkron oluşturmaktadır.

16 ... 1+6 = "7" 
07 ... 0+7 = "7"

20 ... "2"
07 ... "7"

77 ve 27 sayıları "İkili Yedi"* oluşturmakta olup, ayrıca yılı belirten 1969 sayısının nümerolojik değeri de "7" sayısını vermektedir.

( Ayrıca; "Apollo11" misyonu kapsamında Neil Armstrong ve Buzz Aldrin 20.07.1969 günü saat 20:18'de ( 2+0+1+8 = 11 ) (EEZ) Ay yüzeyine iniş yapan ilk insanlar olmuşlardır. Misyonun ismi, Ay'a iniş saati ve Armstrong'un Ay'a ayak basma anında söylediği meşhur cümle, düalitenin, döngünün ve farklı boyuta geçişin sembolü olan 11 nümerolojisini içermektedir.

"That's (1) one (2) small (3) step (4) for (5) man (6), one (7) giant (8) leap (9) for  (10) mankind. (11)" ( Bu insan için küçük bir adım, insanlık için büyük bir adım. ) )

- Kur'an'da "Kamer" ( Ay ) kelimesi 27 kere tekrarlanmaktadır. ( 27 ... 2 ve 7 ... İkili Yedi* )

- Kur'an'da "Kamer" ( Ay ) kelimesinin ilk kez "tek başına" yer aldığı ayetin numarası 77'dir. Kur'an'da "Kamer" kelimesi sıklıkla "Şemse vel kamera" ( Güneş ve Ay ) kalıbıyla veya "Şems" ( Güneş ) kelimesi de ayette bulunacak şekilde yer almaktadır. 

6/ "77" Fe lemma rael KAMERA baziğan kale haza rabbi fe lemma efele kale lein lem yehdini rabbi le ekunenne minel kavmid dallin

( AY' ı doğarken gördüğünde "Rab’bim budur." dedi. Kaybolduğunda ise "Rab’bim beni yönlendirmeseydi, sapıklar kavminden olurdum." dedi. )

* "Seb'an minel mesani" ( İkililerden Yedi / İkili Yedi ) kavramı sadece Hicr suresinde yer almaktadır.

15/87 Ve lekad ateynake SEB'AN MİNEL MESANİ vel kur'anel azim

( Ve biz sana İKİLİLERDEN YEDİYİ ve büyük Kur'an' ı verdik. )

Kur'an'da 7 ayet içeren 2 sure ( Fatiha 1. sure ve Maun 107. sure ... 2 ve 7 ) bulunması, ilk sure olan Fatiha suresinin ilk 2 ayetinde 7'şer kelime bulunması, Fatiha suresinin 49 kelime ( 7x7 ) içermesi, Kur'an ayetlerinde göğün ve yerin "7 tabakadan" oluştuğunun bildirilmesi "İkili Yedi" fenomeninin tezahürlerine bazi örneklerdir. "İkili Yedi" yaratılıştaki düaliteyi ve döngüyü sembolize eden bir kavramdır.

"Kamer" kelimesinin ikinci kez "tek başına" yer aldığı ayetin kodunda da 77 yani "İkili Yedi" nümerolojisi bulunmaktadır.

25/61 Tebarake (1) ellezi (2) ceale (3) fi (4) es (5) semai (6) burucen (7) ve (8) ceale (9) fi (10) ha (11) siracen (12) ve (13) KAMERAN (14) munira (15) 

( Gökte yıldız kümeleri oluşturan ve onun içinde ışık ve aydınlatıcı AY’ı oluşturan o yüce bereketli olandır. )

- Ayet kodu 25/61 ... 2+5 = "7"; 6+1 = "7" ... 77

- Ayetteki "Kamer" kelimesi 14. kelimedir. ( 7+7 = 14 ... İkili Yedi )

Ay'ın Dünya çevresindeki yörüngesinde bir tam döngüyü tamamalaması da 27 gün 7 saat 43 dakika sürmektedir. Bu göksel fenomende de İkili Yedi nümerolojileri dikkat çekmektedir. 

https://www.lpi.usra.edu/education/skytellers/moon-phases/

Dünyanın uydusuna verilen isimler ve kökleri incelendiğinde "Işık" ve "Göz / Gözleme" anlamları göze çarpmaktadır. 

"Ay" kelimesinin Arapça karşılığı "Kamer / Kamera" kelimesi olup bu kelime batı dillerinde "gözetlemek ve çekim yapmak" için kullanılan cihazın ismi olan "Camera / Caméra / Kamera" kelimelerinin de kaynağıdır. 

"Göz" anlamına gelen Arapça'daki "Ayn", İngilizce'deki "Eye", Fransızca'daki "Oeil" ( "Öy" okunur. ) kelimeleri de Türkçe'deki "Ay" kelimesiyle ortak kökene sahiptirler. Işığı yansıtarak nesnelerin görülmesini sağlayan Arapça kökenli "AYna" kelimesi ve "Göz / Su pınarı" anlamına gelen "Ayn" kelimesi de "AY" kökündendir.

"Ay" kelimesinin İngilizce'de "Dünyanın uydusu" anlamındaki karşılığı "Moon", Fransızca'da ise "Lune" kelimesidir. "Lune" kelimesindeki "LU" kökü "Işık, Aydınlık" anlamını içermektedir.

LUmière ( Fra. )= Işık

LUxury ( İng. )= Lüks, Işıltı

LUcifer ( Lat. ) = Işık getiren!

LUnette ( Fra. ) = Gözlük

LUire ( Fra. ) = Işıldamak, Parıldamak

LUstre ( Fra. ) = Avize

LUciole ( Fra. ) Ateş böceği

AndaLUcia ( EndüLÜs ) = Işık içinde

LUcce ( Ara. ) = Ayna, Engin su 

LUcky ( İng. ) = Şanslı, Işıltılı, Işık vurmuş olan

LOUpe ( Fra. ), LUpe ( Alm. ) = Büyüteç ( Görme ile ilgili cihaz )

"Ay" kelimesinin "Görme, Gözetleme" anlamı okült ezoterizmde "All seeing EYE" konseptiyle ilintilendirilmektedir. Ay'ın üst boyut varlıkları ve onların Dünya'daki tebaaları tarafından bir gözlem / gözetleme noktası olarak kullanıldığı da spekülatif söylemler arasında yer almaktadır.

Öte yandan 70'li yıllarda spiritüel araştırmalar yapan "Bilim Araştırma Merkezi"'nin yayımladığı dergilerin birinde Ay'ı bir gözetleme üssü olarak tasvir eden aşağıdaki kapak ve  yine 7 kelimeden oluşan ve döngü sonunu haber veren 54/1 kodlu ayet dikkat çekmektedir.


54/1 İkterabeti (1) es (2) saatu (3) ve (4) inşakka (5) el (6) kamer (7) 

( Saat yaklaştı ve Ay yarıldı. )

"Ay'ın yarılması" ifadesinin zahiri, batini ve teşbihi muhtelif anlamları olduğu aşikârdır.

Meşhur Star Wars filmindeki "Death Star" ( Ölüm Yıldızı ) isimli uzay istasyonunun da Ay'a benzetilmiş olması da dikkat çekmektedir. ( Üzerinde krater detayı dahi bulunmaktadır. )


Evvelki bölümlerde incelenen ve 7 yıllık frekanslardan oluşan döngüleri tanımlayan "Shemitah Cycle" ( Shemitah Döngüsü / Simit Döngüsü / Şimdi Döngüsü ) ve Yusuf suresinde yer alan "İki adet Yedi senelik döngü" misali de bu noktada önem arzetmektedir. ( İlgili ikili ayet setinin ilk ayetinin kodu 12/47 olup nümerolojik değeri 14 ( 7+7, 2x7 ... İkili Yedi ) olmaktadır.

12/47 Kale tezraune SEB'A SİNİNE DEEBA fe ma hasadtum fe zeruhu fi sumbulihi illa kalilen min ma te'kulun

( "YEDİ SENE USÜLÜNE göre ekeceksiniz. Hasat etmeyin de o yediklerinizden azı haricindekileri başağının içinde bırakın." dedi. )

12/48 Summe ye'ti min ba'di zalike SEB'UN ŞİDADUN ye'kulne ma kaddemtum lehunne illa kalilen min ma tuhsinun

( “Sonra bunun ardından YEDİ ŞİDDETLİ ZORLU OLANI gelecek. O biriktirip daim kıldıklarınızı, o saklayacaklarınızdan azı
haricindekini yiyecek." )

"Yedi cılız ve yedi semiz sığır" ve "Yedi yeşil başak ve yedi kuru başak" misallerinin yer aldığı ayetin numarası da 43 olup, nümerolojik olarak 7 ( 4+3 = 7 ) sayısını vermektedir. 

12/43 Ve kalel meliku inni era SEN'A BEKARATİN SİMANİN ye'kuluhunne SEB'UN İCAFUN ve SEB'A SUMBULATİN HUDRİN ve UHARA YABİSAT ya eyyuhel meleu eftuni fi ru'yaye in kuntum lir ru'ya ta'burun

( Ve hükümdar "Kesinlikle ben YEDİ SEMİZ SIĞIR gördüm. Onları YEDİ CILIZ olanı yiyordu. YEDİ YEŞİL BAŞAK ve DİĞERLERİ KURU. Ey ileri gelenler, eğer rüyayı yorumlarsanız bana rüyam hakkında fetva verin, fikir bildirin." dedi. )

Dünyada kurgulanan olayların da 7 yıllık döngüler halinde vuku bulduğu dikkate alınacak olduğunda 2023 ( 289. 7 yıllık döngü sonu ) ve 2030 ( 290. 7 yıllık döngü sonu ) yılları önem arzetmektedir. 

Yaratılıştaki 7 birimlik döngülere diğer bazı örnekler;

7 Müzik notası ( Do, Re, Mi, Fa, Sol, La, Si )

7 Temel renk ( Kırmızı, Turuncu, Sarı, Yeşil, Mavi, Lacivert, Mor ) 

7 Gök katmanı ( Troposfer, Stratosfer, Mezosfer, Termosfer, Ekzosfer, İyonosfer, Manyetosfer )

7 Çakra ( Kök, Sakral, Solar Plexus, Kalp, Boğaz, Üçüncü Göz, Taç )

7 Günlük haftalar ( Kutsal kitaplarda "Yevmel Sebt" ( Yedinci Gün ) veya "Şabat Günü" olarak zikredilir. "Sebt" veya "Şabat" kelimeleri hem "Yedi" hem de "Sabit olma, Eylemsiz olma ) anlamına gelmektedir. )

7 Mitoz bölünme fazı *

* Yaratılışın mikro tezahürü olan Mitoz hücre bölünmesi de döngüselliğin bir ifadesi olan "İkili Yedi" kavramının kaba madde planındaki temsili niteliğindedir. Mitoz bölünme şeması aşağıda olup, 7 birimlik döngü sonunda 2 hücre ortaya çıkmaktadır.







22 Ağustos 2021 Pazar

"Ubuntu / Umunthu" bilinci

Afrika kabilelerinden olan Zulu'ların dilinde "Ubuntu", Chewa'ların dilinde ise "Umunthu" olarak yer alan kelime kök anlam itibarıyla "İnsanlık" anlamına gelmekte ve halk arasında "Ben ancak herkes ile birlikte varım." anlamını yansıtmaktadır.

"Ubuntu / Umunthu" ( İnsanlık ) kelimesi batı dillerinde de aynı anlamı yansıtan "Humanity / Humanité / Humanität" kelimeleri ile ortak fonetik köke sahiptir. Bu durum, esasen dillerin de insanlar gibi özde bir olduklarını ve birlikte tek bir bütünü oluşturduklarını ispat eder niteliktedir. 

Afrika dillerinde ve batı dillerinde kelime sonlarında yer alan ve kelimeye "-lik / lık, -tu / tü" anlamlarını katan "tu" veya "ty / té / tät" ekleri Türkçe'de de bulunmaktadır. ( Örnek :  KurunTU, BozunTU, DoğrulTU, GörünTÜ, AvunTU ... )

İnsanlar "tek bir bütünün" bileşenleri olup, esasen yaratılışta "diğeri" diye bir kavram mevcut değildir.  İnsanlar "kolektif bilinç" adı gerilen "ünitenin / vahdetin" farkına vardıklarında ve "almak yerine vermenin" esas teşkil ettiğini idrak ettiklerinde aralarındaki anlamsız, aldatıcı, nefsani ve helâk edici yarış da sona erecek ve birlikte mutluluk, tatmin, tekamül ve yükseliş vâki olacaktır. Bu husus Hadid suresinin 20. ayetinde "dünya hayatınin aldatıcılığı" teması üzerinden dolaylı olarak ifade edilmiştir.

57/20 İ'lemu ennemel hayatud dunya le'ibun ve lehvun ve zinetun ve TEFAHURUN BEYNEKUM VE TEKASURUN  FİL EMVALİ VEL EVLADİ ke meseli ğaysin a'cebel kuffare nebatuhu summe yekunu hutamen ve fil ahireti azabun şeduydun ve mağfiretun min allahi ve ridvanun ve mel hayatud dunya illa meta'ul ğurur

( Bilin ki o dünya hayatı kesinlikle oyundur, eğlencedir, süstür, ARANIZDA ÖVÜNMEDİR, MALLARDAN VE ÇOCUKLARDAN ÇOĞALTMADIR. Bitirip yetiştirdiği, ekincilerin hoşuna giden yağmur misali gibidir. Sonra kırpılmış parça olur. Ahirette şiddetli azap, Allah’tan af ve rıza vardır. Dünya hayatı aldatıcı fayda haricindeki değildir. )

Ezandaki üslub ve tilâvet

"Ezan" kelimesi "Nidâ yoluyla bildirme" anlamına gelen ve inananların duaya davet edilmesine vesile olan çağrıya verilen isimdir.

Ezan aşağıdaki cümlelerden oluşmaktadır.

Allâhü ekber ( Allah en büyüktür. )

Allâhü ekber ( Allah en büyüktür. )

Allâhü ekber ( Allah en büyüktür. )

Allâhü ekber ( Allah en büyüktür. )

Eşhedü en lâ ilâhe illallah ( Allah'ın haricinde ilah olmadığına şahitlik ederim. )

Eşhedü en lâ ilâhe illallah ( Allah'ın haricinde ilah olmadığına şahitlik ederim. )

Eşhedü enne Muhammeden Rasûlullah ( Muhammed'in Allah'ın resulü olduğuna şahitlik ederim. )

Eşhedü enne Muhammeden Rasûlullah ( Muhammed'in Allah'ın resulü olduğuna şahitlik ederim. )

Hayye ale’s-salâh ( Haydi duaya )

Hayye ale’s-salâh ( Haydi duaya )

Hayye ale’l-felâh ( Haydi kurtuluşa )

Hayye ale’l-felâh ( Haydi kurtuluşa )

Allâhü ekber ( Allah en büyüktür. )

Allâhü ekber ( Allah en büyüktür. )

Lâ ilâhe illallah ( Allah'ın haricinde ilah yoktur. )

Son yıllarda ezanın bu güzel anlam içeriği maalesef bazı müezzinlerin "değişik" okuma tarzları sebebiyle halka tam yansıtılamamakta ve  hissettirilememektedir. Anılan "değişik okuma tarzı", neredeyse sadece kelimelerdeki "a" harflerinin yırtınırcasına bağırarak ve gereğinden fazla uzatılmış olarak seslendirilmesini ifade etmektedir. Ve maalesef ezan okunma süresinin çok büyük bir bölümünü bu uzatılmış "a" sesi doldurmaktadır. Ezan bir uzun hava değildir. Ezan bir şarkı veya türkü de değildir. Ezanın uzun hava tarzında okunmasına "teganni okuma" ( şarkı gibi okuma ) denmektedir ki bu eylem döngü sonundaki dejenerasyonlar yani kıyamet alâmetleri kapsamındaki bir durumdur.

Kur'an'ın usülüne uygun olarak okunmasını, seslendirilmesini tanımlayan "Tilâvet" ( Okuma ) kavramının aynen ezan içinde geçerli olmasının gerekliliği aşikârdır.

Mânânın idrakinden yoksun bir şekilde "haykırma" ve "bağırma" durumuna Bakara suresinin 171. ayetinde "akletme" fiili de kullanılarak değinilmiştir. 

2/171 Ve meselullezine keferu ke meselillezi YEN'İKU bima la yesmeu illa duaen ve NİDAA summun bukmun umyun fe hum la ya'kilun

( Ve o inkar edenlerin misali, çağrı ve BAĞIRMA haricindekini duymamasından dolayı o HAYKIRANIN misali gibidir. Sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler. Onlar akıl etmezler. )

Bakara suresinin 121. ayetinde "tilâvet ile okuma" ve "inkâr" kavramlarının birlikte yer alması tilâvetin önemini vurgular niteliktedir.

2/121 Ellezine ateynahumul kitabe yetlunehu hakka TİLAVETİH ulaike yu'minune bih ve men yekfur bihi fe ulaike humul hasirun

( O kendilerine kitap verdiklerimiz onu gerçekten tilaveti ile okurlar. İşte onlar ona
inanırlar. Kim onu inkar ederse işte onlar hasarlanırlar. )

21 Ağustos 2021 Cumartesi

Kötülük salgını ve 9/11 pandemisi

Coronavirus ile igili 11 nümerolijisi fenomeni evvelce "Coronavirus, Aşı, 11 ve 666" başlıkı bölümde incelenmişti. ( 11 sayısı farklı hale geçiş portalının, düalitenin ve döngünün nümerik sembolüdür. )

İnsanlık tarihinde bir döngünün sonuna ve yeni bir döngünün başlangıcına vasıta olan Coronavirus vakasının bir pandemi ( küresel salgın ) olduğu 11.03.2020 tarihinde duyurulmuştur.

İnsan suresini 7. ayeti hem anlamsal hem de nümerolojik açıdan pandemiye işaret etmekte gibidir.

76/7 - Yufune (1) bi (2) en (3) nezri (4) ve (5) yehafune (6) yevmen (7) kane (8) ŞERRU (9) hu (10) MUSTETİR (11)

( Adaklarını ifa ederler ve KÖTÜLÜĞÜ SALGIN olan o günden korkarlar. )

- Ayet kodunun ( 76/7 ) nümerolojik değeri 20 sayısını ( 7+6+7 = 20 ) vermekte olup, 2020 yılı ile uyum arzetmektedir.

- Ayet kodundaki sayıların nümerolojik değerlerinin toplamı 11 sayısını ( 7+6 = 13 ... 4 ve 7 ... 4+7 = 11 ) vermektedir.

- Ayette 11 kelime bulunmakta olup, bu durum da Coronavirus ile ilgili 11 tespitleri açısından uyum arzetmektedir. ( "Coronavirus" kelimesi de 11 harftir. )

- Ayetteki "Şerru" ( Kötülük ) kelimesi 9., "Mustetir" * ( Salgın ) kelimesi ise 11. kelime olup, bu iki kelime ayette birbirleriyle doğrudan ilintili olarak yer almaktadır. Zira "Mustetir" kelimesi "Şerru" kelimesini nitelemektedir. Bu durumda 9/11 nümerolojisi dikkat çekmektedir.

* "Mustetir" kelimesi sadece bu ayette yer almaktadır.

Ayetin ait olduğu surenin isminin "İnsan" olması da ayrıca önem arzetmektedir.

Tüccaren füccaren ( Günahkâr Tacirler )

"Ticaret" kelimesi "Cari" ( Akan, Akıcı ) kökünden türemiş olan ve özünde "Akış" anlamına gelen bir kelimedir. Ancak "mal ve hizmet alım satımı ( akışı )" anlamında kullanılagelmiştir.

Allah'ın tüm insanlara bahşettiği nimetleri gasp etmek ve onları emekçi insanlara maddi menfaat karşılığında azar azar vermek esasen günah ve zulüm olmasına rağmen tarih boyunca "itibarlı bir iş" addedilmiş ve  "ticaret" olarak isimlendirilmiştir. Oysa zaten çalışmak suretiyle birbirlerine katkı sağlayan ve birbirlerinin ihtiyaçlarını karşılayan insanların bir de ayrıca birbirlerinden menfaat ( para, mal, hizmet ) talep etmeleri oldukça anlamsız, istismara yani hırsızlığa, yolsuzluğa açık ve tekasüre ( çoklama ) dayalı olarak "nimette eşitlik" ilkesini bozabilecek bir durum teşkil etmektedir ki insanlık tarih boyunca ve günümüzde bu istismarın en şiddetli haline tanık olmuş ve olmaktadır. 

Nahl suresinin 71. ayetinde nimetlerin insanlar arasında eşit dağılması gerektiği ve buna engel olanların Allah'ı inkâr ettikleri bildirilmektedir.

16/71 Vallahu faddale ba'dakum ala ba'din fir rizk fe mellezine fuddilu bi raddi rizkihim ala ma meleket eymanuhum fe hum fihi seva' e fe bi ni'metillahi yechadun

( Ve Allah, rızıklarda bazınızı bazınıza üstün kıldı. Ancak o üstün olanlar rızıklarını o ellerinin malik olduklarına vermezler ki onda eşit olsunlar. Yani Allah' ın nimeti ile cihad mı ediyorlar? )

Bugün dünyayı adeta köleleştirmek suretiyle tahakküm altına almış olan ve her geçen gün bu zulmün şiddetini biraz daha artıran zümre "ticarete dayalı istismar" yoluyla nimet dağılım dengesini bozmuş, şirketleşmiş, zenginleşmiş ve yanıltıcı bir "büyüklük" algısı oluşturmuş olan "tüccaren füccaren" ( günahkar tacirler ) zümresidir.

"Babil"* kelimesi İncil'de, her türlü ahlaksızlığın ve kötülüğün dünyaya yayıldığı merkez olarak tanımlanmaktadır ki bugün de küresel tacir şeytanların bu merkezi yeniden tesis etme çabalarına tanık olunmaktadır.

* "Babil" kelimesi "Bab" ( Kapı ) ve El ( İlah, Tanrı ) kelimelerinden oluşmakta ve "Tanrı Kapısı" anlamına gelmektedir. Bu anlam esasen, dünyevi ve maddi olgularla zenginleşmiş olan tacirlerin kendilerini tanrı gibi görme sendromuna da dikkat çekmektedir.

İncil'in aşağıdaki ayetinde tacirlerin sözde büyükler olduğu, maddi unsurlarla insanları adeta büyüledikleri ve kan döktükleri bildirilmektedir.

66 Revelations 18-23 Artık sende ( Babil ) hiç kandil ışığı parlamayacak. Sende artık gelin güvey sesi duyulmayacak. SENİN TÜCCARLARIN DÜNYANIN BÜYÜKLERİYDİ. Bütün uluslar senin büyücülüğünle yoldan sapmıştı.

66 Revelations 18-24 Peygamberlerin, kutsalların ve yeryüzünde boğazlanan herkesin kanı Sende ( Babil ) bulundu."

En'am suresinin 123. ayetinde sözde "büyüklerin" suçlular oldukları ve insanlığa tuzaklar kurduklarından bahsedilmektedir.

6/123 Ve kezalike cealna fi kulli karyetin EKABİRA MUCRİMİHA Lİ YEMKURU FİHA ve ma yemkurune illa bi enfusihim ve ma yeş'urun

( Ve işte böyle, her şehrin BÜYÜKLERİNİ, orada HİLE YAPIP TUZAK KURMALARI için, oranın SUÇLULARI kıldık. Nefislerinden, kendilerinden başkasına hile yapıp tuzak kurmazlar ve farketmezler. )

Zuhruf suresinin 31. ayetinde ise sözde "büyüklerin", ilahi kozmik bilgileri içeren kutsal yazıların ( kitaplar ) dahi kendilerine verilmesini beklediklerinden bahsedilmektedir.

43/31 Ve kalu lev la nuzzilehazel kur'anu ala raculin minelkaryeteyni azim

( Ve "Bu Kur'an iki büyük şehirden bir adamın üzerine indirilmeli değil miydi?" dediler. )

Bakara suresinin 16. ayetinde dolaylı olarak ticaretin, yönlendirme yerine sapıklığı satın almak olduğu yani esasen günah olduğu bildirilmektedir. ( Tıpkı beslenmek için bir başka varlığın katledilmesinin gerekli ve doğru addedilegeldiği gibi... Dünya yalanlar ve yanlışlardan oluşan bir sınav planıdır. )

2/16 Ulaikellezineşteravud dalalete bil huda fe ma rabihat ticaratuhum ve ma kanu muhtedin

( İşte onlar yönlendirme karşılığında sapıklığı satın aldılar da ticaretleri fayda sağlamadı. Yönlendirilenlerden de değillerdi. )

Fatir, Saff ve Cuma surelerinin aşağıdaki ayetlerinde de ticaretin batmaya, helak olmaya mahkum olduğu, batıp helak olmayacak tek hayırlı ticaretin ise iyilik ve doğruluk yolundaki eylemler bütünü olduğu vurgulanmaktadır.

35/29 İnnellezine yetlune kitaballahi ve ekamus salate ve enfeku min ma razaknahum sirran ve alaniyeten yercune ticaraten len tebur

( Kesinlikle o Allah' ın kitabını okuyanlar, duaya kalkanlar ve o onları rızıklandırdıklarımızdan gizlice ve açıkça harcayanlar kesinlikle batmayan ticareti umarlar. )

61/10 Ya eyyuhellezine amenu hel edullukum ala ticaretin tuncikum min azabin elim

( Ey o inananlar, sizi, sizi elim azaptan kurtaracak ticarete yönelteyim mi? )

61/11 Tu'minune billahi ve resulihi ve tucahidune fi sebilillahi bi emvalikum ve enfusikum zalikum hayrun lekum in kuntum ta'lemun

( Allah’a ve O’nun resulüne inanırsınız, Allah yolunda mallarınız ve nefislerinizle cihad edersiniz. Eğer bilenlerseniz, bu size daha hayırlıdır. )

62/11 Ve iza reev ticareten ev lehven infaddu ileyha ve terekuke kaima kul ma indallahi hayrun minel lehvi ve minet ticareh vallahu hayrur razikin

( Ve ticaret veya eğlence gördüklerinde ona gittiler. Seni ayakta bıraktılar. De ki: "O Allah'ın indinde olan, eğlenceden ve ticaretten daha hayırlıdır. Allah rızıklandıranların en hayırlısıdır." )

"Tacir ( İş İnsanı )" tanımlamasının ardına gizlenmiş ancak esasen "Füccar ve Müfsid" ( Günahkâr ve Bozguncu ) tanımlamasından başka bir nitelendirilmeyi haketmeyenlerin akibeti de aşağıdaki ayetlerde bildirilmektedir.

82/14 Ve innel fuccare le fi cahim

( Ve kesinlikle günahkarlar cehennemin içindedirler. )

83/7 Kella inne kitabel fuccari le fi siccin

( Hayır. Kesinlikle günahkarların kitabı, yazısı siccinin içindedir. )

38/28 Em nec'alullezine amenu ve amilus salihati kel mufsidine fil erdi em nec'alul muttekine kel fuccar

( O inananları ve iyilikler yapanları, yerde bozguncular gibi kılar mıyız? Sakınanları günahkarlar gibi kılar mıyız? )

71/27 İnneke in tezerhum yudillu ibadeke ve la yelidu illa faciren keffaren

( Kesinlikle sen onları bırakırsan, kullarını saptırırlar ve inkar eden günahkar haricindekini doğurmazlar. )

20 Ağustos 2021 Cuma

"Déjà vu" döngüsü

"Déjà vu" ( Önceden görüldü ), yaratılışın kaynak kodlarını yani geçmiş ve gelecek olarak anılan döngüye ait tüm bilgileri içeren ve spiritüalizmde Akaşa Kayıtları olarak da anılan Ümmül Kitab'ın ( Ana Kitap / Ana Yazı ) ( Kur'an da bunun bir parçasıdır. ) zamandan münezzeh olarak insanın bilinçaltında da kayıtlı olduğuna yönelik ipucu veren bir fenomendir. 

13/39 Yemhullahu ma yeşau ve yusbit ve indehu ummul kitab

( Allah neyi dilerse imha eder ve sabit kılar. Ana kitap O’nun indindedir. )

Ana Yazı'nın ( Akaşa Kayıtları ), Rab'bin ruhundan üflediği insanın sonsuz kapasite arzeden ve sırrı çözülememiş olan zihninde de kayıtlı olması kuvvetle muhtemeldir. İnsanın reenkarnasyonlarına ( kaba madde planında bedenlenme ) ilişkin tüm bilgileri içeren bu kayıtlar varlıkların karmaşa yaşamadan enkarnasyon süreçlerini tamamlayabilmeleri için,  her enkarnasyon öncesinde bilinçaltında bloklanmaktadır.

Yaratılışta her olgu ve olay döngüsel olarak tekrarlanmaktadır. Dolayısıyla geçmişte olan gelecekte olandır. Bu durum esasen zaman kavramını ortadan kaldırmakta ve sonsuz bir şimdinin varlığını ortaya koymaktadır. "Şimdi" kavramı ise geçmiş ve gelecek olarak algılanan düaliteye yani döngüye verilen isimdir. ( Bkz. "Shemitah döngüsü" başlıklı bölüm ) "Dairesel" bir formu tanımlayan "Simit" kelimesi de aynı köktendir. Bu bağlamda, esasen bilinen anlamıyla "Şimdi" yoktur. Zira bir varlığın her algıladığı olgu veya olay ancak ona göre geçmişte kalandır. Çünkü algılamanın / deneyimlemenin gerçekleşebilmesi için olayın sonlanması gerekir. Geçmişin de gelecek olduğu dikkate alındığında esasen sadece bir döngüsel algı / döngüsel hatırlama söz konusudur. 

Rum suresinin 27. ayetinde yaratılış döngüsünden bahsedilmektedir.

30/27 Ve huvellezi yebdeul halka summe yuiyduhu ve huve ehvenu aleyh ve lehul meselul a'la fis semavati vel ard ve huvel azizul hakim

( Ve yaratışı ortaya çıkarıp başlatan sonra onu tekrarlayıp döndüren O’dur. O O’na olağandır. Göklerde ve yerde en yüksek misaller O'nadır. O yücedir hakimdir. )

"Déjà vu" fenomeni, insanda bir olgunun veya bir olayın evvelce deneyimlenmiş olduğu hissini uyandırmakta, diğer bir deyişle "hatırlama" eylemini tezahür ettirmektedir. Esasen gerçekleşen olay, bilinçaltında kayıtlı olan döngüsel kader kodlarına bilinçdışı şekilde erişilmesi ve henüz deneyimleme zamanı gelmemiş bir olgunun veya olayın yine bilinçdışı olarak bilinç seviyesine ( bilinçli hafızaya ) aktarılmasıdır. Dolayısıyla gerçekleşme anı geldiğinde yani geçmiş - gelecek döngüsündeki bilgi çakışması gerçekleştiğinde "hatırlama" hissi oluşmaktadır.

Aşağıdaki Tevrat ayetleri, zaman kavramının olmadığına, zamanın sadece bir algı olduğuna, "hatırlama" olgusunun sadece döngüselliğin idraki olduğuna ve nihayetinde varlıklar için herşeyin "Déjà vu" olduğuna işaret etmekte gibidir.

21 Ecclesiastes 1-9 Olmuş olan şey olacak olandır. Yapılmış olan da yapılacak olandır. Güneşin altında yeni bir şey yok. 

21 Ecclesiastes 1-10 "Bak! Bu yeni." denilebilecek bir şey var mı? Bu zaten bizden önceki eski zamana aittir. 

21 Ecclesiastes 1-11 Geçmiş şeylerin hatırlanması yoktur. Gelecek olan şeylerin de hatırlanması yoktur.

Yukarıdaki üçlü ayet setindeki ilk ayetin numarası 9, son ayetininki ise 11'dir. Bu kodlama düalitenin, döngünün ve farklı boyuta geçiş portalının nümerolojik sembolü olan 11 sayısı ve 9/11 sembolizmi açısından dikkat çekmektedir.

Afrika'daki aşılama deneyleri?!

90'lı yıllardan bu yana bazı Afrika ülkelerinde "aşılama vasıtasıyla kısırlaştırma" deneyleri / uygulamaları yapıldığı iddia edilegelmiştir. Kenya'da tetanoz aşısı, Nijerya'da polio ( çocuk felci ) aşısı kapsamında ve Kamerun'da da doğrudan sterilizasyon ( kısırlaştırma ) amaçlı aşılama operasyonları gündeme gelmiştir.

Bu iddialar, bazı çevreler ve bilimsel kuruluşlar tarafından, Afrika'daki yüksek nüfus artışı delil gösterilmek suretiyle yalanlanmaktadır. Ancak mutlak nüfus artış adedi ve oranının yanısıra nüfus trend analizlerindeki en önemli kriterlerden biri de "Fertility Rate" ( Doğurganlık * Oranı ) 'dir. 

* Kadın başına yıllık ortalama doğum sayısını gösteren bu kriter

Birleşmiş Milletler bünyesindeki "Population Division" ( Nüfus Bölümü ) tarafından 1991 - 2021 yıllarına ilişkin olarak 2019 yılında yayımlanan raporda Afrika kıtasında dikkat çekici "Fertility Rate" azalması görülmektedir.

Baz doğurganlık oranı ( kadın başına ortalama doğum sayısı ) yüksek olduğundan, oranda dikkat çekici azalma olsa dahi doğum sayısının azalmış hali yine de diğer kıtalarınkinden yüksek olduğundan en yüksek nüfus artışı Afrika'daymış gibi görünmektedir. Oysa ki kadın başına doğum sayısı karşılaştırmalı olarak ciddi oranda azalmıştır.

Yani sonuç olarak yukarıda anılan iddialarda gerçeklik payı olması yani Afrika'nın, "aşılama yoluyla kısırlaştırma projesi" kapsamında laboratuar olarak kullanılmış olması ve hatta mevcut pandeminin de evvelce deneyleri tamamlanmış olan bu aşıların kitlesel olarak uygulanması amacıyla kurgulanmış olması da muhtemeldir.

16 Ağustos 2021 Pazartesi

TEX11 Geni ve Infertilite ( Kısırlık )

"Coronavirus" ve "Aşı" ile ilgili 11 nümerolojisi tespitleri evvelce "Coronavirus, Aşı, 11 ve 666" başlıklı bölümde incelenmişti.

Bazı çevrelerce, COVID19 aşısı olan "mRNA" aşısının ilerleyen zaman içinde insanın DNA yapısını değiştirmek suretiyle "Infertilite" ( Kısırlık ) sendromuna sebebiyet vereceği iddia edilmektedir.

"Akim" ( Kısır ) kelimesinin Kur'an'daki durumunda da dikkat çekici bir 11 nümerolojisi bulunmaktadır.

42/50 Ev (1) yuzevvicu (2) hum (3)zukranen (4) ve (5) inasa (6) ve (7) yec'alu (8) men (9) yeşau (10) AKİMA (11) inne (12) hu (13) alimun (14) kadir (15)

( Veya onları erkekler ve kızlar olarak eşleştirir. Dilediği kimseyi KISIR kılar. Kesinlikle O bilendir gücü yetendir. )

51/41 Ve (1) fi (2) adin (3) iz (4) erselna (5) aley (6) him (7) er (8) riha (9)el (10) AKİM (11)

( Ve Ad hakkında. Zamanında onların üzerine KISIR rüzgar gönderdik. )

- İlk ayetin kodunun ( 42/50 ) nümerolojik değeri 11 olmaktadır.

- Bu ayetteki "Akim" kelimesi 11. kelimedir.

- İkinci ayetin kodunun ( 51/41 ) nümerolojik değeri de 11 olmaktadır.

- Bu ayette 11 kelime bulunmaktadır.

- Bu ayetteki "Akim" kelimesi de 11. kelimedir.

Erkekte kısırlığa yol açan unsurun TEX11 isimli testis genindeki mutasyona bağlı yetmezlik olduğu bilimsel kaynaklarda belirtilmektedir.

"Testis-expressed gene 11 (TEX11*) is an X-linked gene and essential for meiotic recombination and chromosomal synapsis. TEX11 deficiency causes meiotic arrest and MALE INFERTILITY, and many TEX11 mutations have been found in azoospermic and INFERTILE MEN."

( Testis geni 11 ( TEX11 ) X bağlantılı bir gen olup meiyotik rekombinasyon ve kromozomal sinapsis için esas teşkil eder. TEX11 yetmezliği meiyotik tutukluğa ve erkek kısırlığına sebebiyet vermekte olup birçok TEX11 geni mutasyonu azoospermik ve kısır erkekte gözlemlenmiştir. )

https://bmcmedgenet.biomedcentral.com/articles/10.1186/s12881-018-0570-4

* TEX11 = Testis Expressed Gene 11 

Kısırlık sendromunun tıbbi literatürdeki ismi ( tıbbi terimi ) "Infertility / Infertilité" olup bu kelime de 11 harften oluşmaktadır.

Evvelce "Cin şeytanlarına adak verenler" başlıklı bölümde inkârcı müşriklerin "Molek / Moloch" ( Malik, Hükümdar, Sahip ) ismini verdikleri ve İblis'in temsili tezahürlerinden biri olan bir varlığa "çocuklarını adak vermeleri" hususu incelenmişti. Bilindiği üzere "çocuk enerjisi" pozitif yüksek frekansı, saflığı, temizliği ve günahsızlığı yani cennet frekansını temsil etmektedir. Bu nedenle cin şeytanları için çocuk enerjisinin sömürülmesi, emilmesi ve bloke edilmesi kaba madde planı dünyada negatif frekansın hakim olması, cehennem ortamının oluşması ve cinlerin boyutlar arası geçiş yapabilmeleri açısından çok önemlidir.

Bu çerçevede, "aşı yoluyla kısırlaştırma" kavramının içine "düşük yaptırma" kavramının da dahil olduğu düşünüldüğünde aşılama operasyonunun "kitlesel bir çocuk adak verme" ritüeli olması ihtimali oluşmaktadır. Küresel şeytanlar döngü sonunda magnitüdü çok büyük olacak bir negatif frekans ritüeli vasıtasıyla "Kralımız" dedikleri cin şeytanları liderinin kaba madde planı dünyaya geçişini mi sağlamaya çalışmaktadırlar?  Zira Siyon Liderlerinin Protokolleri isimli kitapta "Bizim kralımız, kürsüsünden halklara şöhreti aynı saatta bütün dünyaya yayılacak olan nutuklar söyleyerek onlar ile devamlı birlik içinde olacaktır." cümlesi yer almaktadır. Yani küresel çete İblis'i ( Molek, Baal vb. ) dünyada kraliyet tahtına oturtma gibi batıl bir obsesyon içindedir.

12 Ağustos 2021 Perşembe

Coronavirus ve 11 ritueli ( devam 9 )

Almanya'da 11 Ekim 2021 tarihinden itibaren Covid-19 testlerinin ücretli olacağı bildirilmiştir. 

Yine yeni bir uygulamanın, bir değişimin ayın 11'ine denk getirildiği ve 11 sayısıyla uyum sergilendiği görülmektedir.

Çocukluğun sonu!

1953 yılında Arthur Clarke tarafından yazılan "Childhood's End" ( Çocukluğun Sonu ) isimli romanda uzaydan gelen bir ırkın ( cin şeytanlarının ) insanlığı bir dünya federasyonu altında toplayarak tahakküm altına alması, sahte bir altın çağ başlatması ancak bu sürecin insan eliminasyonuna yani insanın kimliğinin, neslinin ve kültürünün yokolmasına sebep olması konu edilmektedir. Zira dünya hakimiyetini eline geçiren cin şeytanı insanlığı kısırlaştırmakta ve insan neslini sonlandırmaktadır. Kitabın ismi de bu hususa dayanmaktadır.

Şeytanların insan neslini sonlandırma, daha doğrusu doğumları yani "çocuk" oluşmasını engelleme arzsusunun temelinde yüksek, pozitif ve temiz cennet frekansı olan "çocuk frekansının" dünyadaki tesirinin sonlandırılması ve dünyanın tamamen negatif frekansın yani cehennem frekansı tesiri altına girmesidir. Şeytani ritüellerde "çocuk adak verilmesi" fenomeni de konuyla ilintilidir. Çocuk frekansının cennet frekansı olduğu kutsal kitaplarda da bildirilmektedir.

Vakia suresinin, cennet tanımının yapıldığı ayetlerinden biri olan 17. ayetinde şu cümle yer almaktadır.

56/17 Yetufu aleyhim VELDANUN muhalledun ( Onların üzerinde ebedi ÇOCUKLAR dolaşırlar. )

İncil'in aşağıdaki ayetinde de tekamül ederek cennete / göklerin egemenliği ( üst süptil boyut ) geçebilmenin tek yolunun saf, temiz, pozitif ve yüksek nitelikli frekans olan "çocuk frekansına" haiz olmaktan geçtiği bildirilmektedir.

40 Matthew 18 3 "Size doğrusunu söyleyeyim, dönüştürülüp, KÜÇÜK ÇOCUKLAR gibi olmadıkça, Göklerin Egemenliği'ne asla giremezsiniz.

40 Matthew 19 14 İsa, "Bırakın ÇOCUKLARI" dedi. "Bana gelmelerine engel olmayın! Çünkü GÖKLERİN EGEMENLİĞİ BÖYLELERİNİNDİR."

Esasen satanik bir ritüel icrası olan 2012 yılı Londra Olimpiyatları açılış seremonisinde "hastane yataklarındaki çocuklar ve tepelerindeki şeytan" kompozisyona yer verilmesi insan neslinin helakinin tasviri niteliğindedir. Ve bu tasvir ile 1953 yılında yazılmış olan "Childhood's End" ( Çocukluğun Sonu ) ve günümüz "Coronavirus* pandemisi / aşı vakası arasında bağlantı bulunmakta gibidir.

* Evvelki bölümlerde incelendiği üzere "Corona" kelimesi "Taç, Soy, Nesil" anlamına gelmektedir. Kraliyet "tacı" esasen "soyu / asil soyu / soyluluğu" sembolize eden bir unsurdur. Dolayısıyla "Coronavirus"ün "Nesil virüsü / Soy virüsü / Soykıran virüs" anlamı taşımakta olması kuvvetle muhtemeldir.





Bilindiği üzere spiritüalizmde Maya takviminin sonlandığı 2012 yılı yeni bir döngünün / dönemin başladığı yıl olarak kabul edilmektedir.

Londra Olimpiyatları logosunun da 2012 yılından ziyade "ZION" kelimesini yansıttığı ve Zionist sembolizm yapıldığı da o dönemde medyada yer almıştır.














11 Ağustos 2021 Çarşamba

Bilmek ve Bilgiyi paylaşmak = Gerçek tatmin, Gerçek mutluluk

"Eee yaptın ne olacak? Sonuç ne? Faydası ne? Karşılığı ne olacak?"

Bu cümleler, maddi, dünyevi ve nefsani menfaatin mutluluk olduğunu zanneden gafillerin herhangi bir eylem öncesinde sıkça kullandıkları cümlelerdir. Gafiller yaptıkları bir eylemin fayda sağlayıp sağlamayacağını sadece ve sadece maddi ve nefsani unsurlar ile değerlendirirler. Onlara göre "sonuç" maddi menfaattir.

Elbetteki hayatta herşey tatmin olmak ve böylelikle huzura ve mutluluğa erebilmek amacıyla yapılır. Ancak gerçek tatmin, gerçek mutluluk acaba yapılan her eylem akabinde maddi bir menfaat oluşması mıdır? Yoksa acaba sadece o eylemin yapılması zaten başlıbaşına tatmin ve mutluluk kaynağı mıdır? Elbetteki iyi ve hayırlı bir işin herhangi bir karşılık beklemeden icrası gerçek tatmin ve mutluluk vesilesidir. Bu husus Furkan suresinin 77. ayetinde ilahi kozmik bilgiler hazinesi olan Kur'an'ı insanlara aktaran haberci resulün "Ödül tanımlaması" vasıtasıyla bildirilmektedir.

25/57 Kul ma es'elukum aleyhi min ecrin illa men şae en yettehize ila rabbihi sebila

( De ki: "Onun üzerine, Rab’lerine doğru yol edinmeyi dileyen kimselerin haricinde, size ödül sual etmiyorum." )

Ayette resulün, bilgiyi samimiyetle alıp Rab'lerine yönelenleri görmesi yani insanların doğruya yönelmesini görmesi onun ödülü olarak tanımlanmaktadır. 

26/109 Ve ma es'elukum aleyhi min ecr in ecriye illa ala rabbil alemin

( Ve onun üzerine size ödülden sual etmiyorum. Kesinlikle ödülüm ancak alemlerin Rab’binin üzerinedir. )

Ayette resulün, bilgi aktarımı karşılığında ödül beklentisi olmadığı, Rab'bin rızasının en büyük ödül olduğu bildirilmektedir.

İlahi nizamın tekâmül ilkesi "bilgilenme yoluyla mutluluğa erişme" kavramına dayanır. Dolayısıyla "Bilmek" ve "Bildiğini aktarmak" yaratılıştaki yegâne mutluluk vesilesidir. Yani mutluluk, bildikten sonra o bilgiyi kullanarak maddi ve dünyevi menfaat elde etmek değil sadece ve sadece "bilmenin / biliyor olmanın" kendisidir.

"Bilmenin" yarattığı fark ve yükseliş Zümer suresinin 9. ayetinde şöyle ifade edilmektedir.

39/9 .... kul hel yestevillezine ya'lemune vellezine la ya'lemun .... 

( ... De ki: "Bilenlerle bilmeyenler eşit olur mu? ... )

Bilmeyenlerin kalplerinin asla tatmin olamayacağı yani mutluluğa erişemeyecekleri Rum suresinin 59. ayetinde "Bilmeyenletin kalplerinin mühürlü olduğu" ifafesiyle zikredilmektedir.

30/59 Kezalike yatbeullahu ala kulubillezine la ya'lemun

( Allah o bilmeyenlerin kalplerinin üzerine işte böyle mühür basar. )

 "Bilmek" vesilesiyle ruhsal ( kalbi ) tatmine erişme hususu Cuma suresinin 28. ayetinde "Allah'ı zikretmek" ifadesiyle bildirilmektedir.

13/28 Ellezine amenu ve tatmeinu kulubuhum bi zikrillah e la bi zikrillahi tatmeinul kulub

( Onlar inanırlar ve kalpleri, Allah' ın hatırlanması ile tatmin olur. İyi bilin ki, kalpler Allah' ın hatırlanması ile tatmin olur. )

Şura suresinin 23. ayetinde Resulün, mutluluğu "Ecir" ( Ödül ) kelimesiyle temsil edilmekte ve "Ecir" de "Yakınlaşma sevgisi" / "İnanca yakınlaşma" olarak tanımlanmaktadır.

42/23 Zalikellezi yubbeşşirullahu ibadehullezine amenu ve amilus salihat kul la es'elukum aleyhi ECRAN İLLEL MEVEDDETE FİL KURBA ve men yakterif haseneten nezid lehu fiha husna innellahe ğafurun şekur

( Allah' ın, o inanan ve iyilikler yapan kullarını müjdelediği budur. De ki: "Size onun üzerine, YAKINLAŞMA SEVGİSİ haricinde ÖDÜL sual etmiyorum." Kim güzellik işlerse, ona onda güzelliği artırırız. Kesinlikle Allah affedendir şükredeni görendir. )

"Tüm yaratılmışlar" anlamına gelen "Âlem" kelimesinin "İlm" ( Bilmek / Bilgi ) kelimesi ile olan fonetik benzerliği her iki kelimenin de aynı kök anlamı yani "Bilgi" anlamını içerdiğini ortaya koyar niteliktedir. Zira yaratılışı büyük bir "Bilgi sistemi / Bilgiler bütünü" olarak tanımlamak da mümkündür. ( LM kökünden olan "Alem / Alâmet" kelimeleri de "Simge, İşaret, Belirti" anlamına gelmekte olup esasen "Bilgi" anlamını taşımaktadırlar. )

"İlm" ( Bilmek ) fiilinin şahıs zamirleriyle çekilmesi durumunda "A'lemtü / Ta'lemu / Ya'lemu" hallerini alması da "Âlem" kelimesiyle uyum arzetmektedir.

Keza yine LM kökünden olan "Lamia" ( Işık saçan, Aydınlık veren, Parlayan ) kelimesi de "İlm" kelimesiyle ilintilidir. Zira "Bilgi / İlim" kelimesi "Işık" ve "Aydınlık" kelimeleriyle de ifade edilmektedir.  ( Örnek ifadeler: Aydın ( Bilge kişi, Bilen, Âlim ), Aydınlanma ( Bilgilenme ), Bu bilgiler ışığında, ... )

Batı dillerindeki "Lumière" ( Işık ), "Luminous" ( Parlak, Aydınlık ), "Illuminate" ( Aydınlatmak ) kelimeleri de "LM" kökündendir. "Aydınlanmışlar" anlamına gelen meşhur "Illuminati" kelimesi de esasen "Bilgilenmişler" anlamını yansıtmaktadır. Fonetik benzerlik arzeden "Ulema" ( Bilgilenmişler ) kelimesi de "Âlim" kelimesinin çoğuludur. Cehaletin "Karanlık" kelimesiyle nitelenmesi ve "Kara cahil" ifadesinin varlığı da konu bağlamında önem arzetmektedir. Tevrat'ın Yaratılış bölümünde yer alan Allah'ın "Işık olsun." buyruğu da esasen "İlim / Bilgi verilsin" anlamını içermektedir.

Öte yandan yaratılıştaki herşeyin esasen "kelime / kod / bilgi olduğu" da bir gerçektir. İlahi kaynaklarda Allahu Teala'nın yaratma sebebinin "Bilinmek istemesi / Bilgiyi paylaşmak istemesi" ( doğrusunu Allah bilir. ) olduğu yönünde ifadeler bulunması da bu bağlamda önem arzetmektedir. 

Fatiha suresinin 2. ayetinde yer alan "Rabbil âlemin" tanımlamasının "Bilgilerin öğreticisidir." olarak tercümesi de anlamlı olmaktadır.

1/2 El hamdu lillahi rabbil alemin ( Övgü alemlerin Rab’bi Allah içindir. )





Fışkıran Pınar = Açılan Boyut Portalı

"Su" kelimesinin "alemler arası boyut portalı açılışı" ve "ilahi kozmik bilgi" kavramı ile ilintili olduğuna evvelki bölümlerde değinilmişti. Star Gate ( Yıldız Kapısı ) kavramı da içi su dolu olan bir çember ile sembolize edilmektedir.

     Star Gate ( Yıldız Kapısı ) ... Boyut Portalı

Kamer suresinin 11. ayetinde "boyut portalı" kavramı "Ebvabes sema" ( Göğün kapıları ) ifadesiyle temsil edilmiş olup, "su" kelimesi ise portal açılış vasıtası olarak zikredilmiştir.

54/11 Fe fetahna EBVABES SEMAİ bi MAİN munhemir

( Böylece akıp dökülen SU ile GÖĞÜN KAPILARINI açtık. )

Ayetin kodunun ve ayet numarasının nümerolojik değerleri de boyutlar arası geçişin sembolü olan 11 sayısını vermektedir.

Bakara suresinin 60. ayetinde yer alan "İsneta aşrate ayna" ( Oniki pınar ) kavramı da "Oniki boyut portalını" ( Oniki kapıyı ) simgelemektedir. Ayette Hz. Musa kavmi için su istemesinden yani portal açmak istemesinden ve "Asa"nın da bir portal açma vasıtası olduğunfan bahsedilmektedir. 

2/60 Ve İZİSTESKA musa li kavmihi fe kulnadrib bi ASAKEL HACER FENFECERAT MİNHUSNETA AŞRATE AYNA kad alime kulli unasin meşrabehum kulu veşrabu min rizkillahi ve la ta'sev fil erdi mufsidin

( Ve zamanında Musa kavmi için SU İSTEDİ de "ASAN İLE TAŞA VUR." dedik. Böylece ondan ONİKİ PINAR FIŞKIRIP AKTI . Tüm insanlar içecekleri yeri bildiler. Allah' ın rızıklarından yiyin ve için. Yerde bozgun yaparak asileşmeyin. )

"Oniki Pınar" kavramının, "Oniki Boyut Portalı" ( Cennetin oniki kapısı / Göğün oniki kapısı / Sirius'un oniki kapısı ) olduğu İncil'in 66. suresinde de bildirilmektedir.

66 Vahiy 21-11 O'nun görkemiyle ışıldayan KUTSAL KENTİ*, YERUŞALİM'i* gösterdi. Kentin ışıltısı çok değerli bir taşın, billur gibi parıldayan yeşim taşının ışıltısına benziyordu.

* Yeruşalim = Darüsselâm = Selâmet yurdu = Kutsal Kent = Cennet = Sirius = Yarı süptil üst boyut / alem / plan

66 Vahiy 21-12 Büyük ve yüksek surları ve ONİKİ KAPISI vardı. KAPILARI ONİKİ MELEK bekliyordu. Kapıların üzerine İsrailoğulları'nın on iki oymağının adları yazılmıştı.

66 Revelations 21-21 ONİKİ KAPI ONİKİ İNCİYDİ; kapıların her biri birer İNCİDEN yapılmıştı. Kentin anayolu cam saydamlığında saf ALTINDANDI.

Kur'an'daki cennet tasvirinde de "İnci" ve "Altın" kelimeleri, diğer sembolik kavramlar ( Bilezik, Elbise, İpek vb. ) ile birlikte yer almaktadır.

22/23 İnnellahe yudhilullezine amenu ve amilus salihati cennatin tecri min tahtihel enharu yuhallevne fiha min ESAVİRA min ZEHEBİN ve LU'LUA ve libasuhum fiha harir

( Kesinlikle Allah o inananları ve iyilikler yapanları altlarından nehirler akan bahçelere sokar. Orada ALTINDAN, İNCİLERDEN BİLEZİKLER takınacaklar. Orada elbiseleri ipektir. )

İsra suresinin aşağıdaki ayetlerinde de inkârcı müşriklerin resulden yerde boyut portalı açmasını istediklerinden bahsedilmektedir. Ayette boyut portalı yine "Yenbua" ( Pınar ) kelimesiyle temsil edilmektedir.

17/90 Ve kalu len nu'mine leke hatta TEFCURA lena MİNEL ERDİ YENBUA

( Ve "Bize YERDEN PINAR FIŞKIRTANA kadar sana inanmayız." dediler. )

Ayetlerin devamında ise özetle inkârcı müşriklerin şu talepleri yer almaktadır.  Bu

17/91 veya sana bir cennet olsun

17/92 veya göğü parça halinde düşür ( portaller ) ve Allah ile melekler ortaya çıksın

17/93 veya göğe yüksel

Görüleceği üzere bu taleplerin hepsi de üst boyuta geçiş, üst frekanslara erişim arzusunu yansıtmaktadır.



10 Ağustos 2021 Salı

Temiz kelime, Pis kelime

Yaratılışın düalite ilkesi kelimelerin kullanımında ve söylemlerde de kendini göstermekte, insanların ruhsal tekâmül sürecinde önemli bir rol oynamaktadır. Bu husus Kur'an'da "Kelimeten tayyibeten" ( İyi / Temiz kelime ) ve "Kelimetin habisetin" ( Kötü / Pis kelime ) olarak belirtilmektedir.

İbrahim suresinin aşağıdaki ayetlerinde "Temiz ve pis kelime" kavramları "Temiz ve pis ağaç" kavramıyla teşbih ( sembolize ) edilmiştir. Bu teşbih, evvelce "Dünyanın nöronları "Ağaçlar" başlıklı bölümde incelendiği üzere, "Ağaçlar"ın esasen ilahi kozmik bilgi transferi sağlayan ve dünya sathında bir iletişim şebekesi oluşturan varlıklar olduğu gerçeğine dayanmaktadır.

14/24 E lem tera keyfe darabellahu meselen KELİMETEN TAYYİBETEN ke ŞECERATİN TAYYİBETİN asluha sabitun ve FER'UHA FİS SEMA'

( Görmedin mi ki Allah, kökü sabit ve DALLARI GÖĞÜN İÇİNDE olan TEMİZ AĞAÇ gibi olan TEMİZ KELİMENİN misalini nasıl beyan etti? )

14/25 Tu'ti ukuleha kulle hiynin bi izni rabbiha ve yadribullahul emsale lin nasi leallehum yetezekkerun

( Rab’binin izni ile her zaman YEMİŞİNİ VERİR Allah misalleri insanlar için beyan eder. Umulur ki hatırlarlar. )

14/26 Ve meselu KELİMETİN HABİSETİN ke ŞECERATİN HABİSETİN ictusset min fevkil erdi ma leha min karar

( Ve PİS KELİMENİN misali, yerin üstünden ayrılmış, kendisine durak yeri olmayan PİS AĞAÇ gibidir. )

Yukarıdaki ayet setinde temiz kelimelerin, iyi sözlerin varlıkların frekanslarını, bilgi ve idrak seviyelerini yükselteceği ve ruhsal tekamüllerine vesile olacağı bildirilmektedir. 14/25 kodlu ayette yer alan "Her zaman yemişini veren ağaç" ifadesi de iyi ve temiz kelimelere haiz olanlara ( iyi / temiz söylemde bulunanlara ) ilahi kozmik bilgilerin daima iletileceği, kozmik bağlantının daim kılınacağı anlamını taşımaktadır.

Ayet setinin son ayetinde ise pis / kötü kelimeye haiz olanların ise kozmik bağlantılarının ( ilahi kozmik bilgi akışının ) kesileceği ve ruhsal tekamül süreçlerinin aksayacağı "Yerin üstünden ayrılmış ağaç" ifadesi vasıtasıyla bildirilmektedir.

"Şecer" ( Ağaç ) kelimesinin batini anlamları arasında "Şebeke, Ağ, İletişim ağı" anlamları da yer almaktadır.

Fatir suresinin 10. ayetinde de temiz kelimenin ruhsal tekamül sağlayacağı "Temiz kelime Allahu Teala'ya yükselir." teşbihiyle bildirilmektedir.

35/10 Men kane yuridul izzete fe lillahil izzetu cemia İLEYHİ YAS'ADUL KELİMUT TAYYİBU vel amelus salihu yerfeuh vellezine yemkurunes seyyiati lehum azabun şedid ve mekru ulaike huve yebur

( Kim üstün kudreti istiyorsa, saygınlık üstün kudret tümüyle Allah içindir. TEMİZ KELİME O’NA YÜKSELİR. İyi işler de onu yükseltir. O kötülüklerle tuzak kuranlar, şiddetli azap onlaradır. İşte onların tuzağı, o batıp dağılır. )