31 Temmuz 2017 Pazartesi

Zürka ... Türkuaz ... Türk ... Göktürk ... Sirius

Kaynaklara göre, "Mavi Kan" terimi Avrupa Kraliyetine ilişkin soyluların !!! asaletini ve onlara ilişkin sosyal sınıfı  simgelemektedir. Bahsedilen soyluluk ise cinlerin "sürüngen" ( reptilian ) soyundan ileri gelmektedir. Yani Kur'an'daki yasaklanmış "soy ağacı" ile ilintilidir. Satanist elitler melezi oldukları cin soyunu insan soyuna göre üstün görmektedirler. 
 
"Mavi" renk yani "Zürka" ( Türkuaz ?? ) kelimesi gerçekten cin soyu sürüngenleri, onların kanını mı nitelemektedir? Yoksa bu bir aldatmaca olup, mavi renk Mavi Gezegen olarak bilinen Sirius yıldız sistemine ait gezegeni ve insanlığın kökeni olan Türk' ü mü temsil etmektedir? Cin soyu olanlar kendilerini "Mavi Kan"lı olarak lanse edip, esasında Melek taklidi mi yapmaktadırlar?

İncil'deki şu ayet önemlidir;

48 2 Corinthians 11/14 Buna şaşmamalı. Şeytan da kendisine ışık meleği süsü verir.

Zürka kelimesi ile Türk kelimesi arasındaki fonetik benzerlik dikkat çekicidir.
 
Taha 20/102 - Yevme yünfehu fis suri ve nahşürul mücrimine yevmeizin zürka ( Borunun içine üflendiği gün. O gün suçluları masmavi toplarız. )
 
Bu ayete göre toplayanların "mavi" olması ihtimali öne çıkmaktadır. Zürka = Sirius = Türk ilişkisi ve Sirius takımyıldızına bağlı gezegenlere "Mavi Gezegen" nitelemesi yapıldığı dikkate alındığında durum biraz daha netleşmektedir. Melek ile Sirius arasındaki ilişki bu noktada da gündeme gelmektedir. Söz konusu sure Taha suresi olup, bu kelime Mu * dilinde "Ta" ( Yıldızlar ) * , "Ha" ( Su ) * olmak üzere "Su ihtiva eden yıldızlar", Arapça'da ise "Düzenlenmiş" anlamına gelmektedir. Ayrıca "Mavi" kelimesi "Ma" ( Su ) ve "Vi" ( Gibi olan ) kelimelerinden oluşmaktadır. ( Uhra ( Öte ) + Vi ( Gibi olan ) ... "Uhrevi" gibi )

* "Ta" kelimesi Türkçe'de "Uzakta olan" anlamında kullanılır. "Ta uzakta / Ta orada" yani "Yıldızlar kadar olan mesafede" yani "çok uzakta", "Ha" kelimesinin ise suyu ifade eden ve Hidrojenin sembolü olan "H" ile ilgisi olabilir. ( Örnek : DeHidrasyon sudan arındırma anlamına gelmektedir. ) "Mu" kelimesi de Arapça'daki "Ma" ( Su ) kelimesinin kökeni gibidir.

"Göktürk" kavminin ismi "Gök" ( Mavi ) ve "Türk" kelimelerinden oluşmaktadır. Göktürk kavminin bayrağında "Köpek / Kurt" figürü olması Canis Major yani Büyük Köpek olarak adlandırılan Sirius yıldızıyla ilişkiyi ortaya koymaktadır. Göktürkler, Mavi Türkler olarak da anılmaktadır.


                                                                  
                         Göktürk Bayrağı

Ayette "suçluların toplanmasından" bahsedilmektedir. Kafirlere yani inkarcılara "göklerin kapılarının açılmayacağı", "kafirlerin çok düşük oldukları dünyada yani yerde kalacakları ve yerin cehenneme dönüşeceği" gerçeği düşünüldüğünde, ayette anılan suçlular affedilmek üzere toplananlar mıdır? Zira suredeki "af vesileciliğinden" aşağıdaki ayetler önem arzetmektedir.

Taha 20/109 - Yevmeizin la tenfeuş şefaatü illa men ezine lehür rahmanü ve radıye lehu kavla ( O gün, Rahman' ın kendilerine izin verdiği ve sözlerinden dolayı kendilerine razı, hoşnut olduğu kimseler haricindekilerin af vesilecilikleri fayda etmez.  )

Taha suresindeki "cennet ortamı" tanımlaması;

Taha 20/118 - İnne leke en la tecua fıha ve la ta'ra ( Kesinlikle sana orada acıkmaman ve çıplak olmaman vardır. )

Taha 20/119 - Ve enneke la tazmeü fıha ve la tadha ( Ve kesinlikle sen orada susamazsın ve sıcakta yanmazsın. )

Cennetten kovulma / cennetten dünyevi materyel ortama inme hususunu içeren ayet;

Taha 20/123 - Kalehbita minha cemıan ba'duküm li ba'dın adüvv fe imma ye'tiyenneküm minnı hüden fe men ittebea hüdaye fe la yedıllü ve la yeşka ( "Birbirinize düşman olarak oradan topluca inin. Eğer benden kesinlikle size yönlendirme gelirse, yönlendirmeye tabi olan kimseler artık sapmazlar ve meşakkatlı bedbaht olmazlar." dedi. )

Ve yine toplama hadisesi;

Taha 20/124 - Ve men a'rada an zikrı fe inne lehu meıyşeten danken ve nahşüruhu yevmel kıyameti a'ma ( Ve kim beni hatırlamadan yüz çevirip dönerse, dar geçimlik kesinlikle onadır. Onu ayağa kalkış gününde kör olarak toplarız. )





 
 
 
 

 

 
 

27 Temmuz 2017 Perşembe

Tek Nefis ... Birlik ... Birleşik İnsanlık

Allahü Teala, insanı/insanları "tek nefisten" yarattığını ayetlerinde bildirmektedir. "Tek Nefis" kavramı, esas itibarıyla topluluk halinde bulunan insanlar arasında özde farklılık olmadığını bildirmekte ve gerçekte tek bir birleşik varlığı yani "İnsan" kavramını temsil etmektedir. İnsanların "Tek Nefis" bilincine ulaşmaları her türlü kötülüğün, olumsuzluğun ve ihtilafın ortadan kalkmasını sağlayacaktır. Çünkü o zaman her insan, bir diğer insan hakkındaki olumsuz tutumun sonuçta kendisini olumsuz etkilemekte olduğunu idrak edecektir.
 
Nisa 4/1 - Ya eyyühen nasütteku rabbekümüllezı halekaküm min nefsin vahıdetin ve haleka minha zevceha ve besse minhüma ricalen kesıran ve nisaa vettekullahellezi tesaelune bihı vel erham innellahe kane aleyküm rakıba

( Ey insanlar sizi tek nefisten yaratan, ondan eşini yaratan ve onlardan çokça erkekler ve kadınlar diriltip gönderen Rabb' inizden sakının. Onunla sual ettiğiniz Allah’ tan ve akrabalıktan sakının. Kesinlikle Allah üzerinize gözetleyendir. )
 
En'am 6/98 - Ve hüvellezi enşeeküm min nefsin vahıdetin fe müstekarrun ve müstevda kad fassalnel ayati li kavmin yefkahun

( Ve sizi tek nefisten inşa eden O'dur. Artık durak yeri ve emanet yeri vardır. Ayetleri, anlayan kavim için ayrıntılandırdık. )
 
A'raf 7/189 - Hüvellezi halekaküm min nefsin vahıdetin ve ceale minha zevceha li yesküne ileyha fe lemma teğaşşaha hamelet hamlen hafıfen fe merrat bih fe lemma eskalet deavellahe rabbehüma lein ateytina salihan lenekunenne mineş şakirın

( Sizi tek nefisten yaratan, onunla sükunet bulması için eşini de ondan yaratan O’dur. O, onu örttüğünde o hafif bir yük yüklendi. Böylece onunla bir müddet geçti. Ağırlaştığında, Rabb' leri Allah' ı "Eğer bize iyisini verirsen, kesinlikle şükredenlerden olacağız." diye çağırdılar. )
 
Zümer 39/6 - Halekaküm min nefsin vahıdetin sümme ceale minha zevceha ve enzele leküm minel en'ami semaniyete ezvac yahlükuküm fı bütuni ümmehatiküm halkan min ba'di halkın fı zulümatin selas zalikümüllahü rabbüküm lehül mülk la ilahe illa hu fe enna tusrafun

( Sizi tek nefisten yarattı. Sonra ondan eşini oluşturdu. Size hayvanlardan sekiz eş indirdi. Sizi annelerinizin karınlarında üç karanlıkta yaratıştan yaratışa yaratır. Rabb' iniz Allah budur. Mülk O’nadır. O’nun haricinde ilah yoktur. O halde nasıl döndürülüp çevriliyorsunuz?  )

25 Temmuz 2017 Salı

Sima ... Aura

İnsan bedenini çevreleyen, insanın negatif veya pozitif psikolojik ( ruhsal ) durumunu yansıtan, ışınımla oluşan ve gitgide yayılan tesir kuşakları halinde kendini gösteren elektromanyetik enerji alanına "Aura" ( Hale, Atmosfer, Çevreleyen Olgu ) adı verilmektedir. İnsanda 7 aura katmanı bulunduğu belirtilmektedir. "Aura"'nın belirli yöntemlerle tespit edilebildiği, ruhsal enerjiyle tedavi etme yeteneği bulunan şifacıların da Aura üzerine yoğunlaşarak tedavilerini gerçekleştirmekte oldukları bilinmektedir. ( Sarı ışığın sembolü olan "Altın" kelimesinin Latincesinin "Aurum" olması da dikkat çekicidir. )

Kur'an ayetlerinde insanların olumlu veya olumsuz özelliklerinin veya durumlarının "Sima"larından belli olduğu, insanların simalarından tanınabileceği ancak insanların simadan tanımlama yapabilmelerinin ancak Allah rızası ile gerçekleşebileceği bildirilmektedir. Kur'an'da yer alan "Sima" kelimesi "Aura" kelimesinin karşılığı olabilir. Bazı meallerde "Sima" kelimesinin "Yüz" olarak tercüme edildiği görülse de Fetih suresinin 48/29 kodlu ayetinde "Sima" ve "Vech" ( Yüz ) kelimeleri yanyana kullanılmak suretiyle anlamsal ayrışım açıkça vurgulanmıştır. "Sima" kelimesinin İngilizce'deki "Same" ( Aynı ) ve "Simulation" ( Benzetme ) kelimelerinin de kökü olması kuvvetle muhtemeldir. Zira "Sima", "Benzenilen Şey / Olgu" anlamına gelmekte olup, varlıkların niteliklerini tanınmlayan bir kavramdır.
"Sima"kelimesi Kur'an'da 6 kere tekrarlanmaktadır.

Bakara 2/273 - Lil fükaraillezıne uhsıru fı sebılillahi la yestetıy'une darben fil erdı yahsebühümül cahilün ağniyae minet teaffüf ta'rifühüm bi sımahüm la yes'elunen nase ilhafa ve ma tünfiku min hayrin fe innellahe bihı alim ( O yerde gezmeye istidatları olmayan, Allah yolunda mahsur kalmış fakirleri, iffetli namuslu olduklarından dolayı cahiller onları zengin sanarlar. Onları simalarından tanırsın. İsrarla isteyerek insanlara sual etmezler. Hayırlısından ne harcarsanız kesinlikle Allah onu bilendir. )

A'raf 7/46 - Ve beynehüma hıcab ve alel a'rafi ricalün ya'rifune küllen bi sımahüm ve nadev ashabel cenneti en selamün aleyküm lem yedhuluha ve hüm yatmeun ( Ve onlar arasında perde vardır. Yüksek mevki üzerinde hepsini simalarından tanıyan adamlar vardır. Bahçe sahiplerine "Selam üzerinize olsun." diye seslenirler. Henüz oraya girmemişlerdir ve fakat umut etmektedirler. )

A'raf 7/48 - Ve nada ashabül a'rafi ricalen ya'rifunehüm bi sımahüm kalu ma ağna anküm cem'uküm ve ma küntüm testekbirun ( Ve yüksek mevki sahipleri simalarından tanıdıkları adamlara seslenirler "Topluluğunuz ve kibirlenmiş olmanız size fayda sağlamadı." derler. )

Muhammed 47/30 - Ve lev neşaü le eraynakehüm fe learaftehüm bi sımahüm ve le ta'rifennehüm fı lahnil kavl vallahü ya'lemü a'maleküm ( Ve şayet dileseydik sana onları gösterirdik de onları simalarından tanırdın. Kesinlikle onları, sözlerinin usülünden, nağmesinden tanırsın. Allah yaptıklarınızı bilir. ) *

* Bu ayette simadan tanıyabilmenin yani Aura tanımlayabilmenin Allah'ın rızası sonrasında Meleklerin yeteneği aktive etmesiyle gerçekleşebileceği bildirilmektedir.

Fetih 48/29 - Muhammedün rasulüllah vellezine mea hu eşiddaü alel küffari ruhamaü beynehüm terahüm rukkean sücceden yebteğune fadlen minellahi ve rıdvana sımahümvücuhihim min eseris sücud zalike meselühüm fit tevratı ve meselühüm fil incil ke zer'ın ahrace şat'ehu fe azerahu festağleza festeva ala sukıhı yu'cibüz zürraa li yeğıyza bihimül küffar veadellahüllezıne amenu ve amilus salihati minhüm mağfiraten ve ecran azıma ( Muhammed Allah' ın resulüdür. O onunla birlikte olanlar, inkarcılar üzerine şiddetli, kendi aralarında ise merhametlidirler. Onları eğilmede, yere kapanmada görürsün. Allah' tan üstünlüğü lütfu ve rızayı ararlar. Simaları onların, yüzlerinde yere kapanma izi vardır. Onların Tevrat' ta misalleri böyledir. İncil' de misalleri ise filizini çıkarmış, onu kalınlaştırarak kuvvetlendirmiş de bacakları üzerine istiva etmiş ekin gibidir. Ziraatçilerin hoşuna gider. Onlarla inkarcıları öfkelendirip kızdırmak içindir. Allah o inananlara ve onlardan iyilikler yapanlara af ve büyük ödül vaad etmiştir. ) **

** Bu ayette Sima ve Vech ( Yüz ) kelimeleri yanyana kullanılmak suretiyle anlamsal ayrışım bildirilmiştir.

Rahman 55/41 - Yu'rafül mücrimune bi simahüm fe yü'hazü bin nevasıy vel akdam ( Suçlular simalarından bilinip tanınırlar. Böylece alınlarından ve ayaklarından yakalanırlar. )

"Sima" kelimesinin "Gök / Hava" anlamına gelen "Sema" kelimesiyle olan fonetik benzerliği dikkat çekicidir. "Aura" kelimesinin de "Atmosfer" anlamı taşıdığı düşünüldüğünde ilişki ortaya çıkmaktadır. Hatta "Aura" kelimesinin "Hava" kelimesiyle olan fonetik benzerliğinden dahi söz edilebilir. ( "Hava" kelimesi "Etki / Yapı / Özellik" anlamında niteleyici olarak da kullanılmaktadır. Örnek: "Buranın ayrı bir havası var."  )

Yedi Aura / Sima / Sema katmanını gösteren figür. 



17 Temmuz 2017 Pazartesi

Yaratılış Döngüsü ... 8 ve 12'den 21'e...

Allahü Teala, yaratışı bir döngü sistemi içinde tekrarlanan nitelikte yapılandırdığını ayetlerinde beyan etmektedir. Yaratıştaki döngüyü 8 rakamı ile sembolize etmek mümkündür. Zira, 8 rakamı, inişli çıkışlı kıvrımlarıyla "başlangıç", "gelişim" ve "sonlanma" aşamalarını nitelemektedir. Bu üç aşamanın sonsuz bir döngüsü olduğu düşünülebilir. Sonsuzluğun sembolü de yan yatmış 8 rakamıdır.

Yaratılış 7 seviyeden oluşmakta olup, 8 seviye yeni bir sürecin, döngünün başlangıcını ifade etmektedir. Örnek : Mevsut 7 oktavın ( ses aralığının ) her birinde 7 nota ( ses ) ( Do, Re, Mi, Fa, sol, La, Si ) bulunmakta olup sona eklenen 8. nota ( ses ) olan “Do” yeni bir oktavın yani ses aralığının, bir başka deyişle yeni bir döngünün ilk aşamasını, başlangıcını temsil etmektedir.
Kur'an'da "Yaratış Döngüsünden" bahsedilen, yani "yebdeul halka ve yüıyduh" ( yaratışı başlatır ve onu döndürür. ) ifadesini içeren 8 ayet bulunması dikkat çekicidir. Ayrıca bu ifadenin son kez geçtiği ayet "Buruc" suresinin 85/13 kodlu ayetidir. Ayet kodunu oluşturan rakamların toplamının nümerolojik değeri de 8 rakamını vermektedir. 8+5+1+3 = 17 ... 1+7 = 8
"Semaniy" ( Sekiz ) kök kelimesi Kur'an'da "8" kere tekrarlanmaktadır.


"Yaratılış Döngüsü"'nü tanımlayan ayetler.

Kur'an'da "Yaratış Döngüsünden" bahsedilen, yani "yebdeul halka ve yüıyduh" ( yaratışı başlatır ve onu döndürür. ) ifadesini içeren 8 ayet bulunması dikkat çekicidir. Ayrıca bu ifadenin son kez geçtiği ayet "Buruc" suresinin 85/13 kodlu ayetidir. Ayet kodunu oluşturan rakamların toplamının nümerolojik değeri de 8 rakamını vermektedir. 8+5+1+3 = 17 ... 1+7 = 8 ( Bu ayette 6 kelime olması da ilahi mühür nümerolojisi açısından önemlidir. )

"Yaratılış Döngüsü"'nü tanımlayan ayetler.

Yunus 10/4 - İleyhi merciuküm cemıa va'dellahi hakka innehu yebdeül halka sümme yüıydühu li yecziyellezine amenu ve amilus salihati bil kıst vellezine keferu lehüm şerabün min hamımin ve azabün elımün bima kanu yekfürun ( Dönüşünüz topluca O’nadır. Allah’ ın vaadi gerçektir. Kesinlikle yaratışı o ortaya çıkarıp başlatır. Sonra o inananları ve adaletle iyilik yapanları karşılıklandırmak için onu döndürür. O inkar edenler, inkar etmiş olmalarından dolayı onlara kaynar sudan içecek ve elim azap vardır. )

Yunus 10/34 - Kul hel min şürakaiküm men yebdeül halka sümme yüıydüh kulillahü yebdeül halkü sümme yüıydühu fe enna tü'fekun ( "Ortaklarınızdan yaratışı ortaya çıkarıp başlatan, sonra onu döndüren, tekrarlayan kimse var mıdır?" de. "Yaratışı Allah başlatır sonra onu döndürür, diriltir. O halde nasıl döndürülürsünüz?" de. )

Neml 27/64 - Em men yebdeül halka sümme yüıydühu ve men yerzükuküm mines semai vel ard e ilahün meallah kul hatu bürhaneküm in küntüm sadikın ( Yoksa o yaratışı ortaya çıkarıp başlatan, sonra onu tekrarlayıp döndüren ve sizi gökten ve yerden rızıklandıran mı? Allah ile birlikte ilah mı var? "Eğer doğrular iseniz, delilinizi getirin." de. )

Ankebut 29/19 - E ve lem yerav keyfe yübdiüllahül halka sümme yüıydüh inne zalike alellahi yesır ( Ve Allah yaratışı nasıl başlattı görmediler mi? Sonra onu döndürdü. Kesinlikle bu Allah’a  kolaydır. )

Rum 30/11 - Allahü yebdeül halka sümme yüıydühu sümme ileyhi türceun ( Allah yaratışı ortaya çıkarıp başlatır. Sonra onu tekrarlayıp döndürür. Sonra O'na döndürülürsünüz. )

Rum 30/27 - Ve hüvellezi yebdeül halka sümme yüıydühu ve hüve ehvenü aleyh ve lehül meselül a'la fis semavati vel ard ve hüvel azızül hakım ( Ve yaratışı ortaya çıkarıp başlatan sonra onu tekrarlayıp döndüren O’dur. O O’na olağandır. Göklerde ve yerde en yüksek misaller O'nadır. O yücedir hakimdir.  )

Sebe 34/49 - Kul cael hakku ve ma yübdiül batılü ve ma yüıyd ( "Gerçek geldi. Batıl başlatamaz, yaratamaz ve döndüremez, diriltemez." de. )

Buruc 85/13 - İnne (1) hu (2) hüve (3) yübdiü (4) ve (5) yü'ıyd (6) ( Kesinlikle O, O başlatır, yaratır ve döndürür, diriltir.  )

Fecr suresinin ilk 3 ayeti singülariteyi ( tekliği / birliği ) ve düaliteyi tanımlar gibidir.

Fecr 89/1 Vel fecri ( Ve tanyerinin ağarması, şafak vakti. )
Fecr 89/2 - Ve leyalin aşrin ( Ve on gece, )
Fecr 89/3 - Veş şef'ı vel vetr ( Ve çift ve tek, )

1. ayette gündüzden, 2. ayette ise geceden bahsedilmektedir. Bu sıralama 12 sayısı olarak temsil edilebilir. 3. ayette "Şef'ı" ( Çift ) ve "Vetr" ( Tek )' ten bahsedilmesi ikilik sistemi ve döngüyü bildirmektedir. Üç ayette toplam 12 kelime bulunması da dikkat çekicidir. Ayet sıralamasını 1+2 = 3 olarak ifade etmek mümkündür. 

Ayet kodları nümerolojisi bazında tespit yapılacak olursa ;
89/2 ... 8+9+2 = 19 ... 1+9 = 10 ... 1+0 = 1 ( Ayette bahsedilen 10 gece ile de "Teklik" vurgusu yapılmaktadır. )
89/3 ... 8+9+3 = 20 ... 2+0 = 2 ( Ayetteki "Çift" kelimesi ile de "Çift" ( İkilik ) vurgusu yapılmaktadır.

- Singülariteden düaliteye yani yaratılışa geçişe en iyi örnek hücre bölünmesidir. Döngünün başlangıcında 8 formu oluşmaktadır. Sure kodu olan 89 sayısının nümerolojik değeri "8"'dir. ( 8+9 = 17 ... 1+7 = 8 )


Bir seyahat niteliğinde olan, "Kelime / Ruh" hali olan Singülariteden ( Ünite, Teklik ) "Madde" hali olan Düaliteye ( İkilik, Zıtlık ) geçiş ve sonrasında düaliteden tekrar singülariteye dönüş süreci 12 ve 21 sayılarıyla ifade edilebilir. 

12 : 1'den 2'ye geçiş ( Öz olan ruhtan maddeye geçiş )
21 : 2'den 1'e dönüş ( Öz olan ruha dönüş. Bu nedenle 21 sayısı ruhu simgelemektedir. Ruh kelimesi kitapta 21 kere tekrarlanmaktadır. )

12 ve 21 rakamları, Allahü Teala'nın ilahi mühürü olan 6 sayısını ve döngüyü simgeleyen 8 sayısını da barındırmaktadır.

- 1+2+2+1 = 6

- (1+1) × 2 × 2 = 8

- 12 : 1+2 = 3
   21 : 2+1 = 3  *

İki adet 3 yanyana geldiğinde 33 sayısını yani nümerolojik değer olarak Allah'ın mühür sayılarından biri olan 6 sayısını oluştururlar.

* 21 sayısı maddeden ruha geri dönüşü yani tersine hareketi ifade ettiğinden nümerolojik değeri olan  3 sayısı ters yönde yazılabilir. Bu durumda, birinin açık tarafı sağa bakan, diğerinin açık tarafı sola bakan iki adet 3 yanyana geldiğinde 8 sayısını yani döngüyü oluştururlar.
   
“Yıldız Kümeleri” anlamına gelen Buruc suresinin 22 ayetten oluşması ve 2017 yılı yapımı olan 2:22 isimli sinema filminin “döngüleri” ve “yıldız kümelerini” konu etmesi dikkat çekicidir. ( 2:22 yazımında, “:” dahil olmak üzere 2’yi ifade eden 4 karakter bulunmaktadır. Yani yazımın nümerolojik değeri 8 olmaktadır. Ayrıca 3 adet 2'nin çarpımı da 8 olmaktadır. ( 2 x 2 x 2 = 8 )


Kur'an'ın aşağıdaki ayetleri "2:22" nümeolojisi bazında "döngü" örneklerini içermektedir.

Bakara 2/22 - Ellezi ceale lekümül erda firaşen ves semae binaa ve ENZELE MİNES SEMAİ MAEN FE AHRECE BİHI MİNES SEMERATİ rizkan leküm fe la tec'alu lillahi endaden ve entüm ta'lemun
( O size yeri döşek ve göğü bina yaptı. GÖKTEN SU İNDİRDİ DE ONUNLA SİZE FAYDALISINDAN MEYVELER ÜRÜNLER ÇIKARDI. O halde bile bile Allah için eşler oluşturmayın. )

 Ayette "Su inmesiyle meyvelerin çıkması" döngüsü konu eilmektedir. 2/22 kodlu ayet. ( 2×2×2 = 8 )
Hacc 22/2 - Yevme teravneha tezhelü küllü mürdıatin an ma erdaat ve tedau küllü zati hamlin hamleha ve teran nase sükara ve ma hüm bi sükara ve lakinne azabellahi şedıd
( Onu göreceğiniz gün, tüm emziren kadınlar o emzirdiklerinden vazgeçerler. Her yük sahibi yükünü düşürüp bırakır. İnsanları sarhoş görürsün de onlar sarhoş değillerdir. Lakin Allah' ın azabı şiddetlidir. )
"O günü" yani döngünün sonunu konu alan ayetin kodu 22/2' dir.

"Allah'ın hızlı hesap gördüğünü" yani döngüleri hızlıca tamamlayıp, yaratışı döndürdüğünü ifade eden ilk ayetin kodu da 2/202 olup üç adet 2 içermektedir.

Bakara "2/202" - Ülaike lehüm nasıbün min ma kesebu vallahü serıul hısab ( İşte onlar, onlara o kazandıklarından nasip vardır. Allah hızlı hesaplayandır. )

* Kur'an'daki ayet adedi 6236 olup, bu sayının nümerolojik değeri 8'dir. ( 6+2+3+6 = 17 ... 1+7 = 8 )

* Kur’an’da döngüyü en kısa olarak bildiren Yunus suresinin 10/56 kodlu ayeti “8” kelimeden oluşmaktadır.
Yunus 10/56 - Hüve (1) yuhyı (2) ve (3) yümıtü (4) ve (5) iley (6) hi (7) türceun (8) (O diriltir, öldürür ve O'na döndürülürsünüz. )

* Döngü sonu olan "Yevmed Din" ( Din Günü ) kavramının açıklandığı İnfitar suresinin 17. ( 1+7 = "8" ) ve 18. ayetlerinin ikisi de "8" kelimeden oluşmaktadır. Böylelikle "88" nümerolojisi ortaya çıkmaktadır.

İnfitar 82/17 - Ve (1) ma (2) edra (3) ke (4) ma (5) yevm (6) ed (7) din (8) ( Ve din gününün ne olduğunu sana ne kavratıp idrak ettiririr? )

İnfitar 82/18 - Sümme (1) ma (2) edra (3) ke (4) ma (5) yevm (6) ed (7) din (8) ( Sonra din gününün ne olduğunu sana ne kavratıp idrak ettirir? )

Kur’an’da “88” ayet içeren ikinci ve son sure olan Sad suresinin 88. ve son yetinde döngüye ilişkin bilgi verilmesi ve bu ayetteki kelime adedinin “8” olması da “Döngü” nümerolojisi açısından dikkat çekmektedir. Ayetteki “8”. ve son kelime de “Döngü” kavramıyla ilintili “Hıyn” ( Zaman ) kelimesidir.


Sad 38/”88” - Ve (1) le (2) ta'lemün (3) inne (4) nebee (5) hu (6) ba'de (7) hıyn “(8)” ( Ve "Onun haberini belirli zaman sonra bileceksiniz." )  

Tevrat'ın ilk suresi olan Genesis suresinin, döngüyü tasvir eden 7. ve 8. ayetleri döngüyü nümerolojik olarak da bildirmektedir.

1 Genesis 1/"7" Ve Tanrı gökkubbeyi yaptı. Ve gökkubbenin altındaki suları gökkubbenin üstündeki sulardan ayırdı. Ve öyle oldu.

1 Genesis 1/"8" Ve Tanrı gökkubbeye "Gök" adını verdi. Ve gece ve sabah ve ikinci gün oldu.

Yaratılış Döngüsü'ndeki 8 nümerolojisine digger örnekler;

1- İnsan vücudunda 206 kemik bulunmaktadır.


2- Kan Dolaşımı 8 aşamalı bir döngü arzetmektedir. 

1- Blood comes through the SUPERIOR and INFERIOR VENA CAVA and
2- enters the RIGHT ATRIUM: IS DEOXYGENATED and has a HIGH CO2 content
3- then moves into the RIGHT VENTRICLE
4- then pumped into the LUNGS, CO2 IS RELEASED AND O2 IS PICKED UP
5- back from the lungs into the LEFT ATRIUM
6- into the LEFT VENTRICLE
7- into the AORTA and out into the body and starts over again
"8"- VEINS BRING THE BLOOD BACK TO THE HEART and it starts again


3- Sindirim Sisteminde 8 Aşamalı Döngü bulunmaktadır.
1- Ağız / Dişler
2- Dil
3- Esophagus
4- Mide
5- Karaciğer / Safra Torbası
6- Pankreas
7- İnce Bağırsak
8- Kalın Bağırsak

4- Hamilelik 8 Aşamadan oluşmaktadır.


1- Fertilization ( Döllenme )
2 - Zygote ( Zigot )
3- Morula ( Morula )
4- Blastocyst
5- Implantation ( Tutunma )
6- Placenta Formation ( Plasenta Oluşmu )
7- Embryo ( Embriyo )
8- Fetus ( Fötüs )


http://www.conceiveeasy.com/get-pregnant/eight-stages-of-pregnancy/

5- İnsanın Psikolojik Gelişiminin 8 evresi bulunmaktadır.

1. Evre : Survival / Security ( Hayatta Kalma / Güvenlik )
2. Evre : Territorial/Emotional ( Yersel / Heyecansal )
3. Evre : Conceptual ( Kavramsal )
4. Evre : Social/Sexual ( Sosyal / Cinsel )
5. Evre : Bliss/Healing, Neurosomatic Feedback ( Şifa, Nörosomatik Geri Bildirim )
6. Evre : Psychic ( Ruhsal )
7. Evre : Mythical Intelligence ( Efsanevi Akıl )
8. Evre : OUT OF BODY EXPERIENCES, FACTOR X ( Vücut Dışı Deneyimi )


https://www.erowid.org/culture/characters/leary_timothy/leary_timothy_8-circuit.shtml

Müzikte "Sol Anahtarı" olarak bilienen ve "Treble Clef" olarak anılan "8" formundaki sembol de oktav sisteminde döngüyü sembolize etmektedir. Ayrıca, oktav değişimini yani ses döngüsünü ( alt veya üst oktav ) belirtmek için Sol Anahtarının altına veya üstüne "8" konulmaktadır. 8 notalık döngüyü ifade eden “Octave” kelimesinin kökünde “Sekiz” anlamına gelen “Octo” kelimesi yer almaktadır.









13 Temmuz 2017 Perşembe

Ölülerin Konuşması ve Ruh

Allahü Teala dünya hayatında "ölüler" olarak algılanan varlıkların esas itibarıyla diri ruhlar olduklarını ve onlarla bilinçli veya bilinçsiz şekilde iletişimin mümkün olduğunu ayetlerinde "ölülerin konuşması" kavramıyla beyan etmektedir. "Ölülerin konuşması" kavramının son olarak 13/31 ( 1+3+3+1 = 8 ) kodlu ayette geçmesi meleklerle ilintili 8 nümerolojisi açısından ve aynı ayette "mevta" ( ölüler ) kelimesinin 21. kelime olması da ruhla ilintili 21 nümerolojisi * açısından önem arzetmektedir. ( * Melek kelimesi Kur'an'da 88 kere, Ruh kelimesi ise 21 kere tekrarlanmaktadır. Ayrıca 8 sayısı yeni döngü başlangıcını ve sonsuz döngüyü sembolize etmektedir. ) 
Al'i İmran 3/169 - Ve la tahsebennellezine kutilu fı sebılillahi emvate bel ahyaün ınde rabbihim yürzekun ( Ve kesinlikle o Allah yolunda öldürülenleri ölüler sanmayın. Bilakis diridirler, Rabb' lerinin indinde rızıklanırlar. )

Al'i İmran 3/170 - Ferihıne bima atahümüllahü min fadlihı ve yestebşirune billezıne lem yelhaku bihim min halfihım en la havfün aleyhim ve la hüm yahzenun ( Allah’ ın onlara üstünlüğünden lütfundan verdiklerinden dolayı sevinirler. O arkalarında kalıp onlara katılamamış olanlara, üzerlerine korku olmadığını, hüzünlenmeyeceklerini müjdelemeyi isterler. )

En'am 6/111 - Ve lev ennena nezzelna ileyhimül melaikete ve kellemehümül mevta ve haşerna aleyhim külle şey'in kubülen ma kanu li yü'minu illa en yeşaellahü ve lakinne ekserahüm yechelun ( Ve Şayet kesinlikle biz onlara melekleri indirseydik ve ölüler de onlara kelam edip söz söyleseydi ve onlara önceki herşeyi toplasaydık, Allah' ın dilemesi haricinde inanacak değillerdi. Lakin çoğunluğu cahillik ederler.  )

Ra'd 13/31 - Ve (1) lev (2) enne (3) kur'anen (4) süyyirat (5) bi (6) hi (7) el (8) cibalü (9) ev (10) kuttıat (11) bi (12) hi (13) el (14) erdu (15) ev (16) küllime (17) bi (18) hi (19) el (20) mevta (21) bel (22) li (23) allahi (24) el (25) emru (26) cemıa (27) e (28) fe (29) lem (30) yey'esi (31) ellezıne (32) amenu (33) en (34) lev (35) yeşa (36) allahü (37) le (38) hede (39) en (40) nase (41) cemıa (42) ve (43) la (44) yezalü (45) ellezıne (46) keferu (47) tüsıbü (48) hüm (49) bi (50) ma (51) saneu (52) kariatün (53) ev (54) tehullü (55) karıben (56) min (57) dari (58) him (59) hatta (60) ye'tiye (61) va'dü (62) allah (63) inne (64) allahe (65) la (66) yuhlifü (67) el (68) mıad (69)( Ve şayet kesinlikle Kur'an ki, onunla dağlar gezse veya onunla yer kesilip parçalansa veya ölüler onunla konuşturulsa. Bilakis tüm işler Allah içindir. O halde o inananlar ümit kesip anlamadılar mı ki Allah dileseydi insanları topluca yönlendirirdi ve o inkar edenleri geri durdurmazdı. O ürettiklerinden dolayı onlara ansızın gelen bela isabet eder veya yurtlarının yakınına konar. Nihayet Allah' ın vaadi gelir. Kesinlikle Allah vaade, vadeye ihtilaf etmez. )

Ayet kodunun nümerolojisi "8" olan 13/31 kodlu ayette "dağların seyirtmesi", "yerin kesilip ayrılması / yarılması" ve "ölülerin konuşması" kavramlarıyla döngü sonuna işaret edilmektedir.

"Ruh'tan sual edilmesini" konu alan İsra suresinin 17/85 kodlu ayeti de hem ayet kodunun nümerolojik tıoplamı ( 1+7+8+5 = 21 ) hem de ayetteki kelime adedinin 21 olması açısından 21 nümerolojisi içermektedir.

İsra 17/85 - Ve (1) yes'elune (2) ke (3) an (4) el (5) ruh (6) kul (7) el (8) ruhu (9) min (10) emri (11) rabb (12) i (13) ve (14) ma (15) utıtüm (16) min (17) el (18) ılmi (19) illa (20) kalıla (21) ( Ve sana ruhtan sual ediyorlar. "Ruh, Rabb' imin işlerindendir. İlminden size azıcık haricinde verilmemiştir." de. )

10 Temmuz 2017 Pazartesi

İlliyin ve Mukarrebun ( İlliyin ve Yakınlaşanlar )

Mutaffifin 83/18 - Kella inne kitabel ebrari le fi ılliyyin ( Asla kesinlikle iyilerin kitabı, yazısı illiyinin içindedir.  )
 
Mutaffifin 83/19 - Ve ma edrake ma ılliyyun ( Ve illiyinin ne olduğunu sana ne kavratıp idrak ettirir? )
 
Mutaffifin 83/20 - Kitabun merkum ( Rakamlandırılmış kitap. )
 
Mutaffifin 83/21 - Yeşhedühül mukarrebun ( Yaklaştırılanlar ona şahit olurlar. )
 
İlliyin, “Ulu / Yüksek / Yükselmek” anlamındaki ulüv (alâ) kökünden türeyen ve “üst makam, yüksek derece” mânasına gelen illiyy kelimesinin çoğulu olup, Kur'an'da Mutaffifin suresinde toplam 2 kere geçmektedir. Ayetlerden de anlaşılacağı üzere İlliyin, Allahü Teala'nın indine yaklaştırılmış olan iyi kullara ilişkin "yazıyı / yazılımı" * içeren bir derecedir. ( * Kitab = Yazı )
 
Bir kulun gerçek anlamda "Mukarreb" ( Yaklaştırılan ) olabilmesi için Allah tarafından salih ( iyi ), mü'min ( inanan ), muhlis ( samimi ) ve müslim ( teslim olmuş ) sıfatlarına layık görülmesi ve bunun sonucu olarak da aldatıcı olan madde aleminden gerçek olan "ruh alemine" yani "kelime alemine" geçişini tamamlamış olması gerekir.
 
Ayetlerdeki tanımlamaya göre İlliyin kelimesi, "rakamlar ( kodlar ) içeren bir yazıyı / yazılımı" temsil etmektedir. Bu durum, yaratılmış herşeyin öz niteliğinin "ruh" yani "kelime" olduğunu ve ilahi sayısal bir yapının varlığını ortaya koymaktadır. Aşağıdaki ayetler "melek" ve "ruh" kelimelerinin "yakınlaşma" kavramıyla olan ilintisini içermektedir.
 
Nisa 4/171 - Ya ehlel kitabi la tağlu fı dıniküm ve la tekulu alellahi illel hakk innemel mesıhu ıysebnü meryeme rasulüllahi ve kelimetüh elkaha ila meryeme ve ruhun minhü fe aminu billahi ve rusülih ve la tekulu selaseh intehu hayral leküm innemellahü ilahün vahid sübhanehu en yekune lehu veled lehu ma fis semavati ve ma fil ard ve kefa billahi vekıla ( Ey kitap sahipleri, dininizde azgınlık etmeyin ve Allah üzerine gerçek haricindekini söylemeyin. Meryem oğlu İsa Mesih, kesinlikle Allah' ın resulü, Meryem'e atmış olduğu kelimesi ve O’ndan ruhtur. O halde, Allah’a  ve O’nun resullerine inanın ve üçtür demeyin. Kendi hayrınıza bundan imtina edin, vazgeçin. Kesinlikle ki Allah tek ilahtır. O, çocuk sahibi olmaktan yücedir. Göklerde ne varsa ve yerde ne varsa O’nadır. Vekil olarak Allah kafidir. )
 
Nisa 4/172 - Len yestenkifel mesıhu en yekune abden lillahi ve lel melaiketül mükarrabun ve men yestenkif an ıbadetihı ve yestekbir fe seyahşüruhüm ileyhi cemıa ( Mesih ve yakınlaşmış melekler Allah için kul olmaktan çekinmezler. Kim O’na kulluk etmekten çekinir ve kibirlenirse, onların hepsini kendine toplayacaktır. )
 
Al'i İmran 3/45 - İz kaletil melaiketü ya meryemü innellahe yübeşşiruke bi kelimetin minhü ismühül mesıhu ıysebnü meryeme vecıhen fid dünya vel ahırati ve minel mükarrabın ( Zamanında melekler, "Ey Meryem, kesinlikle Allah sana kendinden kelimeyi müjdeliyor ki onun ismi Meryemoğlu mesih İsa’ dır. Dünyada ve ahirette saygındır ve yakınlaşanlardandır." dediler. )
 
İlliyin kelimesini içeren Mutaffifin suresinin 18-21 ayet aralığında 8, 10 ( 19 ) ve 21 nümerolojisi açıkça görülmektedir. ( Hatırlanacağı üzere Melek kelimesinin 8, Ruh kelimesinin 21ve Allahü Teala'nın ilahi mühürünün 10 sayısı ile nümerolojik bağlantısı bulunmaktadır.
 
- İlliyin kelimesinin ilk kez geçtiği 83.sure olan Mutaffifin suresinin 18. ayetinde 8 kelime bulunmakta olup, İlliyin kelimesi 8. kelimedir.
 
Mutaffifin 83/18 - Kella (1) inne (2) kitabe (3) el (4) ebrari (5) le (6) fi (7) ılliyyin (8)
 
- İlliyin kelimesinin ikinci ve son kez geçtiği ayetin numarası ise 19'dur. İlliyin kelimesi Mutaffifin suresinin 18. ve 19. ayetlerinde geçmektedir. 1+8+1+9 = 19 ... ( 1+9 = 10 ) ; Ayrıca ayet numaralarının toplamı da 18 + 19 = 37 ... 3+7 = 10
 
- İlliyin kelimesinin son kez geçtiği ayet Mutaffifin suresini  19. ayetidir.
 
- Surenin 21. ayetinde ise "Mukarrebun" ( Yaklaştırılanlar ) kelimesi yer almaktadır. "Ruh" kelimesinin Kur'an'daki frekansı ve "Yaklaştırılanların" ruh aşamasına tekrar kavuşturulmuşlar oldukları dikkate alındığında ayet numarasının 21 olması anlam kazanmaktadır.

- "Mukarrebun" kelimesi Mutaffifin suresinde ikinci kez 83/28 kodlu ayette geçmekte olup, ayet kodunu oluşturan rakamların toplamı 21 sayısını vermektedir. ( 8+3+2+8 = 21 )

Mutaffifin 83/28 - Aynen yeşrebu bihel mukarrebun ( Yaklaştırılanların içtikleri pınardır. )






 
 
 

7 Temmuz 2017 Cuma

Fülk ( Gemi )

"Fülk" kelimesi "Gemi" anlamına gelmekte olup, çoğul anlamda yani "Gemiler" anlamında da kullanılmaktadır. Fülk kelimesinin kökeni "Felek" ( Daire ) ve/veya "Felk" ( Yarmak ) kelimelerine dayanmaktadır. “Fülk” veya “Falik” kelimeleri “Yaran” anlamına gelmektedir. "Felek" kelimesiyle olan ilişki, 36/40 kodlu ayette geçen "fi felekin yesbehun" ( dairelerinde yüzerler * ) ifadesiyle, "Falik" kelimesiyle olan ilişki ise 35/12 kodlu ayette geçen "Mevahira" ( yararak akıp giden ) anlamıyla kurulabilmektedir. ( * "Dairelerde yüzmek" ifadesi bazında düşünüldüğünde "Fülk" kelimesinin "Gezegen" veya "Uzay Gemisi / Uçan DAİRE) anlamına da gelme olasılığı gündeme gelmektedir. Zira, Kur'an'da Güneş, Ay, Yıldız, Yer, Gök/Gökler kelimeleri yer almakta olup, Gezegen anlamında herhangi bir kelime yer almamaktadır. )

Germen dilinde "Fulk"’a yakın şekilde telaffuz edilen “Volk” kelimesi "Halk" anlamına gelmektedir. Halk kelimesinin "toplanmış kitle" olduğu düşünüldüğünde "Fülk"'ün "topluluğu taşıyan olgu" olduğu ortaya çıkmaktadır. Bu noktada "gezegen" anlamı da kuvvetlenmektedir. Ayrıca Türkçe'deki "Gemi" kelimesinin kökeni de "Cem'i" kelimesine yani "Cemiyetle ilgili, cem olunmayla ilgili, toplanmış olmayla ilgili" kelimesine dayanmaktadır. Bu çerçevede, "Fülk"'ün "topluluk ve taşıma" ile ilintili anlam içerdiği sonucuna varılabilmektedir. 
Kur'an'da "Fülk" kelimesinin geçtiği ayetler incelendiğinde "Fülk"'ün, "Gök", "Yer","Deniz", "Bulut", "Rüzgar" gibi Allahü Teala'nın doğrudan yaratışı olan olgular ile birlikte ve  "insanların buyruğuna verilmesi" ifadesiyle yer aldığı görülmektedir. "Fülk" bildiğimiz insan yapımı gemiden farklı Allah'ın doğrudan yaratışı olan bir olgu mudur?
Ayetlerde "Fülk" "Allah'ın yaratışı" sonucunda "İnsanların buyruğuna verilmiş" bir olgu olarak geçmektedir.
Bakara 2/164 - İnne fı halkıs semavati vel erdı vahtilafil leyli ven nehari vel fülkilletı tecrı fil bahri bima yenfeun nase ve ma enzelellahü mines semai min main fe ahya bihil erda ba'de mevtiha ve besse fıha min külli dabbetin ve tasrıfir riyahı ves sehabil müsahhari beynes semai vel erdı le ayatin li kavmin ya'kılun ( Göklerin ve yerin yaratılışında, gecenin ve gündüzün ihtilafında, insanlara faydalı olmalarından dolayı denizde akan o gemilerde, Allah’ ın gökten indirdiği suda, onunla yeri ölümünün sonrasında diriltmesinde, içine debelenenlerin hepsinden göndermesinde, gök ile yer arasında buyruğa alınmış bulutları ve rüzgarları yönlendirip idare etmesinde akıl eden kavim için ayetler vardır. )
"Bulutlar" ve "Rüzgarlar" buyruğa alınmış.
İbrahim 14/32 - Allahüllezı halekas semavati vel erda ve enzele mines semai maen fe ahrace bihı mines semerati rizkan leküm ve sehhara lekümül fülke li tecriye fil bahri bi emrih ve sehhara lekümül enhar ( Allah O'dur ki gökleri ve yeri yarattı. Gökten su indirdi de onunla sizlere meyvelerden, ürünlerden rızık çıkardı. Emriyle denizde aksınlar diye gemileri buyruğunuza verdi. Nehirleri de buyruğunuza verdi. )
"Gemiler" ve "Nehirler" insanların buyruğuna veriliyor.
İbrahim 14/33 - Ve sehhare lekümüş şemse vel kamera daibeyn ve sehhara lekümül leyle ven nehar ( Ve usulünde devam eden ikili olan Güneş’i ve Ay’ı buyruğunuza verdi. Geceyi ve gündüzü de buyruğunuza verdi.)
"Güneş" ve "Ay" insanların buyruğuna veriliyor.
Nahl 16/14 - Ve hüvellezi sehharal bahra li te'külu minhü lahmen tariyyen ve testahricu minhü hılyeten telbesuneha ve teral fülke mevahıra fıhi ve li tebteğu min fadlihı ve lealleküm teşkürun ( Ve ondan taze et yemeniz, giymeye ve takmaya süsler, zinetler çıkarmanız için denizi buyruğa alan O'dur. Gemileri onun içinde yararak akıp giderken görürsünüz. O’nun üstünlüğünden aramanız için. Umulur ki şükredersiniz. )
"Deniz" buyruğa alınmış.
İsra 17/66 - Rabbükümüllezı yüzcı lekümül fülke fil bahri li tebteğu min fadlih innehu kane biküm rahıma ( Rabb' biniz O dur ki, O’nun üstünlüğünden aramanız için size gemileri denizde sevkeder yürütür. Kesinlikle O size merhametlidir. )
Hacc 22/65 - E lem tera ennellahe sehhara leküm ma fil erdı vel fülke tecrı fil bahri bi emrih ve yümsiküs semae en tekaa alel erdı illa bi iznih innellahe bin nasi le raufün rahım ( Görmedin mi ki kesinlikle Allah, o yerde olanları, denizde O’nun emriyle akan gemileri buyruğunuza verdi. Göğü, izni dışında yerin üzerine düşmesin diye tutar. Kesinlikle Allah insanlara esirgeyendir merhametlidir. )
Rum 30/46 - Ve min ayatihı en yürsiler riyaha mübeşşiratin ve li yüzıkaküm min rahmetihı ve li tecriyel fülkü bi emrihı ve li tebteğu min fadlihı ve lealleküm teşkürun ( Ve rüzgarları müjdeci olarak göndermesi, rahmetinden tattırması ve emriyle gemileri akıtması ayetlerindendir. O’nun üstünlüğünden, lütfundan aramanız içindir. Umulur ki şükredersiniz.  )
Lokman 31/31 - E lem tera ennel fülke tecrı fil bahri bi nı'metillahi li yüriyeküm min ayatih inne fı zalike le ayatin li külli sabbarin şekur ( Size ayetlerinden göstermek için, gemilerin denizde Allah' ın nimeti ile aktığını görmedin mi? Her sabredip şükreden için, kesinlikle bunda ayetler vardır. )
Fatir 35/12 - Ve ma yestevil bahrani haza azbün füratün saiğun şerabühu ve haza milhun ücac ve min küllin te'külune lahmen tariyyen ve testahricune hılyeten telbesuneha ve teral fülke fıhi mevahıra li tebteğu min fadlihı ve lealleküm teşkürun ( Ve iki deniz eşit olmuyor. Bu tatlı içecektir, onun içilmesi kayar gibidir. Bu ise tuzludur, acıdır. Hepsinden taze et yersiniz ve giydiğiniz süs, zinet çıkarırırsınız. O’nun üstünlüğünden, lütfundan aramanız için gemileri onun içinde yararak akıp giderken görürsün. Umulur ki şükredersiniz. )
Yasin 36/40 - Leş şemsü yembeğıy leha en tüdrikel kamera ve lel leylü sabikun nehar ve küllün fı felekin yesbehun ( Aya erişip çatması Güneş’e yaraşmaz. Ve gece gündüzü geçemez. Hepsi dairede yüzerler. )

Yasin 36/41 - Ve ayetün lehüm enna hamelna zürriyyetehüm fil fülkil meşhun ( Ve onlara ayettir ki onların soylarını dolu gemi içinde kesinlikle biz taşıdık. )

Ard arda gelen Yasin suresinin 40. ve 41. ayetlerinde önce 40. ayette "Felek" kelimesinin "Daire / Yörünge" anlamında sonra 41. ayette "Fülk" kelimesinin "Gemi / Topluluk" anlamında kullanılmış olması, kelimeler arasında anlam ortaklığı olduğuna işaret etmektedir.
Yasin 36/42 - Ve halakna lehüm min mislihı ma yarkebun ( Ve onlara o bindiklerinin aynısından yarattık. )
Binilen gemilerden yaratılması "yarattık" ifadesiyle doğrudan bir müdahaleyi işaret etmektedir. Tıpkı "Gök", "Yer", "Bulut", "Rüzgar", "Güneş" ve "Ay" gibi.
Aşağıdaki ayet setinde de "Gemi"nin yaratılması diğer olgularla ( "Gök", "Yer", "Su", "Hayvanlar" ) aynı kapsamda ifade edilmiştir.
Zuhruf 43/9 - Ve lein seeltehüm men halekas semavati vel erda le yekulünne halekahünnel azızül alim ( Ve onlara "Gökleri ve yeri kim yarattı?" diye sual etsen, "Onları yüce bilen yarattı." derler. )
Zuhruf 43/10 - Ellezi ceale lekümül erda mehden ve ceale leküm fıha sübülen lealleküm tehtedun ( O yeri size beşik kıldı. Orada size yollar oluşturdu. Umulur ki yönlenirsiniz. )
Zuhruf 43/11 - Vellezi nezzele mines semai maen bi kader fe enşarna bihı beldeten meyta kezalike tuhracun ( Ve o gökten ölçü ile su indirdi de onunla ölü beldeyi dirilttik. İşte böyle çıkarılırsınız. )
Zuhruf 43/12 - Vellezi halekal ezvace külleha ve ceale leküm minel fülki vel en'ami ma terkebun ( Ve eşlerin hepsini o yarattı. Size, o bindiğiniz gemilerden ve hayvanlardan oluşturdu. )

5 Temmuz 2017 Çarşamba

Vakia ... Ayrılış Günü ... Asteroid Çarpması??

1917 - 2008 yılları arasında yaşamış olan İngiliz bilimkurgu yazarı Arthur C. Clarke tarafından 1953 yılında yayımlanan "Chilhood's End" ve 1973 yılında yayımlanan "Rendez Vous With Rama" isimli kitaplar Kur'an'da "Vakia" ( Olay ) veya "Yevmel Fasl" ( Ayrılış Günü ) olarak tanımlanan kavramlar açısından önem arzetmektedir. Zira kitapların konusu dünyanın sonunu konu almaktadır.
 

Kapağında "reptil tek gözü" yer alan Childhood's End kitabı...Dünyanın sonunu konu almaktadır.
 

Rendez Vous With Rama kitabı...Dünya'ya 2077 yılında asteroidin çarpmasını konu almaktadır.( Rama ... "Ra" ve "Mu" kelimelerinin birleşmesinden oluşmaktadır. )
 
Arthur C. Clarke'ın doğum ve ölüm tarihlerindeki 8 nümerolojisi dikkat çekicidir.
 
Doğum Tarihi 19"17" ... 1+7 = 8
Ölüm Tarihi 200"8" ... 8
 
Clarke'ın ilk kitabı olan "Chilhood's End"'in yayınlanma tarihinde de 8 nümerolojisi bulunmaktadır. 19"53" ... 5+3 = 8
 
Clarke'ın "Rendez Vous With Rama" isimli kitabında, 2077 yılında dünyaya bir asteroidin çarpacak olması ve İtalya'nın doğusunu yok etmesi konu edilmektedir.
 
77. sure olan Mürselad ( Gönderilenler ) suresinde vaad edilen "vakanın" ( Vakia ) gerçekleşeceğinin ve "ayrılış gününün" ( Yevmel Fasl ) geleceğinin bildiriliyor olması 77 ( ikili yedi ) nümerolojisi açısından önem arzetmektedir. "Vakadan" ve "Ayrılış Gününden" bahsedilen son sure 77. suredir.
 
Meleklerin ve Ruh'un inerek "vakayı" yani hesap gününü gerçekleştirmelerini konu alan ayetler incelendiğinde 21 ve 8 nümerolojisi yine göz çarpmaktadır.

Hakka 69/14 - Ve hümiletil ardu vel cibalu fe dükketa dekketen vahidet ( Ve yer ve dağlar yükletilip de tek çarpma ile çarpılıp düzlendiğinde, ) ( Ayette açıkça asteroid çarpması betimlenmektedir. )
 
Hakka 69/15 - Fe yevmeizin veka'atil vakı'at ( Artık o gün vaki olacak olan vaki olur. )
 
Mürselad 77/7 - İnnema tu'adune le vakı'un ( Kesinlikle vaad edildiğiniz vaki olacaktır. )
 
Yukarıdaki her iki ayetin kodlarını oluşturan rakamların toplamı 21 olmaktadır. ( 6+9+1+5 = 21 ve 7+7+7 = 21 )
 
Hakka 69/17. Ve (1) el (2) meleku (3) ala (4) ercai (5) ha (6) ve (7) yahmilu (8) arşe (9) rabbi (10) ke (11) fevka (12) hüm (13) yevme (14) izin (15) semaniyet (16)" ( Ve melek onun çevresindedir. O gün onların sekizi, üstlerinde Rabb' inin arşını, tahtını taşırlar. )
 
Meleklerden bahsedilen 69/17 koslu ayetin numarasında 8 nümerolojisi bulunmaktadır. Ayet 16 kelimeden oluşmakta olup, 8+8 = 16 olarak düşünüldüğünde iki sekiz yani 88 sayısı ortaya çıkmaktadır. 88 sayısı, Melek kelimesinin Kur'an'daki frekansını temsil etmektedir.
 
Mearic 70/4 - Ta'rucü (1) el (2) melaiketu (3) ve (4) er (5) ruhu (6) iley (7) hi (8) fi (9) yevmin (10) kane (11) mikdaru (12) hu (13) hamsine (14) elfe (15) senet (16) ( Melekler ve ruh, miktarı ellibin sene olan bir günde O’na çıkarlar. )
 
Melekler ve Ruh'tan bahsedilen 70/4 kodlu ayette de 16 kelime bulunmaktadır.
 
Kur'an'da bildirildiği üzere, "Vakanın" gerçekleşeceği gün "Ayrılış" da gerçekleşecektir. Ayrılış anlamına gelen "Fasl" kelimesi vakayla bağlı ayrılış anlamında olmak üzere 8 ayette geçmektedir.
 
 "Fasl" kelimesinin "Yevmel fasl" olarak ilk geçtiği ayetin sure numarasının 37 ( 3+7 = 10 ve 3x7 = 21 ) ve ayet numarasının ise 21 olması dikkat çekicidir.
 
Saffat 37/21 - Haza yevmül faslillezı küntüm bihı tükezzibun ( Bu, o yalanlamış olduğunuz ayrışım günüdür. )
 
Şura 42/21 - Em lehüm şürakaü şerau lehüm mined dıni ma lem ye'zen bihillah ve lev la kelimetül fasli le kudıye beynehüm ve innez zalimıne lehüm azabün elım ( Onlara, Allah' ın dinden o izin vermediklerini onlara meşru yol kılan ortaklar mı var? Ve şayet ayrışım kelimesi olmasaydı, onların aralarında hüküm verilirdi. Kesinlikle zalimler, elim azap onlaradır. )
 
Duhan 44/40 - İnne yevmel fasli mıkatühüm ecmeın ( Kesinlikle ayrışım günü, onların toplanma zamanlarıdır. )
 
Mürselad 77/13 - Li yevmil fasli ( Ayrışım günü için. )
 
Mürselad 77/14 - Ve ma edrake ma yevmül fasli ( Ve ayrışım gününün ne olduğunu sana ne kavratıp idrak ettirir? )
 
Mürselad 77/38 - Haza yevmül fasli cema'naküm vel evvelin ( Bu, sizi ve evvelkileri topladığımız ayrışım günüdür. )
 
Nebe 78/17 - İnne yevmel fasli kane mikaten ( Kesinlikle ayrışım günü tayin edilen vakit olmuştur. )
 
Tarık 86/13 - İnnehu le kavlün fasl ( Kesinlikle o ayrışım sözüdür. )
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

Fatr ( Yaratış ) ... Fatır ( Yaratıcı )

"Fatr" kelimesi "Yaratış" anlamına gelmekte olup, bu kelimenin 6 ve 8 nümerolojisi ile ilintisi bulunmaktadır.
 
* Fatr kelimesi ilk kez 6. sure olan En'am suresinde geçmektedir. ( 6 rakamı Yaratılışın tamamlandığı günün sıra numarasını ifade etmektedir. )
 
* Fatr kelimesi kitapta 17 kere tekrarlanır. ( 1+7 = 8 )



* Fatr kelimesinin Kur'an'da 6. kez tekrarlandığı ve ayet içindeki sıra numarasının 17 ( 17 ... 1+7 = 8 ) olduğu ayet 17. sure olan İsra suresinin 51. ( 5+1 = 6 ) ayetidir.
 
* 17/51 kodlu ayet, içeriği açısından da dikkat çekicidir. Ayetin ilk cümlesi olan "Ev halkan min ma yekbüru fi suduriküm" ( Göğüslerinizin içinde büyüyeninden yaratık ) ifadesi 8 kelimeden oluşmaktadır. 
 
İsra 17/51 - Ev (1) halkan (2) min (3) ma (4) yekbüru (5) fı (6) suduri (7) küm (8) fe (9) se (10)yekulune (11) men (12) yüıydü (13) na (14) kul (15) ellezı (16) fetara (17) küm evvele merrah fe seyünğıdune ileyke ruusehüm ve yekulune meta hu kul asa en yekune karıba ( Veya göğüslerinizin içinde büyüyeninden yaratık. "Kim döndürür, diriltir bizi?" diyecekler. "O sizi ilk keresinde yaratan." de. Böylece sana başlarını sallayacaklar ve "O ne zaman?" diyecekler. "Belki olması yakındır." de. )

* Arapça "Fıtrat" ( Yaratılış ) kökünden "Fatr" / "Fatır" kelimesi İngilizcedeki "Father", İtalyancadaki "Padrino", Almancadaki "Vater" kelimesiyle aynıdır. Esas itibarıyla "Father" "Yaratıcı" anlamına gelmektedir. Bu nedenle İncil'de Tanrı'dan "Baba" olarak bahis bulunmaktadır.

Kur'an'ın Bakara suresinin 2/200 kodlu ayetinde de "Allah" ile "Baba" kelimesi ilişkilendirilmiştir.
 
Bakara 2/200 - Fe iza kadaytüm menasikeküm fezkürullahe ke zikriküm abeküm ev eşedde zikra fe minen nasi men yekulü rabbena atina fid dünya ve ma lehu fil ahırati min halak ( İbadetlerinizi yaptığınızda Allah’ ı, babalarınızı hatırladığınız gibi veya daha şiddetli hatırlayın. İnsanlardan kim "Rab'bimiz bize dünyada ver." derse, ona ahirette nasip yoktur. )
 
 
 

Kuyruklu Yıldız ( Comet ) ... Halley... .Ahtapot

En'am 6/76 - Fe (1) lemma (2) cenne (3) aley (4) hi (5) el (6) leylü (7) raa (8) kevkeba (9) kale (10) haza (11) rabb (12) i (13) fe (14) lemma (15) efele (16) kale (17) la (18) ühıbbü (19) el (20) afilın (21) ( Üzerine gece örtüp bastırdığında, yıldız gördü. "Rabb' im budur." dedi. Ama kaybolduğunda " Ben kaybolanları sevmem." dedi.  )
 
En'am suresinin 76. ayetinde önce görünüp, sonra kaybolan yıldızdan bahis söz konusudur. Bu hareket paterni Kuyruklu Yıldız olarak adlandırılan Comet'lerin hareket paterniyle uyum göstermektedir. Zira, Kuyruklu Yıldızlar galaktik yörüngesel hareketleri sebebiyle belirli bir noktadan, belirli bir süre gözlenebilmekte daha sonra gözlem dışı kalmakta ve belirli bir süre sonra aynı noktadan tekrar gözlemlenebilmektedirler.
 
Bilinen en meşhur Kuyruklu Yıldız, Edmond Halley tarafından keşfedilen ve kendisinin adı verilmiş olan Halley isimli Kuyruklu Yıldızıdır. Halley ismini verdiği kuyruklu yıldızın yörüngesel hareketini incelemiş ve Halley'in 76 yıllık periyodlarda gözlemlenebildiğini keşfetmiştir.
 
"Önce görünüp, bir süre sonra sonra kaybolan yıldız"dan bahsedilen ayetin En'am suresinin 76. ayeti olması, Halley Kuyruklu Yıldızı'nın gözlemlenebilme periyodu olan 76 yıl ile ilintisi var gibi görünmektedir.
 
                                                                       
                                                            
                 Halley Kuyruklu Yıldızı
 
Ayette yer alan 5. ( hi ), 6. ( el ) ve 7. ( leyl ) kelimelerin birlikte telaffuz edilmesi sonucunda fonetik olarak "hilley" kelimesinin ortaya çıkması da "Halley" kelimesiyle çağrışım yapmaktadır. ( Bu husus ilk olarak bir araştırmacı yazar tarafından evvelce gündeme getirilmiştir. )

En'am suresinin 76. ayetinde toplam 21 kelime bulunması, evvelki yayınlarda değinilen ve "Ruh" ile ilintili olan 21 nümerolojisine dikkat çekmektedir. Yine ayetin en önemli kelimelerinden olan ve "gözlemi" ifade eden "Raa" ( Gördü ) kelimesinin 8. kelime olması da 8 nümerolojisi açısından dikkat çekmektedir.
 
Halley Kuyruklu Yıldızı'nın çapının 16 x 8 x 8 km olduğu belirtilmektedir.
 
 
8 ayağa sahip olan ve adını da bu özelliğinden alan Ahtapot'un ( Octopus ...Octo ( Sekiz ) + Pus ( Ayak ) ) şeklinin Kuyruklu Yıldıza benzemesi ve 8 rakamına ilişkin nümeroloji içermesi dikkat çekicidir.
 
                                                
    Kuyruklu Yıldız formuna sahip ahtapot
 
Ayrıca 2016 yılı yapımı olan "Arrival" filminde "Alien"lerin "Ahtapot" formunda tasvir edilmesi de düşündürücüdür.

                                          
Arrival 2016 filminde Alien ile iletişim sahnesi
 
 2017 yılı yapımı olan Life isimli filmde uzayda bulunan organizma büyüyerek ahtapot formunda düşman bir yaratığa dönüşüyor. Ana hedef melekleri düşman alienler olarak algılatabilmektir.