22 Ağustos 2018 Çarşamba

F Harfindeki Döngü Mesajı

Döngü kavramının nümerolojik sembolünün 7 sayısı, yeni döngü başlangıcı, düalite ve sonsuzluk kavramının nümerolojik sembolünün ise 8 sayısı olduğuna evvelki bölümlerde defaatle değinilmişti. F harfi bu minvalde ilginç bir durum arzetmekte ve Kur'an'da F harfi vesilesiyle döngü sonu, açılış ve yeni döngü başlangıcı mesajları verilmekte gibidir.

- F harfi Türkçe alfabedeki "17. harftir.
- Arap alfabesinde ise Fe sesini veren harfin sıra numarası 17 ( 1+7 = 8 ), ebced ( sayısal ) değeri ise 80'dir. ( 8+9 = 8 )
- Kur'an'ın ilk suresi "Açılış, Anahtar" anlamına gelen ve 7 ayetten oluşan Fatiha suresidir. Ve bu surenin ismi F harfi ile başlamaktadır.
- Kur'an'da, ismi F harfi ile başlayan 8 sure bulunmaktadır.

1- Fatiha ( Açılış, Anahtar )
2- Furkan ( Fark yaratan, Ayıran )
3- Fatir ( Yoktan yartan )
4- Fussilet ( Ayrıştırma )
5- Fetih ( Açılış )
6- Fecr ( Tan yeri ağarması, Şafak, Gün doğumu )
7- Fil ( Sevgi )
8- Felak ( Gün doğumu, Fecr )

Bilgisayar klavyesinde yer alan "F8" tuşunun da etkin PENCEREdeki e-postayı iletme işlevi olması ve Windows işletim sisteminde bilgisayarı AÇARKEN boot menüsünü AÇMAK için kullanılması da ilginçtir.



8 Ağustos 2018 Çarşamba

76

Tarihteki ilk genetik mühendisliği şirketi Herbert Boyer tarafından 1976 yılında kurulan Genentech isimli şirkettir. Bu şirket, tarihte ilk olarak bir bakteri içinde "insan proteini" üretmiştir.

"İnsan" suresinin 76. sure olması ve surenin ilk ayetlerinde insanın yaratılışından bahsedilmesi ilginç bir uyum ortaya koymaktadır.

76/1 - Hel eta alel insani hıynün mined dehri lem yekun şey'en mezkura ( İnsana uzun zamandan hatırlanacak bir şey olmadığı zaman gelmedi mi? )

76/2 - İnna HALAKNEL İNSANE MİN NUTFETİN EMŞACİN nebtelihi fe cealnahu semi'an basira ( KESİNLİKLE BİZ İNSANI, onu sınamak için KARIŞIK SU DAMLASINDAN YARATTIK da onu duyan gören kıldık. )

1 Ağustos 2018 Çarşamba

"Başkası" dediğin sensin.

Kainattaki tekamül süreci, varlıkların düşünce, tutum ve davranışlarının birbirlerine olan etkileşimine göre ilerlemektedir. Kainattaki tüm varlıklar esas itibarıyla vahdet olarak anılan ve bir olan tek bir varlığın parçalarını teşkil etmektedirler. Dolayısıyla bir varlığın bir diğer varlığa yapacağı "iyilik" veya "kötülük" bu tek varlığa yapılan bir "iyilik" veya "kötülük" olmaktadır. Bir başka deyişle, bir varlığın her türlü düşünce, tutum ve davranışı özünde kendisine karşı olan düşünce, tutum ve davranışıdır.  

42/30 - Ve ma esabeküm min müsıbetin fe bima kesebet eydıküm ve ya'fu an kesır ( Ve size musibetten ne isabet ederse o ellerinizin kazandıklarındandır. Çoğunu affeder. )

2/9 - Yuhadiunallahe vellezine amenu ve ma yahdeune illa enfüsehüm ve ma yeş’urun ( Allah’ ı ve o inananları aldatmaya çalışırlar da nefislerinden, kendilerinden başkasını aldatmazlar ve farketmezler. )

35/43 - İstikbaran fil erdı ve mekras seyyi' ve la yehıykul mekrus seyyiü illa bi ehlih fe hel yenzurune illa sünnetel evvelın fe len tecide li sünnetillahi tebdıla ve len tecide li sünnetillahi tahvıla ( Yerde kibirlenme ve kötülük tuzağıdır. Kötülük tuzağı sahibinin haricindekinin başına geçmez. Ancak evvelkilerin adetlerini mi gözetiyorlar? Allah' ın adetinde değişim bulamazsın. Allah' ın adetinde dönüşüm, başkalaşım bulamazsın. )

Kainattaki varlıklar, idrak ve ruhsal tekamül seviyelerine göre farklı boyutlarda ( frekans, plan ) farklı maddesel yapılar arzetmektedirler. ( Kaba Madde, Yarı Süptil, Süptil vb. gibi. ) Nefsaniyet yani "Hodkamlık" ( Sadece kendini düşünme ) duygusu kainat daim olduğu sürece var olacak bir düalite unsurudur. Bu düalite unsurunun ortadan kalkabilmesi için "Diğerkamlık" ( Başkasını düşünme ) duygusunun hakim olması gerekmektedir.

Bir örnek olarak insan ele alındığında ve insanın kendisinden alt tekamül seviyesinde olan varlıklara ( hayvanlar, bitkilere ) neler yaptığına bakıldığında ilginç bir tablo ortaya çıkmaktadır. ( İnsanın, nefsani arzulara kapılarak diğer insanlara yaptığı kötülükleri ayrıca sıralamaya gerek bulunmamaktadır. )

1- Hayvanları, özgürlüklerinde alıkoyarak, toplama kamplarında ( besi çiftliği, ahır, ağıl vb. ) esir eder ve onlara eziyet çektirir. 
2- Beslenmek, hayatta kalmak gerekçesiyle hayvanları ve bitkileri öldürür ve yer. 
3- Kendisine barınabileceği ev yapmak için ormanları yakar, yokeder.
4- Hayvanlar ve bitkiler üzerinde her türlü deneyi yaparak, bu varlıkların genetik yapılarını yani özlerini değiştirir.
5- Bilimsel deney adı altında hayvanlara işkence çektirir ve öldürür.
6- İnsanlara eğlence olsun diye hayvanları sirklerde köleleştirir, acı çektirme ve mahrumiyet metodlarıyla onları "verilen komutu uygulayan" robotlara dönüştürür.
7- Ticari amaçlı olarak, radikal avlanma metodlarıyla denizlerdeki balık türlerini yokeder.
8- Giyinmek ve süslenmek için hayvanları öldürür ve derilerini kullanır.

Bu örnekler daha da uzatılabilir.

Şimdi, insanın dünyada çektiği acı ve ıstırapları sıralayacak olursak benzer unsurlar karşımıza çıkmaktadır. Esas itibarıyla, farklı boyuttaki ( 2. veya 4. boyut ) nefsani ve hodkam varlıklar, aynı insanlar gibi "ihtiyaçlarını !!"  ( ki böyle bir ihtiyaç aslında yoktur. ) karşılamak gerekçesiyle , tıpkı ayetlerde zikredildiği gibi insanları, yaptıklarının aynısına maruz bırakmaktadırlar.

1- Teknoloji marifetiyle belirli koşullara zorlanmakta ve köleleştirilmektedirler.
2- Hiç bitmeyen terör ve savaş ortamı ile negatif enerjiye boğulmaktadırlar.
3- Muhtelif psikolojik ve okült teknikler ve zihin kontrol programlarıyla insanları kontrol altına almaktadırlar.
4- İnsanları, toplama kampı gibi belirli alanlarda ( şehir merkezleri ) yaşamaya zorlamakta ve doğadan, özünden uzaklaştırmaktadırlar.
5- İnsanlar üzerinde muhtelif genetik deneyler, manipülasyonlar yapmak suretiyle kendilerine dünyanın maddesel koşullarında yaşayabilecek host bedenler yaratmaya çalışmaktadırlar. ( AI, Sibernetik, Robotik, Avatar Projesi vb. )
6- Ahlaki değerleri çökertmek, iyiyi ve doğruyu birbirine karıştırmak suretiyle kaos yaratmakta ve bu süreçte ortaya çıkan negatif enerji ile "beslenmektedirler."
7- Kurdukları satanik sistemle insanları ruhtan ve tekamülden uzaklaştırıp, sırf kendilerine enerji sağlayabilmek için insanları madde aleminin karanlık derinliklerine hapsetmektedirler.

Bu örneklere bakıldığında, insanın kendisinden daha alt tekamül seviyesinde olan varlıklara ( hayvanlar, bitkiler ) "ihtiyaç" gerekçesiyle yaptıklarıyla, üst boyuttaki negatif varlıkların "ihtiyaç" gerekçesiyle insanlara yaptıkları arasında fark görülmemektedir.

İşte bu nedenle, Allahü Teala ayetlerinde insana, kendisini dünyevi ve maddesel öğelerden arındırması gerektiğini, tekamül ederek üst alemlere geçebilmesinin tek yolunun bu olduğunu defaatle bildirir. Kainat sisteminde, "zulüm" kavramının sona erebilmesi için öncelikle her varlığın kendisindeki negatif, hodkam ve nefsani duygularını yoketmesi gerekmektedir.

Aşağıdaki ayetler, insanların ve hatta tüm varlıkların "tek nefisten" yaratıldığı yani aslında bir bütünün parçaları olduklarını bildirmekte ve bir varlığın, yaptığı iyiliği de kötülüğü de esas itibarıyla kendisine yaptığı bildirilmektedir.

41/46 - MEN AMİLE SALİHAN FE Lİ NEFSİHI VE MEN ESAE FE ALEYHA ve ma rabbüke bi zallamin lil abıd KİM İYİLİK YAPARSA NEFSİ İÇİNDİR. KİM KÖTÜLÜK YAPARSA ARTIK ONUN ÜZERİNEDİR. Rab’bin kulları için zulmeden değildir. )

NİSA 4/1 - Ya eyyühen nasütteku RABBEKÜMÜLLEZİ HALEKAKÜM MİN NEFSİN VAHİDETİN ve haleka minha zevceha ve besse minhüma ricalen kesıran ve nisaa vettekullahellezi tesaelune bihı vel erham innellahe kane aleyküm rakıba ( Ey insanlar SİZİ TEK NEFİSTEN YARATAN ondan eşini yaratan ve onlardan çokça erkekler ve kadınlar diriltip gönderen RAB'BİNİZden sakının. Onunla sual ettiğiniz Allah’ tan ve akrabalıktan sakının. Kesinlikle Allah üzerinize gözetleyendir. )

İncil’in aşağıdaki ayetinde de varlıkların nefsaniyetten ve bireysellikten uzaklaşmaları ve daima birbirlerinin menfaatini gözetmeleri gerektiği bildirilmektedir.

46-1 Corinthians-10-24 Herkes kendi yararını değil, başkalarının yararını gözetsin.