"Kurban" kelimesi, "Kurb" ( Yakınlık, Yakında oluş ) kökünden ve "an" ( gibi olan ) ekinden oluşan ve "Yakınlaşan" anlamına gelen bir kelimedir. ( "Akraba" kelimesi de "Kurb" kökünden olup "Yakınlar, Yakınlığı olanlar" anlamına gelmektedir. Kur'an'da bu anlam "Zil kurba" olarak zikredilir. )
2/83 - Ve iz ehazna mısaka benı israıle la ta'büdune illellah ve bil valideyni ıhsanen ve Zİ L KURBA vel yetam vel mesakıni ....
2/83 - Ve iz ehazna mısaka benı israıle la ta'büdune illellah ve bil valideyni ıhsanen ve Zİ L KURBA vel yetam vel mesakıni ....
( Ve zamanında İsrailoğullarının sözlerini aldık. Allah’ ın haricindekilere kulluk etmeyin, ana babaya, YAKINLIĞI OLANLARA, yetimlere ve yoksullara iyilik edin. ... )
İslami kültürde "Kurban" kelimesi "Kesilecek hayvan*" anlamıyla özdeşleştirilmiş olup, esas itibarıyla "Kurban" kelimesi insanları birbirlerine ve dolayısıyla Allah'a "yakınlaştıran / yakınlaşan kılan" ( kurban eden ) iyi ameller, doğruluk ve yüksek ahlak kavramlarını temsil etmektedir.
9/99 - Ve minel a'rabi men yü'minü billahi vel yevmil ahıri ve yettehızü ma yünfiku KURUBATİN ındellahi ve salevatir rasul e la inneha KURBETÜN lehüm se yüdhılühümüllahü fı rahmetih innellahe ğafurun rahım
9/99 - Ve minel a'rabi men yü'minü billahi vel yevmil ahıri ve yettehızü ma yünfiku KURUBATİN ındellahi ve salevatir rasul e la inneha KURBETÜN lehüm se yüdhılühümüllahü fı rahmetih innellahe ğafurun rahım
( Ve Araplardan kimi Allah’a ve sonraki güne inanır ve o harcadığını, Allah' ın indine ve resulün dualarına YAKINLAŞMA addeder. İyi bilin ki kesinlikle o onlara YAKINLAŞMADIR. Allah onları rahmetinin içine sokacaktır. Kesinlikle Allah affedendir merhametlidir. )
* Kur'an'da "kesilecek hayvan, davar" anlamına gelen kelime "Zibh" kelimesidir. Hz. İbrahim'in oğlunu boğazladığını gördüğü ve batıni mesaj içeren rüyasını konu alan ayet setinde bu kelime yer almaktadır. ( Türkçe'de de kullanılan "Mezbaha" kelimesi de "Zibh" kökünden türemiş olup "Hayvan kesim yeri" anlamına gelmektedir. )
37/107 - Ve fedeynahü bi ZİBHIN azım
( Ve BOĞAZLANACAK BÜYÜK HAYVANI ona fidye verdik.
)
Bu ayet setinde, Allah yolunda ilerlemenin ve ruhsal tekâmülün nefsaniyetten feragat gerektirdiği teşbihi olarak yani sembolizm yoluyla bildirilmiştir.
"Kurb" kök kelimesi Bakara suresinin 72. ve Ahkaf suresinin 28. ayetinde "Yakınlaşma" anlamında kullanılmıştır.
4/172 - Len yestenkifel mesıhu en yekune abden lillahi ve lel melaiketül MÜKARRABUN ve men yestenkif an ıbadetihı ve yestekbir fe seyahşüruhüm ileyhi cemıa
( Mesih ve YAKINLAŞMIŞ melekler Allah için kul olmaktan çekinmezler. Kim O’na kulluk etmekten çekinir ve kibirlenirse, onların hepsini kendine toplayacaktır. )
46/28 - Fe lev la
nesarahümüllezınettehazu min
dunillahi KURBANEN aliheh bel
dallu anhüm ve zalike ifkühüm
ve ma kanu yefterun
( O halde, o Allah’tan başka YAKINLAŞMA OLARAK
ilah edindikleri onlara
yardım etmeli değiller miydi?
Bilakis onlardan saptılar. Bu
onların uydurma yalanları ve o
iftira ettikleriydi. )
"Kurban" kelimesinin, zekât ve yakınlaşma vesilesi olmak üzere "kesilen hayvan" anlamında kullanıldığı ayetler şöyledir.
3/183 - Ellezine kalu innellahe
ahide ileyna en la nü'mine li
rasulin hatta ye'tiyena bi
KURBANİN te'külühün nar kul kad
caeküm rusülün min kablı bil
beyyinati ve billezı kultüm fe
lime kateltümuhüm in küntüm
sadikın
( O "Kesinlikle Allah bize, resul
bize ateşin yediği KURBAN ile
gelene kadar
inanmayacağımıza ahd verdi." diyenlere de ki: "Resuller
önceden size açık deliller ve o
söylediklerinizle geldiler. O
halde eğer doğrular iseniz,
neden onları öldürdünüz?" )
5/27 - Vetlü aleyhim nebeebney
ademe bil hakk iz karraba
KURBANEN fe tükubbile min
ehadihima ve lem yütekabbel
minel ahar kale le aktülennek
kale innema yetekabbelüllahü
minel müttekın
Ve onlara Adem'in iki oğluyla
ilgili haberi gerçekten oku.
( Zamanında KURBAN sunmuşlardı da onların birinden kabul edilmiş
ve diğerinden kabul edilmemişti.
" Seni kesinlikle öldüreceğim."
dedi. Diğeri de "Kesinlikle Allah,
sakınanlardan kabul eder." dedi. )
Beslenme amacıyla hayvan kesilmesi durumunda etinin adak ve zekât olarak ihtiyacı olanlara bağışlanması hususu belirli günlerde ifa edilecek bir eylem değil yaşam süresince ifa edilmesi gereken bir eylemdir. Bu husus Hacc suresinin 36. ayetinde bildirilmektedir. ( Bu ayette "Büyük, yoğun gövdeli kesilecek hayvan" anlamında kullanılan kelime "Büdne" kelimesidir. )
22/36 - Vel BÜDNE cealnaha leküm min şeairillahi leküm fıha hayrun fezkürüsmellahi aleyha savaf fe iza vecebet cünubüha fe külu minha ve at'ımül kania vel mu'terr kezalike sehharnaha leküm lealleküm teşkürun
Beslenme amacıyla hayvan kesilmesi durumunda etinin adak ve zekât olarak ihtiyacı olanlara bağışlanması hususu belirli günlerde ifa edilecek bir eylem değil yaşam süresince ifa edilmesi gereken bir eylemdir. Bu husus Hacc suresinin 36. ayetinde bildirilmektedir. ( Bu ayette "Büyük, yoğun gövdeli kesilecek hayvan" anlamında kullanılan kelime "Büdne" kelimesidir. )
22/36 - Vel BÜDNE cealnaha leküm min şeairillahi leküm fıha hayrun fezkürüsmellahi aleyha savaf fe iza vecebet cünubüha fe külu minha ve at'ımül kania vel mu'terr kezalike sehharnaha leküm lealleküm teşkürun
( Ve BÜYÜK, YOĞUN GÖVDELİLERİ, onları size Allah' ın işaretlerinden kıldık. Onlarda size hayır vardır. O halde, saflar halinde dururlarken onların üzerine Allah' ın ismini hatırlayın. Yanları yaslandığında onlardan yiyin, kanaat edene ve fakir olup da dilenmeden durumunu anlatana yedirin. İşte onları böyle buyruğunuza verdik. Umulur ki şükredersiniz. )