23 Eylül 2017 Cumartesi

Göbekli Tepe ... Köpekli Tepe

ŞanlıURFA şehir merkezine "21" km uzaklıkta bulunan, asıl ismi "Xerawreşk" ( Kara Harabe * ) olan "Göbekli Tepe" dünyanın en eski ( MÖ 11,000 ) anıtsal tapınak yapısını barındırma özelliğini taşımaktadır.


"Urfa" kelimesi RF kökünden olan ve semantik kök olarak "Yüksekte olan, Yükselmiş, Yükseklik, Tepe, Baş" anlamlarını taşıyan bir kelimedir. RF kökünden türemiş diğer kelimeler şöyledir.

A'rif = Bilen
Arf = Yüksek yer
Urefa = Bilenler
Urf = İyilik, Adet, Gelenek
İrfan = Bilme
A'raf = Yüksek bilinç mevkisi
Ref = Yükseltme, Yüceltme
Urf = İbik
Raf = Yükseltmek
Raif = Önde giden, Uçta - Tepede - Başta olan

Kök anlamlar içinde yer alan "Bilmek" anlamı, "Bilginin idrak seviyesini yükseltmesi" fenomenine dayanmakta ve "Bilmek" ile "Yükselmek" arasındaki batıni anlam ilişkisini ortaya koymaktadır.

Konum olarak bir "tepede" yer alan "GöbekliTEPE"'nin "Urfa" ilinde bulunması "Yüksekte, Tepede" anlamı açısından semantik uyum arzetmektedir.

Her yıl Göbekli Tepe "21" km ve 10 km koşusu yapılmaktadır.



Göbekli Tepe "21" km koşusu haberi 16.10.2016


Göbekli Tepe kalıntılarının varlığı, merhum "ŞAFAK YILDIZ"'ın 1994 yılında Arkeoloji Müzesine haber vermesiyle açığa çıkmıştır.

ŞAFAK YILDIZ

Göbekli Tepe'nin bulunduğu bölgenin asteroide benzer kaya parçalarıyla kaplı olması bu bölgeye asteroid parçaları düşmüş olma ihtimalini ortaya koymaktadır. ( Asteroid, atmosfere girdiğinde yüksek ısı nedeniyle çözünür ve dağılmış küçük parçalar halinde yeryüzüne düşer. ) Göbekli Tepe’deki incelemeler, MÖ 11,000 yılında gerçekleşmiş bir gök cismi çarpmasını ortaya koymaktadır. ( * Bölgeye evvelce "Xerawreşk" ( Kara Harabe ) isminin verilmesinin sebebi, bölgeye düşen asteroid parçalarının üzerlerindeki siyah kayman olabilir. Siyah katman zaman içinde çözünmektedir. )



Göbekli Tepe civarındaki Asteroid kalıntısına benzeyen kaya parçaları



İngilteredeki müzede yer alan örnek bir asteroid parçası. Zaman içinde üzerindeki siyah katmanın çözündüğü görünmektedir.



Hakka suresinin 69/14 kodlu ayetinde asteroid çarpmasını tanımlayan ifadeler bulunmaktadır. Ayette toplam "11" kelimenin yer alması ve MÖ "11",000'de dünyaya gök cismi çarpmış olması nümerolojik açıdan dikkat çekicidir. ( 11 sayısı farklı boyuta geçiş portalının ve düalitenin nümerolojik sembolüdür. )

Hakka 69/14 - Ve (1) hümileti (2) el (3) ardu (4) ve (5) el (6) cibalu (7) fe (8) dükketa (9) dekketen (10) vahidet (11) ( Ve yer ve dağlar yükletilip de tek çarpma ile çarpılıp düzlendiğinde, )

Tapınağın genel görüntüsü "8" formu arzetmektedir. ( 8 sayısı sonsuz döngü, düalite ve yeni döngü başlangıcının nümerolojik sembolüdür. )




Tapınak kalıntısı içinde üzerlerinde muhtelif hayvan figürleri olan monolit kayalar bulunmaktadır.



Her dairesel alanda, ortada 2 ve dairesel alanın çevresinde de 12 adet* olmak üzere toplam 14 adet bulunan "T" şeklindeki ve ortalama 5,5 m yükseklikteki monolit kaya bloklarının her biri “İnsanı” veya “İnsan görünümünde şekil verilmiş varlıkları” simgelemektedir. Kaya bloklarının 5,5 m yükseklikte olması ve yüz kısımlarının belirsiz olması insan dışında bir varlığın tasvirinin yapıldığı izlenimi oluşturmaktadır. Alttaki ikinci resimde yer alan monolit kaya bloğunun gövde kısmında beş parmağı olan iki elin beli sardığı görülmektedir. Hemen altında ise kemere benzeyen bir şekil yer almaktadır. ( * 12 adet T şeklinde monolitlerin her biri horoskoptaki burçları sembolize etmekte gibidir. Zira monolitlerin üzerinde horoskopta olduğu gibi yıldız kümelerini ( burçlar ) sembolize eden hayvan figürleri bulunmaktadır. )




Önünde ellerini birleştirmiş insanın sembolize edildiği T şeklindeki monolitlerle insandaki "Köprücük Kemiği" arasında ilinti olabilir. Zira "Köprücük Kemiği"'nin Arapça karşılığı "TERAKİYE" olup, bu kemik 75/26 kodlu ayette yer almaktadır.

75/26 - Kella iza beleğatit TERAKİYE ( Hayır, KÖPRÜCÜK KEMİĞİNE ulaştığında, )



"Terakiye" yani "Köprücük Kemiği" T formunda olup 75/26 kodlu ayetteki TERAKİYE kelimesinin TÜRKİYE kelimesiyle olan fonetik benzerliği, ayette daha farklı bir mesajın da iletilmekte olduğu izlenimi uyandırmaktadır. Deneysel Ruhçuluk faaliyetleri kapsamında gerçekleştirilen celselerde, son devrede ( döngü sonununda ) göksel ışığın ve bilgeliğin çıkış yerinin Türkiye olduğu bilgisi alınmaktadır.

TÜRK kelimesinin TERK* kökünden geldiği ve “Yükselen / Yükselmiş Olan / Türemiş olan” anlamlarını içerdiği düşünüldüğünde insan gövdesinin üst bölümünde bulunan kemiğin adı olan TERAKİYE kelimesi de ayrı bir anlam kazanmaktadır. ( * TERKetmek = Ayrılmak, Arayı Açmak )

Ayrıca İsra suresinin 93. ayetinde yer alan “TERKA FİS SEMA” ( Göğe Yükselesin / Göğe Yükselirsin ) ifadesi de bu bağlamda anlam içermektedir.

17/93 - Ev yekune leke beytün min zuhrufin ev TERKA fis sema' min külli meselin fe eba ekserun nasi illa küfura ve len nü'mine li rukıyyike hatta tünezzile aleyna kitaben nakraüh kul sübhane rabbi hel küntü illa beşeran rasula

( Veya sana süsten, altından ev olsun veya tüm misallerden göğe yükselesin. İşte insanların çoğunluğu ancak inkarda diretirler. "Üzerimize, okuyacağımız kitap indirene kadar senin yükselişine inanmayız." De ki: "Rab’bim yücedir. Ben resul olan insanın haricindeki miyim?" )

Monolit kayaların üzerinde en öne çıkan figür "Köpek" figürleridir. Köpek figürlerinde, köpeğin gövde kısmının genellikle normalden uzun resmedilmiş olması "Canis Majoris" ( Büyük Köpek ) olarak bilinen Sirius Takımyıldızının sembolize edildiği izlenimini oluşturmaktadır.






Köpek Figürleri


Aslan Figürü


Kaplan Figürü



Boğa ve Köpek Figürü


Kadının doğurma anını tasvir eden figür "Döngüyü", "Yeni Başlangıcı", "Madde aleminden Ruh alemine geçişi" simgeliyor olabilir. Kadının kafası monolit kaya bloklarında olduğu gibi T şeklindedir.

Göbeklitepe'yi ilk bulan kişi olan Şafak YILDIZ'ın ! ( soyadının Yıldız olması da ilginçtir. ) ailesinden olan Mehmet TARIK YILDIZ ( Tarık yıldızı ve Yıldız kelimeleri ! ) Göbeklitepe'nin bir "çiftleşme merkezi" olduğu yönünde beyanatta bulunmuştur. Bu sav baz alındığında, Göbeklitepe'nin , cinlerle ( Reptilians / Annunaki / Nefilim vb. ) insanların çiftleşmeleri için tesis edilmiş bir tapınak olma ihtimali de gündeme gelmektedir. Cinlerle birleşmesi nedeniyle saflığı bozulan insanların beyninde bulunan "Reptilian Complex ( Sürüngen Kompleksi )"'in bu CİNsel birleşme sonucunda oluştuğu düşünülmektedir. Bir başka deyişle insanın yaklaşmaması gereken sembolik "ağacın" ( cinlerin soyağacı ) bulunduğu mekanın kaba madde projeksiyonunun Göbeklitepe olma ihtimali söz konusudur.

Göbeklitepe'nin daireler şeklindeki

Göbekli Tepe tapınağının Canis Major ( Büyük Köpek ) Takımyıldızı'nın en parlak yıldızı olan Sirius ile ilintili olarak inşa edildiği anlaşılmaktadır.


Canis Major ( Büyük Köpek ) "8" yıldızdan oluşan bir takımyıldız olup, Dünya'ya "8".6 ışık yılı uzaklıktadır. Sirius Takımyıldızı Güneş Sistemi'nin yıldızı olarak bilinir. Güneş Sistemi ve Güneş yörüngesinde "8"00,000 km/sn hızla hareket etmektedir. )

http://earthsky.org/astronomy-essentials/milky-way-rotation


Canis Major ( Büyük Köpek ) / Sirius Takımyıldızı ( Monolit Kayalarda "uzun gövdeli" köpek figürleri bulunmaktadır. )

Aşağıdaki monolitin üzerine de Canis Majoris ve Stargate ( Yıldız Kapısı / Farkı Boyuta Geçiş Portali ) resmedildiği görülmektedir.



Kehf suresinin 22. ayetinde geçen "Sekizincileri Köpekleridir." ifadesiyle Canis Majoris ( Büyük Köpek ) / Sirius Takımyıldızının "8" yıldızdan oluştuğunu bildirmiştir.

"Saminühüm kelbühüm" ( Sekizincileri köpekleridir ) ifafesini içeren ayetin ilk cümlesi 26 ( 2+6 = "8" ) kelimeden oluşmaktadır.

18/22 - Se (1) yekulune (2) selasetün (3) rabiu (4) hüm (5) kelbü (6) hüm (7) ve (8) yekulune (9) hamsetün (10) sadisü (11) hüm (12) kelbü (13) hüm (14) racmen (15) bi (16) el (17) ğayb (18) ve (19) yekulune (20) SEB’ATÜN (21) ve (22) SAMİNÜ (23) hüm (24) kelbü (25) hüm (26) kul rabbi a'lemü bi ıddetihim ma ya'lemühüm illa kalılün fe la tümari fıhim illa miraen zahiran ve la testefti fıhim minhüm ehada

( Üçtürler dördüncüleri köpekleridir. diyecekler. "Beştirler altıncıları köpekleridir." diyecekler. Gayba tahmin yürüterek. "YEDİDİRLER ve SEKİZİNCİLERİ KÖPEKLERİDİR." derler. De ki: "Onların adetlerini Rab’bim bilir." Onları azın haricindekiler bilmezler. O halde açıkça görünenlerin haricinde onlar hakkında tartışma. Onlardan hiçbirine de onlar hakkında soru sorma. )

Kur'an'da "Kelb" ( Köpek ) kelimesi ilk kez A'raf suresinin 7/176 kodlu ayetinde geçmektedir.

( "A'raf” kelimesi Madde alemi ile Ruh alemi arasındaki geçiş noktası anlamına gelmektedir. )

A'raf "7/176" - Ve (1) lev (2) şi'na (3) le (4) RAFA’NA (5) hü (6) bi (7) ha (8) ve (9) lakinne (10) hu (11) AHLEDE (12) ila (13) el (14) ERDI (15) ve (16) ittebea (17) heva (18) h (19) fe (20) meselü (21) hu (22) ke (23) meseli (24) el (25) KELB ("26") in tahmil aleyhi yelhes ev tetrukhü yelhes zalike meselül kavmillezıne kezzebu bi ayatina faksusıl kasasa leallehüm yetefekkerun

( Ve şayet dileseydik onu onlarla YÜKSELTİRDİK. Lakin o YERE GİRDİ ve kendi hevesine tabi oldu. Artık onun misali o KÖPEĞİN misali gibidir. Üzerine yüklensen de solur, bıraksan da solur. Bu, ayetlerimizi yalanlayan kavmin misalidir. O halde bu hikayeyi anlat. Umulur ki fikrederler. )

Ayetin kod numarasını oluşturan rakamların toplamının nihai nümerolojik değerinin "21" ( 7+1+7+6 = 21 ) olması, Ruh kavramı açısından, ayetteki "Kelb" ( Köpek ) kelimesinin "26". kelime olması da Sirius ( Canis Majoris / Büyük Köpek ) ve döngüyü simgeleyen "8" nümerolojisi açısından dikkat çekmektedir. Ayrıca ayette, “Yükseltilmek” ve “Yere Girmek” olarak iki zıt kavram yer almaktadır. Yani “göğün kapılarından geçip cennete ve ruhsal tekamüle erişmek” veya “yerin dibine girip cehennem azabını yaşamak”.

Enbiya suresinin “21/8” kodlu ayeti ( 21 – Ruh, 8 – Döngü ), “Yemek yemeyen gövdeler” kavramıyla insanın tekamülüne ilişkin bilgi aktarmakta gibidir.

Enbiya 21/8 - Ve ma cealnahüm ceseden la ye'külunet taame ve ma kanu halidın (Ve onları yemek yemeyen gövdeler, vücutlar kılmadık. Ebedi de değillerdi. )

Canis Majoris ( Büyük Köpek Yıldızı ) Türk mitolojisinde göksel sarayın bekçisi göksel köpektir, kurttur. Sirius farklı dillerde “Sothis”, ”Şira”, ”Sirona”, "Serios”, ”Kak-si di”, ”Huşi” gibi adlarla telaffuz edilmiştir. Büyük Köpek Takımyıldızı’nda yer alan Sirius yıldızı gökyüzünün en parlak yıldızı olup, Güneşten "8".6 ışık yılı uzaklıkta olmasına rağmen parlaklığı güneşin 23 katıdır.

Eski Türk kavimlerinde Sirius yıldızı gök ile yeryüzünü birleştiren kutsal bir kapı, ruhlar alemi ile madde aleminin sınırı olarak kabul edilmiştir. Bir başka deyişle Sirius, madde aleminden ruh alemine geçiş aşamasında bir "Döngü Portali" ( Döngü Kapısı ) ( Star Gate ( Yıldız Kapısı ) ) işlevi görmektedir. "8" rakamının döngünün sembolü olduğu dikkate alındığında, Canis Major ( Büyük Köpek ) Takımyıldızının 8 yıldızdan oluşması, Sirius'un Dünya'ya "8".6 ışık yılı uzaklıkta olması, Göbekli Tepe tapınağının "8" formunda bölümlerden oluşması anlam kazanmaktadır. Bu çerçevede, antik tapınağın isminin Göbekli Tepe yerine Köpekli Tepe olması ihtimali ortaya çıkmaktadır. Eski Türklerde "Gök" kelimesinin "Kök" olarak telafuz edilmesi "Göbekli Tepe"'nin "Köpekli Tepe" olması ihtimalini kuvvetlendiren ayrı bir unsurdur. Göklerin, insanın kökü, kökeni olduğu gerçeği de bu noktada açığa çıkmaktadır. Göktürk / Köktürk, Gök Tengri / Kök Tengri ( Tanrı ) kelimeleri bu açıdan önem arzetmektedirler. )

Tapınaktaki monolit kayalar üzerindeki köpek, akrep, boğa, aslan vb. figürleri takımyıldızları ( burçları ), yine monolit kaya üzerindeki "Doğum Yapan Kadın" figürü de "Döngüyü" ( Yeni alemde yeni başlangıç ) simgelemektedir. Mısır mitolojisinde ise Sirius'un "Şafak" vaktinde doğuşu yeni bir yılın ( döngünün ) başlangıcı, yeni yılın ilk günü yani "Döngü Başlangıcı" olarak kabul edilmiştir. Bu noktada Köpekli Tepe kalıntılarını bulan merhum şahsın isminin ŞAFAK YILDIZ olması ilahi nizamın bir ayeti olarak tezahür etmektedir. Ayrıca GÖBEKLİTEPE ve ŞAFAK YILDIZ kelimeleri "11" harften oluşmaktadır. 11 sayısı üst boyuta / frekansa / aleme portal açılışının ( Star Gate ), halden hale geçişin, döngü ve düalitenin nümerik sembolüdür.

Mısır hiyerogliflerinde görülen "Köpek" formundaki Anubis de ölüm ve ölüm sonrası süreci simgeleyen bir semboldür. Sirius ezoterik anlamda "Tekamülün Kuantum Sıçraması" olarak kabul edilmektedir. Tekamül madde aleminden ruh alemine geçiş olarak ifade edilebilir.

Bu çerçevede, Köpekli Tepe'ye ilişkin ortaya çıkan "21" nümerolojisi "Ruh", "8" nümerolojisi ise "Döngü" kavramları açısından önem arzetmektedir. ( Hatırlanacağı üzere Ruh kelimesi Kur'an'da 21 kere tekrarlanmaktasdır.. )

Haberci İbrahim'in madde aleminden ruh alemine alınmak suretiyle, kendisini yakmak isteyen satanistlerden selametle kurtarıldığını bildiren ayetin yer aldığı Enbiya suresinin sıra numarasının "21." olması anlamlıdır.

Enbiya "21"/69 - Kulna ya naru kunı berden ve selamen ala ibrahım ( "Ey ateş, İbrahim' e soğuk ve güvenli ol." dedik. )

Kur'an'da "Şi'ra" ( Sirius ) kelimesinin ilk kez 53. sure ( 5+3 = "8" ) olan "Necm" ( Yıldız ) suresinin 49. ayetinde geçmektedir. Ayetin kodunun ( 53/49 ) nümerolojik değeri ise "21"'dir. ( 5+3+4+9 = "21" )

Necm 53/49 - Ve ennehu hüve rabbuş şi'ra ( Ve kesinlikle O, O Şira' nın da Rab'bidir. )



Yukarıdaki monolit kaya üzerindeki köpek, akrep, boğa, aslan, kaz vb. şekillerinin takımyıldız konumlarının tasviri olduğu belirtilmektedir. 


"Şafak" vakti Sirius yıldızının yükselişi ve Göbekli Tepe.

Göbeklitepe tapınak harabelerinde yer alan T şeklindeki monolitler "Dikilitaş" özelliği taşımaktadır. Uzmanlar Göbeklitepe tapınaklarının zeminlerinde kanallar bulunduğunu, burada "sıvılı" ritüeller yapıldığını ancak sıvının şarap mı, su mu, kan mı olduğunu bilemediklerini bildirmektedir.


Ortadaki iki adet T şeklindeki monolitin ( dikilitaş ) çevresinde horoskoptaki 12 burcun projeksiyonu niteliğinde 12 T şeklinde monolit bulunmaktadır.

70/43 - Yevme yahrucune minel ecdasi sira'an ke ennehüm ila nusubin yufidun

( O gün, sanki onlar kesinlikle dikili taşlara gönderiliyorlarmış gibi mezarlarından hızlıca çıkarlar. )

70/44 - Haşi'aten ebsaruhüm terhekuhüm zilletun zalikel yevmüllezi kanu yu'adun

( Gözleri korkarak. Onları zillet saracak. O vaad edilmiş oldukları gün budur. )

Ayette dikilitaşlara gönderilenlerin korku içinde oldukları belirtilmektedir. Bu korku adak verme ritüelindeki "adak olma" korkusu olabilir mi?






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder