15 Mayıs 2020 Cuma

Kahin ve Mecnun

Bilindiği üzere, içinde bulunulan zaman diliminin ötesindeki zaman dilimlerine yani geleceğe ve gayba ( bilinmeyene ) ilişkin bilgi verme ve bu yönde çalışmalar yapma eylemi Kehanet, bu işi icra edenler ise Kahin olarak anılmaktadırlar. 

Kur'an ayetlerinde açıkça bildirilmektedir ki "Gayb ilmi" ancak ve ancak Allahü Teala'nın rızası ile ve O'nun istediği kimseye vahyetmesi ile mümkün olabilmektedir. Bu husus Al'i İmran suresinin 179. ayetinde bildirilmiştir.

3/179 - Ma kanellahü li yezeral mü'minıne ala ma entüm aleyhi hatta yemızel habıse minet tayyib ve ma kanellahü li yutliaküm alel ğaybi ve lakinnellahe yectebı min rusülihı men yeşaü fe aminu billahi ve rusülih ve in tü'minu ve tetteku fe leküm ecrun azım

( Allah inananları sizlerin üzerinde olduğunuzda bırakacak değildir. Nihayetinde kötüyü, pisi, iyiden, temizden ayırır. Allah size gaybı okuyacak değildir. Lakin kesinlikle Allah resullerinden dilediği kimseyi kabul edip seçer. O halde Allah’a  ve resulüne inanın. Eğer inanırsanız ve sakınırsanız, artık büyük ödül sizedir. )

27/65 - Kul la ya'lemü men fis semavati vel erdıl ğaybe illellah ve ma yeş'urune eyyane yüb'asun
( De ki: "O göklerde ve yerde olan kimseler, Allah' ın haricinde gaybı bilmezler. Ne zaman diriltileceklerini farketmezler." )

En'am suresinin 50. ayetinde de Habercinin gaubı bilmediği ve gayb ilmine erişmeye çalışmak gibi bir gayretinin de olamayacağı, ancak ve ancak Rab'bin kendisine vahiy yoluyla ileteceği bilgilere haiz olabileceği ve bunları paylaşabileceği bildirilmektedir.

6/50 - Kul la ekulü leküm ındı hazainüllahi ve la a'lemül ğaybe ve la ekulü leküm innı melek in ettebiu illa ma yuha ileyy kul hel yestevil a'ma vel besır e fe la tetefekkerun

( De ki: "Size Allah' ın hazineleri benim indimdedir." demiyorum. Gaybı da bilmiyorum. Size, kesinlikle ben meleğim de demiyorum. Kesinlikle ben ancak o bana vahyedilene tabi oluyorum." De ki: "Kör ile gören eşit midir? Fikretmez misiniz?" )ü

Bu bağlamda, geleceğe ilişkin bilgi alma çalışması yapmak, yani kehanette bulunmaya çalışmak cin şeytanlarının zihin kontrolü tuzağına düşmüş olmak anlamına gelmektedir. Zira cinler, süptil frekans varlıkları olan Meleül Ala'dan, Allah'ın izniyle*, kulak hırsızlığı yoluyla bilgi çalmakta ve bu bilgileri bozgunculuk yapmakta kullanmaları için kaba madde frekansı olan dünyadaki neferlerine iletmektedirler.

* Allah'ın izninin olmasının nedeni, şeytana, negatif tesirli ve nefs sınavı olan icraatları için döngü sonu olan kıyamet gününe ( ayağa kalkış gününe ) kadar süre verilmiş olmasıdır.

Cinlerin kulak hırsızlığı hususu Hicr suresinin aşağıdaki ayetlerinde bildirilmektedir.

15/16 - Ve lekad cealna fis semai bürucen ve zeyyennaha lin nazırın ( Ve gökte yıldız kümeleri oluşturduk ve onu bakanlar için süsledik. )
15/17 - Ve hafıznaha min külli şeytanir racım ( Ve onu tüm kovulmuş şeytanlardan koruduk. )
15/18 - İlla men isterekas sem'a fe etbeahu şihabün mübın ( O kulak hırsızlığı yapan kimse hariç. Artık onu apaçık kıvılcım takip eder. )

Kehanette bulunduğunu söyleyerek ve kendilerini kahin ilan ederek insanları aldatmaya çalışanların veya kahinlerden bilgi almaya çalışanların cin tasallutu altında olduklarını bildiren ayet ise Tur suresinin 29. ayetidir. Ayette kahinliğin cinlerle temas anlamına geldiği bildirilmektedir. Ayet numarasının ( 29 ) nümerolojik değerinin ve ayetteki "Kahin" kelimesinin sıra numarasının, farklı boyuta geçiş portalının sembolü olan 11 sayısını vermesi dikkat çekmektedir.

52/29 - Fe (1) zekkir (2) fe (3) ma (4) ente (5) bi (6) nı'meti (7) rabbi (8) ke (9) bi (10) KAHİNİN (11) ve (12) la (13) MECNUN (14)
( O halde hatırlat. Sen Rab’binin nimeti ile ne KAHİN ne de CİNLİ değilsin. )

Tekamül etme arzusu içinde olan inananlar, Rab'be şirk koşmaya vesile olacak eylemlerde bulunmak ve Allah'ın hudutlarını aşmak yerine, kendilerini tekamül ettirecek yani kaba madde frekansından kurtararak üst süptil frekanslara ( cennet ve ötesi ) intikal etme liyakatine ulaştıracak eylemlerde ( iyilik, yardım, zekat, dua, okuma, temiz ve güzel konuşma, sevgiyi yayma .... ) bulunmaları gerektiğinin bilincindedirler.















Hiç yorum yok:

Yorum Gönder