Çeviri

Monday, April 14, 2025

1’in yansımaları ... 37 ve 73

Allah kelimesinin Kur’an’daki tekrar adedi olan ve nümerolojik değeri 1 olan 2701 sayısı, yine nümerolojik değerleri 1 olan iki “asal” sayının ( 37 ve 73 ) çarpımının sonucudur.

- 37 ve 73 sayıları asal ve simetrik sayılardır

- 37 sayısı 12., 73 sayısı ise 21. asal sayıldır. Bu sayıların asal sayı sıralarını temsil eden 12 ve 21 sayıları da simetrik sayılardır. Ayrıca 3 ve 7 sayılarının çarpımı da, 1 ve 2 sayılarından oluşan 21 sayısını vermektedir ki bu sayı "Ruh" kelimesinin nümerik sembolüdür. 21 sayısı, "İkiyi birlemek" kavramını da simgelemektedir. ( "Ruh" kelimesinin Kur'an'daki tekrar adedi 21 olup, ruh ilminden bahsedilen ayetin kodundaki ( 17/85 ) rakamların toplamı ( 1+7+8+5 = 21 ) ve bu ayetteki kelime adedi de 21'dir. ) 

17/85 Ve (1) yes'elune (2) ke (3) an (4) el (5) ruh (6) kul (7) el (8) ruhu (9) min (10) emri (11) rabb (12) i (13) ve (14) ma (15) utitum (16) min (17) el (18) ilmi (19) illa (20) kalila (21) 

( Ve sana ruhtan sual ediyorlar. De ki: "Ruh, Rab’bimin işlerindendir. İlminden size azıcık haricinde verilmemiştir." )

-      10. asal sayı ise 29 sayısı olup, bu sayının nümerolojik değeri de iki adet 1’den oluşan 11 sayısıdır. 

- 73 sayısı 37. tek sayıdır.

- Ellerinde 10 ( 1+0 = 1 ), ayaklarında 10 parmak bulunması suretiyle 1 ile kodlanmış insanın normal vücut ısısı da 37 derecedir. 

- Tevrat’ın ilk ayetinin, yani kodunda iki adet 1 bulunan, Genesis ( Yaratılış ) suresinin 1/1 kodlu ayetinin gematria değeri ( İbrani alfabesine göre ebced değeri ) 2701’dir.

Rasait 1/1 Beresit bara elohim et hassamayim ve et haares

בְּרֵאשִׁ֖ית בָּרָ֣א אֱלֹהִ֑ים   אֵ֥ת  הַשָּׁמַ֖יִם וְאֵ֥ת  הָאָֽרֶץ

296   407  395   401    86   203   913 = 2701

( Yaratılış 1/1 Başlangıçta Allah yeri ve göğü yarattı. )

- Kur’an’ın 37 kelimelik ilk ayeti, “Allah’ın her şeye kadir” olduğunun ilk kez zikredildiği, Bakara suresinin 20. ayetidir.

2/20 Yekad (1) el (2) berku (3) yahtafu (4) ebsara (5) hum (6) kulle (7) ma (8) edae (9) lehum (10) meşev (11) fi (12) hi (13) ve (14) iza (15) azleme (16) aley (17) him (18) kamu (19) ve (20) lev (21) şae (22) allahu (23) le (24) zehebe (25) bi (26) sem'i (27) him (28) ve (29) ebsari (30) him (31) İNNE (32) ALLAHE (33) ALA (34) KULLİ (35) ŞEY'İN (36) KADİR (37)

( Şimşek gözlerini kapıverecek gibi oldu. Onlara her çaktığında, onun içinde yürürler, üzerlerine karanlıklar verdiğinde ayakta dururlar. Şayet Allah dilerse kulaklarını gözlerini giderir. KESİNLİKLE ALLAH HER ŞEYE KADİRDİR / GÜCÜ YETENDİR. )

Ayetin son cümlesi olan “İnnellahe ala kulli şey’in kadir” ( قَد۪يرٌ۟شَيْءٍ كُلِّ عَلٰى اللّٰهَ اِنَّ ) ( Kesinlikle allah her şeye kadirdir. ) cümlesinin ebced değeri 901 olup, bu sayının nümerolojik değeri de 1’dir.

ر 200 + ي 10 + د 4 + ق 100 + ي 10 + ش 300 + ل 30 + ك 20 + ى 10 + ل 30 + ع 70 + ه 5 + ل 30 + ل 30 + ا 1 + ن 50 + ا 1 = 901

Surenin ismi olan Bakara ( بَقَرَةِ ) kelimesinin ebced değeri de 307’dir. ( Be 2 + Kaf 100 + Ra 200 + He 5 = 307 ... 3+0+7 = 10 ... 1 )


Ziya-i ekber

Arapça "Diya / Ziya" ( Işık ) kelimesiyle ortak kökene sahip olan ve diğer dillerde "Işık; Gök" anlamını temsil etmek suretiyle "Tanrı, İlah" anlamında da kullanılan kelimeler şöyledir.

Theos, Zios ( Tanrı ) ( gre. )

Deus, Zeus ( Tanrı ) ( lat. )

Dieu ( Tanrı ) ( fra. )

Div ( Yüce, Ulu, Tanrı, Dev ) ( far. )

Deva / Diva ( Tanrı ) ( san. )

Tzion ( Tanrısal ) ( ibr. ) ( "Zionism" ( Siyonizm ) ( Tzi + on + ism ) kelimesinin anlamı, batınen şirk mesajı veren, "Tanrısalcılık, Tanrı gibi olmacılık"'tır. )

Kitaplarda, Yaratıcı'nın "Işık" kavramıyla ilintilendirilmesi, bu  kelimelerin fonetik ve semantik tezahürüne kaynak olmuştur. 

"Diya / Ziya" ( ضِيَٓاءً ) ( Işık ) kelimesinin ebced değeri olan 811 sayısının nümerolojik değeri 1 olmaktadır ki bu sayı Allah'ın birliğinin, tekliğinin ( vahdet ) sembolü olan sayıdır.

Dad 800 + Ya 10 + Elif 1 = 811 ... 8+1+1 = 10 ... 1

"Diya" kelimesinin ilk kez geçtiği ayetin ait olduğu sure Yunus suresi olup, bu surenin numarası da 10 ( 1+0 = 1 )'dur. Bu surede 109 ( 1+0+9 = 10 ... 1 ) ayet bulunması da nümerik uyum açısından dikkat çekmektedir.

10/5 Huvellezi cealeş şemse DİYAEN ...

( Güneş’i IŞIK kılan O'dur. ... )

"Diya" kelimesinin ikinci ve son kez geçtiği ayetteki "Diya" kelimesinin sıra numarası da 10'dur. 

21/48 Ve (1) lekad (2) ateyna (3) musa (4) ve (5) harune (6) el (7) furkane (8) ve (9) DİYAen (10) ve (11) zikran (12) li (13) el (14) muttekin (15) 

( Ve Musa'ya ve Harun'a, IŞIK olarak ve sakınanlar için hatırlama olarak furkanı* / fark yaratanı verdik. )

* "Furkan" ( Fark yaratan ) kelimesi Allah'ın bahşettiği ilahi kozmik bilgileri / kitap ilmini temsil etmektedir.

""1" kadar çabuk" başlıklı bölümde değinildiği üzere, "Işık Hızı"nı ifade eden sayının ( 299,792,458 m/s ) nümerolojik değerinin 1 olması, "Diya" ( Işık ) kelimesine ilişkin 1 nümerolojisi bağlamında ayrıca uyum arzetmektedir. 

https://kuranilmi.blogspot.com/2025/04/1-ile-halden-hale-gecis.html?m=1

Sunday, April 13, 2025

Yerçekimi İvmesi, Yerçekimi Sabiti ve “Düşenler”

Bir cismin yer çekimi kuvveti nedeniyle kazandığı ivme "Yerçekimi İvmesi" ( Kütleçekim İvmesi ) olarak isimlendirilmektedir. Yerçekimi İvmesi'nin  standart tam değeri 9,80 m/s² olarak tanımlanmaktadır. 

https://tr.m.wikipedia.org/wiki/K%C3%BCtle%C3%A7ekim_ivmesi

https://en-m-wikipedia-org.translate.goog/wiki/Gravitational_acceleration?_x_tr_sl=en&_x_tr_tl=tr&_x_tr_hl=tr&_x_tr_pto=tc


"Gravite" ( Yerçekimi ) kelimesinin baş harfi olan ve "g" harfi ile simgelenen "Yerçekimi İvmesi", hız, zaman ve yükseklik değişkenlerini de içeren "Serbest Düşüş" formülünde şöyle yer almaktadır. v²= 2gh ; v=gt

"Yerçekimi İvmesi" değerini temsil eden 9.8 sayısının nümerolojik değeri 8 ( 9+8 = 17 ... 1+7 = 8 ) olmaktadır. 

Evrensel Gravitasyon ( Çekim ) Yasası kapsamında yer alan bir diğer sabit sayı ise "Yerçekimi Sabiti" veya "Kütle Çekim Sabiti" olarak anılan sayıdır. "G" harfi ile simgelenen "Yerçekimi Sabiti" değeri "( 6,6743 ± 0,00015) x10^–11 m^3 kg^–1 s^–2" olarak ifade edilmektedir. Kök sabit sayı olan 6,6743 sayısının nümerolojik değeri de 8 sayısını vermektedir. ( 6+6+7+4+3 = 26 ... 2+6 = 8 )


Kur'an'da fiziki anlamda "Düşmek" fiilini temsil eden iki kelime bulunmakta olup, bu kelimeler "Harra" ve "Sekete"* kelimeleridir. 

* Türkçedeki "Sakat" kelimesinin kökeni de "Sekete" fiiline dayanmaktadır.

"Harra" ve "Sekete" kelimelerinin geçtiği ayetlerde de 8 nümerolojisi bulunmaktadır.

6/59 ... ve (1) ma (2) TESKUTU (3) min (4) verakatin (5) illa (6) ya'lemu (7) ha (8) ...

(  وَمَا تَسْقُطُ مِنْ وَرَقَةٍ اِلَّا يَعْلَمُهَا )

( ... ve yaprak DÜŞMEZ ki O onu bilmesin. ... )

- Ayette "Teskut" ( Düşer ) fiilinin yer aldığı cümlede 8 kelime bulunmaktadır.

- Ayetin ilgili cümlenin ebced değeri 1205 olup, bu sayının nümerolojik değeri 8'dir. ( 1+2+0+5 = 8 )

22/31 ... fe (1) ke (2) enne (3) ma (4) HARRA (5) min (6) el (7) semai (8)

( ... فَكَاَنَّمَا خَرَّ مِنَالسَّمَٓاءِ ...    )

( ... kesinlikle o gökten aşağı DÜŞEN gibidir. ... )

- Ayetin kodunu oluşturan rakamların toplamının nümerolojik değeri 8 olmaktadır. ( 2+2+3+1 = 8 )

- Ayette "Harra" ( Düşer ) fiilinin yer aldığı cümlede 8 kelime bulunmaktadır.

- Ayetteki ilgili cümlenin ebced değeri 1214 olup, bu sayının nümerolojik değeri de 8 olmaktadır.

فَ  كَ  اَ نَّ مَ ا خَ رَّ مِ نَ ا ل سَّ مَٓ ا ءِ 

ا 1 + م 40 + س 60 + ل 30 + ا 1 + ن 50 + م 40 + ر 200 + خ 600 + ا 1 + م 40 + ن 50 + ا 1 + ك 20 + ف 80 = 1214

52/44 Ve (1) in (2) yerav (3) KİSFEN (4) MİN (5) EL (6) SEMAİ (7) SAKİTAN (8) yekulu (9) sehabun (10) merkum (11)

( Ve eğer PARÇAYI GÖKTEN DÜŞERKEN görseler, "Toplanmış bulut." derler. )

- Ayetin numarasının nümerolojik değeri 8 olmaktadır. ( 4+4 = 8 )

- Ayetteki "Sakitan" ( Düşerken ) kelimesinin sıra numarası 8'dir.

- Tek bir cümleden oluşan ayetin ebced değeri olan 1358 sayısının nümerolojik değeri 8 olmaktadır. ( 1+3+5+8 = 17 ... 1+7 = 8 )

م 40 + و 6 + ك 20 + ر 200 + م 40 + ب 2 + ا 1 + ح 8 + س 60 + ا 1 + و 6 + ل 30 + و 6 + ق 100 + ي 10 + ا 1 + ط 9 + ق 100 + ا 1 + س 60 + ا 1 + م 40 + س 60 + ل 30 + ا 1 + ن 50 + م 40 + ا 1 + ف 80 + س 60 + ك 20 + ا 1 + و 6 + ر 200 + ي 10 + ن 50 + ا 1 + و 6 = 1358 


Saturday, April 12, 2025

Akashic Kayıtlar ... Kainatın "Sicili"

Spiritüalizmdeki "Akashic Kayıtlar" ifadesi, yaratılıştaki, geçmişe, şimdiye ve geleceğe ait tüm, kelimelerin ( düşünceler, duygular, niyetler, tutumlar, söylemler, eylemler, nesneler ) zihinsel plan olarak bilinen, fiziksel olmayan bir planda kodlanmış halini ifade etmektedir.

Sanskritçe bir kelime olan "Kas" ( Olmak, Var olmak ) kök kelimesinden türeme olan "Akasa / Akasha" kelimesi "Esir, Eter, Gök, Uzay, Işıklı" anlamlarını temsil etmektedir. Arapça olan "Esir" kelimesi ise "Evreni kaplayan ve kaba madde duyuları ( dünyevi duyular ) ile algılanamayan, ince, süptil, latif madde" olarak tanımlanmaktadır. Yine Arapça olan "Sirr" ( Sır, Gizem, Bilinmeyen, Görülmeyen ) kelimesi ve Grekçe bir kelime olan ve "Aithein" ( Işıldamak, Parlamak ) kelimesinden türeme olan "Aether" ( Üst Gök, Eter ) kelimesi de ortak kökendendirler.

"Big Crunch" ( Büyük Dürülüş ) fenomenine de işaret edilen Enbiya suresinin aşağıdaki ayetinde yer alan tasvir, "Akashic Kayıtlara" vurgu yapmakta gibidir.

21/104 YEVME (1) NATVİ (2) EL (3) SEMAE (4) KE (5) TAYYİ (6) EL (7) SİCİLLİ (8) Lİ (9) EL (10) KUTUB (11) kema (12) bede'na (13) evvele (14) halkin (15) NUİDU (16) H (17) va'den (18) aley (19) na (20) in (21) na (22) kunna (23) failin (24) 

( O GÜN GÖĞÜ, YAZI KÜTÜKLERİNİ, TOMARLARINI DÜRER GİBİ DÜRERİZ. Onu, İLK YARATMAYA BAŞLADIĞIMIZ GİBİ, üzerimize vaad olarak ONU DÖNDÜRÜRÜZ. Kesinlikle biz yapanlar oluruz. )

Ayette "Sema" ( Gök ), "Sicilli" ( Yazı kütükleri, Yazı tomarları ) olarak tasvir dilmekte olup, bu tasvir büyük bir "veri tabanı"na işaret niteliğindedir. "Sema" ( سَّمَٓاءَ ) ( Gök ) kelimesinin ebced değerinin 101 olması, 11 sayısının sembolize ettiği anlamlar kapsamında, göğün bir halden hale geçiş portalı olduğunu da teyid etmektedir.

Ayette ayrıca "Nuiduh" ( Onu döndürürüz ) ifadesiyle de en büyük döngü olan "Big Bang" ( Büyük Patlama ) - "Big Crunch" ( Büyük Dürülüş ) döngüsüne de vurgu yapılmaktadır. BB - BC döngüsü, kalbin "Sistol - Diyastol" döngüsü gibidir.

Latincede yer alan "Sigillum" kelimesi "Sembol, İşaret" anlamına gelmekte olup, yukarıdaki ayette yer alan "Sicil" ( Kayıt defteri, Kütük, Tomar ) kelimesiyle ortak kökendendir. "Sigil" kelimesi mistik "Codex"lerde* yer alan sembollere de verilen isimdir. ( * Latince bir kelime olan "Caudex" kelimesinin kök anlamının "Ağaç Gövdesi, Kütük, Tomar, Kitap" olması ve "Yazılı Metin" anlamında kullanılması da konu bağlamında semantik uyum arzetmektedir. )

Ra'd suresinin aşağıdaki ayetinde yer alan ve "Allah'ın indinde" olduğu bildirilen "Ummul kitab" ( Ana Yazı / Ana Kitap ) - ki Kur'an'ın da kaynağıdır. - kavramı da "Akashic Kayıtlara" işaret niteliğindedir.

13/39 Yemhallahu ma yeşau ve yusbitu ve İNDEHU UMMUL KİTAB

( Allah neyi dilerse imha eder ve sabit kılar. ANA KİTAP O'NUN İNDİNDEDİR. )

Şura suresinin aşağıdaki ayetindeki "Gökten ayet indirmek" ifadesi de, "ana veri tabanından bilgi indirmek" anlamı kapsamında yine Akashic Kayıtlar'a işaret niteliğindedir.

26/4 İn neşe NUNEZZİL aleyhim minel SEMAİ AYETEN fe zallet a'naku hum leha hadiin

( Eğer dilersek, onların üzerine GÖKTEN AYET İNDİRİRİZ de boyunları ona eğilerek, alçalarak hakir zelil olur. )

Kamer suresinin aşağıdaki ayet grubunda da varlıkların düşünsel, söylemsel ve eylemsel tüm faaliyetlerinin "kitaplarda / yazılarda kayıtlı olduğu" bildirilmektedir ki bu ifade de "Akashic Kayıtlar" kavramıyla uyuşmaktadır.

54/52 Ve kulli şey'in fealu hu fil ZUBUR

( Ve o yaptıkları her şey KİTAPLARIN içindedir. )

54/53 Ve kulli sağirin ve kebirin MUSTETAR

( Ve hepsi, küçük ve büyük, SATIR SATIR YAZILIDIR.  )

Bir soru bir cevap

Bu bölüm, 12.04.2025 tarihinde iletilen aşağıdaki soruya istinaden yazılmıştır. ( Cevabi yazı, yorum bölümündeki karakter sınırını aştığı için ayrı bir bölüm oluşturulmuştur. ) 

"Size göre bir dine bağlı kalmadan yaradana inanıp iyi işler yapan insanlar nereye gidecek?"

"Yaratıcıya inanmak" ve "iyi işler yapmak" ifadelerini içeren bu soru esasen gerçek "dinin" tanımına da ışık tutmaktadır. Söz konusu niteliklere haiz olan her varlık ruhsal tekamül yolculuğunda daima ileri safhalarda olacak ve ruhen “cenneti” idrak edecektir. En doğru cevabını elbette ki Yaratıcı’nın bildiği bu sorunun vasıta olduğu aşağıdaki bilgi paylaşımını, her türlü dogmanın yanıltıcı ve gerçeği gölgeleyici tesirinden arınarak değerlendirmekte fayda bulunmaktadır.

"Din" kelimesi, Arapça "Deyn" ( Borç, Sorumluluk; Değer, Değerli olan, Zimmetteki değer ) ve Latince "Dignus" ( Değerli, Haysiyetli, Layık, Saygın, İtibarlı ) kelimelerinin bir tezahürü olup, "Borç*, Sorumluluk; Haysiyet, Şeref, İtibar, Kıymet, Değer" anlamlarını içermektedir. Bu anlamların, aklı selim, kalbi selim her insan tarafından, yaşamda sahip olunabilecek en yüce olgular addedileceği malumdur.  

* "Borç" kelimesi, "Din" kavramı  bağlamında, Yaratıcı'nın bahşettiği nimetlere karşı şükran duyma, iyi varlık olma ve "iyi işler" yapma düşüncesini temsil etmektedir ki bunu da zaten "zorlayıcı" bir unsur addetmek mümkün değildir.

Dolayısıyla, yukarıdaki düşünceler içinde olan her insan "dine mensup" bir insandır. Zira "dine mensup olmak", telkin edilegeldiği üzere, salt bir millete, bir cemiyete, bir kulübe, bir derneğe, bir tarikata vb. bağlı olmak ile tanımlanabilen bir olgu değildir. En başta ifade edildiği üzere, Yaratıcı'ya inanç**, iyi olmak ve iyi işler yapmak temel belirleyici unsurlardır. 

** "Yaratıcı'ya inanç" kavramı, Yaratıcı'nın varlığına inançtan ibaret değildir. Zira "yaratılan" var ise Yaratıcı'nın varlığı zaten aşikardır. Bu noktadaki ana unsur, O'nun, yaratış safhasında öncelikle kalplere, vicdanlara yazdığı, daha sonra da hatırlatmak üzere ilettiği kitaplarda belirttiği ve çok geniş bir kapsamı olan "iyilik" tanımına ( 2/177 ) uygun düşünceler, söylemler ve eylemler içinde olabilmektir. Ayrıca yanlış algılanagelen "inanç" kavramı esasen aklı dışarıda bıraktıran dogmatik bir olguyu değil, bilime, delile ve akla dayalı bir olguyu temsil etmektedir. Misalen Yaratıcı’ya inanç, bilimsel bir kural olan ve “bir olgunun varlığının onun etkilerinden anlaşılmasını” ifade eden Inference Rule / Çıkarsama Kuralı’na net bir örnek teşkil etmektedir.

Din tektir. O da Yaratıcı'ya teslimiyettir ( 3/19 ) ki onun da göstergesi her türlü kötülükten uzak durmak, daima "iyi olmak" ve "iyilikler yapmak"tır. Ve kitaplarda zikredilen tüm haberciler de esasen bu tek dinin habercileridir. Asırlardır, bölücü ve ayrıştırıcı bir yaklaşımla "dinler" olarak algılatılagelen kavramlar esasen coğrafi konumların, kişilerin isimlerinden ( Yahudiye - Yahudi, Nasıra – Nasıralı ) veya habercilerin isimlerinden ( Musa - Musevi, Christos / Hristos / Mesih ( İsa ) – Christian / Hristiyan / Mesihçi ( İsevi ) ) türemiş topluluk isimleri olup, "din" kavramının karşılığı olan kelimeleri doğrudan temsil etmemektedirler.

Bakara suresinin aşağıdaki ayetinde "dinin", coğrafi konum, kavim, millet, kişi vb. isminden bağımsız bir kavram olduğu misalleme yoluyla bildirilmektedir.

2/62 Allah’a ve sonraki güne İNANANLARDAN VE İYİLİKLER YAPANLARDAN olan o İNANAN YAHUDİLERE, NASIRALILARA ve SABİİLERE, ARTIK ONLARA RAB’LERİNİN İNDİNDE KESİNLİKLE ÖDÜLLERİ VARDIR. ONLARA KORKU YOKTUR. ONLAR HÜZÜNLENMEZLER.

Evvelki yazılarda da değinildiği üzere, “Cennet” ( Örtü, Koruma, Kaplama, Barındırma, Bahçe ) ve “Cehennem” ( Acı, Hüzün, Ateş, Sıcaklık, Yanma ) kavramları "gidilecek bir mekanı" değil "içinde bulunulan ruhsal hali" tasvir eden müteşabih kavramlardır. Varlıklar, var oldukları sürece, içinde bulundukları yaşam planlarında bu ruhsal hal düalitesini, ilgili yaşam planının yapısal koşullarına göre deneyimlemektedirler. Bir yaşam planındaki varlıkların ruhsal hallerinin niteliği ( rahmani veya şeytani ) o yaşam planının cennete mi, cehenneme mi dönüştüğünün de belirleyicisi olmaktadır. Yaşam planları ( kaba madde, yarı süptil, süptil vb. ) arasındaki geçişler ise varlıkların her yaşam planındaki reenkarnasyon*** döngüleri sonundaki ruhsal tekamül durumlarına göre gerçekleşmektedir. Bir  ruhun tekamül etmiş olduğunun göstergesi ise yine en başta ifade edildiği üzere yaptığı "İyilikler" olmaktadır.

*** "Reenkarnasyon" ( Tekrar Bedenlenme, Tekrar Etlenme ) kavramı kaba madde planı dünyadaki döngülere özgü bir terim olup, misalen kullanılmıştır. Ayrıca her yeni doğum bir reenkarnasyon olup, ruhlar her enkarnasyonda farklı karakterleri, kişilikleri deneyimleyerek tekamül yolunda ilerlemektedirler.

Friday, April 11, 2025

"Eriyip" gidenler

 Yer çekirdeğindeki erimiş maden kütlesi olan magmanın yerkabuğunun üzerine çıkmış hali lava olarak isimlendirilmiş olup, lavanın sıcaklık aralığının 700 – 1400 c olduğu belirtilmektedir. Dolayısıyla, lava sıcaklığının alt limitinin 700 c olduğu görülmektedir.

https://en.wikipedia.org/wiki/Magma#:~:text=heals%20the%20fracture.-,Temperature,C%20(2%2C900%20%C2%B0F).

https://education.nationalgeographic.org/resource/magma-role-rock-cycle/

https://www.britannica.com/science/lava-volcanic-ejecta

https://www.universetoday.com/articles/temperature-of-lava

Tevrat’ta, İncil’de ve Kur’an’da, büyük döngü sonundaki vakaların tasvirleri kapsamında “Dağların erimesi”, “Maddelerin erimesi”, “Göğün erimiş maden gibi olması” ifadeleri de yer almaktadır. Bu ayetlerin kodlamalarında yer alan 7 sayısı, döngünün ve döngü sonunun nümerik sembolü olması ve lava sıcaklığının alt limit değeri olan 700 sayısının nümerolojik değeri ile uyum arzetmesi açısından dikkat çekmektedir.

7-Judges-5-5 Sina Dağı'nda olan RAB'bin, İsrail'in Tanrısı RAB'bin önünde DAĞLAR ERİDİ.

19-Psalms-46-6 Uluslar kükrüyor, krallıklar sarsılıyor, Tanrı gürleyince YERYÜZÜ ERİYOR.

19-Psalms-97-5 DAĞLAR balmumu gibi ERİR, RAB'bin, bütün yeryüzünün Rab'bi önünde.

- Tevrat’ta “Dağların erimesi” ifadesinin ilk kez geçtiği ayetin sure numarası 7’dir.

- “Yeryüzü eriyor.” ifadesinin yer aldığı ayetin alt bölüm numarasını ve numarasını oluşturan rakamların toplamının nümerolojik değeri 7 ( 4+6+6 = 16 ... 1+6 = 7 ) olmaktadır. 

- “Dağlar balmumu gibi erir” ifadesinin yer aldığı ayetin alt bölüm numarasını oluşturan rakamların toplamının nümerolojik değeri 7 ( 9+7 = 16 ... 1+6 = 7 ) olmaktadır.

İncil’de “Maddelerin erimesi” kavramının, farklı ayetlerde olmak üzere iki kez yer aldığı surenin kodu 61 olup, bu sayının nümerolojik değeri 7 ( 6+1 = 7 ) olmaktadır. 

61-2-Peter-3-10 Fakat Rabbin GÜNÜ, geceleyin hırsız gibi gelecek; o gün GÖKLER BÜYÜK BİR GÜRÜLTÜYLE ORTADAN KALKACAK, MADDELER ŞİDDETLİ SICAKLIKLA ERİYECEK, dünya ve içindeki işler de yanıp bitecek.

61-2-Peter-3-12 GÖKLERİN YANIP ÇÖZÜLECEĞİ ve MADDELERİN HARARETLİ SICAKLIKLA ERİYECEĞİ Tanrı GÜNÜNÜN gelmesini mi bekliyorsunuz?

Kur’an’da yer alan “Göğün erimiş maden gibi olması” ifadesi ise Mearic suresinin aşağıdaki ayetinde zikredilmektedir.

70/8 YEVME (1) tekunu (2) el (3) SEMA'U (4) ke (5) el (6) MUHL (7)

( كَالْمُهْلِۙالسَّمَٓاءُ تَكُونُ يَوْمَ )

( O GÜN GÖK ERİMİŞ MADEN gibi olur. )

- Ayetin ait olduğu Mearic suresinin numarası olan 70 sayısının nümerolojik değeri 7 olmaktadır.

- Ayette 7 kelime bulunmaktadır.

- Ayetteki 7. ve son kelime “Muhl” ( Erimiş maden ) kelimesidir.

- Ayetin ebced değeri 790 olup, bu sayının nümerolojik değeri de 7 ( 7+9 +0 = 16 ... 1+6 = 7 ) olmaktadır.

Mim 40 + Vav 6 + Ya 10 + Nun 50 + Vav 6 + Kef 20 + Te 400 + Elif 1 + Mim 40 + Sin 60 + Lam 30 + Elif 1 + Lam 30 + He 5 + Mim 40 + Lam 30 + Elif 1 + Kef 20 = 790 ... 7+9+0 = 16 ... 1+6 = "7"

Tevrat’ın aşağıdaki ayetlerinde ise “Kurşunun eritilmesi” ve “Gümüşün eritilmesi” ifadeleri yer almakta olup, bu ayetlerin kodlarındaki nümerolojik değerler, Kurşunun ve Gümüşün erime derecelerini ifade eden sayıların nümerolojik değerleri ile uyum arzetmektedir.

24-Jeremiah-6-29 Körük üfürdükçe üfürüyor, KURŞUNU ATEŞTE ERİTİYOR, Ama boşunadır yapılan işlem, Çünkü kötüler arınmıyor.

Ayetin alt bölüm numarasını ( 6 ) ve numarasını ( 29 ) oluşturan rakamların toplamı olan 17 ( 6+2+9 = 17 ) sayısı, Kurşunun erime derecesini c cinsinden ifade eden 327,5 sayısının nümerolojik değerine ( 3+2+7+5 = 17 ) eşit olmaktadır. 

26-Ezekiel-22-22 GÜMÜŞ POTADA NASIL ERİRSE, siz de orada öyle ERİYECEKSİNİZ. O zaman üzerinize kızgınlığını dökenin ben, RAB olduğumu anlayacaksınız."

Ayetin kodunu oluşturan rakamların toplamı olan 16 ( 2+6+2+2+2+2 = 16 ) sayısı, Gümüşün erime derecesini c cinsinden ifade eden 961 sayısının nümerolojik değerine ( 9+6+1 = 16 ) eşit olmaktadır. 

https://en.wikipedia.org/wiki/Lead#:~:text=The%20melting%20point%20of%20lead,low%20compared%20to%20most%20metals.

https://www.americanelements.com/meltingpoint.html

Thursday, April 10, 2025

İki yol .... ya İsyan ya İman!

İnsanın, yaratılışı ile birlikte, tüm yaşamını oluşturan "seçim" sürecinin de başladığı ve seçimlerinde çoğunlukla hata ettiği Beled suresinin aşağıdaki ayet grubunda bildirilmektedir.

90/4 İNSANI meşakkat içinde YARATTIK.

90/10 Ve ONU İKİ YOLA YÖNLENDİRDİK. 

90/11 Böylece SARP YOKUŞA* TAHAMMÜL EDEMEDİ.

* Ayetteki "sarp yokuş" ifadesi, kötülüğü emreden nefsin hoşuna gitmediği için zor gibi algılanan ancak insanı ruhsal tekamüle sevkedecek tutum, düşünce ve davranış bütününü temsil etmektedir. ( 12/53 Kesinlikle nefis, Rab’bimin merhamet gösterdiğinin haricinde, kötülüğü emreder. ... )

Madde bedene "ruh üflenmesi" ( bilinç verilmesi ) vasıtasıyla idrakli hale gelen ve "insan" ismini alan varlık, o andan itibaren "iyi - kötü", "doğru - yanlış" kelimelerinin anlamlarını bilir hale gelmiş bulunmaktadır. 

38/72 Böylece onu düzenleyip şekillendirdiğimde ve içine RUHUMDAN** ÜFLEDİĞİMDE artık ona yere kapanın.

** Ayetteki "Ruhumdan" ifadesi, "Allah'ın, ruhu olan bir varlık" olduğu ( haşa ) anlamına gelmemekte, "Ruh"un, O'nun yarattığı bir varlık olduğunu ortaya koymaktadır. Zira, İsra suresinin aşağıdaki ayetinde "Ruh" kavramı, "Rab'bin işlerinden biri" yani "yaratışlarından biri" olarak tanımlanmaktadır.

17/85 Ve sana ruhtan sual ediyorlar. De ki: "RUH, RAB'BİMİN İŞLERİNDENDİR. İlminden size azıcık haricinde verilmemiştir." 

Dolayısıyla, insana, yaratılışı safhasında "ruh" ( bilinç ) verilmiş olması nedeniyle, ayetlerde yer alan "yasak ağaca gittikten sonra iyiyi ve kötüyü bilir hale gelme" hususu müteşabih bir ifade niteliği arzetmektedir. Zira insan, "bir şey bilmezken" yasak ağaca gitmiş olmayıp, "bilerek ve bilinçli bir seçim yaparak" sembolik bir kelime olan "ağaca" yönelmiştir. İnsanın "bilinçli seçim" yapmış olduğu bilgisi ayetlerden anlaşılmaktadır.

1-Genesis-2-9 Ve RAB Tanrı topraktan, görünüşü güzel olan ve besin olarak da iyi olan her ağacı yetiştirdi. Bahçenin ortasında da hayat ağacı ile İYİYİ VE KÖTÜYÜ BİLME AĞACI vardı.

1-Genesis-2-16 Ona, "Bahçede istediğin ağacın meyvesini yiyebilirsin" diye buyurdu,

1-Genesis-2-17 "Ama İYİ İLE KÖTÜYÜ BİLME AĞACINDAN yeme. Çünkü ONDAN YEDİĞİN GÜN kesinlikle ÖLÜRSÜN."  

"Ondan yediğin gün ölürsün." ... İnsan, "Ölmek" kelimesinin "olumsuz" bir anlamı temsil ettiğini bilmiyor olsa, yani "iyi ile kötüyü ayırt etme bilincine ( akıla ) haiz olmasa" kendisine böyle bir cümle ile hitap edilmesinin rasyonel olmayacağı aşikardır. ( Ayetteki "Ölürsün" ifadesi müteşabih bir ifade olup, yaşam planı, varlık niteliği ve hal değişimini temsil etmektedir. )

Keza, Bakara suresinin 35. ayeti de konu bağlamında benzer bir örneği barındırmaktadır.

2/35 Ve "Ey Adem, sen ve eşin cennette iskan edin. Oradan her nereden dilerseniz bolca yiyin. İşte ŞU AĞACA YAKLAŞMAYIN. YOKSA ZALİMLERDEN OLURSUNUZ." dedik. 

İnsan, "Zalim" kelimesinin olumsuz bir anlamı temsil ettiğini bilmiyor olsa, kendisine böyle bir cümle ile hitap edilmesi yine rasyonel olmayacaktır.

Dolayısıyla insan, yaratılışının daha ilk aşamasından itibaren bilinçli olarak seçim yapagelen ve kaderini belirleyen bir varlık niteliğinde olup, kendisinden başka suçlayabileceği bir taraf mevcut değildir. İnsan, içinde yaratılmış olduğu ve "cennet" ( örtülü, korunmuş ) olarak tanımlanan yaşam planını, kendi bilinçli seçimi vasıtasıyla "cehenneme" ( acı, ıstırap, ateş ) çevirmiş durumdadır. Ayetlerdeki "cennetten çıkarılma, cennetten kovulma" ifadesi, esas itibarıyla "bir mekandan çıkıp başka bir mekana geçişi" değil bir düşüncenin, bir seçimin sebep olduğu "hal değişimini" ifade etmektedir.

67/10 Ve "Şayet dinlemiş olsaydık veya AKIL ETSEYDİK, ateş sahiplerinin içinde olmazdık." derler. 

İnsanın, iyi, güzeli, doğruyu ve gerçeği "bilinçli bir şekilde", "bile bile" reddetmesi fenomenine de aşağıdaki ayetlerde değinilmektedir.

2/42 Ve gerçeği batıl ile örtmeyin ve BİLE BİLE GERÇEĞİ GİZLEMEYİN.

3/71 Ey kitap sahipleri, neden gerçeği batıl ile örtersiniz de GERÇEĞİ BİLE BİLE GİZLERSİNİZ?

23/70 ... Onların çoğunluğu GERÇEĞE KARŞI İSTEKSİZDİRLER.

Bu noktada, bölümün başında değinilen "İki yol", insanın yaşam kalitesini belirleyecek iki düşünce seçeneği olarak ezelden beri insanın önünde duragelmektedir.

Yol 1- Yaratıcı Allah istemeseydi kötülük olmazdı ve insan kötülük yapmazdı. Sonuçta her şeyi yaratan ve kontrol eden O olduğu için dünyadaki kötülüklerin de sorumlusu O. Dolayısıyla O'na isyan ediyorum. 

Yol 2- Her şeye kadir olan Yaratıcı Allah, insana akıl nimetini bahşederek, ona, iyiyi, güzeli, doğruyu ve gerçeği algılayabilme ve doğru seçimler yapabilme imkanı vermiş olduğundan ve dolayısıyla her türlü olumlu veya olumsuz durumun müsebbibi insan olduğundan, Allah'ın gösterdiği doğru yol üzerinde olmanın, tüm varlıkların hayrına olacağını düşünüyor ve O'na iman ediyorum. 

Tıpkı başlangıç safhasında, İblis'in yaklaşımı gibi nefret, öfke ve kibir frekanslarını içeren 1. yolun işlev göreceği yegane husus, kötülüğün ve olumsuzluğun devamına hatta daha da artmasına katkı sağlamak olacaktır. Zira negatif frekansların pozitif sonuçlar doğurması mümkün değldir.

Wednesday, April 9, 2025

Seçimlerin sonuçları...

Enfal ve Şura surelerinde yer alan aşağıdaki ayetler,  “insanın, kendi kaderi üzerindeki etkisine” dikkat çekmeleri açısından önem arzetmektedir.

8/53 Bu, ALLAH’IN kesinlikle BİR KAVİME VERDİĞİ NİMETİ, ONLAR KENDİLERİNDEKİNİ DEĞİŞTİRMEDİKÇE DEĞİŞTİREN OLMAMASINDAN DOLAYIDIR. Kesinlikle Allah duyandır, bilendir.

42/30 Ve SİZE MUSİBETTEN NE İSABET EDERSE O ELLERİNİZİN KAZANDIKLARINDANDIR.

Var olmak varlığın seçimi değildir. Ancak mutlu veya mutsuz bir varlık olmak varlığın seçimidir.

Yukarıdaki ayetlerde iletilmek istenen hassas mesaj, kendisine bahşedilmiş olan nimet dengesini nefsani ihtirasları doğrultusunda akılsızca, kibirle, hırsla, açgözlülükle, bencillikle bozan insanın, bundan dolayı oluşacak her türlü acının ve ıstırabın doğrudan müsebbibi olduğudur. Misalen, herhangi bir ülkede normal ve masum bir yaşantı sürdürmekte olduğunu düşünen ve Gazze’deki malum olayları insanlık dramı olarak değerlendiren bir insanın, bu acı olayların tezahüründe kendisinin doğrudan etkisinin olmadığını düşünmesi en basit ifadeyle cehalettir. Zira, tüm insanları birbirine bağlayan ruhsal şebekenin ( kolektif bilinç şebekesi ) işleyiş prensibi karşılıklı ve batıni etkileşime dayanmaktadır. Bir başka deyişle, bir insanın, kendi yaşantısında üzerinde durmadığı, önemsemediği, önemini farkedemediği yanlışları ( yalan söylemesi, haksızlık etmesi, başkalarının hakkını savunmaması, menfaate dayalı olarak zalimin destekçisi olması, hırsla arzuladığı şahsi hedefleri doğrultusunda başkalarını istismar etmesi, ailesine ve yakınlarına gerekli sevgiyi göstermemesi, yardımseverlikte zafiyet göstermesi, başarı olarak nitelediği birçok faaliyetinin esasen zulüm içerdiğinin farkında olmaması veya bu faaliyetlerini görmezden gelmesi vb. ), onun, doğrudan kendi etki alanında değilmiş gibi algıladığı birçok insanın hayatını değiştirme ve mahvetme gücüne sahiptir. ( 24/15 ... Onu basit, önemsiz sanıyorsunuz. O Allah’ın indinde büyüktür. ) Çünkü bir insana olan etki, bütün insanlara dalga dalga ve farklı şiddetlerde sirayet etmektedir. ( 5/32 ... kim bir insanı yaşatırsa, tüm insanları yaşatmış gibi olur. ... )

Daha net bir ifadeyle, “X ülkesindeki bir insanın söylediği kötü niyetli bir yalan, Y ülkesindeki bir başka insanın hayatına mal olabilmektedir.”

Evvelki bölümlerde de zikredildiği üzere insan, kendisine bahşedilmiş olan “akıl” nimetinin kader mekanizması üzerindeki gücünü ve etkisini maalesef henüz tam anlamıyla idrak etmiş durumda değildir. Ve buna bağlı olarak, Allah kavramının idrakinde de ( haşa ) daha doğrusu sezgisinde de zafiyet göstermektedir. Aşağıdaki ayetler insanın bu zafiyetine işaret etmektedir.

22/74 Allah’ı gerçek kudreti ile / gereği gibi takdir edemediler. Kesinlikle Allah kuvvetlidir yücedir.

6/100 .... O yücedir ve o vasfettiklerinin üzerindedir.

12/18 .... Allah o vasfettiklerinizin üzerine sığınılacak olandır.

17/43 O yücedir ve büyük yükseklikle o söylediklerinin üzerindedir.

21/18 ... O vasfettiklerinizden dolayı sizlere vaylar olsun.

Karotis Arter ( Aorta / Şah Damarı )

Oksijenlenmiş temiz kanın tüm vücuda yayılmasını sağlayan, vücuttaki en büyük ana atar damara Karotis Arter, Aorta veya Şah Damarı ismi verilmektedir.

Aortanın yapısı ve bileşenleri aşağıdaki görselde yer almakta olup, Aortanın 7 bileşeni olduğu görülmektedir.


Aorta kelimesinin Arapça karşılığı "Vetin" kelimesi olup bu kelime sadece Hakka suresinin aşağıdaki ayetinde, müteşabih ifade kapsamında yer almaktadır.

69/46 Summe (1) le (2) kata'na (3) min (4) hu (5) el (6) VETİN (7) 

( Sonra onun ŞAH DAMARINI keserdik. )

Ayette, Aortanın bileşen adedi olan 7 sayısı ile uyumlu bir nümeroloji dikkat çekmektedir.

- Ayetin kodunu oluşturan rakamların toplamının nümerolojik değeri 7 olmaktadır. ( 6+9+4+6 = 25 ... 2+5 = 7 )

- Ayette 7 kelime bulunmaktadır.

- Ayetteki "Vetin" kelimesi 7. ve son kelimedir.

- "Vetin" ( وَت۪ينَۘ ) kelimesinin ebced değeri olan 466 sayısının nümerolojik değeri de 7 sayısını vermektedir. 

Vav 6 + Te 400 + Ya 10 + Nun 50 = 466 ... ( 4+6+6 = 16 ... 1+6 = "7" )

- Aortanın kalpten çıktığı kısmının çapının ortalama 2.5 cm olduğu belirtilmektedir. Bu sayının nümerolojik değeri de 7 ( 2+5 = 7 ) sayısını vermektedir.

- "Vetin" kelimesi 4 harften ( وَ ت۪ ي نَۘ ) oluşmakta olup, Aorta da anatomik olarak 4 bölümden oluşmaktadır

1- Asendan ( Çıkan ) Aorta
2- Arkus ( Kavisli ) Aorta
3- Desendan ( İnen ) Aorta
4- Abdominal ( Karınsal ) Aorta 

Tuesday, April 8, 2025

Demiri yumuşattık, Bakırı akıttık

Demirin erime noktası 1538 c olarak tespit edilmiştir. Bu sayının nümerolojik değeri 17 ( 1+5+3+8 = 17 )'dir.


Zümer suresinin aşağıdaki ayetinde  "demirin yumuşatılması" kavramı yer almakta olup, ayetteki 17 nümerolojisi de dikkat çekmektedir. 

34/10 Ve (1) lekad (2) ateyna (3) davude (4) min (5) na (6) fadla (7) ya (8) cibalu (9) evvibi (10) mea (11) hu (12) ve (13) el (14) tayr (15) ve (16) ELENNA (17) lehu (18) el (19) HADİD (20) 

( Ve Davud'a bizden üstünlük verdik. Ey dağlar ve kuşlar, onunla birlikte dönün. Ona DEMİRİ YUMUŞATTIK. )

- Ayetin sure numarasının ve ayet numarasının nümerolojik değerleri 7 ve 1 sayıları olmaktadır. ( 3+4 = 7 ve 1+0 = 1 )

- Ayetteki "Elenna" ( Yumuşattık ) kelimesinin sıra numarası da 17'dir.

Bakırın erime noktası 1085 c olarak tespit edilmiştir. Bu sayının nümerolojik değeri 14 ( 1+0+8+5 = 14 )'tür. 


Zümer suresinin aşağıdaki ayetinde de  "erimiş bakırın akıtılması" kavramı yer almakta olup, ayetteki 14 nümerolojisi dikkat çekmektedir. 

34/12 Ve (1) li (2) suleymane (3) el (4) riha (5) ğuduvvu (6) ha (7) şehrun (8) ve (9) ravahu (10) ha (11) şehr (12) ve (13) ESELNA (14) lehu (15) ayne (16) el (17) KİTR (18) ve (19) min (20) el (21) cinni (22) men (23) ya'melu (24) beyne (25) yedey (26) hi (27) bi (28) izni (29) rabbi (30) h (31) ve (32) men (33) yeziğ (34) min (35) hum (36) an (37) emri (38) na (39) nuzik (40) hu (41) min (42) azabi (43) el (44) seir (45) 

( Ve Süleyman için rüzgar. Onun gidişi bir aydı ve onun dönüşü bir aydı. Ona ERİMİŞ BAKIR pınarı AKITTIK. O’nun önünde çalışanlar Rab’binin izniyle cinlerden kimselerdi. Onlardan kim emrimizden çıkarsa, ona ateş azabından tattırırız. )

HAI ve HAPE ( High Altitude Illness ve High Altitude Pulmonary Edema )

Yüksek irtifa ve rakımlarda oksijen yetersizliğine bağlı olarak görülen patolojik rahatsızlığa HAI ( High Altitude Illness / Yüksek İrtifa Hastalığı) adı verilmektedir. Yüksek irtifada, havanın azalmasına bağlı olarak, vücut içi basıncı ( kan basıncını ) dengeleyecek dış basıncın da azalması nedeniyle göğüste bir "daralma, sıkışma" hissi oluşmaktadır. Bu sürecin ilerleyen safhasında ise "göğüs daralmasını" yani solunum zorluğunu maksimize edecek olan akciğer ödemi ( HAPE ( High Altitude Pulmonary Edema / Yüksek İrtifa Akciğer Ödemi ) ) ( plevral efüzyon ) oluşmaktadır.

X-Ray ile görüntülenmiş bir HAPE vakası

HAPE'nin yanısıra, HAI'nin diğer semptomları, baş ağrısı, kusma, yorgunluk, kafa karışıklığı, uyku sorunu ve baş dönmesi olarak sıralanabilmektedir. Kişiden kişiye göre değişiklik gösterebilse de, HAI için yüksek irtifa eşiği 2500 metre olarak kabul edilmektedir.



High Altitude ( Yüksek İrtifa ) sınırı 2500 metre

Kur'an ilmiyle ilgilenenler açısından malum olduğu üzere, En'am suresinin aşağıdaki ayetinde yer alan "Yerden göğe yükselmeye bağlı göğüs sıkışması" kavramı HAI ve HAPE fenomenlerine işaret niteliğindedir. Ayette "yüksek bir yere çıkmak", "dağa çıkmak" vb. gibi ifadeler yerine "göğe yükselmek" ifadesinin kullanılmış olması da ayrıca düşündürücüdür.

6/125 Fe men yuridallahu en yehdiye hu yeşrah sadra hu lil islam ve men yurid en yudille hu YEC'AL SADRA HU DAYYİKAN HARACEN KE ENNE MA YESSA'ADU FİL SEMA kezalike yec'alallahul ricse alellezine la yu'minun

( Allah kimi yönlendirmeyi isterse, onun göğsünü teslimiyete açar. Kimi saptırmayı isterse, KESİNLİKLE O GÖĞE YÜKSELİYORMUŞ GİBİ GÖĞSÜNÜ DAR VE SIKINTILI YAPAR. Allah, inanmayanların üzerine işte böyle pislik, azab getirir. )

HAI sendromu için kritik eşiği metre cinsinden ifade eden 2500 sayısının nümerolojik değeri olan 7 ( 2+5+0+0 = 7 ) sayısının, ayette "göğe yükselmenin" belirtildiği kısım olan "Ke (1) enne (2) ma (3) yessa'adu (4) fi (5) el (6) sema (7) " ( Kesinlikle o göğe yükseliyormuş gibi ) cümlesindeki kelime adedine eşit olması da nümerik bir uyum olarak değerlendirilebilir.

Not: Bu blogda yer alan, yukarıdakine benzer sayısal tespitlerin kök sebebi, Kur'an'daki her harfin, her kelimenin, her cümlenin, her ayetin, her surenin, belirli bilimsel verileri semantik ve nümerik açıdan içerecek şekilde sayılmış, kodlanmış ve düzenlenmiş olmasındandır. Misalen yukarıdaki ayette sayısal açıdan odaklanılan cümlede* neden 7 kelime bulunmakta olduğunun mutlak surette bilimsel bir cevabı mevcuttur. Bu nedenledir ki, bu blogda söz konusu cevap olasılıkları analiz edilmeye çalışılmaktadır. ( * Söz konusu cümlenin ayette yer almaması durumunda, ayetteki anlam bütünlüğü bozulmamaktadır. )

78/29 Ve kulle şey'in ahsayna hu kitaben ( Ve kitapta olmak üzere her şeyi saydık. )

Kardiyopulmoner Resusitasyon

"CPR" kodlaması tıpta, "Cardiopulmonary Resuscitation" ( Kardiyopulmoner Resusitasyon / Kalp Akciğer Yeniden Canlandırması ) kavramının kısaltmasını temsil etmektedir. Bu kavramın diğer bir ismi de "Kalp Masajı"dır. CPR, sternum alt yarısının ortasına dakikada 100-120 defa kompresyon yapılarak ve her 30 kompresyon sonrasında ağızdan 2 kere nefes üflenerek uygulanmaktadır. Kompresyon esnasında göğüsün minimum 5 cm, maksimum 6 cm derinliğe kadar esnetilmesi gerektiği belirtilmektedir. 

ACD-CPR ( Aktif Kompresyon-Dekompresyon CPR ) metodunda ise, ön göğüs duvarı ile bir conta oluşturan bir "Piston" vasıtasıyla göğse dönüşümlü olarak pozitif ve negatif basınçlar uygulanmaktadır.

https://www.ahajournals.org/doi/10.1161/01.cir.100.21.2146

"Kalp Masajı" ( CPR ) fenomenine Bakara suresinin 73. ayetinde değinilmekte ve konuyla ilgili bazı sayısal değerlere de nümerolojik olarak işaret edilmekte gibidir.  

2/73 Fe (1) kulna (2) İDRİBU (3) hu (4) bi (5) ba'di (6) ha (7) ke (8) zalike (9) YUHYİ (10) allahu (11) el (12) mevta (13) ve (14) yuri (15) kum (16) ayati (17) hi (18) lealle (19) kum (20) ta'kilun (21)

( فَقُلْنَا اضْرِبُوهُ بِبَعْضِهَاۜ كَذٰلِكَ يُحْـيِ اللّٰهُ الْمَوْتٰى وَيُر۪يكُمْ اٰيَاتِه۪ لَعَلَّكُمْ تَعْقِلُونَ  )

( Böylece "Ona onun bir parçasıyla VURUN ." dedik. İşte Allah ölüleri böyle DİRİLTİR ve ayetlerini gösterir. Umulur ki akıl edersiniz. )

- Ayette 56 harf bulunmakta olup, CPR kapsamında yer alan 5 ve 6 cm değerleri, kompresyon esnasında göğsün esnetilme aralığını ifade etmektedir.

( فَ قُ لْ نَ ا ا ضْ رِبُ و هُ  بِ بَ عْ ضِ هَ اۜ كَ ذٰ لِ كَ يُ حْـ يِ ا ل لّٰ هُ ا لْ مَ وْتٰ ى وَ يُ ر۪ ي كُ مْ اٰ يَ ا تِ ه۪ لَ عَ لَّ كُ مْ تَ عْ قِ لُونَ )

- Göğüs esnetme oranı, yandan bakıldığında, göğüs yüksekliğinin 1/3'üne karşılık gelmektedir. Ayetin numarasının ( 73 ) nümerolojik değeri "1", ayetteki kelime adedinin ( 21 ) nümerolojik değeri ise "3"'tür.

- Ayetin kodunun ( 2/73 ) ve ayetteki kelime adedini ifade eden sayının ( 21 ) nümerolojik değerleri 3 olmaktadır ki bu sayı CPR esnasında nefes üfleme aralığını, "kompresyon" ( bası, "vuruş" ) adedi cinsinden ifade eden 30 sayısının nümerolojik değeridir. 

- Ayetteki "İdribu" ( Vurun ) kelimesi kalp masajındaki "Kompresyon" ( Bası, "Vuruş" ) kavramını temsil etmekte olup, bu kelimenin sıra numarası olan 3 sayısı, CPR uygulamasında nefes üflemek için gerekli olan kompresyon periyodunu ( bası adedini, "vuruş" adedini )  temsil eden 30 sayısının da nümerolojik değeridir.

- Her 30 kompresyondan sonraki "nefes üfleme adedini" temsil eden 2 sayısı, ayetin ait olduğu surenin de numarasıdır.

- Kompresyon adedinin alt sınırını ifade eden 100 sayısının nümerolojik değeri 1 olup, bu sayı, ayet numarası olan 73 ( 7+3 = 10 ... 1 ) sayısının nümerolojik değerine eşittir. Ayrıca ayetteki kritik kelime olan "Yuhyi" ( Diriltir, Canlandırır ) kelimesinin sıra değeri de 10 ( 1+0 = 1 )'dur.

- Kompresyon adedinin üst sınırını ifade eden 120 sayısını oluşturan rakamlar ise ayetin kodunu ve ayetteki kelime adedini temsil eden sayılarda mevcuttur. ( 2/73 .. "2" ve 7+3 = 10 ... "1" ; 21 ... 1 ve 2 )

- Yukarıda bahsedildiği üzere, bir CPR metodu olan ACD-CPR ( Aktif Kompresyon-Dekompresyon CPR ) metodunda, ön göğüs duvarı ile bir conta oluşturan bir "Piston" vasıtasıyla göğse dönüşümlü olarak pozitif ve negatif basınçlar uygulanmaktadır. Bu uygulama ilgili ayette yer alan "İdribuhu bi BA'Diha" ( Ona bir PARÇAsıyla vurun. ) cümlesindeki "Ba'd" ( Parça, Bölüm, Kısım ) kelimesinin, ACD-CPR metodundaki "Piston"a işaret ediyor olma ihtimali de mevcuttur. Zira, ayette hariçten bir nesneden bahis bulunmaktadır.

Monday, April 7, 2025

Yıldızların konumları ve 13 Burç?

Grek kökenli kelimeler olan "Horoskop" ve "Zodiac" kelimeleri astrolojinin temelini oluşturan Burç'ları ( takımyıldız kümelerini ) ve onların konumlarını tanımlamak için kullanılan kavramlardır. Astroloji ( İlm el Nucum / Yıldızbilim )*, yıldızların konumlarının, birbirlerine göre açılarının ve evlerinin insanın kaderine ilişkin bilgileri içerdiğini öngören bir çalışma sahasıdır. 

Horoscope = Hora ( Zaman, Saat ) + Skopos ( Gözlem, Gözetleme, Hedef )

Zodiac = Zoidiakos ( Zoion ( Hayvan ), Zoidion ( Yontulmuş hayvan heykeli ) + iakos ( gibi, ile ilgili ) ) 

* Astrologia ( gre. ) = Asteri, Astron ( Yıldız ) + Logia ( Bilme, Bilim ) ( Logos ( Kelime, Bilgi ) + ia ( -cılık, -cilik, olma durumu ) 

Horoskopta esasen 13 yıldız kümesi ( burç ) ( Capricornus ( Oğlak ), Aquarius ( Kova ), Pisces ( Balık ), Aries ( Koç ), Taurus ( Boğa ), Gemini ( İkizler ), Cancer ( Yengeç ), Leo ( Aslan ), Virgo ( Başak ), Libra ( Terazi ), Scorpius ( Akrep ), Ophiuchus ( Yılancı ), Sagittarius ( Yay ) ) bulunduğu ancak Babillilerin 12 takvim ayıyla uyum sağlamak için 12 yıldızı baz aldıkları belirtilmektedir. ( İlave olan 13. burcun isminin Ophiuchus ( Yılancı ) olması da ezoterik açıdan düşündürücüdür. )

Kur'an'da "Yıldız" anlamını temsil eden "Kevkeb" ve "Necm" kelimelerinin geçtiği ayetlerdeki 12 ve 13 nümerolojisi dikkat çekmektedir.

"Yıldız" kelimesi Kur'an'da ilk kez "Kevkeb" ( Yıldız ) kelimesi vasıtasıyla, En'am suresinin aşağıdaki ayetinde zikredilmektedir.

6/76 FE (1) LEMMA (2) CENNE (3) ALEY (4) Hİ (5) EL (6) LEYLU (7) RAA (8) KEVKEBA (9) KALE (10) HAZA (11) RABB (12) İ (13) fe (14) lemma (15) efele (16) kale (17) la (18) uhibbu (19) el (20) afilin (21)

( فَلَمَّا جَنَّ عَلَيْهِ اللَّيْلُ رَأَى كَوْكَبًا قَالَ هَذَا رَبِّي فَلَمَّا أَفَلَ قَالَ لَا أُحِبُّ الْآفِلِينَ ) 

( ÜZERİNE GECE ÖRTÜP BASTIRDIĞINDA YILDIZ GÖRDÜ. "RAB'BİM BUDUR." DEDİ. Ama kaybolduğunda "Ben kaybolanları sevmem." dedi. )

- Ayetin numarasının ( 76 ) nümerolojik değeri 13 ( 7+6 = 13 ) olmaktadır.

- Ayetin, "Kevkeba" kelimesini de içeren ve şirk mesajını veren ilk iki cümlesinde 13 kelime bulunmaktadır.

- "Kevkeba" ( كَوْكَبًا ) kelimesinin ebced eğeri olan 49 sayısının nümerolojik değeri 13 olmaktadır. ( Kef 20 + Vav 6 + Kef 20 + Be 2 + Elif 1 = 49 ... 4+9 = 13 )

"Yıldız" anlamına gelen bir diğer kelime ise "Necm" ( Yıldız ) kelimesi olup, En'am suresinin aşağıdaki ayetinde yıldızın bir "yönlendirme kodu", bir "yönlendirme vasıtası" olduğuna işaret edilmektedir.

16/16 Ve (1) alamat (2) ve (3) bi (4) el (5) necmi (6) hum (7) yehtedun (8) 

( وَعَلَامَاتٍ وَبِالنَّجْمِ هُمْ يَهْتَدُونَ ) 

( Ve alametler. Onlar YILDIZla yönlenirler. )

- "Necm" ( نَّجْمِ ) kelimesinin ebced değeri olan 93 sayısının nümerolojik değeri 12 olmaktadır. ( Nun 50 + Cim 3 + Mim 40 = 93 ... 9+3 = 12 )

- Ayetin ebced değeri olan 1200 sayısı, içeriğinde 12 sayısını barındırmaktadır.

- Ayette 8 kelime ve 22 harf ( وَعَ لَ ا مَ ا تٍ وَ بِ ا ل نَّ جْ مِ هُ مْ يَ هْ تَ دُ و نَ ) bulunmakta olup, bu sayıları oluşturan rakamların toplamı da 12 ( 8+2+2 = 12 ) sayısını vermektedir.

- "Necm" kelimesi Kur'an'da 13 kere tekrarlanmaktadır.

"Yıldızların mevkilerinden ( konumlarından )" bahsedilen ve Astroloji ilmine işaret niteliğinde olan Vakia suresinin 75. ayeti de konu bağlamında dikkat çekmektedir.

56/75 Fe la uksimu bi MEVAKİ'İ EL NUCUM

( فَلَا أُقْسِمُ بِمَوَاقِعِ النُّجُومِ ) 

( YILDIZLARIN MEVKİLERİNE yemin ederim. )

- Ayetin numarası olan 75 sayısının nümerolojik değeri 12 ( 7+5 = 12 ) olmaktadır.

- Ayetin ebced değeri 661 olup, bu sayının nümerolojik değeri ise 13 ( 6+6+1 = 13 ) olmaktadır.

"Ves semai zatil buruc" ( Ve burçlar sahibi gök ) ayetiyle başlayan "Buruc" ( Yıldız kümeleri, Burçlar ) suresinin numarası 85 olup, bu sayının nümerolojik değeri de 13 ( 8+5 = 13 ) sayısını vermektedir ki bu durum 13 burçlu Horoskopa işaret niteliği taşımakta gibidir.

"Gökteki yıldızların sayılarına" işaret edilen Tevrat'ın aşağıdaki ayetlerin kodlarını oluşturan rakamların toplamları da 12 ve 13 sayılarını vermektedir.

1-Genesis-15-5 Sonra Avram'ı dışarı çıkararak, "GÖKLERE BAK." dedi, "YILDIZLARI SAYABİLİR MİSİN? İşte, SOYUN o kadar çok olacak."

1+1+5+5 = 12

1-Genesis-22-17 seni fazlasıyla kutsayacağım; soyunu GÖKLERİN YILDIZLARI, kıyıların kumu kadar çoğaltacağım.

1+2+2+1+7 = 13

1-Genesis-26-4 SOYUNU GÖKTEKİ YILDIZLAR kadar çoğaltacağım. 

1+2+6+4 = 13

İncil'de ise, Mesih İsa'nın doğumunun işareti addedilen "yıldızın" gökte göründüğü zamandan bahsedilen ayetin kodunda 13 nümerolojisi mevcuttur.

40-Matthew-2-7 Bunun üzerine Hirodes bilge adamları gizlice çağırıp onlardan YILDIZIN NE ZAMAN GÖRÜNDÜĞÜNÜ tam olarak öğrendi.

4+0+2+7 = 13

Sunday, April 6, 2025

"1" kadar çabuk

Nahl ve Kamer surelerinin sırasıyla 77 ve 50. ayetlerinde geçen "Lemhil besar" ( Göz kırpma ) ifadesi "çok kısa sürede", "tek bir seferde", "bir anda" anlamlarını temsilen ve "1" sayısına işaret edecek şekilde yer almaktadır.

İlgili iki ayetin numaralarının toplamı olan 127 ( 77 + 50 = 127 ) sayısı, "Allah" kelimesinin Kur'an'daki tekrar adedi olan ve nümerolojik değeri "1" olan 2701 sayısındaki rakamlardan oluşmaktadır.

16/77 Ve (1) li (2) allahi (3) ğaybu (4) el (5) semavati (6) ve (7) el (8) ard (9) ve (10) ma (11) emru (12) el (13) saati (14) illa (15) ke (16) LEMHİ (17) EL (18) BESARİ (19) ev (20) huve (21) akrab (22) inne (23) allahe (24) ala (25) kulli (26) şey'in (27) kadir (28)

( Ve göklerin ve yerin gaybı Allah içindir. Saatin işi GÖZ KIRPMA gibi veya daha yakındır. Kesinlikle Allah her şeye gücü yetendir. )

- Ayetin "Besari" ( Göz ) kelimesiyle biten ilk iki cümlesinde 19 ( 1+9 = 10 ... '1" ) kelime bulunmaktadır.

Ve (1) li (2) allahi (3) ğaybu (4) el (5) semavati (6) ve (7) el (8) ard (9) ve (10) ma (11) emru (12) el (13) saati (14) illa (15) ke (16) LEMHİ (17) EL (18) BESARİ (19)

Ve göklerin ve yerin gaybı Allah içindir. Saatin işi GÖZ KIRPMA gibidir. ... )

- Ayette 28 ( 2+8 = 10 ... "1" ) kelime bulunmaktadır.

"Lemhil besar" kelimesinin ikinci ve son kez geçtiği ayetteki "Vahdet" ( Birlik, Teklik ) vurgusu dikkat çekmektedir.

54/50 Ve (1) ma (2) emru (3) na (4) illa (5) VAHİDETUN (6) ke (7) LEMHİN (8) Bİ (9) EL (10) BESAR (11)

( Ve emrimiz TEK haricindeki değildir. GÖZ KIRPMA gibidir. )

- Ayetin son kelimesi "El Besar" olarak kabul edildiğinde ( önek dahil ) ayetteki kelime adedi 10 ( 1+0 = 1 ) olmaktadır. Önek ayrı değerlendirildiğinde ise 11 kelime olmakta ve yine "1" sayısı öne çıkmaktadır. Ayrıca 11 sayısı, "BİRdenBİRe" ( 1 ve 1 ) yani "Bir anda" gerçekleşen değişimi, "BİR halden BİR hale geçişi" simgeleyen sayı olması itibarıyla da dikkat çekmektedir.

- Ayetteki "Vahidet" ( Teklik, Birlik ) kelimesinin kökü olan "Vahid" ( واحد ) ( Bir ) kelimesinin ebced değeri 19 olup, bu sayının nümerolojik değeri de "1"'dir. ( 1+9 = 10 ... 1 )

Neml suresinin aşağıdaki ayetinde, "Bakışının sana geri dönmesi" ifadesiyle, "çok kısa sürede, bir anda" veya "ışık hızında" gerçekleşen bir olay tasvir edilmektedir. Kitap ilmine haiz olanın ışık hızında eylemde bulunabileceği Neml suresinin 40 numaralı ayetindeki şu cümle ile bildirilmektedir.

27/40 ... ene atike bihi kable en yertedde ileyke tarfuk ....

(  اَنَا۬ اٰت۪يكَ بِه۪ قَبْلَ اَنْ يَرْتَدَّ اِلَيْكَ طَرْفُكَۜ )

( ... ben onu sana, bakışın sana geri dönmeden önce getiririm. )

Yukarıdaki ayetin ebced değeri olan 1657 sayısının nümerolojik değeri de "1" olmaktadır. ( 1+6+5+7 = 19 ... 1 )

Allah'ın "seriul hisab" ( hızlı hesaplayan ) olduğunun ilk kez zikredildiği Bakara suresinin aşağıdaki ayetinde de 1 nümerolojisi bulunmaktadır.

2/202 Ulaike lehum nasibun min ma kesebu VALLAHU SERİUL HİSAB

( İşte onlar, onlara o kazandıklarından nasip vardır. ALLAH HIZLI HESAPLAYANDIR. )

Ayetteki kritik ifade olan "Ve allahu seriul hisab " ( وَاللّٰهُ سَر۪يعُ الْحِسَابِ ) ( Allah hızlı hesaplayandır. ) cümlesinin ebced değeri 514 olup, bu sayının nümerolojik değeri de 1 ( 5+1+4 = 10 ... 1 ) olmaktadır.

Işık hızının kayıtlara geçmiş değeri 299,792,458 m/s olup, bu sayının nümerolojik değerinin de 1 olması dikkat çekmektedir. ( 2+9+9+79+2+4+5+8 = 55 ... 5+5 = 10 ... "1" )

Yine "ışık hızına" ve ayrıca "görecelik" kavramına işaret eden Hacc suresinin 47. ayetindeki ana mesajı içeren şu cümle de 10 ( 1+0 = 1 ) kelimeden oluşmaktadır.

22/47 ... YEVMEN (1) inde (2) rabbi (3) ke (4) ke (5) ELFİ (6) SENETİN (7) min (8) ma (9) teuddun (10)

( ... Rab’binin indinde BİR GÜN, o sizin saydığınızdan BİN SENE gibidir. )

Ayetteki mesajda, 1 ve 1000 sayıları vasıtasıyla yine 1 sayısı öne çıkmaktadır. 1 ve 1000 sayıları üzerinden ışık hızı hesabına değinilen bölümün linki de aşağıdadır.

https://kuranilmi.blogspot.com/2016/10/gorecelik-teorisi-ve-isk-hz.html?m=1

Saturday, April 5, 2025

Hesapsız rızkın kodu 1,2,7 ... "1"

Allah'ın "Rızık" nimetinin tüm insanlar için "eşit şekilde" bahşedildiği Fussilet suresinin 10. ayetinde bildirilmektedir.

41/10 Ve ceale fiha ravasiye min fevkiha ve barake fiha ve kaddera fiha AKVATEHA fi erbeati eyyam SEVAEN lis sailin

( Ve "Orada, onun üstünde dağlar oluşturdu. Orada bereket verdi. Orada, GIDALARI, AZIKLARI araştıranlar için dört günde EŞİT OLARAK düzenleyerek ölçülendirdi." )

Ayet numarasının 10 olması, nümerolojik olarak "1" ( 1+0 = 1 ) sayısına işaret niteliğinde olup, ayette, insanların "Birlik" ( Vahdet ) anlayışı içinde olmaları durumunda herkesin "Rızık" nimetlerinden "Eşit" şekilde faydalanabilecekleri bildirilmektedir. Mevcut kaos ve adaletsizlik düzeninin kök sebebi "Birlik" bilincinin maalesef kalplere yerleşmemiş olmamasıdır.

"Rızk" ( رِّزْقَ ) kelimesinin ebced değeri 307 olup, bu sayının nümerolojik değeri de 10 üzerinden "1" olmaktadır. ( Ra 200 + Ze 7 + Kaf 100 = 307 ... 3+0+7 = 10 ... "1" )

Ayetteki "Akvat" ( اَقْوَاتَ ) ( Rızıklar, Gıdalar ) kelimesi "Kut" ( قْوَتَ ) ( Rızık, Gıda ) kelimesinin çoğulu olup, bu kelimenin ebced değeri olan 506 sayısının nümerolojik değeri olan 11 sayısı da içerdiği "1" sayısı itibarıyla dikkat çekmektedir. 

Allah'ın yerdeki rızık nimetlerinden bahsedilen Abese suresinin ilgili ayet grubunun ( 26 - 32 ayetler arası ) son iki ayetinde "Yemişlere, meyvelere" işaret edilmekte ve bunların "insanlar ve hayvanlar için fayda ( meta ) olduğu" vurgulanmaktadır. 

......

......

80/31 Ve (1) FAKİHETEN (2) ve (3) ebben (4)

( وَفَاكِهَةً وَاَباًّۙ ) 

( Ve YEMİŞLER, MEYVELER ve çayırlar. )

80/32 META'AN lekum ve li en'amikum

( Size ve hayvanlarınız için FAYDA olarak. )

Yukarıdaki 80/31 kodlu ayet, Kur'an'da ebced değeri 127 ( 1+2+7 = 10 ... "1" ) olan yegane ayet olup, bu sayı, "Allah" kelimesinin Ku'an'daki tekrar adedi olan ve nümerolojik değeri "1" olan 2701 sayısındaki rakamları içermektedir.

Vav 6 + Fe 80 + Elif 1 + Kef 20 + He 5 + He 5 + Vav 6 + Elif 1 + Be 2 +  Elif 1 = 127 ... 1+2+7 = 10 ... "1"

Ayrıca söz konusu ayette 10 harf ( وَ فَ ا كِ هَ ةً وَأَ بًّ ا ) ( Vav, Fe, Elif, Kef, He, He, Vav, Elif, Te, Elif ) bulunmaktadır.

Ayetteki kelimelerin sıra numaraları toplamı da 10 sayısını ve dolayısıyla nümerolojik olarak 1 sayısını vermektedir. ( 1+2+3+4 = 10 ... "1" )

Rab'bin nimetinin "basit matematik hesapla" tespitinin mümkün olamayacağı, O'nun rızkının "hesapsız" olduğu Kur'an ayetlerinde defaatle tekrarlanmaktadır. Bu husus, ilk defa Bakara suresinde zikredilmektedir. ( 2/212 ... Allah dilediği kimseyi hesapsızca rızıklandırır. )

"Hesapsız rızık" kavramı, İncil'de de, "Balık" ve "Ekmek" misali vasıtasıyla Matta ve Luka surelerinde iki kere tekrarlanmak suretiyle bildirilmektedir. İlgili ilk ayet grubu Matta suresinde yer almakta olup, ayet grubunun ana mesajını içeren başlangıç ve bitiş ayetlerinin numaralarını oluşturan rakamlar 1, 7, 2 ve 0 rakamlarıdır ki bu rakamlar da yine "Allah" kelimesinin Kur'an'daki tekrar adedi olan 2701 sayısını oluşturan rakamlardır. 

40-Matthew-14-17 Öğrenciler, "Burada BEŞ ekmekle İKİ balıktan başka bir şeyimiz yok ki" dediler.

40-Matthew-14-20 Herkes yiyip doydu. Artakalan parçalardan ONİKİ sepet dolusu topladılar.

Ayrıca, ayetteki misallemeye konu olan sayıların ( 5, 2 ve 12 ) toplamı olan 19 ( 5+2+12 = 19 ) sayısının nümerolojik değeri de "1" olmaktadır.

Friday, April 4, 2025

Demirdeki 8 kodu

"Hadid" ( حَد۪يدِ  ) ( Demir ) kelimesinin ebced değeri olan 26 sayısı, Demir ( Fe ) elementinin Atom Numarası'nı ( bir elementin her atomunun çekirdeğinde bulunan proton sayısı ) da temsil eden sayıdır.

Ha ( حَ ) 8 + Dal ( د۪ ) 4 + Ya 10 ( ي ) + Dal ( د۪ ) 26 = 4    



26 sayısının nümerolojik değeri ise "8" ( 2+6 = 8 ) olmaktadır. 

"Hadid" ( Demir ) kelimesinin;

- geçtiği ayetlerdeki sıra numaralarının toplamı 80 olup, bu sayının nümerolojik değeri de "8" olmaktadır. 

- ilk kez geçtiği surenin numarası olan 17 sayısının nümerolojik değeri de "8" olmaktadır.

- geçtiği ayetlerin numaralarının toplamının nümerolojik değeri 8 olmaktadır. ( 50 + 96 + 21 + 10 + 22 + 25 = 224 ... 2+2+4 = "8"

"Hadid" ( Demir ) kelimesinin ayetlerdeki sıra numaraları ve ilgili ayetler şöyledir.

Sıra numaraları : 5 + 5 + 5 + 20 + 18 + 27 = 80 ... 8 + 0 = 8

17/50 Kul (1) kunu (2) hicareten (3) ev (4) HADİDA (5) 

( De ki: "Taş veya DEMİR olun." )

18/96 Atu (1) ni (2) zubera (3) el (4) HADİD (5) .....

( Bana DEMİR kütleleri getirin. ... )

22/21 Ve (1) lehum (2) mekamiu (3) min (4) HADİD (5) 

( Ve DEMİRden kamçılar onlaradır.  )

34/10 Ve (1) lekad (2) ateyna (3) davude (4) min (5) na (6) fadla (7) ya (8) cibalu (9) evvibi (10) mea (11) hu (12) ve (13) el (14) tayr (15) ve (16) elenna (17) lehu (18) el (19) HADİD (20) 

( Ve Davud'a bizden üstünlük verdik. Ey dağlar ve kuşlar, onunla birlikte dönün. Ona DEMİRi yumuşattık. )

50/22 Lekad (1) kunte (2) fi (3) ğafletin (4) min (5) haza (6) fe (7) keşefna (8)* an (9) ke (10) ğitae (11) ke (12) fe (13) besaru (14) ke (15) el (16) yevme (17) HADİD (18)
 
( Bundan habersizlik içinde oldun. Üzerinden örtünü kaldırdık*. Artık bugün gözün, görüşün DEMİR gibidir / KESKİNDİR. )

* 8 sayısı, sonsuz döngünün ve yeni döngü başlangıcının ( halden hele geçişin ) sembolü olan bir sayı olup, "Hadid" kelimesinin yer aldığı yukarıdaki ayetteki "Keşefna anke ğitaeke" ( Üzerinden örtünü kaldırdık. ) cümlesi ve akabindeki ifadeler, insanda oluşan bir "hal değişimine" ve "yeni bir sürecin başlangıcına" işaret etmektedir ki bu süreç frekans yükselmesi vasıtasıyla farklı bir algılama seviyesine geçişi tasvir etmektedir. Ayetteki kritik kelime olan ve değişimi simgeleyen "Keşefna" ( Kaldırdık ) kelimesinin sıra numarası da 8'dir.

57/25 Lekad (1) erselna (2) rusule (3) na (4) bi (5) el (6) beyyinati (7) ve (8) enzelna (9) mea (10) hum (11) el (12) kitabe (13) ve (14) el (15) mizane (16) li (17) yekume (18) el (19) nasu (20) bi (21) el (22) kisti (23) ve (24) enzelna (25) el (26) HADİDE (27) fi (28) hi (29) be'sun (30) şedidun (31) ve (32) menafiu (33) li (34) en (35) nasi (36) ve (37) li (38) a'lemu (39) allahu (40) men (41) yensuru (42) hu (43) ve (44) rusule (45) hu (46) bi (47) el (48) ğaybi (49) inne (50) allahe (51) kaviyyun (52) aziz (53) 

( Resullerimizi deliller ile gönderdik. İnsanların ölçülü olmaları için onlarla birlikte kitabı ve ölçüyü indirdik. İçinde insanlar için şiddetli azap, zorluk ve fayda olan DEMİRİ de indirdik. Allah’ın, O’na ve resullerine gıyabında yardım edenleri bilmesi içindir. Kesinlikle Allah kuvvetlidir yücedir. )

"Hadid" ( Demir ) kelimesi, son kez geçtiği ayetteki 27. kelimedir. "Demir"'in molekül ağırlığı "55,845 u" olup, bu sayının nümerolojik değeri 27 ( 5+5+8+4+5 = 27 ) olmaktadır. 







Thursday, April 3, 2025

İlahun vahid

"Allah'ın birliği" yani "Vahdet" (Birlik, Ünite ) kavramının zikredildiği ayetlerdeki kritik ifadelerde 1 nümerolojisi olduğu görülmektedir.

Kur'an'da sadece Taha suresinin 14. ayetinde geçen "Enallah (  اَنَا اللّٰهُ ) ( Ben Allah'ım ) cümlesinin ebced değeri 118 olup, bu sayının nümerolojik değeri 1 olmaktadır. ( 1+1+8 = 10 ... 1 )

20/14 İnne (1) ni (2) ENE (3) ALLAHU (4) la ilahe illa ene fa'budni ve ekimis salate li zikri

( Kesinlikle ben, BEN ALLAH'IM. Benim haricimde ilah yoktur. O halde bana kulluk et ve beni hatırlama için duaya kalk. )

Elif 1 + Nun 50 + Elif 1 + Elif 1 + Lam 30 + Lam 30 + He 5 = 118

Ayetteki ilk cümle olan "İnneni enallah" cümlesindeki kelimelerin sıra numaralarının toplamı olan 10 ( 1+2+3+4 = 10 ) sayısının nümerolojik değeri 1'dir.

Kur'an'da ilk kez Bakara suresinin 163. ( 1+6+3 = 10 ... 1 ) ayetinde geçen "İlahun vahid" (  اِلٰهٌ وَاحِدٌۚ ) cümlesinin ebced değeri 55 olup, bu sayının nümerolojik değeri de 1 olmaktadır. ( 5+5 = 10 ... 1 )

Elif 1 + Lam 30 + He 5 + Vav 6 + Elif 1 + Ha 8 + Dal 4 = 55 

"Allahe vahdehu" ( Allah'ın birliği ) ifadesinin ilk kez geçtiği A'raf suresinin 70. ayetinin ebced değeri 4060 olup, bu sayının nümerolojik değeri de 1 olmaktadır. ( 4+0+6+0 = 10 ... 1 )

7/70 Kalu e ci'tena li na'budELLAHE VAHDEHU ve nezera ma kane ya'budu abauna fe'tina bima teiduna in kunte mines sadikin

( قَالُٓوا اَجِئْتَنَا لِنَعْبُدَ اللّٰهَ وَحْدَهُ وَنَذَرَ مَا كَانَ يَعْبُدُ اٰبَٓاؤُ۬نَاۚ فَأْتِنَا بِمَا تَعِدُنَٓا اِنْ كُنْتَ مِنَ الصَّادِق۪ينَ )

( "Sen ALLAH'A, O'NUN BİRLİĞİNE birliğine  kulluk etmemiz ve babalarımızın kulluk ettiklerini bırakmamız için mi geldin? O halde, doğrulardan isen o bizi tehdit ettiğini, bize vaad ettiğini bize getir." dediler. )

"Vahid" ( وَاحِدٌ ) ( Bir ) kelimesinin ebced değeri 19 olup, bu sayının nümerolojik değeri de 1 olmaktadır. ( 1+9 = 10 ... 1 )

"Vahid" kelimesinin, ilk kez geçtiği 2/61 kodlu ayetteki sıra numarası 10'dur. ( 1+0 = 1 )

2/61 Ve (1) iz (2) kultum (3) ya (4) musa (5) len (6) nasbira (7) ala (8) taamin (9) VAHİDİN (10) ....

( Ve zamanında dediniz ki "Ey Musa TEK yiyeceğe asla sabretmeyeceğiz. .... )

Hatırlanacağı üzere "Allah" kelimesinin Kur'an'daki tekrar adedi olan 2701 sayısının nümerolojik değeri de 1'dir. ( 2+7+0+1 = 10 ... 1 )

Tuesday, April 1, 2025

Tekamülde geriye dönüş?!

Yerin 2900 km'lik derinliğinde olan Dış Çekirdeğin altında yer alan Magma, erimiş ve yarı erimiş "Taşların", kayaların bir karışımı olup, içeriğinin büyük bölümünü ise, oksijenden sonra, bir "Metaloid" olan Silikon ve "Demir" oluşturmaktadır. Bu en alt katmanda kaba madde planı deneyiminin en düşük derecesine tabi tutulan ruhlar yer almaktadır. Ancak, "ruhlar yer almaktadır" ifadesi açıklayıcı olması amacıyla kullanılmış olup, esasen ruh ve madde planı birbirlerinden tamamen ayrı realiteler olup, "ruhun maddenin içinde olması" gibi bir durum söz konusu değildir. Ruh, önce maddeyi algılayarak, daha sonra da kendi planından madde planına tesir göndererek madde ile etkileşime girmektedir. Dolayısıyla, bu noktada ifade edilmek istenen, esasen idrake haiz olan ancak maddenin en düşük derecesini deneyimleyen bir ruhun henüz maddeye "tali tesir" ileterek onu yönlendirme becerisinden uzak olduğu, sadece maddeyi algılayarak onun ne olduğunu öğrenme aşamasında olduğu ve doğrudan ilahi kaynaktan iletilen "asli tesirlerle" ( ruhu da, maddeyi de yönlendiren ilahi tesirler ) yönlendirilen maddeye bağlanarak pasif şekilde bu öğrenme sürecinden geçtiğidir. Her ruh, ileride aktif hale geçebildiğinde, yani maddeye / bedene tesir ileterek onu yönlendirebilme becerisini kazandığında ve böylelikle "nefsi" oluşturduğunda, reenkarnasyon döngüleri vasıtasıyla derece derece ( taş, demir, virüs, bakteri, böcek, sürüngen, balık, memeli hayvan vb. ve nihayetinde insan ) yükselme sürecine de başlamış olacaktır.

İşte bu "en düşük tekamül derecesi", ruhlar için sadece madde deneyiminin başlangıcı olmayıp, reenkarnasyon süreçlerinde başarısız olan yani maddenin nefsani ve şeytani tesirlerini kontrol etmeyi başaramamış olan ruhlar için de  bir "geriye dönüşü" temsil etmektedir. Bu hususa, çoklu anlamları olan ayetlerde işaret edilmekte gibidir.

İsra suresinin aşağıdaki ayetinde, inkarcılara hitaben yer alan cümle, "tekamül sürecinin en başına dönüş" ( idraksiz varlık derecesi ) kavramı bağlamında dikkat çekmektedir.

17/50 Kul kunu HİCARATEN ev HADİDA

( De ki: "TAŞ veya DEMİR olun." )

Yukarıdaki ayet, yeraltı katmanlarındaki magmaya da işaret etmekte gibidir. 

Zira ayetlerde yer alan "Hutame" ( حُطَمَةِ ) ( Ateş; Derin ateş kuyusu ) kelimesi vasıtasıyla, kaba madde planı dünyanın kendisi yani cehennem ifade edilmekte olduğu gibi, yeraltındaki magma katmanına da işaret ediliyor olması muhtemeldir.

104/4 Kella (1) le (2) YUNBEZE (3) enne (4) fi (5) el (6) HUTAMEH (7) 

( Asla, HUTAMEYE ATILACAKTIR. )

104/5 Ve (1) ma (2) edra (3) ke (4) ma (5) el (6) HUTAMEH (7)

( Ve HUTAMEnin ne olduğunu sana ne bildirir? )

104/6 NARU (1) allahi (2) el (3) mukadeh (4) 

( Allah’ın yakılmış ATEŞidir. )

Yukarıda "Hutame"nin "ne olduğunun" bildirildiği ayetin kodunun nümerolojik değeri olan ve "halden hale geçişi" simgeleyen 11 ( 1+0+4+6 = 11 ) sayısı, 

"Hutame"nin tanımını konu alan ayet ikilisi olan 104/5 ve 104/6 kodlu ayetlerdeki toplam kelime adedine de eşittir. "Hutameye atılmanın" bir "hal değişimi olması", 11 nümerolojisini de anlamlı kılmaktadır.

Aşağıdaki ayetlerde ise "daha üst dereceli geriye dönüş" fenomenine yani "düşük idrak seviyeli varlık" derecesine geri dönüşe işaret edilmekte gibidir.

2/65 ... Böylece ONLARA, "Kovulup reddedilmiş MAYMUNLAR OLUN." DEDİK.  

5/60 ... ALLAH'IN  lanetlediği ve üzerine öfke eylediği ve ONLARDAN MAYMUNLAR, DOMUZLAR ve azgına kulluk edenler OLUŞTURDUĞU KİMSELER, işte bunlar mekan olarak daha kötüdürler.

7/166 Böylece onlardan onlara yasaklayıp menettiklerimizde inat ettiklerinde, onlara "HOR VE HAKİR MAYMUNLAR OLUN." dedik.

Aşağıdaki ayetlerde de yine kaba madde planı dünyadaki reenkarnasyon döngüleri sonucunda başarı elde edilememesi durumundaki "geriye dönüşten", "başa dönüşten" ( reenkarnasyon döngüleri tekrarı ) bahsedilmekte gibidir.

2/24 ..... o halde YAKITI İNSANLAR VE TAŞLAR OLAN ve inkarcılar için hazırlanmış olan ATEŞTEN SAKININ.

66/6* Ey o inananlar, nefislerinizi ve ailenizi YAKITI İNSANLAR VE TAŞLAR OLAN olan ATEŞTEN koruyun. ...

* Ayetin kodu da 666 sayısı itibarıyla dikkat çekmektedir.

A'raf suresinin 182. ayetinde, konuya ilişkin olarak insanlar farkındalığa çağırılmaktadır.

7/182 Ve ayetlerimizi yalanlayanlar, ONLARI BİLMEDİKLERİ YERDEN YAVAŞ YAVAŞ DERECELENDİRECEĞİZ.

Sunday, March 30, 2025

Gökten parçalar .... Meteor Yağmuru

"Meteor Yağmuru", meteorların ( yıldızlardan kopan göktaşları ) atmosfere girerek parçalanması olayını tanımlayan bir terimdir.

Grek kökenli bir kelime olan "Perseus" kelimesi, "Perthein" ( Mahvetmek, Yok etmek, Yıkmak, Helak etmek ) fiilinden türeme bir isim olup, Grek mitolojisindeki bir karakterin ve Uluslararası Astronomi Birliği (IAU) tarafından tanımlanan 88 modern takımyıldızdan birinin de ismidir.

"Perseidai" ( Perseid ) kelimesi ise "Perseus'a ait" anlamına gelen bir kelime olup, gökyüzünde, Perseus takımyıldızı yönünden geliyormuş gibi görünen en etkili "meteor yağmuru"na verilen isimdir.

Perseid Meteor Yağmuru her yıl 17 Temmuz - 24 Ağustos döneminde gerçekleşmekte olup, zirve noktası ise 12 Ağustos'dur. Meteorlar genellikle 80 kilometre yükseklikte, atmosferde yanarak parçalanmaktadırlar.

Kur'an'da yer alan "Sekete min el semai kisefen" ( Gökten parçalar düşmesi ) ifadesinin muhkem ve  müteşabih çoklu anlamlarından birinin de "Meteor Yağmuru" olması muhtemeldir. Ayetlerde bu ifade, Perseus ( Mahvedici, Yokedici, Helak edici ) kelimesiyle uyumlu olarak, "helak edici" bir fenomen olarak zikredilmektedir. Ayetlerdeki 8 nümerolojisi ise dikkat çekmektedir.

17/92 Ev (1) TUSKİTA (2) EL (3) SEMAE (4) kema (5) zeamte (6) ALEY (7) NA (8) KİSEFEN (9) ev (10) te'tiye (11) bi (12) allahi (13) ve (14) el (15) melaiketi (16) kabila (17) 

( Veya o zannettiğin gibi GÖĞÜ ÜZERİMİZE PARÇA PARÇA DÜŞÜRESİN veya Allah'ı ve melekleri öne, meydana getiresin. )

- "Kisefen min el semai" ( Gökten parçalar ) ifadesinin ilk kez geçtiği İsra suresinin numarası olan 17 sayısının nümerolojik değeri 8'dir. Ayrıca 17 sayısı Perseid Meteor Yağmuru'nun başlangıcı olan Temmuz ayının 17. günü ile uyum arzetmektedir.

- Bu ayet 17 kelimeden oluşmaktadır. ( 1+7 = 8 )

"Kisefen min el semai" ifadesinin ikinci kez geçtiği ayet ise 26. sure olan Şura suresine aittir. ( 2+6 = 8 )

26/187 Fe (1) ESKİT (2) ALEY (3) NA (4) KİSEFEN (5) MİN (6) EL (7) SEMAİ (8) in (9) kunte (10) min (11) el (12) sadikin (13) 

( O halde, eğer doğrulardan isen, GÖKTEN ÜZERİMİZE PARÇALAR DÜŞÜR. )

( فَاَسْقِطْ عَلَيْنَا كِسَفاً مِنَ السَّمَٓاءِ اِنْ كُنْتَ مِنَ الصَّادِق۪ينَۜ )

- Ayetin ebced değeri yani ayeti oluşturan harflerin ebced değerleri toplamı 1691 olup, bu sayının nümerolojik değeri "8"'dir. 

- Ayetteki "Kisefen" ( كِسَفًا ) kelimesinin ebced değeri olan 161 sayısının nümerolojik değeri de "8" olmaktadır.

- Ayetteki ilk cümlede 8 kelime bulunmaktadır.

Fe ( O halde ) (1) eskit ( düşür ) (2) aley ( üzerine ) (3) na ( bizim ) (4) kisefen ( parçalar ) (5) min ( -den ) (6) el ( önek ) (7) semai ( gök ) (8)

Meteorlar üç gruba ayrılmaktadır.

1- Taşlı meteorlar

2- Demirli meteorlar

3- Taşlı ve Demirli meteorlar

Aşağıdaki ayet de, "Kisefen min el semai" ( Gökten parçalar ) ifadesinin ilk kez geçtiği 17. ( 1+7 = 8 ) surede ( İsra suresi ) yer almakta olup, bu ayetteki çoklu anlamlardan biriyle de meteora işaret edilmekte gibidir. 

17/50 Kul kunu HİCARATEN EV HADİDA

( De ki: "TAŞ VEYA DEMİR olun." )

Ayetteki "Hicaraten ev hadida" ( حِجَارَةً اَوْ حَد۪يداًۙ ) ( Taş veya demir ) ifadesinin ebced değeri 251 olup, bu sayının nümerolojik değeri de 8 olmaktadır.

Bir musibeti tasvir eden bu ayette, yine bir musibet olarak gökten düşecek olan, demir veya taş nitelikli parçaların ( meteorlar ) yeryüzüne çarpmasıyla insanların da taşa ve demire dönüşecekleri mi bildirilmektedir?