12 Ocak 2023 Perşembe

Ayetlerde Astroloji ve Burçlar

Yıldızların / yıldız kümelerinin ( takımyıldızların ) göksel konumlarının yeryüzündeki olgu ve olayların tezahürünü etkilediği kutsal kitap ayetlerinde de misaller vasıtasıyla bildirilmektedir. 

Bu bilgiye dayalı olarak ortaya çıkmış olan Astroloji* ( Yıldızbilim ), 12 burcun ( yıldız kümesinin, takımyıldızın ) muhtelif konumlarını, birbirleriyle olan konumsal ilişkilerini analiz etmek suretiyle olgu ve olaylar hakkında geçmişe, şimdiye ve geleceğe yönelik çıkarsamalar yapan çalışma alanıdır.

"Astrology" ( Yıldızbilim ) kelimesi "Astra" ( Yıldız, Örtü ) ve "Logy" ( Bilim, Bilgi ) kelimelerinden oluşmaktadır. Arapçadaki "Sitra" ( Örtü ), İngilizcedeki "Star" ( Yıldız ) ve Almancadaki "Stern" ( Yıldız ) kelimeleri ortak STR kökündendirler. Fransızcada yıldız kelimesinin karşılığı "Étoile" olup, bu kelimenin kökü olan "Toile" ( Örtü, Bez ) kelimesi "Sitra" ( Örtü ) kelimesiyle semantik ilişkiye sahiptir.

İnsanın, frekans yükselmesi neticesinde kaba madde bedenden sıyrılarak üst süptil boyuttaki süptil öz varlığını hissetmesi, algılaması fenomenine verilen isim olan "Astral Projeksiyon" ( Yıldızsal Projeksiyon ) kavramında da "Astra" kelimesi yer almaktadır.

İngilizcede ve Fransızcada "Felaket" anlamına gelen "Disaster" ve "Désastre" kelimelerinde "Astra" kelimesinin yer alması da yıldızların olaylara etkisini batini olarak ortaya koymaktadır. ( Dis ( Olumsuz ) + Aster ( Yıldız ) ... Olumsuz tesir eden yıldız )

Kehf suresinin 90. ayetinde Güneş, "Sitra" ( Örtü ) olarak nitelenmektedir.

18/90 Hatta (1) iza (2) belağa (3) matlia (4) eş (5) ŞEMSİ (6) vecede (7) ha (8) tatluu (9) ala (10) kavmin (11) lem (12) nec'al (13) lehum (14) min (15) duni (16) ha (17) SİTRA (18)

( Nihayet GÜNEŞ’in doğduğu yere ulaştığında, onu, kendilerine ondan başka ÖRTÜ oluşturmadığımız kavmin üzerine doğarken buldu. )

Ayetin kodunda ve ayetteki kelime adedindeki 9 nümerolojisi dikkat çekmektedir. ( 18/90 ... 1+8 = 9, 9+0 = 9 ve 18 kelime 1+8 = 9 )

Mezopotamyalılar güneşin gök kubbede 12 takımyıldız doğrultusunda izlediği rotayı 360 ( 3+6+0 = 9 ) derecelik döngüde 12 bölüme ayırmışlardır. Antik Yunan'da mitolojik öykülerde yer alan hayvanların yerleştirildikleri "Burçlara", "Zodion" ( Hayvan ) sözcüğünden türemiş olan "Zoidiakos" ( Hayvancık, Zodiac, Zodyak ) ismini, "Zodyak"lardan oluşan çembere ise "Zoidiakos Kyklos" ( Hayvancıklar Çemberi / Cycle of Zodiac ) ismini vermişlerdir. ( İngilizcedeki "Zoo" ( Hayvanat bahçesi ) ve "Zoology" ( Hayvanbilim ) kelimelerinin kökü de "Zodion" kelimesidir. )

Arapça bir kelime olan "Burc", kale duvarlarında, duvardan daha yüksek, dört köşe, çok köşeli veya yuvarlak şekilde inşa edilmiş kale çıkıntısını, kale duvarına eklenmiş kuleyi tanımlamaktadır.

Burçlar

Kur'an'da ilk "Burc" kelimesi çoğul haliyle yani "Buruc" olarak ilk kez Nisa suresinin aşağıdaki ayetinde yer almaktadır.

4/78 Eyne (1) ma (2) tekunu (3) yudrik (4) kum (5) el (6) mevtu (7) ve (8) lev (9) kuntum (10) fi (11) BURUCUN (12) muşeyyedeh (13) ve (14) in (15) tusib (16) hum (17) hasenetun (18) yekulu (19) hazihi (20) min (21) indi (22) allah (23) ve (24) in (25) tusib (26) hum (27) seyyietun (28) yekulu (29) hazihi (30) min (31) indi (32) k (33) kul (34) kullin (35) min (36) indi (37) allah (38) fe (39) ma (40) li (41) haulai (42) el (43) kavmi (44) la (45) yekadune (46) yefkahune (47) hadisa (48) 

( Ölüm sizi, her nerede olursanız yakalar. Şayet sizler yüksek sağlam BURÇLARIN içinde bile olsanız. Eğer onlara güzellik isabet ederse "Bu Allah’ın indindendir." derler. Eğer onlara kötülük isabet ederse "Bu senin indindendir." derler. De ki: "Hepsi Allah’ın indindendir. O halde ne oluyor bu kavime de sözü anlamaya yanaşmıyorlar." )

Ayetteki "Buruc" ( Burçlar ) kelimesinin 12  kelime olması ve ayette de 48 ( 4+8 = 12 ) kelime bulunması "12 burç" olgusuyla uyum arzetmektedir.

Yıldızların olgu ve olayları etkiledikleri ve yönlendirdikleri Nahl suresinin 16. ayetinde bildirilmektedir.

16/16 Ve alamat ve bin NECMİ hum yehtedun

( Ve alametler, işaretler. Onlar YILDIZLA yönlenirler. )

Tevrat'ın aşağıdaki ayetinde yer alan "Sabah yıldızları" ifadesi "göksel varlıkları" da simgelemektedir.

18 Job 38-7 Sabah yıldızları birlikte şarkı söylerken,

Ayetin kodundaki 9 nümerolojisi dikkat çekmektedir. ( 18 ( 1+8 = 9 ) ve 38-7 ... 3+8+7 = 18 ... 1+8 = 9 )

İncil'in aşağıdaki ayetlerinde de "Mesih İsa'nın yıldızından" bahsedilmektedir.

40 Matthew 2-1 İsa'nın Kral Hirodes devrinde Yahudiye'nin Beytlehem Kenti'nde doğmasından sonra bazı BİLGE ADAMLAR doğudan Yeruşalim'e gelip,

 40 Matthew 2-2 şöyle dediler: "Yahudiler'in Kralı olarak doğan çocuk nerede? Doğuda O'NUN YILDIZINI GÖRDÜK ve O'na tapınmaya geldik."

Ayetin orijinal İngilizce metninde yer alan "Wise Men" ( Bilge Adamlar ) ifadesi esasen "Muneccimler"i ( Astrologlar / Yıldızbilimciler ) temsil etmekte olup - ki çevirilerde böyle yer alır - burçları analiz ederek Mesih İsa'nın doğduğunu tespit edebilmişlerdir. Ayette yer alan "O'nun yıldızı" ifadesi kaba madde planı dünyadaki her varlığın üst süptil planlarda ( göksel planlarda ) astral projeksiyonları ( öz varlıkları ) bulunduğu gerçeğini teyid etmektedir.

Mesih İsa'nın, "Yıldız" kavramı ile ilgili İncil'deki şu şözleri de dikkat çekmektedir.

66 Revelations 2 -28 Galip gelene SABAH YILDIZINI da vereceğim.

66 Revelations 22-16 "Ben İsa, kiliselerle ilgili bu tanıklığı sizlere iletsin diye meleğimi gönderdim. Davut'un kökü ve soyu Ben'im, parlak SABAH YILDIZI BEN'İM."

Arapçada "Yıldız" kelimesinin karşılığı ise "Necm"** kelimesi olup, Kur'an'da "Necm" ( Yıldız ) ( 53. sure ), "Buruc" ( Burçlar ) ( 85. sure ) ve "Tarik" ( Sabah Yıldızı ) ( 86. sure ) isimli surelerin bulunması da konu bağlamında önem arzetmektedir.

** "Muneccim" ( Yıldızbilimci ) kelimesinin kökünde "Necm" ( Yıldız ) kelimesi bulunmaktadır.

 Kur'an'da "Necm" ( Yıldız ) ve "Buruc" ( Burçlar ) kelimelerinin geçtiği bazı ayetler şöyledir.

15/16 Ve lekad cealna fis semai BURUCEN ve ZEYYENNAHA LİN NAZİRİN

( Ve gökte BURÇLAR oluşturduk ve onu BAKANLAR İÇİN SÜSLEDİK. )

Ayetteki "Bakanlar için süsledik" ifadesinin, yıldızların belirli kozmik mesajlar vermek üzere şekillendirildikleri, konumlandırıldıkları anlamını da içermesi muhtemeldir.

85/1 Ves semai zatil BURUC

( Ve BURÇLAR sahibi gök, )

85/2 Vel yevmil mev'ud

( Ve vaad olunan gün.  )

Ayette "Burçlar" ( Yıldız kümeleri ) ve "Vaad olunan gün" ifadelerinin ardarda yer alması, belirli olayların zamanlarına ilişkin bilgileri burçların durumlarında, şekillerinde ve konumlarında yer aldığı bilgisinin verildiği hissiyatını uyandırmaktadır.

55/6 Ven NECMU veş şeceru yescudan

( Ve YILDIZLAR ve ağaçlar yere kapanırlar. )

Ayette "Yıldızların" ve "Ağaçların" idrakli varlıklar oldukları, "secde etme" fiiliyle bildirilmektedir.

6/97 Ve huvellezi ceale lekumun

NUCUME LI TEHTEDU biha fi zulumatil berri vel bahr kad fassalnel ayati li kavmin ya'lemun

( Ve kara ve denizin karanlıklarında sizi YÖNLENDİRMEK İÇİN, size YILDIZLARI oluşturan O'dur. Ayetleri, bilen kavim için ayrıntılandırdık. )

Ayette yıldızların, insanları sadece fiziki yön bulma hususunda değil düsünsel ve ruhsal olarak da yönlendirme hususunda işlevlerinin olduğundan bahsedilmektedir ki bu da göksel vazifeli varlıklara ( melekler ) işaret edildiğini ortaya koymaktadır. Zira burçlardan ( yıldız kümelerinden ) bahsedilen Hicr suresinin aşağıdaki ayet setinde göksel plandan kukak hırsızlığı yapan ( ilahi kozmik bilgi çalan ) cinleri "Kıvılcımın" takip ettiği bildirilmektedir. Ayetteki "Kıvılcım" kelimesi "Yıldız" olarak da temsil edilen "Göksel vazifeli varlıkları" tanımlamaktadır.

15/16 Ve lekad cealna fis semai BURUCEN ve zeyyennaha lin nazirin

( Ve gökte BURÇLAR oluşturduk ve onu bakanlar için süsledik. )

15/17 Ve hafiznaha min kulli şeytanir racim

( Ve onu tüm kovulmuş şeytanlardan koruduk. )

15/18 İlla men isterekas sem'a fe etbeahu ŞİHABUN mubin

( O kulak hırsızlığı yapan kimse hariç. Artık onu apaçık KIVILCIM takip eder. )

Saffat suresinin 88. ayetinde Hz. İbrahim'in yıldızlara bakarak hasta olduğunu söylemesi de yıldızların ruhsal veya fiziksel hal üzerindeki etkisine işaret etmekte gibidir.

37/88 Fe nezara nazraten fin NUCUM

( YILDIZLARA bakışlarla baktı. )

37/89 Fe kale inni sekim

( "Kesinlikle ben hastayım." dedi. )

Yusuf suresinin 4. ayetinde yer alan "Rüyada onbir yıldız görme" vakası da astrolojik olarak ilahi kozmik bilgilere erişime bir misal teşkil etmektedir.

12/4 İz kale yusufu li ebihi ya ebeti inni raeytu EHADE AŞERA KEVKEBEN veş şemse vel kamera raeytuhum li sacidin

( Zamanında Yusuf babasına "Ey babam, kesinlikle ben ONBİR YILDIZ, Güneş ve Ay gördüm. Onları benim için yere kapanırlarken gördüm." dedi. )

Necm suresinin aşağıdaki ayetlerinde ilahi kozmik bilgileri vahyeden melek, yıldız olarak tanımlanmaktadır.

53/1 Ven NECMİ iza heva

( Ve YILDIZ aşağı indiğinde.  )

53/8 Summe dena fe tedella

( Sonra yaklaştı da sarktı.  )

53/9 Fe kane kabe kavseyni ev edna

( Artık mesafesi iki yay kadar veya daha yakındı.  )

53/10 Fe EVHA ila abdihi MA EVHA

( Böylece kuluna o VAHYETTİĞİNİ VAHYETTİ. )

Vakia suresinin 75. ( 7+5 = 12 ... 12 burç ! ) ayetindeki "Mevaki'in nucum" ( Yıldızların mevkileri ) ifadesi yıldızların konumlarının kader mekanizmasının işleyişi açısından önemini vurgulamaktadır.

56/75 Fe la uksimu bi mevaki'in nucum

( Yıldızların mevkilerine yemin ederim. )

Tarik suresinin aşağıdaki ayet setinde yine "Yıldız" ve "Melek" kavramları özdeşleştirilmiş ve insanlar üzerindeki tesirleri ve gözetici niteliği vurgulanmıştır.

86/2 Ve ma edrake met TARİK

( Ve TARİKİN ne olduğunu sana ne bildirir? )

86/3 En NECMUS sakib

( Delen YILDIZDIR.  )

86/4 İn kulli nefsin lemma ALEYHA HAFİZ

( O zaman kesinlikle her nefsin üzerinde KORUYUCU, GÖZETİCİ vardır. )

10 Ocak 2023 Salı

Time dergisinin kapağındaki sembolizm

Küreselciler, kitle zihin programlama aracı olarak kullandıkları medya kanallarında ve özellikle periyodik yayınlarında sembolizmi iyice yoğunlaştırmış ve durumu bir "bilmece - bulmaca oyununa" dönüştürmüşlerdir. 

Time dergisi Ocak 2023 sayısında, tıpkı The Economist dergisinin yeni yıl sayısında olduğu gibi, kapağın tamamını sembolizmden oluşturmuştur.

Kapaktaki sembollerin, zahiri olarak derginin içeriğindeki konularla ilintili olduğu algısı oluşsa da genele yönelik batıni mesajları, kodları da mevcuttur.

- Derginin kapağında sembolizm içeren 11 farklı çerçeve bulunmaktadır. ( 11 sayısının ilahi kozmik anlamını tekrar zikretmeye gerek bulunmamaktadır. )

- Kapağın ortasında 5 kelime ve 28 harften oluşan bir cümle* bulunmaktadır. ( 5+28 = 33 ... Bu sayı okült cemiyet sembolizminde üst dereceyi simgelemektedir. Zira 33 sayısının nümerolojik değeri, Rab'bin "yaratışının" sembolü olan 6 sayısına eşittir.

* "The Secrets of Happiness Experts" ( Mutluluk Uzmanlarının Sırları )

Bu cümle esasen, 1999 yılında çekilen Matrix filminin bir sahnesinde, matrixte kalmak isteyen Cypher karakterinin Ajan Smith karakterine söylediği "Ignorance is bliss" ( Cehalet mutluluktur. ) cümlesinin imalı bir tezahürüdür. Zira kapaktaki sembollerde "Beyni kontrol altına alınmış ve sadece maddi ve nefsani tatmine programlanmış insan" tasvirinin telkin edildiği görülmektedir.

"Çerceveler"** içine yerleştirilmiş ve çoklu anlamları temsil eden semboller sol üstteki ilk çerçeveden başlanıp, dairesel olarak ilerleyip tekrar sol üstteki ilk çerçeveye gelinecek şekilde incelendiğinde şu tespitler oluşmaktadır. ( ** "Çerçeve", insan üzerindeki küresel kontrol sistemini simgelemektedir. )

- Üstten ilk sıradaki ilk çerçeve :

Ağızdan çıkan bir virüs tasviriyle, bundan böyle virüs konusunun daima gündemde tutulacağı mesajı verilmektedir. Virüsün güler yüzlü resmedilmesi esasen küreselcilerin bu durumdan memnuniyetini simgelemektedir.

Ayrıca ağız figürü saat yönünün tersine bir kere döndürüldüğünde ortaya bir kalp ve içinde de karşıt cinsel organlar yani cinsel birleşme tasviri ortaya çıkmaktadır. Bu tasvir cinsel yolla bulaşan bir virüs mesajı içermekte gibidir. Zira nüfusun azaltılması projesi kapsamında cinsel yolla bulaşan virüs korkusu yaymak oldukça etkili şeytani bir taktik niteliğindedir.

- Üstten ilk sıradaki ikinci çerçeve :

Dışarıdan ( Yapay Zeka, HAARP, Medya vb. ) beyine iletilen frekansların ( sinyallerin ) tesiriyle insan beyninin sanal bir mutluluk haline sokulmuş olması resmedilmektedir. Bu tasvir sanal gerçeklik platformu olan Metaverse veya Matrix filmindeki sanal gerçeklik kabinleri ile de özdeşleştirilebilir. Beynin, mide gibi bağırsak bağlantısı olacak şekilde resmedilmiş olması da insan beyninin saçmalamaktan başka hiçbir zihinsel üretim yapamaz hale getirildiğinin tasviri niteliğindedir. ( 2022 yapımı "Sıcak Kafa" filmindeki "Abuklama virüsü" teması hatırlanmalıdır. )

Ayrıca bu tasvirde beyin için  mutluluk algısının sadece "açlığın giderilmesinden" ibaret hale getirildiği de vurgulanmaktadır.

Bu sembolizm, evvelce analizi yapılan The Economist dergisinin yeni yıl kapağında da mevcuttur.

- Üstten ilk sıradaki üçüncü çerçeve :

Meditasyon halindeki insanın "kafasının alevlendiği" görülmektedir. Alevin şeklinin "üç çatallı" olması şeytanı ve negatif frekansları simgelemektedir. Murselad suresinin aşağıdaki ayetinde "alev / ateş" ile ilintilendirilmiş olan "Zıllin ziy selasi şu'abin" ( Üç çatallı gölge ) ifadesi bu hususa dikkat çekmektedir.

77/30 İntaliku ila zillin ziy selasi şu'abin

( Üç çatallı gölgeye gidin. )

77/31 La zalilin ve la yuğniy minel lehebi

( Gölgelendiren değildir ve alevden koruyup fayda vermez. )

77/32 İnneha termi bi şererin kel kasri

( Kesinlikle o saray gibi kıvılcımlar atar. )

Dolayısıyla bu tasvirde insandaki yükselen kozmik enerji frekanslarının, küresel sistemi yöneten hibrid cin soyu şeytanlar tarafından manipülasyonu ve emilimi de simgelenmiş olabilir. 

Ayrıca bu sembolizm, bir süre önce vizyona giren ve evvelki bölümlerde analizi de yapılan "Sıcak Kafa" konseptiyle de uyum arzetmektedir. Filmde, konuşarak bulaşan ve insanın saçma konuşmasına ( abuklamasına ) sebep olan bir semantik virüsten ve bu virüse maruz kaldığında virüsten etkilenmeyen ancak kafası ısınan biri konu edilmekteydi. Dolayısıyla bu tasvirde meditasyon yapmak suretiyle yukarıda anılan dış frekanslardan korunmak isteyenlerin de ruhsal / zihinsel sıkıntılar yaşayacakları resmedilmiş olabilir.

- Üstten ikinci sıradaki ilk çerçeve :

Klozete dönüştürülmüş yani saçma, gereksiz ve yalan bilgilerle doldurulmuş insan beyni ve bu durumu sevgiyle karşılayıp mutlu olan hipnozdaki insan resmedilmiş gibidir.

- Üstten ikinci sıradaki ikinci çerçeve :

İçinde "bulut ve yıldırım" bulunan bir kafa ile yine insan beyninde kaos ve şiddet algısı yaratılması ancak hipnozdaki insanın bu durumdan memnun olduğu simgelenmektedir.

- Üstten üçüncü sıradaki ilk çerçeve :

Ayakları olan para çuvalı ve sağ üstteki beyzbol topuyla, sadece parayı ve eğlenceyi düşünen insan resmedilmektedir.

- Üstten üçüncü sıradaki ikinci çerçeve :

TV ekranında görülen bazı istatistiki tablolarla her şeyin yolunda olduğunun insanlara telkin edilmesi simgelenmiştir.

- Üstten üçüncü sıradaki üçüncü çerçeve :

Mutluluk veya üzüntü yaratacak olayların dengeli şekilde sistem tarafından kurgulanıp kontrol edileceği ve böylelikle toplum kontrolünün devamlılığının sağlanacağı simgelenmektedir.

- Üstten dördüncü sıradaki ilk çerçeve :

Avuç içindeki gülen surat figürü vasıtasıyla, tam kontrol altına alınmış yani küreselcilerin "avucunda oynattıkları" insan ve insanın bu durumdan mutlu olması resmedilmiştir.

- Üstten dördüncü sıradaki ikinci çerçeve :

Şeytani tahakküm ve kontrol sisteminin sembolü olan "Tek Göz" ile küreselcilerin ilahlaşması tasvir edilmektedir.

- Üstten dördüncü sıradaki üçüncü çerçeve :

11. ve son çercevede de bu sayının anlamıyla uyumlu olarak düalite ve boyutlar arası temas sembolizmi bulunmaktadır. Birbirine değen zıt renklerdeki "iki el" vasıtasıyla farklı iki boyuttaki varlıkların ( insan ve cin ) temas etmesi simgelenmekte gibidir.

Yukarıda analizi yapılmaya çalışılan ve tespit edilemeyen başka mesajları da içermesi muhtemel olan dergi kapağında özetle, mutluluk kisvesi altında "bitkisel hayata sokulmuş bir dünya toplumu" planının sembolizm vasıtasıyla iletişimi yapılmaktadır.

9 Ocak 2023 Pazartesi

Gözdeki "Dem"

Türkçedeki "DEMlemek" kelimesi "Çayın, renk ve koku vermesi için sıcak suya atılarak bir süre bekletilmesi" anlamında kullanılmaktadır.

Almancadaki "Dampf" ( Su buharı ) kelimesi de fonetik köken itibarıyla "Dem" kelimesiyle ilintilidir.

Arapçada "Dem" kelimesi "Gözyaşı, Kan" anlamına gelmekte ve "sıvı", "su" olgusunu temsil etmektedir.

"Dama" kelimesi "Deniz, Su, Kan" anlamına, "Damar" kelimesi ise "Su yolu, Su aktarıcı" anlamına gelmektedir. Ayrıca Türkçedeki "Damlamak" kelimesinin kökündeki "Dam" kelimesi "Dem" ( Su ) kelimesinin bir tezahürüdür.

Bilindiği üzere "Su" ( Hidrojen atomu ) tüm kainatı ( evren ) kaplayan esas madde olup, uzayın bir boşluk olmadığı, her zerresinin su ile kaplı olduğu bilimsel olarak da ifade edilen bir gerçektir. Ayrıca göksel boyutlar arasında da su katmanları ( tabakaları ) olduğu bilinmektedir. Boyutlar arası geçiş kapılarının ( Star Gate ) çember içindeki su ile tasvir edilmesi de bu bilgiye dayanmaktadır.

Ayrıca "Gözyaşı" kelimesinin İngilizcesinin "Tear", Almancasının ise "Träne" olması ve bu kelimelerin aynı zamanda sırasıyla "Yırtmak" ( Tear ) ve "Ayırmak" ( Trennen ) anlamlarını çağrıştırması dikkat çekmektedir. Zira "yırtma" ve "ayırma" eylemleri "portal açılışını" temsil eden açılma, yarılma eylemleridir.

Kamer suresinin 11. ayetinde yer alan "Göğün kapılarının su ile açılması" ifadesi konu bağlamında dikkat çekmektedir. Bu ifade esasen, ruhsal tekâmüle eren varlıkların kaba madde planı dünyadan üst süptil plana geçişini tasvir etmektedir.

54/11 Fe fetahna ebvabes semai bi main munhemir

( Böylece akıp dökülen su ile göğün kapılarını açtık. )

Ayetin kodunun nümerolojik değeri ( 5+4+1+1 = 11 ) ve ayetin numarası, halden hale geçişin ve boyutlar arası geçiş portalının sembolü olan 11 sayısını vermektedir.

"Dem" ( Gözyaşı ), insandaki psikolojik ( ruhsal ) hal değişikliği ( üzüntü, heyecan vb. ) anında yani "halden hale geçiş" anında gözlerin salgıladığı sıvı olup 5  bileşenden oluşmaktadır.

1- Su

2- Elektrolitler ( Sodyum, Potasyum, Klorid, Bikarbonat, Magnezyum, Kalsiyum ) 

3- Proteinler ( Lizozom, Laktoferin, Lipokalin, lgA )

4- Lipidler ( Yaglar )

5- Musinler ( Yağlama işlevi gören proteinler ) 

Kur'an'da ilk "Dem'" ( Gözyaşı ) kelimesi 5. sure olan Maide suresinin 83. ayetinde geçmektedir.

5/83 Ve iza semiu ma unzile iler rasuli tera a'yunehum tefidu mined DEM'İ min ma arafu minel hakk yekulune rabbena amenna fektubna meaş şahidin

( Ve resule indirileni duydukları zaman, onun gerçekten olduğunu öğrendiklerinden dolayı gözlerinin YAŞ döktüğünü görürsün. "Rab’bimiz inandık, o halde bizi de şahitlerle birlikte yaz." derler.  )

Sure numarası olan 5 sayısı, gözyaşındaki bileşen madde adedi ile uyum arzetmektedir. Ayrıca ayet numarası olan 83 sayısının nümerolojik değeri de "halden hale geçişin" sembolü olan 11 ( 8+3 = 11 ) sayısını vermektedir.

"Dem'" ( Gözyaşı ) kelimesinin ikinci ve son kez geçtiği ayetin kodunda da 11 ve 9/11 nümerolojisi bulunmaktadır. ( 9/92 ( 9+2 = 11 ) ... 9/11 ... 9+1+1 = 11 )

9/92 Ve la alellezine iza ma etevke li tahmilehum kulte la ecidu ma ahmilukum aleyhi tevellen ve a'yunuhum tefidu mined DEM'İ hazenen en la yecidu ma yunfikun

( Ve kendilerini yükleyip bindirmen için sana geldiklerinde, "Sizi üzerine yükleyip bindirebileceğimi bulamıyorum." dediğinde, yüz çevirip dönenlere ve o harcanacağı bulamadıklarından dolayı gözleri YAŞ dökenlere de yoktur. )

Gözyaşı ile ilgili olan "Bek" ( Ağlamak ) fiilinin "Göğün ağlaması" yani "Göğün kapısının açılması" anlamını temsil etmek üzere yer aldığı ilk ayet de Duhan suresinin 29. ayetidir ki bu sayının nümerolojik değeri de 11 sayısını vermektedir.

44/29 Fe MA BEKET aleyhimus SEMAU vel erdu ve ma kanu munzarin

( GÖK ve yer onlar üzerine AĞLAMADI. Gözlenip bakılanlar da olmadılar. ) 

"Göz" kelimesinin Arapçada "Ayn" ( Pınar ) ve Farsçada "Çeşm" ( Çeşme ) kelimeleriyle de ifade edilmesi göz ile su arasındaki ilintiyi ortaya koymaktadır.

Cumhuriyet'in kaynak kodu "Nutuk"!

Atatürk'ün, 1919 - 1927 yılları arasındaki olayları ve icraatlarını kaleme aldığı ve 15-20 Ekim 1927 döneminde mecliste sunduğu konuşma metni "Nutuk" sadece bir milletin kurtuluş öyküsünün özeti olmayıp, ayrıca bugün baskısını daha da hissettiren küresel şeytani "zümrenin" tesis etmek istediği tam tahakküm sisteminin kodlarını da ifşa eden eşsiz bir kaynak niteliğindedir. Zaten Atatürk, yaşamı boyunca söz konusu küresel tahakküm sisteminin hem dış hem de iç temsilcilerine karşı yoğun bir savaş vermiş ve tek bir hükümdarın şeytani istibdadına ( zulüm ile tahakkümüne ) dayalı bir sistem yerine cumhurun yani halkın, milletin egemenliğinin mevcut olduğu yegane sistemi, Cumhuriyet'i tesis ve muhafaza edebilmek için uğraşmıştır.

Atatürk meclis kürsüsünde Nutuk'u okurken...

Atatürk, Cumhuriyet ve Nutuk arasında 9 sayısını içeren nümerolojik bir bağ da mevcut gibi görünmektedir.

- Cumhuriyet'in ilan edildiği 29.10.1923 tarihini oluşturan rakamların toplamı 9 sayısını vermektedir. ( 2+9+1+0+1+9+2+3 = 27 ... 2+7 = 9 )

- Atatürk, Nutuk'u mecliste 1927 yılının 15-20 Ekim döneminde okumuştur. 

15-20.10 ... 1+5+2+1 = 9

19"27"... 2+7 = 9

- İlk Nutuk yaklaşık 900 sayfadan oluşmuştur.

- Atatürk 1881 yılında doğmuştur.

1881 ... 18 ... "9" ve 18 ... "9"

1+8+8+1 = 18 ... 1+8 = "9"

- 9 Eylül 1922 tarihinde Başkomutan olarak İzmir'i kurtarmıştır.

- 9. Ordu Komutanı olarak Erzurum’a tayin edilmiştir.

- 9 Temmuz 1919’da Erzurum Kongresi’ni açmıştır.

- TBMM 23.04.1920 tarihinde açılmıştır. 23 Nisan ... 23.4 ... 2+3+4 = 9

- 9 Ağustos 1923’te Cumhuriyet Halk Partisi’ni kurmuştur.

- 9 Ağustos 1928’de Latin harflerinin kabulünü gerçekleştirdi.

- Atatürk'ün vefat saatinde ( 09:05 ) de 9 sayısı tezahür etmiştir.

"Nutuk"'tan bazı önemli bölümler, yer yer parantez içine yerleştirilmiş açıklamalar ile, aşağıda yer almaktadır.

Cumhuriyetçi ( Halkçı, Milletçi ) gibi görünen ancak esasen küresel şeytanların içerideki neferleri olan ve türlü tuzaklar kurgulayarak cumhuriyetin yani halkın, milletin egemenliğinin kurulmasını engellemeye çalışanlardan bahsedilen bölüm.

"Efendiler, bu yazıların anlamı ve bu düşüncelerin nasıl bir maksada dayandığı bugün kolaylıkla anlaşılmaktadır. Yarın, daha açık olarak anlaşılacaktır. Gelecek nesillerin, TÜRKİYE'DE CUMHURİYET'IN İLÂN EDİLDİĞİ GÜN, ONA EN İNSAFSIZCA SALDIRANLARIN BAŞINDA "CUMHURİYETÇİYİM" DİYENLERİN YER ALDIĞINI GÖREREK asla şaşıracaklarını sanmayınız! Aksine, Türkiye'nin aydın ve cumhuriyetçi çocukları, böyle CUMHURİYETÇİ GEÇİNMİŞ OLANLARIN GERÇEK DÜŞÜNCELERİNİ TAHLİL VE TESPİTTE hiç de kararsızlığa düşmeyeceklerdir.

Onlar, kolayca anlayacaklardır ki, çürümüş bir HANEDANIN, HALİFE ÜNVANINI TAŞIYARAK başının üstünden zerre kadar uzaklaşmasına imkân bırakmayacak şekilde korunmasını şart kılan bir devlet şeklinde, Cumhuriyet rejimi ilân edilse bile, onu yaşatmak mümkün değildir. .... "

"Efendiler, işaret ettiğim bu yayınlarla birtakım kimselerin tutum ve davranışları özet olarak şu şekilde ifade edilebilir : ''Esas olan milli hâkimiyettir. Millî hâkimiyet Cumhuriyet'in gelişmesiyle sağlanır. Türk milleti, millî hâkimiyete kavuştu. CUMHURİYET'İN İLANINA LÜZUM YOKTUR, YANLIŞTIR. TÜRKİYE'DE EN SAĞLAM DEVLET ŞEKLİ, millî hâkimiyet esasını korumakla birlikte CUMHURİYET'İ İLÂN ETMEYİP DEVLET BAŞKANLIĞI'NDA HALİFE ÜNVANIYLA OSMANLI HANEDANINDAN BİRİNİ BULUNDURAN MEŞRUTİYET İDARESİDİR. Nasıl ki, İNGİLTERE'DE millî hakimiyet mevcut olmakla birlikte devlet başkanlığında bir KRAL vardır ve o kral aynı zamanda Hindistan İMPARATORUDUR.''

Efendiler, böyle bir prensip üzerinde birleşmiş olan kimseler, kendilerini sözleriyle, tavırlarıyla ve yazılarıyla göstermiş gibiydiler. Bu zümrenin başına Rauf Bey'in seçildiğine hükmedilebilirdi.

ÇEŞİTLİ SOY VE MESLEKLERDEN OLUŞAN KİMSELERİN MEYDANA GETİRDİĞİ BU ZÜMRE ( Cemiyet ), RAUF BEY'i ( Cemiyet üyesi ) maksatlarının açıklanıp savunulmasına en uygun bir kimse olarak görmüşlerdi. Ondan büyük ümitler beklenebileceği zannına kapılmışlardı. Bundan sonradır ki, Rauf Bey Ankara'ya hareket etti. VATAN GAZETESİNİN bildirdiğine göre, büyük bir kalabalık Rauf Bey'i Ankara'ya uğurlamak için toplanmış. Kâzım Karabekir Paşa, Refet Paşa, Ali Fuat Paşa, Adnan Bey bu büyük kalabalığın başında gösteriliyordu. VATAN GAZETESİ bu uğurlamadan bahsederken, Rauf Bey'in Ankara'da Meclis'te güdeceği politikayı da millete ilân ediyordu. Rauf Bey'in Meclis'teki çalışmalarının olumsuz yönde ve şahsî olmayacağı, faaliyetinin memleketin iyiliğini ve huzurunu, kanunların hâkimiyetini sağlama amacı güden bir faaliyet olacağı, kendisinin Büyük Millet Meclisi'nde bir iyilik ve düzen unsuru olacağı ve memleket yararına olan prensipleri savunacağı belirtiliyordu.

VATAN GAZETESİ SAHİBİNİN ( Cemiyet üyesi Ahmet Emin Yalman ) bu açıklamaları yapmaya ( Cemiyet üyesi Rauf Orbay hakkında medhiye düzmeye ) ve kendiliğinden garanti vermeye YETKİLİ OLDUĞU ELBETTE KABUL EDİLEMEZDİ. Oysa, Rauf Bey, partimiz adına milletvekili olmuştu. Partimizin programına uyacaktı. PARTİDEN AYRILMADAN KENDİ BAŞINA BİR POLİTİKA TAKİP ETMEMESİ GEREKİRDİ. Rauf Bey, daha partiden ayrıldığını da bildirmemişti. Böyle bir düşüncesi olmadığını, daha sonra partiden ayrılmamakta gösterdiği ısrarla da doğrulamıştı. Bu bakımdan, HEM PARTIDE KALMAK VE HEM DE PARTİ DİSİPLİNİNİ BOZMAK demek olan kendine has bir politikayı tek başına uygulamak, anlaşılabilir bir husus değildi."

Küreselcilerin Tek Dünya Devleti planından, bu planın kulağa hoş geldiğinden ancak batıl ve kanlı olduğundan bahsedilen kısım:

"Efendiler, İngiliz tarihçilerinden Wells, iki yıl önce yayınlanan bir tarih yazdı. Eserinin son sayfaları Dünya tarihinin gelecekteki safhası başlığı altında bazı düşünce ve görüşleri içine almaktadır. Bu görüşlerin yönelmiş olduğu hedef UN GOUVERNEMENT FEDERAL MONDIAL yani BİRLEŞİK BİR DÜNYA DEVLETİDİR. Wells, bu bölümde, BİRLEŞİK BİR DÜNYA DEVLETİNİN nasıl kurulabileceğini ve böyle bir devletin önemli ayırıcı özellikleri ile ilgili tasavvurlarını belirtiyor; adaletin ve tek bir kanunun hâkimiyeti altında dünyamızın ne durumda bulunacağını tahayyül ediyor. WeIls, bütün hâkimiyetler tek bir hâkimiyet içinde eritilmezse, milliyetlerin üstünde bir kuvvet meydana çıkmazsa, dünya mahvolacaktır diyor ve gerçek devlet, çağdaş hayat şartlarının bir zaruret haline getirdiği birleşik dünya devletinden başka birşey olamaz;hiç şüpheyoktur ki, insanlar kendi icatları altında ezilmek istemezlerse er geç birleşmeye mecbur olacaklardır görüşünü ileri sürüyor. İnsanlığın dayanışması iIe ilgili büyük hayallerin sonunda ger çekleşmesi için ne yapmak ve neyin önüne geçmek gerektiğinin doğru olarak bilinmediği ve saIdırgan bir dış siyaset geleneğine sahip olan devletlerin, birleşik bir dünya devleti tarafından güçlükle temsil edilebileceği de bildiriliyor. Wells' in Avrupa ve Asya'nın felâketleri ve ortak ihtiyaçları, belki dünyanın bu iki parçasındaki milletlerin bir dereceye kadar birleşmesine yardım edecektir, olabilir ki, dünya ölçüsünde bir birIeşmeye gidilmeden önce, bir sıra bölgesel birleşmeler yapılabilir şeklindeki düşüncelerini de kaydedeyim. Efendiler, bütün insanlığın görgü, bilgi ve düşüncede yükselip olgunlaşması, Hİristiyanlığı, Müslümanlığı, Budizmi bir yana bırakarak basitleştirilmiş ve herkes için anlaşılacak duruma getirilmiş saf ve lekesiz bir dünya dininin kurulması ve insanların, şimdiye kadar kavgalar, çirkeflikler, kaba istek ve iştahlar arasında bir sefalethanede yaşamakta olduklarını kabul ederek, bütün vücutları ve zekâları zehirleyen zararlı tohumları yok etmeye karar vermesi gibi şartların gerçekleşmesini gerektiren BİRLEŞİK BİR DÜNYA DEVLETİ KURMA HAYALİNİN TATLI OLDUĞUNU İNKÂR EDECEK DEĞİLİZ. Türkiye'ye musallat olmamak şartıyla, hilâfetçileri ve Panislâmizm taraftarlarını memnun etmek için, bu tasavvur ve tahayyül bir dereceye kadar bizde de tasvir edilmişti."

"ÇEŞİTLİ MİLLETLERİ, ORTAK VE GENEL BİR AD ALTINDA TOPLAMAK VE BU ÇEŞİTLİ UNSURLARDAN OLUŞAN KİTLELERİ EŞİT HAKLAR VE ŞARTLAR ALTINDA BULUNDURARAK GÜÇLÜ BİR DEVLET KURMAK, PARLAK VE ÇEKİCİ BİR SİYASİ GÖRÜŞTÜR. FAKAT ALDATICIDIR. HATTÂ, HİÇBİR SINIR TANIMAYARAK, DÜNYADAKİ BÜTÜN TÜRKLERİ BİLE BİR DEVLET HALİNDE BİRLEŞTİRMEK VARILMASI İMKÂNSIZ BİR HEDEFTİR. BU, YÜZYILLARIN VE YÜZYILLARCA YAŞAMAKTA OLAN İNSANLARIN ÇOK ACI, ÇOK KANLI OLAYLARLA MEYDANA KOYDUĞU BİR GERÇEKTİR."

8 Ocak 2023 Pazar

Sonsuz nimet kodlaması

Rab'bin nimetinin* "Sonsuz" olduğu, İbrahim ve Nahl surelerinin aşağıdaki ayetlerinde matematiksel bir kavram olan "Saymak" fiili vasıtasıyla ve şekli itibarıyla sonsuzluk kavramının sembolü olan "8" sayısı kodlamasıyla yer almaktadır.

* "Nimet" kelimesi, varlıkların mevcudiyetine ve ruhsal tekâmüllerine vasıta olmak üzere Allahu Teala'nın takdiriyle yaratılmış tüm ruhi ve maddi olguları tanımlayan ve esasen idraki mümkün olmayan çok geniş bir kavramdır.

Allah'ın nimetinin "Sayılamayacağı" ilk kez İbrahim suresinin 34. ayetinde bildirilmektedir.

14/34 Ve (1) ata (2) kum (3) min (4) kulli (5) ma (6) seeltumu (7) h (8) ve (9) in (10) TEUDDU (11) ni'mete (12) allahi (13) la (14) TUHSU (15) ha (16) inne (17) el (18) insane (19) le (20) zalumun (21) keffar (22)  

( Ve O’na her sual ettiğinizden size verdi. Eğer Allah’ın nimetini SAYARSANIZ onları SAYAMAZSINIZ. Kesinlikle insan zalimdir, inkar edendir.  )

- Ayet üç cümleden oluşmakta olup ilk iki cümle "nimet" konusuyla ilgili olup her iki cümle de 8'er kelimeden oluşmaktadır.

Ve (1) ata (2) kum (3) min (4) kulli (5) ma (6) seeltumu (7) h (8)

( Ve O’na her sual ettiğinizden size verdi. )

ve (1) in (2) teuddu (3) ni'mete (4) allahi (5) la (6) tuhsu (7) ha (8)

( Ve eğer Allah’ın nimetini sayarsanız, onları sayamazsınız. )

- Ayetteki "Sayarsınız" anlamına gelen "Teuddu" ve "Tuhsu" kelimelerinin sıra numaraları sırasıyla 11 ve 15 olup, bu sayıların toplamlarının nümerolojik değeri de 8 sayısını vermektedir. ( 11+15 = 26 ... 2+6 = 8 )

- Ayetteki ilk "Saymak" kelimesi, "Add" ( Saymak ) fiilinin "Teuddu" ( Sayarsınız ) olarak çekilmiş haliyle 11. sırada yer almaktadır ki bu sayı da tıpkı 8 sayısı gibi düalitenin, döngünün, yeni döngü başlangıcının, halden hale geçişin ve sonsuz döngünün sembolüdür.

Allah'ın nimetinin "sonsuz" olduğu ikinci ve son kez Nahl suresinin 18. ayetinde bildirilmektedir.

16/18 Ve (1) in (2) teuddu (3) ni'mete (4) allahi (5) la (6) tuhsu (7) ha (8) inne (9) allahe (10) le (11) ğafurun (12) rahim (13) 

( Ve eğer Allah’ın nimetini sayarsanız, onları sayamazsınız. Kesinlikle Allah affedendir merhametlidir. )

- Ayetteki, "nimetin sayılamayacağı" yani "sonsuzluğuyla" ilgili ilk cümle yine 8 kelimeden oluşmaktadır. 

Ve (1) in (2) teuddu (3) ni'mete (4) allahi (5) la (6) tuhsu (7) ha (8)

- "Nimetin sonsuzluğundan" bahsedilen yukarıdaki ilk ayette 22 kelime, ikinci ayette ise 13 kelime bulunmakta olup, bu iki sayının toplamının nümerolojik değeri de 8 sayısını vermektedir. ( 22+13 = 35 ... 3+5 = 8 )

- Ayrıca söz konusu iki ayetin son cümleleri tek bir cümle olarak düşünüldüğünde, ortaya çok önemli bir mesaj veren, 11 kelimelik bir cümle çıkmaktadır.

Inne (1) el (2) insane (3) le (4) zalumun (5) keffar (6) inne (7) allahe (8) le (9) ğafurun (10) rahim (11)

( İnsan kesinlikle zalimdir, inkârcıdır, Allah kesinlikle affedendir, merhametlidir. )

Kur'an'da ilk "Nimet" kelimesi, "En'amte" ( Nimetlendirdin, Nimet verdin ) fiili çekimi vasıtasıyla Fatiha suresinin 1/7 kodlu ayetinde geçmektedir ki bu ayetin kodunu oluşturan rakamların toplamı da 8 sayısını vermektedir. ( 1+7 = 8 )

1/7 Siratallezine EN'AMTE aleyhim gayril magdubi aleyhim ve lad dallin

( O üzerlerine NİMET VERDİKLERİNİN yoluna, üzerlerine öfke inmemişlerinkine ve sapmamışlarınkine. )



7 Ocak 2023 Cumartesi

"Ledun" frekansı ve Alpha dalgaları

"İnd" ve "Ledun" kelimeleri "Yanında, Huzurunda, Nezdinde" anlamını veren ve zaman - mekân zarfı olarak kullanılan kelimeler olup, ayetlerde genellikle "İndallah" ( Allah'ın indi ), "İndehu" ( O'nun indi ), "Ledunna" ( İndimiz ) şeklinde kullanılmaktadır. Rab'bin maddi ve ruhi unsurlardan, zaman ve mekândan münezzeh olduğu dikkate alındığında bu zarfların anlamlarının "Rab'bin frekansı" olarak algılanması doğruya en yakın yaklaşım olacaktır. Zira esasen, yaratılmış varlıkların yaratıcıyı tam olarak algılayabilmeleri, idrak edebilmeleri mümkün değildir. 

"Ledün İlmi" kavramı ise Rab'bin dilediği kullarına bahşettiği "Gayb bilgilerini" yani spiritüalizmde "Akaşa Kayıtları" olarak anılan "Ummul Kitab" ( Ana Kitap / Ana Yazı / Temel Yazılım ) bilgilerini tanımlamaktadır. ( Kur'an, Ummul Kitab'dan insanlara indirilmiş bir bölümdür. )

13/39 Yemhullahu ma yeşau ve yusbit ve İNDEHU UMMUL KİTAB 

( Allah neyi dilerse imha eder ve sabit kılar. ANA KİTAP O'NUN İNDİNDEDİR. )

19/78 Ettaleal ĞAYBE em ittehaze İNDER RAHMANİ ahda

( O GAYBI mı bildi? RAHMAN'IN İNDİNDEN ahd mi aldı? )

"İnd" kelimesinin ilk kez geçtiği ayetin kodu 2/54, "Ledun" kelimesinin ilk kez geçtiği ayetin kodu ise 3/8 olup, her iki ayetin kodunun da nümeroljik değerleri 11 sayısını vermektedir.

"2/54" Ve (1) iz (2) kale (3) musa (4) li (5) kavmi (6) hi (7) ya (8) kavm (9) i (10) inne (11) kum (12) zalemtum (13) enfuse (14) kum (15) bi (16) ittihazi (17) kum (18) el (19) icle (20) fe (21) tubu (22) ila (23) barii (24) kum (25) fe (26) aktulu (27) enfuse (28) kum (29) zalikum (30) hayrun (31) lekum (32) İNDE (33) barii (34) kum (35) fe (36) tabe (37) aley (38) kum (39) inne (40) hu (41) huve (42) et (43) tevvabu (44) er (45) rahim (46)

( Ve zamanında Musa kavmine "Ey kavmim siz dişi buzağıyı kendinize edinerek kesinlikle nefislerinize zulmettiniz. O halde tevbe edip güzel yaratanınıza tabi olun da nefislerinizi öldürün. Bu, güzel yaratanınızın İNDİNDE size hayırlıdır." dedi. Böylece üzerinize tevbe eyledi. Kesinlikle O, O tevbeyi kabul edendir merhametlidir. )

3/8 Rabbe (1) na (2) la (3) tuziğ (4) kulube (5) na (6) ba'de (7) iz (8) hedeyte (9) na (10) ve (11) heb (12) lena (13) min (14) LEDUN (15) ke (16) rahmeh (17) inne (18) ke (19) ente (20) el (21) vehhab (22)

( Rab’bimiz, bizi yönlendirdikten sonra kalplerimizi saptırma. Bize İNDİNDEN rahmet bahşet. Kesinlikle sen, sen bahşedensin. )

11 hertz frekansı, meditasyon sırasında beynin rahatlamış bir şekilde odaklanmasını, bilginin hazmedilmesini ve öğrenmeyi sağlayan Alfa frekansı olarak anılmaktadır.

Ayrıca yukarıdaki ayetlerdeki "İnd" ve "Ledun" kelimelerinin sıra numaraları sırasıyla 33 ve 15 olup, her iki sayının da nümerolojik değeri 6 sayısını vermektedir ki bu sayı Allah'ın yaratışını ve yaratılış düalitesindeki pozitif frekansları temsil etmektedir. 

Haber görselleriyle majik operasyon

Üst süptil planlarla negatif frekanslı iletişim ve etkileşim halinde olan küresel elit zümre, kontrol altında tuttuğu medya kanalıyla bilinçaltı programlamayı hedefleyen kitlesel hipnoz ve telkin operasyonlarını ( majik ritüel operasyonu ) aralıksız olarak sürdürmektedir. Bu uygulamalarda kullandıkları yegane sistem Kur'an ayetlerindeki nümerik ve semantik ( anlamsal, kelimesel ) sistemdir. Diğer bir deyişle, Kur'an ayetlerindeki "oldurma / gerçekleştirme" kudretini, negatif frekansların yayılımına vasıta olacak şekilde, kötücül amaçlarla kullanmaya çalışmaktadırlar. Zira "Gizli İlimler", "Kenzül Havas" vb. isimleriyle anılan majik ( sihirsel ) bilgi kaynaklarının temeli de yukarıda belirtilen sisteme dayanmaktadır. Evvelki bölümlerde, Rab'bin rızası ve izni çerçevesinde, ayetlerdeki semantik ve nümerik sistemin "Şifa" veya "Maraz" amaçlı kullanılabilecegine ve bunun da zaten bir sınav olduğuna defaatle değinilmişti.

Bugün medyada yer alan aşağıdaki haber görseli, medya vasıtasıyla uygulanmaya çalışılan, 11 sayısı bazlı majik ritüel operasyonuna bir örnek teşkil etmekte gibidir.

- Görselde özellikle 155 numaralı hasta standının fotosu çekilmiş gibi görünmektedir. ( 1+5+5 = 11 )

- Görsel üzerindeki manşet yazısı 11 kelimeden oluşmaktadır.

"Yeni Corona salgınına karşı ülkeler harekete geçti. KAPILAR BİR BİR KAPATILIYOR."

- Manşet cümlesindeki "Kapıların kapatılması" ifadesiyle Kur'an ayetlerindeki "Göğün kapılarının açılması / açılmaması" ifadelerine batinen atıf yapılmakta ve "Bir Bir" ifadesiyle de 11 sayısı temsil edilmekte gibidir.

Dolayısıyla "göğün kapılarının insanlara kapanması" için yani idrak yükselişine bağlı "ruhsal tekâmülün bloke edilebilmesi" için, 11 sayısının gücünü de kullanmak suretiyle yapılan bir kitlesel majik ritüel operasyonunun varlığı muhtemeldir. 

Yani, kodlarının nümerolojik değeri 11 olan aşağıdaki ayetlerdeki tesir kudreti ( ruhsal enerji ) olumsuz yönde olmak üzere inananlara yansıtılmaya çalışılmakta gibidir.

7/40 İnnellezine kezzebu bi ayatina vestekberu anha LA TUFETTEHU LEHUM EBVABUS SEMAİ ve la yedhulunel cennete hatta yelicel cemelu fi semmil hiyad ve kezalike neczil mucrimin

( O ayetlerimizi yalanlayanlara ve onlara kibirlenenlere, onlara GÖĞÜN KAPILARI kesinlikle AÇILMAZ. Deve iğne deliğinden geçene kadar cennete giremezler. İşte suçluları böyle karşılıklandırırız. )

54/11 Fe FETAHNA EBVABES SEMAİ bi main munhemir

( Böylece akıp dökülen su ile GÖĞÜN  KAPILARINI AÇTIK. )

Ayrıca, haber manşetinin konusuyla da uyumlu olarak "Coronavirus ve 11 ritüeli" başlıklı evvelki bölüm dizilerine blog ana sayfasının sol üstündeki arama penceresinden erişilebilir..

6 Ocak 2023 Cuma

"Sıcak Kafa" isimli film

02.12.2022 tarihinde "Sıcak Kafa" isimli bir dizi film vizyona girmiştir. Dizinin konusu, işitme yoluyla bulaşan ve bulaştığı insanların idrak mekanizmalarını bloke ederek onları "abuklatan" ( abuk sabuk konuşan zihinsel zombilere dönüştüren ) bir semantik virüsün bilinçli olarak ortama salınarak salgın oluşturulması, salgınla mücadele kisvesi altında kurulan SMK ( Salgınla Mücadele Kurumu ) vasıtasıyla, kodlanmış bölgeler halinde faşist bir toplum kontrol ortamı yaratılması, virüse karşı bağışıklığı olan ancak virüse maruz kaldığında "kafası ısınan" birinin ve ilişkide olduğu bir grup insanın bu distopik ortamdan kurtulma mücadelesi olarak özetlenebilir.

Film ile ilgili tespitler aşağıda yer almaktadır.

- "Sıcak Kafa" kelime ikilisi 9 harften oluşmakta ve bu kelime ikilisinin kelime değeri 74 ( 7+4 = 11 ) olmaktadır. Bu durumda 9/11 nümerolojisi tezahür etmektedir.

- Filmin vizyona giriş tarihindeki ( 02.12.2022 ) sayıların toplamı da 11 sayısını vermektedir. 

- Filmde sıklıkla düalitenin, döngünün ve halden hale geçişin sembolü olan 11 sayısını ve nümerolojik olarak bu sayıyı içeren sayılar görüntüler gelmektedir.


Filmin ilk sahnelerinde ekrana gelen termometrelerdeki rakamların toplamları 11 sayısını vermektedir. ( 35.3 ... 3+5+3 = 11 ve 36.2 ... 3+6+2 = 11 )



İhbar hattının numarası 111'dir.


Görüntüye gelen panelde 11 kelime bulunmaktadır. ( 7 rakamı dahil )

Ön planda buğulu şekilde "üçgen / piramid" bulunmaktadır.


"Susturulmuş toplum" mesajını veren panolar


Başrol karakterinin sicil numarasında "119" sayısı... Kilo 83 ( 8+3 = 11 ), Yaş 38 ( 3+8 = 11 )


İki farklı sahnede de giriş kapı numaraları "6" ve "5" olarak görüntüye gelmektedir. ( 6+5 = 11 )

Düalite mesajı veren sembolizm. ( 11 sayısı düalitenin, döngünün ve halden hale geçişin sembolüdür. ) Ayrıca "Kedi" spiritüel bir varlık ( boyutlar arası iletişimi ve etkileşimi olan varlık ) olup sembolizmde önemli yere sahiptir.

Duvardaki "G9" yazısı "69" olarak düşünüldüğünde yine düalite ve döngü sembolü olan Yin Yang tezahür etmektedir. 


Görüntüye gelen iki farklı menüde 11'er madde bulunmaktadır.

Kağıtta "1919" sayısı daire içine alınmıştır. 19 ve 19 ... ( 1+9 = 10 ... "1" ) yani "11" 

19. sure olan Meryem suresinde yer alan "Eştealer ra'su" ( Başım alevlendi ) cümlesi filmin ismi olan "Sıcak Kafa" ifadesi ile ilginç bir uyum sergilemektedir. Ayrıca hormonal dalgalanmalar ve tiroid yetersizliği gibi sorunlar kafada ısınma / ateşlenme hissi oluşturmaktadır.

19/4 Kale rabbi inni vehenel azmu minni VEŞTEALER RA'SU şeyben ve lem ekun bi duaike rabbi şekiyya

( "Rab’bim, kesinlikle ben kemiğimden gevşeyip kuvvetsizleştim. BAŞIM ihtiyarlıktan ağararak ALEVLENDİ. Rab’bim, sana çağrım ile şaki, bedbaht olmadım." dedi. )


Başrol karakterinin üzerindeki reflektörlü giyside "29" sayısı yer almaktadır. ( 2+9 = 11 )


Zarfta 111 sembolizmi...

"Böcek İlaçlama - Profesyonel HAŞERE KONTROL" ( "Virüs veya aşılama yoluyla dolaylı toplum kontrolü" mesajı verilmektedir. )

Adamın kimonosunun arkasında "ejderha" figürü bulunmaktadır.

- Filmin bir bölümünde yer alan "Kafayı sıfırlamak" repliği küresel br plan "Great Reset" ( Büyük Sıfırlama ) kavramına işaret etmekte gibidir.

- Dizinin altıncı bölümün ismi olan "7'ye 13 kala" ifadesindeki rakamların toplamı 11 sayısını vermektedir. ( 7+1+3 = 11 )

                  

- Dizinin beşinci bölümünün ismi olan "Şafak söktü akrep öldü." kodlaması 19 harften oluşmaktadır.

- Yönetim,"Konsey" adı verilen ancak esası "Yapay Zeka" olan sistemden oluşmaktadır.

Yapay Zeka ( ekranlar ) tarafından sorgulanan sistem yönetcisi sahnesi


NAKur, NÜKleer enerji ve 19

Aşağıda yer alan iki ayet, benzer anlamlar ( "Boruya üflenmesi" ) içerecek şekilde tercüme edilse de semantik köken itibarıyla ayrışmaktadırlar.

50/20 Ve NUFİHA fis SUR* zalike yevmul veiyd

( Ve BORUNUN içine ÜFLENİR. Bu vaad edilen gündür. )

* "Sur" kelimesi "Boru" şeklinde olan "ŞIRınga" ve "SYRinge" ( İng. ) kelimelerinin de köküdür. Bu kelimenin ezoterik anlamları en altta linki yer alan ayrı bir bölümde incelenmiştir.

74/8 Fe iza NUKİRE fin NAKURİ

( Artık BORUNUN içine ÜFLENDİĞİ zaman. )

Yukarıdaki ikinci ayette yer alan "Nukire" ve "Nakur" kelimeleri esasen, "Nokta, Noktalama, Bir noktaya vurma**, Bir noktaya darbeleme**" anlamlarını veren "NK / NKR" kökünden türemedirler. ( "Üfleme" eylemi de nihayetinde bir "Darbeleme" eylemi olsa da anlamsal bir ayrışım soz konusudur. )

** "Vurma, Darbeleme" eylemi zaten bir "noktaya" uygulanan kuvvet sonucu oluşmaktadır.

Bu kökten türemiş diğer bazı kelimeler aşağıdadır.

NUCleus ( Lat. ) = Bir şeyin merkezi, Çekirdek, NOKta

NUClear ( İng. ) = Merkezi, NOKtasal, Çekirdeksel

KNOCK ( "Nak" okunur. ( İng  ) = Vurmak

NAKa ( Ara. ) = Tepe nokta, Kum tepesi

NAK'a ( Ara. ) = Toz, Çok küçük madde, Noktacık şeklinde madde

NİK = Dağın tepesi

NEK = Vurmak, Defetmek

NUK = Uç nokta

NUKE ( İng. ) = Bomba başlığı, Bomba tepesi, Bomba ucu 

NAKd / NUKud = Nohut, Nokta, Kücük yuvarlak olgu, Madeni para ( Büyük nokta sekli )

NAKr = Vurmak, Noktalamak, Bir noktaya kuvvet uygulamak

NAKkare = Vurmalı bir çalgı

Nakkare

NAKra / NAKarat = Sürekli tekrarlanan, sürekli darbelenen

NEKir = Çekirdek, Küçük nokta ( "Nükleer" / "Nuclear" ( Çekirdeksel ) kelimesi... )

NOKta = Merkezi yer, Darbe yeri

"Nakur" kelimesi Kur'an'da sadece 74. sure olan Muddessir ( Örtüsüne Bürünen ) suresinin aşağıdaki ayetinde geçmektedir. ( Bu surenin kodunun ( 74 ) ve suredeki ayet adedinin ( 56 ) nümerolojik değerleri 11 sayısını vermekte ve "halden hale geçişin" sembolü olan 11 ve 11:11 fenomeni tezahür etmektedir. )

74/8 Fe iza NUKİRE fin NAKURİ

( Artık NOKTALANACAK / VURULACAK / DARBELENECEK olanın içine NOKTALANDIĞI / VURULDUĞU / DARBELENDİĞİ zaman. )

74/9 Fe zalike yevmeizin yevmun asirun

( Artık o gün zorlu gündür. )

"Nakur" kelimesinin geçtiği ayetin kodunun ( 74/8 ) nümerolojik değeri 19 sayısını vermektedir. ( 7+4+8 = 19 )

- Tarihteki ilk ve tek "Nükleer bomba" vakası 1945 yılında gerçekleşmiştir. ( 1+9+4+5 = 19 )

- Çekirdek çarpıştırması, "darbelemesi" yoluyla nükleer enerji  açığa çıkarma deneylerinin yapıldığı CERN ( Conseil Européen pour la Recherche Nucléaire) 1954 yılında kurulmuştur. ( 1+9+5+4 = 19 ) 

Kur'an'da "Sekarın ( Ateşin ) üzerinde ONDOKUZ olduğunu" ifade eden ayet seti de yine 74. sure olan Muddessir suresinde yer almaktadır. Ve "Sekar" kelimesinin ilk kez geçtiği ayetin kodunun ( 74/26 ) nümerolojik değeri de 19 olmaktadır. ( 7+4+2+6 = 19 )

74/26 Se (1) usli (2) hi (3) SEKARE (4) 

( Onu SEKARA, ATEŞE yaslayacağım. )

74/27 Ve (1) ma (2) edra (3) ke (4) ma (5) SEKARU (6) 

( Ve sana SEKARU, ateşin ne olduğunu ne bildirir? )

.....

74/30 Aleyha TİS'ATEAŞERE

( Onun üzerinde ONDOKUZ vardır. )

Yukarıdaki ayet setinde yer alan "Sekar" kelimelerinin sıra numaraları toplamı ( 4+6 = 10 ) 10 sayısını vermektedir ki bu sayı 19 sayısının da nümerolojik değeridir.

"Nuclear energy" ( Çekirdeksel enerji ) atom çekirdeğinin ( noktasının ) fisyonu ( parçalanması ) yoluyla elde edilen "yüksek ısıyı, ateşi" ifade etmektedir ki ayetteki "Sekar" kelimesi de "Ateş" anlamını temsil etmektedir.

Dünyanın, uzayda bir "Nokta" şeklinde olduğu ve esasen "Cehennem / Sekar" olduğu dikkate alındığında, kodlarının nümerolojik değerleri 19 sayısını veren 74/8 kodlu ayetteki "Noktaya noktalandığında / Vurulacak olana vurulduğunda" cümlesinde ve 74/26 kodlu ayetteki "Onu sekara yaslayacağım" cümlesinde "Dünya"ya işaret edilmekte olması ihtimali de oluşmaktadır. Dünya zaten, merkezinde yani "Nekir"'inde ( Çekirdeğinde ) "Sekar" ( Ateş ) olan bir "Nokta"dır. ( Ayetlerin çoklu anlamları olduğu hatırlanmalıdır. )

Ayrıca bkz.

https://kuranilmi.blogspot.com/2020/12/sur-uflenmesi-fenomeni.html?m=1

5 Ocak 2023 Perşembe

7 ve 10 ilişkisi

10 sayısı yani nümerolojik olarak 1 sayısı bütünleşmeyi, kolektif bilinci, tamamlanmayı ve vahdeti ( ünite, teklik, birlik ) simgelemektedir.

7 sayısı ise bir döngülük frekansı, döngü sonunu, tamamlanmayı, olgunlaşmayı, nihai noktaya erişimi simgelemektedir.

Bu iki sayının Kur'an'da ilintili olarak yer aldıkları görülmektedir.

- 10 sayısı Kur'an'da 7 kere tekrarlanmaktadır. 

- 10. sure olan Yunus suresi 109 ( 1+0+9 = 10 ) ayetten oluşmaktadır.

- "On sure" kavramından bahsedilen Hud suresinin 13. ayetinin ilgili ilk cümlesindeki "Suver" ( Sureler ) kelimesi 10. kelimedir.

11/13 EM (1) YEKULUNE (2) İFTERA (3) H (4) KUL (5) FE (6) E'TU (7) Bİ (8) AŞRİ (9) SUVERİN (10) misli (11) hi (12) mufterayatin (13) ve (14) ud'u (15) men (16) isteta'tum (17) min (18) duni (19) allahi (20) in (21) kuntum (22) sadikin (23)

( "ONU UYDURDU." MU DİYORLAR? DE Kİ: "O HALDE alde onun aynısından, uydurulmuşundan ON SURE GETİRİN. Eğer doğrular iseniz, o Allah’tan başka istidatı olanları da çağırın." )

- Bakara suresinin 196. ayetinde yer alan "Ona tamamlanma" ifadesi "Vahdet / Ünite" mesajı vermekte ve 10 ( 1+0 = 1 ) sayısının "tamamlanmayı" simgelediğini teyid etmektedir. Ayrıca bu ayette 1 sayısıyla ilintili olan 3* ve 7* sayıları da yer almaktadır. 

2/196 ... fe men temettea bil umrati ilel hacci fe mesteysera minel hedy fe men lem yecid fe siyamu SELASETİ eyyamin fil hacci ve SEB'ATİN iza raca'tum tilke AŞERATUN KAMİLEH ...

( ... Sizlerden kim hasta olursa veya ona başından eziyet olursa, oruçtan, sadakadan veya ibadetten fidye verin. Emin olduğunuzda, umre ve hacca kadar kim faydalanırsa hediyeden gönderin. Kim bulamazsa, hac içinde ÜÇ ve döndüklerinde de YEDİ GÜN oruç tutsun. BUNLAR ONA TAMAMLANIRLAR.... )

* 37 x 73 işleminin sonucu 2701 sayısını vermektedir ki bu sayı "Allah" kelimesinin Kur'an'daki tekrar adedidir. Ayrıca 2701 sayısının nümerolojik değeri de "Vahdetin / Ünitenin" sembolü olan 1 sayısını vermektedir. ( 2+7+0+1 = 10 ... 1+0 = 1 )

2701 sayısı, içerdiği rakamlar itibarıyla da önem arzetmektedir. 27 sayısı "İkili Yedi" kavramını yani "Dualite döngülerini", 1 sayısı ise döngüler sonunda ulaşılan vahdeti simgelemektedir. 

- Kasas suresinin 27. ayetinde de "Ona tamamlanma" ifadesi yer almaktadır.

28/27 Kale inni uridu en unkihake ihdebneteyye hateyni ala en te'curani semaniye hicec fe İN ETMENTE AŞRAN fe min indik ve ma uridu en eşukka aleyk seteciduni in şaellahu mines salihin

( "Kesinlikle ben, bana sekiz yıl ücretlenmen karşılığında şu iki kızımdan birini sana nikahlamayı isterim. EĞER ONA TAMANLARSAN senin indindendir. Sana meşakkat vermeyi istemem. Eğer Allah dilerse beni iyilerden bulacaksın." dedi. )

Sure numarasının ( 28 ) nümerolojik değeri 10 sayısı üzerinden 1 sayısını vermekte, ayet numarası ( 27 ) ise "İkili Yedi" kavramına yani "Dualite döngulerine" işaret etmektedir.

- 7 ve 10 sayılarının çarpımı olan 70 sayısı da ayetlerde yer almaktadır. Tevbe suresinin aşağıdaki ayetinde tersten dolaylı misalleme yoluyla "70 kere zikrin" gerçekleşme vasıtası olduğu bildirilmektedir.

9/80 İstağfir lehum ev la testağfir lehum İN TESTAĞFİR LEHUM SEB'İNE MERRATEN fe len yağfirallahu lehum zalike bi ennehum keferu billahi ve rasulih vallahu la yehdil kavmel fasikin

( Onlara af iste veya onlara af isteme. Onlar için YETMİŞ KERE AF İSTESEN DE Allah onlara af eylemeyecektir. Bu, kesinlikle onların Allah' ı ve resulünü inkar etmelerinden dolayıdır. Allah günahkarlar kavmini yönlendirmez. )

Ayetin kodunu ( 9/80 ) oluşturan rakamların toplamı 17 sayısını vermekte olup yine 1 ve 7 rakamları tezahür etmektedir. 

- Hakka suresinin 31 ve 32. ayetlerinde yer alan "Yetmiş kol uzunluğundaki zincir ile cehenneme salınmak" ifadesi "Tekâmül edemeyen ruhların kaba madde planı dünyadaki 70,000 yıllık büyük reenkarnasyon döngüsünü tekrar deneyimlemesini" simgelemektedir. 

69/31 Summel CEHİME salluhu

( Sonra onu CEHENNEME salın. )

69/32 Summe fi SİLSİLETİN* ZER'UHA SEB'UNE ZİRA'AN feslukuhu

( Sonra ÖLÇÜSÜ YETMİŞ KOL UZUNLUĞU ZİNCİRİN* içinde, böylece onu sokun. )

* "Silsilet" ( Zincir ) birbirine geçmiş "halkalardan" oluşur ki bu halkalar 90-100 yıllık enkarnasyon sürecini ( insan ömrünü ) simgelemektedir. "Yetmiş kol uzunluğundaki zincir" ise 700 - 800 enkarnasyondan oluşan 70,000 yıllık büyük reenkarnasyon döngüsünü simgelemektedir.

- Mearic ( Merdivenler, Dereceler ) suresinin numarasının 70 olması da ruhsal tekâmül seviyelerinin kodlaması niteliğindedir.

4 Ocak 2023 Çarşamba

"The Menu" isimli film

18.11.2022 tarihinde vizyona giren "The Menu" ( Mönü ) isimli film şeytani mesajların kitlesel telkinini yapması açısından dikkat çekmektedir. Film, 11 nümerolojisi mesajı da içermektedir.  


- Filmde "İnsanın ne yiyeceğine ve ne kadar yiyeceğine sistemin karar vermesi", "Kan ritüelinde insan kurban edilmesi", "Kanibalizm" ve "Cehennem ateşi" gibi temalar işlenmektedir.

- Küresel plan iletişimi yapılması nedeniyle filme 7.4 puan verilmiştir. ( 7.4 ... 7+4 = 11 )

- Film "18.11".2022 tarihinde vizyona girmiştir. 18.11 ... 9/11 ve 11 ( 1+8+1+1 = 11 )

- Filmin süresi 1 saat 47 saniye 1 salisedir. 1 47 1 ... 1 11 1 ... 11:11


- Filmin bir sahnesinde iki kez 11 sayısı vurgulanmaktadır.



- Restoranın tanıtım broşürünün tepesinde 11 şeklinde bir logo bulunmaktadır.


- Filmde restorana müşteri olarak gelen 11 kişi konu edilmektedir.

- Filmin son sahnesinde "şeytani bir tarikatın toplu intiharı" tasvir edilmekte ve restorandakiler topluca ateşe verilmektedir. 


"Olmaması" gerekenin "Olması" sınavı!?

Kaba madde planı Dünya cehenneminde "işleyiş kuralı" addedilen mal, mülkiyet, tahakküm, şehvet, iştah vb. gibi maddiyata dayalı unsurların ve hakim olan nefsani duyguların esasen büyük bir aldatıcı sınavın bileşenleri olduğu ve esasen tüm bunların ortadan kaldırılması gerektiği ayetlerde sıkça vurgulanmaktadır. 

Kur'an'da, Dünya ortamının aldatıcı bir farkındalık sınavı olması nedeniyle "öyle olan" ancak esasen "öyle olmaması gereken durumları" vurgulayan ve insanların bu durumları bir kural gibi kabullenmek yerine gidermek için çaba sarfetmeleri gerektiğini dolaylı olarak bildiren ayetler bulunmaktadır. Bu ayetlerden en belirgin olanı Nahl suresinin 71. ayetidir. Ayette bazı insanların bazılarına göre daha fazla imkana sahip kılındıkları ancak fazla imkana sahip olan insanların, insanlar arasında eşitliği sağlayabilmek için ellerindekini vermeleri gerektiği ve "birinin bir diğerini buyruk altına alması" durumunun da sınav olduğu, esasen böyle bir durumun olmaması gerektiği dolaylı olarak bildirilmektedir.

16/71 Ve Allah, rızıklarda bazınızı bazınıza üstün kıldı. Ancak o üstün kılınanlar rızıklarını o ellerinin malik olduklarına vermezler ki onda eşit olsunlar. Yani Allah’ın nimeti ile cihad mı ediyorlar? 

Aşagıdaki ayet de benzer mesajı içermektedir.

43/32 Rab’binin rahmetini onlar mı bölüştürüyorlar? Dünya hayatında, onların aralarında geçimliklerini biz bölüştürdük. Bazılarının bazılarını buyruk vermek üzere edinmeleri için bazılarını bazılarının üstüne derecelerle yükselttik. Rab’binin rahmeti, o toplayıp biriktirdiklerinden daha hayırlıdır.

Diğer bazı ayetler ise şöyledir.

İnananların, tuzaklar kurarak maddi imkan ve hakimiyet elde etmelerine izin verilmiş şirket sahibi suçlu elitler ile mücadele etmeleri gerektiğini dolaylı olarak vurgulayan ayet:

6/123 Ve işte böyle, her şehrin büyüklerini, orada hile yapıp tuzak kurmaları için, oranın suçluları kıldık. Nefislerinden, kendilerinden başkasına hile yapıp tuzak kurmazlar ve farketmezler. 

Kendilerine sınav olarak verilmiş maddi imkanlardan dolayı "refah şımarığı" olmuş elitlerin günah işlemek suretiyle ülkeleri helak etmelerine izin verildiğinden bahseden ayet:

17/16 Ve şehri helak etmeyi istersek, oradaki refah şımarıklarına emrederiz de orada günah işlerler. Artık onların üzerine söz gerçek olur da orayı yıkıp mahvederiz. 

Hayvanları kesip yiyebilme imkanının verilmiş olmasının da bir sınav, bir "işaret" olduğunu ve esasen böyle bir durumun olmaması gerektiğini, dolayısıyla onları tuketirken Allah'ın isminin hatırlanması gerektiğini bildiren ayetler: 

22/34 Ve her topluluk için, dört ayaklı hayvanlardan onları rızıklandırdıkları üzerine Allah’ın ismini hatırlamaları için ibadet usülü oluşturduk. İlahınız tek ilahtır. O halde O’na teslim olun. Alçakgönüllüleri müjdele.

22/36 Ve büyük, yoğun gövdelileri, onları size Allah’ın işaretlerinden kıldık. Onlarda size hayır vardır. O halde, saflar halinde dururlarken onların üzerine Allah’ın ismini hatırlayın. Yanları yaslandığında onlardan yiyin, kanaat edene ve fakir olup da dilenmeden durumunu anlatana yedirin. İşte onları böyle buyruğunuza verdik. Umulur ki şükredersiniz. 

İki meleğin esasen günah olan sihiri, insanlara bir sınav olarak öğretmelerinden bahsedilen ayet:

2/102 Ve o Süleymanın mülkünün ve hükümdarlığının üzerine o şeytanların okuduğuna tabi oldular. Süleyman inkar etmedi ve lakin şeytanlar inkar ettiler. İnsanlara sihiri ve Babil’ de iki melek olan Harut ve Marut’ un üzerine indirileni öğretiyorlardı. "Kesinlikle biz sınavız. O halde inkar etmeyin." diyene kadar ikisi kimseye öğretmezlerdi. Onlardan erkeğin ve eşinin arasını neyin ayırdığını öğrenirlerdi. Onlar onunla Allah’ın izni olmadıkça kimseye zarar veremezlerdi. Onlara ne zarar verebilir ne fayda vermez öğrenirlerdi. Onu satana ahirette nasip olmadığını bilirlerdi. O nefislerini sattıkları ne kötüdür. Keşke bilmiş olsalardı. )

Bazılarının diğerlerine göre daha fazla mala ve mülke sahip kılınmalarının ( zengin - fakir düalitesinin ) düzenin gereği gibi algılanmasına rağmen esasen bir tuzak olduğundan bahsedilen ayet:  

23/55 Sanıyorlar mı ki, onlara kesinlikle o maldan ve oğuldan yaydıklarımızla, 

23/56 Onlara hayırlarda koşuyoruz. Bilakis farketmezler. 

Bazılarının serbestçe günah işlemelerine ( Örnek: Hilelerle şirketleşip zenginleşenler ) izin verilmesinin de bir tuzak olduğundan ve esasen böyle bir durumun olmaması gerektiğinden bahsedilen ayet:

3/178 Ve kesinlikle o inkar edenler nefisleri için onlara hayırlısından süre verdiğimizi sanmasınlar. Kesinlikle, onlara günahları artırmaları için süre veriyoruz. Alçaltıcı hakir eden azap onlaradır.

3 Ocak 2023 Salı

8 ve 11 sayılarının semantik kodları

İlahi kozmik nümerolojide 8 ve 11 sayıları aynı kavramları yani düalite, döngü, sonsuz döngü, halden hale geçiş ve boyutlar / haller arası geçiş kapısı kavramlarını simgelemektedirler.

Bilgisayar kodlama sisteminde de 8 ve 11 sayıları nümerolojik olarak ilintilidirler.

- Bilgisayarda ∞ yazabilmek için "Alt" tuşuna basarken klavye üzerindeki sayısal tuş panelinde Alt anahtar kodu 236 tuşlanır.

236 sayısının nümerolojik değeri 11 olmaktadır. ( 2+3+6 = 11 )

- "8" karakterinin ASCII kodu "56" olup bu sayının nümerolojik değeri de 11'dir. ( 5+6 = 11 )

Sure numarası 8, ayet numarası 11 olan ( yani kodu 8/11 olan ) ayetteki teşbihi ifadelerin içerdiği anlamlar konu bağlamında dikkat çekmektedir.

8/11 Zamanında, kendinden güvenlik olarak size UYKU ÖRTÜYORDU. Sizi onunla TEMİZLEMEK, ŞEYTANIN PİSLİĞİNİ SİZDEN GİDERMEK, KALPLERİNİZE BAĞ VERMEK ve ADIMLARINIZI ONUNLA SABİTLEMEK İÇİN GÖKTEN ÜZERİNİZE SU İNDİRİYORDU.

Ayetteki ifadelerin simgelediği anlamlar şöyledir.

Uyku örtmesi / Temizlemek = Halden hale geçiş

Şeytanın pisliğini gidermek = Düşük frekanslı negatif tesirlerin bloke edilmesi

Kalplere bağ verilmesi = Senkronizasyon / Rabıta ( Kolektif bilinç yükselişinin sonucu olarak eşzamanlı düşünce, söylem ve eylem tezahürü )

Adımların sabitlenmesi için gökten su indirilmesi = İlahi kozmik bilgi akışı ve ilahi kozmik bilginin / -lerin bir koruma kalkanı olduğunun beyanı. 

Temel kodlardaki İkili Yedi mesajı

Yaratılıştaki temel kodları, harfler, rakamlar, notalar ve renkler oluşturmaktadır. Bu temel kodların adetlerinin toplamı 49 sayısına eşit olmaktadır. 

Harfler 29 adet ( İdeal alfabeye yani  ağızdan çıkabilecek her ses için ayrı bir harfin olduğu Türkçe alfabeye göre )

Rakamlar 10 adet ( 0 - 9 ) 

Notalar 7 adet ( Do, Re, Mi, Fa, Sol, La, Si )

Renkler 3 adet ( Kırmızı, Sarı, Mavi ... Diğer tüm renkler bu üç rengin muhtelif oranlardaki karışımlarından oluşur. )

Toplam 49 

49 sayısı, "7 x 7" işleminin sonucu olması nedeniyle, hem yaratılışın hem de Kur'an'ın temel kodu niteliğinde olan ve yaratılıştaki düaliteyi ( ikilik ) ve döngüleri simgeleyen "Seb'an minel mesani" ( İkililerden Yedi / İkili Yedi ) kavramının tezahürü niteliğindedir.

15/87 Ve lekad ateynake SEB'AN MİNEL MESANİ vel kur'anel azim

( Ve biz sana İKİLİLERDEN YEDİYİ ve büyük Kur'an' ı verdik. )

Yusuf suresinin aşağıdaki ayetlerinde de, "Bekarat" ( Sığırlar ), "Sumbulat" ( Başaklar ) ve "Sinin" ( Seneler ) kelimelerinin sembolik kullanımı vasıtasıyla "İkili Yedi" kavramı ve yaratılış döngüleri vurgulanmaktadır.

12/46 Yusufu eyyuhes siddiku eftina fi SEB'İ BEKARATİN SİMANİN ye'kulu hunne SEB'UN İCAFUNve SEB'İ SUMBULATİN HUDRİN ve UHARA YABİSATİN lealli erciu ilen nasi leallehum ya'lemun

( Yusuf, ey doğru olan. YEDİ SEMİZ SIĞIRİ YEDİ CILIZ SIĞIRIN yemesi ve YEDİ YEŞİL BAŞAKLA DİĞERLERİ KURU OLANLAR konusunda bize fikir bildir. Umarım insanlara dönerim. Umulur ki bilirler. )

12/47 Kale tezraune SEB'A SİNİNE deeba fe ma hasadtum fe zeruhu fi sumbulihi illa kalilen min ma te'kulun

( "YEDİ SENE usülüne göre ekeceksiniz. Hasat etmeyin de o yediklerinizden azı haricindekileri başağının içinde bırakın." dedi. )

12/48 Summe ye'ti min ba'di zalike SEB'UN ŞİDADUN ye'kulne ma kaddemtum lehunne illa kalilen min ma tuhsinun

( “Sonra bunun ardından YEDİ ŞİDDETLİ ZORLU olanı gelecek. O biriktirip daim kıldıklarınızı, o saklayacaklarınızdan azı haricindekini yiyecek."  )

Talak suresinin 12. ayetinde de "Yedi gök tabakası ve yedi yer tabakası"nın varlığı bildirilmekte ve yaratılıştaki "İkili Yedi" olgusuna dikkat çekilmektedir.

65/12 Allahullezi haleka SEB'A SEMAVATİN VE MİNEL ARDİ MİSLEHUNNE yetenezzelul emru beynehunne li ta'lemu ennallahe ala kulli şey'in kadirun ve ennallahe kad ehata bi kulli şey'in ilmen

( Allah, o YEDİ GÖKLERİ VE YERDEN DE ONLARIN AYNISINI yarattı. Emir, kesinlikle Allah’ın her şeye gücü yeten olduğunu bilmeniz için onların arasından iner. Kesinlikle Allah her şeyi ilmen kuşatmıştır. )

Kur'an'ın ve dolayısıyla yaratılışın anahtarı, kaynak kodu niteliğinde olan Fatiha ( Açılış, Anahtar ) suresi 7 ayetten oluşmakta ve bu surenin ilk "iki" ayetinde "Yedişer" kelime ( İkili Yedi ) bulunmaktadır.

1/1 Bi (1) ismi (2) allah (3) er (4) rahman (5) er (6) rahim (7)

( Şefkatli, merhametli Allah'ın ismi ile, )

1/2 El (1) hamdu (2) li (3) allahi (4) rabbi (5) el (6) alemin (7)

( Övgü alemlerin Rab’bi Allah içindir.  )

Ayrıca Fatiha suresinde toplam 49 ( 7 x 7 ) kelime bulunmaktadır.

Kur'an'da "7" ayetten oluşan "2" sure bulunmakta olup bunlar Fatiha ve Maun sureleridir. Fatiha suresinin 1., Maun suresinin 107. sure olması da bir "İkili Yedi" tezahürü niteliğindedir. ( 1 ve 107 )

Maddesel anlamda alt kaba madde planı dünyanın ( cehennem ) karşıtı olan üst süptil plan Şi'ra'nın ( Sirius ) Kur'an'da ilk ve son kez geçtiği ayetin numarası 49 olup ayrıca bu ayette 7 kelime bulunmaktadır.

53/49 Ve (1) enne (2) hu (3) huve (4) rabbu (5) eş (6) şi'ra (7) 

( Ve kesinlikle O, O Şira' nın da Rab’bidir. )