6 Şubat 2018 Salı

Yaratılışın Bileşenleri ... Ruh ve Madde

Mutlak birliğin ( singülaritenin ) ifadesi olan Allahü Teala'nın yaratılışı “Kelimeleriyle” başlatmasıyla birlikte ikilik ( düalite ) olgusu da tezahür etmiştir. Zira "Yokluk" ve "Varlık" birbirine zıt kavramlar olup düalitenin temel bileşenleridir.  ( Aynı şekilde Gök ve Yer kelimeleri de dialite teşkil etmektedir. Allahü Teala Enbiya suresinin 21/30 kodlu ayetinde "Gökler ve yerin bitişikken ayrıldıklarını" yani bir iken iki oldukların bildirmektedir. )


"Varlık" kavramının temel düalite bileşenleri ise Ruh ve Maddedir. Ruh ve Maddenin özü ise “Kelime”dir.

Ruh : Allah'ın "Ol!" kelimesi ile bir kelime olarak tezahür eden bilinçli olgudur. Ruh, kainat adı verilen madde aleminin içinde olmayıp, sadece ona tesirler göndermektedir. Ruhun maddelere tesirlerde bulunmasıyla ( maddeye bağlanması ) tezahür eden varlığa ise Bilinçli Varlık adı verilir. Ruh, Bilinçli Varlık niteliğiyle ilahi sistemde görevler almak suretiyle tekamül sürecini gerçekleştirir. Tam tekamüle erişen ruhun maddeye ihtiyacı kalmaz ve tekamül sürecine saf ruh olarak devam eder. Ruhun tesirinden yoksun kalan madde ise amorf hale gelerek dağılır. Tam tekamüle erişmiş olan bir ruh ise Allahü Teala'nın indinde "Yokluk" kademesine kavuşur. Zira yaratılmış olan herşeyin tekamüle ihtiyacı vardır. Bir başka deyişle tekamüle ihtiyacı olmayan zaten yaratılmaz.

Madde : Allah'ın "Ol!" kelimesi ile bir kelime olarak tezahür eden kaba ve ince hidrojen kombinezonlarından oluşmuş olan ve içinde galaksileri, kara delikleri, yıldızları ve gezegenleri barındıran kainatın özünü tanımlayan bilinçsiz olgudur. Madde doğrudan Allah'tan gelen tesirler veya O'nun görevlendirdiği, tekamül sürecindeki ruhlardan gelen tesirler ile mevcudiyet arzeder. Tesir altında olmayan yani titreşmeyen ( debelenmeyen ) bir olgunun varlığından söz edilemez.  

Dolayısıyla, Allah'ın doğrudan tesiri veya Allah'ın yetkinlik bahşettiği ruhun tesiri altında olan ve maddi alem olan kainat içinde yer alan olgulara Varlık adı verilir. Varlıklar aşağıdaki şekilde kategorilere ayrılırlar.

1- Bilinçsiz Varlık : Sadece Allah'tan gelen asli tesirler ile titreşip debelenebilen bilinçsiz varlık. Örnek : Gezegen, Yıldız, Kara Delik, Taş, Toprak, Bulut vb. ) ( Allahü Teala, İsra suresinin 17/50 kodlu ayetinde Haberci'den inkarcılara "Taş veya demir olun." demesini istediği ve bunun sonucunda ceza olarak, inkarcıların en alt seviye varlığa dönüştürüldüğü bildirilmektedir. Dolayısıyla, 70,000 yıllık reenkarnasyon döngüsü sonunda insan kademesinden üst varlık kademesine tekamül edemeyip taş veya demir haline geri döndürülmüş olan varlıklar Dünya’da ( Cehennemde )  yeniden tekamül sürecine sokulacaklardır. )

2- Yarı Bilinçli Varlık : İdraki tekamül sürecinin ilk evrelerindeki bir ruhun tesiri altına girmiş, hem asli tesirler ile otomatik olarak, hem de temel ruhi tesirler ile içgüdüsel ve yarı idraki olarak titreşip debelenen varlık. ( Örnek: Hayvanlar, Bitkiler ) ( Allahü Teala A'raf suresinin 7/166 kodlu ayetinde Görevli Varlıkların / Meleklerin Allah'tan aldıkları yetkiyle "Hor ve hakir maymunlar olun."  diyerek inkarcıları bir başka alt seviye varlık kategorisine dönüştürdüklerini, 5/60 kodlu ayette ise “Lanetlenmiş olanların maymunlara, domuzlara dönüştürüldüklerini” bildirmektedir. Bu varlıklar da yeni döngüde tekrar tekamül sürecine sokulacaklardır. )

3- Bilinçli Varlık : Ruh tesiri altında, bulunduğu güneş sistemi içindeki en mütekamil olan ve bir üst kademeye tekamül etme sürecini tamamlaması beklenen varlık. ( Örnek : İnsan )

Kainat adı verilen madde alemi ( materyel alem ) sayısız gezegenlerden ve yıldız sistemlerinden oluşmaktadır. Her yıldız sistemi barındırdığı varlıklar için ayrı bir tekamül ortamı teşkil etmektedir. Güneş sistemindeki en gelişmiş varlık "İnsan"dır. Güneş sistemindeki tüm varlıkların ( Bilinçsiz, Yarı Bilinçli ) temel hedefi tekamül sürecinden geçmek suretiyle İnsan kademesine erişmektir.

İnsan kademesine erişmiş olan bir bilinçli varlığın hedefi ise dünya hayatında karşılaşacağı türlü ıstırap, zahmet ve eziyetler karşısında, Allah'ın bir nimeti olan sabır mekanizmasından faydalanmak suretiyle, Kur'an kanalıyla bildirilmiş olan düşünce, tutum ve davranış esaslarına uymak ve bir üst alem olan Yarı Materyel aleme geçebilmektir. Yarı Materyel alem Kur'an'da "Cennet" olarak ifade edilen sevgi ortamıdır. Zira, insan özelliğini büyük ölçüde geride bırakarak Cennete intikal eden bir Bilinçli Varlık bu ortamdaki tekamülünü mutlak sevgi ve huzur ortamında tamamlamayacaktır. Varlığın cennet ortamındaki durumu "saf ve çocuk gibi" olarak tasvir edilebilir. ( Vakia suresinin 56/17 kodlu ayetindeki cennet tasvirinde "Onların üzerinde ebedi çocuklar dolaşır." ifadesi yer almaktadır. ) Varlıkların her tekamül aşaması sonrasında bir üst aleme geçiş öncesinde, adaptasyon süreçlerini tamamladıkları 7 adet Cennet bulunmaktadır.  Yarı Materyel ealemdeki yani Cennet'teki tekamül sürecini tamamlayıp tamamen demateryel bir varlık niteliği kazanacağı ortama geçen bir Bilinçli Varlık artık ilahi sistem içerisinde görev almaya başlayacak ve Görevli Varlık sıfatını kazanacaktır. İnsan aşamasını geçip, tekamül sürecine devam eden bir varlığın yokluk kademesinden önce erişebileceği nihai nokta tam mütekamil Görevli Varlık olmaktır ki bu kademede Varlık, ilim ve kabiliyet açısından Meleklerin de üzerinde bir konumda yer almaktadır. Bu durum, Adem'in ilk yaratılışında meleklere göre daha üst bilgi seviyesine ve kabiliyete sahip olmasına benzemektedir. ( Adem kelimesinin "Yokluk" anlamına gelmesi de tam mütekamil varlık kavramı açısından anlamlıdır. Bakara suresinin 2/32-33 ayetlerinde Adem'in Meleklerden daha üst bir bilgi seviyesine haiz kılındığı ve kendisine gayba ilişkin bilgiler verildiği bildirilmektedir. )

Dünya hayatı olarak adlandırılan kaba madde ortamındaki yaşamında Allah'ın bildirdiği esaslara uyum gösteremeyen ve tekamül sürecinin bu ilk basamaklarında başarısız olan Bilinçli Varlıklar ( İnsan ) her ölüm sonrasında tekrar tekrar bedenlenmek suretiyle kaba madde ortamında yani Dünya'da ( Cehennem ) mahkum kalacaklardır ki bu durum A'raf suresinin 7/40 kodlu ayetindeki  "Onlara göğün kapıları kesinlikle açılmaz." ifadesiyle bildirilmektedir.

Özetlenecek olursa, 70,000 yıllık dönemde kaba hidrojen yani madde deneyimi yaşamış tüm insanlar döngü sonunda reenkarne olarak yeryüzünde tezahür edeceklerdir. Bir başka deyişle yeryüzünün cehenneme dönmüş olan döngü sonu haline ( afetler, tufanlar, depremler vb. ) tanık olacaklardır.

19/71 - Ve in minküm illa varidüha kane ala rabbike hatmen makdıyya ( Ve kesinlikle sizlerden olanlar illa ki oraya varırlar. Rab’binin üzerine akdedilmiş hükümdür. )

Yaşam döngüsünde Allah'ın yolunu izlemiş, sebat ve sabır göstermiş olan insanlar vefat ettirilmek suretiyle tekamül edecekler ve bir üst alem olan Cennet'e ( Yarı Süptil Alem ) intikal edeceklerdir. İnkarcı ve isyankar olup şeytanın yoluna tabi olanlar ise tekamül edemeyecekleri için son dönemdeki felaketler esnasında ölemeyecekler ve üst aleme intikal edemeyeceklerdir.

19/72 - Sümme nüneccillezınettekav ve nezeruz zalimıne fıha cisiyya ( Sonra o sakınanları kurtaracağız. Zalimleri de orada diz çökmüş olarak bırakacağız. )

Kurtulan bu kitle, deneyimlediği felaketler yüzünden aklını, bilincini, hafızasını yitirmiş sadece içgüdüleriyle hareket eden korku içindeki ilkel insan güruhuna dönüşecektir. Bu ilkel insanlar yeryüzünde yeniden başlayacak olan süreçte doğacak olan ve ilk kez insan deneyimi yaşayacak olan varlıkların ( bir önceki safhasında maymun vb. olan ) ebeveynleri olacaklardır. Bu insanlar Dünya olarak bilinen cehennemin üst tabakasında yaşayacaklardır.

16/70 - Vallahü halekaküm sümme yeteveffaküm ve minküm men yüraddü ila erzelil umuri li keyla ya'leme ba'de ılmin şey'a innellahe alimün kadır ( Ve Allah sizi yarattı. Sonra sizi vefat ettirir. Sizden kimileri, ilimden sonra eşyayı aynısı gibi bilmesin diye ömrün en rezil dönemine erdirilir, döndürülür. Kesinlikle Allah bilendir gücü yetendir. )

Son dönem felaketleri sonrasında vefat ettirilip üst aleme intikal ederek insan kategorisinden üst kategoriye geçen varlıklar olacağı gibi, tekrar Dünya adı verilen cehenneme reenkarne olarak insan kategorisinden yarı idrakli maymun, domuz kategorilerine;

17/50 - Kul kunu hıcareten ev hadıda ( De ki: "Taş veya demir olun." )

7/166 - Fe lemma atev an ma nühu anhü kulna lehüm kunu kıradeten hasiın ( Böylece onlardan onlara yasaklayıp men ettiklerimizde inat ettiklerinde, onlara "Hor ve hakir maymunlar olun." dedik. )

2/65 - Ve lekad alimtümüllezına'tedev minküm fis sebti fe kulna lehüm kunu kıradeten hasiın ( Ve sizlerden yedinci gün içinde hududu aşanları bildiniz. Böylece onlara, "Kovulup reddedilmiş maymunlar olun." dedik. )

veya idraksiz taş, demir gibi alt kategorilere indirgenecek varlıklar da olacaktır. Örneğin demire indirgenen bir varlık yeraltındaki magma ortamında tezahür edecek, lav olarak yeryüzüne çıkacak ve sonra bir kısır döngü içinde tekrar cehennemin alt tabakası olan magma ortamına dönecektir.

4/56 - İnnellezine keferu bi ayatina sevfe nuslıhim nara küllema nedıcet cüludühüm beddelnahüm cüluden ğayraha li yezukul azab innellahe kane azızen hakıma ( O ayetlerimizi inkar edenleri, yakında onları kesinlikle ateşe yaslarız. Derileri her piştiğinde azabı tatmaları için, onları deri olarak başkalarıyla değiştireceğiz. Kesinlikle Allah yücedir hakimdir. )

104/4 - Kella le yünbezenne fil hutameh ( Asla, hutameye atılacaktır. )
104/5 - Ve ma edrake mel hutameh ( Ve hutamenin ne olduğunu sana ne bildirir? )
104/6 - Narullahil mukadeh ( Allah' ın yakılmış ateşidir. )

16/45 - E fe eminellezine mekerus seyyiati en yahsifellahü bihimül erda ev ye'tiyehümül azabü min haysü la yeş'urun ( Kötülük hileleri, tuzakları kuranlar, Allah' ın onları yere geçirmesinden veya onlara farketmedikleri yerden azabın gelmesinden emin midirler, güvende midirler?  )

14/50 - Serabilühüm min katıranin ve tağşa vücuhehümün nar ( Gömlekleri katrandandır ve yüzlerini ateş örter. )

81/6 - Ve izel biharu succiret ( Ve denizler ateşlenip kaynatıldığında, )

Magma açığa çıkıyor.

37/67 - Sümme inne lehüm aleyha le şevben min hamım ( Sonra kesinlikle onlara, onun üzerine kaynar sudan karıştırılmış içecek vardır. )

Magmanın sıcaklığıyla kaynayan suların altında kalanlar sıcak suyu yutuyor.














2 Şubat 2018 Cuma

Kitap, Hikmet ve Mülk

Allahü Teala ayetlerinde "Kitap" kelimesiyle birlikte "Hikmet"'in de ( Sır ) indirildiğini bildirmektedir. "Hikmet" ( Sır ) kitabın anlaşılmasını, yorumlanmasını ve içeriğindeki bilgilerin algılanmasını sağlayan ilahi bir tesir olabilir. "Hikmet" kelimesinin getçtiği ve kitabın özelliğine ilişkin ifadelerin yer aldığı ayetler incelendiğinde ortaya "2" nümerolojisi çıkmaktadır.

"Hikmet" kelimesinin ilk kez geçtiği ayet:

2/129 - Rabbe (1) na (2) ve (3) ib'as (4) fı (5) him (6) rasulen (7) min (8) hüm (9) yetlu (10) aley (11) him (12) ayati (13) ke (14) ve (15) yüallimü (16) hüm (17) el (18) KİTABE (19) ve (20) el (21) "HIKMETE (22)" ve (23) yüzekkı (24) him (25) inne (26) ke (27) ente (28) el (29) azız (30) el (31) hakım (32) ( Rab’bimiz onların içlerine onlardan resul gönder ki senin ayetlerini onlara okusun, onlara kitabı, sırrı öğretsin, onları temizlesin. Kesinlikle sen yücesin hakimsin. )

"Hikmet" kelimesi Kur'an'da 20 ( 2+0 = 2 ) kere tekralanmaktadır. Bu kelimenin en çok tekrarlandığı sure olan Bakara suresinin numarası "2"'dir. "Hikmet" kelimesi 2 numaralı ayette 6 kere tekrarlanmaktadır. ( 6 sayısı yaratılışı sembolize eden ilahi nümeroloji sayısıdır. ) 


"Hikmet" kelimesinin en son geçtiği sure olan Cuma suresinin numarasının "62" olması da 2 ve 6 sayılarının yanyana tezahürü açısından ilginçtir.

Zümer suresinin 39/23 kodlu ayetinde ise kitabın "İkili" özelliğe sahip olduğu bildirilmektedir.

39/23 - Allahü (1) nezzele (2) ahsene (3) el (4) hadısi (5) kitaben (6) müteşebihen (7) MESANİYE (8) takşeırru minhü cüludüllezıne yahşevne rabbehüm sümme telınü cüludühüm ve kulubühüm ila zikrillah zalike hüdellahi yehdı bihı men yeşa' ve men yudlilillahü fe ma lehu min had ( En güzel sözü, benzetmeli ikili kitap olarak Allah indirdi. O Rab’lerinden korkanların O’ndan derileri ürperir. Sonra Allah' ın hatırlamasına derileri ve kalpleri yumuşar. Bu Allah' ın yönlendirmesidir. Onunla dilediği kimseyi yönlendirir. Allah kimi saptırırsa, artık ona yönlendiriciden yoktur. )

Ayetteki "Mesaniye" ( İkili ) kelimesinin sıra numarası "8" olup, 8 sayısı yaratılış döngüsünün ve düalitenin sembolüdür.

Kur'an'ın içerdiği bilgilerin algılanabilmesi, özümsenebilmesi ve ilmi açıdan yorumlanabilmesi için kitaptaki ikili yapının keşfinin gerekli olduğu düşünülebilir. Bilgisayar teknolojisinin "Binary" ( İkilik ) sistem üzerine yapılandırılmış olması bu hususta önemli bir delil teşkil etmektedir.

"Mülk" kelimesi "Malik Olunan" anlamına gelmekte olup, dünya hayatının sebebiyet verdiği yanılgı nedeniyle "maddi varlık üzerinde tasarruf hakkına sahip olma" olarak algılanmaktadır. Oysa Allahü Teala, "Mülk" kelimesinin gerçek anlamının O'nun kitabı ve kitabın algılanabilmesini sağlamak için bahşettiği sır ( hikmet ) olduğunu Nisa suresinin 54. ayetinde bildirmektedir.


4/54 - Em yahsüdunen nase ala ma atahümüllahü min fadlih fe kad ateyna ale ibrahımel KİTABE vel HIKMETE ve ateynahüm MÜLKEN azıma ( Allah’ ın üzerlerine üstünlüğünden lütfundan verdiği insanları mı kıskanırlar? Halbuki İbrahim’ e KİTABI ve SIRRI verdik. Onlara büyük MÜLK verdik. )





20 Ocak 2018 Cumartesi

M Harfinin Nümerolojik Gizemi ve M Teorisi

"M" harfi, Türk alfabesinde 16., Latin alfabesinde 12., Arap alfabesinde ( Mim olarak ) ise 13. harftir. M harfi aşağıdaki özelliklerinden dolayı dikkat çekicidir.

- "M" harfi şekil olarak birbirine bakan iki adet "1" sayısından oluşmuş gibi görünmektedir. İki adet "1" yani "11" yaratılıştaki düalitenin sembolüdür.

- Arapça'da "M" harfiyle başlayan "Ma" kelimesi "Su" ve "Ne" anlamlarına gelmekte olup, bu anlamlar yaratılışın temel öğelerini oluşturmaktadır.

- 70,000 yıllık döngünün başlangıç noktası olan "Mu" uygarlığının isminin de "M" harfiyle başlaması, "Mu" kelimesinin "Ma" ( Su ) ve "Maya" ile olan anlamsal ilişkisi önem arzetmektedir.

- "M" harfinin Türk alfabesinde "16." harf olması da döngü kavramının sembollerinden olan "7" sayısı açısından dikkat çekmektedir. Latin alfabesindeki 12. harf olması da 6+6 = 12 yani "66" sayısı açısından önem arzetmektedir. Arap alfabesindeki "Mim" harfinin sıra değerinin 13 olması da Allah kelimesinin Arapça yazılışı açısından önemlidir. Arapça'da bir Elif ve iki Lam harfi ile yazılan Allah kelimesinin formu 13 sayısına benzemektedir. 

- MU uygarlığı Türklerin kökeni olarak bilinmektedir. Cumhurbaşkanlığı forsundaki 16 Türk Devletini sembolize eden 16 yıldız ile M harfinin Türk alfabesinde 16. harf olması arasında ilinti bulunmaktadır.



- MU uygarlığında Allah, "O" işareti ile sembolize edilmekteydi. "O" işareti yaşam için gerekli temel element olan Oksijenin sembolüdür. Oksijenin atom numarasının 8, atom ağırlığının ise 16 olması da dikkat çekmektedir.

Kur’an’da ilk kelimesi “MU” hecesiyle başlayan ayet adedi “16”’dır.


- "M" harfinin sağa yatmış hali "3" sayısına, Allah kelimesinin Arapça yazılışındaki "İki adet Lam" harfine ( 3 sayısı benzeri ), sola yatmış hali ise "E" harfine benzemektedir. ( "E" harfi Türk alfabesindeki "6". harftir. ( 6 sayısı yaratılışın sembolüdür. )

- "M" harfi Arapça'da isimleri sıfat yapmak ve etken kelimeleri edilgen yapmak amacıyla kullanılmaktadır. ( Hitab - Muhatab, Zalim - Mazlum, Nifak - Münafık, İman - Mü'min vb. ) 
- Kur'an'da "M" harfiyle başlayan 15 ( 1+5 = "6" ) sure bulunmaktadır.

5 Maide
19 Meryem
23 Mü'minun
40 Mü'min
47 Muhammed
58 Mücadele
60 Mümtehine
63 Münafikun
67 Mülk
70 Mearic
73 Müzemmil
74 Müddessir
77 Mürselad
83 Mutaffifin
107 Maun

- "MeryeM" suresinin 19. ( 1+9 = 10 ) sure olması, başında ve sonunda "M" harfi olması, "MiM" harfinin "Sonlanma" anlamında olması ve ilk ve son harflerinin "M" olması yaratılış olgusunun nümerolojik tezahürüne işaret etmekte gibidir. Ayrıca Allahü Teala tarafından bahşedilen 3 temel kutsal kitabın vahyedildiği habercilerin isimlerinin Musa, İsa, Muhammed olması ve son habercinin isminin de "M" harfiyle başlaması, "Mim" ve "M" kavramları açısından ilginçtir.

"M" ile başlayan son sure, 107. sure olan ve "7" ayetten oluşan Maun suresidir. Sure numarasındaki "8" (1+0+7 = 8 ) nümerolojisi ve surenin "7" ayetten oluşması "Döngü" kavramı açısından dikkat çekmektedir.

Arapçada "8" sayısı ters V şeklindedir. M harfi de şekil itibarıyla 88 sayısına çağrıştırmaktadır.


M harfini içeren aşağıdaki kelimeler de anlamsal açıdan önem arzetmektedir.

AMour ( Sevgi Fra. )
AMe ( Ruh Fra. )
MElek
İMan
AMaç
EMmek
EMzirmek
MeMe
EMin
İMge
İMage
AMPHIBIOS ( AMPHI ( Hayat / Yaşam ) + BIOS / BIAN ( Yaşam / Yaşayan ) ( Yaşam kelimesinin iki kere tekrarlanması İkili Yaşam anlamını ifade etmektedir. Yani hem karada, hem suda yaşam )

MAster
MYstreious
MOnsieur
MAdame
MOnd ( Ay gezegen Alm. )
MOnat ( Ay zaman Alm. )

WOrld ( Dünya ) kelimesinin başında ters M harfi bulunmaktadır.
Word / Worter ( Kelime ) kelimesinin başında ters M harfi bulunmaktadır.

MAgMA

KaleM
KelaM

"Kel/Kal" kökü "Söylemek/Demek" anlamındadır.

KeliMe ... Kel-i-Me ( Kitab-ı Mukaddes gibi tamlama. Yani "M'nin Sözü/Söylemi"

SeMi' ( İşiten, duyan )
A-Ma * ( GörMeyen )
( * Baştaki "A" olumsuzluk eki mi? Yani "A-normal" gibi. Öyleyse MA= Gören mi? Yani SU = GÖZ/GÖRMEK mi? )

MO+ NITOR ... ( GÖR+ÜCÜ / GÖZ+ETLEYİCİ ) ( MA-NTRA kelimesinin anlam ilişkisi bulunmaktadır. )

İngilizcede MO ...MA gibi telafuz edilmektedir.

Mentor
MOno = Tek
MAniac ... MAnyak
MAnic
MA-nitu ( Kuzey Amerika yerlilerinin "İlah" anlamında kullandıkları kelimedir.
MO-ney
A-NARŞİ ( Düzensizlik ) MO-NARŞİ ( İlahi Düzen )
Mu'lar son anlarında bu nedenle mi " Kurtar bizi MU!" diye yakarmışlardır? Ve Atatürk, James Churchward'ın "Mu'nun Çocukları" kitabını incelerken bu bölüme "Demekki MU bir ilah." notu düşmüştür.
Elif Lam Lam harfleri şekil itibarıyla MA kökünün bir tezahürüdür.
MI-nd ( MAynd okunur. )
ME-mory
MO-bile
MO-isture ( Nem )
Grek alfabesindeki Sigma harfi yan yatmış M ve 6 şeklindedir.


ME-dium ( Medyum )
MU-sic ( MU gibi olan SU gibi olan ) aradaki S ulama eki. Muic fonetİK açıdan olmayacağı için araya ünsüz harf girmiştir.
Koyun / Koç ve İnek ME / MÖ olarak duyulan sesi çıkarırlar. Bu iki hayvan Kur'an'da Zıbh ve Bakara olarak geçer.
Kedinin Mİ-yavlaması da dikkat çekicidir.

M harfiyle başlayan aşağıdaki kelimeler BEN anlamına gelir ;

ME ( İng )
MY ( Benim )
MOI ( Mua okunur Fra. )
MIEN ( Benim Fra. )
MICH ( Alm. )
MEIN ( Alm. )
MEN ( Kimse Arapça )

MU-ch ... Çok. Su gibi
MU kökü Arapçada isimleri sıfat yapmak için kullanılan  ön ektir. ( Örnek: Hamd ... Muhammed )

MO+NKEY ... MU+ENKİ kökü olabilir.

MA+juscule
MI+niscule
MA+ximum
MI+nimum
A+MO+RPH
MEta+MOrphose

MA+dde
MA+tter ( Her iki kelimenin kökünde MA yani SU kelimesi bulunmaktadır. )
24/45 Vallahü halekü külle DABBETİN min MA' ( Ve Allah her DEBELENENİ * SUdan yarattı.....

* Debelenen = Titreşen

MAdde = Debelenen = Titreşen

MOther / MUmmy ( Anne ing. )
MUtter ( Anne ing. ) ( Mu kökü ve doğurganlık / doğum olgusu )
MAMAn ( Anne fra. )

MOT ( MO okunur. Fransızca "Kelime" anlamındadır. )
MO+TTO
MA+rtyr ( Şehit )
MAR ... MA+R ... SU+ GÖREN ... Suyla Gören
MAR+ine
MERE ( Deniz Fra. )
MAR+itime
MA+R ... MAR ...Gören Su ( Yılanın su gibi akarak ilerlemesinden )

De+MO+n ... ( "De" eki Fransızcada "Den" bağlacı olup aile köken isimlerini belirtmek veya bir yere ait olunduğunu belirtmek için kullanılır. Örnek : Cyrano DE Bergerac ( BergeraclarDAN Cyrano ; Notre Dame DE Paris ( Paris'in Note Dame'ı ))

Demon ... MOdan veya MON+DAN gibi ... DE MOON? AY ( EYE ) + dan ( Ayda konumlanmış olan ve oradan yeryüzünü gözetleyen cinler tanımlanıyor olabilir. )

Arapçada AY = KAMER ... KA+MAR ... KE ( Gibi ) + MAR ( Yılan )

KaMERa, KaMARa ... iki kavram da daire şeklinde olup görmeyi sağlamaktadır.

KE ( Gibi ) + MA ( Su ) + RA ( Görür )

Su Gibi Gören ... Kamara, Kamera

DAMAR ... DA+MAR ( Yılan gibi olan ve içinden hayat suyu akan )
DAMİR = İnce
Do+MU+z ... MU ilintisi olabilir. DuMUzi / TemMUz

ImMUnity ( Bağışıklık )

KEMER ...KE ( Gibi ) + MER/MAR ( Yılan ) ... Yılan Gibi Olan

KEMİK ... KEM+İK ( Toplanmış olan )
KEMİYET ... KEM+İYET ( Miktar, Çokluk, Toplanmış Olma )
CEMİYET ... CEM+İYET ( Topluluk )

İngilizcede MAIN kelimesi "Ana, Esas, Temel" anlamına gelmektedir. Arapçada SU kelimesi MA, AKAN SU kavramı ise"MAİN ME'IN" olarak ifade edilmektedir. Bu ifade Kur'an'da sadece 67/30 kodlu ayette geçmektedir. Ayet kodunun nümerolojik değer "16" dır. ( 6+7+3 = 16 )

67/30 - Kul e reeytüm in asbeha mauküm ğavren fe men ye'tiküm bi main me'ın ( De ki: "Görmediniz mi? Eğer suyunuz dibini bulmuş olursa, artık size akan suyu kim getirir?" )

"11" sayısını oluşturan "1" rakamlarından başta olanının yönü içe çevrildiğinde ortaya "M" harfine benzeyen bir şekil çıkmaktadır. "11" sayısı ezoterik nümerolojide "Düaliteyi", "Çoğalmayı" , "Yaratışı" sembolize etmektedir. Kur'an'da ilk kelimesi "M" harfi ile başlayan 155 ayet bulunmaktadır. 155 sayısının nümerolojik değeri "11" olmaktadır.

Kelime Adedi Sure Ayet 1 Adet
4 1 4 Maliki 1
25 2 17 Meselü 2
22 2 98 Men 3
36 2 105 Ma 4
24 2 106 Ma 5
22 2 245 Men 6
29 2 261 Meselü 7
24 3 4 Min 8
18 3 67 Ma 9
43 3 79 Ma 10
34 3 117 Meselü 11
54 3 179 Ma 12
10 3 197 Metaun 13
62 4 46 Min 14
30 4 79 Ma 15
18 4 80 Men 16
26 4 85 Men 17
20 4 134 Men 18
19 4 143 Müzebzebıne 19
15 4 147 Ma 20
58 5 32 Min 21
33 5 75 Ma 22
15 5 99 Ma 23
28 5 103 Ma 24
42 5 117 Ma 25
16 6 16 Men 26
26 6 160 Men 27
15 7 178 Men 28
14 7 186 Men 29
26 8 67 Ma 30
26 9 17 Ma 31
28 9 113 Ma 32
71 9 120 Ma 33
20 10 70 Metaun 34
23 11 15 Men 35
24 11 24 Meselü 36
11 11 55 Min 37
12 11 83 Müsevvemeten 38
45 12 40 Ma 39
29 13 35 Meselü 40
9 14 16 Min 41
31 14 18 Meselü 42
14 14 43 Mühtııne 43
9 15 5 Ma 44
13 15 8 Ma 45
22 16 96 Ma 46
29 16 97 Men 47
36 16 106 Men 48
6 16 117 Metaun 49
29 17 15 Men 50
22 17 18 Men 51
4 18 3 Makisıne 52
21 18 5 Ma 53
21 18 51 Ma 54
20 19 35 Ma 55
8 20 2 Ma 56
16 20 55 Min 57
12 20 100 Men 58
15 21 2 Ma 59
12 21 6 Ma 60
35 22 15 Men 61
11 22 74 Ma 62
9 23 43 Ma 63
5 23 67 Müstekbirıne 64
32 23 91 Ma 65
8 26 93 Min 66
15 26 154 Ma 67
7 26 207 Ma 68
17 27 89 Men 69
27 28 84 Men 70
17 29 5 Men 71
25 29 41 Meselü 72
16 30 31 Münıbıne 73
15 30 32 Min 74
16 30 44 Men 75
15 31 28 Ma 76
45 33 4 Ma 77
26 33 23 Min 78
25 33 38 Ma 79
23 33 40 Ma 80
7 33 61 Mel'unıne 81
28 35 2 Ma 82
38 35 10 Men 83
10 36 49 Ma 84
10 37 23 Min 85
4 37 25 Ma 86
4 37 92 Ma 87
4 37 154 Ma 88
6 37 162 Ma 89
13 38 7 Ma 90
11 38 51 Müttekiıne 91
13 38 69 Ma 92
12 39 40 Men 93
17 40 4 Ma 94
21 40 31 Misle 95
31 40 40 Men 96
20 40 74 Min 97
23 41 43 Ma 98
22 41 46 Men 99
30 42 20 Men 100
9 44 31 Min 101
13 44 39 Ma 102
24 45 10 Min 103
18 45 15 Men 104
25 46 3 Ma 105
63 47 15 Meselü 106
84 48 29 Muhammedü 107
9 50 18 Ma 108
6 50 25 Mennaın 109
14 50 29 Ma 110
12 50 33 Men 111
7 51 34 Müsevvemeten 112
13 51 42 Ma 113
12 51 57 Ma 114
4 52 8 Ma 115
10 52 20 Muttekiine 116
7 53 2 Ma 117
6 53 11 Ma 118
7 53 17 Ma 119
4 53 46 Min 120
10 54 8 Mühtııne 121
6 55 19 Merace 122
13 55 54 Müttekiine 123
2 55 64 Müdhammeta 124
7 55 76 Müttekiine 125
4 56 16 Muttekiine 126
15 57 11 Men 127
25 57 22 Ma 128
20 59 5 Ma 129
65 59 7 Ma 130
32 62 5 Meselü 131
22 64 11 Ma 132
8 68 2 Ma 133
6 68 12 Menna'ın 134
4 68 36 Ma 135
3 69 2 Ma 136
6 69 28 Ma 137
5 70 3 Min 138
7 71 13 Ma 139
16 71 25 Min 140
5 74 42 Ma 141
14 76 13 Muttekiine 142
6 79 33 Meta'an 143
2 80 14 Merfu'atin 144
5 80 18 Min 145
7 80 19 Min 146
6 80 32 Meta'an 147
3 81 21 Muta'ın 148
8 93 3 Ma 149
3 101 2 Ma 150
9 111 2 Ma 151
4 113 2 Min 152
3 114 2 Meliki 153
6 114 4 Min 154
6 114 6 Min 155

Ayrıca Kur'an'da "M" harfi ile başlayan 10,163 kelime bulunmaktadır. Bu sayının nümerolojik değeri de "11" sayısını vermektedir. ( 1+0+1+6+3 = 11 )

Fizikte "M Teorisi" olarak bilinen teoriye göre evrende "11" boyut bulunmaktadır. ( Teoriye ismini veren "M" harfinin "Mother" ( Ana ) anlamı taşıdığı ifade edilmektedir.



"M" harfi Arap alfabesindeki "Mim" harfi olarak ifade edilir. "Mim" harfinin sıra numarası 13 ( 1+3 = 4 ), ebced değeri ise 40'tır. ( 4+0 = 4 )

Kur'an'da "M" harfi ile başlayan ilk ayet Fatiha suresinin 4. ayetidir.

Arapça "Ma" kelimesi hem "Ne" anlamına hem de "Su" anlamına gelmektedir. Aynı şekilde İngilizcedeki "What" kelimesi "Ne" anlamına gelmekte "Water" kelimesi ise "Su" anlamına gelmektedir. Almancada da benzer durum söz konusu olup, "Was" kelimesi "Ne" anlamına gelmekte "Wasser" kelimesi ise "Su" anamına gelmektedir. Temel kök heceler baz alındığında "M" ve "W" harflerinin öne çıktığı görülmektedir. Bu durum bir nevi düalite yani ters ve düz tezahürü mesajı vermektedir.

Mu, Maya, Mısır kelimelerinin M harfiyle başlaması da dikkat çekmektedir.

Öte yandan bedenin Öz Varlık ile olan bağlantısının idrakini ve farkındalığını sağlayan, çakralara enerji veren OM sesi de bu bağlamda önem arzetmektedir. İngilizce'de "Benim / Ben varım" anlamına gelen "I AM / I'M" kelimesinin kökeninin "I OM" olması kuvvetle muhtemeldir.

Arapça'daki "İMan" ( İnanç ) kelimesinde yine "M" harfi kilit konumdadır. Fransızca'da "Aşk" kelimesi "AMour"'dur.

Arapça'daki "ÜMM" ( Anne ) kelimesi ve  bebeğin içinde büyüdüğü kesenin ismi olan "AMniyos" kelimesi de birbirleriyle ilintilidir.

Ayrıca Mu uygarlığının telepatik iletişim kurma safhasına geçtiği de bilinmektedir. Telepatik iletişim sessizliğe sebebiyet vermekte olup, "Dilsiz, Sessiz" anlamına gelen İngilizce'deki "Mute" ve Fransızca'daki "Muet" kelimelerinin kökünde de "Mu" kelimesinin olması dikkat çekmektedir.




18 Ocak 2018 Perşembe

Allah ne dilerse yaratır.

"Altı Günde Yaratılış" kavramının Kur'an'da "7" ayette ve "7" kere tekrarlanması olgusu çerçevesinde "Allah ne dilerse yaratır." kavramının da Kur'an'daki tezahüründe 6, 7 ve İkili Yedi nümerolojisi dikkat çekmektedir.

"Allahü yahlüku ma yeşa" ( Allah ne dilerse yaratır. ) ifadesi Kur'an'da "6" ayette ve "6" kere tekrarlanmaktadır. Bu ifadenin ilk kez yer aldığı ayetin kod  numarasında ( 3/47 ) "İkili Yedi" nümerolojisi bulunmaktadır. 3+4+7 = 14 ... ( 2x7; 7+7 )

3/47 - Kalet rabbi enna yekunü li veledün ve lem yemsesnı beşer kale ke zalikillahü yahlüku ma yeşa iza kada emran fe innema yekulü lehu kün fe yekun ( Rab’bim "Bana nasıl çocuk olur ve bana insan dokunmadı." dedi. "Allah ne dilerse işte böyle yaratır. İş yapılası olduğunda, kesinlikle "Ol." der de o olur." dedi. )

5/17 - Lekad keferallezıne kalu innellahe hüvel mesıhubnü meryem kul fe men yemlikü minellahi şey'en in erade en yühlikel mesihabne meryeme ve ümmehu ve men fil erdı cemıa ve lillahi mülküs semavati vel erdı ve ma beynehüma yahlüku ma yeşa' vallahü ala külli şey'in kadır ( Kesinlikle Allah Meryemoğlu Mesih' tir. diyenler inkarcı olmuşlardır. De ki: "Meryemoğlu İsa Mesih'i, anasını ve yerdeki kimseleri topluca helak etmek istese, Allah' tan bir şeye kim malik olabilir?" Göklerin, yerin ve o onların aralarındakilerinin mülkiyeti Allah içindir. Ne dilerse yaratır. Allah herşeye gücü yetendir. )

24/45 - Vallahü halekü külle dabbetin min ma' fe minhüm men yemşı ala batnih ve minhüm men yemşı ala ricleyn ve minhüm men yemşi ala erba' yahlükullahü ma yeşa' innellahe ala külli şey'in kadır ( Ve Allah her debeleneni sudan yarattı. Böylece onlardan kimisi karnının üstünde yürür. Onlardan kimisi iki ayağı üstünde yürür. Onlardan kimisi dördünün üstünde yürür. Allah ne dilerse yaratır. Kesinlikle Allah herşeye gücü yetendir. )

28/68 - Ve rabbüke yahlüku ma yeşaü ve yahtar ma kane lehümül hıyerah sübhanellahi ve teala an ma yüşrikun ( Ve Rab’bin ne dilerse yaratır ve seçer. Onlara tercih, seçme hakkı yoktur. Allah yücedir ve o ortak koştuklarının üzerindedir. )

30/54 - Allahüllezı halekaküm min da'fin sümme ceale min ba'di kuvvetin da'fen ve şeybeh yahlüku ma yeşa' ve hüvel alimül kadır ( Allah, o sizi zayıflıktan yaratan, sonra kuvvetin ardından zayıflığı ve ihtiyarlığı oluşturandır. Ne dilerse yaratır. O bilendir kudretlidir. )

42/49 - Lillahi mülküs semavati vel ard yahlüku ma yeşa' yehebü li men yeşaü inasen ve yehebü li men yeşaüz zükur ( Göklerin ve yerin mülkü Allah içindir. Ne dilerse yaratır. Dilediği kimseye kızı bağışlar. Dilediği kimseye erkeği bağışlar. )

"Allahü yahlüku ma yeşa" ( Allah ne dilerse yaratır. ) ifadesinin son kez yer aldığı ayetin kod  numarasında da ( 42/49 ) "6", "7" ve "İkili Yedi" nümerolojisi bulunmaktadır. 

42 ... 4+2 = "6"
"6"x"7" = 42

49 ... 7x7 = 49






14 Ocak 2018 Pazar

Elif Lam Ra, Yunus, Düalite ve 9/11

YUNUS 10/1 - Elif (1) lam (2) ra (3) tilke (4) ayat (5) el (6) kitab (7) el (8) hakım (9)

( Elif lam ra. Bunlar hakim kitabın ayetleridir. )

"Allah görür."" anlamına gelen "Elif Lam Ra" seti ilk kez 10. surenin 1. ayetinde ( 10+1 = 11 ) geçmekte olup, bu ayette 9 kelime bulunmaktadır. "Elif Lam Ra" kelimelerinin seslendirilebilmesi için "9" latin alfabe harfine ihtiyaç duyulmaktadır. 11 ve 9 ilişkisi bağlamında 9/11 vakasının, ilahi nümeroloji kullanılarak ve Allah'a ortak koşularak gerçekleştirilmiş bir eylem olma ihtimali hasıl olmaktadır.

Bilindiği üzere ilahi nümerolojide, "9" sayısı ilahi mühür olan "6" sayısının tersi olmayı yani Allah'a karşı gelmeyi ve aynı zamanda 2 ve 7 sayılarının toplamına eşit olması açısından "Düalite"'yi, "11" sayısı da ilahi mühür olan "10" sayısının üstünde olmayı ( haşa ) ve yine iki adet "1" tezahürü ile Düalite'yi temsil etmektedir.

Ayrıca Yunus suresinin 10. sure olması ve 109 ayetten oluşması da 9 ve 11 sayılarının tezahürü vesilesiyle 9/11 nümerolojisini çağrıştırmaktadır.

Eski Roma'da JANUS ( Yanus / YUNUS! ) okunur ), "Başlangıç", "Kapılar", "Geçişler", "Düalite" ve "Kapı Yolları" ve "Sonlanma" Tanrısı olarak kabul edilmekteydi. ( Kur'an'da Yunus'u bir balığın yuttuğu yani başka bir yere geçiş yaptığından bahsedilir. )

Janus, özdeş iki kafa ile sembolize edilmekte olup, bu sembolizasyon "Düalite"yi temsil etmektedir. 11 sayısı da düalitenin nümerik sembolizasyonudur.


                                      Janus

İkiz Kuleler'in nümerik olarak 11 sayısını ve semantik olarak da Düalite'yi ve Kapı'yı sembolize ettiği düşünüldüğünde, okült ve ezoterik bir durum ortaya çıkmaktadır.

37. sure olan ( 3+7 = 10 ) Saffat suresinin 139. ve 148. ayetleri arasındaki "9" ayette Haberci Yunus'dan, O'nun Allah yolunda yaptığı hatadan, cezalandırılmasından ve daha sonra da bağışlanmasından bahsedilmektedir. Saffat suresi 182 ayetten oluşmaktadır. ( 1+8+2 = "11" )

37/139 – Ve (1) inne (2) yunüse (3) le (4) min (5) el (6) murselın (7)

( Ve kesinlikle Yunus gönderilenlerdendi.  )

37/140 - İz ebeka ilel fülkil meşhun 

( Zamanında dolu gemiye kaçmıştı. )

37/141 - Fe saheme fe kane minel müdhadın 

( Ok çekti de kaydırılanlardan oldu. )

37/142 - Feltekamehül hutü ve hüve mülım 

( Böylece onu balık yuttu. O kınayandı. )

37/143 - Fe lev la ennehu kane minel müsebbihın

( Şayet kesinlikle o övgü sözleri söyleyenlerden olmasaydı. )

37/144 - Le lebise fı batnihı ila yevmi yüb'asun

( Onun karnında diriltilecekleri güne kadar kalacaktı. )

37/145 - Fe nebeznahü bil arai ve hüve sekım 

( Böylece onu açık alana, avluya bıraktık, kaçırdık. O hastaydı.  )

37/146 - Ve enbetna aleyhi şeceraten min yaktın

( Ve ona kabak cinsinden ağaçlar bitirip yetiştirdik. )

37/147 - Ve erselnahü ila MİETİ ELFİN ev yezıdün

( Ve onu YÜZBİNE veya daha fazla olana gönderdik. )

37/148 - Fe (1) amenu (2) fe (3) metta'na (4) hüm (5) ila (6) hıyn (7)

( İnandılar da onları belirli zamana kadar faydalandırdık. )

Saon ayette Yunus'un "100,000"'e gönderildiği bildirilmektedir. 100,000 sayısı 100 adet 1000 anlamına gelmekte olup, yine iki adet "1" yanı "11" sayısı tezahür etmektedir.

Ayrıca Saffat suresinde Yunus’tan bahseden 9 ayetlik bölümün ilk ve son ayetlerinde “7”’şer kelime olması da düalitenin sembollerinden olan “İkili Yedi” kavramına dikkat çekmektedir.

"İKİYÜZLÜLER*" anlamına gelen Münafikun suresinin 63. sure ( 6+3 = "9" ) olması ve "11" ayetten oluşması da 9/11 nümerolojisi ve düalite * açısından önem arzetmektedir.

10 Ocak 2018 Çarşamba

Selimiye Cami

Edirne ilinde yer alan Selimiye Camii'nin "8" sayısı ile nümerolojik ilişkisi bulunmaktadır. "Selimiye" kelimesi "8" harften oluşmaktadır.

Caminin ana kubbesi "8" ayak üzerine oturtulmuştur.

                             
                   
8 Ayak Üzerine Oturtulmuş Kubbeyi de Gösteren Selimiye Cami Vaziyet Planı 

Cami avlusunda 16 çeşmeden oluşan bir bölüm bulunmaktadır. 16 ... 8+8 = 16 ( 88 sayısı Melek ve Döngü kavramlarının nümerik sembolüdür. )

                             


İçinde ayakta durarak aşağıya yönde merkezine bakıldığında dönüyor hissi veren figür dikkat çekicidir. Figür 8 adet siyah, 8 adet beyaz parçadan oluşan bir daire formundadır. Daire, devir, devre ve döngü kelimelerinin nümerik sembolü olan 8 sayısı düşünüldüğünde, söz konusu figür anlam kazanmaktadır.

                             

“Barış, Kurtuluş” anlamlarına gelen ve caminin isminin kök kelimesi olan SELM/SELİM kelimesi Kur’an’da ilk kez 8. sure olan Enfal suresinde geçmektedir.

8/61 - Ve in cenehu lis SELMİ fecnah leha ve tevekkel alellah innehu hüves semıul alim ( Ve eğer BARIŞ tarafında olurlarsa, sen de ona taraf ol. Allah’a  dayanıp sığın. Kesinlikle O, O duyandır, bilendir. )

“SELM” kökü “SELİM" olarak ise ilk kez 26/89 kodlu ayette geçmektedir.

6/89 - İlla men etellahe bi kalbin selim ( Allah’a  sağlam, kusursuz kalp ile gelmiş olanların haricinde.)

2+6 = 8

8+9 = 17 ... 1+7 = 8 

İki adet 8 ... 88 Melek ve Döngü nümerolojisi

Cami 14 bölümden oluşmaktadır. İkili Yedi ( 2x7, 7+7 )


Kur'an'da SELM kök kelimesi SELİM olarak 2 kere geçmektedir. Her iki ayette de SELİM kelimesi 7. kelime olup, her iki ayette de 7 kelime bulunmaktadır. İkili Yedi. 

26/89 - İlla (1) men (2) eta (3) allahe (4) bi (5) kalbin (6) selim (7) (Allah’a  sağlam, kusursuz kalp ile gelmiş olanların haricinde.) 

37/84 - İz (1) cae (2) rabbe (3) hu (4) bi (5) kalbin (6) selim (7) (Zamanında Rab’bine sağlam kusursuz kalp ile geldi.)

Akbaş Şehitliği

Çanakkale savaşlarının en zorlu ve en mühim zamanlarının yaşandığı bölgede yer alan Akbaş Şehitliği ,Gelibolu - Eceabat yönünde 30. km’de yer almaktadır. Şehitliğin bulunduğu Akbaş Limanı muharebeler esnasında Türk birliklerinin ana ikmal noktalarından biri olup özellikle İstanbul’dan denizyolu ile gelen savaş malzemelerinin karaya çıkartıldığı ve dağıtımının yapıldığı önemli bir merkezdir. Akbaş mevkisinde 19. Tümen’in bir seyyar hastanesi bulunmaktaydı. Esas olarak bir “sevk hastanesi” niteliğinde görev yapan bu mevki üzerinden kuzey cephesinde ağır yaralanan askerlerimiz, Akbaş veya Ağadere Hastanesinde müşahede altında tutulurlardı. Durumu ağır olanlar ise, İstanbul’da hastane hâline getirilen Selimiye Kışlası’na götürülmek üzere gemiler vasıtasıyla sevk edilmişlerdir. Düşman taarruzları sırasında batanya da ağır saldırı altında kalan gemilerdeki şehitler, Yalova köyüne giden yolun sağ tarafında kalan asıl şehitlik alanına gömülmüşlerdir. Şehitlikte 459 sembolik mezar taşı dikilmiş olup gerçek şehitlik bu anıt mezarlığın karşısında Yalova köyü istikametinde giden yolun sağ tarafında yoldan 25 m yukarıdadır.


                
27x17'lik Matris Formatında, 459 Sembolik Anıt Mezardan Oluşan Akbaş Şehitliği 

459 sayısı 27 ve 17 sayılarının çarpımı ile elde edilmektedir. Her iki sayı da ilahi nümeroloji açısından önem arzetmektedir. ( 27 ... İkili Yedi, 17 ... 1+7 = 8 )

Neml suresinin 27/17 kodlu ayetinde "Askerlerden" ve "Askerlerin Hizalanmasından, Düzenlenmesinden" bahsedilmesi ile Akbaş Şehitliğindeki 27x17'lik matris formatı düzenlemesi arasında ilahi bir bağlantı, bir mesaj olması kuvvetle muhtemeldir. 

27/17 - Ve huşira li süleymane CÜNUDÜHU minel cinni vel insi vet tayri fe hüm YUZEUN ( ( Ve cinlerden, insanlardan ve kuşlardan oluşan ORDULARI, ASKERLERİ Süleyman için toplandı. Artık onlar düzenlenip HİZALANIYORLARDI. )

Akbaş Şehitliği 09.01.2018 tarihinde devlet töreniyle açılmıştır. Açılış tarihindeki "21" nümerolojisi dikkat çekmektedir. ( 0+9+0+1+2+0+1+8 = "21" ) Bilindiği üzere 21 sayısı Ruh'un nümerik sembolü ve Ruh kelimesinin Kur'an'daki frekansıdır.

Allah yolunda ölenlerin daima diri olduklarını bildiren iki ayette de "7" ve "10" nümerolojisi yer almaktadır. 

2/154 - Ve (1) la (2) tekulu (3) li (4) men (5) yuktelü (6) fı (7) sebıl (8) allahi (9) emvat (10) bel (11) ahyaün (12) ve (13) lakin (14) la (15) teş'urun (16) ( Ve Allah yolunda öldürülenler için ölüler demeyin. Bilakis diridirler ve lakin farkedemezsiniz. )

Ayet no. 154 ... "10"
Ayetteki kelime adedi 16 ...8+8 ve 1+6 = "7"

Aynı anlamdaki ikinci ve son ayet.

3/169 - Ve (1) la (2) tahseb (3) enne (4) ellezine (5) kutilu (6) fı (7) sebıl (8) allahi (9) emvate (10) bel (11) ahyaün (12) ınde (13) rabbi (14) him (15) yürzekun (16) ( Ve kesinlikle o Allah yolunda öldürülenleri ölüler sanmayın. Bilakis diridirler, Rab’lerinin indinde rızıklanırlar. )

Ayet kodu : 3+1+6+9 = 19 ... "10"
Ayetteki kelime adedi yine 16 ... 8+8 ve 1+6 = "7"

Her iki ayette bulunan kelime adedinin nümerolojik değerinin "7" olması İkili Yedi kavramına dikkat çekmektedir.

"AKBAŞ" Sehitliğinde 459 askerin anıt mezarı bulunmaktadır. 4+5+9 = "18"

"AKBAŞ Şehitliği"nde yatan askerler, bir milletin varlığını inkar eden inkarcılarla savaşan ve muzaffer olan çocuk yaşta insanlardı. Müzemmil suresinin aşağıdaki ayeti oldukça anlamlı görünmektedir.

73/17 - Fe keyfe tettekune in kefertüm yevmen yec'alul VİLDANE ŞİBEN ( Eğer inkar ederseniz artık ÇOCUKLARI "AK SAÇLI" ihtiyar kılan o günden nasıl sakınacaksınız? )

Ayet kodu 73/17 ... 7+3+1+7 = "18"

Akbaş Şehitliği 27x17'lik matris formatında düzenlenmiştir.

73/17 olan ayet kodundaki 27 ve 17 analizi aşağıdaki gibidir.

Sure numarası 73 ... 7+3 = "10" ! *
Ayet numarası "17"

10+17 = "27"

* Ayette 10 kelime bulunmaktadır.

Fe (1) keyfe (2) tettekune (3) in (4) kefertüm (5) yevmen (6) yec'alu (7) el (8) VİLDANE (9) ŞİBEN (10)

"Müzemmil" kelimesi "Örtüsüne Bürünen" yani "Üstü toprakla örtülen şehitler" anlamında da olabilir.