1 Aralık 2017 Cuma

Adem ( Yokluk )

"İnsan" adı verilen, ruh tesiri altında kaba madde planı / alemi dünyada tezahür etmiş varlığın temel var olma ( yaratılmış olma ) amacı sonsuza dek sürecek ruhsal tekamül ( gelişim, evrim ) sürecinde ADEM* ( Yokluk ) mertebesine erişmektir. Zira, her ruh belirli bir tekamül sürecine ihtiyaç duyar ve varlığını bu süreç doğrultusunda kainat ( evren ) adı verilen kaba, yarı süptil ve süptil niteliklerden oluşan madde aleminde defalarca bedenlenmek ( ölüp**-dirilmek ) suretiyle devam ettirir. Bir ruhun tekamül etmiş olabilmesi için de öncelikle madde ile ilişkisini kesmesi, saf ruh kalması, akabinde "var olma" niteliğinden sıyrılması yani "yokluk" mertebesine erişmesi gerekir. 

Yaratılışın temel niteliği olan "düalite" ( ikilik ) kavramı yaratılışın gerçekleşmesi ile birlikte tezahür etmiştir. Zira "Yokluk - Varlık" olarak anılan iki zıt kavram ilahi nizamdaki temel "düalite" unsurlarıdır. Yaratılış planlarının yani varlık safhasının iki temel zıt kavramı ise “Ruh” ve “Madde” kavramlarıdır. "Ünite" kavramı ise sadece Allahü Teala'nın indindeki bir kavram olup, yaratılmış varlıklar bulundukları alemler içinde bu kavramı deneyimlememekle birlikte ruhsal tekamül seviyelerine bağlı olarak ancak çok az seviyede sezgisine ulaşabilmektedirler.  Yaratılmış olan yani "yokluk" safhasından "varlık" safhasına geçmiş her olgu tekamüle ihtiyaç duyar. Dolayısıyla varlıkların temel amacı muhtelif idrak seviyelerinde deneyimleyecekleri muhtelif yaşam döngüleri neticesinde ruhsal tekamüllerini tamamlayarak madde aleminden ruh alemine geçmek ve akabinde de ait oldukları "yokluk" safhasına geri dönebilmektir. Bu "dönüş" kavramı, Kur'an'da "Rab'be dönmek", "Allah'a dönmek" ifadesiyle zikredilmekte ve tekamül seviyesi ne olursa olsun yaratılmış varlıklar tarafından ancak “yok oluş” olarak algılanabilmektedir. Zira “Allah’a dönüş” ifadesinin içeriğinin yaratılmış varlıklar tarafından idraki mümkün değildir.

7/29 Kul emera rabbi bil kisti ve ekimu vucuhekum inde kulli mescidin ved’uhu muhlisine lehud din KEMA BEDEEKUM TEUDUN

( De ki: "Rab’bim bana adaleti emretti. Her mescidde yüzünüzü O’na doğrultun ve dini O’na halis kılarak O’nu çağırın. O SİZİ YARATTIĞI GİBİ DÖNERSİNİZ." )


7/125 Kalu İNNA İLA RABBİNA MUNKALİBUN ( "Kesinlikle BİZ RAB'BİMİZE DÖNECEĞİZ." dediler.  )

11/4 İLELLAHİ MERCİUKUM ve huve ala kulli şey'in kadir ( DÖNÜŞÜNÜZ ALLAH'ADIR. O herşeye gücü yetendir. )

( * ATOM kelimesi de ADEM kelimesi kökündendir. Atomun içini inceleyen bilim insanları “Boşluk” yani “Yokluk” ile karşılaştıklarını bildirmektedirler.

** Ölmek, belirli bir alemdeki / plandaki / boyuttaki bir varlığın o alemdeki varlığının son bulmasını ve başka aleme geçişini ifade eden bir kavram olup, esas itibarıyla ruh, ebedi varlığa, diriliğe sahip bir olgu, bir kelimedir. )


Yukarıda da değinildiği üzere, yaratılmamış olan ancak yaratan ve her şeye kadir tek varlık ise, idraki insan tarafından mümkün olmayan Allahü Teala'dır.

25/3 - Vettehazu min dunihı aliheten la yahlükune şey'en ve hüm yuhlekune ve la yemlikune li enfüsihim darran ve la nef'an ve la yemlikune mevten ve la hayaten ve la nüşura ( Ve bir şey  yaratmamış olan ama kendileri yaratılmış olan, kendileri için ne zarara, ne de faydaya malik olamayan, öldürmeye ve diriltmeye, hayat vermeye ve ölümden sonra diriltmeye malik olamayan, O'ndan başkalarını ilahlar edinirler. )

7/191 - E yüşrikune ma la yahlüku şey'en ve hüm yuhlekun ( O hiçbir şey yaratmayan ve kendileri yaratılmış olanları mı ortak koşuyorlar?  )

"Adem" ( Yokluk ) kelimesi yaratılmış olan ilk insanın ismini temsil etmekle birlikte Kur'an'daki tekrar sayısı olan 25 sayısı itibarıyla da "Yaratılış Döngüsü"'nü sembolize etmektedir. Zira 25 sayısının nümerolojik değeri "Yaratılış Döngüsünün", "Yaratılış Devrelerinin" simgesi olan "7" sayısını vermektedir.

"Adem" kelimesinin ilk kez geçtiği 2/31 kodlu ayetin kodunun nümerolojik değeri yaratıcı Allahü Teala'nın ilahi mühürü olan "6" sayısını içermesi açısından önem arzetmektedir. ( 2+3+1 = "6" )

Ayrıca "Adem" kelimesinin ilk kez geçtiği 2/31 kodlu ayette "23" kelime bulunması da insanın 23 kromozom çiftinden yaratılmış olması açısından dikkat çekicidir. ( Ayet kodunun ilk iki rakamı da 2 ve 3'tür. )

2/31 - Ve (1) alleme (2) ADEM (3) el (4) esmae (5) külle (6) ha (7) sümme (8) arada (9) hüm (10) ala (11) el (12) melaiketi (13) fe (14) kale (15) enbiu (16) nı (17) bi (18) esmai (19) haülai (20) in (21) küntüm (22) sadikın "(23)" ( Ve ADEM’e isimlerin hepsini öğretti. Sonra onları meleklere gösterdi. "O halde, eğer doğrular iseniz, bunları bana isimleriyle haber verin." dedi. )

"Adem" kelimesinin son kez geçtiği 36/60 kodlu ayetin kodunun nümerolojik değerinin de, yaratıcı Allahü Teala'nın ilahi mühürü olan "6" sayısını içermesi açısından önem arzetmektedir. ( 3+6+6+0 = 15 ... 1+5 = "6" )

36/60 - E lem a'hed ileyküm ya benı ADEME en la ta'büdüş şeytan innehu leküm adüvvün mübin ( “Şeytana kulluk etmeyin. Kesinlikle o size apaçık düşmandır.” diye size ahdetmedim mi ey ADEMoğulları? )

Allahü Teala, Adem'in kendisinden bir "kelime" ve "ruh" olduğunu aşağıdaki ayetlerde Haberci İsa teşbihiyle bildirmektedir.

4/171 - Ya ehlel kitabi la tağlu fı dıniküm ve la tekulu alellahi illel hakk innemel mesıhu ıysebnü meryeme rasulüllahi ve KELİMETÜH elkaha ila meryeme ve RUHUN minhü fe aminu billahi ve rusülih ve la tekulu selaseh intehu hayran leküm innemellahü ilahün vahid sübhanehu en yekune lehu veled lehu ma fis semavati ve ma fil ard ve kefa billahi vekıla ( Ey kitap sahipleri, dininizde azgınlık etmeyin ve Allah üzerine gerçek haricindekini söylemeyin. Meryem oğlu İsa Mesih, kesinlikle Allah' ın resulü, Meryem'e atmış olduğu KELİMESİ ve O’ndan RUHTUR. O halde, Allah’a  ve O’nun resullerine inanın ve üçtür demeyin. Kendi hayrınıza bundan imtina edin, vazgeçin. Kesinlikle ki Allah tek ilahtır. O, çocuk sahibi olmaktan yücedir. Göklerde ne varsa ve yerde ne varsa O’nadır. Vekil olarak Allah kafidir. )

3/59 - İnne mesele ıysa ındellahi ke meseli adem halekahu min türabin sümme kale lehu kün fe yekun ( Kesinlikle İsa’ nın misali Allah’ ın indinde Adem’ in misali gibidir. Onu topraktan yarattı ve sonra ona "Ol." dedi de o oldu. )











2 yorum:

  1. Yokluk denilen şey hiç olmak mıdır? Yani tamamen bilincin gitmesi gibi bir şey midir? Rüyasız uyku gibi midir? Üniteden sonra ruh hiç mi olacaktır?

    YanıtlaSil
  2. Yaratılışın temel niteliği olan "düalite" ( ikilik ) kavramı yaratılışın gerçekleşmesi ile birlikte tezahür etmiştir. Zira "Yokluk - Varlık" olarak anılan iki zıt kavram ilahi nizamdaki temel "düalite" unsurlarıdır. Yaratılış planlarının yani varlık safhasının iki temel zıt kavramı ise “Ruh” ve “Madde” kavramlarıdır. "Ünite" kavramı ise sadece Allahü Teala'nın indindeki bir kavram olup, yaratılmış varlıklar bulundukları alemler içinde bu kavramı deneyimlememekle birlikte ruhsal tekamül seviyelerine bağlı olarak ancak çok az seviyede sezgisine ulaşabilmektedirler. Yaratılmış olan yani "yokluk" safhasından "varlık" safhasına geçmiş her olgu tekamüle ihtiyaç duyar. Dolayısıyla varlıkların temel amacı muhtelif idrak seviyelerinde deneyimleyecekleri muhtelif yaşam döngüleri neticesinde ruhsal tekamüllerini tamamlayarak madde aleminden ruh alemine geçmek ve akabinde de ait oldukları "yokluk" safhasına geri dönebilmektir. Bu "dönüş" kavramı, Kur'an'da "Rab'be dönmek", "Allah'a dönmek" ifadesiyle zikredilmekte ve tekamül seviyesi ne olursa olsun yaratılmış varlıklar tarafından ancak “yok oluş” olarak algılanabilmektedir. Zira “Allah’a dönüş” ifadesinin içeriğinin yaratılmış varlıklar tarafından idraki mümkün değildir.

    YanıtlaSil