Çeviri

Thursday, September 7, 2017

Akraba Evliliği

Bugün din adamı / din bilgini olarak medyada yer alan bazı şahıslar akraba evliliğini, kuzen nikahını savunsa da Nisa suresinin 1. ayeti "Akraba evliliğinden kaçınılması gerektiğini net bir şekilde bildirmektedir.
 
Nisa 4/1 - Ya (1) eyyüh (2) en (3) nas (4) etteku (5) rabbe (6) küm (7) ellezı (8) haleka (9) küm (10) min (11) nefsin (12) vahıdetin (13) ve (14) haleka (15) min (16) ha (17) zevce (18) ha (19) ve (20) besse (21) min (22) hüma (23) ricalen (24) kesıran (25) ve (26) nisaa (27) ve (28) etteku (29) allah (30) ellezi (31) tesaelune (32) bi (33) hı (34) ve (35) el (36) erham (37) inne (38) allahe (39) kane (40) aley (41) küm (42) rakıba (43) 
 
( Ey insanlar sizi tek nefisten yaratan, ondan eşini yaratan ve onlardan çokça erkekler ve kadınlar diriltip gönderen Rab'binizden sakının. Onunla sual ettiğiniz Allah’ tan ve akrabalıktan sakının. Kesinlikle Allah üzerinize gözetleyendir. )
 
Ayette Allahü Teala'nın çokça erkek ve kadın yarattığı, bu nedenle akraba ilişkisine girilmemesi gerektiği detaylandırılmaktadır.

Bilimsel araştırmalar da akraba evliliklerinin yani aynı kan bağından olan insanların evliliklerinin olumsuz sonuçlarını ortaya koymaktadır.

"In this case we report a history of recurrent spontaneous abortions of a couple with unknown cause. The 35-year-old man and 27-year-old woman who had a consanguineous marriage had four intrauterine fetal deaths (IUFD) before the 16th week of pregnancy...................Recurrent spontaneous abortion (RSA), which occurs in approximately 1-5% of conceptions, is defined as having three or more successive spontaneous miscarriages in the first trimester of gestation. Couples who carry balanced chromosomal rearrangements can produce anomalous gametes with unbalanced chromosomal relocation during gametogenesis and transfer this abnormality to their fetus, which may be the consequence in either RSA or congenital abnormalities. The frequency of uterine abnormalities in women with RSA varies from 2% to 37% and this may play an important role in failure of pregnancy. ....."

Araştırmaya göre "Consanguinity Marriage" yani "Kan Bağı Evliliği" ( Akraba Evliliği ) yapmış olan kadınların %37'ye kadar "Recurrent Spontaneous Abortion" RSA ( Nükseden Ani Düşük ) adı verilen doğum anomalisi ( düşük yapma ) riski bulunmaktadır.

https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC4916784/

Ayetteki "Erham" ( Akrabalık ) kelimesinin 37. kelime olması ile RSA ( Nükseden ani Düşük ) riski oranı olan %37 arasındaki nümerik uyum dikkat çekmektedir.
 
Ayrıca 2013 yılında İngiltere'de yapılan ve "Bradford Study" olarak adlandırılan araştırma kapsamında elde edilen bazı nümerik bulgular 4/1 kodlu ayetteki nümerolojiyle ilginç benzerlik göstermektedir. Elbetteki Bradford Study genele ilişkin net ve kesin sonuçları ifade etmemektedir. Ancak yine de ayette zikredilen konuya ilişkin yapılan bilimsel çalışmada elde edilen bazı sayıların ayetteki sayısallıkla uyumlu olduğu görülmektedir. Ayet ile uyumlu olduğu belirtilen araştırmadaki sonuçların mutlak değer olmayıp, oranı yansıtması tespiti biraz daha dikkate alınır hale getirmektedir.

Öte yandan, Pakistan, akraba ( kuzen ) evliliğinin en yüksek seviyede olduğu ( %70 ) islam ülkesi olarak göze çarpmaktadır.

https://wikiislam.net/wiki/Cousin_Marriage_in_Islam

Bradford Study
 
"............The study's authors said it was the largest of its kind ever conducted and the first to include significant numbers of people in both consanguineous and non-consanguineous groups. The study included 43 different ethnicities but the largest ethnic groups were Pakistani (45%) and white British (just under 40%). Of 5,127 babies of Pakistani origin, 37% had married parents who were first cousins, compared to less than 1% of married couples nationally................"
"Bradford araştırması kapsamında çoğunluğu Pakistanlı olmak üzere 43 farklı etnik kökenden bebekler incelemeye alınmıştır. İnceleme sonucunda Pakistan kökenli 5,127 bebeğin %37'sinin "birinci kuzen evliliği" sonucu doğduğu ortaya çıkmıştır."
* Ayette 43 kelime bulunmaktadır. Araştırmada 43 farklı etnik kökenden denek kapsama alınmıştır.
 
* Ayetteki "Erham" ( Akrabalık ) kelimesi 37. kelimedir. Araştırma kapsamında akraba evliliğiyle doğmuş en yüksek çocuk oranı Pakistanlı çocuklarda %37 seviyesindedir.
 
* Pakistanlı bebek adedi 5,127'dir. Bu sayının nümerolojik değeri 15'tir. ( 5+1+2+7 = 15 ) Ayet kodunu oluşturan rakamlar ile "Erham" ( Akrabalık ) kelimesinin sıra numarasını oluşturan rakamların toplamı da 15 olmaktadur. ( 4+1+3+7 = 15 )
 
 
 
 
 

Wednesday, September 6, 2017

Kamer ... Camera ... Ay ... Eye ... Ayn ve 9

Dünyanın uydusu olan küresel asteroide Arapça'da "Kamer", Türkçe'de ise "Ay" adı verilmektedir.

İngilizcede, Fransızca ve Almanca'daki "Camera" / "Kamera" kelimesinin "görüntü almaya yarayan yuvarlak cam" anlamına gelmektedir. 

Türkçe'deki "Ay" kelimesinin ise İngilzice'deki "Eye" ve/veya Arapça'daki "Ayn" kelimesinden gelmiş olması kuvvetle muhtemeldir. ( Göz kelimesi Framsızca’da “Oeuil”, Almanca’da ise “Auge” olarak yine benzer yazılım ve fonetikle ifade edilmektedir. )

Yukarıdaki bilgiler, "Ay" veya "Kamer" olarak bilinen asteroidin "Görme", "Görüntüleme" gibi anlamlarla ilişkisini ortaya koymaktadır. Bu durum iki soru oluşturmaktadır.

"Ay" olarak bildiğimiz gök cismi bir gözlem noktası mıdır?"

"Ay'da farklı yaratıklar mı yaşamaktadır?"

Öte yandan Star Wars film serisinde "Death Star" ( Ölüm Yıldızı ) olarak bilinen ve galaksideki gezegenleri gözetlemek ve hatta yok etmek için kullanılan dev uzay istasyonunun Ay'a benzeyen formu da dikkat çekmektedir. ( Söz konusu uzay istasyonun formunda, Ay'da olduğu gibi "krater" de bulunmaktadır. )

                                                           
              Death Star ( Ölüm Yıldızı )

Ay ve kraterli yüzeyi


Ay'daki krater

Death Star isimli asteroidin ortadan ikiye bölünmek suretiyle iki yarım küreden oluştuğu görülmektedir. Bu tasvir Kamer suresinin 1. ayetini çağrıştırmaktadır.

Kamer 54/1 - Ikterabetis saatu venşakkal kamer ( Saat yaklaştı ve Ay yarıldı. )

Ayette, Ayın yarılması ile oluşacak bir vakadan bahsedilmektedir. Star Wars filminde Death Star kanalıyla gezegenlerin yok edildiği sahneler yer almaktadır.

Ayrıca, Kamer suresi 54. sure olup, 54 sayısının nümerolojik değeri "9" sayısını vermektedir. ( 5+4 = 9 )

9 sayısı aynı zamanda, şeytanın ve şirkin ( teslis ) sembolü olan 666 sayısının da nümerolojik değeri olup, satanizmde bu sayıya negatif anlam yüklenmektedir.

Kamer suresinin 2. ayeti olan 54/2 kodlu ayette "9" kelime bulunmakta ve bu ayette inkarcı satanistlerin Allahü Teala'nın ayetlerini inkarlarından bahsedilmektedir.

54/2 - Ve (1) in (2) yerav (3) ayeten (4) yu'ridu (5) ve (6) yekulu (7) sıhrun (8) müstemir (9)

( Ve eğer ayet görseler yüz çevirip dönerler ve "Daim sihir." derler. )

"Ayn" ( Göz, Pınar ) kelimesi Kur'an'da 36 ( 3+6 = "9" ) kere tekrarlanmaktadır. ( 9 ve 666 sayısı satanik okült ezoterizmde "İblis'in Gözü"'nün ( Tek Göz ) sembolüdür. ( 6+6+6 = 18 ... 1+8 = 9 ) )

Ay'ın dünya çevresindeki ve kendi çevresindeki turlarını 27'şer günde tamamlanması da "9" nümerolojisi açısından dikkat çekmektedir. ( 2+7 = 9 ) ( Dünya'dan bakıldığında Ay'ın hep aynı yüzünün görülmesinin nedeni bu fenomendir. )

70'li yıllarda spiritüel çalışmalar yapan Bilim ve Araştırma Grubu yayımlanan dergilerden birinin kapağı da aşağıdadır. Dergi kapağında Ay'ın bir gözlem üssü olduğu teması vurgulanmaktadır.





















Monday, September 4, 2017

Vekalet

Allahü Teala, her insanın düşünce, tutum ve davranışlarından ferdi olarak sorumlu olduğunu, haberci dahil olmak üzere hiçbir insanın bir başka insana vekil olamayacağını, sadece Allah'ın ve O'nun rızası olması durumunda meleklerin insanlar için vekil  olabilecekleri ayetlerinde bildirmektedir.
 
Nisa 4/132 - Ve lillahi ma fis semavati ve ma fil ard ve kefa billahi vekıla ( Ve göklerin ve yerin içinde ne varsa Allah içindir. Allah vekil olarak kafidir. )
 
En'am 6/107 - Ve lev şaellahü ma eşraku ve ma cealnake aleyhim hafıyza ve ma ente aleyhim bi vekıl ( Şayet Allah dileseydi, ortak koşmazlardı. Biz, seni onlar üzerine koruyucu, gözetici kılmadık. Sen onlara vekil de değilsin. ) *
 
*Habercinin vekil olamayacağını bildiren ayet.
 
Hud 11/12 - Fe lealleke tarikun ba'da ma yuha ileyke ve daikun bihı sadruke en yekulu lev la ünzile aleyhi kenzün ev cae mea hu melek innema ente nezır vallahü ala külli şey'in vekıl ( Belki senin, "Onun üzerine hazine indirilmeli veya onunla birlikte melek gelmeli değil miydi?" demelerinden dolayı göğsün daralır da o sana vahyedilenin bazısını terk edersin. Kesinlikle sen uyarıcısın. Allah herşeye vekildir. )
 
Secde 32/11 - Kul yeteveffaküm melekül mevtillezı vükkile biküm sümme ila rabbiküm türceun ( "Sizi, o size vekil edilen ölüm meleği vefat ettirir. Sonra Rab'binize döndürülürsünüz." de. ) **
 
**Melekin vekil olabileceğinin bildirildiği ayet.
 
"Vekil" kelimesi kitapta "26" kere tekrarlanmaktadır. 26 sayısı, melek ve döngü kavramlarını simgeleyen "8" nümerolojisi ( 2+6 = 8 ) açısından dikkat çekicidir.

Sunday, September 3, 2017

Dünyevi Algı ve Uhrevi Algı

Dünya hayatının aldatıcılığı, "Dünyevi Algı" ile yönlenmeye ve olayları yorumlamaya çalışan insanlar için büyük bir tuzak niteliğindedir. Madde aleminde yani dünyada insanın deneyimlediği tüm olaylar sadece ve sadece kendisi için bir sınav, bir farkındalığa erişme testidir. Zira "sonuç" olarak algılanan durum, gerçekte yani ruhsal boyut olan ahirette çok büyük farklılık ve zıtlık arzetmektedir.  
 
Karşılaştıkları olayları ve deneyimlemelerini "Uhrevi Algı" ile değerlendirebilen inanan insanlar, olayların gerçek yani uhrevi sonuçlarını dünya hayatında algılayıp tespit edebilmektedirler.
 
Tüm işlerin sonucunun tek belirleyicisi olan Allahü Teala insanın olaylara bakış açısının nasıl olmasını gerektiğini aşağıdaki ayetlerinde bildirmektedir.
 
Hadid 57/23 - Li keyla te'sev ala ma fateküm ve la tefrahu bima ataküm vallahü la yühibbu külle muhtalin fehur ( O size kaybettirdiğine, yitirttiğine üzülmeyesiniz. O size verdiğinden dolayı da ferahlayıp sevinmeyesiniz. Allah şımaranların, övünenlerin hiçbirini sevmez. )
 
Bakara 2/216 - Kütibe aleykümül kıtalü ve hüve kürhün leküm ve asa en tekrahu şey'en ve hüve hayrun leküm ve asa en tühıbbu şey'en ve hüve şerrun leküm vallahü ya'lemü ve entüm la ta'lemun ( Savaş üzerinize yazıldı. O size hoş olmayandır, zorlanmadır.  Ve ola ki siz bir şeyi istemezsiniz, bir şeyden hoşlanmazsınız, o size hayırlı olabilir. Ola ki siz bir şeyi seversiniz, o size kötü olabilir. Allah bilir de sizler bilmezsiniz. )
 
Lokman 31/22 - Ve men yüslim vechehu ilellahi ve hüve muhsinün fe kad istemseke bil urvetil vüska ve ilellahi akıbetül ümur ( Ve kim yüzünü Allah’a  teslim ederse ve o iyiyse, artık sağlam kulba tutunmuştur. İşlerin sonu, sonucu Allah’adır.  )
 
"Uhrevi Algı"'yı konu alan diğer ayet örnekleri Musa ve Genç Adamı ile Allah'ın Kulu'nun ( Hızır olarak bilinir. ) birlikte yaptıkları yolculuktur. Olaylara Dünyevi Algı ile yaklaşan Musa, yolculuk esnasında Allah'ın Kulu'nun gerçekleştirdiği eylemlere anlam verememekte, olanları kavrayamamakta ve onu suçlamaktadır. Ancak yolculuk sonunda ayrılık aşamasına geldiklerinde Allah'ın Kulu, Musa'ya olayların gerçek sonuçlarının hiç de algıladığı gibi olmadığını bildirmekte ve olayların uhrevi anlamlarını ve sonuçlarını açıklamaktadır.
 
Kehf 18/65 - Fe veceda abden min ıbadina ateynahü rahmeten min ındina ve allemnahü min ledünna ılma ( Kullarımızdan kendisine rahmet verdiğimiz ve indimizden ilim öğrettiğimiz bir kulu buldular. )
 
Kehf 18/66 - Kale lehu musa hel ettebiuke ala en tüallimeni min ma ullimte ruşda ( Musa ona "Sana o doğrusundan öğretilenden bana da öğretmen üzere sana tabi olayım mı?" dedi. )
 
Kehf 18/67 - Kale inneke len testetıy'a meıye sabra ( "Kesinlikle sen benimle birlikte sabretmeye istidat edemezsin." dedi. )
 
Kehf 18/68 - Ve keyfe tasbiru ala ma lem tühıt bihı hubra ( Ve o ilimce, haberce kuşatıp kavrayamadığına nasıl sabredersin? )
 
Genç Adamın Öldürülmesi
 
Kehf 18/74 - Fentaleka hatta iza lekıya ğulamen fe katellehu kale e katelte nefsen zekiyyeten bi ğayri nefs lekad ci'te şey'en nükra ( Öylece yürüdüler. Nihayet oğlanla, genç adamla karşılaştıklarında, onu öldürdü. "Sen nefis dışında olarak temiz nefsi mi öldürdün? Sen kötü şey getirdin." dedi. )
 
Kehf 18/80 - Ve emmel ğulamü fe kane ebevahü mü'mineyni fe haşına en yürhikahüma tuğyanen ve küfra ( Ve ama oğlan, genç adam. Onun ana babası inananlardı. Onları azgınlığa ve inkara sürüklemesinden korktuk. )
 
Geminin Yarılması
 
Kehf 18/71 - Fentaleka hatta iza rakiba fis sefıneti harakaha kale e harakteha li tüğrika ehleha lekad ci'te şey'en imra ( Öylece yürüyüp gittiler. Nihayet gemiye bindiklerinde, onu yardı. "Onu, sahiplerini boğmak için mi yardın? Sen kötü şey getirdin." dedi. )
 
Kehf 18/79 - Emmes sefınetü fe kanet li mesakıne ya'melune fil bahri fe eradtü en eıybeha ve kane veraehüm melikün ye'huzü külle sefınetin ğasba ( Ama gemi, o denizde çalışan yoksullar içindi. Onun kusurlu olmasını istedim. Zira arkalarında, tüm gemileri gasp edip alan hükümdar vardı. )
 
 

Saturday, September 2, 2017

ASCII Karakterleri ve Binary Kodlama Sistemi ( 7 ve 8 )

Bilgisayar teknolojisinde ASCII ( American Standard Code of Information Interchange ) adı verilen ve 128 adet karakter kullanılmaktadır.
 
ASCII karakterleri için, "Binary Kodlama" ( İkili Kodlama ) sistemi kullanılmaktadır. Binary Kodlama sisteminde her ASCII karakteri 7 bitlik ( 1 Byte ) yer kaplar. 8. bit yeni bir karakterin başlangıcıdır. ( Daha sonra ASCII karakter sayısı 256'ya yükseltilmiş ve 1 Byte 8 bite eşit olarak düzenleme yapılmıştır. )


Tabloda görüleceği üzere alfabedeki harflerin ASCII kodlarının toplamında 21 ve 8 nümerolojisi bulunmaktadır. ( Küçük harflerde 21, Büyük harflerde 8 )
 
Binary Kodlama ( İkili Kodlama ) sisteminde ASCII karakterleri, 1 ve 0 rakamlarından oluşan ikilik bir yapıda 7 bitlik ( 1 Byte ) döngüler ile ifade edilmektedir. 8. bit ise yeni bir karakterin yani yeni bir döngünün başlangıcıdır. Özetle her ASCII karakteri "İkili Yedi" formatındaki Binary Kodlama sistemiyle ifade edilmektedir.
 
Kur'an'ın Hicr suresinin "87". ayeti, ASCII Binary Kodlama sistemine esin kaynağı olmuş gibi görünmektedir. ( Ayet numarasındaki 8 ve 7 rakamları 7 bit ve 8 bit açısından dikkat çekicidir. )
 
Hicr 15/"87 "- Ve lekad ateynake seb'an minel mesanı vel kur'anel azım ( Ve biz sana ikililerden yedi taneyi ve büyük Kur'an' ı verdik. )
 
Ayet kodunu oluşturan rakamların nümerolojik toplamı ise "21" sayısını vermektedir. ( 1+5+8+7 =21* )
 
* 21 sayısının nümerolojik olarak "Ruh" kelimesini simgelediği blogun evvelki bölümlerinde açıklanmıştır.
 
 
 
 
 
 


Monday, August 28, 2017

Cibril - Cifril ... Hybrid - İfrit

Diller arasındaki veya aynı dil içindeki harf geçişleri, aynı harflerin farklı dillerde veya aynı dilde farklı sesle telafuz edilmeleri dillerin tek bir dilden türediğini gösterir niteliktedir.

B ve F harfleri örnek olarak alınabilir. B harfinin diller arasında fonetik değişimi söz konusudur. B harfi Latince'de P olarak telafuz edilmekte, Almanca'da ise V olarak yazılıp F olarak telafuz edilmektedir.

Aynı kökten çıkan "Baba" kelimesi İtalyanca'da "Padrino",  Fransızca'da "Père", İngilizce'de "Father", Almanca'da "Vater" olarak yazılmaktadır. ( Almanca'da "Vater", "Fater" olarak telafuz edilmektedir. )

Dolayısıyla B aslında F işlevi görmektedir. Bu durumda CİBRİL, CİFRİL olabilir. Rakam anlamına gelen Cifr kelimesi, Cypher ( İng. ), Chiffre ( Fran. ), Ziffer ( Alm. ), Şifre  ( Türkçe ), Sıfır ( Türkçe ), Sphere ( Fra., İng. ), Sefer ( Türkçe - Döngü, Tur anlamında ), Sofra ( Türkçe - Daire şeklindeki zemin, sehpa anlamında ) kelimeleriyle ortak kökene sahiptir.

Bakara 2/97 - Kul men kane adüvven li "CİBR"ıl fe innehu nezzelehu ala kalbike bi iznillahi müsaddikan li ma beyne yedeyhi ve hüden ve büşra lil mü'minın

( Kim "CİBR"il’ e düşman ise, inananlara müjde, yönlendirme ve ondan öncekileri doğrulayıcı olarak "Onu kalbinin üzerine Allah’ ın izni ile kesinlikle O İNDİRDİ." de. )

Yani CİBR+İL = CİFR+İL = "Allah'ın Rakamı"

Algebria veya El Cibr olarak bilinen kavram aslında sadece "Rakam" anlamına gelmektedir. Kitabı Cifril indirmiş olup, kitap Şifrelenmiş yani Rakamlandırılmış bir kitaptır. Kur'an tanımıyla Kitab-ı Merkum ( Rakamlandırılmış Kitap )

Kur'an'da yer alan bir başka kelime ise Cebbar ( Zorba ) kelimesisir. Kur'an'da CEBBAR-in Anid ( İnatçı ZORBA ) tanımlaması / tamlaması yer almaktadır. Bu tamlama CEFFAR-in Anid ( İnatçı SAYISALCI / CİFİRCİ ) olarak da ifade edilebilir. Bu durumda ortaya çıkan anlam "Sayılarla uğraşarak, sayıları zorlayarak gerçeğe müdahale etme, gerçeği çarpıtma, eğriltme" olmaktadır.

Nebe "78/29" - Ve külle şey'in ahsaynahü kitaben ( Ve kitapta olmak üzere herşeyi saydık. )

78/29 ... 7+8+2+9 = "26" ... 2+6 = "8"

F=B=V'ye başka örnekler ;

"F"raternity ( Kardeşlik ) = "B"rotherhood

StarBUCKS aslında StarFUCKS veya Ishtar FUCKS anlamındadır. Bir başka deyişle "Ishtar kanalıyla cin soyu yayılır" anlamında. Arapça FATR veya FATIR ( Yaratıcı ) = FATHER ( İngilizce ) = VATER ( Almanca )

Adem ile HAVVA hikayesindeki HAVVA aslında YILAN'dır. Bu nedenle Kur'an'da HAVVA ismi geçmez. Sadece “Adem'in Eşi” ifadesi yer alır. Havva veya Haffa, Adem’in aldanarak yasak ağaca yani cinlerin soyağacına yaklaşması sonucunda cinsel ilişkiye girdiği cin şeytanı yılanı tanımlamaktadır. Böylelikle insan / cin melezi varlıklar oluşmuştur. Bu nedenle insan beyninin arka bölümünde R- Complex adı verilen sürüngen beyin bulunmaktadır. İnsanın nefsani arzularının kaynağı R-Complex’tir. ( “CİNsel İlişki” ifadesi insanın cinler ile seksüel teması anlamını içermektedir. )
HAFF / HAVV : Bir şeyin etrâfını dolanan. Bir nesnenin çevresini dolanan. ( Havle, Havali = Çevresi )

HAFFA = HAVVA = YILAN

İngilizce'de Havva, "Eve" olarak ifade edilir. "Eve" kelimesi "Bir önceki" anlamına gelmektedir. Adem'den önce olan Cin'dir. Dolayısıyla Havva = Yılan = Cin eşitliği teyid edilmekte gibidir.

Bu kapsamda incelenebilecek bir başka kelimede "Melez" anlamına gelen "HYBRID" ( Hibrit ) kelimesidir. Bu kelimenin  İFRİT kelimesiyle aynı kelime olması kuvvetle muhtemeldir. Bilindiği üzere B=F ; T=D olmaktadır. H harfi bazı batı dillerinde okunmamaktadır. ( Fransızca gibi ) Yani İFRİT/İBRİD/HYBRID olabilir.

2017 yılında gösterime giren "American Gods" isimli TV dizisinde taksi şoförü kimliğinde olan cin "İfrit"'in insanla cinsel ilişkiye girmesi konu edilmektedir. ( Ve bu ilişki eşcinsel ilişkidir. )


Tüm genetik terminolojinin cinlere atfen olması önemli bir ipucu teşkil etmektedir. ( GENetik, CİNsel ... ) Hatta HYBRID kelimesi doğrufan İBLİS kelimesinden geliyor da olabilir. Fonetik olarak L = R ( Örnek : "İzin vermek" fiilinin İngilizce karşılığı A"L"LO"W", Almanca karşılığı ise E"R"LAU"B"EN kelimesidir. ) ve S= D= T= Z olduğu bilinmektedir.

Yani İblis'in döllediği insan türüne verilen isim sanki insan ırkları arasındaki çaprazlamaymış gibi terminolojiye girmiş olabilir.

J harfi de C harfi ile özdeştir. Ejderha kelimesi bu aşamada uygun bir örnektir.

ECDER = Daha büyük ( Cedir kökünden )

ECDER ( Ejder ) +HA ( Dişi için O )... Ondan Daha Büyük....

Ha = Ishtar, Semiramis, Afrodit, Isis vb.

Yani dölleyici yılan = EcderHA...( Ondan daha büyük.... Ishtar'ın büyüğü / kocası ... Koca = Büyük )

Yukarıda da belirtildiği üzere diller arasında veya aynı dilde harflerin farklı telafuzları ve buna bağlı harf geçişleri mevcuttur. Bir başka deyişle aynı olan ancak farklı yazılıp, telafuz edilen harfler bulunmaktadır. Bu yaklaşımla oluşturulmuş karşılık tablosu aşağıdadır.

B=P=V=F
S=T=Z=D=Y
G=C=K=S
H*=J**=I=Y
L=R
M=N
Ş=Ç

* H harfi C,K ve T olabilmektedir. ( Hırvat - Kravat, Ayeh - Ayet )
**J harfi C harfi de olabilmektedir. ( Jungle - Cengel )

Atatürk ve kozmik nümeroloji

Bu bölüme başlamadan önce 8, 11, 88 ve 21 sayılarının nümerolojik olarak içerdikleri anlamları hatırlamakta fayda bulunmaktadır.

8 : Düalite ve Sonsuz döngü
10 : Nümerolojik değeri 1 olan bu sayı Rab'bin tekliğini, birliğini ve kolektif insanlık bilincini simgeler
11 : Düalite, Döngü, Portalden geçiş ve Halden hale geçiş
19 : Nümerolojik değeri 1 olan bu sayı Rab'bin tekliğini, birliğini ve kolektif insanlık bilincini simgeler
88 : Üst süptil plandaki vazifeli varlık ( melek ) frekansı
21 : Ruh kelimesinin nümerik sembolü ( Kur'an'da "Ruh" kelimesi 21 kere tekrarlanır. )

Atatürk ile ilgili en çok bilinen nümerolojik fenomen 19 sayısı ile ilgilidir. Bu bölümde bu sayı ile ilgili sadece aşağıdaki tespitlere yer verilmiştir. ( Diğerleri birçok kaynakta mevcuttur. )

"Mustafa Kemal Atatürk" ismi 19 harften oluşmaktadır. Ayrıca bu isimdeki kelimelerin ruhi ve mesaj içeren anlamları bulunmaktadır.

Mustafa = Seçilmiş
Kemal = Olgunluk
Atatürk = Verilmiş Yükselen ( Ata = Veriş, Bahş ), Türk = Yükselen, Yükselmiş olan, Türemiş olan )

Spiritüel anlamlar da içeren aşağıdaki iki cümlesi de 19 harften oluşmaktadır.

"Ne mutlu Türk'üm diyene"
"İstikbal göklerdedir."

Melek kavramını simgeleyen 8 veya 88 sayıları ve Ruh kavramını simgeleyen 21 sayısı ile Atatürk'e ilişkin nümeroloji arasındaki uyum dikkat çekmektedir. ( 8 rakamı Döngüyü, 88 rakamı Melekleri, 21 sayısı ise Ruh'u simgelemektedir. )

- Doğum tarihi 1"88"1 *
- Milli Mücadeleyi başlatma tarihi 19.05.1919
1+9+0+5+1+9+1+9 = 35 .. 3+5 = "8"
- Büyük Taarruz emrini verdiği tarih "21".0"8".1922

- Büyük Taarruz'un başlama tarihi "26".0"8".1922 ... 2+6 = "8" ;

- Ölüm tarihi 1938 ... 1+9+3+8 = 21

* Latife Hanım'ın yeğeni Sadık Söke, Atatürk'ün "21" Mayıs'ta doğduğunu beyan etmiştir. ( 21.05 ... 2+1+0+5 = "8"

İlahi nümerolojide 88 sayısı "16" ve 7 olarak da ifade edilmektedir. ( 8+8 = 16 ... 1+6 = 7 )

MUSTAFA KEMAL ATATÜRK ismini oluşturan harflerin alfabetik sıra değerleri toplamı 259 olmaktadır. 259 ... 2+5+9 = "16"

Atatürk'ün Latin alfabesini öğretirken çekilmiş olan aşağıdaki meşhur fotografı da 88 ve 21 nümerolojisi açısından dikkat çekmektedir.

Atatürk'ün alfabe öğrettiği fotodaki kara tahtada, biri tam seçilememekle birlikte, "8" harf bulunmaktadır.

                                    

Net olup seçilebilen 7 harf ( u, ü, ı, i, k, f, k ) dikey bir çizgiyle ayrılmıştır. Çizginin solundaki 5 harfin ( u, ü, ı, i, k ) Türkçe alfabedeki sıra numaraları toplamı "88" olmaktadır. Çizginin sağındaki 2 harfin ( f, k ) alfabedeki sıra numaraları toplamı ise "21" olmaktadır. 

88 = Melek
21 = Ruh
8 = Yeni döngü başlangıcı ve Düalite
11 = Portal açılışı ile boyutlar arası geçiş, Yeni döngü başlangıcı ve Düalite

88 ve 21 sayılarının nümerolojik toplamı Atatürk ile özdeşleşmiş olan "19" sayısını vermektedir. 19 sayısının nümerolojik değeri olan "1" sayısı da Allah'ın birliğini ve tekliğini ifade etmektedir. ( 88 sayısı 8 ile 11 sayısının çarpımından oluşmaktadır. 11 sayısı da portal açılmasıyla boyutlar arası geçişi, düaliteyi ve döngüyü simgelemektedir. )

- Atatürk'ün doğum tarihi olan 1881 sayısı 9x209 işleminin sonucudur. İşlemdeki sayıların nümerolojik değerleri 9 ve 11 ( 2+0+9 = 11 ) sayılarını vermektedir. 9/11 sayı ikilisi de halden hale geçişin, boyutlar arası geçişin nümerik sembolüdür.

- Atatürk "11.01".1905 yılında Harp Akademisi'inden Yüzbaşı rütbesiyle mezun olarak öğrencilik yıllarını tamamlamıştır.

- Atatürk'ün ilk katıldığı savaş 1911 yılındaki Trablusgarp Savaşı'dır. Atatürk 11 savaşa katılmıştır.

Türkçe Alfabesinin kabul ediliş tarihi 1.11.1928'dir. Bu tarih 11 nümerolojisi içermektedir.

- 11. ay
- 1928 tarihinde iki adet 1 sayısı bulunmaktadır. 19 ... 1+9 = 10 ... "1" ve 28 ... 2+8 = 10 ... "1" ... "11"

- Atatürk'ün "Gençliğe Hitabesi"'nin ilk cümlesi yani birinci vazife emri fe 11 kelimeden oluşmaktadır. "Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir."

- Atatürk "11" Haziran 1937 tarihinde tüm mal varlığını Türk ulusuna bağışlamıştır. 1937 sayısı iki adet "1" yani "11" nümerolojisi içermektedir. ( 19 ... 1, 37 ... 1 )

- Atatürk 29.01.1923 tarihinde Lâtife Uşşaki ile evlenmiştir. ( 29 ... "11" ve "1" ... "111" )

- 7 harften oluşan "Atatürk" kelimesinin değeri ( harflerin sıra numaraları toplamı ) 111 olmaktadır. 7 ve 111 ( 1+1+1 = 3 ) ... 7x3 = 21; 7+3 = 10 ....  21 ve 10 sayıları sırasıyla "Ruh"'un ve "Vahdet"'in sembolleridir. Ayrıca 37x73 işleminin sonucu olan 2701 sayısının nümerolojik değeri de 1'dir.

Enbiya "21/88" - Festecebna lehu ve necceynahü minel ğamm ve kezalike nüncil mü'minın

( Böylece ONU kabul ettik ve ONU gamdan kurtardık. İşte inananları böyle kurtarırız. )

"88" ve "21" rakamlarının toplamının 109 olması, bu sayının 19'u barındırması ve nümerolojik değerinin de "1" olması Allah'ın birliği ve tekliğine giden yolun sayısal ifadesi gibi görünmektedir. Ayrıca 88 sayısının nümerolojik değeri 7, 21 sayısının nümerolojik değeri 3'tür.

20.09.1928 tarihinde Atatürk'ün Kayseri ziyareti esnasında çekilmiş olan aşağıdaki fotodaki kara tahtada "Seyahatım"" yazmakta olup bu kelime 9 harften oluşmakta ve kelimedeki harflerin alfabedeki sıra değerleri toplamı da 119 sayısını vermektedir. Bu durum halden hale geçişin, portaldan geçişin sembolü olan 9/11 sayı ikilisine ve 11 sayısına işaret etmektedir. ( 9 ve 119 ( 1+1+9 = 11 ) Ayrıca "Seyahatım" kelimesi de boyut portalından geçiş kavramıyla uyum arzetmektedir. Spiritüalizmde boyutlar arası "seyahat" eden vazifeli varlıklar "Seyyar / Gezgin" olarak nitelenirler.

Foto tarihi 20.09.1928 olup 11 nümerolojisi dikkat çekmektedir. 

20.09 ... 2+0+0+9 = "11"
1928 ... 19 ... 1+9 = 10 ; 28 ... 2+8 = 10 .... "11"

Ayrıca Kayseri ilinin plaka kodu 38 olup bu sayının nümerolojik değeri de 11 sayısını vermektedir. ( 3+8 = 11 ) 

Karatahtadaki yazıda "Seyâhatİm" yazmakta olup esasen "SeyâhatIm" olmalıdır.  ( Rahatım, Atım, Suratım .... gibi. ) Ancak bu kelimenin nümerolojik değerinin "I" harfine veya "İ" harfine bağlı olarak 119 veya 120 olması da ilginç bir durum arzetmektedir.

Kritik ve belirleyici harfler "I" ve "İ" harfleri olup ikisi yanyana 11 şekli oluşturmaktadır. Ve eğer "I" harfi olursa kelimenin nümerolojik değeri 119 olmaktadır.

S (22) + E (6) + Y (28) + A (1) + H (10) + A (1) + T (24) + I (11) + M (16) = "119" ( 11 ve 9/11 )

"I" harfi Türkçe alfabedeki 11. harftir.


Türkçe alfabede 29 ( 2+9 = "11" ) harf bulunmaktadır. Bu harflerden "8" adedi ünlü ( a,e,ı,i,o,ö,u,ü ), "21" adedi ise ünsüz harftir. Ünlü harflerin sıra numaraları toplamı 118, ünsüz harflerin sıra numaralarının toplamı ise 317 olmaktadır. 118 sayısı 11 ve 8 sayılarını içermekte ve nümerolojik değeri "10" olmaktadır. 317 sayısının nümerolojik değeri ise "11" olmaktadır. 10 ve 11 sayıları Atatürk'ün vefat tarihindeki gün ve ayı vermektedir. 10 Kasım 1938 ... 10.11.1938 ( Bu tarihteki sayılar aşağıdaki gibi derlendiğinde 3 adet "11" ortaya çıkmaktadır. 

191 ... 1+9+1 = "11" 
11 ... "11"
38 ... 3+8 = "11" 

Atatürk'e kimlik numarası olarak 10000000146 numarası verilmiştir. ( 1+4+6 = "11" )
                       
Atatürk'ün Fransızca konuştuğu anları içeren "11.11".1930 tarihinde çekilmiş olan ve 1saat 1 dakikalık bölümü medyada yayımlanmış olan video da 11 nümerolojisi açısından ilginçtir. Aşağıda videonun son saniyesindeki ekran görüntüsü yer almaktadır.


Atatürk'ün ilk katıldığı savaş 1911 yılında başlayan ve 1 yıl süren "Trablusgarb Savaşı"'dır. Trablusgarb kelimesi "11" harften oluşmaktadır.

Atatürk'ün alttaki fotoda, kara tahtada bir öğrenciye matematik işlemi yaptırdığı görülüyor. 

                              

İşlem 35,65 × 12 = 427,"8"

İşlemin sonucunun nümerolojik değeri 21 ( 4+2+7+8 = 21 )

Nümerolojik değeri 21 olması küsurat olan 8'den kaynaklanmaktadır. 8 sayısı "Döngü"'yü, 21 sayısı ise "Ruh"'u simgelemektedir. ( Atatürk'ün hayata geçirdiği Türk Alfabesinde "R" harfinin sıra değeri "21"'dir. )

Ayrıca kara tahtada çarpılan sayı olan 35,65 sayısının nümerolojik değerinin 1 olması ( 3+5+6+5 = 19 ... 1+9 = 1 ) dikkat çekmektedir. Ayrıca 35 sayısının nümerolojik değeri "8", 65 sayısının nümerolojik değeri ise "11" olmaktadır. ( 8x11 işleminin sonucu ise "88" olmaktadır. )

Aşağıdaki alıntı Atatürk'ün Kara Harp Okulu künyesinde de "11" ve "8" nümerolojisi olduğunu göstermektedir.

".... Bu duruma göre, Mustafa Kemal ve diğer "1315 Duhullü" Harbiyeliler, "1901 Devresi" olmaktadır. Mustafa Kemal Atatürk'ün Sicili de "1901-Piyade-8" dir. Mustafa Kemal'in "sicili" bazı yayınlarda "Piyade-1474" olarak verilmektedir. Bu bilginin en eski kaynağının Muharrem Mazlum (İskora)'un eseri olduğu görülmektedir. Bunun Mustafa Kemal'in Akademi'deki numarası olması muhtemeldir. Özlük dosyası bilgileri, Onun "subay sicili"nin "1317-Piyade-8" (1901-Piyade-8) olduğunu tartışmaya yer bırakmayacak şekilde ortaya koymaktadır."

http://www.kho.edu.tr/hakkinda/harbiyeli_ataturk/kunye.html

Başkomutanlık Meydan Muharebesi  "26" ( 2+6 = 8 ) AĞUSTOS’ta başlamıştır.

Atatürk'ün Dumlupınar konuşması : "Ulusal tarihimiz çok büyük, parlak zaferlerle doludur. Ama Türk Ulusu’nun burada kazandığı zafer kadar kesin sonuçlu, yalnız bizim tarihimize değil, dünya tarihine "YENİ BİR AKIM" vermekte kesin etkili bir meydan savaşı hatırlamıyorum. Türk Devleti’nin, genç Türkiye Cumhuriyeti’nin temeli burada sağlamlaştırıldı, ölümsüz yaşayışı burada taçlandırıldı. Bu alanda akan Türk kanları, "GÖKLERDE UÇUŞAN ŞEHİT RUHLARI", devletimizin, cumhuriyetimizin "ÖLÜMSÜZ KORUYUCULARIDIR".”

Atatürk'ün konuşmasında "Döngü" (8) ve "Ruh" (21) mesajları bulunmaktadır. 

Atatürk'ün vefat tarihi olan 10.11.1938 tarihinde de "21" nümerolojisi bulunmaktadır.

10+11 = 21
1938 ... 1+9+3+8 = 21

Atatürk 10.02.1902 tarihinde, 21 yaşındayken Harbiye'yi teğmen olarak bitirmiştir. ( 10.02 ve 1902 sayıları nümerolojik olarak 21 sayısındaki 2 ve 1 sayılarını içermektedir. )

Atatürk'ün yazdığı Geometri kitabına ilişkin 8 nümerolojisi dikkat çekicidir.

* Atatürk'ün yazdığı "Geometri" kitabı;

- "Başlangıç Tarifler" bölümü "8" maddeden oluşmaktadır. 
- "Başlangıç Tarifler" ifadesi 17 harften oluşmaktadır. ( 1+7 = 8 )
- "Geometri", bölümdeki 8. maddedir.
- "Geometri" kelimesi 8 harften oluşmaktadır.

                                             

Atatürk'ün yazdığı "Nutuk"'tan alınmış aşağıdaki cümleler, Atatürk ile 21 ( Ruh ) ve 8 ( Döngü / Melek ) nümerolojisi gerçeğini tamamlar niteliktedir.

"......Efendiler, 27/28 Eylül 1919 gecesi, gece yarısına bir saat kala telgraf baĢında, Kerim Paşa ile karşı karşıya geldik. İki taraf biribirini şu sözlerle tanıdı :
Sivas - Mustafa Kemal Paşa telgraf başındadır. Kerim Paşa'ya söyleyiniz, buyursunlar diyorlar.
İstanbul - Yüksek şahsiyetleri, Mustafa Kemal Paşa Hazretleri misiniz, ruhum?
Ben - Evet, sayın Kerim Paşa Hazretleri
……………………..

Rahmetli Kerim Paşa şöyle devam etti :

"Vatanın iyiliği için büyük vatansever kardeşimle ve sayın temsilci kardeĢlerimle görüĢmek isterim. Ayağınız toprağına ulaĢtırılmak üzere Ali Fuat Paşa vasıtasıyla bir telgraf göndermiĢtim. İşte, zâtıâlînizin eline ulaşan o telgraftaki esaslar üzerinde inşallah sevindirici bir çözüm buluruz. Memleketin geçirmekte olduğu nazik ve pek önemli karışık devreyi Allah'ın lûtfu ile kolayca aydınlığa çıkartınız. Bunun için de Allah'ın keremi ve nurdan yaratılmış kurtarıcı emellerinizin gönül mürşîdi ile, bu konuda önemli Ģeyler konuşarak, vatan için olan dileklerimizi birleştirelim değil mi? Pek anlayışlı ve tedbirli kardeşim! Ne buyurursunuz, ruhum? …..
………..Bu teşebbüsüm hakkında, hükûmetin geniş ölçüde iyi niyet gösterdiğini ilâve ederim, ruhum!"
………………..
………………..

Kerim Paşa, kendisine has cümlelerle devam ettiği görüşlerine şöylece son verdi :

"Ulu Tanrı, nice yüksek sebepler yaratarak ve telkin ederek bu çözülmesi güç düğümü bütünüyle çözecektir. Elbette ki, Tanrı'nın buyruğu güzeldir ve yakındır. Tanrı'nın eli bütün ellerden üstündür. Geleceğimiz, Tanrı'nın lûtfu ile milletçe lâyık olduğumuz yücelikte uğurlu ve hayırlı olacaktır. İşte Kerim ' in inancı budur aziz ruhum."
………………………
………………………

Mustafa Kemal

Artık Kerim Paşa'nın yorulduğu anlaşılıyordu. " Son iki sözüm ruhum diyerek millî dâvâ'nın ilkelerini üstün tutmak ve korumak Ģartıyla, içten gelen dileklerin sayılıp döküldüğünü ve Tanrı'nın eli.. yüce âyetinin, Tanrı tarafından hayırla kabul buyurulması için kullanılmış olduğunu söyledikten sonra Allaha ısmarladık yine görüĢeceğiz..." diyerek çekilmek istedi. Bırakmadık!..."

Aşağıdaki alıntılar da Atatürk ve "8" nümerolojisi açısından ilginçtir.

Bir gün sonra, ”17” Mart’ta, İslam Dünyası’na seslenen bir bildiri yayınlayarak haber merkezlerine ulaştırdı. İşgalin yılgınlık yaratmayacağını, tersine savaşımın daha da bilenmiş olarak sürdürüleceğini açıkladığı bu bildiride; “İstanbul’daki tahkir ve tecavüz darbesi, yapanların sandığı gibi maneviyatımızı bozmak yerine, belki bütün şiddetiyle mucizeler yaratacak bir kabiliyeti geliştirecektir; bundan kuşkumuz yoktur” dedi.

"Nutuk", Osmanlıca, 1927. 543 sayfa, bez ciltli, 19x27 cm ebatlarında, başta Mustafa Kemal portresi ve sonda ”7” tabaka halinde ”10” ayrı harita eki mevcuttur.
"Söylev", Çağdaş Yayınları, İstanbul, 1984. 2 Cilt(Cilt I-II ve Cilt III). Hıfzı Veldet Velidedeoğlu yayına hazırlamış. İlk cildi “17” baskı yapmıştır.
Efendiler, biz tekke ve zaviyeleri din düşmanı olduğumuz için değil, bilakis bu gibi yapılar din ve devlet düşmanı oldukları , selçuklu ve osmanlı’yı bu yüzden batırdığı için yasakladık. Çok değil yüzyıla kalmadan eğer bu sözlerime dikkat etmezseniz göreceksiniz ki, bazı kişiler bazı cemaatlerle bir araya gelerek bizlerin din düşmanı olduğunu öne sürecek, sizlerin oyunu alarak başa geçecek, ama sıra devleti bölüşmeye geldiğinde birbirlerine düşeceklerdir. Ayrıca unutmayın ki, o gün geldiğinde , her bir taraf diğerini dinsizlikle ve vatan hainliği ile suçlamaktan geri kalmayacaktır.”
17 Aralık 1927/ ankara
15-20 * Ekim 1927 ** tarihleri arasında Cumhuriyet Halk Fırkası kongresinde bizzat Mustafa Kemal Paşa tarafından okunan büyük Nutuk, iki yıllık bir çalışma sonunda 1927 baskısından Latin harflerine aktarılarak Yapı Kredi Yayınları tarafından yayımlandı.
*1+5+2 = 8
** 1927 … 1+9+2+7 = 19 … 1+9 = 10 … 1+0 = 1
Nutuk'un Arap harfli ilk baskısının metni 627, belgeleri ise “303” * sayfaydı. ( 6 ve 8 nümerolojisi )
Yeni Mesaj Gazetesi'nin Kayseri'de "Milli Kahramanlarımızı Anma" adı altında düzenlediği programda konuşan Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, konuşmasında Mustafa Kemal Atatürk'ün 7 yaşında Kuran-ı Kerim'i hatmettiğini, 8 yaşında ise hafız olduğunu iddia etti.
Kur'an'daki İSRA suresi "17." sure olup, "111" ayetten oluşmaktadır.

İSRA = Geri döndürmek, Göndermek

"ATATÜRK" ismini oluşturan  harflerin Türkçe alfabedeki sıra değerleri toplamı "111"'dir. ( İngiliz alfabesindeki harf sıra değerleri toplamı ise, "ATATURK" olarak yazılmak suretiyle "11"dir.

Atatürk'ün Çanakkale savaşındaki önemli iki zaferin tarihleri "8" ve "21" nümerolojisi açısından dikkat çekmektedir.

"..General Harrington komutasındaki İngiliz birlikleri 6-7 Ağustos 1915'te tekrar taarruz etti. Anafartalar Grubu Komutanı Mustafa Kemal;

9-10 Ağustos 1915'te 1. Anafartalar Zaferi'ni kazandı. Bu zaferi,
"17" Ağustosta Kireçtepe zaferi ( 1+7= "8" ve Ağustos ayı "8". aydır. )
"21" Ağustos'ta 2. Anafartalar zaferleri takip etti. ( Tepede, bulutun içinde kaybolan İngiliz Norfolk taburu hikayesi Anafartalar Savaşı'na aittir. )

Çanakkale Savaşı'na katılan Türk Ordusu'ndan, çoğu öğrenim çağında 253.000 subay, er ve erbaş şehit oldu. Çanakkale'nin geçilemeyeceğini anlayan İngiliz ve Fransızlar da, arkalarında Türkler kadar kayıp bıraktılar. 19/20 Aralık 1915'te Anafartalar ve Arıburnu'ndan, 8-9 Ocak 1916'da Seddülbahir'den kesin olarak çekildiler."

http://www.ataturk.net/imp/canakkale.html

Atatürk son savaşı olan "Büyük Taarruz" için emri "21".0"8".1922'de vermiştir.

" ....."21" Ağustos 1922’de taarruz emri verildi. 22 Ağustos’ta Türk topçuları Afyon’da düşman siperlerine ateş açtı. 26 Ağustos sabahı Başkomutan Mustafa Kemal Paşa, Genelkurmay Başkanı Fevzi (Çakmak) Paşa ve Batı Cephesi Komutanı İsmet (İnönü) Paşa ile birlikte Kocatepe’ye geldi. Büyük Taarruz’u başlattı. Piyadeler hücuma geçti. 30 Ağustos’ta işgalcilerin ordusu çembere alındı. ....."


Atatürk 19.05.1919 tarihinde, Bandırma isimli vapur ile Samsun'a çıkarak yeni bir dönem, DÖNGÜ başlatmıştır.


- 19.05.1919 ... 1+9+0+5+1+9+1+9 = 35 ... 3+5 = "8"

- Vapurun ismi BANDIRMA olup "8" harften oluşmaktadır. Ayrıca bu kelimenin değerinin ( harflerin alfabe sıra numaraları toplamı ) nümerolojik değeri 11 olmaktadır. 8 ve 11 sayıları yeni döngü başlangıcının ve halden gale geçişin sembolü olan sayılardır.

B (2) + A (1) + N (16) + D (5) + I (11) + R (21) + M (17) + A (1) = 74 ... 7+4 = 11

- Bandırma vapuru Intyre Paisley - Huston and Cardett tezgahlarında gemi tezgahlarında "21" sıra numarası ile üretilmiştir. 


- 28.10.1910 tarihinde Osmanlı Seyrüsefain İdaresi (Osmanlı Denizcilik İşletmesi) olunca geminin adı Bandırma olarak değiştirilerek posta vapuru haline getirilmiştir. ( 28.10 .... 2+8+1+0 = 11 ve 1910 ... 1+9+1+0 = 11 ... Halden hale geçişin sembolü olan 11 sayısı tezahürü... )

- Bandırma Vapuru'nda "21" mürettebat görev yapıyordu. Atatürk ve silah arkadaşlarının sayısı ise "55" idi.

https://onedio.com/haber/19-maddede-ataturk-un-samsun-a-yolculuk-ettigi-tarihi-vapur-bandirma--510688

- Samsun ilinin plaka numarası "55"'tir. 5+5 = "10" ... 1+0 = "1"

"Efendiler, milletçe kurtuluş çaresinin ancak milletin kendi ruhundan şekillenerek doğacağı fikri anlaşılınca, açık tehlikeler karşısında bulunan Doğu Anadolu illeri Erzurum Kongresi’ni düzenledi. Bu sırada yapılan haberleşme, devam eden olaylar ve mecburiyetler ile de vatanın tamamının kurtuluşunu amaç edinen Sivas Kongresi, bugün saygıdeğer Heyetiniz’in ortaya koyduğu Genel Kongre “21” Haziran 1919’da kararlaştırılmıştır."

http://www.atam.gov.tr/ataturkun-soylev-ve-demecleri/sivas-kongresini-acarken

"Erzurum Kongresi, bölgesel müdafaa cemiyetlerinin katılımıyla “21” Temmuz-7 Ağustos 1919 tarihleri arasında Erzurum'da toplanan bölgesel nitelikli bir kongredir."


Atatürk’ün ölümünden sonra “21” Kasım 1938 günü yabancı devletlerden gelenlerin de katıldığı çok büyük bir cenaze töreni ile Atatürk’ün cenazesi Ankara Etnografya Müzesi’ndeki geçici kabrine konuldu.


“Mustafa Kemal daha sonraları Harbiye'deki hayatından bahsederken, ilk ders yılı kendini pek toparlayamadığını, derslere dalamadığını anlatır. Fakat imtihan gene başarılı geçmiş ve sınıfı atlamıştır. İkinci sınıfa geçince kendini derslerine verir... Bu arada, güzel yazı yazmak ve güzel söz söylemek hevesi de gelişmiştir... Harbiye'nin son sınıfında Mustafa Kemal'in durumu daha da iyileşti. Üçüncü yani son sınıfı bitirirken 459 mevcut içinde sekizinciydi. 10 Şubat 1902'de, 1472 sicil numarasıyla teğmen olarak Harbiye'yi bitirdi. “21” yaşındaydı….”21” yıl önce bu mahallede doğan bir çocuk, işte artık subaylık derecesine ulaşmıştı. İstikbalini kazanmış ve mahallenin yüz ağartan bir çocuğu olarak yetişmişti..."



Atatürk'ün ölüm günü ve ayı olan 10 Kasım ( 10.11 ), enformatik teknolojisindeki ASCII karakterleri ve kodları açısından dikkat çekmektedir.



10 Kasım ...10.11 ...

ASCII karakter setinde "X" harfinin binary kodu 1011000
ASCII setinde, içinde 3 adet "1" bulunduran son harf "X"
ASCII setinde "X" harfinin kod numarası "88"'dir.

"Yaratılış Döngüsü ve 8" başlıklı bölümde "8 Circuit Model of Consciousness" ( Bilincin 8 Evre Modeli ) konusuna değinilmişti. 8. evre "Out of Body Experience - Factor X" idi. X harfi "EXit" kelimesini yani "çıkışı" yani "ruhun bedeni terketmesini" simgeler. Ruh bedeni "Melekler" sayesinde yani "88" sayesinde terkeder.

ASCII harfleri içinde, Binary kodlarında 3 adet 1 bulunan "10" harf bulunmaktadır.

Harfler ve ASCII kodları;

C=67
E=69
F=70
I=73
J=74
L=76
Q=81
R=82
T=84
X=88

Toplam 764 ... 7+6+4 = 17 ... 1+7 = "8"

Hud "11/1" - "Elif lam ra" kitabün uhkimet ayatühu sümme füssılet min ledün hakımin habır ( "Elif lam ra". Ayetleri açık anlamlı kılınmış kitap. Sonra hakim ve haberdar olanın indinden ayrıntılandırılmıştır. )

Hud suresinin 11/1 kodlu ayeti, ASCII harflerinden, Binary kodunda üç adet "1" bulunduran harfler açısından ilginçtir.

Elif Lam Ra, ASCII kodlarıyla;

E = 69
L = 76
R = 82

Toplam 227 ... 2+2+7 = "11" ( Ayeti işaret eder gibi görünmektedir. )

E, L ve R harfleri, Binary kodlarında üç adet "1" bulunduran "10" harf arasında yer almaktadır.

11/1 kodlu ayet, içinde Elif Lam Ra setinin bulunduğu ve kodunda üç adet "1" bulunan tek ayettir.

Atatürk’ün gerçek doğum yılının 1880 olduğu belirtilmekte olup, 1880 – 1938 olarak basılmış dönemin pulları ve dergi kapakları bu bilgiyi doğrular niteliktedir.



Bu durumda aşağıdaki nümerik tablo oluşmaktadır.

1880 … 1+8+8+0 = 17 … 1+7 = “8” ( Döngü / Melek sembolizmi )

1938 … 1+9+3+8 = “21” ( Ruh sembolizmi )

Kur'an'da "18/80" ve "19/19" kodlu ayetlerin "Doğan Çocuk" kavramını içermesi Atatürk'ün hayatındaki tarih nümerolojisi açısından dikkat çekicidir. ( Atatürk'ün asıl doğum tarihinin 1880 yılı olduğu kaynaklarca belirtilmektedir. )

Kehf 18/80 - Ve emmel ğulamü fe kane ebevahü mü'mineyni fe haşına en yürhikahüma tuğyanen ve küfra ( Ve ama oğlan Onun ana babası inananlardı. Onları azgınlığa ve inkara sürüklemesinden korktuk. )

Kehf 18/81 - Fe eradna en yübdilehüma rabbühüma hayran minhü zekaten ve akrabe ruhma ( Rab' lerinin onlara, ondan temizlikçe ve merhamete yakınlıkça daha hayırlısı ile değiştirmesini istedik. )

Atatürk'ün Gençliğe Hitabesi "170" kelimeden oluşmakta ( 1+7+0 = "8" ) olup, hitabenin başındaki ünlem cümlesinden sonra gelen ilk cümle ise "11" kelimeden oluşmaktadır.

"Ey Türk Gençliği!
Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir. 
Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. 
Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir. 
İstikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahilî ve haricî bedhahların olacaktır. 
Bir gün, İstiklâl ve Cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şerâitini düşünmeyeceksin! 
Bu imkân ve şerâit, çok nâmüsait bir mahiyette tezahür edebilir. 
İstiklâl ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. 
Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. 
Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. 
Hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakrü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir. 
Ey Türk istikbalinin evlâdı!
İşte, bu ahval ve şerâit içinde dahi, vazifen; Türk İstiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! 
Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!"

"......Ali Rıza Bey, 1871 yılında, 1857 yılında Selanik'in batısındaki Langaza'da çiftçi bir ailede doğan[16][17] Zübeyde Hanım'la evlenmişti.[18] Mustafa Kemal Atatürk, bu çiftin çocuğu olarak rumî 1296 (miladî 1881) yılında Selanik'te doğmuştur. Samsun'a çıktığı 19 Mayıs tarihini doğum günü kabul etmiştir......"


Atatürk, Samsun'a çıktığı 19 Mayıs 1919 tarihini "doğum günü olarak kabul etmiştir.

"Doğan Çocuk" ile ilgili aşağıdaki ayet de nümerolojik uyum açısından dikkat çekmektedir.

Meryem 19/19 - Kale innema ene rasulü rabbike li ehebe leki ğulamen zekiyya ( “Kesinlikle ben sana temiz oğlan bağışlamak için Rabb' inin resulüyüm." dedi. )