Çeviri

Thursday, May 21, 2020

Allah'ı zikreden Kalp

Kalp atışının ritmi ve sesi incelendiğinde bir birim "Düalite"'nin idrakine varılmaktadır. Kalp, karşıt niteliğe sahip iki hareket olan Sistol ( Kasılma ) ve Diastol ( Gevşeme ) vesilesiyle bir titreşim ( frekans ) yayıcı olarak işlev görmektedir.



Kalp, her bir düal harekette sanki "Allah" kelimesini zikrediyormuş izlenimi vermektedir. Zira Allah kelimesi iki heceden oluşmakta olup, kalp atışı da kalbin iki farklı durumundan oluşmaktadır. Kalp atış frekansını gösteren kardiyogramdaki yüksek çizgi sistol hareketini, sonrasındaki alçak çizgiler ise diastol hareketini göstermektedir. Allah kelimesinin Arapça yazılışları yanyana konduğunda ortaya kardiyogram benzeri bir görüntü çıkmaktadır.


Yetişkin bir kimsenin 10 dakikalık bir istirahatın ardından dakikadaki kalp atış adedi 60-100 aralığı nda olup, 60'ın altındaki atış adedi durumu Bradikardi ( Yavaş Nabız ) olarak adlandırılmaktadır. Görüleceği üzere kalp atışı konusunda 60 sayısı ( nümerolojik olarak 6 sayısı ) önem arzetmektedir. ( Ayrıca 1 dakikanın 60 saniyeden oluşması da bu bağlamda uyum arzetmektedir. )

Allah kelimesi Arapça "Elif, Lam, Lam ve He" harflerinden oluşmakta olup, bu harflerin ebced değerleri sırasıyla 1, 30,30 ve 5 olmaktadır. Bu sayıların toplamı ( 1+30+30+5 = 66 ) ise 66 sayısını vermekte ve yine 6 sayısı öne çıkmaktadır. ( 6 sayısı yaratılışın sembolü olup, ayrıca düalitedeki pozitif enerjiyi temsil etmektedir. )

Kur'an'da "Kalb" ( Kalp ) kelimesi inancın, bilginin, vicdanın ve idrakin merkezi olarak tanımlanmaktadır. Şuara suresinin aşağıdaki ayetlerinde "Kur'an ilminin kalbe indiği" ve "Kalbin Allah'ı zikrederek tatmin olduğu" bildirilmektedir.

26/193 - Nezele bihir ruhul emın ( Onu güvenilir ruh indirdi. )

26/194 - Ala KALBİKE li tekune minel münzirın ( Uyarıcılardan olman için senin KALBİNE, )

26/195 - Bi lisanin arabiyyin mübın ( Apaçık Arapça lisanı ile, )

26/196 - Ve innehu lefı zübüril evvelın ( Ve kesinlikle o evvelkilerin kitaplarında da vardı. )


13/28 - Ellezine amenu ve tatmeinü kulubühüm Bİ ZİKRİLLAHİ TATMEİNUL KULUB
( Onlar inanırlar ve kalpleri, Allah' ın hatırlanması ile tatmin olur. İyi bilin ki, KALPLER ALLAH'IN ZİKRİ / HATIRLANMASI İLE TATMİN OLUR. )

Ayetteki "Bi (1) zikri (2) allahi (3) tatmein (4) el (5) kulub (6)" ( Kalpler Allah'ın zikriyle tatmin olur. ) cümlesinde 6 kelime bulunmakta oluğ, Kalp kelimesi 6. kelimedir. Kalbin her atışında Allah'ı zikretmesi teşbihiyle ile bu cümle büyük bir uyum arzetmektedir.

Ayrıca "Tatmin" kelimesi "Tamamlanma" kelimesinin de kök olup, ilgili cümle "Kalpler Allah'ı zikrederek tamamlanır" olarak ifade edildiğinde de anlamlı bir durum ortaya çıkmaktadır. Zira kalp , hareketini bir birim düalite ( sistol ve diastol / zikir ) sonrasında tamamlamaktadır.










Wednesday, May 20, 2020

Matrix 4 REBORN !

İlki 1999 yılında vizyona girmiş olan ve birçok okült ezoterik mesas ve sembolizm içeren Matrix film serisinin sonuncusu olan "Matrix 4"'ün 21 Mayıs 2021 tarihinde vizyona gireceği belirtilmektedir. 


Filmleri dini ritüel ve agenda iletişim aracı olarak kullanan küresel şeytanların filmin vizyon tarihini  daha ilk filmin vizyon tarihi olan 1999 yılından da önce planlamış olmaları kuvvetle muhtemeldir.

Matrix 4 filminin teması REBORN yani "Tekrar Doğan" yani DİRİLEN olarak belirtilmektedir. Bu kavram, içinde bulunulan döngü sonu süreci ( Kıyamet / Ayağa Kalkış Günü ) itibarıyla çok şey ifade etmektedir. 

Filmin vizyona giriş tarihi ve teması Kur'an'ın 21. suresi olan Enbiya ( Haberciler ) suresinin 21. ayetiyle hem sayısal hem anlamsal uyum arzetmektedir.

21/21 - Em ittehazu aliheten minel erdı hüm YÜNŞİRUN
( Yerden ilahlar edindiler de onlar mı ÖLÜLERİ DİRİLTECEKLER? )

Ayetteki "Dirilme" kelimesinin bir anlamı da "Ruhsal ve Düşünsel Uyanış" olup, REBORN kelimesinin öncelikli anlamı da "Ruhsal Diriliş"'tir. 

21 sayısının Ruh'un sayısal sembolü* olması da okült ve nümerik sembolizmin tamamlayıcı bir yönüdür. ( * Ruh kelimesi Kur'an'da 21 kere tekrarlanmaktadır. ) 

Ayrıca Neo karakterinin filmde "Ölüyü dirilten" ve "İlahlaştırılan" bir karakter olarak tasvir edilmesi dikkat çekmektedir. Bu minvalde Neo, "Mesih" gibi tasvir edilmekte ve Mesih İsa'nın ikinci gelişi / yeniden doğuşu da** sembolize edilmektedir. Ancak bu noktada kastedilenin Mesih İsa' mı yoksa İblis mi olduğu önem arzetmektedir. Zira satanistler Haç adı verilen Mesih İsa'nın çarmıha gerilmiş  figürünü İblis'in Mesih İsa karşısındaki zaferinin sembolü addetmektedirler.

** Esas itibarıyla Mesih İsa'nın ikinci gelişi insanlar arasında Ünite / Vahdet anlayışının ve Kolektif Bilincin tesisini ve buna bağlı ruhsal uyanışı ifade etmektedir. İncil'de Mesih İsa, İnsanoğlu olarak da tanımlanmaktadır. İncil'deki şu ayetler "Ruhsal Diriliş" kavramı açısından önemlidir.

46-1 Corinthians-15-42 Ölülerin dirilişi de böyledir. Beden çürümeye mahkûm olarak gömülür, çürümez olarak diriltilir.
46-1 Corinthians-15-43 Düşkün olarak gömülür, görkemli olarak diriltilir. Zayıf olarak gömülür, güçlü olarak diriltilir.
46-1 Corinthians-15-44 Doğal beden olarak gömülür, RUHSAL BEDEN OLARAK DİRİLİR. Doğal beden olduğu gibi, ruhsal beden de vardır.
46-1 Corinthians-15-45 Nitekim şöyle yazılmıştır: "İlk insan Adem yaşayan can oldu." Son Adem'se yaşam veren ruh oldu.

Bu çerçevede Kur'an'daki Enbiya ( Haberciler ) suresinin numarasının 21 olması da ayrı bir uyum arzetmektedir.

Sonuç itibarıyla benzeri çok olan bu tip tespitler, mevcut olan tek ilmin, Allahü Teala'nın bahşettiği kutsal kitaplarda yer alan ve tüm bilimlere kaynak teşkil eden ilahi kozmik bilgiler olduğunu ispatlar niteliktedir. Bu bilgilerin ne yönde kullanılacağını ise varlıkların ruhsal tekamül seviyeleri belirlemektedir.

MPD ( Multiple Personality Disorder / Çoklu Kişilik Bozukluğu )

Bilindiği üzere Travma Bazlı Zihin Kontrol ve Programlama metodunda süjeler, kendilerinde travma etkisi yaratacak deneylere ( duygusal ve fiziksel ihtiyaçlardan mahrum bırakılma, şiddete, cinsel tacize maruz bırakma vb. ) tabi tutulmakta ve böylelikle dirençleri kırılarak zihinde bilgi ekimi  ve programlama yapılabilecek alanlar yaratılmaktadır. Bir süjeye travma anında dışarıdan verilen kodlar ( kelimeler, sayılar ) vasıtasıyla süje uzaktan kumandalı bir robota dönüştürülebilmektedir. Söz konusu kodlar dışarıdan talimat niteliğinde iletilecek bir ses frekansı, bir işaret, bir sembol, bir kelime veya bir sayı stimülasyonuyla istenildiği zaman aktive edilebilmekte ve süje bu talimatları icra eder hale getirilmektedir. 

Böylelikle süjede, istenildiği anda dışarıdan aktive edilebilen veya pasifize edilebilen ikinci kişilik oluşmaktadır. Ancak süje, ikinci kişiliği ile yaptığı faaliyetlerini ilk kişiliğine geri döndürüldüğünde hatırlamamaktadır. Dolayısıyla oluşturulmuş olan ikinci kişilik icraatlarını bilinçsiz bir şekilde, robot gibi yapmaktadır. Bu sendrom MPD ( Multiple Personality Disorder / Çoklu Kişilik Bozukluğu ) veya DID ( Dissociated Identity Disorder / Ayrışmış Kişilik Bozukluğu ) olarak anılmaktadır.

MPD sendromu gizli tarikat müridlerinde, gizli cemiyet üyelerinde, ajanlarda, sanatçılarda ve muhtelif alanlardaki ( iş, politika vb. ) öne çıkan kişilerde görülebilmektedir. Bunun sebebi, bu insanların toplumun tam kontrolüne yönelik küresel şeytani hedefler doğrultusunda sistem görevlisi olarak kullanılmakta olmalarıdır. Ancak sistem görevlilerinin, zihin programlama süreçlerinde maruz bırakıldıkları bireysel travmatik uygulamaların benzerleri toplumlara da savaş, ekonomik kriz, salgın gibi unsurlarla deneyimletilebilmektedir. 

MPD sendromu Kur'an'da "La Yeş'urun*" ( Farketmezler ) fiili vesilesiyle bildirilmektedir.
( * Yeş'urun fiili Şuur ( Bilinç ) kelimesinden türemiş olup, ayette bozgunculuk yapanların yaptıklarının bilincinde olmadıkları vurgulanmaktadır. )

2/11 - Ve iza kıle lehüm la tufsidu fil ardı kalu innema nahnü müslihun
( Ve onlara "Yerde bozgun yapmayın." denildiğinde, "Kesinlikle bizler iyileştirenleriz." derler. )

2/12 - E la innehüm hümül müfsidune ve lakin LA YEŞ'URUN
( İyi bilin ki kesinlikle onlar bozgunculardır ve lakin FARKETMEZLER. )

3/69 - Veddet taifetün min ehlil kitabi lev yüdılluneküm ve ma yüdıllune illa enfüsehüm ve ma yeş'urun
( Kitap sahiplerinden bir grubunuz sizi saptırmayı arzuladılar da nefisleri haricindekini saptırmazlar ve farketmezler. )

Ayetlerde yaptıklarının potansiyel sonuçlarını algılama yetisinden yoksun kalmış insanlardan bahsedilmektedir. 

MPD sendromu, münafıklıktan ( ikiyüzlülük ) farklı bir durum, bir mağduriyettir. Oysa ikiyüzlülük fenomeninde kişi bu tutum ve davranışının farkındadır. Hatta kendisini bu yolla menfaat elde etmede başarılı dahi addetmektedir. Ancak onun da bu tutum ve davranış içerisinde olmasının nedeni cin şeytanlarının illetikleri negatif enerji ve sihir ( büyü ) tesirleridir. 

Şeytanların büyü metodları için;

Bkz.












Okültizm ve Okült Sembolizm

Okültizm ( Gizemcilik ), ilahi kozmik bilgilerin, toplumdan gizli tutulmak suretiyle, ruhsal enerjinin maddeye hakimiyeti ve metapsişik üstün yetenekler kazanımı amacıyla kullanımını tanımlayan kavramdır. Okültizm, gerçeğin, gerçek ilmin gizlenmesi yani bilgi nimetinin paylaşılmak yerine gizlenmesi esasına dayandığı için satanik nitelik taşımaya çok yatkındır. 

Ancak yoğun konsantrasyon, odaklanma ve frekans yükseltme ( trans ) yoluyla yapılan meditasyon ve dua seanslarında üst boyutlardaki pozitif enerjili Vazifeli Varlıklar ( Melekler ) ile iletişim kurulmasının mümkün olduğu da hatırlanmalıdır. Bilgi sahibi olan kimseler bu iletişim seanslarında temasa geçtikleri varlıkların iyicil mi kötücül mü olduklarını ayırt edebilme yeteneğine de sahiptirler. Bilginin Allah'ın bir nimeti ve nötr olduğu, onu kullananın niyetine göre sonuçlar doğuracağı hatırlanmalıdır. "Bilgi bıçak gibidir. Önemli olan onu elinde tutanın pasta kesmek mi insan kesmek mi istediğidir."

Bakara suresinin 42. ayetinde insanlar, negatif enerji salınımı amaçlı yapılan okültizme karşı uyarılmaktadırlar. 

2/42 - Ve la telbisül hakka bil batılı ve tektümül hakka ve entüm ta'lemun ( Ve gerçeği batıl ile örtmeyin ve bile bile gerçeği gizlemeyin. )

Okültizm temel kültür edinmiş olan gizli cemiyetler iletişim için muhtelif okült semboller kullanmaktadırlar. Bu sembolleri, şirket logolarında, ünlü kişilerin jestlerinde ( el, kol ve baş hareketlerinde ), yapılarda, müzik kliplerinde ve filmlerde yoğun şekilde görmek mümkündür. 

Okült sembolizm kavramına, Kur'an'ın Şuara suresinin 128. ayetinde değinilmiş gibi görünmektedir. Ayet numarasının 128 olması, farklı boyuta açılan portalın nümerolojik sembolü olan 11 sayısı açısından dikkat çekmektedir. ( 1+2+8 = 11 ) Zira 11 sayısı okültizmde, "farklı frekans varlıklarıyla iletişime geçme" kavramını da sembolize etmektedir.

26/128 - E tebnune bi külli riy'ın ayeten ta'besun ( Her tepeye ayet / işaret bina eder de abesle iştigal edip eğlenir misiniz? )

Ayrıca okült satanizm kapsamında cinlere tapınma eylemi de bulunmaktadır. Küresel şirketlerin sahibi olan hibrid cin soyu aileler tarafından kurulan birçok ezoterik gizli cemiyet bu anlayış üzerine tesis edilmiş olup maddi ve nefsani hedeflere odaklı faaliyetlerini zihin kontrol, büyü ( sihir ) ve hipnoz vasıtasıyla icra etmektedirler. Reptilian ( Sürüngen ) ırk olan cinlerin şeytani karakteristiği olan olan hiyerarşi, ritüel tutkusu, inatçılık, zorbalık ve merhametsizlik niteliklerine haiz küresel ailelerin amacı okült metodlarla insanlığı tam tahakküm altına almak ve köleleştirmektir. Bu hususları bildiren ayetler şöyledir.

34/41 - Kalu sübhaneke ente veliyyüna min dunihim bel kanu ya'büdunel cinn ekseruhüm bihim mü'minun
( "Sen yücesin. Sen onlardan başka dostumuzsun. Bilakis cinlere kulluk etmekteydiler. Onların çoğunluğu onlara inanmışlardı." derler. )

66 Vahiy-9-20 Geriye kalan insanlar, yani bu belalardan ölmemiş olanlar, kendi elleriyle yaptıkları putlardan dönüp tövbe etmediler. Cinlere ve göremeyen, işitemeyen, yürüyemeyen altın, gümüş, tunç, taş, tahta putlara tapmaktan vazgeçmediler.

66 Vahiy-9-21 Adam öldürmekten, büyü, fuhuş, hırsızlık yapmaktan da tövbe etmediler.

46-1 Korintliler-10-20 Hayır, yok! Dediğim şu: Putperestler kurbanlarını Tanrı'ya değil, cinlere sunuyorlar. Cinlerle paydaş olmanızı istemem.

14/15 - Vesteftehu ve habe küllü cebbarin anıd ( Ve açılışı istediler ve her inatçı zorba zarara uğradı. )

4/117 - İn yed'une min dunihı illa inasa ve in yed'une illa şeytanen merıda
( Kesinlikle onlar, O’nun haricinde ancak kadınları çağırırlar. Kesinlikle ancak asi inatçı şeytanı çağırırlar. )

Enerji jeneratörü ( frekans yayıcı ) işlevi gören okült sembollerden bazıları şöyledir.

BAPHOMET

Okültist yazar ve törensel büyücü olan Eliphas Levi tarafından çizilmiş olan ve cinlerin şeytani lideri olan İblis'i ( Baal ) tasvir eden Baphomet isimli figürdür. Baphomet kelimesi Muhammed ( Övülmüş ) kelimesinin farklı telaffuz edilmiş hali olan Mahomed kelimesinin yansımasıdır. Figürde yer alan bileşenler ve simgeledikleri anlamlar şöyledir.

Keçi = Keçi cinsel gücü yüksek olan bir hayvan olduğundan cinlerin insan soyunu döllemelerini n sembolizminde kullanılmıştır. 

Keçinin Kafasındaki İki Boynuz ve Taç =  İki Boynuz, farklı boyuta geçiş portalının nümerolojik ifadesi olan 11 sayısını simgelemektedir. Kafadaki Taç ile birlikte 3 sayısı oluşmakta ve böylelikle şirkin temel kavramı olan Teslis ( Üçleme ) tezahür etmektedir. ( 4/171 ...... O halde, Allah’a  ve O’nun resullerine inanın ve üçtür demeyin. Kendi hayrınıza bundan imtina edin, vazgeçin. ...... )

Alındaki Yıldız = Kainatın süptil madde frekansından ( kozmik frekanstan ) kaba madde frekansı olan dünyaya hükmetme anlamını sembolize etmektedir. Ayrıca okültizmde kaba madde alemi dünyadaki her varlığın süptil alemdeki projeksiyonu yıldız ile temsil edilmektedir. Evvelki bölümlerde "Öz Varlık" ve "Nefs" kavramlarıyla açıklanan bu husus Mesih İsa ile ilgili olarak İncil'in Matta suresinin aşağıdaki ayetinde yer alır. 

40-Matthew-2-2 şöyle dediler: "Yahudiler'in Kralı olarak doğan çocuk nerede? Doğuda O'nun yıldızını gördük ve O'na tapınmaya geldik." )

Kanatlar = İblis'in melek olduğunu ifade eden sembolizmdir. 

Hermafrodit Özellik = Baphomet hem dişil hem eril enerji kaynağı olarak resmedilmektedir. 

Karın Bölgesindeki Portal = Farklı boyuta / frekansa geçiş kapısının ( Star Gate ) sembolüdür.

Karın Bölgesindeki İki Yılan = DNA sarmalının sembolü olup, şeytanın insan ile cinsel ilişkisini ve hibrid soyun tezahürünü sembolize etmektedir.

Yukarıya Bakan Sağ El ve Aşağıya Bakan So El = İlahi kozmik bilgileri, kulak hırsızlığı* ile kaynaktan alıp kendisine tapanlara vermesini tasvir etmektedir.

* 15/16 - Ve gökte yıldız kümeleri oluşturduk ve onu bakanlar için süsledik.
15/17 - Ve onu tüm kovulmuş şeytanlardan koruduk.
15/18 - O kulak hırsızlığı yapan kimse hariç. Artık onu apaçık kıvılcım takip eder.



PENTAGRAM

Baphomet'in kafasının tasviri olan ters dönmüş yıldız figürüdür. Satanik ritüellerde en çok kullanılan sembollerden biri olup, bu sembol ABD Savunma Bakanlığı'nın merkez binasında ve yeni kurulması planlanan teknoloji şehri Neom City'nin logosunda da bulunmaktadır.


                                                                   Pentagon Binası

                                                               
                        Neom City Logosu

Bir cemiyet logosu olan aşağıdaki sembole tersten bakıldığında pentagram şekli ortaya çıkmakta ve 6 sayısına benzeyen ortadaki G harfi 9 sayısına dönüşmektedir. G harfi temelde Geometry ve Genesis kelimelerinin sembolüdür. 9 sayısı ise okültizmde yaratılışın ve yaşamın sembolü 6 sayısının tersini ve düalitedeki negatif enerjiyi sembolize etmektedir.





CORNUTO

Şeytanın sembolü olan Baphomet'in boynuzlarını, boyutlar arası portal ( geçiş kapısı ) addedilen Süleyman Tapınağı'nın iki kolonunu ve 11 sayısını sembolize etmektedir. Ancak bu sembolizmde boyutlar arası geçiş portalının sembolü olan 11 sayısına negatif anlam yüklenmektedir. Yani farklı boyuttaki negatif frekanslı varlıklarla temas anlamını içermektedir.

Süleyman Tapınağı'nın girişindeki İki Kolon ( Bu girişe "Gate" adı verilmektedir. ABD'deki yıkılan İkiz Kuleler de "Gate"'i sembolize ediyordu. )

"İki Kolon" kavramı Kur'an'daki bir karakter olan Zülkarneyn* ( İki Boynuzlu ) ile ilgili olarak, "Seddeyni" ( İki Set ) ifadesiyle geçmektedir. Zülkarneyn'in karşılaştığı bir kavim, farklı boyuttan / frekanstan gelen Ye'cuc ve Me'cuc isimli bozguncu varlıklardan korunabilmek için kendisinden "İki Set" ( İki Dağ ) arasına bir set yapmasını ister. Ayetteki "İki Set" ( İki Dağ ) kavramı farklı boyuttan gelen varlıkların geçiş portalını tanımlamaktadır. ( Bu noktada anlamsal ve sembolik olarak 11 sayısı ve Süleyman Tapınağı'nın iki kolonu ilintisi bulunmaktadır. Ayrıca Bkz. "İkili Kara Delik ... Solucan Deliği ... ZülKARNeyn ( İki Boynuzlu ) ... CERN"" başlıklı bölüm )

18/93 - Hatta iza belağa beynes seddeyni vecede min dunihima kavmen la yekadune yefkahune kavla
( Nihayet iki setin arasına ulaştığında, sözü anlamaya yanaşmayan, onlardan başka bir kavim buldu. )

18/94 - Kalu ya zel karneyni inne ye'cuce ve me'cuce müfsidune fil erdı fe hel nec'alü leke harcen ala en tec'ale beynena ve beynehüm sedda
( “Ey Zülkarneyn, iki boynuzlu, Yecuc ve Mecuc kesinlikle yerde bozgunculardır. O halde, bizimle onlar arasına sed koyman üzere sana harac versek olur mu?” dediler. )

* Zülkarneyn = Za ( Sahibi ) + El ( Ön Ek ) + Karn ( Boynuz / Nesil ) + Eyni ( İki ) = İki boynuzlu / İki Nesilli ( "İki Nesil" anlamıyla Ye'cuc ve Me'cuc ifade ediliyor olabilir. "Boynuz" da ezoterik sembolizmde "Nesil / Soy" anlamına gelmektedir.

Cornuto, işaret ve serçe parmağının açılması, diğerlerinin kapalı tutulması yoluyla yapılan bir el hareketi olarak okült satanik sembolizmde önemli bir yere sahiptir. "Ölüm Müziği / Ölümcül Müzik" adı verilen "Metal** Müzik" üreten grupların bu sembolü kullanmalarının sebebi de şeytan sembolizmi vasıtasıyla ölüm mesajı vermeleridir.  

( ** "Metal" kelimesi "Mat / Met" ( Ölmek, Ölü ) ve "Al" ( Gibi olan ) kelimelerinden oluşmakta olup, "Ölümcül" anlamına gelmektedir. "Mat / Met" kökü Arapça'daki "Meta" ( Madde ) kelimesinin de kökü olup, bu kelime özünde "Ölü olan" anlamını taşımaktadır. Yani "Madde ölümdür, Ruh yaşamdır"  kök anlamını ve mesajını barındırmaktadır. "Madde" anlamına gelen İngilizcedeki "Matter", Fransızca'daki "Matiere" ve Almanca'daki "Materie" kelimelerinin köklerinde de "Mat / Met" kelimesi bulunmaktadır. )


1966 yılında Şeytan Kilisesi'ni kuran satanist Anton Zandor Lavey, Cornuto hareketi yaparken. Arka planda da Pentagram içinde Baphomet figürü yer alıyor.

                                     
El ile yapılan okült ezoterik sembolizm işaretleri

                                     
Metallica grubu üyeleri Cornuto hareketi yaparlarken

                                                       
               Eski İran lideri Ahmedi Nejat

                                                      
               Eski ABD Başkanı Bill Clinton


                                                     
               George Bush Jr. ve Laura Bush

                                       
     Eski ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton


                                                    
          Eski ABD Başkanı Barrack Obama



                                                                       
                              Papa Francis




Eski Papa Ratzinger



Eski ABD Başkanı Ronald Reagan


ABD Başkanı Donald Trump

                                              
           Eski Fransa Başkanı Nicolas Sarkozy


                                                       
               Microsoft'un sahibi Bill Gates

DAMALI ZEMİN

"Damalı Zemin" siyah ve beyaz renkli karelerden oluşmakta olup, bu kompozisyon "Boyutlar arası geçişin" ve "Düalitenin" ( Pozitif ve Negatif enerji ) sembolüdür. ( Uzakdoğu kültüründeki Yin Yang figürü de aynı okült anlamı taşır. ) Damalı zemin okült ezoterik ritüellerin önemli bir bileşenidir.


TEK GÖZ

Allah'a ortak koşulan ( haşa ) İblis'in de ( Şeytan ) herşeyi gördüğünü, gözetlediğini sembolize etmek üzere kullanılan ve bilinen kökeni Mısır mitolojisindeki Horus isimli pagan karaktere  dayanan semboldür. Şeytanın herşeyi gözetlemeye çalıştığı Kur'an'ın A'raf suresinin 27. ayetinde yer almaktadır. ( Ayet numarasının ( 27 ) nümerolojik değerinin, satanik okültizmde yaratılışı ve yaşamı sembolize eden 6 sayısının tersi olan 9 sayısını vermesi de dikkat çekmektedir. 9 sayısı ayrıca matematiksel fenomeni nedeniyle "Sihirli Sayı" olarak bilinmektedir. 

Bkz.


7/27 ............ Kesinlikle o, o ve kabilesi, sizin onları göremeyeceğiniz yerden sizi görürler. .........



 
ABD Doları'nın arka yüzündeki piramidin tepesinde, sürüngen derisi desenli üçgenin içinde yer alan "Tek Göz" ile şeytan, şeytanın herşeyi görmesi, gözetlemesi ve kontrol etmesi sembolize edilmiştir. ( Figürdeki diğer semboller evvelce "1 Dolardaki Okült Mesajlar" başlıklı bölümde incelenmişti. )

2003 yılındaki Eurovision Şarkı Yarışmasını kazanan Türk ekibi, sahne şovunun sonunda Illuminati Üçgeni sembolizmi yapmıştır.


TEK GÖZÜ EL İLE KAPAMA

Bir el ile gözün birini katmadan ibaret olan bu hareket, Mısır mitolojisine göre kardeşi Set ile bir kavgasında tek gözünü kaybeden pagan karakter Horus'a yani şeytana atfen yapılmaktadır. Bu hareket te yine şeytanın herşeyi gördüğünü, gözetlediğini ve kontrol ettiğini ifade eden semboldür. 

                             
Birçok ünlünün el ile tek göz kapama hareketi yaptıkları toplu foto

Dijital platformda sunulan "Second Life" ( İkinci Hayat ) isimli oyunun sembolünde de göz ve el sembolizmi bulunmaktadır. Bu oyun esas itibarıyla, insanları gerçeklikten koparmayı, onları Matrix'te olduğu gibi dijital bir ortama kilitlemeyi ve tam kontrol altında dijital bir esaret yaşamına mahkum etmeyi öngören Yeni Dünya Düzeni'nin telkini, adaptasyonu ve bilinçaltı şartlaması niteliğindedir. Oyun, normal hayatta yapılabilen herşeyin yapılabilmesi kurgusuna dayanmaktadır. İkinci Hayat kavramı aslında küresel şeytanların zaman içinde insanları için olmasını planladıkları tek hayatı ifade etmektedir.


TEK GÖZÜ 666 SEMBOLİZMLİ EL HAREKETİ İLE KAPAMA

Bu hareket ile hem şeytanın herşeyi gördüğü, gözetlediği hem de teslis ( üçleme* / üç ilah addetme ) şirkinin kodu olan 666 sayısı sembolize edilmektedir. Hareket yapılırken baş ve işaret parmakları birleştirilmekte ve diğer üç parmak ise açılmaktadır. Böylelikle üç adet altı sembolize edilmektedir. Hareket, el bu haldeyken bağımsız şekilde veya gözlerden birinin üstüne koyacak şekilde yapılmaktadır. Bilindiği üzere İncil'de 666 sayısı, şeytanı, şeytanın  kontrol mekanizmasını ve şeytanın hipnozuna kapılarak onun kölesi olmuş insanı sembolize eden sayı olarak bildirilir. ( 666 sayısının nümerolojik değeri de 9 sayısını vermektedir. 6+6+6 = 18 ... 1+8 = 9 )

*5/73 "Kesinlikle Allah, üçün üçüncüsüdür." diyenler inkar etmişlerdir.
 4/171 ..... O halde, Allah’a ve O’nun resullerine inanın ve üçtür demeyin.....

66-Revelations-13-18 Bu konu bilgelik gerektirir. Anlayabilen, canavara ait sayıyı hesaplasın. Çünkü bu sayı insanı simgeler. Sayısı altıyüzaltmışaltıdır.


             
Birçok ünlünün 666 sembolizmli el hareketi ile tek göz kapama hareketi yaptıkları toplu foto

                                    
ABD Başkanı Donald Trump 666 hareketi yaparken



Tuesday, May 19, 2020

Eğitim sistemi hakkında....

Eğitim sistemi, yeni dünya düzeninin toplumunu oluşturması planlanan cahil, merhametsiz ve tek tip insanların yaratılabilmesi amacıyla küresel anlamda bilinçli ve sistematik olarak dejenere edilmektedir. Yeni dönemde genç nesile sunulan eğitim konuları esas itibarıyla eğitmek yerine ezberletmek, doktrine etmek, zihinleri belirli kavramlara şartlamak ve programlamak için kullanılmaktadır. Ayrıca mevcut eğitim sistemi, "Kodlama", "Robotik" vb gibi süslü terminolojilerin ardında sadece  mantık, matematik, hesaplama, analitik düşünce, sıralama, sayma vb. gibi sayısal ve mekanik işlevlerin merkezi olan Sol Beyini aktive eden unsurlara odaklanmış durumdadır. Bu yaklaşım duygusuz, merhametsiz ve tek tip robot misali bir neslin ortaya çıkmasına sebebiyet vermektedir. Ve bunun sonucunda da "eğitimli" sıfatı verilmiş ancak aslında "cahil" olan bir kitle tezahür etmektedir. 

İlk AI şehri olması planlanan Neom City'nin ilk vatandaşının Sophia isimli bir robot olması da bu bağlamda çok manidardır. Ayrıca bazı internet sitelerine girişte beliren "Ben robot değilim." onay penceresi de aslında bir süredir insanların bilinçaltına "Sen bu sistemin robotsun." mesajını sübliminal olarak vermektedir.

Olması gerek eğitim sistemi ise antik çağlarda bazı kavimlerde uygulanan ancak küresel şeytanlar tarafından genelleşmesinin önü kesilmiş olan ezoterik eğitim sistemidir. Bu eğitim sisteminde, Sol Beyin ile, imajinasyonun ( hayal gücünün ), sezginin, yaratıcılığın, bütüncül düşüncenin, ahlakın, merhametin ve sevginin merkezi olan Sağ Beyin dengesi korunmuş ve ana bilgi kaynağı olarak da multidisipliner veri hazinesi olan kutsal yazılar baz alınmıştır.


                                                         
               Sağ ve Sol Beyin özellikleri


Antik Yunan'da "Suggestology" ( Telkinbilim ) olarak bilinen eğitim sisteminde insanların bol oksijen alan mağaralarda yüksek konsantrasyon ve odaklanma yoluyla transa geçip beyin frekanslarını Alfa seviyesinden Beta seviyesine yükselttikleri ve böylelikle çok daha kısa sürede çok daha fazla miktarda bilgiyi öğrenebildikleri bilinmektedir. ( Örneğin bir saatlik bir trans sonucunda yeni bir dil öğrenmek mümkün olmaktaydı. ) Bugün "Dijital Dönüşüm" kisvesi altında yürütülen küresel projelerin ana amacı insanların beyin frekanslarının kontrol altına alınması ve idraki yükselişlerinin engellenmesidir. 

                              
Beyin dalgası frekanslarının yönetimi eğitim sisteminin temelidir.

Bu konuya örnek Kehf suresinin aşağıdaki ayetlerinde verilmektedir. Ayetlerde mağara ortamında bulunan bir grup insanın trans haline geçerek deri levhalarda yazılı olan ilmi özümsedikleri anlatılmaktadır. 

18/9 - Em hasibte enne ASHABEL KEHFİ ver RAKIMİ kanu min ayatina aceba ( Sen MAĞARA SAHİPLERİNİN ve DERİ LEVHALARIN kesinlikle şaşılacak ayetlerimizden olduklarını mı sandın? )

18/10 - İz evel fityetü ilel KEHFİ fe kalu rabbena atina min ledünke rahmeten ve heyyi' lena min emrina raşeda ( Zamanında genç adamlar MAĞARAYA sığındılar da "Rab’bimiz bize indinden rahmet ve işimizden doğruluğa kolaylık ver." dediler. )

18/11 - Fe DARABNA ALA AZANİHİM FİL KEHFİ sinıne adeda ( Böylece MAĞARANIN İÇİNDE seneler adediyle KULAKLARINA VURGULAYIP BEYAN ETTİK. )

18/18 - Ve TAHSEBUHÜM EYKAZAN VE HÜM RUKUDÜN ve nükallibühüm zatel yemıni ve zateş şimali ve kelbühüm basitun ziraayhi bil vesıyd lev ittala'te aleyhim le velleyte minhüm firaran ve le müli'te minhüm ru'ba
( Ve ONLARI UYANIK SANIRDIN AMA ONLAR UYKUDAYDILAR*. Onları sağa ve sola çevirirdik. Köpekleri ön ayaklarını kapı eşiğine uzatıp yaymıştı. Şayet onları görseydin firar ederek onlardan yüz çevirirdin ve onlardan korku ile doldurulurdun. )

* Ayette mağara içindeki insanların ilim öğrenmek için trans haline girdikleri bildirilmektedir.

Yaratılışın kodlarını içeren, tüm bilimlerin ve teorilerin kaynağı olan Kur'an'ın multidisipliner ( matematik, astronomi, psikoloji, tıp, fizik, kimya, astroloji, sosyoloji vb. ) bir eğitim sisteminin temel kitabı olması gerekmektedir. Ancak bu ifade güncel anlamdaki "Kur'an kursları" ile asla karıştırılmamalıdır. İcatları ve teorileriyle bilinen birçok biliminsanı aslında başarılarını kutsal kitaplardaki ezoterik ilme, okült kelime ve kodlama sistemine vakıf olmalarına borçludurlar. Bu konudaki en bilinen örnek fizikçi olarak bilinen ama aslında bir okültist ve alşimist olan Isaac Newton'dur. Newton'un "Kutsal Kitabın Yorumu" isimli kitabı bu bağlamda dikkat çekmektedir.

Temel eğitimin Kur'an ilmi olduğunu bildiren ayetler şöyledir.

2/31 - Ve alleme ademel esmae külleha sümme aradahüm alel melaiketi fe kale enbiunı bi esmai haülai in küntüm sadikın
( Ve Adem’e isimlerin hepsini öğretti. Sonra onları meleklere gösterdi. "O halde, eğer doğrular iseniz, bunları bana isimleriyle haber verin." dedi. )

2/32 - Kalu sübhaneke la ilme lena illa ma alemtena inneke entel alimül hakim
( "Yücesin sen. O bize öğrettiğinin haricinde bize ilim yoktur. Kesinlikle sen bilensin hakimsin." dediler. )

3/79 - Ma kane li beşerin en yü'tiyehüllahül kitabe vel hukme ven nübüvvete sümme yekule lin nasi kun ıbadel lı min dunillahi ve lakin kunu rabbaniyyıne bima KÜNTÜM TÜALLİMUNEL KİTABE ve BİMA KÜNTÜM TEDRUSUN
( Allah'ın, kitabı, hükmü ve haberciliği verdiği insanın, insanlar için "Allah’tan başkasına kul olun." demesi olmaz. Lakin O ÖĞRETMİŞ OLDUĞUNUZ ve DERS ALDIĞINIZ KİTAPTAN dolayı Rab’be adanmış olun. )

6/105 - Ve kezalike nüsarrifül ayati ve li yekulu DERASTE ve li nübeyyinehu li kavmin ya'lemun
( Ve işte ayetleri, "SEN DERS ALMIŞSIN." demeleri ve bilen kavim için onu iyice beyan etmemiz için böyle sarfediyoruz. )

34/44 - Ve ma ateynahüm min KÜTÜBİN YEDRUSUNEHA ve ma erselna ileyhim kableke min nezır
( Ve onlara DERS ALACAKLARI KİTAPLARDAN vermedik. Onlara senden önce uyarıcıdan da göndermedik. )

68/37 - Em leküm KİTABÜN fihi TEDRUSUN ( Yoksa size KİTAP var da, ondan mı DERS ALIYORSUNUZ? )**

** İnkarcıların Kur'an'ı reddetmeleri ve nefsani olarak hüküm vermeleri üzerine inmiş ayettir.






Muaviye meselesi ve Kur'an'ın yazılması

Kaynaklara göre; Muaviye, İslam karşıtı isyanı ile bilinen Ebu Süfyan'ın oğlu olup, önce islam karşıtı hareketlerde yer almış ancak daha sonra islamı kabul etmiştir. Muaviye, Emevi Devleti'nin de kurucusu olup 661 - 680 yılları arasında Halife sıfatıyla İslam Devleti'ni yönetmiştir.

Birçok kaynakta Muaviye'nin, Haz. Muhammed'in "Vahiy Katibi" olduğu yani haberciye vahyedilen ayetlerin yazıcısı olduğu söylenmektedir. Bazı cahil kimseler bu bilgiye istinaden Kur'an'ın değiştirilmiş olabileceğini idda etmektedirler.

Ancak Kur'an'da açıkça belirtilmektedir ki Kur'an ayetleri, doğrudan vahyin muhatabı olan Hz. Muhammed tarafından yazılmıştır. 

29/47 - Ve kezalike enzelna ileykel kitab fellezine ateynahümül kitabe yü'minune bih ve min haülai men yü'minü bih ve ma yechadü bi ayatina illel kafirun
( Ve kitabı sana işte böyle indirdik. Artık o kendilerine kitap verdiklerimiz ona inanırlar. Şunlardan da ona inanan kimseler vardır. İnkarcıların haricindekiler ayetlerimizle cihad etmez. )

29/48 - Ve ma künte TETLU min kablihı min KİTABİN* ve LA TEHUTTUHU Bİ YEMİNİKE izen lertabel mübtılun
( Ve sen, ondan önce KİTAPTAN OKUMUYORDUN ve ONU SAĞ ELİNLE YAZMIYORDUN. Öyle olsaydı batılcılar şüphe ederlerdi. )

29/49 - Bel hüve ayatün beyyinatün fı sudurillezine utül ılm ve ma yechadü bi ayatina illaz zalimun
( Bilakis o, o ilim verilenlerin göğüslerinde açıklayıcı ayetlerdir. Zalimlerin haricindekiler ayetlerimizle cihad etmez. )

Ayet setinde Hz. Muhammed'in, vahiy alana kadar okumayı ve yazmayı bilmediği, vahiy sonrasında ayetleri okumaya ve yazmaya başladığı ve bunun da batılcı müşrikleri doğru yola yönlendirmek üzere gelen apaçık bir mucize olduğu bildirilmektedir.

* Kitab kelimesinin "Yazı" anlamına gelmektedir.

Ayrıca Abese suresinin aşağıdaki ayet setinde Hz. Muhammed zamanında ve sonrasında Kur'an'ı kaleme alan birçok "Katibin" ( Yazıcının ) varlığı bildirilmektedir.

80/11 - Kella inneha tezkiretun ( Hayır, kesinlikle o hatırlatıcıdır. )
80/12 - Fe men şae zekerehu ( Artık dileyen kimse onu hatırlar. )
80/13 - Fi suhufin mukerremetin ( Faydalı sahifelerin içindedir. )
80/14 - Merfu'atin mutahheretin ( Yükseltilmiş olan tertemizlerinde, )
80/15 - Bİ EYDİN SEFERETİN ( YAZICILARIN ELLERİNDEDİR. )
80/16 - Kiramin bereretin ( Faydalı, şerefli, hayırlı, iyi olanların. )

Kur'an'ın ilahi sistem tarafından korunduğu ve dolayısıyla tahrif edilip değiştirilmemiş olduğu da Buruc suresinin aşağıdaki ayetlerinde bildirilmektedir.

85/21 - Bel hüve kur'anün mecid ( Bilakis o şerefli, büyük Kur'an' dır. )
85/22 - Fİ LEVHIN MAHFUZ ( KORUNMUŞ LEVHANIN İÇİNDEDİR. )

Şuara suresinin 210. ayetinde ise Kur'an'ın şeytanlar tarafından indirilmediği ve zaten şeytanların bunu yapabilme kabiliyetlerinin de olmadığı bildirilmektedir.

26/210 - Ve ma tenezzelet bihiş şeyatın ( Ve onu şeytanlar indirmedi. )
26/211 - Ve ma yembeğıy lehüm ve ma yestetıy'un ( Ve onlara yaraşmaz ve istidatları da olmaz. )

Atatürk, 1923 yılında Konya’da yaptığı bir konuşmada Muaviye ile ilgili şöyle demiştir. “Beyler! Gerçek ulema ile dine zararlı ulemanın birbirine karıştırılması Emeviler zamanında başlamıştır. Hz. Peygamber’in saadetli zamanında, Peygamberin vefatından sonra, Raşit Halifeler zamanımda, hep doğrudan doğruya, Hz. Peygamber’in yol göstermesiyle İslâm olan Râşit halifelerin aydınlatılmasıyla kurtuluşa eren halk kütleleri arasında gerçek temizlik, içten saygı, yüce bir bağlılık vardı. Ta ki Muaviye ile Hz. Ali karşı karşıya geldiler. Sıffin olayında Muaviye’nin askerleri Kur ‘an ‘ı mızraklarına diktiler ve Hz. Ali’nin ordusunda böylece kararsızlık ve zayıflık oluşturdular. İşte o zaman dine bozgunculuk ve Müslümanlar arasına nefret girdi. O zaman hak olan Kur’an haksızlığı kabule araç yapıldı. En zorba hükümdarlardan olan Muaviye’nin nasıl bir hile ile hilâfet sıfatını takındığını biliyorsunuz. Ondan sonra bütün istibdatçı hükümdarla hep dini alet edindiler. İstibdat ve ihtiraslarını desteklemek için hep ulema sınıfına başvurdular. Gerçek ulema, dini bütün alimler hiç bir zaman bu zorba hükümdarlara boyun eğmediler. Onların emirlerini dinlemediler, tehditlerinden korkmadılar. Üç buçuk dört yıl öncesine kadar hayatta olan Osmanlı Hükümdarları da aynı şeyleri yapmışlardır. Son Osmanlı hükümdarı Vahdettin’in davranışları gözünüzün önündedir. Onun emriyle bile bile ölüme götürülen milleti kurtarmak isteyenler âsi ilan edildi. Onun emriyle millet ve vatanı kurtarmak için kan döken aziz ordumuzun, isyancılar sürüsü olduğuna dair fetvalar veren ulema kıyafetli kişiler çıktı… Dört Halife’den sonra din sürekli siyaset aracı, çıkar aracı, istibdat aracı yapıldı. Bu durum Osmanlı tarihinde böyleydi. Abbasiler, Emeviler zamanında böyleydi. Böyle âdi ve sefil hilelerle hükümdarlık yapan halifeler ve onlara dini alet yapmaya tenezzül eden sahte ve imansız âlimler tarihte daime rezil olmuşlar, rezil edilmişler ve daima cezalarını görmüşlerdir…”





Kadir Gecesi, 19 Mayıs Bayramı ve 19 Enerjisi

Bugünün tarihi 19.05.2020. Bugün "Kadir Gecesi" ve "19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı" ... Kutlu olsun!

Bugünün tarihinde dikkat çekici bir 19 nümerolojisi göze çarpmaktadır. 

Bugün ayın 19'udur.

Bugünün tarihini oluşturan rakamların toplamı 19 sayısını vermektedir. ( 1+9+0+5+2+0+2+0 = 19 )

"Kadir" kelimesi Allahü Teala'nın sıfatlarından biri olup, "Kudretli, Herşeye kudreti yeten" anlamına gelmektedir. 

Kur'an'da yer alan "Leyletel Kadr" ( Kadir Gecesi ) ifadesi Kur'an'ın vahyedilmeye başladığı zaman dilimini ve Rab'bin vahiy kudretini tanımlamaktadır. 

97/1 - İn (1) na (2) enzelna (3) hü (4) fi (5) leylet (6) el (7) KADR (8) 
( Kesinlikle biz onu KADİR gecesinde indirdik. )

97/2 - Ve (1) ma (2) edra (3) ke (4) ma (5) leylet (6) ül (7) KADR (8) 
( Ve KADİR gecesinin ne olduğunu sana ne bildirir? )

97/3 - Leylet (1) ül (2) KADRİ (3) hayrün (4) min (5) elfi (6) şehr (7) 
( KADİR gecesi bin aydan daha hayırlıdır. )

97/4 - Tenezzelül melaiketü ver ruhu fiha bi izni rabbihim min külli emr ( Melekler ve ruh, Rab’lerinin izni ile onun içinde her işten inerler. )

Vahiy frekanslarının gece iletilmiş olduğunun bildirilmesiyle, gece olarak anılan zaman diliminde ilahi kozmik iletişimin daha etkin olduğuna da dikkat çekilmektedir. Zira gece süreci varlıkların ruhsal açıdan en dingin oldukları, bilgiyi algılama ve idrak etme kapasitesi açısından en yüksek seviyede oldukları zaman aralığıdır. Ayrıca 97/4 kodlu ayette yer alan "Melek ve Ruh inerler" ifadesiyle ilahi kozmik frekans iletisi vesilesiyle bilgi aktarımı ( vahiy ) olduğu bildirilmektedir.

"Kadir" kelimesinin "Leyletel Kadr" ( Kadir Gecesi ) tamlaması içinde yer almak üzere Kur'an'da sadece 3 ayette ( 97/1, 97/2, 97/3 ) geçmektedir. Ve "Kadir" kelimesinin bu ayetlerdeki sıra numarası sırasıyla 8,8 ve 3'tür. ( 8+8+3 = 19 )

"Kadir" kelimesinin "Kadir Gecesi" tamlaması içinde son kez geçtiği ayetin kodunun ( 97/3 ) nümerolojik değeri de 19 sayısını vermektedir. ( 9+7+3 = 19 )

- Atatürk 19 Mayıs 1919 tarihi için "Doğum günüm" demiştir. Kur'an'ın 19. suresinin 19. ayetinde "Bir çocuğun doğacağı" haber verilmektedir. ( Ayette Hz. İsa'ya işaret ediliyor olmakla birlikte sadece "çocuk doğumu" kavramının bu ayette olması açısından anlamsal ve sayısal bir uyum söz konusudur. )

19/19 - Kale innema ene rasulü rabbike li ehebe leki ĞULAMEN zekiyya
( “Kesinlikle ben sana temiz OĞLAN bağışlamak için Rab’binin resulüyüm." dedi. )

Ve bu semantik ve nümerolojik uyumların COVID"19" süreci içinde olunan bir döneme denk gelmesi ilahi kozmik bir mesajın iletilmekte olduğu izlenimini oluşturmaktadır. Zira 19. surenin ismi "Meryem" olup bu kelime "İsyan, Ayaklanma, Yükseliş" anlamını içermektedir. Bu minvalde küresel çapta bir uyanış ve yükseliş hareketi haber verilmekte gibidir.



Monday, May 18, 2020

Neden yardımlaşmıyorsunuz?

İçinde bulunulan dönem ( döngü sonu süreci ) artık bireysel menfaat peşinde koşma, nefsani ve dünyevi arzuların aldatıcı tatminini arama, kibirlenerek kendini üstün konumda tutma, kısır tartışmalar ve çatışmalarla ruhsal tekamülü bloke etme dönemi değildir. Bilakis birlik olma,  bilgilenme, bilgiyi artırma ve paylaşma, şeytanlar tarafından kurgulanan küresel komploları idrak edebilme, çözüm yolları üzerine tefekkür etme ve yardımlaşmak suretiyle kolektif huzura açılan kapıyı birlikte aralama dönemidir.

Döngü sonu sürecini tanımlayan Yevmel Kıyameh ( Kıyamet / Ayağa Kalkış Günü ) kavramı Kur'an'da "Yevmed Din" ( Din Günü ) ve "Yevmel Fasl" ( Ayrışım Günü ) olarak da zikredilmektedir. 

Saffat suresinin aşağıdaki ayet setinde, döngü sonunda insanlar arasında zuhur edecek düşünsel ayrışımdan, insanların kötülüklere karşı tepki göstermeleri ve yardımlaşmaları gerektiğinden bahsedilmektedir. Ve özellikle "Neden yardımlaşmıyorsunuz?" sorusu ile açıkça "Çözüm" yolu gösterilmektedir.

37/19 - Fe innema hiye zecratün vahıdetün fe iza hüm yenzurun ( Böylece kesinlikle o tek bağırma sesidir de o zaman onlar bakarlar. )

37/20 - Ve kalu ya veylena haza YEVMÜD DİN ( Ve "Ey vay bize, bu DİN GÜNÜDÜR." derler. )

37/21 - Haza YEVMÜL FASLİllezı küntüm bihı tükezzibun ( Bu, o yalanlamış olduğunuz AYRIŞIM GÜNÜDÜR. )

37/22 - Uhşürullezıne zalemu ve ezvacehüm ve ma kanu ya'büdun ( O zulmedenleri, eşlerini ve o kulluk etmiş olduklarını toplayın. )

37/23 - Min dunillahi fehduhüm ila sıratıl cehım ( Allah’tan başka. Artık onları cehennem yoluna yönlendirin. )

37/24 - Vekıfu hüm innehüm mes'ulun ( Onları tutuklayın, durdurun. Kesinlikle onlar sual edilecekler. )

37/25 - MA LEKÜM LA TENASARUN ( NE OLDU SİZE NEDEN YARDIMLAŞMIYORSUNUZ? )

Şura ( Heyet !! ) suresinin aşağıdaki ayetlerinde de insanların zulme karşı "Heyetler" oluşturmak, maddi ve manevi anlamda "Yardımlaşmak" suretiyle mücadele etmeleri gerektiği tekrar bildirilmektedir. Surenin isminin "Şura" ( Heyet / Meclis ) olması da mücadelenin "Tek Adam" veya "Kahraman" beklentisiyle değil toplumsal ve kolektif bir yaklaşımla verilmesi gerektiğine dikkat çekmektedir.  

42/38 - Vellezinestecabu li rabbihim ve ekamus salate ve EMRÜHÜM BEYNEHÜM ŞURA BEYNEHÜM ve min ma razaknahüm yünfikun
( Ve Rab’lerini kabul edenler ve duaya kalkanlar, onların İŞLERİ ARALARINDA HEYETTİR. O rızıklandırdıklarımızdan harcarlar. )

42/39 - Vellezine iza esabehümül BAĞYÜ HÜM YENTESİRUN
( Ve onlar, AZGIN AZAP onlara isabet ettiğinde ONLAR YARDIMLAŞIRLAR. )






Ekini ve Nesli helak etmek için çabalayanlar....

Yüksek teknoloji vesilesiyle geliştirilen ve "yenilik, kolaylık" söylemleriyle paketlenerek topluma sunulan uygulamalar doğru alanlarda kullanımları durumunda fayda içeriyor olsalar da küresel ailelerin bu uygulamaları nefsani ve şeytani menfaatleri ( kontrol ve tahakküm ) doğrultusunda kullanmak istemeleri nedeniyle sistemi bozacak ve sisteme zarar verecek hale dönüşebilmektedirler. Buna bazı güncel örnekler GDO'lu ( Genetiği Değiştirilmiş Organizma ) Ürünler, Sentetik Virüsler, Aşılar, AI ( Yapay Zeka ), Transhümanizm, Singularity, Sibernetik, Robot Teknolojisi, IOT* ( Internet of Things / Şeylerin-Nesnelerin Interneti ), Kuantum Bilgisayarlar, 5G Teknolojisi, Block Chain, Kripto Para, Implant Mikroçipler / Nanoçipler vb. olarak sıralanabilir.

( * Küresel şeytanlar insanı da "Thing" ( Şey / Nesne ) addedilmektedirler. )

Bakara suresinin 2/205 kodlu ayetinde, bu durum çok net bir şekilde bildirilmiştir. Ayrıca ayette okültizmde negatif frekansın ve sihirin sembolü olan 9 nümerolojisi de bulunmaktadır. ( 666 ... 6+6+6 = 18 ... 1+8 = 9 )

2/205 - Ve (1) iza (2) tevella (3) sea (4) fi (5) el (6) erdi (7) li (8) YUFSİDE (9) fi (10) ha (11) ve (12) YUHLİKE (13) el (14) HARSE (15) ve (16) en (17) NESL (18) vallahü la yühıbbül fesada

( Ve başa geçtiğinde, yerde BOZGUN YAPMAK, EKİNİ VE NESLİ HELAK ETMEK için çabalar. Allah bozgunu sevmez. )

- Ayet kodu 2/205 ... 2+2+0+5 = 9
- Ayetteki "Yufsid" ( Bozgun yapar ) fiili 9. kelimedir.
- Ayetin ilk cümlesi 18 kelimeliktir. 18 ... 1+8 = 9 ( 666 ... 6+6+6 = 18 ... 1+8 = 9 )

Ayette açıkça gasp yoluyla haksız güç elde etmiş cin hibridi şeytanların, ürünün ve insan soyunun mahvedilmesi için çabaladıkları bildirilmektedir.

Aşağıdaki ayette ise küresel şeytanların, bozgun yoluyla ürünleri ve insan soyunu helak etme çabasını dünyayı iyileştirmek için vermekte olduklarını iddia ettiklerinden bahsedilmektedir.

2/11 - Ve iza kıle lehüm la tufsidu fil ardı kalu innema nahnü müslihun

( Ve onlara "Yerde bozgun yapmayın." denildiğinde, "Kesinlikle bizler iyileştirenleriz." derler. )

2/12 - E la innehüm hümül müfsidune ve lakin la yeş’urun

( İyi bilin ki kesinlikle onlar bozgunculardır ve lakin farketmezler.  )


Güncel bir örnek küresel bir yazılım şirketi olan Microsoft'un kripto para, implant mikroçip, 5G ve aşılama konularında "Filantropi" ( İnsanseverlik ) kisvesi altında yaptığı yoğun çalışmalardır. Bu şirketin hissedarı olduğu ve aşı geliştirme faaliyeti yapan GAVI* ( Global Alliance for Vaccines and Immunization ) isimli kurumun temsilcisinin ülkelerin tarım bakanlıklarıyla içeriği mechul proje görüşmeleri yaptığı da bilinmektedir. Projenin özünde mültecilere biometrik implant mikroçip takılarak çipleme projesinin pilot uygulamasının başlatılması bulunmaktadır. Söz konusu şirketin sahibinin 2015 yılındaki bir konferansta küresel bir virüs salgınından bahsetmiş olması ve sözde insanlığı uyarması da çok manidar bir durum arzetmektedir. ( GAVI kelimesi bazı kelimelerin baş harflerinden oluşmuş olsa da Arapça'daki "Gavi" ( Çok azgın, çok sapkın ) kelimesiyle olan fonetik benzerliği dikkat çekmektedir. )




Tek Kayyum ve 19

"Kayyum" kelimesi "Kıyam" ( Ayakta Durmak, Daim Olmak ) kökünden türemiş olan bir sıfat olup, "Duran, Daim" anlamlarını barındırmaktadır.

Kur'an'da gerçekten "Kayyum" olanın sadece Allahü Teala olduğu Bakara suresinin 255. ve Al'i İmran suresinin 2. ayetlerinde bildirilmiştir.

2/255 - ALLAHÜ (1) LA (2) İLAHE (3) İLLA (4) HÜVE (5) EL (6) HAYYÜ (7) EL (8) KAYYUM (9) la te'huzühu sinetün ve la nevm lehu ma fis semavati ve ma fil ard men zellezi yeşfeu ındehu illa bi iznih ya'lemü ma beyne eydıhim ve ma halfehüm ve la yühıytune bi şey'in min ılmihı illa bima şa vesia kürsiyyühüs semavati vel ard ve la yeudühu hıfzuhüma ve hüvel alıyyül azım

( HARİCİNDE İLAH OLMAYAN ALLAH DİRİDİR DAİMDİR. O'nu uyuklama ve uyku almaz. Yerin ve göklerin içinde ne varsa O’nadır. O’nun izni haricinde O’nun indinde af için vesile olacak kimdir? Onların önlerinde ve arkalarında ne varsa bilir. O diledikleri dışındakiler, O’nun ilminden bir şeyi kuşatıp kavrayamamışlardır. Kürsüsünün genişliği yeri ve gökleri kapsamıştır. Onların korunması, gözetimi O’nu zora sokmaz. O uludur yücedir. )

3/2 - ALLAHÜ (1) LA (2) İLAHE (3) İLLA (4) HÜVE (5) EL (6) HAYYÜ (7) EL (8) KAYYUM (9)

( HARİCİNDE İLAH OLMAYAN ALLAH DİRİDİR DAİMDİR. )

Ayetlerde dikkati çeken 19 nümerolojisi de bulunmaktadır. Zira her iki ayette de, Allah'ın kayyum olduğu ifade eden ilk cümleler 9 kelimeden oluşmakta olup, ayetlerdeki 1. kelime Allah, 9. kelime ise Kayyum kelimesidir. Her iki kelimenin sıra numaraları birleştirildiğinde 19 sayısı elde edilmektedir. 19 sayısının nümerolojik değeri ise "1" sayısını vermekte ve Allah'ın birliğine işaret etmektedir.

Müddessir suresinin 30. ayetinde yer alan "Aleyha tis'ate aşere" ( Onun üzerinde ondokuz vardır. ) ifadesinde de farklı bir konu üzerinden 19 sayısına dikkat çekilmektedir.

Ayrıca "Kayyum / Kayyim" kelimesinin Kur'an'da 10 kere tekrarlanması da "1" nümerolojisi ve "Birlik / Teklik" kavramı açısından dikkat çekmektedir. İlgili ayet kodları 2/255, 3/2, 20/111, 9/36, 12/40, 18/2, 30/30, 30/43, 98/3, 98/5.