19 Kasım 2017 Pazar

Bildiri ve İdrak Mekanizması

Kur'an'ın belirli bölümlerinde "Ma Edrake" ( Sana Bildirir ? ) soru cümlesi içinde “11” kavram vurgulanmaktadır. Bu kavramlar;

1- Hakkat ( Gerçek )
2- Sekar ( Ateş )
3- Yevmel Fasl ( Ayrışım Günü )
4- Yevmed Din ( Din Günü )
5- Siccin ( Cehennemin alt tabakası, Zindan )
6- İlliyin ( Göğün en yüksek tabakası )
7- Tarik ( Sabah Yıldızı, Yol )
8- Akabet ( Sarp Yokuş )
9- Leyletül Kadr ( Kadir Gecesi )
10- Kariah ( Ansızın Gelen Bela )
11- Hutameh ( Cehennemin alt katı, Artık )

İlgili ayetler ise aşağıdadır.

69/3 - Ve ma edrake mel hakkat ( Ve sana gerçeğin ne olduğunu ne bildirir? ) 7
74/27 - Ve ma edrake ma sekaru ( Ve sana sekarın, ateşin ne olduğunu ne bildirir? ) 6
77/14 - Ve ma edrake ma yevmül fasli ( Ve ayrışım gününün ne olduğunu sana ne bildirir? ) 8
82/17 - Ve ma edrake ma yevmüd din ( Ve din gününün ne olduğunu sana ne bildirir? ) 8
82/18 - Sümme ma edrake ma yevmüd din ( Sonra din gününün ne olduğunu sana ne bildirir? ) 8 
83/8 - Ve ma edrake ma siccin (Ve siccinin ne olduğunu sana ne bildirir? ) 6
83/19 - Ve ma edrake ma ılliyyun ( Ve illiyinin ne olduğunu sana ne bildirir? ) 6
86/2 - Ve ma edrake met tarik ( Ve sabah yıldızının ne olduğunu sana ne bildirir? ) 7
90/12 - Ve ma edrake mel akabet ( Ve sarp yokuşun ne olduğunu sana ne bildirir? ) 7
97/2 - Ve ma edrake ma leyletül kadr ( Ve kadir gecesinin ne olduğunu sana ne bildirir? ) 8
101/3 - Ve ma edrake mel kariah ( Ve ansızın gelen belanın ne olduğunu sana ne bildirir? ) 7
101/10 - Ve ma edrake ma hiyeh ( Ve onun ne olduğunu sana ne bildirir?) 6
104/5 - Ve ma edrake mel hutameh ( Ve hutamenin ne olduğunu sana ne bildirir?) 7

Yukarıdaki ayetlerin 3 tanesi "6" kelimelik, 5 tanesi "7" kelimelik, 4 tanesi "8" kelimelik ayetlerdir. Ayetlerdeki farklı kelime adetlerini 6,7 ve 8 sayıları temsil etmekte olup, bu sayılar yaratılışın ve yaratılış döngüsünün temel sayılarıdır. Ayrıca bu sayıların toplamının ( 6+7+8 ) "21" olması, idrake konu bilgilerin "Ruhi" alemden iletiliyor olması gerçeği ile nümerolojik bir uyum sergilemektedir. ( 21 sayısı "Ruh" kelimesinin sayısal simgesi olup, "Ruh" kelimesi Kur'an'da "21" kere tekrarlanmaktadır. ) 

"MA Edrake?" ( Sana NE Bildirir ?) soru cümlesi içinde yer alan "Ma" kelimesinin anlam olarak hangi kelimeyi temsil ettiği araştırıldığında, deneysel spiritüalizm kapsamında yer alan "İdrak Molekül Grupları" kavramıyla karşılaşılmaktadır. Ruhi alemden iletilen tesirler sonucunda gerçekleşen veri aktarımı kapsamındaki verilerin anlamlarına haiz olunabilmesi için bilinç merkezindeki "İdrak Molekül Grupları"'nın uyarılmış olması gerekmektedir. Ancak muhtelif medyumluk deneyimlemelerinde medyumun, algıladığı verileri anlamlarına haiz olmadan aktardığı bilinmektedir. 

Benzer şekilde, "Vahiy" adı verilen ilahi veri aktarımı esnasında da haberci resullerin, aldıkları bilgileri o anda "idrak etmiş olmamaları" *, anlamlarını kavrayabilmiş olmamaları kuvvetle muhtemeldir. Bu husus, Kur'an'ın muhtelif ayetlerinde Haberci'nin kendi söylemiyle aktarılmaktadır. Habercinin "Bilmesi / Bilememesi / İdrak Etmesi / Edememesi" kavramının Kur'an'da ilk olarak "21/109" kodlu ayette yer alması yukarıda zikredilen "21" nümerolojisi açısından dikkat çekicidir. ( * Ayetlerin anlamlarının , ayetlerle gelen bilgilerin içeriğinin "idrak edilmesi" süreci insan için sonsuz bir ilim ve araştırma yolculuğudur. ) 

21/109 - Fe in tevellev fe kul azentüküm ala seva' ve İN EDRI e karıbün em beıydün ma tuadun ( Artık eğer yüz çevirirlerse, "Size düpedüz açıkladım. O vaad edildiğiniz, tehdit edildiğiniz yakın mı uzak mı BİLSEM." de. )

21/111 - Ve İN EDRI leallehu fitnetün leküm ve metaun ila hıyn ( Ve BİLSEM. Belki o size belirli zamana kadar sınav ve faydadır. )

6/50 - Kul la ekulü leküm ındı hazainüllahi ve LA A’LEMÜL ĞAYBE ve la ekulü leküm innı melek in ettebiu illa ma yuha ileyy kul hel yestevil a'ma vel besır e fe la tetefekkerun ( Size Allah' ın hazineleri benim indimdedir." demiyorum. Gaybı da bilmiyorum. Size, kesinlikle ben meleğim de demiyorum. Kesinlikle ben ancak o vahyedilene tabi oluyorum." de. "Kör ile gören eşit seviyede midir? Fikretmez misiniz?" de. )

Ayette Haberci, ilahi gayb bilgisine haiz olmadığını, sadece kendisine vahyedilene tabi olduğunu ve vahyedileni aktardığını ifade etmektedir.

46/9 - Kul ma küntü bid’an miner rusuli ve MA EDRİ ma yuf’alu bi ve la biküm in ettebiu illa ma yuha ileyye ve ma ene illa nezirun mubin
 ( "Ben resullerin yeganesi, özeli değilim. Bana ve size ne yapılacağını BİLEMEM.. Kesinlikle ancak o bana vahyedilene tabi olurum. Ben apaçık uyarıcı haricindeki değilim." de. )

Ayette Haberci, kendisinin de diğerleri gibi bir insan olduğunu, dünyevi alemde ayrıcalıklı veya üstün bir konumu bulunmadığını, iletilen vahyi paylaşmak ve uyarıda bulunmak ile yükümlü olduğunu kibirden arınmış ve samimi şekilde bildirmektedir.

72/25 - Kul İN EDRİ e karibun ma tu'adune em yec'alu lehu rabbi emeden ( "O vaad edildiğiniz yakın mı yoksa Rab’bim size uzun süre mi kıldı BİLSEM." de. )

İlmin “İdrak Edilmesine” ilişkin diğer ayetler ise aşağıda yer almaktadır.

10/16 - Kul lev şaellahü ma televtühu aleyküm ve la edraküm bihı fe kad lebistü fıküm umüran min kablih e fe la ta'kılun ("Eğer Allah dileseydi ben onu size okumazdım. Onu size bildirmezdi. Ben sizin içinizde ondan önce ömür boyu kaldım. O halde, akıl etmez misiniz?" de. )

42/17 - Allahüllezı enzelel kitabe bil hakkı vel mızan ve ma yüdrıke lealles saate karıb (Allah, kitabı gerçek ile ve ölçü ile indirendir. Saatin belki de yakın olduğunu sana ne bildirir? )

45/32 - Ve iza kıle inne va'dellahi hakkun ves saatü la raybe fıha kultüm ma nedrı mes saatü in nezunnü illa zannen ve ma nahnü bi müsteykının ( Ve "Kesinlikle Allah' ın vaadi ve saati gerçektir. Onda şüphe yoktur." denildiğinde, "Saat nedir bilemeyiz? Ancak zan ile zannederiz. Bizler doğru bilgilenmiş değiliz." dediniz. )


80/3 - Ve ma yudrike leallehu yezzekka (Ve sana ne bildirir? Belki o temizlenecek. )

ReenKARNasyon ( KARNen Aharin ) ve Yeni Yaratılış ( Halkan Cedid )

Allahü Teala, özünde ruh ve sonsuz bilinç olan ancak dünyevi madde frekansında ( aleminde ) madde deneyimini ve sınavını yaşayan insanın bir yaratılış döngüsü içinde yolculuğunu sürdürdüğünü yani belirli yaşam süreçlerini, periyodlarını muhtelif kereler bedenlenmek suretiyle tekrarladığını bildirmektedir. Bu döngü, insanın ruhsal gelişiminin belirli bir seviyeye ulaşması ( kamil olma ) akabinde farklı bir aşamaya girecektir.

“ReenKARNasyon” kelimesi “Re” ( Tekrar ) ve “EnKARNe” ( Nesillenme, Etlenme ) kelimelerinden oluşmaktadır. Kur’an’da “Yeniden Yaratılış” kavramı aşağıdaki başlıklar ile yer almaktadır. 

A- Sizi Giderir Diğerlerini Getirir 

4/133 - İn yeşe' YÜZHİBKÜM eyyühen nasü ve YE’ETİ bi AHARIN ve kanellahü ala zalike kadır (Eğer dilerse sizi GİDERİR ey insanlar. Ve DİĞERLERİNİ GETİRİR. Allah, buna gücü yetendir. )

6/133 - Ve rabbükel ğaniyyü zür rahmeh in yeşa' YÜZHİBKÜM ve YESTAHLİF min ba'diküm ma yeşaü kema enşeeküm min zürriyyeti kavmin aharın ( Ve Rab’bin, ganidir, muhtaç değildir, rahmet sahibidir. Eğer dilerse, sizi giderir ve sizi başka bir kavmin soyundan inşa ettiği gibi sizden sonra dilediğini HALİFE KILAR. )

“Sizi giderir diğerlerini getirir / halife kılar.” kavramının geçtiği iki ayetin ( 133 ... 1+3+3 = 7 ) numaralarında “7” ve dolayısıyla “İkili Yedi” nümerolojisi bulunmaktadır.

B- Diğer Nesil İnşa Eder ( KARNen Aharin )

6/6 - E lem yerav kem ehlekna min kablihim min KARNİN mekkennahüm fil erdı ma lem nümekkin leküm ve erselnes semae aleyhim midrara ve cealnel enhara tecrı min tahtihim fe ehleknahüm bi zünubihim ve enşe'na min ba'dihim KARNEN AHARIN ( Onlardan önce, nice nesilden helak ettiğimizi görmediler mi? Size vermediğimiz imkanları yerde onlara verdik. Göğü onların üzerine yağmur olarak gönderdik. Altlarından akan nehirler oluşturduk. Fakat onları günahlarından dolayı helak ettik. Onlardan sonra diğer NESİLİ inşa ettik. )

23/31 - Sümme enşe'na min ba'dihim KARNEN aharın (Sonra, onların ardından başka NESİL inşa ettik. )

23/42 - Sümme enşe'na min ba'dihim KURUNEN aharın (Sonra, onların ardından başka NESİLLER  inşa ettik. )

Her iki ayet de “7” kelimeden oluşmakta olupi yaratılıştaki “İkili Yedi” kavramı bildirilmektedir.

( Sümme (1) enşe'na (2) min (3) ba'di (4) him (5) KARNEN (6) aharın (7)

Batı dillerindeki “ReenKARNasyon” kelimesinde yer alan “KARN” kökü Arapça’daki “KARN ( Nesil ) / KURUN ( Nesiller ) ” kelimesinden gelmektedir.

C- Yaratışı Başlatır ve Döndürür ( Diriltir )

10/4 - İleyhi merciuküm cemıa va'dellahi hakka innehu yebdeül halka sümme yüıydühu li yecziyellezine amenu ve amilus salihati bil kıst vellezine keferu lehüm şerabün min hamımin ve azabün elımün bima kanu yekfürun ( Dönüşünüz topluca O’nadır. Allah’ ın vaadi gerçektir. Kesinlikle yaratışı o ortaya çıkarıp başlatır. Sonra o inananları ve adaletle iyilik yapanları karşılıklandırmak için onu döndürür, diriltir. O inkar edenler, inkar etmiş olmalarından dolayı onlara kaynar sudan içecek ve elim azap vardır. )

10/34 - Kul hel min şürakaiküm men yebdeül halka sümme yüıydüh kulillahü yebdeül halkü sümme yüıydühu fe enna tü'fekun ( "Ortaklarınızdan yaratışı ortaya çıkarıp başlatan, sonra onu döndüren, tekrarlayan kimse var mıdır?" de. "Yaratışı Allah başlatır sonra onu döndürür, diriltir. O halde nasıl döndürülürsünüz?" de. )

16/70 - Vallahü halekaküm sümme yeteveffaküm ve minküm men yüraddü ila erzelil umuri li keyla ya'leme ba'de ılmin şey'a innellahe alimün kadır ( Ve Allah sizi yarattı. Sonra sizi vefat ettirir. Sizden kimileri, ilimden sonra eşyayı aynısı gibi bilmesin diye ömrün en rezil dönemine erdirilir, döndürülür. Kesinlikle Allah bilendir gücü yetendir. )

Bu ayette, bir kısım insanın zamanı geldiğinde vefat ettirildiği, bir kısım insanın ise sınav ve deneyim sürecini tekrarlamaları için “başa döndürüldüğü” yani “çocukluk dönemine” döndürüldüğü bildirilmektedir.

Ayet kodundaki “İkili Yedi” nümerolojisi dikkat çekmektedir. 16/70 ... 16 ... 1+6 = “7” ve 70 ... 7+0 = “7” ... İkili Yedi.

30/11 - Allahü yebdeül halka sümme yüıydühu sümme ileyhi türceun ( Allah yaratışı ortaya çıkarıp başlatır. Sonra onu tekrarlayıp döndürür. Sonra O'na döndürülürsünüz. )

85/13 - İnnehu hüve yübdiü ve yü'ıyd ( Kesinlikle O, O başlatır, yaratır ve döndürür, diriltir. )

Allahü Teala’nın “O” zamiri ile temsil edildiği ve “Yaratışı Başlatma ve Döndürme” kavramının son kez bildirildiği ayette “6” kelime bulunmaktadır. ( İnne (1) hu (2) hüve (3) yübdiü (4) ve (5) yü'ıyd (6) ) ( “6” sayısının ilahi mühür sayısı olduğu evvelki bölümlerde açıklanmıştı. )

Ayrıca son ayetin kodunun ( 85/13 ) nümerolojik değeri de “Döngüyü” ve “Yeni Döngü Başlangıcını” simgeleyen “8” sayısını vermektedir. ( 8+5+1+3 = 17 ... 1+7 = “8” )

D- Yeni Yaratılış ( Halkan Cedid )

13/5 - Ve in ta'ceb fe acabün kavlühüm e iza künna türaben e inna le fı HALKIN CEDİD ülaikellezine keferu bi rabbihim ve ülaikel ağlalü fı a'nakıhim ve ülaike ashabün nar hüm fıha halidun ( Ve eğer şaşıyorsan, aslında şaşılacak olan onların "Toprak olduğumuzda mı? Kesinlikle biz YENİ YARATILIŞ içinde mi olacağız?" sözleridir. İşte onlar o Rab’lerini inkar edenlerdir. Onların kelepçeleri, prangaları boyunlarındadır. Onlar ateşin sahipleridir. Onlar onun içinde ebedidirler. )

14/19 - E lem tera ennellahe halekas semavati vel erda bil hakk in yeşe' yüzhibküm ve ye'ti bi HALKIN CEDİD (Görmez misiniz ki, kesinlikle Allah gökleri ve yeri gerçekten yarattı. Eğer dilerse sizi giderir ve YENİ YARATIŞ getirir. )

17/49 - Ve kalu e iza künna ızamen ve rufaten e inna le meb'usune HALKAN CEDIDA (Ve "Biz kemik ve ufalanmış çürümüş olduğumuzda mı kesinlikle YENİ YARATIŞ ile diriltileceğiz?" dediler. )

17/98 - Zalike cezaühüm bi ennehüm keferu bi ayatina ve kalu e iza künna ızamen ve rufaten e inna le meb'usune HALKAN CEDIDA ( Bu, kesinlikle onların ayetlerimizi inkar etmelerinden ve "Kemik ve ufalanmış çürümüş olduğumuzda mı? YENİ YARATIŞLA diriltilecek miyiz?" demelerinden dolayı onların karşılığıdır. )

32/10 - Ve kalu e iza dalelna fil erdı e inna le fı HALKIN CEDİD bel hüm bi likai rabbihim kafirun (Ve "Yerde sapıp kaybolduğumuzda mı? YENİ YARATIŞ içinde mi olacağız?" dediler. Bilakis onlar Rab’lerine kavuşmaya inkarcıdırlar. )

34/7 - Ve kalellezine keferu hel nedüllüküm ala racülin yünebbiüküm iza müzzıktüm külle mümezzekın inneküm lefı HALKIN CEDİD ( Ve o inkar edenler, "Sizi, tüm parçalarınıza parçalandığınızda, kesinlikle sizin YENİ YARATILIŞ içinde olacağınızı size haber veren adama yöneltelim mi?" dediler. )

35/16 - İn yeşe yüzhibküm ve ye'ti bi HALKIN CEDID ( Eğer dilerse sizi giderir ve YENİ YARATIŞ getirir. )

50/15 - E fe ayına bil halkıl evvel bel hüm fi lebsin min HALKIN CEDİD ( Böylece ilk yaratmada acz mi gösterdik? Bilakis onlar YENİ YARATILIŞTAN şüphe içindedirler. )

“Halkın Cedid” ( Yeni Yaratılış ) kelimesi toplam “8” ayette geçmekte olup, bu frekans “Döngüyü” ve “Yeni Döngü Başlangıcını” simgeleyen “8” sayısı açısından dikkat çekmektedir.

Ayrıca “Halkın Cedid” kavramının son kez geçtiği ayetin numarasının nümerolojik değerinin “6” ( 15 ... 1+5 = 6 ) olması ve ayetteki kelime adedini veren sayının nümerolojik değerinin de “6” olması * “66” nümerolojisi ( “Allah” kelimesinin ebced değeri ) açısından dikkat çekmektedir.

* E (1) fe (2) ayına (3) bi (4) el (5) halk (6) el (7) evvel (8) bel (9) hüm (10) fi (11) lebsin (12) min (13) halkın (14) cedid (15)

E- Cüluden Ğayraha ( Başka Deriler ) 

4/56 - İnne (1) ellezine (2) keferu (3) bi (4) ayati (5) na (6) sevfe (7) nuslı (8) him (9) nara (10) KÜLLE (11) MA (12) NEDICET (13) CÜLUDÜ (14) HÜM (15) BEDDELNA (16) HÜM (17) CÜLUDEN (18) ĞAYRA (19) HA (20) li (21) yezuku (22) el (23) azab (24) inne (25) allahe (26) kane (27) azızen (28) hakıma (29) ( O ayetlerimizi inkar edenleri, yakında onları kesinlikle ateşe yaslarız. DERİLERİ HER PİŞTİĞİNDE AZABI TATMALARI İÇİN ONLARI DERİ OLARAK BAŞKALARIYLA  DEĞİŞTİRECEĞİZ. Kesinlikle Allah yücedir hakimdir. ) 

Reenkarnasyon döngüsü, Adem'in inkâr etmesi ve bu nedenle süptil varlık olarak tezahür ettiği cennetten çıkarılması ve dünya olarak bilinen cehenneme gönderilmesiyle başlamıştır. Adem yani insanlık Dünya'da defaatle enkarne olmak suretiyle muhtelif hayatlar ve zorlu deneyimler ( cehennem azabı ) yaşayarak tekrar cennete dönme liyakatini kazanmaya çalışmaktadır. 4/56 kodlu ayette yer alan "Derilerin pişmesi ve yeni deriler ile değiştirilmesi" ifadesi "Reenkarnasyon"u ( Tekrar Etlenme, Tekrar Derilenme ) ifade etmektedir. 4/56 kodlu ayette "Beddelnahüm" ( Onları değiştiririz ) ifadesiyle biten cümledeki "Hüm" ( Onlar ) kelimesinin 17. kelime olması, yeni döngü başlangıcı ve sonsuz döngünün nümerolojik sembolü olan "8" sayısı açısından önem arzetmektedir. ( 17 ... 1+7 = 8 )

F- Yüıydeküm fıhi taraten uhra ( Sizi diğer kere oraya döndürür. )

17/69 - EM EMİNTÜM EN YÜIYDEKÜM FIHİ YARATEN UHRA fe yürsile aleyküm kasıfen miner rıhı fe yuğrikaküm bima kefartüm sümme la tecidu leküm aleyna bihı tebıa 
( SİZİ DİĞER KERE ORAYA DÖNDÜRMEYECEĞİNE, üzerinize kasıp kavuran deviren rüzgar gök gürültüsü gönderip de o inkar etmenizden dolayı sizi boğmayacağına emin misiniz? Sonra bize karşı size, kendinize yardımcı bulamazsınız. )



18 Kasım 2017 Cumartesi

Vay Vay Vay !

“Vay” kelimesi, Kur’an’da ( Veyl ) ve İncil’de ( Vay ) yer alan, “Uyarı” ve “Döngü” mesajını birlikte içeren bir kelimedir. “Vay” kelimesi, dillerin kökeni olan Türkçe’de de  endişe ve korku duygularını yansıtan bir nida kelimesidir.

“Vay” kelimesinin kitaplardaki nümerolojik yapısı incelendiğinde “7” ve “İkili Yedi” kavramları göze çarpmaktadır. 

“Vay” kelimesi, Kur’an’da ilk kez Bakara suresinin 2/79 kodlu ayetinde ve 3 kere geçmektedir. “Vay” kelimesinin, içinde en çok tekrarlandığı ayet “3 Vay” ile 2/79 kodlu ayettir. Ayet kodunda “İkili Yedi” nümerolojisi bulunmaktadır. 2/79 ... “2” ve “7” ( 7+9 = 16 ... 1+6 = “7” ) Ayrıca “Vay” kelimesinin Kur’an’da en çok tekrarlandığı sure ( 10 kere tekrar ) 77. sure olan Mürselad suresidir. 77 sayısı da “İkili Yedi” kavramı açısından net bir örnek teşkil etmektedir. “Vay” kelimesinin bu surede son kez tekrarlandığı ayet ise 49. ayettir. ( 49 ... 7x7 = 49 )

2/79 - Fe VEYLÜN lillezıne yektübunel kitabe bi eydıhim sümme yekulune haza min ındillahi li yeşteru bihı semenen kalıla fe VEYLÜN lehüm min ma ketebet eydıhim ve VEYLÜN lehüm min ma yeksibun ( VAY o kitabı elleriyle yazanlar ve sonra onu az değere satmak için "Bu Allah’ ın indindendir." diyenler için. VAY onlara o elleriyle yazdıklarından ve VAY onlara o kazandıklarından. )

“Vay” kelimesinin ilk harfi olan “V” harfi Türkçe alfabedeki “27.” harftir. Ayette 3 kere tekrarlanan “V” harfi dikkate alındığında üçlü 27 ( İkili Yedi ) nümerolojisi ortaya çıkmaktadır. 

2+7+2+7+2+7 = “27” ( Üç kere yanyana yazıldığı durumda, oluşumundaki sayıların toplamı kendisine eşit olan “27” sayısından başka iki haneli bir sayı bulunmamaktadır. 

İncil’de ise “Vay Üçlemesi” ilk kez 66 Vahiy 8-13 kodlu ayette geçmektedir. 

66 Vahiy 8-13 Sonra göğün ortasında uçan bir kartal gördüm. Yüksek sesle şöyle bağırdığını işittim: "Borazanlarını çalacak olan öbür üç meleğin borazan seslerinden yeryüzünde yaşayanların VAY, VAY, VAY haline!" 

66 Vahiy 9-12 BİRİNCİ "VAY" geçti, işte bundan sonra İKİ "VAY" daha geliyor. 

66 Vahiy 11-14 İKİNCİ "VAY" geçti. İşte, ÜÇÜNCÜ "VAY" tez geliyor. 

“Üçüncü Vay” kelime setinin ilk ve son kez geçtiği 66 Vahiy 11-14 kodlu ayetin, ayet numarası “14” ( 2x7 veya 7+7 ) olup, bu sayı da “İkili Yedi” kavramını ve nümerolojisini içermektedir. 

16.11.2017 tarihinde, bir kahve fincanında oluşan ve tersten bakıldığında “Üç V” mesajı veren şekiller dikkat çekmektedir. ( Anılan tarihte de “İkili Yedi” nümerolojisi bulunmaktadır. 16 ... 1+6 = “7” ve 11 ... 1+1 = “2”




Dairat / Devair ( Devir / Devre / Devirler / Devreler (Döngüler ) ) ... 6. Döngü ?

Bilimsel kaynaklar Dünya üzerinde yaşayan canlıların bugüne kadar 5 kez küresel yokoluşa maruz kaldıklarını bildirmekte ve "6." Yokoluşun" ( Global 6th Extinction ) gündemde olduğunu belirtmektedirler.

Kur'an'ın aşağıdaki ayetlerinde "Dairah" ( Daire, Devir, Devre, Döngü ) veya çoğul "Devair" ( Daireler, Devirler, Devreler, Döngüler ) kelimeleri "Döngü" kavramının kitaptaki tezahürü açısından anlamsal ve nümerolojik olarak önem arzetmektedir.

5/52 - Fe terallezıne fı kulubihim meradun yüsariune fıhim yekulune nahşa en tüsıbena "DAİRAH" fe asellahü en ye'tiye bil fethı ev emrin min ındihı fe yusbihu ala ma eserru fı enfüsihim nadimın ( Kalplerinde hastalık olanların "Bize "DEVİR" isabet etmesinden korkuyoruz." diyerek, onların arasına koşuştuklarını görürsün. Umulur ki Allah açılış veya indinden emir getirir de o nefislerinde gizlediklerine pişman olanlar olurlar. )

9/98 - Ve minel a'rabi men yettehızü ma yünfiku mağramen ve yeterabbesu bikümüd "DEVAİR" aleyhim "DAİRATÜS" sev' vallahü semıun alim ( Ve Araplardan kimi, o harcadığını borç, zarar addeder ve sizlere "DEVİRLER" gelmesini gözetip bekler. Kötülük "DEVRİ" onların üzerine olsun. Allah duyandır, bilendir. )

48/6 - Ve yüazzibel münafikıne vel münafikati vel müşrikıne vel müşrikatiz zannıne billahi zannez sev' aleyhim "DAİRATÜS" sev' ve ğadıbellahü aleyhim ve leanehüm ve eadde lehüm cehennem ve saet masıra ( Ve ikiyüzlü erkeklere, ikiyüzlü kadınlara, ortak koşan erkeklere, ortak koşan kadınlara, kötü zan ile Allah’a  zanda bulunanlara azap etmek için. Kötülük "DEVRİ" onların üzerinedir. Allah onların üzerine öfke eyler ve onları lanetler. Onlara cehennemi hazırlamıştır. Ne kötü yerdir. )

"Dairah" ve "Devair" ( Devre, Devir ) kelimelerinin ilk ve son kez birlikte geçtikleri Tevbe suresinin 9/98 kodlu ayetindeki nümeroloji dikkat çekmektedir.

9/98 - Ve (1) min (2) el (3) a'rabi (4) men (5) yettehızü (6) ma (7) yünfiku (8) mağramen (9) ve (10) yeterabbesu (11) bi (12) küm (13) ed (14) "DEVAİR (15)" aley (16) him (17) "DAİRATÜ" (18) es (19) sev' (20) ve (21) allahü (22) semıun (23) alim (24)

Ayetteki DEVAİR ( Daireler / Devirler / Döngüler ) kelimesi 15. kelime olup, ilk ve son kez bu ayette geçmektedir. ( 15 ... 1+5 = "6" )

Ayette toplam 24 kelime bulunmaktadır. ( 2+4 = "6" ) ... bu noktada iki tane "6" sayısı tezahürü söz konusudur. Allah kelimesinin Arapça harflerle yazılışındaki harflerin ebced değerleri toplamı "66"'dır. ( Elif 1 + Lam 30 + Lam 30 + He 5 = 66 )

"Devair" ( 15. kelime ) ve Dairat" ( 18. kelime ) kelimelerinin sıra numaraları toplamı 15+18 = 33 ( 3+3 = "6" ), sıra numaralarının nümerolojik toplamı da "6" olmaktadır. ( 1+5+1+8 = 15 ... 1+5 = "6" )

Kur'an'da "DEVAİR" kelimesi ilk kez 9/98 kodlu ayette geçmekte ve "6" latin harften oluşmaktadır.

Ayet kodunda da döngü ve yeni döngü başlangıcını simgeleyen "8" nümerolojisi bulunmaktadır. ( 9+9+8 = 26 ... 2+6 = "8" )

Ayet kodunda "8" nümerolojisiyle birlikte 66 nümerolojisi de bulunmaktadır. 9/98 ... 9+9+8 = 26 ... 2 ve 6 ... "66"

Kur'an'da "Daire" kelimesinin iki kere ( biri çoğul olmak üzere ) geçtiği tek ayet 9/98 kodlu ayettir. İki "daire" "8" formunu vermektedir.







17 Kasım 2017 Cuma

Kitap Tahrif Metodları

Allahü Teala, inkarcı satanistlerin kutsal kitapları nasıl tahrif ettiklerine, bu yolda nasıl bir metod izlediklerine ilişkin bilgileri ayetlerinde bahşetmiştir.

3/7 - Hüvellezi enzele aleykel kitabe minhü ayatün muhkematün hünne ümmül kitabi ve üharu müteşabihat fe emmellezine fi kulubihim zeyğun fe yettebiune ma teşabehe minhübtiğael fitneti vebtiğae te'vılih ve ma ya'lemü te'vılehu illellah ver rasihune fil ılmi yekulune amenna bihı küllün min ındi rabbina ve ma yezzekkeru illa ülül elbab ( Kitabı sana indiren O'dur. Onda kitabın anası olan açık anlamlı, sağlam ayetler vardır. Diğerleri benzetmelidirler. Ama o kalplerinin içinde şüphe, vesvese, eğrilik, ayrılık olanlar, onlardan fitneyi aramak ve kendi yorumlarını aramak  için o benzetilmiş olanlara tabi olurlar. Onun yorumunu Allah haricinde kimse bilmez. İlimde derinleşmiş olanlar "Ona inandık. Hepsi Rab’bimizin indindendir." derler. Akıl sahipleri haricindekiler hatırlamaz. )

3/78 - Ve inne minhüm le ferıkan yelvune elsinetehüm bil kitabi li tahsebuhü minel kitabi ve ma hüve minel kitab ve yekulune hüve min ındillahi ve ma hüve min ındillah ve yekulune alellahil kezibe ve hüm ya'lemun ( Ve kesinlikle onlardan bölükler, gruplar vardır ki, onu kitaptan sanmanız için dillerini kitaba doğru bükerler. O kitaptan değildir. "O Allah’ ın indindendir." derler de o Allah’ ın indinden değildir. Onlar bile bile Allah üzerine yalan söylerler. )

5/13 - Fe bima nakdıhim mısakahüm leannahüm ve cealna kulubehüm kasiyeh yüharrifunel kelime an mevadııhı ve nesu hazzan min ma zükkiru bih ve la tezalü tettaliu ala hainetin minhüm illa kalılen minhüm fa'fü anhüm vasfah innellahe yühıbbül muhsinın ( Sözlerini bozdukları için onları lanetledik ve kalplerini katılaştırdık. Kelimeleri tahrif edip yerlerinden değiştirirler. O hatırlatıldıklarından paylanmayı unuttular. Onlardan azı hariç, onlardan hainlik görmeyi gideremezsin. Ancak yine de onları affet ve hoşgör. Kesinlikle Allah iyilik yapanları sever. )

5/41 - Ya eyyüher rasulü la yahzünkellezine yüsariune fil küfri minellezine kalu amenna bi efvahihim ve lem tü'min kulubühüm ve minellezine hadu semmaune lil kezibi semmaune li kavmin aharıne lem ye'tuk yüharrifunel kelime min ba'di mevadııh yekulune in utıtüm haza fe huzuhü ve in lem tü'tevhü fahzeru ve men yüridillahü fitnetehu fe len temlike lehu minellahi şey'a ülaikellezine lem yüridillahü en yütahhira kulubehüm lehüm fid dünya hızyün ve lehüm fil ahırati azabün azım ( Ey haberci, ağızlarıyla "İnandık." deyip, kalpleriyle inanmamış olanlardan ve Yahudilerden inkarda yarışanlar seni hüzünlendirmesin. Onlar yalana kulak verirler, sana gelmeyen diğer kavime kulak verirler. Yerlerine konduktan sonra, kelimeleri tahrif ederler, yerlerini değiştirirler. "Eğer size bu verilirse onu alın, bu verilmezse çekinin, korkun." derler. Allah kimi fitnelemek isterse, sen ona Allah' tan hiçbir şeye malik olamazsın, hükmedemezsin. İşte onlar, Allah onların kalplerini temizlemek istemez. Onlara dünyada zillet ve onlara ahirette büyük azap vardır. )

18/1 - El hamdü lillahillezı enzele ala abdihil kitabe ve lem yec'al lehu ıveca ( Övgü, kuluna kitabı indiren ve ona eğrilik kılmayan Allah içindir. )

9/37 - İnnemen nesıü ziyadetün fil küfri yüdallü bihillezıne keferu yühıllünehu amen ve yüharrimunehu amen li yüvatıu ıddete ma harramellahü fe yühıllu ma harremellah züyyine lehüm suü a'malihim vallahü la yehdil kavmel kafirın ( O unutkanlık inkarda artırmadır, fazlalıktır ki inkarcılar onunla saptırılır. Allah' ın haram kıldığının adedine uydurup da Allah' ın haram kıldığını helal kılabilmek için onu bir yıl helal, bir yıl haram kılarlar. Kötü işleri onlara süslü gösterildi. Allah inkarcılar kavmini yönlendirmez. ) ( * Ayette kitaptan bahis olmasa da "Adedine uydurmak" kavramı önem arzetmektedir. )

Bu çerçevede, kitap tahrif metodları aşağıdaki başlıklarda toplanabilir. 

1- Ayetin koduna, sırasına ve içerdiği kelime adedine sadık kalmak suretiyle kelimelerin yerlerinin değiştirilmesi ( Bu yaklaşımda, nümerolojik hesaba bağlı kalma mecburiyeti söz konusudur. )

2- Kelimelerin, kitaptaki gerçek anlamları dışında kullanılması, farklı anlamlar yüklenmesi veya diğer olası anlamlarının göz ardı edilmesi, ( Özellikle çevirilerde uygulanan metoddur. )

3- Kelimelerin orijinal yazılışlarının değiştirilerek, aynı fonetik yapıya sahip ancak farklı anlama gelen kelimeler üretilmesi,

4- Ayetlerin içerdiği ana mesajların dışına çıkabilmek amacıyla farklı yorumlar üretilerek ayetin temel mesajının saptırılması,

5- Kitaplardaki "teşbih sisteminin" ( benzetme / sembolizm sistemi ) şeytani, nefsani ve sübjektif tesirlere yenik düşülerek farklı yorumlanması,

6- Kitapta bulunmayan ancak kitaptan esinlenerek çarpıtılmış bilgiler yayılması













16 Kasım 2017 Perşembe

Fosilleşme

Ölmüş organizmalara ait kemik kalıntılarına fosil adı verilmektedir. Bir organizmanın öldükten sonra fosilleşebilmesi için öncelikle "TAŞ"'a dönüşmesi gerekmektedir. Kemiğin organik kısımları ( kan hücreleri, collagen, yağ ) süreç sonunda ayrışıp kaybolmaktadır. Ancak kemiğin, kalsiyum gibi minerallerden oluşan inorganik kısımlarının dış etkenlere dayanma kapasiteleri daha yüksektir. Organik maddeler yok olsa dahi inorganik maddeler kemiğin çeperinde kemik formunda kırılgan ve gözenekli bir mineral oluştururlar. Diğer mineraller de kemiğin fosile dönüşmesi sürecine katkıda bulunurlar. Su, çevresel kalıntılardan topladığı "DEMİR" ve kalsiyum karbonat gibi mineralleri taşıyarak aşamalı olarak kemik içinde yol oluşturur. 

https://science.howstuffworks.com/environmental/earth/geology/fossil2.htm

İsra suresinin 17/49 ve 17/50 kodlu ayetlerinde fosilleşme süreci ( kemiklerin taşa ve demire dönüşmesi ) tanımlanmakta gibidir. 

17/49 - Ve kalu e iza künna IZAMEN ve rufaten e inna le meb'usune halkan cedıda ( Ve "Biz KEMİKve ufalanmış çürümüş olduğumuzda mı kesinlikle yeni yaratış ile diriltileceğiz?" dediler. )

17/50 - Kul kunu HICARATEN ev HADIDA ( "TAŞ veya DEMİR olun." de. )



Adem - Nuh - İsa ve 7'li Döngü Periyodları

"7" sayısının döngü periyodu olduğu dikkate alındığında ve bazı habercilerin isimlerinin Kur'an'daki frekansları ( tekrar sayıları ) incelendiğinde Haberci Adem, Haberci Nuh ve Haberci İsa'nın aynı zamanda "döngü işaretleri" oldukları görülmektedir. 

Aşağıda Kur'an'da geçen haberci isimleri ve frekansları yer almaktadır.


"Adem" kelimesi 25 ( 2+5 = 7 ) kere, "Nuh" kelimesi 43 kere ( 4+3 = 7 ), "İys" kelimesi ise 25 ( 2+5 = 7 ) kere tekrarlanmaktadır.

Ayrıca bu üç habercinin isimlerinin Kur'an'daki frekanslarının toplamı da "Ruh" kelimesinin simgesi ve Kur'an'daki frekansı olan "21" sayısını vermektedir. ( 3x7 = 21 )

Kur'an'da geçen haberci isimlerinin toplam frekansı 498 olup, bu sayının nümerolojik değeri de "21"'dir.






15 Kasım 2017 Çarşamba

Gölgeler ( Zılal )

"Zıll" ( Gölge ), dünyevi ortamdaki maddi bir varlığın, bir ışık kaynağından gelen ışınların yere erişmesini engellemesinden dolayı yerde oluşan koyu renk algısını tanımlamaktadır. Gölge, ait olduğu varlıkla birlikte, yaratılışın esasında olduğu üzere, "İkili" bir sistem oluşturur. 

"Zıll" kelimesinin Kur'an'da "27" kere tekrarlanıyor olması, yaratılıştaki "İkili Yedi" kavramı açısından önem arzetmektedir.

"Zıll" kelimesinin Kur'an'da ilk kez geçtiği Bakara suresinin 2/57 kodlu ayetinin kodunu oluşturan sayıların toplamı "14" ( 2+5+7 = 14 ) olmaktadır. 14 sayısı "İkili Yedi" kavramının ( 2x7 ve 7+7  ) simgelerinden biridir. ( Diğerleri 27, 49, 77 ... )

2/57 - Ve ZALLELna aleykümül ğamame ve enzelna aleykümül menne ves selva külu min tayyibati ma razaknaküm ve ma zalemuna ve lakin kanu enfüsehüm yazlimun ( Ve bulutu üzerinize GÖLGELEDİK. Üzerinize helva ve bıldırcın indirdik. O sizi rızıklandırdıklarımızın temizlerinden yiyin. Biz zulmetmedik. Ve lakin nefislerine zulmetmekteydiler. )

"Zıll" kelimesinin Kur'an'da son kez "77". sure olan Mürselad suresinin 41. ayetinde geçmektedir. Sure numarası olan "77" sayısı "İkili Yedi" kavramının simgelerinden biridir.

77/41 - İnnel muttekıne fi zılalin ve uyun ( Kesinlikle sakınanlar gölgelerin ve pınarların içindedirler. )

Ayette "7" kelime bulunması da "7" nümerolijisinin bir diğer tezahürüdür.

İnne (1) el (2) muttekıne (3) fi (4) zılalin (5) ve (6) uyun "(7)"











Meleil Ala

Kur'an ayetlerinin çoğunda, öznenin birinci çoğul şahıs olan "BİZ" zamiri olduğu görülmektedir. Bunlara bazı örnekler aşağıda yer almaktadır.

19/67 - E ve la yezkürul insanü enna halaknahü min kablü ve lem yekü şey'a ( İnsan onu, o hiçbir şey değilken, önceden nasıl yarattığımızı hatırlamaz mı? )

7/11 - Ve lekad halaknaküm sümme savvernaküm sümme kulna lil melaiketiscüdu li ademe fe secedu illa iblıs lem yekün mines sacidın ( Ve sizi yarattık. Sonra sizi şekillendirdik. Sonra meleklere "Adem için yere kapanın." dedik de İblis hariç yere kapandılar. O yere kapananlardan olmadı. )

6/111 - Ve lev ennena nezzelna ileyhimül melaikete ve kellemehümül mevta ve haşerna aleyhim külle şey'in kubülen ma kanu li yü'minu illa en yeşaellahü ve lakinne ekserahüm yechelun ( Ve Şayet kesinlikle biz onlara melekleri indirseydik ve ölüler de onlara kelam edip söz söyleseydi ve onlara önceki herşeyi toplasaydık, Allah' ın dilemesi haricinde inanacak değillerdi. Lakin çoğunluğu cahillik ederler. )

15/8 - Ma nünezzilül melaikete illa bil hakkı ve ma kanu izen münzarin ( Melekleri gerçek dışında indirmeyiz. O zaman bakılanlar, gözetilenler olamazlar. )

37/6 - İnna zeyyennes semaed dünya bi zınetinil kevakib ( Kesinlikle biz en yakın göğü, dünyanın göğünü, yıldız süsüyle süsledik. )

37/150 - Em halaknel melaiket inasen ve hüm şahidun ( Melekleri dişi yarattık da onlar şahitler mi oldular? )

23/115 - E fe hasibtüm ennema halaknaküm abesen ve enneküm ileyna la türceun ( Kesinlikle sizi boşuna yarattığımızı ve kesinlikle bize döndürülmeyeceğinizi mi sandınız?  )

23/116 - Fe tealellahül melikül hakk la ilahe illa hu rabbül arşil kerım ( Gerçeğin maliki Allah yücedir. O’nun haricinde ilah yoktur. Yüce faydalı arşın, tahtın Rab’bidir. )

Görüleceği üzere insanın ve meleklerin yaratılışlarından bahseden ayetlerde "Yarattık" ( Halakna ) fiili, göğün yıldızlarla süslenmesinden bahseden ayette "Süsledik" ( Zeyyenna ) fiili yer almaktadır. "Biz" zamiriyle hangi yüce ilahi olgu tanımlanmaktadır? Allahü Teala'nın yaratma yetkisi verdiği, yüksek ilime haiz kılınmış bir "kurul" mu mevcuttur ?

Kur'an'da sadece Saffat ve Sad surelerinde olmak üzere 2 kere tekrarlanan ve "Yüksek İleri Gelenler / Yüksek Topluluk / Yüksek Kurul" olarak çevirilebilen "Meleil Ala" kavramı, Allahü Teala'nın yetkilendirdiği ve nitelik olarak diğer yaratılmışlardan farklılaştırılmış bir kurulun mevcudiyetini bildirmektedir.

37/8 - La yessemmeune ilel MELEİL A'LA ve yukzefune min külli canib ( Onlar YÜKSEK İLERİ GELENLERİ duyamazlar. Her taraftan atılırlar. )

38/69 - Ma kane liye min ılmin bil MELEİL A'LA iz yahtesımun ( YÜKSEK İLERİ GELENLER tartışıp hasımlaşırlarken bana ilimden yoktu. )

Ancak "Biz" kavramının "Meleil Ala"'yı tanımlayıp tanımlamadığı net olarak tespit edilebilmiş değildir. Bir başka deyişle "Meleil Ala" üzerinde de bir başka olgunun olup olmadığı net değildir.

"Meleil Ala" kelimesinin geçtiği iki ayette toplam "25" kelime ve dolayısıyla "7" ( 2+5 ) nümerolojisi bulunmaktadır. "7" sayısı yaratılıştaki döngü periyodunu simgelemesi açısından önem arzetmektedir.

Her iki ayetin kodlarını oluşturan sayıların toplamı ise "44" ( 3+7+8+3+8+6+9 = 44 ) sayısını yani nümerolojik olarak "8" sayısını vermektedir. "8" sayısı da döngüyü ve yeni döngü başlangıcını simgelemesi açısından önem arzetmektedir.

Dolayısıyla, söz konusu nümerolojik yapı "Meleil Ala"'nın, yaratılışın başlatılması ve yaratılış sürecinin idare edilmesinden sorumlu kılındığının delili niteliğindedir.










Mearic

"Mearic" kelimesi "Mirac" kelimesinin çoğulu olup, "Yüksek Mevkiler, Dereceler, Yükselişler, Çıkılacak Yerler, Merdivenler" anlamlarını içermektedir. "Mearic" kelimesi, Kur'an'ın "44" ayetten oluşan 70. suresinin ismi olan kelimedir. 

Dikkat ediliecek olursa, Mearic suresi gerek sure numarası gerekse de içerdiği ayet adedi açısından "Döngü" nümerolojisi içermektedir.

Sure numarası 70 ... 7+0 = "7" ( Döngü periyodu ve "7". seviye )

Ayet Adedi 44 ... 4+4 = "8" ( Döngü / Yeni döngü periyodu başlangıcı )

Mearic suresinin son iki ayetinin kodunda ve bu ayetlerin anlamsal içeriğinde "döngü sonu ve yeni döngü başlangıcı" ( 7, İkili Yedi ve 8 ) vurgusu bulunmaktadır.

70/43 - Yevme yahrucune minel ecdasi sira'an ke ennehüm ila nusubin yufidunO gün, sanki onlar kesinlikle dikili taşlara gönderiliyorlarmış gibi mezarlarından hızlıca çıkarlar. )

Ayette kabirlerden çıkış ve yeni sürecin başlangıcından bahis bulunmaktadır. Ayet kodunda ( 70/43 ) İkili Yedi nümerolojisi bulunmaktadır. 70 ... 7+0 = "7" ve 43 ... 4+3 = "7" ... İkili Yedi

70/44 - Haşi'aten ebsaruhüm terhekuhüm zilletun zalikel yevmüllezi kanu yu'adun ( Gözleri korkarak. Onları zillet saracak. O vaad edilmiş oldukları gün budur. )

Ayette "O gün"'ün geldiği belirtilmektedir. Ayet kodunda ( 70/44 ) 7 ve 8 nümerolojisi bulunmaktadır. 

70 ... 7+0 = "7" ( Döngü periyodu )

44 ... 4+4 = "8" ( Döngü / Yeni döngü periyodu başlangıcı )

"Mearic" kelimesi, "Algısal Yükseliş" kanalıyla döngü yenileme olarak da tanımlanabilir. Zira, söz konusu "Yükseliş" veya "Derece Atlayış" fiziksel olmayan, ruhsal ve algısal bir değişimdir. Bu noktada beyin dalgası frekanslarının "7" kategoriye ayrıldığı da dikkate alınmalıdır. Frekans ne kadar azalırsa depresyon ve stres ortamından uzaklaşılmakta mutlak huzur ve dinginlik seviyesine, derecesine ( mirac ) erişilmektedir.


Cannabis adı verilen bitkiden elde edilen tetrahydrocannabinol maddesi insanda algısal yükselişe dayalı psişik farklılaşma yaratmaktadır. Bu farklılaşma, halk arasında "Uçmak" fiili ile ifade edilmektedir. Bu ifadenin altında yatan sebep, tetrahydrocannabinol maddesi alan insanda beyin frekanslarında değişim ve algılamasında "yükseliş" ( uçma ) oluşmasıdır.

Cannabis bitkisine "MARIJUANA" adı da verilmektedir. Kaynaklarda "Marijuana" kelimesinin kökenine ilişkin bilgi bulunmasa da kök kelimenin "Marij" yani "Mearic" ( Yükseliş ) olması kuvvetle muhtemeldir. ( Marij ( Yükseliş ) + an ( -en ) ... Marijuan ( Yükselen ) ; "an" eki "Italian" ( İtalyalı ) kelimesindeki "-an" eki ile aynı işlevi görmekte olup, "-lı", "-en", "gibi olan" anlamlarını verir. )

Söz konusu "algısal yükseliş" ( mirac ), uyarıcı maddeler bir yana, esas itibarıyla yoğun odaklanma ve konsantrasyon sayesinde gerçekleşmektedir. Eski kültürlerde konsantrasyon ve odaklanma seanslarıyla süjelerin algı seviylerinin yükseltildiği ve öğretim yapıldığı bilinmektedir. Ruhsal boyutla temas sağlayan ve günümüzde Yoga, Transandantal Meditasyon gibi terimlerle anılan bu uygulamaların temelinde Allahü Teala'nın Kur'an'da defaatle bildirdiği "Kıyam" ( Ayağa Kalkış ), "Rüku" ( Eğilme ) ve "Secde" ( Yere Kapanma ) aşamalarından oluşan "Salah" ( Dua ) süreci bulunmaktadır. "Salah" ( Dua ) yüksek konsantrasyon ve odaklanma sağlanarak yapıldığında insanda "Mirac" ( Yükseliş ) * etkisi yaratmaktadır. ( * "Mirac" kelimesinden kaynaklanmış olması kuvvetle muhtemel olan İngilizce ve Fransızca'daki "Mirage" kelimesi "Uzakta olan bir nesnenin bulunduğu yerden farklı bir konumdaymış gibi görünmesine neden olan optik ilüzyona verilen isimdir." )

17/93 - Ev yekune leke beytün min zuhrufin ev terka fis sema' min külli meselin fe eba ekserun nasi illa küfura ve len nü'mine li rukıyyike hatta tünezzile aleyna kitaben nakraüh kul sübhane rabbi hel küntü illa beşeran rasula ( Veya sana süsten, altından ev olsun veya tüm misallerden göğe yükselesin. İşte insanların çoğu ancak inkarda diretirler. "Üzerimize, okuyacağımız kitap indirene kadar senin yükselişine inanmayız." "Rab’bim yücedir. Ben resul olan insanın haricindeki miyim?" de." )

17/93 kodlu ayette "Habercinin Yükselişinden" ( Rukıyyül Nebi ) bahis bulunmaktadır. Söz konusu yükseliş, ilahi iletişim sağlayan ruhsal, algısal yükseliştir. Allahü Teala'nın bahşettiği "Salah" ile habercinin algı seviyesi değişmiş ve ilahi bilgilere, kitaba nail olmuştur. Ancak inkarcılar, nefisleri ve hevesleri ile çelişen kitap bilgisini reddetmişler ve haberciden hoşlarına gidecek bir kitap getirmesini aksi halde kendisine inanmayacaklarını söylemişlerdir.


Ayrıca 17/93 kodlu ayette kitapta ilk ve son kez “Terka fis sema” ( Göğe yükselesin ) kavramı yer almaktadır.

Tüm diller gibi derin kökleri Türkçe'ye dayanan Arapça'da, bir fiildeki "E" harfi, fiil geçmiş zaman kipi ile sıfat yapıldığında "Ü" olmaktadır. Örnek;

E'ti = Getirmek, vermek
Ü'tu = Getirilmiş, verilmiş

Beliğ = Eriştirmek, ulaştırmak
BÜluğ = Erişmiş, ulaşmış, eriştirilmiş, ulaştırılmış ( Ergen, Ergenlik / Ergin, Erginlik anlamında da "Büluğ Çağı" olarak kullanılmaktadır. 

Bu çerçevede, İsra suresinin 17/93 kodlu ayetinde yer alan "TERKa fis sema" ( Göğe YÜKSELESİN / YÜKSELİRSİN ) ifadesindeki "Yükselmek" anlamı taşıyan "TERK" fiili, "Yükselmiş" anlamı vermek üzere sıfat yapıldığında "TÜRK" olmaktadır. Dolayısıyla, “Türk” kelimesinin anlamının “Yükselmiş, Yükselen” olması kuvvetle muhtemeldir.

Göktürkler = Göğe Yükselmişler / Göğe Yükselenler

"Ne mutlu TÜRK'üm diyene" = Ne mutlu YÜKSELDİM diyene.

Atarürk'ün aşağıdaki söylemi de Türk kelimesinin anlamına işaret eder niteliktedir.


"Türk milletinin karakteri YÜKSEKTİR." ( Mustafa Kemal Atatürk )
70/3 - Min allahi zil MEARİC ( Yüksek mevkiler, dereceler sahibi Allah' tandır. )

"Mearic" suresinin 3. ayetinde Allah'ın yüksek mevkiler ve dereceler sahibi olduğu vurgulanmaktadır. Ayet kodunda ilahi mühür olan "10" ( 7+3 = 10 ) nümerolojisi  de yer almaktadır.








14 Kasım 2017 Salı

Göğüsteki 7 ve İkili Yedi

İnsan vücudunun "Thorax" ( Göğüs ) olarak adlandırılan bölgesi, "7" ve "İkili Yedi" nümerolojisi açısından Allahü Teala'nın bir işareti, bir bildirisi niteliğindedir. 

Öncelikle "Thorax" kelimesinin "Kalkan, Kapı, Engelleyen, Duvar" gibi anlamları bulunmaktadır. Zira "Göğüs" insan vücudundaki bir kalkan, bir duvar niteliğindedir. "Thorax" kelimesinin, anlam açısından "Türs / Tiras" ( Kalkan ), "Tör" ( Kapı alm. ), "Door" ( Kapı ing. ), "Dur" ( Türkçe ), "Durable ( Dayanıklı ing. ), "Sirius" ( Döngü Kapısı ) kelimeleriyle ilintili olması kuvvetle muhtemeldir.

İnsan vücudundaki "Thorax" ( Göğüs ) bölgesi, kemik yapısı formasyonundaki 7 nümerolojisi açısından dikkat çekmektedir.

- "Thorax" ( Göğüs ) kemikleri 1 adet "Sternum" ( Kaburgaların bağlı olduğu ana kemik ) ve 24 adet kaburgadan oluşmaktadır. Dolayısıyla Thorax toplam 25 kemikten oluşmaktadır. 2+5 = "7"

- "True Ribs" ( Gerçek Kaburga ) olarak adlandırılan kaburgalar sternuma doğrudan bağlı bulunan kaburgalardır. Gerçek Kaburgaların sayısı, sağda "7", solda "7" olmak üzere 14'tür. ( 2x7 veya 7+7 ... İkili Yedi )


Allahü Teala’nın “Göğüslerin sahip olduğunu bildiğini” bildiren ilk ayet 3/119 kodlu ayettir.

3/119 - Ha entüm ülai tühıbbunehüm ve la yühıbbuneküm ve tü'minune bil kitabi küllih ve iza lekuküm kalu amenna ve iza halev addu aleykümül enamile minel ğayz kul mutu bi ğayzıküm İNNELLAHE ALİMÜN Bİ ZATİS SUDUR (Ha sizler öylesiniz ki, kitabın hepsine inanmanıza rağmen onları seversiniz de onlar sizi sevmezler. Size rastladıklarında, "İnandık." derler. Yalnız kaldıklarında ise, kinden, öfkeden üzerinize parmak uçlarını ısırırlar. "Kininizle, öfkenizle ölün." de. KESİNLİKLE ALLAH GÖĞÜSLERİN SAHİP OLDUĞUNU BİLENDİR.)

Bu ayetin kodunu oluşturan sayıların toplamı “14” ( 3+1+1+9 = 14 ) olmakta ve “İkili Yedi” ( 2x7 veya 7+7 ) kavramına işaret etmektedir. “Göğüs” boşluğunda “Gerçek Kaburga” olarak adlandırılan “14” kaburga bulunmaktadır.

Ayrıca “Kesinlikle Allah göğüslerin sahip olduğunu bilendir.” cümlesinin Arapçası “7” kelimeden oluşmakta olup, bu cümledeki “Sadr” ( Göğüs ) kelimesi “7”. kelimedir.

İnne (1) allahe (2) alimün (3) bi (4) zati (5) es (6) sudur (“7”) *

* Bu cümlenin Kur'an'da "12" kere tekrarlanıyor olması da göğüste, sağda ve solda "12"'şer adet kaburga bulunması açısından önem arzetmektedir.

"7" sayısının döngü periyodunu, "8" sayısının ise döngüyü veya yeni döngü başlangıcını simgelediği evvelki bölümlerde belirtilmişti. Bu çerçevede, göğüs anlamına gelen "Sadr" kelimesinin Kur'an'da "44" ( 4+4 = "8" ) kere tekrarlanması da anlam teşkil etmektedir. Buna paralel olarak "Mearic" ( Yüksek Derece, Yükseliş, Yüksek Makam / Mevki ) suresinin "70." sure olması ve "44" ayet içermesi de döngü kavramı açısından önemlidir.

Yaratılıştaki "7" nümerolojisinin diğer örnekleri olan "7 Renk", "7 Nota", "7 Gök", "7 Çakra", "Kafatasındaki 7 Boşluk", "7 Beyin Dalgası" vb. gibi olgular da bu noktada hatırlanmalıdır.

Allahü Teala, yaratılış kitabında herşeyi saydığını yani tüm yaratılışın belirli bir sayı düzenine göre tezahür ettiğini Nebe suresinin 29. ayetinde bildirmektedir. 

78/29 - Ve külle şey'in ahsaynahü kitaben ( Ve kitapta olmak üzere herşeyi saydık. )

15/87 - Ve lekad ateynake seb'an minel mesanı vel kur'anel azım ( Ve biz sana ikililerden yedi taneyi ve büyük Kur'an' ı verdik. )

13 Kasım 2017 Pazartesi

Melekleri Kadın Addedenler

Satanik pagan kültürde meleklerin kadın figürleriyle resmedildikleri, kadın isimleriyle isimlendirildikleri görülmektedir. Allahü Teala bu konuya ayetlerinde defaatle açıklık getirmiştir.

37/150 - Em halaknel melaiket inasen ve hüm şahidun ( Melekleri dişi yarattık da onlar şahitler mi oldular? )

43/19 - Ve cealül melaiketellezine hüm ıbadür rahmani inasa e şehidu halkahüm setüktebü şehadetühüm ve yüs'elun ( Ve o melekleri, onları "Rahman' ın kadın kulları." kıldılar. Onların yaratılışına şahit mi oldular? Onların şahitlikleri yazılacak ve sual edilecekler.  )

53/27 - İnnellezine la yu'minune bil ahırati le yusemmunel melaiket tesmiyetel unsa ( Kesinlikle o ahirete inanmayanlar, melekleri kadın isimleriyle isimlendiriyorlar. )

Saf ruhtan müteşekkil olan ve ışık tezahüründe olan melekleri "kadın" addetmek şeytanın saptırma stratejisinin bir ürünüdür. Nisa suresinin 117. ayetinde, bilinçsiz şekilde kadın addetikleri ve melek sandıkları şeytan neferi cinlere kulluk eden cahillerin durumuna ilişkin bilgi aktarılmaktadır.

4/117 - İn yed'une min dunihı illa inasa ve in yed'une illa şeytanen merıda ( Kesinlikle onlar, O’nun haricinde ancak kadınları çağırırlar. Kesinlikle ancak asi inatçı şeytanı çağırırlar. )

İncil'de "Şeytanın kendisine ışık meleği süsü verdiği" bildirilmektedir. Cinlerin en öne çıkan özellikleri tezahür taklitleri ve kendilerini olduklarından farklı formlarda göstererek insanları aldatmalarıdır. 

47 2 Corinthians 11/14 Buna şaşmamalı. Şeytan da kendisine ışık meleği süsü verir.

Kur'an'da "Azrail", "İsrafil" gibi melek isimleri yer almamaktadır. İnsanları vefat ettirmekten sorumlu olan meleğin isminin Azrail olduğuna ilişkin Kur'an'da herhangi bir bilgi yer almamaktadır. Söz konusu melek Kur'an'da "Ölüm Meleği" olarak ifade edilmektedir.

32/11 - Kul yeteveffaküm melekül mevtillezı vükkile biküm sümme ila rabbiküm türceun ( "Sizi, o size vekil edilen ölüm meleği vefat ettirir. Sonra Rab’binize döndürülürsünüz." de. )



İnanmayan Yalancılar ve Gerçekleşen Allah Kelamı

Kur'an'ın 10. suresi olan Yunus suresinde 10 kelime içeren 2 ayet bulunmaktadır. Bu ayetler;

10/69 - Kul (1) inni (2) ellezıne (3) yefterune (4) ala (5) allahi (6) el (7) kezibe (8) la (9) yüflihun (10) ( "Kesinlikle o Allah’a  yalan uyduranlar iflah olmazlar." de. )

10/96 - İnne (1) ellezine (2) hakkat (3) aley (4) him (5) kelimetü (6) rabbi (7) ke (8) la (9) yü'minun (10) ( Kesinlikle o üzerlerine Rab’binin kelimesi gerçekleşmiş olanlar inanmazlar. )

Ayet ikilisinde, yalancı iftiracıların iflah olmayacakları ve üzerine Allah'ın kelimesinin gerçekleşmiş olduğu kimselerin asla inanmayacakları bildirilmektedir.

Her iki ayetin numarası "6" ve "9" sayılarından oluşmaktadır. 6 ve 9 ilişkisi "Gerçek" ve "Yalan", "İnanç" ve "İnkar", "Allah Yolu" ve "Şeytan Yolu" kavramlarında olduğu gibi "zıtlık prensibini" sembolize etmektedir. Bu olgu, doğu mistisizminde "Yin Yang" olarak bilinir. ( Yin Yang, toplam sekiz harften oluşan ve döngü sembolizmi içeren ezoterik bir kelime setidir. ) Yaratılıştaki düalitenin sembolü olan "Yin Yang" figüründe “6” sayısına benzeyen kısım olan "Yang", “Aydınlığı” ( Allah yolunu ), “9” sayısına benzeyen kısım olan "Yin" ise “Karanlığı” ( Şeytan yolunu ) temsil etmektedir.

Yin / Jin* = Karanlık
Yang** = Aydınlık

* Yin = Cin, ( Görünmeyen, Karanlık )

** Yang = Doğum, Aydınlanma ( "Young" ( Genç, Doğan, Yeni Doğan) )

                                                                       
                                  Yin Yang

6 sayısı ilahi mühür sayısı olup "Gerçeği", "İnancı", "Aydınlığı" simgelemektedir.

9 sayısı ise ( evvelki bölümlerde açıklandığı üzere ) "Yalanı", "İnkarı", "Karanlığı" simgelemektedir. Yin Yang figüründe "9" sayısını temsil eden kısmın "siyah" renk olması da önem arzetmektedir.

10/69 kodlu ayetteki "69" sayısı, yani önce 6 sonra 9 sayısının sıralanması, Allah kelamının ( 6 ) üzerine şeytan inkarını ( 9 ) simgelemktedir.

10/96 kodlu ayetteki "96" sayısı ise, yani önce 9 sonra 6 sayısının sıralanması, inanmayan inkarcıların ( 9 ) üzerine Allah kelamının ( 6 ) gerçekleşmesini simgelemektedir.

Her iki sayı ve sembolize ettikleri kavramların kaynağının Allahü Teala olduğunun nümerolojik teyidi ise 6+9 veya 9+6 işleminin sonucunda yer almaktadır. Bu işlemin sonucu, ilahi mühür olan "6" sayısını vermektedir. Ayet ikilisinin "10". surede yer alması ve her iki ayetin de “10” kelimeden oluşması da ilahi nümeroloji açısından ayrı bir işarettir.


Haberci İsa ve Döngü Kapısı Sirius ( Şi'ra )

İncil'de yer alan aşağıdaki ayetler Haberci İsa ile Sirius ( Şi'ra ) yıldızı arasında nümerolojik ( 7 ve 8 ) bir ilinti olduğunu gösterir niteliktedir. Hatırlanacağı üzere, "7" sayusu döngü periyodunu, "8" sayısı ise yeni döngü başlangıcını simgelemektedir. 7+8 = 15 ... 1+5 = "6" ise herşeyi idare eden Allahü Teala'nın ilahi mühürüdür. 

Yıldızların "yönlendirme" sağladığı Kur'an'ın 16/16 kodlu ayetinde bildirilmektedir. İncil'de de bilge adamların, yıldız sayesinde Haberci İsa'nın doğumunu haber aldıkları belirtilmektedir.

16/16 - Ve (1) alamat (2) ve (3) bi (4) en (5) necmi (6) hüm (7) yehtedun (8) ( Ve alametler. Onlar yıldızla yönlenirler. )

- Ayet kodunda ( 16/16 ) "İkili Yedi" nümerolojisi dikkat çekmektedir. ( 1+6 = "7" ve 1+6 = "7" )
- Ayette "8" kelime yer almaktadır.


Kur’an’ın “Necm” ( Yıldız ) suresinde döngü kapısı olan “Sirius”’tan ( Şi’ra ) bahsedilmektedir. 

53/49 - Ve ennehu hüve rabbuş şi'ra ( Ve kesinlikle O, O Şira' nın da Rab’bidir. )

- Sure numarasının ( 53 ) nümerolojik değeri "8" olup, yeni döngü başlangıcını temsil etmektedir.
- Ayet numarası olan 49 sayısı ise "İkili Yedi" ( 7x7 ) kavramını temsil etmektedir.
- Ayette "7" kelime bulunması da nümerolojik açıdan önem arzetmektedir.

Ve (1) enne (2) hu (3) hüve (4) rabbu (5) eş (6) şi'ra "(7)"

Haberci İsa'nın doğumu / tezahürü ile ilgili olan ve "Yıldız" kelimesini içeren İncil ayetleri ;

40 Matthew 2/2 şöyle dediler: "Yahudiler'in Kralı olarak doğan çocuk nerede? Doğuda O'nun YILDIZINI gördük ve O'na tapınmaya geldik."

Yıldızlarla yönlenen bilge adamlar. Ayet kodunun nümerolojik değeri "8" ' dir. ( 4+0+2+2 = "8" )

40 Matthew 2/7 Bunun üzerine Hirodes bilge adamları gizlice çağırıp onlardan YILDIZIN ne zaman göründüğünü tam olarak öğrendi.

Ayet numarası olan 2/7, "İkili Yedi" kavramını işaret etmektedir.

40 Matthew 2/10 YILDIZI gördüklerinde aşırı büyük bir neşe ile sevindiler.

Sure ve ayet numarasındaki sayıların toplamı "7" sayısını vermektedir. ( 4+0+2+1+0 = "7" )

Matthew suresinin "7/7" ve "7/8"kodlu ayetlerinde "İkili Yedi" kavramı, "8" nümerolojisi ve "Kapı" kelimesi Haberci İsa'nın söylemiyle tezahür etmektedir. Aşağıdaki ayetler, Sirius ( Şi'ra ) yıldızının "Döngü Kapısı" olduğunu da hatırlatmaktadır. 

40 Matthew 7/7 "Dileyin, size verilecek; arayın, bulacaksınız; KAPIYI çalın, size açılacaktır.

Ayet numarasında ( 7/7 )"İkili Yedi" kavramı yer almaktadır. 

40 Matthew 7/8 Çünkü her dileyen alır, arayan bulur, KAPI çalana açılır.

Ayette, döngü kapısına erişebilmek için Allah'a inanmak ve O'nun yolunda olmayı istemek gerektiği teşbih yoluyla bildirilmektedir.

Haberci İsa, döngü kapısını, hem "7", hem de "İkili Yedi" nümerolojisini içeren aşağıdaki ayette "Yaşama götüren kapı" olarak tanımlamaktadır.

40 Matthew 7/14 Oysa yaşama götüren KAPI dar, yol da çetindir. Bu yolu bulanlar azdır."

Ayet kodunun oluşturan rakamların toplamının nümerolojik değeri "7" sayısını vermektedir. ( 4+0+7+1+4 = 16 ... 1+6 = "7" )

Ayet numarasında ise "7", "14" ( 2x7 veya 7+7 İkili Yedi ) ve "21" * ( 7414 = 21 ) nümerolojisi bulunmaktadır. ( * 21 sayısı "Ruh" kelimesinin simgesi olup, Kur'an'da "Ruh" kelimesi 21 kere tekrarlanmaktadır. )

40 Matthew 7/21 kodlu ayette ise "Rab'bin isteğinin yerine getirilmesi" ve "Göklerin Eğemenliğine girilmesi" kavramları Haberci İsa'nın söylemiyle aktarılmaktadır. Bu ayette de "14" ( İkili Yedi ) ve "21" Ruh nümerolojisi bulunmaktadır. "Göklerin Egemenliği'ne girilmesi" kavramının Allah'ın indinde nasiplenme yani ruhsal aleme geçiş anlamını içeriyor olması kuvvetle muhtemeldir.

40 Matthew 7/21 "Bana, 'Ya Rab, ya Rab!' diye seslenen herkes Göklerin Egemenliği'ne girmeyecek. Ancak göklerdeki Babam'ın isteğini yerine getiren girecektir. 

Ayet kodunun oluşturan rakamların toplamının nümerolojik değeri "14" sayısını ( 2x7 veya 7+7 İkili Yedi ) vermektedir. ( 4+0+7+2+1 = "14" )

Ayet numarasında, "21" sayısı bulunmaktadır.