24 Aralık 2016 Cumartesi

Rekabeti bırakın! ( Fekkü rekabet )


Dünya hayatının aldatmacasına kapılmış insanların, bireysel ve topluluk olarak aralarında nasıl bir rekabet ortamı yarattıklarına, bu ortamda "en üstün" olabilmek, diğerleri üzerinde hakimiyet kurabilmek için nasıl birbirlerini ezdiklerine, yoksun bıraktıklarına, mağdur ettiklerine her gün şahit olmaktayız. İnsanoğlu, kısır döngü niteliğinde bu çıkmaz sokakta kör, sağır ve dilsiz tutumuyla kendisini nasıl helaka ve mutsuzluğa sürüklediğini farkedememektedir. Neyi niçin yaptığının idrakinden aciz olarak, şeytan tarafından hipnotize edilmiş şekilde bu hazin rutini yaratılışın ilk gününden beri ısrarla icra etmektedir.

Şeytanların kurdukları ve insanı içine hapsettikleri sistem “rekabet” mekanizması temeline dayanmaktadır. Piramidal bir yapı içerisinde birbirleriyle yarıştırılan insanlar, neden yarıştıklarını, rekabet ettiklerini düşünmeden kendilerini yoğun bir stres ve depresyon ortamında tutmakta hatta helak etmektedirler. ( Hem yarış, hem de kulvar üçgen şeklinde. Yani asla herkesin birlikte hedefe ulaşma ihtimali yok. Aksine sıralama yani elde edilecek dereceler bile belirli adetsel kontenjana tabi.... ) Oysa insan hipnozdan kurutlup uyanabilse, ortada yarışacak, rekabet edecek, bir diğerine göre üstün olmayı gerektirecek kısacası paylaşılamayacak hiçbir şey olmadığını görecektir. Ancak Allah’ın insanlara eşit olarak verdiği nimeti gasp etmiş olan şeytanlar dünyada kontrol ettikleri sistemi mahrumiyet ve rekabet temeli üzerine kurmuşlardır. Bu öyle acı bir durumdur ki insanlar çocuklarına “Ezilme ez.”, “Büyük balık ol.”, “Sen yapmazsan başkası yapar.”, “En iyisi ol.”, ”Hayat adil değildir. Lokmanı kaptırma.” vb. gibi saldırgan ve kibirsel telkinlerde bulunmakta ve onları da bu esaret sistemine hazırlamaktadırlar.

Allahü Teala bu durumu aşağıdaki ayetlerinde açıkça betimlemektedir.

Maide 5/62 - Ve tera kesıran minhüm yüsariune fil ismi vel udvani ve eklihimüs suht le bi'se ma kanu ya'melun ( Ve onlardan çoğunu, günahta, düşmanlıkta ve haram yemede koşarak yarışırken görürsün. O yapmış oldukları ne kötüdür. )

Hadid 57/20 - İ'lemu ennemel hayatüd dünya le'ıbun ve lehvun ve zinetun ve tefahurun beyneküm ve tekasurun fil emvali vel evladi ke meseli ğaysin a'cebel kuffare nebatühu sümme yekunu hutamen ve fil ahıreti azabun şeduydun ve mağfiretun min allahi ve rıdvanun ve mel hayatüd dünya illa meta'ul ğurur Bilin ki o dünya hayatı kesinlikle oyundur, eğlencedir, süstür, aranızda övünmedir, mallardan ve çocuklardan çoğaltmadır. Bitirip yetiştirdiği, ekincilerin hoşuna giden yağmur misali gibidir. Sonra kırpılmış parça olur. Ahirette şiddetli azap, Allah' tan af ve rıza vardır. Dünya hayatı aldatıcı fayda haricindeki değildir. )

Rabb'imiz, insanın  arzuyla peşinde koştuğunun mutluluk değil helak olduğunu görebilmesi, diğer insanları mutlu ederek herkesin mutluluğa erişmesini sağlayabileceğini farkedebilmesi için kesin ve net bir talimat vermiştir. "FEKKÜ REKABET" ( REKABETİ / BOYUNDURUĞU / GÖZETLEMEYİ / KONTROLÜ BIRAKIN ). 

"Rekabet" kelimesi "Rikab" ( Boyunduruk ), "Rakıb" ( Kontrolör, Gözetmen ) köklerinden türemiştir. 

Beled 90/10 - Ve hedeynahün necdeyni ( Ve onu iki yola yönlendirdik. )
Beled 90/11 - Fe laktehamel akabet ( Böylece sarp yokuşa tahammül edemedi. )
Beled 90/12 - Ve ma edrake mel akabet ( Ve sarp yokuşun ne olduğunu sana ne kavratıp idrak ettirir? )
Beled 90/13 - FEKKÜ REKABET Boyunduruğu, gözetlemeyi, kontrolü, rekabeti bırakmak. )
Beled 90/14 - Ev ıt'amün fi yevmin zi mesğabet ( Veya açlık, meşakkat gününde yedirmek. )
Beled 90/15 - Yetimen za makrebet ( Yakınlığı olan yetime. )
Beled 90/16 - Ev miskinen za metrebet ( Veya fakirliği olan yoksula. )
Beled 90/17 - Sümme kane minellezine amenu ve tevasav bis sabri ve tevasav bil merhamet ( Sonra sabrı emreden ve merhameti emreden o inananlardan olmak. )
Rekabeti bırakmış ve Allah'a teslim olmuş inanan iyi kulların durumlarını ise Al'i İmran ve Mü'minun surelerinin aşağıdaki ayetlerinde açıklamaktadır.

Al'i İmran 3/114 - Yü'minune billahi vel yevmil ahıri ve ye'mürune bil ma'rufi ve yenhevne anil münkeri ve yüsariune fil hayrat ve ülaike mines salihın ( Allah’ a ve sonraki güne inanırlar, iyiliği emrederler, kötülükten menederler ve hayırlarda koşarak yarışırlar. İşte onlar iyilerdendirler. )

Mü'minun 23/60 - Vellezine yü'tune ma aten ve kulubühüm veciletün ennehüm ila rabbihim raciun ( Ve kesinlikle o Rabb' lerine döneceklerinden, o verdiklerini kalpleri ürkerek verenler, )

Mü'minun 23/61 - Ülaike yüsariune fil hayrati ve hüm leha sabikunİşte onlar hayırlarda koşarak yarışırlar. Onlar onda öne geçip ilerlerler. )

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder