14 Mayıs 2022 Cumartesi

Esma-ul Husna, 7 - İkili Yedi ve Gaybın Anahtarları

6/59 Ve (1) inde (2) hu (3) MEFATİHU (4) EL (5) ĞAYBİ (6) ...

( Ve GAYBIN ANAHTARLARI O’nun indindedir. .... )

En'am suresinin yukarıdaki ayetinde  "Gayb" ( Bilinmeyen, Yokluk ) olarak adlandırılan ilahi kozmik bilgilere erişimin "Mefatiha" ( Anahtarlar ) ile mümkün olabileceği ve bu anahtarların da Allah'ın indinde olduğu bildirilmektedir.

İlk surenin "Fatiha" ( Anahtar, Açılış, Başlangıç ) suresi olması,

"Fatiha" suresinin ilk ayetinin 7 kelimeden oluşan "Bismillahirrahmanirrahim" ( Besmele / Allah'ın ismi ile ) olması,

Surede 7 ayet bulunması,

İlk iki ayetin 7'şer kelimeden oluşması,

1/1 Bi (1) ismi (2) allah (3) er (4) rahman (5) er (6) rahim (7)

( Şefkatli, merhametli Allah'ın ismi ile, )

1/2 El (1) hamdu (2) li (3) allahi (4) rabbi (5) el (6) alemin (7)

( Övgü alemlerin Rab’bi Allah içindir.  )

ve surede 49 ( 7x7 ) kelime bulunması "7" ve "İkili Yedi" nümerolojisinin kozmik bilgilere ve Allah'ın izin verdiği ölçüde gayba erişimi sağlayan kodlar olabileceğini ortaya koymakta gibidir. 

Allahu Teala'nın, gaybın yegâne âlimi olduğu ancak gayb ilmini dilediği ölçüde resullerden hoşnut olduklarına açtığı 72. sure olan ( 7 ve 2 .... İkili Yedi ) Cinn suresinin aşağıdaki ayetlerinde bildirilmektedir. "Gaybın resullere zahir kılındığı / açıldığı" ifadesi bu ikili ayet setinin ikincisi olan 72/27 kodlu ayette yer almaktadır ki bu ayetin kodunda çift "İkili Yedi" mesajı bulunmaktadır.

72/26 Alimul ğaybi fe la yuzhiru ala ğaybihi ehaden

( Gaybı bilendir. Gaybını hiçbir kimseye açıp meydana çıkarmaz. )

72/27 İLLA MEN İRTEDA MİN RESULİN fe innehu yesluku min beyni yedeyhi ve min halfihi rasaden

( RESULDEN O RAZI, HOŞNUT OLDUĞU HARİÇ. Kesinlikle O, önünden ve arkasından gözetleyenler salar. )

Hatırlanacağı üzere "7" sayısı bir döngülük frekansı, olgunlaşmayı, tamamlanmayı, "İkili Yedi" Kavramı ise düaliteyi ve döngüyü simgelemektedir. Kur'an'ın "Seb'an minel mesani" ( İkililerden Yedi / İkili Yedi ) olduğu ve "Kitaben mesani" ( İkili kitap ) olduğu aşağıdaki ayetlerde bildirilmektedir.

15/87 Ve lekad ateynake SEB'AN MİNEL MESANİ vel kur'anel azim

( Ve biz sana İKİLİLERDEN YEDİYİ ve büyük Kur'an' ı verdik. )

39/23 Allahu nezzele ahsenel hadisi KİTABEN muteşebihen MESANİYE ....

( En güzel sözü, benzetmeli İKİLİ KİTAP olarak Allah indirdi. ... ) 

7 kelimeden oluşan besmele Kur'an'da sadece 2 ayette ( 1/1 ve 27/30 ) geçmekte olup bu durum da "İkili Yedi" kavramının bir tezahürü niteliğindedir.

1/1 Bi (1) ismi (2) allahi (3) er (4) rahmani (5) er (6) rahim (7) 

( Şefkatli, merhametli Allah'ın ismi ile )

27/30 İnne (1) hu (2) min (3) suleymane (4) ve (5) inne (6) hu (7) bi (8) ismi (9) allahi (10) er (11) rahmani (12) er (13) rahim (14) 

( Kesinlikle o Süleyman’ dandır. Kesinlikle o şefkatli merhametli Allah' ın ismi iledir. )

Besmelenin ikinci kez geçtiği surenin kodunun 27 olması "İkili Yedi" kavramına işaret niteliğindedir. Ayrıca ayette toplam 14 ( 7+7 veya 2x7 ) kelime bulunmakta olup, 7 kelimelik besmelenin bulunduğu son bölümden önceki bölümde de 7 kelime bulunmaktadır. 

Allah'ın isimlerinden "Esmaul Husna" ( Güzel İsimler ) olarak ilk kez bahsedilen A'raf suresinin aşağıdaki ayetinde de 7 nümerolojisi bulunmaktadır.  

7/180 Ve (1) li (2) allahi (3) el (4) ESMAU (5) el (6) husna (7) fe (8) ud'u (9) hu (10) bi (11) ha (12) ve (13) zeru (14) ellezine (15) yulhidune (16) fi (17) ESMAİ (18) h (19) se (20) yuczevne (21) ma (22) kanu (23) ya'melun (24) 

( Ve en güzel İSİMLER Allah içindir. O halde, Allah' ı onlarla çağırın. O’nun İSİMLERİ hakkında zulmedenleri, sapanları bırakın. O yapmış olduklarını karşılıklandıracağız. )

- Ayetin kodunun nümerolojik değeri 7 sayısını vermektedir. ( 7+1+8+0 = 16 ... 1+6 = 7 )

- "Esma" ( İsimler ) ifadesinin geçtiği ilk cümlede 7 kelime bulunmaktadır. 

Ve (1) li (2) allahi (3) el (4) ESMAU (5) el (6) husna (7) 

( Ve en güzel İSİMLER Allah içindir. )

- Ayette "Esma" ( İsimler ) ifadesinin geçtiği ikinci cümlede de 7 kelime bulunmaktadır. 

Ve (1) zeru (2) ellezine (3) yulhidune (4) fi (5) ESMAİ (6) h (7)

( O’nun İSİMLERİ hakkında zulmedenleri, sapanları* bırakın. )

- Ayette "Esma" ( İsimler ) kelimesi 5. ve 18. kelimeler olmak üzere iki kere geçmektedir. ( 5+1+8 = 14 ... İkili Yedi ... 7+7 veya 2x7 )

* "Allah'ın isimleri hakkında zulmetmek / sapmak" ifadesiyle, Esma-ul Husna'nın inkârcı müşrikler tarafından sihir ve tahakküm aracı olarak kullanılmasına da işaret ediliyor olabilir.

Ayrıca Tevbe suresinin aşağıdaki ayetinde, Allah'ın izni ve rızası durumunda, "70 kere" istek kelâmı tekrarı vasıtası ile gerçekleşmenin vuku bulabileceği dolaylı olarak ve "af talebi" misaliyle bildirilmektedir.

9/80 İstağfir (1) lehum (2) ev (3) la (4) testağfir (5) lehum (6) in (7) testağfir (8) lehum (9) SEB'İNE (10) MERRATEN (11) fe (12) ley (13) yağfir (14) allahu (15) lehum (16) zalike (17) bi (18) enne (19) hum (20) keferu (21) bi (22) allahi (23) ve (24) rasuli (25) h (26) ve (27) allahu (28) la (29) yehdi (30) el (31) kavme (32) el (33) fasikin (34) 

( Onlara af iste veya onlara af isteme. Onlar için YETMİŞ KERE af istesen de Allah onlara af eylemeyecektir. Bu, kesinlikle onların Allah' ı ve resulünü inkar etmelerinden dolayıdır. Allah günahkarlar kavmini yönlendirmez. )

Ayette 34 ( 3+4 = 7 ) kelime bulunmaktadır.

"Seb'a" ( Yedi ) kelimesi Kur'an'da 21 kere tekrarlanmakta olup, 7, 2 ve 1 sayıları "Allah" kelimesinin Kur'an'daki tekrar adedi olan 2701 sayısındaki rakamlardır. Ve bu rakamların toplamı 10 sayısını yani nümerolojik olarak Allah'ın birliğini ve tekliğini simgeleyen 1 sayısını vermektedir. ( 21 sayısı da Ruh kelimesini simgeleyen sayıdır. )

Ayrıca bkz.

https://kuranilmi.blogspot.com/2021/10/ikili-yedi-uyumlu-kelime-frekanslar.html?m=1

13 Mayıs 2022 Cuma

Huruf Matrisi ve 6-9 kodlaması

Evvelki bölümlerde de değinildiği üzere 6 ve 9 sayıları yaratılıştaki düaliteyi temsil eden iki önemli sayıdır. Ezoterik nümerolojide 6 sayısı yaratılışı ( 6 günde yaratılış ), yaratılıştaki düzeni ( ilahi nizamı ), doğruluğu ( Allah yolunu ) simgeleyen bir sayı iken, 9 sayısı ise tam tersi kavramlar olan kaosu, yanılgıyı, aldatmayı / aldanmayı ve sihiri simgelemektedir. Ancak elbette bu iki sayı ilahi nizamdaki düalite sistemini ve mükemmelliği simgeleyen ayrılmaz ikili durumundadır. 6 ve 9 sayılarının şekilsel olarak da birbirlerinin tersi olmaları düalite kavramının bir başka tezahürü niteliğindedir. 

Uzakdoğu mistisizminde yer alan ve yaratılıştaki düaliteyi simgeleyen "Yin Yang" isimli sembol de 6 ve 9 sayılarının yanyana gelmiş halidir. Kaynaklara göre "Yin" kelimesi "Karanlık", "Yang" kelimesi ise "Aydınlık" anlamına gelmektedir.

             Yin Yang

Yaratılıştaki düalitenin sembolü olan "Yin Yang" figüründe “6” sayısına benzeyen kısım olan "Yang", “Aydınlığı” ( Allah yolunu ), “9” sayısına benzeyen kısım olan "Yin" ise “Karanlığı” ( Şeytan yolunu ) temsil etmektedir.

Yin / Jin* = Karanlık
Yang** = Aydınlık

* Yin = Cin, ( Görünmeyen, Karanlık )

** Yang = Doğum, Aydınlanma ( "Young" ( Genç, Doğan, Yeni Doğan) )

Kur'an'da 6 sayısı 9 kere, 9 sayısı ise 6 kere tekrarlanmaktadır.

6 sayısının geçtiği ayetler

7/54 sitteti ( altı ), 10/3 sitteti ( altı ), 11/7 sitteti ( altı ), 18/22 sadisu ( altıncı ), 25/59 sitteti ( altı ), 32/4 sitteti ( altı ), 50/38 sitteti ( altı ), 57/4 sitteti ( altı ), 58/7 sadisu ( altıncı )

9 sayısının geçtiği ayetler

17/101 tis'a ( dokuz ), 18/25 tis'a ( dokuz ), 27/12 tis'i ( dokuz ), 27/48 tis'atü ( dokuz ), 38/23 tis'une ( dokuz ), 74/30 tis'ate* ( dokuz ) 

* Bu ayette "dokuz" sayısı "ondokuz" sayısının içinde yer alacak şekilde geçmektedir.

6 ve 9 sayılarının çarpımları olan 54 sayısının nümerolojik değeri ( 5+4 = 9 ) "9" sayısını, toplamları olan 15 sayısının nümerolojik değeri ( 1+5 = 6 ) ise 6 sayısını vermektedir. 

Kur'an'da hurufu mukattanın, "Apaçık kitabın ayetleri**" oldukları, ilk kez Yusuf suresinin ilk ayetinde ve "Elif Lam Ra" harflerinin de bulunduğu ayet vasıtasıyla bildirilmektedir. Bu ayette "9" kelime bulunmaktadır.

12/1 ELİF (1) LAM (2) RA (3) tilke (4) ayatu (5) el (6) kitabi (7) el (8) mubin (9) 

( ELİF LAM RA. Bunlar apaçık kitabın ayetleridir. )

( ** "Ayet" kelimesi "İşaret, Sembol, Göze hitap eden" anlamlarına gelen bir kelimedir. )

"Elif", "Lam" ve "Ra" harflerinin alfabedeki sıra numaralarının toplamlarının ( 1+12+20 = 33 ... 3+3 = 6 ) nümerolojik değeri de 6 sayısını vermektedir. Ayetteki Elif, Lam ve Ra kelimelerinin sıra numaralarının toplamı da ( 1+2+3 = 6 ) 6 sayısını vermektedir.

Ayrıca "Elif Lam Ra" harf seti, harflerin oluşturduğu anlam itibarıyla "El Ra" yani "İlah / Tanrı görür." anlamını yansıtmaktadır. Kur'an'da "Elif Lam Ra" harflerini içeren 6 adet huruf seti bulunmaktadır.

Yusuf suresinin birinci ayetiyle ilintili olan ve Kur'an'a işaret eden ikinci ayetinde de 9 kelime bulunmaktadır.

12/2 İn (1) na (2) enzelna (3) hu (4) kur'anen (5) arabiyyen (6) lealle (7) kum (8) ta'kilun (9) 

( Kesinlikle biz onu Arapça Kur'an olarak indirdik. Umulur ki akıl edersiniz. )

Hurufu mukatta içinde, ayetteki dizilimleri itibarıyla, alfabedeki sıra değerleri toplamlarının nümerolojik değeri 6 sayısını veren 6 huruf seti bulunmaktadır.

10/1 Elif (1) Lam (12) Ra (20) ... 1+1+2+2 = 6
11/1 Elif (1) Lam (12) Ra (20) ... 1+1+2+2 = 6
12/1 Elif (1) Lam (12) Ra (20) ... 1+1+2+2 = 6
14/1 Elif (1) Lam (12) Ra (20) ... 1+1+2+2 = 6
15/1 Elif (1) Lam (12) Ra (20) ... 1+1+2+2 = 6
19/1 Kef (11) He (5) Ya (10) Ayn (16) Sad (18) = 1+1+5+1+0+1+6+1+8 = 24 ... 2+4 = 6 

Yukarıdaki 6 adet huruf setinde yer alan harflerin alfabedeki sıra değerleri toplamları 36 sayısını vermekte olup, 6x6 işleminin sonucu olan bu sayının nümerolojik değeri "9" sayısını vermektedir.

Yukarıdaki huruf setlerinin bulunduğu ayetlerin yer aldığı surelerin numaralarının toplamı olan 81 sayısının ( 10+11+12+14+15+19 ) nümerolojik değeri de "9" sayısını vermektedir. Ayrıca 81 sayısı 9x9 işleminin sonucudur. Yukarıda belirtildiği üzere, hurufların ilk kez "ayet" olarak tanımlandığı Yusuf suresinin ilk iki ayetinde 9'ar kelime bulunmaktadır. ( 9x9 = 81 )

Ayrıca söz konusu harflerden ( huruf ) oluşturulacak bir matris ya 4x5'lik ya da 5x4'lük olabilmektedir. ( 4 ve 5 sayılarının toplamı da "9" sayısını vermektedir. ) 

Örnek matrisler;



Hurufu mukatta kapsamında toplam 78 harf bulunmaktadır ki bu sayının nümerolojik değeri de 6 sayısını vermektedir. ( 7+8 = 15 ... 1+5 = 6 ) 

Kur'an'da "Karanlıklardan aydınlığa çıkmak" ve "Aydınlıklardan karanlığa çıkmak" kavramlarının ilk kez geçtiği Bakara suresinin aşağıdaki ayetlerde "Nur" ( Aydınlık ) ve "Zulumat" ( Karanlıklar ) kelimelerinin sıra numaraları da 6 ve 9 düalitesine işaret etmekte gibidir.

2/257 Allahu (1) veliyyu (2) ellezine (3) amenu (4) yuhricu (5) hum (6) min (7) ez (8) ZULUMATİ (9) ila (10) en (11) NUR (12) ve (13) ellezine (14) keferu (15) evliyau (16) hum (17) et (18) tağutu (19) yuhricune (20) hum (21) min (22) en (23) NURİ (24) ila (25) ez (26) ZULUMAT (27) ulaike (28) ashabu (29) en (30) nar (31) hum (32) fi (33) ha (34) halidun (35)

( Allah o inananların dostudur. Onları KARANLIKLARDAN AYDINLIĞA çıkarır. O inkar edenler, onların dostları azgındır ki onları AYDINLIKTAN KARANLIKLARA çıkarır. Onlar ateşin sahipleridirler. Onlar onun içinde ebedidirler. )

Ayette, "Karanlıklar" kelimesi ilk olarak 9., ikinci olarak ise 27. kelime olmak üzere iki kez tekrarlanmaktadır. Her iki sıra numarasının nümerolojik değerinin de "9" sayısını vermesi ve 9 sayısının düalitedeki "karanlığı" yani "tersliği" simgeliyor olması dikkat çekmektedir. Ayetteki "Nur" ( Aydınlık ) kelimesi ise 3. ve 24. kelimelerdir. Özellikle ayetin sonunda yer alan "Yuhricuhum minen nuri ilez zulumat" ( Onları aydınlıktan karanlıklara çıkarır. ) cümlesindeki "Nur"*** kelimesi ayetteki 24., "Zulumat" kelimesi ise 27. kelime olup, bu sayıların nümerolojik değerleri de 6 ve 9 düalitesini yansıtmaktadır. 

*** Kur'an'daki "Nur" ( Aydınlık ) suresinin numarası da 24 olup, bu sayının nümerolohik değeri de 6 sayısını vermektedir. 









12 Mayıs 2022 Perşembe

Rukiy ( Mi'rac ) ve Astral Çıkış

Distilasyon ( Damıtma ) işlemi, bir bileşenin, sıcaklık vasıtasıyla daha düşük yoğunluklardaki maddelere ( sıvı, buhar ) ayrıştırılması işlemidir. Diğer bir tanımlama ile distilasyon, tüm bileşenlerinin "uçucu" olmak zorunda olduğu, yüksek oranlarda ayırmaya izin veren bir çeşit ayırma, "yükseltme" işlemidir. 

Bir petrol distilasyon kulesi. Yoğunluğu en düşük olan yani en ince / süptil olan gazlar en yukarıda toplanmaktadır.

Bir distilasyon ünitesinde yoğunluğu en az olan yani en ince ( en süptil ) olan madde en üstte, en "yüksekte" yer alır. Bu durum ilahi kozmik sistemdeki düşük frekanslı kaba madde ile yüksek frekanslı süptil madde ayrışımının bir tezahürü niteliğindedir. Zira dünyada maddenin üç hali olarak algılanan Katı, Sıvı, Gaz halleri kâinatta Kaba, Yarı Süptil ve Süptil yaşam planlarınının ve varlıkların olduğuna ilişkin ilahi bir mesaj ve bir delildir.

"Damıtmak"* fiilinin Arapça karşılığı, "Yükselmek" anlamını içeren RK kökünden türemiş olan "Arraka" fiilidir. RK kökünden türemiş diğer bazı kelimeler ve anlamları şöyledir. 

Erka = Yükselmek

Rakim = Yükseklik

Rukiy = Yükseliş

Turk / Türk = Yükselmiş olan

Arraka = Damıtmak, İnceltmek

Raki = Damıtılmış, İnceltilmiş, Yükseltilmiş, Süptilleşmiş ( "Rakı" aynı zamanda damıtma yoluyla elde edilen alkole verilen isimdir. )

Araklamak = Yerinden kaldırmak, Uçurmak, Çalmak

* Ayrıca Türkçe'deki "Damıtmak" kelimesinin kökündeki "Dam" kelimesi "Üstte yer alan" anlamına gelen bir kelimedir ki bu kelime evlerin üstünü kaplayan yani "yüksekte" olan bölüme de verilen isimdir. "Damlamak" fiili de kök anlam itibarıyla "Yüksekten düşmek" anlamını içermektedir. Dolayısıyla "Damıtmak" fiili de "Yükseltmek" anlamını içermektedir.

"Astral Projeksiyon", "Astral Çıkış" veya "Beden Dışı Deneyim" ( Out of Body Experience ) olarak bilinen fenomen, frekans yükselmesi vasıtasıyla insanın kaba madde bedeninden sıyrılıp yükselerek süptil öz varlığını hissetmesi ve algılaması deneyimidir. Bu fenomen esas itibarıyla insanın, daha kaba madde planındayken üst planlardaki gerçek varlığının ve gerçek yaşamının nasıl olduğunu idrak etmesine yardımcı olan ilahi bir mesaj ve Allah'ın büyük bir nimetidir. 

Astral Çıkış, üst planlardan ilahi kozmik bilgi transferine ve buna bağlı olarak tekâmüle ve idrak seviyesi yükselmesine de vesile olan bir fenomendir.

Hz. Muhammed'in "göğe yükselmesi" olarak bilinen "Rukiy" / "Mi'rac" olayının da esasen Astral Çıkış deneyimi olması kuvvetle muhtemeldir. Bu husus İsra suresinin 93. ayetinde inkârcıların söylemlerinden misalle ve "Erka" ( Yükselmek ) ve "Rukiy" ( Yükseliş ) kelimeleriyle bildirilmektedir. 

17/93 Ev yekune leke beytun min zuhrufin ev TERKA FİS SEMA' min kulli meselin fe eba ekserun nasi illa kufura ve len nu'mine li RUKİYyike hatta tunezzile aleyna kitaben nakrauh kul subhane rabbi hel kuntu illa beşeran rasula

( Veya sana süsten, altından ev olsun veya tüm misallerden GÖĞE YÜKSELESİN. İşte insanların çoğunluğu ancak inkarda diretirler. "Üzerimize, okuyacağımız kitap indirene kadar senin YÜKSELİŞİNE inanmayız." De ki: "Rab’bim yücedir. Ben resul olan insanın haricindeki miyim?" )

Ayette, nefsaniyetlerinden dolayı Kur'an ilmini reddeden inkârcılar, zaten üst planlardan vahiy yoluyla kendisine kitap verilmiş olan ve bunu beyan eden Hz. Resul'den "göğe yükselerek kitap getirmesini" istemektedirler. Esasen bu ifadeler, Astral Çıkış'ın ilahi kozmik bilgilere erişim için bir vasıta olduğunu dolaylı olarak ortaya koymaktadır. Ayetin sonunda yer alan, Hz. Resul'ün "Ben sadece resul olan bir insanım" anlamındaki soru cümlesi de "insani" bir deneyim olan Astral Çıkış'a işaret etmekte gibidir.

İki Cennet ve Çift Yıldız ( Binary Star ) sistemi

Necm ( Yıldız ) suresi, "Necm" ( Yıldız ), "Cennet" ( Örtü, Kaplama, Gizleme, Koruma ), "Yağşa" ( Örttü ) ve "Şi'ra" ( Sirius ) kelimelerini barındırması ve "Cennet" kavramının madde âlemi olan kâinattaki kozmik karşılığının "Yıldız" olduğu mesajını vermesi açısından dikkat çekmektedir. ( Cennet kavramının nihai anlamda maddeden bağımsız yüksek frekanslı bir "ruhsal hali", bir "bilinçsel hali" temsil ettiği hatırlanmalıdır. )

53/1 Ven NECMİ iza heva

( Ve YILDIZ aşağı indiğinde.  )

.....

53/7 Ve huve bil ufukil a'la

( Ve o en yüksek ufuktadır. )

53/8 Summe dena fe tedella

( Sonra yaklaştı da sarktı.  )

53/9 Fe kane kabe kavseyni ev edna

( Artık mesafesi iki yay kadar veya daha yakındı.  )

53/10 Fe EVHA ila abdihi ma EVHA

( Böylece kuluna o VAHYETTİĞİNİ VAHYETTİ. )

.....

53/13 Ve lekad raahu nezleten uhra

( Ve onu başka sefer de inerken görmüştü. )

53/14 İnde sidratil munteha

( En son varış noktası Sidre' nin indinde. )

53/15 İndeha CENNETul me'va

( Mekan CENNETİ onun indindedir. )

53/16 İz YAĞŞES sidrate ma YAĞŞA

( Zamanında Sidre' yi o ÖRTEN ÖRTTÜ. )

......

53/49 Ve ennehu huve rabbuş Şİ'RA

( Ve kesinlikle O, O ŞİRA' nın da / SİRİUS'un da Rab’bidir. )

Yukarıdaki ayetlerde "Cennet" ( Örtü, Kaplama, Gizleme, Koruma ) kavramının, "Yağşa" ( Örttü ) ve "Necm" ( Yıldız ) kelimeleriyle ilintilendirildiği görülmektedir. Muhtelif yabancı dillerde "Yıldız" kelimesinin karşılığı olan "Star" ( İng ), "Stern" ( Alm ), "Astra", "Sitare" ( Far ), "Etoile"* ( Fra ), "Stella" ( Lat ) vb gibi kelimeler köken itibarıyla "Örtme, Örtü, Kaplama" anlamlarını içermektedir. Örneğin yukarıdaki "Star" kelimesi ortak STR kökünden türemiş olup, Arapça'daki "Sitra" ( Örtü ) kelimesinin bir tezahürüdür.

Kehf suresinin 90. ayetinde "Şems" ( Güneş ) kelimesi "Sitra" ( Örtü ) olarak tasvir edilmektedir.

18/90 Hatta iza belağa matliaş ŞEMSİ vecedeha tatluu ala kavmin lem nec'al lehum min duniha SİTRA

( Nihayet GÜNEŞ’in doğduğu yere ulaştığında, onu, kendilerine ondan başka ÖRTÜ oluşturmadığımız kavmin üzerine doğarken buldu. )

* Fransızca'daki "Etoile" kelimesinin kökünde de "Örtü, Bez" anlamına gelen "Toile" kelimesi bulunmaktadır. Bu bağlamda "Etoile" kelimesi köken itibarıyla "Örtme, Örten" anlamına haizdir.

"Cennet" kelimesinin Türkçe'de "Bahçe" kelimesiyle temsili de kökende "Örtülme, Kaplanma" anlamının bir yansımasıdır. Zira "Bahçe" kelimesi, çiçekler ve bitkilerle örtülmüş, kaplanmış bir alanı tanımlamaktadır.

Çift Yıldız ( Binary Star ) sistemleri, yerçekimsel kuvvet ile birbirlerine bağlı olan ve birbirlerinin yörüngelerinde dönen ikili yıldızlardan oluşan sistemlerdir. Spiritüalizmde Cennet addedilen Sirius yıldızı esasen Sirius A ve Sirius B olarak kodlanmış iki yıldızdan oluşan bir Çift Yıldız sistemidir. Sirius A aktif bir yıldız, Sirius B ise beyaz cüce evresine geçmiş pasif bir yıldızdır. Bu Çift Yıldız fenomeni, "Şi'ra" ( Sirius ) kelimesinin geçtiği ayetten bir önceki ayette "Ağna" ( Gani kılan ) ve "Akna" ( Kanaat ettiren ) sıfatlarıyla tanımlanmakta gibidir.

53/48 Ve ennehu huve AĞNA ve AKNA

( Ve kesinlikle O, GANİ KILAN da KANAAT ETTİREN de O'dur. )

53/49 Ve ennehu huve rabbuş Şİ'RA

( Ve kesinlikle O, O ŞİRA' nın da Rab’bidir. )

Binary Star ( Çift Yıldız ) sistemi

Aşağıdaki ayetlerde yer alan "Cenneteyni / Cennatani" ( İki Cennet ) kavramının "Çift Yıldız" ( Binary Star ) sistemine işaret ediyor olması kuvvetle muhtemeldir.

55/46 Ve (1) li (2) men (3) hafe (4) mekame (5) rabbi (6) hi (7) CENNETA (8) ANİ (9) 

( Ve Rab’lerinin makamından korkan kimseler için İKİ CENNET vardır. )

55/62 Ve (1) min (2) duni (3) hima (4) CENNETA (5) ANİ (6) 

( Ve onlardan başka İKİ CENNET vardır. )

55/64 Mudhammeta** (1) ani (2) 

( Yeşil bitkiler ile kaplı ikili.  )

** "Mudhammeta" kelimesi "Dahm" ( Kaplayan, İri, Geniş, Yoğun ) kökünden türemiş olan ve "Yoğun olarak Kaplamış, Örtmüş" anlamına gelen bir sıfattır. 

Bilinenin, Yazılanın ve Söylenenin gerçekleşmesi

Kökende "Ölçü" anlamına gelen, yaratılışın ve ilahi nizamın kozmik yazılımını tanımlayan "Kader" kavramı kutsal kitaplarda "Bilinenin, Yazılanın ve Söylenenin gerçekleşmesi" ifadesiyle de tezahür etmektedir. Bu ifadeler de yaratılışın ilahi bir yazılım, bir programlama olduğunu açıkça ortaya koymaktadır. ( Kader kavramı için kullanılan "Alın yazısı" ifadesi de bu bağlamda tanımlayıcı nitelik arzetmektedir. )

Kur'an ayetlerinde, gerçekleşen bir olgunun, Allah'ın izniyle, ilahi nizamın vazifelileri tarafından önceden "Yazıldığı" ve "Bilindiği" mesajı verilmektedir.

9/36 İnne iddeş şuhuri indellahisna aşera şehran Fİ KİTABİLLAHİ YEVME HALEKAS SEMAVATİ VEL ERDA minha erbeatun hurum zaliked dinul kayyimu fe la tazlimu fihinne enfusekum ve katilul muşrikine kaffeten kema yukatilunekum kaffeh va'lemu ennallahe meal muttekin

( Kesinlikle, Allah indinde ayların adedi oniki aydır. GÖKLERİ VE YERİ YARATTIĞİ GÜNKÜ ALLAH YAZISINDA. Onlardan dördü haramdır. Bu daim olan dindir. O halde, onlar hakkında nefislerinize zulmetmeyin. Ortak koşanlarla, sizinle topluca savaştıkları gibi topluca savaşın. Bilin ki, kesinlikle Allah sakınanlarla beraberdir. )

2/216 KUTİBE aleykumul kitalu ve huve kurhun lekum ve asa en tekrahu şey'en ve huve hayrun lekum ve asa en tuhibbu şey'en ve huve şerrun lekum vallahu ya'lemu ve entum la ta'lemun

( Savaş üzerinize YAZILDI. O size hoş olmayandır, zorlanmadır.  Ve ola ki siz bir şeyi istemezsiniz, bir şeyden hoşlanmazsınız, o size hayırlı olabilir. Ola ki siz bir şeyi seversiniz, o size kötü olabilir. Allah bilir de sizler bilmezsiniz. )

2/183 Ya eyyuhellezine amenu KUTİBE aleykumus siyamu kema KUTİBE alellezine min kablikum leallekum tettekun

( Ey o inananlar, oruç o sizden öncekilerin üzerine YAZILDIĞI gibi sizin üzerinize de YAZILMIŞTIR. Umulur ki sakınırsınız.  )

3/145 Ve ma kane li nefsin en temute illa bi iznillahi KİTABEN MUECCELA ve men yurid sevabed dunya nu'tihi minha ve men yurid sevabel ahirati nu'tihi minha ve senecziş şakirin

( Ve nefis için Allah’ ın izni haricinde ölmek olmaz. VADESİ YAZILIDIR. Kim dünyanın sevabını isterse, ona ondan veririz. Kim ahiretin sevabını hayırını isterse ona ondan veririz. Şükredenleri karşılıklandıracağız. )

4/103 Fe iza kadaytumus salate fezkurullahe kiyamen ve kuuden ve ala cunubikum fe iz atme'nentum fe ekimus salah innes salate kanet alel mu'minine KİTABEN MEVKUTA

( O halde duayı tamamladığınızda, ayakta, oturarak ve yanlarınızın üzerinde Allah' ı hatırlayın. Tatmin olduğunuzda, huzur bulduğunuzda duaya kalkın. Dua kesinlikle inananların üzerine VAKTİ BELLİ OLARAK YAZILMIŞTIR. )

15/38 İla yevmil VAKTİL MA'LUM

( VAKTİ BİLİNEN güne kadar. )

38/81 İla yevmil VAKTİL MA'LUM

( VAKTİ BİLİNEN güne kadar. )

22/4 KUTİBE ALEYHİ ennehu men tevellahu fe ennehu yudilluhu ve yehdihi ila azabis seir

( ONUN ÜZERİNE YAZILMIŞTIR Kİ, kesinlikle kim yüzünü ona doğru çevirirse, artık kesinlikle o onu saptırır. Onu ateş azabına doğru yönlendirir. )

54/52 Ve kulli şey'in FEALUHU FİZ ZUBUR

( Ve o YAPTIKLARI herşey KİTAPLARIN İÇİNDEDİR. )

54/53 Ve kulli sağirin ve kebirin MUSTETAR

( Ve hepsi, küçük ve büyük, SATIR SATIR YAZILIDIR.  )

Mutaffifin suresinin aşağıdaki ayetlerinde yer alan "Rakamlandırılmış yazı" ifadesi yazılım teknolojisini tanımlanmakta gibidir. Zira yazılım, harflerin ve kelimelerin sayısal kodlar ile temsil edildiği bir sistemdir.

83/9 KİTABUN MERKUM

( RAKAMLANDIRILMIŞ YAZI / KİTAP. )

83/20 KİTABUN MERKUM

( RAKAMLANDIRILMIŞ YAZI / KİTAP. )

* "Kitab" kelimesi esasen "Yazı" anlamına gelmektedir. Türkçe'de bilinen anlamı ile "Kitap" kelimesinin Arapça'daki karşılığı "Zebur" kelimesidir ki bu kelime de köken olarak "Çizili olan" anlamına gelmektedir. ( Bedeni çizgili bir hayvanın ismi olan "Zebra" kelimesinin kökeni de ZBR köküdür.

Konu bağlamındaki İncil ayetlerinde de "Rab'bin sözü yerine gelsin diye oldu." ifadesi yer almaktadır.

40-Matthew-1-22 İşte bütün bunlar, peygamber aracılığıyla konuşan Rab'bin SÖZÜ YERİNE GELSİN DİYE OLDU:

40-Matthew-2-15 Hirodes'in ölümüne dek orada kaldı. Bu, peygamber aracılığıyla konuşan Rab'bin SÖZÜ YERİNE GELSİN DİYE OLDU: "Oğlumu Mısır'dan çağırdım."

40-Matthew-2-23 Oraya varınca Nasıra denen kente yerleşti. Bu, peygamberler aracılığıyla konuşulan, "O'na Nasıralı denecektir" SÖZÜ YERİNE GELSİN DİYE OLDU.

40-Matthew-4-14 Bu, Peygamber Yeşaya aracılığıyla konuşulan şu SÖZ YERİNE GELSİN DİYE OLDU:

40-Matthew-4-15 "Zevulun ve Naftali bölgeleri, Şeria'nın ötesinde, deniz yolunda, Ulusların yaşadığı Celile!

40-Matthew-8-17 Bu, Peygamber Yeşaya aracılığıyla bildirilen şu SÖZ YERİNE GELSİN DİYE OLDU: "Zayıflıklarımızı O kaldırdı, Hastalıklarımızı O üstlendi."

40-Matthew-12-17 Bu, Peygamber Yeşaya aracılığıyla bildirilen şu SÖZ YERİNE GELSİN DİYE OLDU:

40-Matthew-12-18 "İşte Kulum, O'nu ben seçtim. Gönlümün hoşnut olduğu sevgili Kulum O'dur. Ruhum'u O'nun üzerine koyacağım, O da adaleti uluslara bildirecek.

40-Matthew-13-35 Bu, peygamber aracılığıyla bildirilen şu SÖZ YERİNE GELSİN DİYE OLDU: "Ağzımı benzetmeler anlatarak açacağım, Dünyanın kuruluşundan beri Gizli kalmış sırları dile getireceğim."

40-Matthew-21-4 Bu olay, peygamber aracılığıyla bildirilen şu SÖZ YERİNE GELSİN DİYE OLDU:

40-Matthew-21-5 "Siyon kızına deyin ki, 'İşte, alçakgönüllü Kralın, Eşeğe, evet sıpaya, Eşek yavrusuna binmiş Sana geliyor.'"

40-Matthew-26-56 Ama bütün bunlar, peygamberlerin YAZDIKLARI YERİNE GELSİN DİYE OLDU." O zaman öğrencilerin hepsi O'nu bırakıp kaçtı.

41-Mark-14-49 "Her gün tapınakta, yanıbaşınızda öğretiyordum, beni tutuklamadınız. Ama bu, Kutsal Yazılar YERİNE GELSİN DİYE OLDU."

43-John-12-38 Bütün bunlar Peygamber Yeşaya'nın söylediği şu SÖZ YERİNE GELSİN DİYE OLDU: "Rab, verdiğimiz habere kim inandı? Rab'bin gücü kime açıklandı?"

43-John-15-25 Bu, yasalarında yazılı, 'Yok yere benden nefret ettiler' SÖZÜ YERİNE GELSİN DİYE OLDU.

43-John-17-12 Kendileriyle birlikte olduğum sürece, bana verdiğin kendi adınla onları esirgeyip korudum. KUTSAL YAZI YERİNE GELSİN DİYE OLDU, mahva giden adamdan başka içlerinden hiçbiri mahvolmadı.

43-John-18-9 Kendisinin daha önce söylediği, "Senin bana verdiklerinden hiçbirini yitirmedim" şeklindeki SÖZÜ YERİNE GELSİN DİYE böyle konuştu.

43-John-18-32 Bu, İsa'nın nasıl öleceğini belirtmek için söylediği SÖZLER YERİNE GELSİN DİYE OLDU.

43-John-19-24 Birbirlerine, "Bunu yırtmayalım" dediler, "Kime düşecek diye kura çekelim." Bu olay, şu KUTSAL YAZI YERİNE GELSİN diye oldu: "Giysilerimi aralarında paylaştılar, Elbisem üzerine kura çektiler." Bunları askerler yaptı.

43-John-19-28 Daha sonra İsa, her şeyin artık tamamlandığını bilerek KUTSAL YAZI YERİNE GELSİN, "Susadım!" dedi.

11 Mayıs 2022 Çarşamba

3+6+9 ... "9"

Evvelce "Sihirli 9 sayısı" başlıklı bölümde 9 sayısının matematiksel bir fenomen olduğuna, müşrik şeytanlar tarafından aldatma, sihir ve okült sembolizm amacıyla kullanıldığına muhtelif ayetlerden örnekler de verilerek değinilmişti.

Nikola Tesla'nın, "Evrenin anahtarları" olarak nitelediği belirtilen 3,6 ve 9 sayıları da nihayetinde nümerolojik olarak 9 sayısına işaret etmektedir. Ancak 9 sayısı özünde elbetteki nötr nitelik taşımakta olup, bu sayının rahmani amaçlar doğrultusunda mı, şeytani amaçlar doğrultusunda mı kullanılacağı ise cinlerin ve insanların vicdanları ile ilgili bir husustur.

İncil'de, insanın "Canavar"* olarak nitelendiği yani esasen düşük negatif frekansının, aldanışının, aldatışının ve şirkin dolaylı olarak ifade edildiği Vahiy suresinin 18. ayetinde, nümerolojik değeri 9 olan 666 sayısına da vurgu yapılmaktadır. ( 6+6+6 = 18 ... 1+8 = 9 )

66-Vahiy-13-18 Bu konu bilgelik gerektirir. Anlayabilen, canavara ait sayıyı hesaplasın. Çünkü bu sayı insanı simgeler. Sayısı ALTIYÜZALTMIŞALTIdır.

Ayetin numarasının 18 ( 1+8 = 9 ) olması da ayrıca dikkat çekmektedir.

* "Canavar" kelimesinin kökeninin "Jennifer" ( Cin getiren ) kelimesi ( Jenni+fer ) olduğuna evvelki bölümlerde değinilmişti. ( Benzer diğer kelime örneği; "Lucifer" ( Işık getiren ) ... Luci+fer )

Kur'an'da, kodlarının nümerolojik değerleri 9 olacak şekilde, 3,6 ve 9 sayılarından ve sadece 6 sayılarından oluşan ayetler incelendiğinde bu ayetlerin çoğunlukla "düşük negatif frekansa" ilişkin kavramları yani Saptırma, Yalanlama, Uydurma, Mal tutkusu, Zulüm, Şirk, Karanlıklar, Kibir, Ölüm, Azap, Cehennem ve Ateş kavramlarını içerdikleri görülmektedir.

Ayet örnekleri aşağıdaki gibi olup, kodu sırasıyla 3,6 ve 9 sayılarından oluşan ilk ayetin doğrudan "Saptırma / Aldatma" kavramına işaret etmesi de dikkat çekmektedir.

3/69 Veddet (1) taifetun (2) min (3) ehli (4) el (5) kitabi (6) lev (7) YUDİLLUNE (8) KUM (9) ve (10 ma (11) YUDİLLUNE (12) illa (13) enfuse (14) hum (15) ve (16) ma (17) yeş'urun (18)

( Kitap sahiplerinden bir grubunuz sizi SAPTIRMAYI arzuladılar da nefisleri haricindekini SAPTIRMAZLAR ve farketmezler. )

Ayetin kodunun nümerolojik değeri 9 ( 3+6+9 = 18 ... 1+8 = 9 ) sayısını vermektedir. Ayrıca ayette 18 kelime ve 9'ar kelimelik iki cümle bulunmaktadır.

6/39 Vellezine KEZZEBU bi ayatina summun ve bukmun fiz ZULUMAT men yeşeillahu YUDLİLH ve men yeşe'yec'alhu ala siratin mustekim

( Ve o ayetlerimizi YALANLAYANLAR, KARANLIKLAR içindeki sağırlar ve dilsizlerdir. Allah dilediği kimseyi SAPTIRIR ve dilediği kimseyi de doğru yola getirir. )

6/66 Ve KEZZEBE bihi kavmuke ve huvel hakk kul lestu aleykum bi vekil

( Ve senin kavmin onu YALANLADI. O gerçektir. De ki: " Ben sizin üzerinize vekil değilim." )

6/93 Ve men AZLEMU min men İFTERA alellahi KEZİBEN ev kale uhiye ileyye ve lem yuha ileyhi şey'un ve men kale seunzilu misle ma enzelellah ve lev tera iziz ZALİMUNE fi ĞAMERATİL MEVTİ vel melaiketu basitu eydihim ahricu enfusekum el yevme tuczevne AZABEL HUNİ huni bima kuntum tekulune alellahi ĞAYRAL HAKKİ ve kuntum an ayatihi TESTEKBİRUN

( Ve Allah’a  YALAN UYDURANDAN veya kendisine hiçbirşey vahyedilmediği halde "Bana vahyedildi." diyen ve "O Allah' ın indirdiğinin aynısını ben de indireceğim." diyenden DAHA ZALİM kimdir? Ve şayet o ZALİMLERİ ÖLÜM DERİNLİĞİ, ŞİDDETİ içindeyken ve melekler onlara ellerini uzattıklarında görsen," Nefislerinizi çıkarın. Bugün, Allah’a  GERÇEK DIŞI OLANI SÖYLEDİĞİNİZDEN dışı olanı söylediğinizden ve O’nun ayetlerine KİBİRLENMENİZDEN dolayı ALÇALTICI AZAP azapla karşılıklandırılacaksınız." derler. )

9/36 İnne iddeş şuhuri indellahisna aşera şehran fi kitabillahi yevme halekas semavati vel erda minha erbeatun hurum zaliked dinul kayyimu fe la TAZLİMU fihinne enfusekum ve katilul MUŞRİKİNE kaffeten kema yukatilunekum kaffeh va'lemu ennallahe meal muttekin

( Kesinlikle, Allah indinde ayların adedi oniki aydır. Gökleri ve yeri yarattığı günkü Allah yazısında. Onlardan dördü haramdır. Bu daim olan dindir. O halde, onlar hakkında nefislerinize ZULMETMEYİN. ORTAK KOŞANLARLA, sizinle topluca savaştıkları gibi topluca savaşın. Bilin ki, kesinlikle Allah sakınanlarla beraberdir. )

9/63 E lem ya'lemu ennehu men yuhadidillahe ve rasulehu fe enne lehu NARA CEHENNEME haliden fiha zalikel hizyul azim

( Kesinlikle kim Allah’a  ve resulüne hiddetlenirse, sertleşirse, CEHENNEM ATEŞİnin kesinlikle ona olduğunu bilmezler mi? Onun içinde ebedidir. Bu, büyük zillettir. )

63/9 Ya eyyuhellezine amenu la TULHİKUM EMVALEKUM ve la evladukum an zikrillahi ve men yef'al zalike fe ulaike humul hasirun

( Ey o inananlar, ne MALLARINIZ, ne de çocuklarınız sizi Allah' ı hatırlamaktan ALIKOYMASIN. Kim bunu yaparsa, artık onlar hasarlanırlar. )

66/6 Ya eyyuhellezine amenu ku enfusekum ve ehlikum NAREN vekuduhen nasu vel hicaretu aleyha melaiketun ğulazin şidadin la ya'sunallahe ma emerehum ve yef'alune ma yu'merun

( Ey o inananlar, nefislerinizi ve ailenizi yakıtı insanlar ve taşlar olan ATEŞTEN koruyun. Onun üzerinde kaba şiddetli melekler vardır. Allah’a, onlara emrettiğine isyan etmezler. Ne emredildilirse yaparlar. )

Ve son ayetlerde ise sürekli aldanan ve aldatan insana "Gerçeğin ne olduğu" sorulmakta ve gerçeğe ulaşabilmesi için ise "Okuması" gerektiği yine 9 nümerolojili ayetlerle bildirilmektedir.

69/3 Ve ma edrake mel HAKKAT

( Ve sana GERÇEĞİN ne olduğunu ne bildirir? )

96/3 İKRE' ve rabbukel ekrem

( OKU. Rab’bin en faydalıdır, en cömerttir. )

Ayrıca bkz.

https://kuranilmi.blogspot.com/2019/09/sihirli-9-says.html?m=1


10 Mayıs 2022 Salı

Epifiz ( Üçüncü Göz ), Alın bölgesi ve 11 sayısı

Epifiz, alın bölgesine hizalı olmak üzere beynin merkezinde su içinde yer alan çam / kozalak* şeklinde küçük bir organdır. "Üçüncü Göz" adı da verilen ve birçok sinirin bağlı olduğu bu organ, uyku düzenleyici olan melatonin hormonunu ve psikedelik halüsinojenik bir madde olan DMT ( Dimetil Triptamin ) maddesini salgılamaktadır. 

* Epifiz, "Pineal Gland" ( Çamsal bez / Kozalak bezi ) olarak da anılmaktadır.

Antik Mısır'daki "Göz" sembolizmini yansıtan figür ile Epifizin konumlandığı bölgenin şekilsel benzerliği dikkat çekmektedir.

Epifiz, beyin dalgalarının frekans seviyesini değiştirerek düşük frekanslı kaba madde planının üstündeki yüksek frekanslı süptil planlarla iletişimi de sağlamaktadır. Bu yönüyle Epifiz, yüksek frekanslı üst süptil planlara açılan bir portal niteliğindedir.

Küreselci emperyalist elitlerin,  insanların yüksek frekanslara erişimini engelleyerek onları düşük frekanslı kaba madde planına hapsetme ve böylelikle tam tahakküm ortamını sağlama planları kapsamında epifizin işlevinin bloke edilmesi hamlesinin de bulunduğu, gıda ve ilaç sektöründe kullanılan kimyasalların bu amaca yönelik olarak geliştirildiği de artık bir komplo teorisi olmanın ötesine geçmiştir.

Epifizin beyinde su içinde bulunması ise spiritüel anlamda veri tabanı olan suyun boyutlar arası temasta mecazen bir yağlama görevi görmesi açısından dikkat çekicidir.

Epifiz'in, ilimde ilerlemiş kadim uygarlıklar tarafından bilindiği tarihi eserlerdeki "Alındaki üçüncü göz" tasvirlerinden anlaşılmaktadır.




DNA sarmalına benzeyen çift yılan ve Epifiz tasviri... 

Epifizin, düşük şeytani frekanslarca bloke edilmesinin "yılan saldırısıyla" resmedildiği bir obje

Alın bölgesinin insan vücudunda denge ve algı merkezi olduğu bilinmektedir. Bu bağlamda alın bölgesi, Epifizi temsil etmektedir. 

Kur'an'da "Nasiyet" ( Alın ) kelimesinin geçtiği ayetlerde, alın bölgesinin yukarıda anılan işlevine dikkat çekilmekte gibidir. Ayrıca ilgili ayetlerdeki 11 nümerolojisi de halden hale geçiş ve boyutlar arası geçiş portalı kavramlarının Epifizin işleviyle uyumu açısından dikkat çekmektedir.

Kur'an'da "Nasiyet" kelimesinin ilk kez geçtiği ayetin sure numarası 11 olup, ayet numarasının nümerolojik değeri de ( 5+6 = 11 ) 11 sayısını vermektedir.

11/56 İn (1) ni (2) tevekkeltu (3) ala (4) allahi (5) rabb (6) i (7) ve (8) rabbi (9) kum (10) ma (11) min (12) dabbetin (13) illa (14) huve (15) ahizun (16) bi (17) NASİYETİ (18) ha (19) inne (20) rabb (21) i (22) ala (23) siratin (24) mustekim (25) 

( Kesinlikle ben, Rab’bim ve Rab’biniz olan Allah’a  dayanıp sığınırım. O’nun ALNINDAN tutup yakalamadığı debelenen yoktur. Kesinlikle Rab’bim doğru yol üzerindedir. )

"Nasiyet" kelimesinin çoğul haliyle "Nevasi" olarak ikinci kez geçtiği ayetteki 11. kelimedir.

55/41 Yu'rafu (1) el (2) mucrimune (3) bi (4) sima (5) hum (6) fe (7) yu'hazu (8) bi (9) en (10) NEVASİ (11) ve (12) el (13) akdam (14) 

( Suçlular simalarından bilinip tanınırlar. Böylece ALINLARINDAN ve ayaklarından yakalanırlar. )

"Nasiyet" kelimesinin son kez geçtiği ikili ayet setindeki ilk ayette "Nasiyet" kelimesi 10. kelime, ikinci ayette ise 1. kelimedir. ( 10+1 = 11 )

96/15 Kella (1) le (2) in (3) lem (4) yentehi (5) le (6) nesfe'an (7) bi (8) en (9) NASİYEH (10) 

( Asla, imtina edip vazgeçmezse ALNINI tutup, savurarak sürükleriz. )

96/16 NASİYETİN (1) kezibetin (2) hatieh (3)

( Hatalı, yalanlamış ALINI. )

Alın bölgesinin algısal ve bilişsel işlevi İncil ayetlerinde de misalen vurgulanmaktadır.

26-Ezekiel-9-4 "Yeruşalim Kenti'nin içinden geç, orada yapılan iğrenç şeylerden ötürü dövünüp ağlayanların ALINLARINA İŞARET KOY." dedi.

66-Revelations-13-16 Küçük büyük, zengin yoksul, özgür köle, herkesin sağ eline ya da ALNINA BİR İŞARET VURDURUYORDU.

66-Revelations-13-17 Öyle ki, bu işareti, yani canavarın adını ya da adını simgeleyen sayıyı taşımayan ne bir şey satın alabilsin, ne de satabilsin.

66-Revelations-14-9 Onları üçüncü bir melek izledi. Yüksek sesle şöyle diyordu: "Bir kimse canavara ve heykeline taparsa, ALNINA ya da eline CANAVARIN İŞARETİNİ KOYDURURSA, 

66-Revelations-17-5 ALNINA ŞU GİZEMLİ AD YAZILMIŞTI: Gizemli büyük Babil, fahişelerin ve dünya iğrençliklerinin anası.

66-Revelations-20-4 Bazı tahtlar ve bunlara oturanları gördüm. Onlara yargılama yetkisi verilmişti. İsa'ya tanıklık ve Tanrı'nın sözü uğruna başı kesilenlerin canlarını da gördüm. Bunlar, canavara ve heykeline tapmamış, ALINLARINA ve ellerine ONUN İŞARETİNİ ALMAMIŞ OLANLARDI. Hepsi dirilip Mesih'le birlikte bin yıl egemenlik sürdüler.


Kozmik nümeroloji hazinesi "Fatiha" suresi

"Açılış, Başlangıç, Anahtar" anlamına gelen "Fatiha" kelimesinin Kur'an'ın ilk suresinin ismi olması ve Fatiha suresinin ilahi kozmik kodlama açısından büyük önem arzeden sayıları içinde barındırması ilim yolcuları için derin mesajlar içermektedir. Fatiha suresi ayrıca "bütünün" tek suredeki temsili niteliğindedir.

Hatırlanacağı üzere, "6" sayısı "Allahu Teala'nın ilahi nizamının, kusursuz yaratışının ve yaratışı altı günde* gerçekleştirmesinin", "7" sayısı "Yaratılıştaki bir döngülük frekansın, döngünün, döngü sonunun, tamamlanmanın, olgunlaşmanın ( tekamülün )" ve "1" sayısı da Allahu Teala'nın "tekliğinin, birliğinin, vahdetin" nümerolojik sembolleridir. 

Fatiha suresinin kelime ayrışımlı hali aşağıda yer almaktadır.

1/1 Bi (1) ismi (2) ALLAH (3) er (4) RAHMAN (5) er (6) RAHİM (7)

( Şefkatli, merhametli Allah'ın ismi ile, )

1/2 El (1) hamdu (2) li (3) ALLAH (4) RABBİ (5) el (6) alemin (7)

( Övgü alemlerin Rab’bi Allah içindir.  )

1/3 Er (1) RAHMAN (2) er (3) RAHİM (4)

( Şefkatli, merhametli, )

1/4 MALİKİ (1) yevme (2) ed (3) din (4)

( Din gününün maliki, )

1/5 İyya (1) KE (2) na'budu (3) ve (4) iyya (5) KE (6) nestein (7)

( Ancak sana kulluk ederiz ve ancak sana istekte bulunuruz. )

1/6 İhdi (1) na (2) es (3) sirata (4) el (5) mustekim (6)

( Bizi doğru yola yönlendir. )

1/7 Sirata (1) ellezine (2) en'amte (3) aley (4) him (5) ğayri (6) el (7) mağdubi (8) aley (9) him (10) ve (11) la (12) ed (13) dallin (14)

- Surenin ilk ayeti olan ve "Allah'ın ismi"ne dikkat çeken besmeledeki  "Allah", "Rahman" ve "Rahim" kelimelerinin sıra numaraları toplamının nümerolojik değeri "6" sayısını vermektedir. ( 3+5+7 = 15 ... 1+5 = 6 )

- İlk ayetten sonra, "Rahman" ve "Rahim" kelimeleriyle biten ikinci ve son ayete kadar iki ayet ( 2. ve 3. ayetler ) bulunmaktadır. Esmaül hüsna kapsamında olan Bu ayetlerdeki "Allah", "Rab", "Rahman" ve "Rahim" kelimelerinin sıra numaraları toplamının nümerolojik değeri de "6" sayısını vermektedir. ( 4+5+2+4 = 15 ... 1+5 = 6 ) Bu durumda ortaya "66" sayısı çıkmaktadır ki bu sayı Allah kelimesini oluşturan Arapça "Elif, Lam, Lam ve He" harflerinin ebced değerleri toplamını vermektedir. ( 1+30+30+5 = 66 ) 

Ayrıca "Allah", "Rahman", "Rahim" ve "Rab" kelimeleri surenin 1,2 ve 3 numaralı ayetlerinde yer almaktadır. ( 1+2+3 = 6 )

- Fatiha suresinde "Allah"'ı temsil etmek üzere yer alan isim ve zamir olmak üzere ve tekrarları hariç olmak üzere "6" kelime bulunmaktadır. ( Allah, Rahman, Rahim, Rab, Malik, Ke ( Zamir olan "Sen" ) ) 

- Yüce yaratanın isimlerinin ( Allah, Rahman, Rahim, Rab, Malik ) yer aldığı ayetlerin numaralarının toplamının ( 1+2+3+4 = 10 ) nümerolojik değeri Allah'ın birliğini, tekliğini simgeleyen "1" ( 1+0 = 1 ) sayısını vermektedir. 

- Yukarıda anılan 6 kelimenin, ayetlerdeki sıra numaralarının toplamı 39 sayısını vermektedir ki bu sayının nümerolojik değeri olan 12 sayısı, 66 sayısının da nümerolojik değeridir. ( Allah (3) + Rahman (5) + Rahim (7) + Allah (4) + Rab (5) + Rahman (2) + Rahim (4) + Malik (1) + Ke (2) + Ke (6) = 39 )

- Surenin ilk iki ayeti 7'şer kelimeden oluşmaktadır ki bu durum ayetlerde geçen ve hem Kur'an'a hem de yaratılıştaki düaliteye ve döngüye işaret eden "Seb'an minel mesani" ( İkililerden yedi / İkili yedi ) kavramının bir tezahürü niteliğindedir.

15/87 Ve lekad ateynake seb'an min el mesani vel kur'ane el azim

( Ve biz sana ikililerden yediyi / ikili yediyi ve büyük Kur'an' ı verdik. )

- Fatiha suresi 7 ayetten oluşmaktadır.

- Fatha suresinde toplam 49 kelime bulunmaktadır. ( 7 x 7 = 49 .... İkili Yedi tezahürü )

- Surede yer alan "Allah" kelimelerinin sıra numaralarının toplamı 7 sayısını vermektedir. ( 3+4 = 7 )

- Surede yer alan iki adet "Rahman" kelimesinin sıra numaralarının toplamı da 7 sayısını vermektedir. ( 5+2 = 7 )

- Surenin son ayetinde 14 kelime bulunmaktadır. ( 2 x 7 = 14 .... İkili Yedi tezahürü )

Bölüme konu olan 6 ve 7 sayılarının çarpımlarının 42 sayısını, bu sayının nümerolojik değerinin de "6" sayısını vermesi de ayrıca dikkat çekmektedir. 

* Allah'ın yaratışı 6 günde gerçekleştirdiğini bildiren 6 ayet bulunmaktadır. Bu ayetlerden ilk ikisindeki ( 7/54 ve 10/3 ) "Haleka" ( Yarattı ) kelimelerinin sıra numaraları 6'dır. ( 6 ve 6 ... 66 ) Ayrıca her iki ayette de "Allah" ve "Haleka" kelimelerinin sıra numaralarının toplamı ( 4+6 = 10 ) 10 sayısını vermektedir ki bu sayının nümerolojik değeri de Allah'ın birliğini, tekliğini simgeleyen "1" sayısını vermektedir. 

7/54 İnne (1) rabbe (2) kum (3) ALLAH (4) ellezi (5) HALEKA (6) es (7) semavati (8) ve (9) el (10) erda (11) fi (12) sitteti (13) eyyamin (14) ...... 

( Kesinlikle Rab’biniz ALLAH, gökleri ve yeri altı günde YARATTI. ..... )

10/3 İnne (1) rabbe (2) kum (3) ALLAHU (4) ellezi (5) HALEKA (6) es (7) semavati (8) ve (9) el (10) erda (11) fi (12) sitteti (13) eyyamin (14) ..... 

( Kesinlikle Rab’biniz o ALLAH'tır ki, gökleri ve yeri altı günde YARATTI . ..... )

11/7 Ve (1) huve (2) ellezi (3) haleka (4) es (5) semavati (6) ve (7) el (8) erda (9) fi (10) sitteti (11) eyyamin (12) ..... 

( Ve gökleri ve yeri altı günde yaratan O'dur. .... )

25/59 Ellezi (1) haleka (2) es (3) semavati (4) ve (5) el (6) erda (7) ve (8) ma (9) beyne (10) huma (11) fi (12) sitteti (13) eyyamin (14) .....

( Gökleri, yeri ve o onların aralarındakilerini altı günde yarattı. ........ )

32/4 Allahu (1) ellezi (2) haleka (3) es (4) semavati (5) ve (6) el (7) erda (8) ve (9) ma (10) beyne (11) huma (12) fi (13) sitteti (14) eyyamin (15) ...

( Allah o, gökleri, yeri ve o onların aralarındakilerini altı günde yaratandır.  .... )

57/4 Huve (1) ellezi (2) haleka (3) es (4) semavati (5) ve (6) el (7) arda (8) fi (9) sitteti (10) eyyamin (11) summe (12) isteva (13) ala (14) el (15) arşi (16) ....

( Gökleri ve yeri altı günde yaratan O'dur. ..... )

Not: "Altı günde yaratış" kavramı sadece bir ayette ( 50/38 ) öznesi "Allah" kelimesi veya "Ellezi / Hüve" ( O ) zamiri olmayacak şekilde "Halakna" ( Biz yarattık ) olarak yer almaktadır. Bu ayette Allah'ın emrini ifa eden meleklere işaret ediliyor olması kuvvetle muhtemeldir. 

Ayrıca bkz.


7 Mayıs 2022 Cumartesi

Aden, Adn, Adeno

"Adn" kelimesi, yüksek ruhsal frekansın sembolik ifadesi olan "Cennet"* kavramının en yüksek seviyesine verilen isim olup kök anlam itibarıyla ise "İkamet yeri, Merkez, Cevher, Kaynak, Madenin Aslı veya Yatağı" anlamına gelmektedir. Grekçe'de yer alan ve  "Bez, Salgı bezi" anlamına gelen "Adeno" kelimesi de "Adn" kelimesiyle ortak kökene ve anlama sahiptir. Zira salgı bezi, salgılanan bir maddenin "Kaynağı, Aslı, Yatağı, İkâmet yeri" niteliğindedir. 

* "Cennet" kelimesi "Cinn / Cenn" ( Örtmek, Örtülü olmak, Kaplı olmak, Görünmemek ) köküne "et" ( -lik, gibi olma ) eki almış bir kelime olup "Örtülü olma, Kaplı olma, Görünmez olma" anlamını içermektedir. ( "Cunnet" ( Kalkan, Örten, Koruyan ), "Cenin" ve "Cinn" kelimeri de özde aynı anlamı barındıran "CN" kökünden türemiş kelimelerdir. )

Tevrat'ta Âdem'in, yaratılışı sonrasındaki mekânı olan süptil planın ( boyutun ) ismi de "Aden bahçesi" veya Cennet olarak sembolize edilmiştir. Bilindiği üzere daha sonra hatasından dolayı bu yüksek frekanslı süptil plandan / halden çıkarılarak düşük frekanslı kaba madde planı / hal olan dünyaya indirilmiştir. Âdemoğullarının yani insanların amacı, dünya hayatındaki aldatıcı ancak cazip görünen nefsani ve maddi tesirlere direnç göstererek hatalarından ve günahlarından sıyrılmak ve böylelikle ruhsal tekâmüle ererek tekrar "Aden bahçesi"'ne ( Cennet ) girme yani üst süptil plana geçme liyakatine erişmektir. 

Tevrat'ta ilk "Aden" kelimesinin geçtiği ayetin kodunun nümerolojik değerinin ( 1+2+8 = 11 ) 11 olması da halden hale geçiş, boyutlar arası geçiş kavramına işaret etmekte gibidir. 

1-Genesis**-2-8 RAB Tanrı doğuda, ADEN'de bir bahçe dikti. Yarattığı Adem'i oraya koydu. 

( ** "GENesis" ( Yaratılış ) kelimesinin kökü de "Cennet" kelimesindeki "Cen" köküdür. )

"Aden" kelimesinin geçtiği diğer Tevrat ayetleri şöyledir.

1-Genesis-2-10 ADEN'den BİR IRMAK DOĞUYOR, bahçeyi sulayıp orada dört kola ayrılıyordu.

Bu ayette yer alan "Aden'den bir ırmak doğuyor" cümlesi "Adeno" ( Salgı bezi ) kelimesinin anlamıyla benzerlik arzetmektedir. Zira vücuttaki iç salgılar da salgı bezlerinden ( Adenolar ) doğmaktadırlar.

1-Genesis-2-15 RAB Tanrı ADEN BAHÇESİ'ne bakması, onu işlemesi için Adem'i oraya koydu.

1-Genesis-3-23 Böylece RAB Tanrı, yaratılmış olduğu toprağı işlemek üzere Adem'i ADEN BAHÇESİ'nden çıkardı. 

1-Genesis-3-24 Onu kovdu. Yaşam ağacının yolunu denetlemek için de ADEN BAHÇESİ'nin doğusuna Keruvlar ve her yana dönen alevli bir kılıç yerleştirdi.

1-Genesis-4-16 Kayin RAB'bin huzurundan ayrıldı. ADEN BAHÇESİ'nin doğusunda, Nod topraklarına yerleşti.

26-Ezekiel-31-16 Ölüm çukuruna inenlerle birlikte onu ölüler diyarına indirdiğimde, yıkılışının gürültüsünden ulusları titrettim. O zaman ADEN BAHÇESİ'ndeki bütün ağaçlar, Lübnan'ın en seçkin, en iyi, bol sulanan ağaçları yerin derinliklerinde avunç buldu.

26-Ezekiel-36-35 Şöyle diyecekler: Viran olan bu ülke ADEN BAHÇESİ gibi oldu; yıkılıp yerle bir olmuş, kimsesiz kalmış kentler yeniden güçlendiriliyor, içinde oturuluyor.

29-Joel-2-3 Önlerini ateş kavuruyor, Artları alev alev. Önlerinde ADEN BAHÇESİ gibi uzanan topraklar Artlarında ıssız çöllere dönüyor. Hiçbir şey onlardan kurtulamıyor.

"Aden bahçesi" kavramı Kur'an'da ise "Cennatu Adn" ( Adn cennetleri / Adn bahçeleri ) olarak yer almaktadır.

13/23 CENNATU ADNin yedhuluneha ve men saleha min abaihim ve ezvacihim ve zurriyyatihim vel melaiketu yedhulune aleyhim min kulli bab

( ADN BAHÇELERİNE, oraya girerler ve babalarından, eşlerinden, soylarından iyi olan kimseler de. Melekler de tüm kapılardan üzerlerine girerler. )

16/31 CENNATU ADNin yedhuluneha tecri min tahtihel enharu lehum fiha ma yeşaun kezalike yeczillahul muttekin

( Girdikleri ADN BAHÇELERİDİR. Altlarından nehirler akar. Orada onlara ne dilerlerse vardır. Allah sakınanları işte böyle karşılıklandırır. )

18/31 Ulaike lehum CENNATU ADNin tecri min tahtihimul enharu yuhallevne fiha min esavira min zehebin ve yelbesune siyaben hudran min sundusin ve istebrakin muttekiine fiha alel eraik ni'mes sevab ve hasunet murtefeka

( İşte onlar, onlara altlarından nehirler akan ADN BAHÇELERİ vardır. Orada altından bilezikler takınacaklar, yeşil ipekten ve kalın ipek kumaştan elbiseler giyecekler. Orada koltuklara yaslanıp oturacaklar. O ne güzel sevab, o ne güzel dayanıp sığınma yeridir. )

20/76 CENNATU ADNin tecri min tahtihel enharu halidine fiha ve zalike cezau men tezekka

( İçinde ebedi olacakları, altlarından nehirler akan ADN BAHÇELERİ. Temizlenmiş kimselerin karşılığı işte böyledir. )

35/33 CENNATU ADNin yedhuluneha yuhallevne fiha min esavira min zehebin ve lu'lua ve libasuhum fiha harir

( ADN BAHÇELERİ oraya gireceklerdir. Orada altından ve inciden bilezikler takınacaklar. Orada elbiseleri ipektir. )

98/8 Cezauhum inde rabbihim CENNATU ADNin tecri min tahtihel enharu halidine fiha ebeden radiyallahu anhum ve radu anhu zalike li men haşiye rabbeh

( Onların karşılıkları Rab’lerinin indinde, altlarından nehirler akan, içinde ebediyen ebedi olacakları ADN BAHÇELERİDİR. Allah onlardan razı, hoşnut olmuştur. Onlar da O’ndan razı, hoşnut olmuşlardır. Bu, Rab’lerinden korkan, ürken, ürperen kimseler içindir. )

"İnsan kusurlu yaratılmış." diyenler....

Küreselci müşrik teknokratların insanları Allah ve ahiret bilincinden uzaklaştırabilmek için ortaya attıkları transhümanizm ve dijitalizm kavramları kapsamındaki en önde gelen kitle telkin söylemlerinden biri de "Allah'ın insanı kusurlu yarattığı." cümlesidir. İnsanın aldatıcı dünyada "hastalanabilen" ve "ölen" bir varlık olarak algılanmasına dayanarak dillendirilen bu söylemin temel amacı insanların, tek yaratıcı olan Allahu Teala'dan ve ahiret* bilincinden uzaklaşmalarının, sadece kaba madde planı dünyaya odaklanmalarının ve sözde transhümanizm projesiyle ölümsüzlük** vadeden küreselcileri ilah addetmelerinin sağlanmasıdır. 

İnsan kusurlu yaratılmamış, olması gerektiği gibi yaratılmıştır.

Esasen dünyevi plan ( kaba madde planı / boyutu ( dünya ) ) varlığı olmayıp uhrevi plan ( üst süptil plan / boyut ( cennet ) ) varlığı olan ancak malum sebep ile dünyevi plana hapsolmuş ve kendini kurtarması beklenen insan, ruhsal tekamülü için gerekli olan reenkarnasyon ( bedenlenme ) döngülerini ( 700-800 enkarnasyon ) tamamlayabilecek şekilde yaratılmıştır. Reenkarnasyon döngülerinin gerekliliğinin sebebi ise insan bedenini tekamül vasıtası olarak kullanan ruhun muhtelif yaşamları deneyimleyerek, doğrularını ve yanlışlarını idrak etmesi ve böylelikle tekamüle doğru ilerlemesidir. İşte bu yaratış, Allahu Teala'nın mükemmel işleyen ve özünde tüm varlıkların ruhsal telamülünü hedefleyen ilahi nizamının hayranlık ve huşu uyandıracak bir tezahürüdür.

* Kur'an'da "Allah'a inanç" ifadesinin daima "Allah'a ve ahirete inanç" olarak yani "ahiret inancı" ile birlikte geçtiği hatırlanmalıdır. Örnek : 2/232 .... yu'minu billahi vel yevmil ahiri ..... ( Allah'a ve ahiret gününe inanırlar....... ) 

** İnsan, ruh ve maddenin ( bedenin ) birleşimine verilen isimdir. Sonsuz bir varlık olan ruhun madde bedene tesir göndermesi sonucunda insan adı verilen varlık tezahür etmektedir. Dolayısıyla insan, özü yani ruhu itibarıyla zaten ölümsüz bir varlıktır. Küreselcilerin sözde genetik manipülasyon ile kaba madde planı dünyada vadettikleri ölümsüzlük söylemi ise insanın ruhsal tekamül döngüsünü bloke etmek için gündeme getirilen şeytani bir aldatmacadan ibarettir. 

Kur'an'da insanın "Zayıf" yaratıldığını bildiren 4/28 kodlu ayetteki "Daiyfa" ( Zayıf ) sıfatı insanın nefsine hakim olmakta zorlanmasını yani ruhsal zafiyetini ifade etmektedir ki bu ruhsal zafiyeti gidermesi ve tekamül etmesi de insanın en büyük sınavıdır.  

4/27 Vallahu yuridu en yetube aleykum ve yuridullezine yettebiuneş şehevati en temilu meylen azima

( Ve Allah üzerinize tevbe eylemeyi ister. O şehvetlere tabi olanlar büyük meyille meyletmenizi isterler. )

4/28 Yuridullahu en yuhaffife ankum ve HULİKAL İNSANU DAİYFA

( Allah sizi hafifletmeyi ister. İNSAN ZAYIF YARATILMIŞTIR. )

İnsanın ruhsal zafiyetlerinin zikredildiği diğer bazı ayetler şöyledir.

21/37 HULİKAL İNSANU MİN ACEL se urikum ayati fe la testa'cilun

( İNSAN ACELEDEN YARATILMIŞTIR. Ayetlerimi size göstereceğim. O halde acele istemeyin. )

70/19 İnnel İNSANE HULİKA HELU'AN

( İNSAN kesinlikle SABIRSIZ / HIRSLI / ŞİKAYET EDEN YARATILMIŞTIR. )

100/6 İnnel İNSANE li rabbihi le KENUD

( Kesinlikle İNSAN Rab’bine NANKÖRDÜR.  )

80/17 Kutilel İNSANU MA EKFEREHU

( Öldürülesi İNSAN . Ne İNKAR EDİCİDİR o? )

Transhümanist küreselci şeytanlar insanları, insanın yukarıdaki ayetlerde belirtilen ruhsal ( düşünsel, zihinsel ) zafiyetleri vasıtasıyla kavramsal olarak aldatmaya, yanıltmaya ve saptırmaya çalışmaktadırlar. Daima hatırlanmalıdır ki şeytanların imamı ve kibir timsali İblis esasen gerçeğin ne olduğunu çok iyi bilmekte ancak insanın cehaletini, onu saptırma yolunda bir araç olarak kullanmaktadır. Bu nedenledir ki şeytanların insanlığa karşı kullandıkları en önemli silah "cahil bırakma" ve "dezenformasyon"dur. Bu noktada "cehalet" kavramının akademik eğitim ile sınırlı olmadığı hatırlanmalıdır. Zira mevcut küresel düzendeki eğitim sisteminin temelinde de insanları gerçek ilahi kozmik bilgilerden uzak tutma yani esasen "cahil bırakma" stratejisi yatmaktadır. Bu nedenledir ki toplum, çok şey bildiğini, elit ve kültürlü olduğunu zanneden "zeki aptallar" ile doludur.

Allahu Teala'nın insanı, kaba madde planı dünyaya göre olması gereken en güzel şekilde yarattığı 40/64 kodlu ayette bildirilmektedir.

40/64 Allahullezi ceale lekumul erda kararan ves semae binaen ve SAVVERAKUM FE AHSENE SUVERAKUM ve razekakum minet tayyibat zalikumullahu rabbukum fe tebarakellahu rabbul alemin

( Allah o size yeri durak ve göğü bina kılandır. SİZİ ŞEKİLLENDİRDİ DE ŞEKİLLERİNİZİ GÜZELLEŞTİRDİ. Sizi temizinden rızıklandırdı. Bu Rab’biniz Allah’ tır. Alemlerin Rab’bi Allah bereketlidir. )

Yaratılıştaki reenkarnasyon döngülerinden bahseden bazı ayetler ise şöyledir.

10/4 İleyhi merciukum cemia va'dellahi hakka innehu YEBDEUL HALKA summe YUİYDUHU li yecziyellezine amenu ve amilus salihati bil kist vellezine keferu lehum şerabun min hamimin ve azabun elimun bima kanu yekfurun

( Dönüşünüz topluca O’nadır. Allah’ ın vaadi gerçektir. Kesinlikle YARATIŞI o ortaya çıkarıp BAŞLATIR. Sonra o inananları ve adaletle iyilik yapanları karşılıklandırmak için onu DÖNDÜRÜR. O inkar edenler, inkar etmiş olmalarından dolayı onlara kaynar sudan içecek ve elim azap vardır. )

10/34 Kul hel min şurakaikum men yebdeul halka summe yuiyduh kulillahu YEBDEUL HALKU summe YUİYDUHU fe enna tu'fekun

( De ki: "Ortaklarınızdan yaratışı ortaya çıkarıp başlatan, sonra onu döndüren, tekrarlayan kimse var mıdır?" De ki: "YARATIŞI ALLAH BAŞLATIR SONRA ONU DÖNDÜRÜR, diriltir. O halde nasıl döndürülürsünüz?" )

27/64 Em men YEBDEUL HALKA SUMME YUİYDUHU ve men yerzukukum mines semai vel ard e ilahun meallah kul hatu burhanekum in kuntum sadikin

( Yoksa o YARATIŞI ortaya çıkarıp BAŞLATAN, SONRA ONU tekrarlayıp DÖNDÜREN ve sizi gökten ve yerden rızıklandıran mı? Allah ile birlikte ilah mı var? De ki: "Eğer doğrular iseniz, delilinizi getirin." )

"Dirilmek" kelimesinin, reenkarnasyon döngüsü bağlamındaki gerçek anlamından  habersiz olan ve sadece düşük frekanslı kaba madde planı dünyaya odaklanmış inkarcıların söylemleri;

6/29 Ve kalu İN HİYE İLLA HAYATUNED DUNYA VE MA NAHNU Bİ MEB'USİ

( Ve "KESİNLİKLE O SADECE DÜNYA HAYATIDIR. BİZLER DİRİLTİLECEK DEĞİLİZ." dediler. )

17/49 Ve kalu e iza kunna izamen ve rufaten e inna le meb'usune halkan cedida

( Ve "Biz kemik ve ufalanmış çürümüş olduğumuzda mı kesinlikle yeni yaratış ile diriltileceğiz?" dediler. )

17/98 Zalike cezauhum bi ennehum keferu bi ayatina ve kalu e iza kunna izamen ve rufaten e inna le meb'usune halkan cedida

( Bu, kesinlikle onların ayetlerimizi inkar etmelerinden ve "Kemik ve ufalanmış çürümüş olduğumuzda mı? Yeni yaratışla diriltilecek miyiz?" demelerinden dolayı onların karşılığıdır. )

Ayrıca bkz.






3 Mayıs 2022 Salı

Kader mekanizması ve yazılım teknolojisi

Bilindiği üzere bilgisayar yazılım teknolojisinin temeli 0 ve 1 kodlarından  oluşan ve "Binary Codes" ( İkili Kodlar ) olarak anılan ikili kodlama sistemine dayanmaktadır. Binary kodları ile oluşturulan karakterlerin genel ismi ise ASCII ( American Standard Code for Information Interchange / Bilgi Mübadelesi için Standart Amerikan Kodu ) kısaltmasıyla anılmaktadır.

Binary kodlama sisteminde "8" bitlik bir 0 ve 1 seti, 1 byte olarak anılmakta ve bir karakterlik alanı ifade etmektedir. ( Örnek : "A" karakterinin binary kodu 01000001 olmaktadır. )

Dijital teknoloji, doğal olarak Rab'bin yaratış sisteminin insani ve dünyevi taklidi, ilahi kozmik bilginin bir uyarlaması niteliğindedir. Zira tek ve yüce yaratıcı Allahu Teala'nın ilmini yansıtmayan bir tezahür söz konusu olamaz. Bilgisayar sistemlerindeki "Yazılım" ve "Donanım" ikilisi ilahi nizamdaki "Ruh" ve "Madde / Beden" ikilisinin bir taklidi, temsili niteliğindedir.

Küreselci satanik zümre, dijital teknoloji vasıtasıyla kurmak istedikleri yeni dünya düzeninin sözde ilahları olmayı yani insanlığın "kaderinin" sözde belirleyicisi olmayı arzulamaktadırlar. Bu idealleri, şirkin yani Allah'a ortak koşmanın net bir temsili durumundadır.

Dijital teknolojinin yani yazılım teknolojisinin ilahi kozmik bilgileri yansıttığını 8 nümerolojisiyle ortaya koyan bazı ayetler şöyledir.

Herşeyin "sayısal bir yazı / yazılım" olduğu Nebe suresinin aşağıdaki ayetinde bildirilmektedir. 

78/29 Ve kulle şey'in AHSAYNAHU KİTABEN*

( Ve herşeyi YAZI - kitap olarak SAYDIK. / Kitapta - YAZIDA olmak üzere herşeyi SAYDIK. )

* "Kitab" kelimesi "Yazı" anlamına gelmektedir.

Ayetin kodunun nümerolojik değeri ( 7+8+2+9 = 26 ... 2+6 = 8 ) 8 sayısını vermektedir.

Enbiya suresinin aşağıdaki ayetinde kâinatın ilahi bir yazılım olduğu "Siccilil kutub" ( Yazı tomarları ) teşbihiyle bildirilmektedir.

21/104 YEVME (1) NATVİ (2) ES (3) SEMAE (4) KE (5) TAYYİ (6) ES (7) SİCİLLİ (8) Lİ (9) EL (10) KUTUB (11) kema (12) bede'na (13) evvele (14) halkin (15) nuidu (16) h (17) va'den (18) aley (19) na (20) in (21) na (22) kunna (23) failin (24) 

( O GÜN GÖĞÜ, YAZI TOMARLARINI DÜRER GİBİ DÜRERİZ. Onu, ilk yaratmaya başladığımız gibi, üzerimize vaad olarak onu döndürürüz. Kesinlikle biz yapanlar oluruz. )

- Ayetin kodunun nümerolojik değeri 8 sayısını ( 2+1+1+0+4 = 8 ) vermektedir.

- Ayetin ilk cümlesinde 11 kelime bulunmakta olup "Sicil " ( Tomar ) kelimesi 8., "Kutub" ( Yazılar ) kelimesi ise 11. kelimedir. 8 sayısı ile "8 bit" kavramına, 11 sayısı ile de "Binary code" ( İkili kod ) kavramına işaret edilmekte gibidir. ( Ayette ayrıca astronomik bir teori olan "Big Crunch" ( Büyük Dürülüş ) kavramı da tanımlanmaktadır. )

Kamer suresinin 49. ayetinde "Kader" ( Ölçü ) ve "Halk" ( Yaratmak ) kelimeleri ilk ve son kez birlikte yer almaktadırlar.

54/49 İn (1) na (2) kulle (3) şey'in (4) HALAKNA (5) hu (6) bi (7) KADER (8)

( Kesinlikle biz herşeyi ÖLÇÜ / KADER ile YARATTIK. )

Ayette 8 kelime bulunması yazılım teknolojisinin temeli olan "8 bit" kavramıyla uyum arzetmektedir.

54/52 Ve  (1) kulli (2) şey'in (3) fealu (4) hu (5) fi (6) ez (7) ZUBUR (8)

( Ve o yaptıkları herşey KİTAPLARIN içindedir. )

Ayette, yaratılışta vuku bulan herşeyin kitaplarda yazılı olduğu yani kaderin, kodlanmış bir yazılım olduğu bildirilmektedir. Ayette yine 8 kelime bulunmaktadır.

54/53 Ve kulli sağirin ve kebirin MUSTETAR

( Ve hepsi, küçük ve büyük, SATIRLANMIŞTIR / SATIR SATIR YAZILIDIR. )

"Yazılım" ile programlama kavramına işaret edilen ayetin numarasının nümerolojik değeri ( 5+3 = 8 ) 8 sayısını vermektedir.

"Kaderin yazılması" kavramının "Gaybın ilmi / Bilinmeyenin ilmi" ve "Yazmak" kelimeleriyle zikredildiği aşağıdaki ayetlerde 8'er kelime bulunmakta olup, "Yektubun" ( Yazıyorlar ) kelimeleri 8. kelimedir.

52/41 Em (1) inde (2) hum (3) el (4) ğaybu (5) fe (6) hum (7) YEKTUBUN (8) 

( Gayb onların indinde de onlar mı YAZIYORLAR?  )

68/47 Em (1) inde (2) hum (3) el (4) ğaybu (5) fe (6) hum (7) YEKTUBUN (8) 

( Gayb onların indinde de onlar mı YAZIYORLAR? )

Dolaylı olarak Tevrat'tan ve yazıdan bahsedilen aşağıdaki ayetin kodunun nümerolojik değeri de ( 7+1+4+5 = 17 ... 1+7 = 8 ) 8 sayısını vermektedir. 

7/145 Ve (1) KETEBNA (2) lehu (3) fi (4) el (5) elvahi (6) min (7) kulli (8) şey'in (9) mev'izaten (10) ve (11) tefsilen (12) li (13) kulli (14) şey (15) fe (16) huz (17) ha (18) bi (19) kuvvetin (20) ve (21) e'mur (22) kavme (23) ke (24) ye'huz (25) ha (26) bi (27) ahseni (28) ha (29) se (30) uri (31) kum (32) dara (33) el (34) fasikin (35)

( Ve o levhalarda ona herşeyden nasihat ve herşey için ayrıntılar YAZDIK. O halde bunları kuvvetle tut ve kavmine de onu en güzeli ile tutmalarını emret. Size günahkarlar yurdunu göstereceğim.  )

Ayette 35 kelime bulunmakta olup, bu sayının nümerolojik değeri de ( 3+5 = 8 ) 8 sayısını vermektedir.

Hacc suresinin 22/4 kodlu ayetinde de "Yazılma" kavramı 8 ve 2 nümerolojisiyle yer almaktadır.

22/4 KUTİBE (1) aley (2) hi (3) enne (4) hu (5) men (6) tevella (7) hu (8) fe (9) enne (10) hu (11) yudillu (12) hu (13) ve (14) yehdi (15) hi (16) ila (17) azabi (18) es (19) seir (20) 

( Onun üzerine YAZILMIŞTIR ki, kesinlikle kim yüzünü ona doğru çevirirse, artık kesinlikle o onu saptırır. Onu ateş azabına doğru yönlendirir. )

- Ayetin kodunun nümerolojik değeri ( 2+2+4  = 8 ) 8 sayısını vermektedir. ( 8 bit )

- Ayetteki kelime adedi olan 20 sayısının nümerolojik değeri de 2 sayısını vermektedir. ( Binary codes ( İkili kodlar ) )

"Sek" kök kelimesine bakış

Kök anlamı "Ayrışma, Ayrıştırma, Ayırma" olan "Sek / Sec" kelimesi doğu ve batı dillerindeki kelimelerde yer alan ayrıca Kur'an ayetlerinde de zikredilen bir kök kelimedir. Bu kökten türemiş bazı kelime örnekleri şöyledir. 

SEC / SEChe ( Fra ) = Kuru, Sudan ayrışmış
SEK ( Tür ) = Sudan ayrışmış, Sade
SECond ( İng, Fra ) = İkinci, İkinci bölüm olan
SECretion / SEKretion ( İng, Fra, Alm ) = Salgılama, Ayrıştırma
SECret ( İng, Fra ) = Sır, Ayrışmış olan, Gizli olan
SECular / SECulier / SEKulär ( İng, Fra ) = Dönemsel, Ayrışımsal
SEClusion ( İng, Fra ) = İnziva, Ayrışım
SECt ( İng, Fra ) = Dini ayrışım, Bölünme, Mezhep, Tarikat
SECtion ( İng, Fra ) = Bölüm, İkiye bölünme, Ayrışma
SECtor ( İng, Fra ) = Sektör, Bölüm, Kesim, Ayrışım
SEQuence ( İng, Fra ) = Kesit, Sıra, Bölüm
SEQuestration ( İng ) = Haciz, Ayırma
SEX / SECs ( İng, Fra ) = İkiye bölünmüş olan, İkili olan, Seks, Cinsiyet "ayrışımı"
SEKiz ( Tür ) = İkiye bölünme ( 8 sayısı bir dairenin içe doğru katlanarak iki dairesel şekile ayrışması ile oluşur. ) 
SEKte ( Tür, Ara ) = Kesilme, Bölünme, Aksama 
SEKet ( Ara, Tür ) = Sakat, Düşmüş, Ayrışmış* 
SEKrat / SEKerat** ( Ara ) = Bilinçsel ayrışma, Kendinden geçme, Sarhoşluk, Alkollü olma 
SEKran ( Ara ) = Sarhoş, Ayrışmış

* "Melaiket-i SAKitat" ( Ayrışmış / Düşmüş melekler )

** "SEKrat" ( Sek+r+at ) kelimesinin kökü olan "Sek" kelimesi, "Şeker" anlamına gelen "ŞEKer" ( Tür., Far. ), "SUCre" ( Fra ), "SUGar", "ZÜCKer" ( Alm ) kelimelerinin de köküdür. "Şeker" adı verilen madde, mısır, buğday, patates gibi hammaddelerdeki nişastanın "ayrıştırılması" yoluyla elde edilmektedir. Ayrıca şeker, kandaki alkol oranını yükseltici etkiye de sahiptir. "Sekran" ( Sarhoş ) ve "Sukara" ( Sarhoşlar ) kelimelerinin oluşumunun kökeninde bu bilgiler bulunmaktadır. Bu bağlamda, "Şeker" ( Şek+er / Sek+er )  kelimesinin kök anlamının "Ayrış+an, Ayrış+tıran" olması kuvvetle muhtemeldir.

"Sek" kökü Kur'an'da "Sekrat" ( Ayrışmışlık, Sarhoşluk ), "Sukara" ( Ayrışmışlar, Sarhoşlar ) ve "Sekete" ( Ayrışmak, Ayrılmak, Düşmek ) kelimeleriyle tezahür etmektedir.

7/154 Ve lemma SEKETE an musel ğadabu ehazel elvah ve fi nushatiha huden ve rahmetun lillezine hum li rabbihim yerhebun

( Ve öfke Musa' nın üzerinden AYRILDIĞINDA / DÜŞTÜĞÜNDE, levhaları aldı. Onların nushalarında Rab’lerinden korkanlar için yönlendirme ve rahmet vardı. )

4/43 Ya eyyuhellezine amenu la takrabus salate ve entum SUKARA hatta ta'lemu ma tekulune ....

( Ey o inananlar, sizler SARHOŞken ne söylediğinizi bilene kadar duaya yaklaşmayın....... )

15/72 Le amruke innehum le fi SEKRATihim ya'mehun

( Ömrün için ki, kesinlikle onlar SARHOŞLUKlarının içinde bocalıyorlardı. )


1 Mayıs 2022 Pazar

Şeytan kulağına kurşun!

Halk arasında yaygın kullanımı olan "Şeytan kulağına kurşun!" sözü, aksama olasılığı bulunan ancak düzenli bir biçimde yürüyen bir işin, bir durumun aksamaması amacıyla "nazar değmesin" anlamında söylenen sözdür.

Bu söz kelimesel anlamlar itibarıyla incelendiğinde, temel faaliyeti bozgunculuk olan şeytanın* "Yapılmakta olanı duymasının engellenmesi" anlamı oluşmaktadır. 

* "Şeytan" kelimesi "Şeyt" ( Yakmak, Helak etmek ) kökünden ve "an" ( -cı, gibi olan ) ekinden oluşan ve "Yakıcı, Helak edici" anlamına gelen bir sıfattır. "Şeytan" kelimesi negatif frekanslı tüm varlıkları niteleyen bir sıfat olsa da öncelikli olarak farklı frekanstaki varlıklar olan cinlerin ( görünmeyenler ) kötücül olanlarını nitelemektedir. 

Kur'an'da cinlerin yapısal niteliğine ilişkin tanımlamalar Hicr suresinin 27. ve Rahman suresinin 15. ayetinde yer almaktadır. 

15/27 Vel canne halaknahu min kablu min NARİS SEMUM

( Ve cin, onu önceden, içe işleyen ZEHİRLİ ATEŞTEN yarattık. )

55/15 Ve halekal canne min MARİCİN MİN NAR

( Ve cini DUMANSIZ ATEŞ ALEVİNDEN yarattı. )

"İçe işleyen, zehirli ve dumansız ateş" olarak özetlenebilecek yukarıdaki ayetlerdeki tanımlamalar insan için tehlikeli olan elektromanyetik radyasyon dalgalarını / frekanslarını tasvir etmekte gibidir. ( Ayetlerin çoklu anlamları olduğu da daima hatırlanmalıdır. Bu bölümde olası bir anlama odaklanılmıştır. )

Bir ağır metal olan Kurşun ( Pb ) elektromanyetik radyasyon frekanslarını yani radyoaktif gamma ve x ışınlarını engelleme özelliğine sahiptir. Dolayısıyla "Şeytan kulağına kurşun!" sözünün kökeninde bu bilgi yer alıyor olabilir.

Büyü olarak da anılan negatif frekansları ve kötü enerjileri tespit etmek amacıyla yapılan "Kurşun Döktürme" ritüelinde ise sıvı haldeki kurşun baş üzerinden su dolu bir tasa dökülür ve kurşunun bir anda katı hale dönüşmesi sonucu kurşunun almış olduğu şekle göre negatif frekans tespit edilir, yorumlanır ve giderilmeye çalışılır. Bu kadim ritüelin amacı, negatif frekanstan müteşekkil cinin erimiş kurşun ile temas etmesi sonucunda formunun ve niteliğinin tespit edilmesi ve yorumlanmasıdır.

Ancak kurşun dökme işlemi sırasında açığa çıkan kurşun içerikli buharın ve alaşım oluşturmak amaçlı kullanılan antimonun insan sağlığı için tehlikeli olması ve bu işlemin açık havada yapılması gerekliliği de önem arzetmektedir.

Genellikle batıl ritüeller addedilen birçok uygulamanın kökeni esasen bilimsel gerçeklere dayanmaktadır.