4 Ekim 2017 Çarşamba

Farat Tennur ... Farad Thunder

İngiliz bilim insanı Michael Faraday'ın soyadını içeren "Faraday Sabiti" bir maddedeki elektronların bir molünün ( Avogadro sayısı ) taşıdğı elektrik yükünü ifade eder. Faraday sabiti "F" ile sembolize edilmekte olup, Coulomb / Mol (C/mol) olarak ifade edilir. 


Faraday sabiti, Avogadro Sayısının ( Bir moldeki elektron sayısı ) bir coulombdaki elektron sayısına bölünmesiyle elde edilir. Faraday sabiti "6.02" x 10^23 ile, bir coulombdaki elektron sayısı ise "6.24" x 10^18 olarak ifade edilir. Bu durumda Faraday sabiti aşağıdaki şekilde formüle edilebilir.

F = ("6.02" x 10^23 ) / ("6.24" x 10^18 ) = "9.65" x 10^4 C/mol

"FARAT Tennur" ( Fırın ATEŞLENDİĞİNDE ) kavramının geçtiği Hud 11/40 ve Mü'minun 23/27 ayetlerinde Haberci Nuh'a inşası vahyedilen "FÜLK"'ten ( GEMİ ) bahsedilmektedir. 

Hud "11/40" - Hatta (1) iza (2) cae (3) emru (4) na (5) ve (6) "FARAT (7)" "TENNURU" (8) kulna (9) ahmil (10) fı (11) ha (12) min (13) küllin (14) zevc (15) eyni (16) isneyni (17) ve (18) ehleke (19) illa (20) men (21) sebeka (22) aley (23) hi (24) el (25) kavlü (26) ve (27) men (28) amen (29) ve (30) ma (31) amene (32) mea (33) hu (34) illa (35) kalıl (36) ( Nihayet emrimiz geldiğinde ve fırın ateşlendiğinde, "Hepsinden iki çift eş ve üzerlerine söz geçmişlerin haricinde aileni ve inananları onun içine yükle." dedik. Onunla birlikte inananlar ancak çok azdı. )

Mü'minun "23/27" - Fe (1) evhayna (2) iley (3) hi (4) en (5) isnaı (6) el (7) "FÜLKE (8)" bi (9) "A'YÜNİ (10)" na (11) ve (12) vahyi (13) na (14) fe (15) iza (16) cae (17) emru (18) na (19) ve (20) "FARAT (21)" tennuru (22) fe (23) eslük (24) fı (25) ha (26) min (27) küllin (28) zevc (29) eyni (30) isneyni (31) ve (32) ehleke (33) illa (34) men (35) sebeka (36) aley (37) hi (38) el (39) kavlü (40) min (41) hüm (42) ve (43) la (44) tühatıb (45) nı (46) fi (47) ellezıne (48) zalemu (49) inne (50) hüm (51) muğrakun (52) ( Böylece ona, "GÖZETİMİMİZ" ve vahyimiz ile "GEMİYİ" üretmesini vahyettik. Emrimiz gelip de fırın ateşlendiğinde, hepsinden iki çift eşi ve onlardan üzerlerine önceden söz geçen kimseler haricinde aileni onun içine sok. Bana o zalimler hakkında arzuda, istekte bulunup hitap etme. Kesinlikle onlar boğulacaklardır. )

"TENNUR" kelimesi "Fırın" anlamında kullanılmaktadır. Fırının ateşlenmesinin "Elektrik Yükü" sayesinde gerçekleştiği ve akabinde elektromanyetik "dalgalar" oluştuğu düşünülebilir. Ayrıca, "Tennur" kelimesi batı dillerinde "Gök gürültüsü" anlamına gelen "Thunder", "Tonnerre", "Donner" kelimeleriyle aynı köktendir. Gök gürültüsü oluşması için "Şimşek" oluşması, "Şimşek" oluşması için de "Elektrik Yükü" oluşması gerekir. Öte yandan "Tonnerre" kelimesi "Paratonnerre" ( Paratoner ) kelimesinde de yer almaktadır. "Paratoner", "Yıldırım" çarpmasını önleyen ünite olup, bu noktada "Tonnerre" ( Tennur ) kelimesinin "Yıldırım" anlamında kullanıldığı da görülmektedir. Bu noktada "FARAT TENNUR" ifadesi "YILDIRIM ATEŞLENDİĞİNDE / ELEKTRİKLE YÜKLENDİĞİNDE" anlamını da taşımaktadır.

Yukarıdaki ayetlerde yer alan "FARAT" ( Ateşlendi ) kelimesi "Elektrik Yükünü" ifade eden "FARADAY" kelimesiyle fonetik benzerlik taşımaktadır. "Elektrik Yükü" aynı zamanda "Ateş Kaynağı" niteliği taşımaktadır. "FARAD" kelimesi ise bir objenin elektrik yükü depolama kapasitesi olan elektrik kapasitesinin birimidir.

İngilizcede "Ateş" anlamına gelen  "FIRE" kelimesinin kök anlamı "Ortaya çıkan, Öne çıkan"dır. Arapçadaki "FAR" / "FARAT" kelimelerinin anlamı da "Öne çıkan, Geçen" olup, her iki kelime de aynı ortak kökten türemiştir.
Ayetlerin kodlarını oluşturan rakamların ( 11/40 ve 23/27 ) toplamı "20" sayısını vermektedir. (  1+1+4+0+2+3+2+7  = 20 )

F = ("6.02" x 10^23 ) / ("6.24" x 10^18 ) = 9.65 x 10^4 C/mol

Faraday sabiti hesaplamasında kullanılan temel sayılar olan "6,02" ve "6,24" sayılarını oluşturan rakamların toplamı da "20" sayısını vermektedir. ( 6+0+2+6+2+4 = 20 )

Faraday sabitinin nihai değerini veren "9,65" sayısını oluşturan rakamların toplamı da "20" sayısını vermektedir. ( 9+6+5 = 20 )

Faraday sabiti formülünde temel rakamlar ( "6.02" ve "6.24" )  "10" sayısının belirli bir üssü ile çarpılmaktadır. Bu noktada, 10 ve üssünden oluşan katsayı ile;

- "Farat" kelimesinin yukarıdaki ayetlerdeki kelime sıra numaralarını ( 7 ve 21 ) oluşturan takamların toplamı "10" sayısını vermesi ( 7+2+1 = 10 )

- ve 23/27 kodlu ayetteki "Ayüni" ( Gözümüz / Gözetmimiz ) kelimesinin sıra numarasının "10" olması arasında da nümerolojik bir ilinti olabilir.

Ayetlere göre Haberci Nuh'un, oluşan elektromanyetik "dalgalardan" korunabilmek amacıyla, vahiy yardımıyla, bir "Kalkan" ( Fülk / Faraday Kalkanı ) inşa etmiş olabileceği ihtimali oluşmaktadır.

"Fülk" kelimesinin kökeninde "Kalkan, Dikilen, Yaran" anlamları bulunmakta olup, bu kelime batı dillerindeki "Phallic", "Phallus" kelimeleriyle eş anlamlıdır. Dolayısıyla, ayette geçen ve "Gemi" olarak tercüme edilen "FÜLK" kelimesi, kök itibarıyla "KALKAN *, Dikilen, Önleyen" anlamını barındırmaktadır.

* Türkçe'deki "KALKAN" kelimesi de "Dikilen, Öne Çıkan, Kalkmış Olan" kök anlamını taşımaktadır.

https://www.etimolojiturkce.com/kelime/kalkan

"Faraday Kafesi" veya "Faraday KALKANI" kavramı elektromanyetik "dalgaları" ( elektromanyetik radyasyon ) bloke etmek için kullanılan, iletken materyellerden yapılan bir tür "Kalkanı" ifade etmektedir.

https://en.wikipedia.org/wiki/Faraday_cage


                                                           
                          Faraday Kafesi / Kalkanı

Konuyla ilgili aşağıdaki ayetlerde "Mevc" ( Dalgalar ) ( Elektromanyetik dalgalar ? ), "Elvah" ( Levhalar ) ve "Düsur" ( Perçinler ) ( Faraday Kalkanı bileşenleri ? ) kelimelerinden bahsedilmesi de "Faraday Kalkanı"'na işaret eder niteliktedir.

Hud 11/42 - Ve hiye tecrı bihim fı "MEVCİN" kel cibali ve nada nuhun ibnehu ve kane fı ma'zilin ya büneyyerkeb meana ve la tekün meal kafirın ( Ve o, onlarla dağlar gibi "DALGALARIN" içinde akıp gidiyordu. Nuh oğluna seslendi. O ayrı bir yerdeydi. "Ey oğlum bizimle birlikte bin ve inkarcılarla birlikte olma." )

Kamer 54/13 - Ve hamelnahü ala zati "ELVAHIN" ve "DÜSÜR" ( Ve onu "LEVHALI" ve "PERÇİNLİ" olanların üzerinde taşıdık. )

Allahü Teala ayetlerini muhtelif misallerle ve teşbihlerle bildirmektedir. O'nun her ayetinde yoğun bilimsel delillerin ve ipuçlarının var olduğu daima düşünülmelidir.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder