14 Ağustos 2024 Çarşamba

Her şeyin "Sıfır" noktası...

Türkçe'deki "Sıfır" kelimesinin kökeni Arapça'da "Boş, Yok, Sıfır" anlamına gelen "Sifr" ( صفر )  kelimesidir. 

İngilizce'deki "Cypher" ( Şifre, Kod ), "Zero" ( Sıfır ), Fransızca'daki "Chiffre" ( Rakam ), "Zéro" ( Sıfır ), Almanca'daki "Ziffer" ( Rakam ) kelimeleri de "Sifr" kelimesinin tezahürleri olup, "Rakam, Sayı, Kod" anlamlarına gelmektedirler. Bu durum batıni anlamda Sıfır'ın ( 0 ) tüm rakamları ( frekansları ) doğuran, "Yaratan" bir portal yani tüm rakamların çıkış "Noktası" olduğuna işaret etmektedir. "Sıfır"'ın boyut portalı gibi dairesel bir forma sahip olması da bu bağlamda önem arzetmektedir. Arapçada "0" sayısının "Nokta" ile simgelenmesi de "her şeyin çıkış noktası" kavramıyla uyum arzetmektedir.

Sayıların Arapça yazılışları

Yunanca'daki "Zoferos" ( Karanlık ) kelimesi de semantik ve fonetik açıdan "Sifr" kelimesinin bir tezahürüdür. Zira bu kelime de "Yokluk, Görünmezlik, Boşluk, Hiçlik" anlamlarını temsil etmektedir. Türkçe'deki "Zifiri karanlık" ifadesinin kökeni de bu kelimeye dayanmaktadır.

Sıfır kavramının kayıtlara geçmiş yakın tarihi M.Ö. 6. yüzyılda yaşamış Hindu matematikçiler Aryabhata ve Brahmagupta'ya uzanmaktadır. Bu matematikçiler sayı sisteminde "Sıfır" kavramının olması gerektiğini tespit etmiş ve "Sıfır"'ı, sayıların altında yer alan "Nokta" ile simgelemişlerdir. Bu durum, Arapça sayı sisteminde "0" sayısının "." olarak simgelenmesi açısından da dikkat çekmektedir.

Ancak en eski uygarlık olarak ( M.Ö. 60000 ) bilinen Mu uygarlığında Yaratıcı'nın "O" şekliyle sembolize edilmiş olması da "Sıfır" sayısının matematiksel ve batıni anlamına işaret niteliğindedir. Zira "O" şekli, 8 sayısı gibi sonsuzluğun, sonsuz döngünün de sembolüdür. Yazım itibarıyla da incelendiğinde sonsuzluk işareti olan yatay 8 şeklinin 0 sayısının katlanmış hali olduğu farkedilebilmektedir.

"Sıfır" sayısının Maya sayı sisteminde de yer aldığı bilinmekte olup, "Sıfır"  aşağıdaki eliptik şekil ile temsil edilmiştir.

"Sıfır" ile çarpılan her sayının "Sıfır" olması da, "Sıfır"dan çıkan, doğan her şeyin tekrar "Sıfır"a döneceği gerçeğinin batıni sembolizm itibarıyla temsili gibidir. Ayetlerde yer alan "İleyhi turceun" ( O'na dönersiniz. ) ifadesi de bu matematiksel fenomenin ilahi bildirisi niteliğindedir. 

Ayrıca yaratılıştaki düaliteyi oluşturan negatif ve pozitif frekanslı ve eşdeğerli iki kavramın matematiksel olarak "Sıfır"'ı oluşturması da aslında hiçbir şeyin var olmadığını tek ve daim varlığın Yaratıcı Allah olduğunu, yani Mu sembolizmiyle "O" olduğunu ispat eder niteliktedir.

Okültizmde kısır döngünün / sonsuz döngünün sembollerinden biri de "O" şeklindeki "Ouroboros" ( Kuyruğunu yiyen ) figürüdür.

* Ouro ( Kuyruk ) + Boros ( Yemek ) 

Batı dillerindeki "Sphere" ( Küre ) kelimesi de köken olarak "Sifr" kelimesiyle ilintili olup, üç boyutlu dairesel şekli tanımlamaktadır.

"Sifr" kelimesinin ebced değeri 370* olup, bu sayının nümerolojik değeri 1'dir ki bu sayı Rab'bin vahdetini / birliğini simgelemektedir. Ayrıca 370 sayısındaki 3 ve 7 sayıları 37x73 işlemi itibarıyla da önem arzetmektedirler. Zira bu işlemin sonucu olan ve nümerolojik değeri 1 olan 2701 sayısı "Allah" kelimesinin Kur'an'daki tekrar adedidir.

* Sad 90 + Fe 80 + Ra 200 = 370 ... 3+7+0 = 10 ... 1

"Circular Theory" ( Dairesel Teori )'e göre, herhangi bir 0 ve/veya 1 arasında "Linear / Circular" ( Dairesel / Doğrusal ) bir ilişki olduğundan, soyut bir ‘0’ otomatik olarak somut bir 1 olmaktadır. Ve bu durum tersi içinde geçerlidir. Bir "Daire"nin, "Çap"sız tezahür edememesi "Dairesel / Doğrusal" ilişkinin temelini oluşturmaktadır.

https://www.circular-theory.com/

Yaratılışın, "0" noktasından yani "Yokluktan, Hiçlikten" başlamış olması, ilk maddi yaratılışın Hidrojen ( H ) atomu olması ve H'nin atom numarasının "1" olması da "Circular / Linear Theory" bazında anlam ifade etmektedir. Kur'an'da yer alan "Ve Allah her debeleneni sudan yarattı." ayeti de bu durumu izah etmektedir.

Bakara suresinin aşağıdaki ayetinde 3 ve 7 sayılarına, nümerolojik sisteme de işaret edilecek şekilde yer verildiği görülmektedir. Zira ayette 3+7 = 10 işlemi vurgulanmaktadır.

2/196 ... fe men lem yecid fe siyamu SELASETİ eyyamin fil hacci ve SEB'ATİN iza raca'tum tilke AŞERATUN kamileh

( ... Kim imkan bulamazsa, hac içinde ÜÇ ve döndüklerinde de YEDİ gün oruç tutsun. Bunlar ONa tamamlanırlar. ... )

1952 yılında yayımlanmış olan "Zero Point - Gateway" ( Sıfır Noktası - Geçit ) kitabı, isminin içerdiği kavramlar itibarıyla dikkat çekmektedir.


2013 yılı yapımı olan "Zero Theorem" ( Sıfır Teoremi ) filminin posterinde yer alan "O" harfi ve içine çizilmiş "Çap", yukarıda anılan "Circular Theory" kapsamındaki "Linear / Circular" ( Dairesel / Doğrusal ) ilişkiye atıfta bulunmaktadır.




13 Ağustos 2024 Salı

Yakub'un merdiveni ... Kenan'daki portal

"Kenan" ( كَنْعَانُ ) kelimesi, "Ken" ( Mülayemet, Yumuşak huyluluk, Alçakgönüllülük ) köküne "an" ( -li, gibi olan ) sonekinin eklenmesiyle oluşmakta ve "Mülayim, Yumuşak huylu, Alçakgönüllü, İtaatkar" anlamlarını içermektedir. ( Benzer örnek kelimeler: İns+an, Şeyt+an vb. )

Tevrat'ta ve İncil'de bugünkü İsrail ve Filistin'i içine alan eski Filistin topraklarının ismi Kenan olarak geçmektedir.

"Kenan" kelimesi "Cennet, Vadedilmiş Toprak; Mor" anlamlarında da kullanılagelmiştir.

Tevrat'ta Kenan ülkesi İsrailoğulları'na vadedilen topraklar olarak geçmektedir.

1-Genesis-15-18  O gün RAB Avram'la antlaşma yaparak ona şöyle dedi: "Mısır Irmağı'ndan büyük Fırat Irmağı'na kadar uzanan bu toprakları

1-Genesis-15-19 -Ken, Keniz, Kadmon,

1-Genesis-15-20 Hitit, Periz, Refa,

1-Genesis-15-21 Amor, KENAN, Girgaş ve Yevus TOPRAKLARINI SENİN SOYUNA VERECEĞİM."

Bugünkü Filistin olan Kenan topraklarının Israiloğulları'na verileceğinden bahsedilen yukarıdaki ayet grubunun ilk ayetinin kodunun nümerolojik değeri 7 ( 1+1+5+1+8 = 16 ... 1+6 = 7 ), son ayetinin kodunun nümerolojik değeri ise 10 ( 1+1+5+2+1 = 10 ) olmaktadır.

İsrail'in, 2023 yılında Filistin'e yönelik olarak başlattığı ve halen devam ettirdiği saldırıların sebebi 7 Ekim ( 7.10 ) günü Hamas militanlarının bir İsrail moşavı ( kırsal tarım köyü ) olan Netiv HaAsara'ya saldırı düzenlemesidir. Savaşın başlama günü ve ayını temsil eden sayılar ( 7 ve 10 ), konuyla ilgili olan yukarıdaki ayetlerin kodlarının nümerolojik değerleriyle uyum arzetmektedir. ( Küresel operasyonların daima kitaplardaki nümerolojiye göre icra edilegelmesinden dolayı bu tespite yer verilmiştir. )

"Kenan" kelimesinin ebced değeri ise 191 olmaktadır. Bu sayının nümerolojik değeri 11'dir ki bu sayı boyutlar arası portal açılışını ve halden hale geçişi simgelemektedir. Ayrıca ilgili rakamlar, anılan anlamların sembolü olan meşhur 9/11 kodundaki rakamlardır.

Kef 20 + Nun 50 + Ayn 70 + Elif 1 + Nun 50 = 191 ... 1+9+1 = "11"

Tevrat'ta "Canaanites" ( Kenanlılar ) kelimesinin ilk kez geçtiği ayetin kodundaki rakamların toplamı da 11 sayısını vermektedir. ( 1+1+0+1+8 = 11 )

1-Genesis-10-18 Arvatlılar'ın, Semarlılar'ın, Hamalılar'ın atasıydı. KENANLILAR daha sonra dağıldı.

Kenan ülkesinin coğrafi konumundan bahsedilen ayetin alt bölüm kodunda da 11 nümerolojisi bulunmaktadır. ( 1+0+1+9 = 11 )

1-Genesis-10-19 KENAN sınırı Sayda'dan Gerar, Gazze, Sodom, Gomora, Adma ve Sevoyim'e doğru Laşa'ya kadar uzanıyordu.

Haberci İbrahim'in Kenan ülkesine yerleşmesinden bahsedilen aşağıdaki ayet grubunda, Rab'bin, Kenan topraklarını Hz. İbrahim'e bahşettiğini bildirdiği ayetin kodundaki rakamların toplamı da 11 olmaktadır. ( 1+1+2+7 = 11 )

1-Genesis-12-5 Ve Avram ( İbrahim ) Karısı Saray'ı, yeğeni Lut'u, Harran'da kazandıkları malları, edindikleri yardımcı kişileri yanına alıp KENAN ülkesine doğru yola çıktı. Oraya vardılar.

1-Genesis-12-6 Avram ( İbrahim ) ülke boyunca Şekem'deki More meşesine kadar ilerledi. O
günlerde orada KENANLILAR yaşıyordu.

1-Genesis-12-7  RAB Avram'a ( İbrahim ) görünerek, "BU TOPRAKLARI SENİN SOYUNA VERECEĞİM." dedi. Avram kendisine görünen RAB'be orada bir sunak yaptı. )

Aşağıdaki ayet grubunda, Hz. Yakub'un, Kenan'daki Beersheba'da, rüyasında boyutlar arası portal işlevi gören bir "Merdiven" ( Jacob's Ladder / Yakub'un Merdiveni ) gördüğünden ve bunu "Göklerin Kapısı" olarak yorumladığından bahsedilmektedir. İlgili ayette "Yakub'un başını göğe erdiren merdiven" tasviri de yer almaktadır.

"Yakub'un Merdiveni" ilüstrasyonları

1-Genesis-28-10 Yakup Beerşeva'dan ayrılarak
Harran'a doğru yola çıktı.

1-Genesis-28-11 Bir yere varıp orada geceledi, çünkü güneş batmıştı. Oradaki taşlardan birini alıp başının altına koyarak yattı.

1-Genesis-28-12 Rüyada YERYÜZÜNE BİR MERDİVEN DİKİLDİĞİNİ, BAŞININ GÖKLERE ERİŞTİĞİNİ GÖRDÜ. TANRI'NIN MELEKLERİ MERDİVENDEN ÇIKIP İNİYORLARDI.

......

1-Genesis-28-16 Yakup uyanınca, "RAB burada, ama ben farkına varamadım" diye düşündü.

1-Genesis-28-17 Korktu ve, "Ne korkunç bir yer!" dedi, "BU, TANRI'NIN EVİNDEN BAŞKA BİR YER OLAMAZ. BURASI GÖKLERİN KAPISI."

- Ayetlerin ait olduğu surenin numarası olan 1 rakamı ile alt bölüm numarasındaki ( 28 ) rakamların toplamı 11 ( 1+2+8 = 11 ) sayısını vermektedir.

"Vadedilmiş toprak" olarak nitelenen Kenan, frekansı yüksek bir boyut portalı olma özelliği mi taşımaktadır?

"Merdiven"' misali, portal niteliğindeki üst planlarla iletişim vasıtasını temsilen Kur'an'da da "Sullemen" ( Merdiven ) kelimesiyle yer almaktadır. Aşağıdaki ayetlerde, "Merdiven"in ayet ileti vasıtası olduğu dolaylı olarak bildirilmektedir.

6/35 Ve in kane kebura aleyke i'raduhum fe in isteta'te en tebteğiye nefekan fil erdi EV SULLEMEN FİS SEMAİ FE TE'TİYEHUM Bİ AYEH ve lev şaellahu le cemeahum alel huda fe la tekunenne minel cahilin

( Ve eğer onların dönmeleri sana büyük sıkıntı olduysa, o halde yerin içinde delik VEYA GÖĞE MERDİVEN aramaya istidatın varsa, haydi ONLARA AYET GETİR. Şayet Allah dileseydi, onları yönlendirme üzerinde toplardı. O halde kesinlikle cahillerden olma. )

52/38 EM LEHUM SULLEMUN YESTEMİUNE FİH fel yeti mustemiuhum bi sultanin mubin

( ONUN HAKKINDA DUYSUNLAR DİYE ONLARA MERDİVEN Mİ VAR? O halde onların duyanları apaçık kuvveti, delili getirsinler. )

"Sullemen" kelimesi Kur'an'da 2 ( 1+1 ... 11 ) kere tekrarlanmakta olup, bu kelimenin son kez geçtiği ayetin numarası da 38 ( 3+8 = 11 )'dir.

Deizm aldatmacası

Allah'a isyanın ve O'nu inkarın masumiyet kisvesine bürünmüş ifadesi olan Deizm ( Tanrıcılık ) kavramının tanımı kaynaklarda şöyle yer almaktadır.

"Deizm, din, peygamber veya vahiy aracı olmaksızın bireyin akıl, gözlem, sezgi gibi yollarla Tanrı'nın varlığına inanmasını, ancak Tanrı'nın evrendeki mucizelerini, meleklerini, habercilerini, kitaplarını, ilahi vahyini ve kader mekanizmasını reddetmesini tanımlayan bir görüştür."

Yukarıdaki tanım esasen satanizmin tanımı olup, açık bir inkar ve şirk manifestosudur. Zira özünde akla ve idrake dayalı bir olgu olan "İnanç" sadece "Allah'ın varlığına" inanmak anlamına gelmemektedir. Zira müşrik inkarcılar da Allah'ın varlığını bilmekte ancak O'nun öğretisine ve ilahi nizamına isyan etmektedirler. Ayrıca en basit yaklaşımla bir kişi, insanın kendi ürettiklerine, yarattıklarına bakarak kendisinin ve içinde yaşadığı evrenin de  bir yaratıcısı olduğu sonucuna hemen varabilmektedir. Dolayısıyla inanç "Allah vardır." demek değildir. Bu zaten malumun ilanı olan bir cümledir.

Bu husus, insani bazda misallenecek olursa bir kişinin bir başka kişiye inancı, o kişinin varlığını bilmesi değil, o kişinin sözüne güven duyması, tutumunu ve davranışını takdir etmesi, onu sevmesi, ona destek olması, yardım etmesi, onun yaptıklarını savunmasıdır. İnancın ispatı bu yaklaşımdır.

Allah kelimesinden dahi Kur'an vasıtasıyla haberdar olanların "Ben Allah'ın varlığına inanıyorum, iyi de bir insanım, gerisi beni ilgilendirmez."  deyip, melekleri ( üst plandan vazifeli varlıkları ), habercileri, kitapları reddetmeleri oldukça ironik bir durum arzetmektedir. Zira "İyilik" kavramının tanımı Bakara suresinin aşağıdaki ayetinde açık ve detaylı olarak bildirilmiştir.

2/177 Yüzünüzü doğu ve batı yönüne, doğrultusuna çevirmenizde İYİLİK yoktur. Lakin İYİLİK, o Allah’a, sonraki güne, meleklere, kitaba, habercilere inananlara, sevdiklerine, yakınlarına, yetimlere, yoksula, yolda kalmışa, dilenenlere, boyunduruk içindekilere sevgiyle mal verenlere, duaya kalkanlara, zekatı verenlere, ahdettiklerinde ahdlerini ifa edenlere, zorlukta, sıkıntıda, darlıkta ve zor savaş zamanında sabredenleredir. İşte onlar doğrudurlar ve işte onlar sakınırlar.

Kur'an'da "Allah inancı" kavramı daima "Allah'a ve ahirete inanç" kelime grubu içinde yer almaktadır. Zira, ahiret inancının olmaması yani dünya hayatındaki amellerin hesabının, daha sonraki bir süreçte ( Ahiret / Yevmel Ahiri ( Sonraki gün ) ) verileceğine inanılmaması Allah'a isyandan, O'nu inkardan başka bir anlam taşımamaktadır. Ahiret inancı olmayan insanların, kendileri aksini düşünseler de gerçek anlamda "iyi insan" olma ihtimalleri maalesef yoktur. 

Milgram Deneyi

Herhangi bir insan kitlesine, o kitleye yaptırılmak istenene uygun psikolojik ortam sağlandığında ve tekrarlı sözel telkinler yapıldığında insanların çoğunluğunun gerçekliği, vicdanı ve mantığı sorgulamadan veya geçici olarak sorgulayarak kendilerinden talep edileni yaptıkları 60'lı yıllarda gerçekleştirilen Milgram Deneyi ile tespit edilmiştir.

Psikolog Stanley Milgram söz konusu deneyi 1974'te yayımladığı "Obedience to Authority: An Experimental View" ( Otoriteye İtaat: Deneysel Görüş ) isimli kitabında derinlemesine incelemiştir. Milgram ayrıca aynı yıl yayımladığı "The Perils of Obedience" ( İtaatin Tehlikeleri ) makalede de deneyin sonuçlarını özetlemiştir.

Deney kapsamında bir Gözlemci ( G ) ve iki Denek ( D1, D2 ) yer almıştır. Ancak deneklerden biri ( D2 ) gözlemciyle işbirliği içinde olup, rol yapmıştır. Diğer denek olan D1 ise gerçek denektir. G, iki deneğe de "Öğrenmede cezanın etkisi"'ni tespit etmek üzere bir deneye katıldıklarını söylemiş ve birisinin "Öğretmen", diğerinin ise "Öğrenci" rolünü üstlenecekleri bilgisini vermiştir.


Sonra, iki deneğe de birer kağıt verilmiş ve D1'in, bu kağıtlardan birinde "Öğretmen" ve diğerinde ise "Öğrenci" yazdığına ve kağıtların rastgele verildiğine inanması sağlanmıştır. Gerçekte ise her iki kağıtta da "Öğretmen" yazmasına rağmen D2 kendi kağıdında "Öğrenci" yazıyormuş gibi davranmıştır.

Daha sonra "Öğretmen" ve "Öğrenci" birbirini duyabilecek ancak göremeyecek şekilde ayrı odalara alınmışlardır. Deney öncesinde, ekstra hassasiyet test parametresi olarak D2, D1'e sözde kalp rahatsızlığı olduğunu söylemiştir.

Deneyden önce "Öğretmen"e 45 voltluk elektrik şoku uygulanarak, yanlış cevap durumunda "Öğrenci"ye uygulayacağını sandığı şokların en hafifi hissettirilmiştir. "Öğrenci"nin testi, kendisine okunan kelimeleri hafızasında tutmak ve sonrasında sorulduğunda doğru cevaplamaya çalışmak olmuştur.

Deney esnasında "Öğrenci"nin ( D2 ) verdiği her yanlış cevap için "Öğretmen" ( D1 ) giderek artan elektrik şokları vermiştir.

Deney esnasında, "Öğrenci"ye ( D2 ) sözde verilen her şokta "Öğrenci" çığlık atarak ve duvarları yumruklayarak acı çekiyormuş gibi rol yapmıştır.

Deney sürecinde D1 deneklerinden bazıları deneyin amacını ve deney sürecini sorgulamış, itiraz etmiş ve muhtelif şok seviyelerinde Deney'i terketmiştir. Şok vermeye itiraz eden D1 deneklerine, itiraz seviyesine göre dört aşamalı sözel telkinlerde bulunulmuştur.

1- Lütfen devam edin.
2- Deneye devam etmeniz gerekiyor.
3- Devam etmeniz kesinlikle çok önemli.
4- Başka seçeneğiniz yok, devam etmek "zorundasınız".

D1'in, bu dört uyarıdan sonra hala durmak istediğini ifade etmesi durumunda deney durdurulmuştur.

Deney süreci içinde giderek artan ve 450 volta kadar çıkan şokları, D1 deneklerinin %65'i vermiş, %35'lik kısım ise sürecin muhtelif aşamalarında deneyi terketmiştir.

Milgram Deneyi, insanların çoğunluğunun, vicdanen ve aklen kendilerine ters gelse dahi, şeytani ( hipnotik ve nefsani ) tesirler nedeniyle, "emrolundukları" yanlış ve günah olan düşünce, söylem ve eylemleri gerçekleştirdiklerini ortaya koymuştur ki bu husus ayetlerde sıklıkla bildirilmektedir.

12/53 Ve nefsimi temize çıkarmıyorum. Kesinlikle nefis, Rab’bimin merhamet gösterdiğinin haricinde, kötülüğü emreder. ....

24/21 Ey o inananlar, şeytanın adımlarına tabi olmayın. Kim şeytanın adımlarına tabi olursa, kesinlikle o ahlaksızlığı, kötülüğü, inkarı emreder. ....

Ve yukarıda anılan yanlış ve günah olan düşünce, söylem ve eylemleri, tıpkı Milgram Deneyi'ndeki gibi insanların "çoğunluğunun" gerçekleştirdiği de ayetlerde bildirilmektedir.

6/116 Ve eğer yerdeki kimselerin çoğunluğuna itaat edersen, seni Allah yolundan saptırırlar. ...

Kur'an'da "Ekseran nasi la ya'lemun" / "Ekserahum la ya'lemun" ( İnsanların çoğunluğu bilmezler / Onların çoğunluğu bilmezler ) ifadesinin 25 kere tekrarlanması da konunun önemine ve hassasiyetine binaendir.

"Ölüm anı kamerada" .... yani?! ... Ölümü mü izleyelim?!

Toplumdaki ahlaki çöküşün, şiddetin ve dejenerasyonun temel müsebbiplerinden biri de dünyayı şirketler vasıtasıyla sömüren küresel şeytanların emrindeki medya şirketleridir. 

Eskiden gazetelerin üçüncü sayfalarında yer alan şiddete dayalı suç haberleri bugün internet haber sitelerinde adeta "tıklama artırıcı" unsur olarak, manşetten verilir hale gelmiştir. Özellikle de "Ölüm anı kamerada... Tıkla izle" mottosuyla yapılan manşetler toplumun getirilmek istendiği noktayı yani "başkasının acısından keyif alır hale getirilmek" istendiğini, şiddetin, tecavüzün ve cinayetin bilinçaltına kodlanmak istendiğini ifşa etmektedir. Zira bu psikolojideki bir toplumun tıpkı "Universe 25" deneyindeki fareler gibi kendi kendini yoketmesi kaçınılmazdır.

Aşağıda bazı manşet örnekleri yer almakta olup, manşetteki yazı karakterlerinin büyüklüğü de dikkat çekmektedir.













İlgili evvelki bölümler;

12 Ağustos 2024 Pazartesi

Universe 25 deneyi ve Soylent Green

"Universe 25" ( Evren 25 ) deneyi 1958 yılında John B. Calhoun tarafından başlatılan ve 1968 yılında 25.'si ve sonuncusu gerçekleştirilen, fareler üzerindeki sosyopsikolojik analiz deneyidir. Deneyin amacı kusursuz habitat koşullarına sahip ve her türlü ölüm riskinden arındırılmış bir ortamda farelerin zaman içinde değişen davranışlarını incelemektir. 

John B. Calhoun deney alanında

Deneyin detayları kaynaklarda mevcut olup, deney kısaca şöyle özetlenebilir;

Deneye her çifti bir erkek ve bir dişiden oluşmak üzere dört çift fare ile başlanmıştır. Tüm yaşamsal ihtiyaçlarını mücadele vermeden karşılayabilen fareler üreyerek çoğalmışlardır. Bir süre sonra, deneyde "Alfalar" olarak adlandırılan bir grup fare mevcut imkanlar üzerinde hakimiyet ve kontrol kurmak üzere kendilerini diğer farelerden ayrıştırmış ve gruplaşmanın, tabakalaşmanın başlamasına sebep olmuşlardır. Alfaların bu baskın ve saldırgan davranışı zaman içinde sistemde kaosa ve davranışsal dejenerasyona sebebiyet vermiştir. Bunun sonucunda üreme durmuş ve son dişi fare de ölünce deney sonlandırılmıştır.

Universe 25 deneyi fare popülasyonu değişim grafiği

Bu deney, zaman içinde toplumda oluşan davranışsal çöküşü ( Behaviourial Sink ), dejenerasyonu ortaya koyması ve toplum tarafından cennetin nasıl cehenneme dönüştürüldüğünü ispatlaması açısından büyük önem arzetmektedir. 

Deneydeki gruplaşmanın, bozgunculuğun ve kavgaların müsebbibi olan "Alfalar" kibir frekansına ve nefsani hevesler batağına saplanmış şeytanları temsil etmektedir. Yani bu grup ayetle misali de verildiği üzere "99 koyununa kardeşinin 1 koyununu da eklemek isteyen" şeytanlardır ki bu kitle bugün dünyayı tahakküm altına almış ve cehenneme çevirmiş olan şirketler sahibi küresel zümredir.

38/23 Kesinlikle bu benim kardeşim. Ona doksan dokuz dişi koyun ve bana bir dişi koyun. "Onu bana ver." dedi. Beni söylemde yendi.

İdrak seviyesi düşük varlıklar olan fare popülasyonundaki şeytanlar bozgunculuk hedeflerini yani kaos, bölücülük, tahakküm ve sömürü hedeflerini doğrudan saldırı ve gasp metoduyla gercekleştirmektedirler. Ancak idrak seviyesi yüksek olan insan popülasyonundaki şeytanlar ise aynı hedefleri, muhtelif zihin kontrol tuzakları, algı operasyonları, yalan beyan, aldatma ve yanlış yönlendirme metodlarıyla gerçekleştirmeye çalışmaktadırlar.  Şeytanların bozgunculuk obsesyonu Bakara suresinin aşağıdaki ayetinde bildirilmektedir.

2/205 Ve yüz çevirip başa geçtiğinde, yerde bozgun yapmak, ekini ve nesli helak etmek için çabalar. Allah bozgunu sevmez. 

Özellikle 2019 yılı sonrasında, bir zaman planına uyma! telaşı içindeymiş gibi ardarda ve aceleyle sahnelenen salgın, kıtlık, gıda krizi, ekonomik kriz, iklim krizi ( iklim değişikliği ), savaş vb. gibi hususlar esasen şeytanların, hedefleri doğrultusunda kurguladıkları operasyonlardır. Distopya ve kaos algısı oluşturmak suretiyle tam tahakküm ve sömürü düzeninin hedeflendiği bu durum kitaplar ve filmler vasıtasıyla da toplumların bilinçaltına telkin edilmektedir. Bu filmlerden biri de 1973 yılı yapımı olan "Soylent Green" ( Yeşil İkame Gıda ) filmidir.

Esasen küresel şeytanların bir iletişim vasıtası olan bu filmin 2022 yılına işaret etmesi dikkat çekmekte ve aşırı nüfus, küresel ısınma, ekolojik yıkım, gıda, su ve barınma sıkıntısı, insan medeniyetinin çöküşün eşiğine gelmesi gibi durumları konu etmesi de planları ifşa etmektedir.

Netice itibarıyla, Adem'i cennetten cehenneme intikal ettiren düşük frekanslı şeytani kibir zihniyetinin, yaratılıştaki  büyük bir varlık kitlesinin genetik kodlarında kayıtlı olması nedeniyle, deneysel bazda hangi suni ortam yaratılırsa yaratılsın bir süre sonra bu kodlar aktive olmakta ve nihayetinde kaos da kaçınılmaz olmaktadır. "Jenerasyon - Dejenerasyon" döngüsünden ibaret olan bu durum esasen ilahi nizamın düalite ilkesi gereği her planda ( kaba veya süptil ) mevcut olup, yaratılışın kusursuz düzeninin bir tezahürü niteliğindedir. Okültizmdeki "Ordo ab Chao" ( Kaosa Dayalı Düzen ) ifadesi de bu sistematik ve döngüsel yapıyı tanımlamaktadır.

İsra suresinin aşağıdaki ayetlerde, "Jenerasyon - Dejenerasyon" veya "Halak - Helak" döngüsündeki "Dejenerasyon", "Helak" safhasının, Allahu Teala'nın emriyle, şeytanlar vasıtasıyla nasıl tezahür ettiğini açıklamaktadır.

17/16 Ve şehri helak etmeyi istersek, oradaki refah şımarıklarına emrederiz de orada günah işlerler. Artık onların üzerine söz gerçek olur da orayı yıkıp mahvederiz. 

Aşağıdaki ayetlerde ise Allah'ın bahşettiği nimetlere şükretmeyip, daha farklısını ve fazlasını aramaya kalkanlara ve bunun sonucunda oluşan olumsuz durumların müsebbibinin de kendileri olduğuna işaret edilmektedir.

74/14 Ve ona imkanları yaydım da yaydım. )

74/15 Sonra daha da artırmamı ümit eder. 

8/53 Bu, Allah’ın kesinlikle bir kavime verdiği nimeti, onlar nefislerindekini değiştirmedikçe değiştiren olmamasından dolayıdır. Kesinlikle Allah duyandır, bilendir.

Ayrıca bkz.

https://kuranilmi.blogspot.com/2022/12/cannibalism-meselesi-2.html?m=1

https://kuranilmi.blogspot.com/2020/05/cannibalism-meselesi.html?m=1

Menideki sayısal kodlar

Kur'an'da sadece Kıyamet suresinim 37. ayetinde ve 1 kere geçen "Meni" ( مَنِي ) ( Serpilen, Saçılan, Atılan, Tohum ) kelimesi "Sperm" anlamını temsil etmektedir. 

75/37 E (1) lem (2) yeku (3) nutfeten (4) min (5) MENİYYİN (6) yumna (7) 

( Akıtılan / Atılan MENİDEN su damlası değil miydi? )

Grek kökenli olan "Sperm" kelimesi de "Saçmak, Atmak, Serpmek, Tohum Ekmek" anlamına gelmekte olup, "Meni" kelimesinin anlamdaşıdır.

"Meni"nin ( Sperm ) işlevi, rahimdeki yumurtanın içine girerek onu döllemek ve yeni bir yaşamın başlamasını sağlamaktır. Eril ejakülasyon sonucunda yumurtaya doğru ilerleyen milyonlarca meniden ( spermden ) sadece 1 tanesi yumurtanın içine girebilmekte ve döllenmeyi gerçekleştirebilmektedir.

"Meni"'nin anatomik yapısı 7 bileşenden oluşmaktadır.




"Meni" kelimesinin geçtiği yukarıdaki ayette 7 kelime bulunmaktadır.

"Meni" kelimesinin ebced değeri 100 olup, bu sayının nümerolojik değeri 1'dir. 

Mim 40 + Nun 50 + Ya 10 = 100 ... 1+0+0 = 1

"Meni" kelimesi sadece Kıyamet suresinin 37. ayetinde geçmektedir. Ayet numarasının nümerolojik değeri de 1'dir. ( 3+7 = 10 ... 1+0 = 1 )

Yukarıda nümerolojik olarak tezahür eden 1 sayıları, yumurtayı sadece 1 spermin dölleyebildiği gerçeği itibarıyla dikkat çekmektedir.

Ayrıca bkz.

https://kuranilmi.blogspot.com/2020/01/spermin-bilesenleri.html?m=1

11 Ağustos 2024 Pazar

2024 Olimpiyatları kapanış ritüeli

Paris 2024 Olimpiyatlarının açılış gösterilerinde olduğu gibi kapanış gösterilerinde de satanik unsurlar dikkat çekmiştir. Aşağıda bazı örnekler yer almaktadır.


Dünyanın coğrafi merkezi olan Türkiye'nin konumunda "altın madalya" yer almaktadır.


Dünya, İncil'de ölümü simgeleyen "Pale Horse" ( Soluk Renkli At ) olarak simgelenmiştir.

Antik Mısır'da Yılanı simgeleyen başlık


Mitolojide "Altın Seyyah" olarak anıldığı ifade edilen ancak İblis'i simgeleyen çift boynuzlu varlığın ölü Dünyaya inmesi temsil edilmiştir. 


Piyano performansı kisvesi altında yeraltından çıkan siyah cüppeli, kırmızı kafalı varlık ( ölüm meleği ) sembolizmi yapılmıştır. Siyah cüppe ve kırmızı renk şeytan ayinlerinde kullanılmaktadır.  Bkz.


Star Wars film serisinde yer alan ve şeytaniyeti temsil eden Darth Maul karakteri de "kırmızı kafa, siyah cüppe" ile resmedilmiştir.

Benzer sembolizm 2012 Londra Olimpiyatları açılışında da yer almıştır.

Kafası olmayan melek sembolizmi

Boyut portalından gelen varlıklar

Ayrıca bkz.


Oruçla şifa

Bilimsel araştırmalar planlı ve sistematik "Açlık" uygulamasının insan sağlığı üzerinde olumlu etkileri olduğunu hatta şifa vasıtası olduğunu göstermektedir. Açlığın belli başlı faydaları şöyle belirtilmektedir.

- Açlık sürecinde hücreler enerji üretimi için kendi iç imkanlarını kullanmakta ve enerjiyi kendi içindeki atıkları çöpleri ve patojen bakterileri sindirerek üretmektedir. Bu fenomene "Otofaji" denmektedir. ( Japon Bilim İnsanı Yoshinosi Ohsum bu konudaki tespitleri nedeniyle 2016 yılında Nobel Tıp Ödülü almıştır. )

- Açlık, kök hücreleri uyararak yeni akyuvar oluşumunu sağlayarak bağışıklık sistemini ( immün sistem ) güçlendirmektedir.

- Üç günlük orucun, yaşlı insanlarda dahi bağışıklık sistemini yenilediği belirtilmektedir.

İncil'in aşağıdaki ayet grubunda, "Cin" olarak tanımlanan, ruhsal ve bedensel hastalığa sebebiyet veren negatif frekanslı varlıkların dua ve "Oruç" ile bedenden atılacağı bildirilmekte ve "Aç kalma" uygulamasınin faydasına işaret edilmektedir. Zira açlık, insanın, kaba madde planının düşük frekanslı nefsani heveslerinden uzak durmasına ve bu yolla madde ile bağını keserek frekansının yükselmesine vasıta olmaktadır.

40-Matthew-17-19 Sonra öğrenciler tek başlarına İsa'ya gelip, "BİZ CİNİ* NEDEN KOVAMADIK?" diye sordular.

* Ayetteki "Cin" ( Görünmeyen, Örtülü ) kelimesi, kaba madde planının düşük frekansı seviyesinde algılanamayan her türlü negatif nitelikli süptil varlığı temsil etmektedir.

40-Matthew-17-20  İsa, "İMANINIZ KIT OLDUĞU İÇİN" karşılığını verdi. "Size doğrusunu söyleyeyim, bir hardal tanesi kadar imanınız olsa şu dağa, 'Buradan şuraya göç' derseniz, göçer; sizin için imkânsız bir şey olmayacaktır." 

40-Matthew-17-21 BU TÜR SOY DUA VE ORUÇ DIŞINDA DIŞARI GİTMEZ.

İncil'in aşağıdaki ayetinde de, Mesih İsa'nın, cin şeytanları lideri İblis'in ruhsal ve bedensel açıdan hasta eden negatif tesirlerinden korunabilmek için oruç tuttuğu bildirilmektedir.

42-Luke-4-2 ( Mesih İsa ) KIRK GÜN İBLİS tarafından denendi. O GÜNLERDE HİÇBİR ŞEY YEMEDİ. Dolayısıyla bu süre sonunda acıktı.

Kur'an'ın aşağıdaki ayetlerinde de orucun gerekliliği ve hayırlı niteliği ifade edilmektedir.

2/183 Ey o inananlar, ORUÇ O SİZDEN ÖNCEKILERİN ÜZERİNE YAZILDIĞI GİBİ SİZİN ÜZERİNİZE DE YAZILMIŞTIR. Umulur ki sakınırsınız. 

2/184  ADEDİ BELİRLİ GÜNLERDİR. O halde sizlerden kim hasta veya seferde olursa SONRAKİ GÜNLERDEN MÜDDETİ DOLDURSUN. Yoksulları beslemek, ona dayanıp gücü olanların üzerine fidyedir. İsteyerek hayır yapan kimse için o ona hayırlıdır. EĞER BİLMİŞ OLURSANIZ ORUÇ TUTMANIZ SİZE DAHA HAYIRLIDIR.

Maide suresinin aşağıdaki ayetinde, muhalif nitelikli yanlış konuşmaların pişmanlıkla idrak edilmesi ve olumsuz sonuçlarının bertaraf edilebilmesi için "Üç günlük oruçtan" bahsedilmektedir ki "üç günlük açlık"in tıbben de faydalı olduğu bildirilmektedir.

5/89 Allah sizi, yeminlerinizdeki yanlış boş sözlerinizden dolayı sorgulamaz. Lakin kasıtlı yaptığınız yeminlerinizden dolayı sizi sorgular. Artık onun KEFFARETİ, o ailenizi beslediğinizin ortalamasından on yoksulu beslemek veya giydirmek veya köleyi hür kılmaktır. Ancak bulamayan için ÜÇ GÜN ORUÇ TUTMAKTIR. İşte ihtilaf ettiğiniz zaman yeminlerinizin keffareti budur. O halde yeminlerinizi koruyun. İşte Allah ayetlerini size böyle açıklar. Umulur ki şükredersiniz.

Enbiya suresinin aşağıdaki ayetinde geçen "Yemek yemeyen gövde" ve "Ebediyet" ifadeleriyle, tekâmül etmiş üst süptil plan varlıklarının özelliklerine, tersten misalleme yoluyla dolaylı olarak işaret edilmektedir.

21/8 Ve ONLARI YEMEK YEMEYEN GÖVDELER KILMADIK. EBEDİ DE DEĞİLLERDİ.

10 Ağustos 2024 Cumartesi

Yaşam Işıktır, Kelimedir, Ruhtur

"Işık" kelimesi kök Türkçe'deki "Yaşu" ( Işımak ) kelimesinden, fiil köküne "-an, gibi olan" anlamı veren "k" son eki* alarak türemiştir. Arapça'daki "İyş" ( Yaşam, Hayat ) kelimesi de ortak köktendir.

"Yaşam" kelimesiyle "Işık" kelimesi arasındaki semantik ve fonetik ilinti İncil'de "Yaşam veren ruh" ve "Işık" olarak tanımlanan ve İbranice'de "Jashua" ( Yaşua ) olarak telaffuz edilen Arapça "İys" ( İsa ) kelimesiyle de teyid edilmektedir.

* YatıK, ÇıkıK vb. gibi...

43-John-1-1 Başlangıçta KELİME vardı. KELİME Tanrı'yla birlikteydi ve KELİME Tanrı'ydı. 

43-John-1-2 Başlangıçta O, Tanrı'yla birlikteydi. 

43-John-1-3 Her şey O'nun aracılığıyla var oldu, var olan hiçbir şey O'nsuz olmadı. 

43-John-1-4 YAŞAM O'ndaydı ve YAŞAM insanların IŞIĞIYDI.  

43-John-17-3 SONSUZ YAŞAM, tek gerçek Tanrı olan seni ve gönderdiğin İSA MESİH'i tanımalarıdır. 

46-1 Corinthians-15-45 Nitekim şöyle yazılmıştır: "İlk insan Adem yaşayan can oldu." SON ADEM ise ( İSA ) YAŞAM VEREN RUH oldu.

"İys" kelimesinin İbranice'de "Jashua" ( Yaşua ) okarak telaffuz edilmesi Arapça'daki "Selam" kelimesinin İbranice'de "Şalom" okarak telaffuz edilmesine benzemektedir. Dolayısıyla esasen "İys" / "Yaşua" kelimesi "Yaşam" ve "Işık" kelimelerinin bir tezahürü niteliğindedir.

Nisa suresinin 171. ayetinde Mesih İsa'nın "Kelime" ve "Ruh" olduğunun bildirilmesi, yukarıdaki İncil ayetlerinin de dikkate alınmasıyla, "Yaşam", "Işık", "Kelime" ve "Ruh" kelimelerinin özde bir anlamı temsil ettikleri görülmektedir.

4/171 Ya ehlel kitabi la tağlu fi dinikum ve la tekulu alellahi illel hakk innemel MESİHU İYSebnu meryeme rasulullahi ve KELİMETUH elkaha ila meryeme VE RUHUN MİNHU  ....

( Ey kitap sahipleri, dininizde azgınlık etmeyin ve Allah üzerine gerçek haricindekini söylemeyin. Meryem oğlu MESİH İSA kesinlikle ALLAH'IN resulü, Meryem'e attığı KELIMESİ VE O’NDAN RUHTUR. ... )

Mesih İsa'nın "topraktan kuş yaratması" ve "ölüleri diriltmesi" yani "yaşam" vermesi de isminin anlamıyla uyum arzetmektedir.

Nisa suresinin aşağıdaki ayetinde Mesih İsa'ya inancın, "Ahiret" ( Sonrası ) kelimesiyle temsil edilen "sonsuz yaşam idrakine" erişmenin en önemli şartı olduğu bildirilmektedir.

4/159 Ve kesinlikle kitap sahiplerinden olanlar ölümlerinden önce mutlaka O'na ( Mesih İsa ) inanacaklardır. Ayağa kalkış gününde O, onlara şahit olur. 

"Nuran"dır "Nöron"lar...

"Sinir" kelimesi "Tendon, Bağ, Lif" anlamına gelmekte olup, batı dillerinde aynı anlamı temsil eden "Sinew" ( ing. ) ve "Sehne" ( alm. ) kelimeleriyle ortak kökendendir. 

"Sinirler", içlerinde "Nöron"ları barındıran ve vücut içerisinde bilgi akışını, iletisini sağlayan ipliksi tendonlardır. 

Sinirin ( Nerve ) bileşenleri

"Nöron" kelimesi de "Bağ, Lif, Tendon" anlamlarını içermekte olup, "Nöron"lar sinirlerin içinde yer alan ve ışık ( elektrik sinyalleri ) üreterek vücudun her yerindeki hücrelere bilgi iletesini sağlayan sinir hücreleridir. Nöronlar 7 bileşenden oluşmaktadırlar.

Nöronun 7 bileşeni

"Nöron"ların "ışık üreterek" bilgi ilettikleri dikkate alındığında, "Nöron" kelimesiyle, ayetlerde kitabı temsilen geçen "Nur" ve "Nuran" kelimeleri arasında semantik ve fonetik bir uyum tezahür etmektedir.

Nöronlar, Nur kaynağı olup, ışık üreterek bilgi iletisi sağlarlar.

"Nar" ( Ateş ) kelimesinden türeme olan ve ayetlerde "Bilgiyi", "Kitabı / Kur'an'ı" temsilen yer alan "Nur" ( Aydınlık, Işık, Işıma ) kelimesi Kur'an'da 43 kere tekrarlanmakta olup, bu sayının nümerolojik değeri olan 7 sayısı "Nöron"'u oluşturan bileşenlerin adediyle uyum arzetmektedir.

"Nur" kelimesinin ilk kez geçtiği ayette de 7 nümerolojisi dikkat çekmektedir.

2/17 Meselu (1) hum (2) ke (3) meseli (4) ellezi (5) istevkade (6) NARA (7) fe (8) lemma (9) edaet (10) ma (11) havle (12) hu (13) zehebe (14) allahu (15) bi (16) NURİ (17) him (18) ve (19) terake (20) hum (21) fi (22) zulumatin (23) la (24) yubsirun (25)

( Onların misali o ATEŞ yakmayı isteyenin misali gibidir. Yakıp da çevresindekileri aydınlattığında Allah AYDINLIKLARINI giderir ve onları karanlıkların içinde terkeder de onlar görmezler.  )

- Ayetteki "Nar" kelimesi 7. kelimedir.

- Ayette 25 ( 2+5 = 7 ) kelime bulunmaktadır.

- Ayetin numarası ( 17 ) ile ayetteki "Nur" kelimesinin sıra numarasının ( 17 ) toplamının nümerolojik değeri de 7 ( 17+17 = 34 ... 3+4 = 7 ) olmaktadır.

Kur'an'ın, tıpkı "Nöron" gibi "bilgi ileten vasıta" olduğunun bildirildiği ve "Nuran" ( Aydınlık veren, Parlak ) kelimesiyle nitelendiği Şura suresinin aşağıdaki ayetinde de 7 nümerolojisi bulunmaktadır. Ayette "Ruhun vahyedilmesi" ifadesi yer almaktadır ki "Ruh" kelimesi "Bilgi, Bilinç" anlamını içermekte olup ayette "Kitap" ve "Nur" kelimeleri ile de temsil edilmektedir.

42/52 Ve (1) ke (2) zalike (3) EVHAYNA (4) İLEY (5) KE (6) RUHAN (7) min (8) emri (9) na (10) ma (11) kunte (12) tedri (13) ma (14) el (15) KİTABU (16) ve (17) la (18) el (19) imanu (20) ve (21) lakin (22) cealna (23) hu (24) NURAN (25) nehdiy (26) bi (27) hi (28) men (29) neşau (30) min (31) ibadi (32) na (33) ve (34) inne (35) ke (36) le (37) tehdi (38) ila (39) siratin (40) mustekim (41) 

( Ve SANA emrimizden RUHU işte böyle VAHYETTİK. Ne KİTABIN, ne de inancın eğitimini almamıştın. Lakin onu AUDINLIK kıldık. Onunla kullarımızdan dilediğimiz kimseyi yönlendiririz. Kesinlikle sen doğru yola yönlendirirsin. )

Ayette "Nuran" kelimesi "Kitabı" yani "Nöron" gibi "bilgi ileti vasıtası"nı temsil etmektedir. 

- Ayetteki "Kitab" kelimesi 16. ( 1+6 = 7 ) kelimedir.

- Ayetteki "Nuran" kelimesi ise 25. ( 2+5 = 7 ) kelimedir.

- Ayetin numarasının nümerolojik değeri de 7 ( 5+2 = 7 ) olmaktadır.

Nur suresi 24. sure olup, 64 ayetten oluşmaktadır. ( 24+64 = 88 ... 8+8 = 16 ... 1+6 = 7 ) 

Allah'ın Nur olduğundan bahsedilen aşağıdaki ayette de 7 nümerolojisi bulunmaktadır.

24/35 ALLAHU (1) NURU (2) EL (3) SEMAVATİ (4) VE (5) EL (6) ARD (7) meselu (8) NURİ (9) hi (10) ke (11) mişkatin (12) fi (13) ha (14) misbah (15) el (16) misbahu (17) fi (18) zucaceh (19) el (20) zucacetu (21) ke (22) enne (23) ha (24) kevkebun (25) durriyyun (26) yukadu (27) min (28) şeceratin (29) mubaraketin (30) zeytunetin (31) la (32) şerkiyyetin (33) ve (34) la (35) ğarbiyyetin (36) yekadu (37) zeytu (38) ha (39) yudiy'u (40) ve (41) lev (42) lem (43) temses (44) hu (45) nar (46) NURUN (47) ala (48) NUR (49) yehdi (50) allahu (51) li (52) NURİ (53) hi (54) men (55) yeşa (56) ve (57) yadribu (58) allahu (59) el (60) emsale (61) li (62) el (63) nas (64) ve (65) allahu (66) bi (67) kulli (68) şey'in (69) alim (70) 

( ALLAH GÖKLERİN VE YERİN AYDINLIĞIDIR. O’nun AYDINLIĞININ misali, içinde lamba olan kandil gibidir. Lamba camın içindedir. Cam da, kesinlikle o incili yıldız gibidir. Ne doğuya meyleden, ne batıya meyleden, yağı bereketli olan ağaçtan tutuşturulup yakılır. Şayet ona ateş dokunmasa bile yağı yittikçe yanar. AYDINLIK üzerine AYDINLIKTIR. Allah dilediği kimseyi AYDINLIĞINA yönlendirir. Allah misalleri insan için beyan eder. Allah her şeyi bilendir. )

- "Allah'ın Nur olduğundan" bahsedilen ayetin ilk cümlesi 7 kelimeden oluşmaktadır.

- Ayette 70 ( 7+0 = 7 ) kelime bulunmaktadır.

- Ayetteki "Nur" kelimelerinin sıra numaraları toplamlarının nümerolojik değeri 7'dir.

2+9+47+49+53 = 160 ... 1+6+0 = 7

Bilimsel araştırmalar yetişkin bir insan hipokampusunun ( beynin hafıza ile ilgili bölümü ) günde 700 nöron üretebildiğini ortaya koymaktadır. Bu fenomen Neurogenesis olarak anılmakta olup, yine 7 nümerolojisi dikkat çekmektedir.

https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC6659986/

https://www.theatlantic.com/science/archive/2018/03/do-adult-brains-make-new-neurons-a-contentious-new-study-says-no/555026/

9 Ağustos 2024 Cuma

Mesnevi, Mevlevilik ve 9 sayısı

Kitabı Mukaddes'in ( Tevrat + İncil ) 66. bölümündeki 18* numaralı ayette, 666 sayısı, "İnsanı simgeleyen canavarın sayısı" olarak  bildirilmektedir. ( * 6+6+6 = 18 )

66-Vahiy-13-18 Bu konu bilgelik gerektirir. Anlayabilen, canavara ait sayıyı hesaplasın. Çünkü bu sayı insanı simgeler. Sayısı ALTIYÜZALTMIŞALTIdır.

Esasen Teslis ( Üçleme ) yoluyla ( üç adet 6 sayısı ) vahdet bilincinden uzakkaşıp şirke yönelmeyi simgeleyen 666 sayısı nümerolojik olarak, matematiksel bir fenomen ve sihirin sembolü olan 9 ( 6+6+6 = 18 ... 1+8 = 9 ) sayısını temsil etmektedir.

Aşağıda linkleri yer alan bölümlerde incelendiği üzere hidayete erebilmek için mutlak surette "Mürşid" ( İrşad eden, Doğru yolu gösteren ) olarak nitelenen belirli bir kişiye bağlanmanın gereklilik olduğu görüşünü savunan, "Mürşidi olmayanın mürşidi şeytandır." söylemini ilke addeden ve bir tarikat olan Tasavvuf / Sufizm ( Bilgelik ) anlayışı şirke kapı açmaktadır. Zira yegane mürşid Allah ve dolayısıyla O'nun kelamı olan Kur'an'dır. Kur'an'ın, ayetlerde "Huda" ( Yönlendirme ) ve "İmamı Mubin" ( Apaçık Önder ) olarak tanımlanması da bu gerçeğe işaret etmektedir.

"Mevlana" lakabıyla anılan Celaleddini Rumi tarafından yazıldığı belirtilen ve aşağıda linki yer alan bölümde detaylı incelenmiş olan "Mesnevi" isimli kitap şirk çağrışımı yapan ilginç ifadeler! içermektedir.  Mesnevi'nin ilk 18 beyitinin Mevlana tarafından yazılmış olduğu bilgisine istinaden Mevlevi tarikatı üyelerinin ( Mevleviler ) 18 sayısını ( esasen 9 sayısını ) özel addettikleri ve ritüellerinde önem verdikleri bilinmektedir. Tarikat sistemlerinin özünde, zihin programlama yoluyla "koşulsuz itaat edecek mürid oluşturma" olduğu düşünüldüğünde, ritüellerin 9 sayısına bağlı olma sebebi de ortaya çıkmaktadır

18 sayısına bağlı bazı Mevlevi ritüeli örnekleri şöyledir.

- Mevlana adına yapılan bağış tutarlarının, nümerolojik olarak 9 sayısına eşit olmasına ( 9, 18, 36 .... ) özen gösterilmektedir.

- Dede adayı ve çile talibi mürid 18 hizmet konusundan sorumlu tutulmaktadır.

- Dede adayları, çile sürecinin son safhasında 18 günlük halvete girmektedirler.

- Şeyh adayı olan Dede’nin ise 18 ayrı hizmet konusunda 18’er günlük vazifeleri bulunmaktadır.

- Semazen adayı ilk eğitimde sağ ayağı etrafında 18 kere döndürülmektedir.

- Konya Mevlana Dergahında toplam 18 dervişan hücresi bulunmaktadır.

- Sema ritüeli 18 semazen veya 9 semazen ile gerçekleştirilmektedir.

Detaylar için bkz.

https://kuranilmi.blogspot.com/2024/02/insann-kaynak-kodu-9.html?m=1

https://kuranilmi.blogspot.com/2023/09/insann-sembolu-ney-ve-9.html

https://kuranilmi.blogspot.com/2022/06/tasavvuf-sufizm-ve-mevlevilik.html?m=1

https://kuranilmi.blogspot.com/2018/12/mesnevi-beyitlerinde-dikkat-ceken.html?m=1

2024 Olimpiyatlarındaki satanik sembolizm

2024 Paris Olimpiyatlarının açılışı öncesinde yayınlanan ve aşağıda linki bulunan bölümde olimpiyat logosunun simgelediği okült satanik anlamlar irdelenmişti.

https://kuranilmi.blogspot.com/2024/07/2024-olimpiyatlar-ve-marianne.html?m=1

Şirketler vasıtasıyla dünyayı tahakküm altına almış olan şeytanlar, küresel organizasyonları karanlık hedeflerinin iletişim aracı olarak kullanmakta ve zihinlere satanizmi telkin etmeye çalışmaktadırlar. Bu tip organizasyonlardan biri olan Olimpiyatların açılış seremonisi de tıpkı son Eurovision şarkı yarısmasının performanslarında olduğu gibi satanik temalar ( boynuz, pentagram, ateş, kan, vahşet, eşcinsellik, transeksüellik, pedofili, aşırı müstehcenlik, dini değerlerle alay etme vb. ) içerecek, hatta satanik ritüel olacak şekilde gerçekleştirilmiştir. Zira bu durum, bilinci yükselmiş geniş kitleler tarafından farkedilmiş ve büyük tepkiler oluşmuştur. Öte yandan organizatörlerin ve performans sanatçılarının her zamanki gibi satanik mesaj ve sembolizm hususunu inkar etmeleri, böyle bir amaçlarının olmadığını söylemeleri de oldukça ironik olmuştur. Ancak "yalanın", şeytanların temel ilkesi olduğu da daima hatırlanmalıdır.

Konuyla ilgili birçok analiz yapılmış ve dijital mecralarda yayınlanmış olduğundan bu bölümde sadece sosyal medyada da yer almış olan birkaç bariz sembolizm tespitine değinilmiştir. 


Mesih İsa'nın, havarileriyle son yemeğini tasvir eden Leonardo Da Vinci'nin "The Last Supper" ( Son Yemek ) isimli tablosu, transeksüel modellerin kullanıldığı, satanik pagan sembolizm içeren bir kompozisyon ile taklit edilmiştir.



"Zafer" işareti ve eşcinsellik teması ( Kime karşı zafer?!! )

Son Yemek tablosuna atfen yapılan satanik tasvirde çıplak bir adam kullanılarak, mavi renkle resmedilen cin sembolizmine ve cinsiyetsizlik temasına yer verilmiştir. Hatırlanacağı üzere, bu yıl yapılan Eurovision şarkı yarısmasına satanik temalı  "No Rules" ( Kural Yok ) isimli şarkıyla katılan Finlandiya ekibinden bir adam da sahneye çıplak olarak çıkarılmıştı. Ve her iki koreografide de "yeni bir türün doğumu" simgeleyen "yumurtadan / kaptan çıkma" tasviri yapılmıştır.

Paris Olimpiyatları 2024 koreografisi

Eurovision 2024 Finlandiya koreografisi


Dans şovlarındaki kostümlerle yine "kadınsı erkek" figürü vasıtasıyla "Cinsiyetsizlik" ( Non Binary ) teması vurgulanmıştır.


Cehennem ateşi sembolizmi yapılmıştır.


İncil'de yer alan ve "Ölüm"ü simgeleyen "Pale Horse" ( Soluk Renkli At* ) sembolizmi yapılmıştır. Yukarıdaki görselde yer alan Eifel Kulesi'nin, Babil Kulesi'nin sembolü olduğu da hatırlanmalıdır.

* 66-Vahiy-6-8 Bakınca SOLUK RENKLİ BİR AT gördüm. BİNİCİSİNİN ADI ÖLÜM'DÜ. Ölüler diyarı onun ardınca geliyordu. Bunlara kılıçla, kıtlıkla, salgın hastalıkla, yeryüzünün yabanıl hayvanlarıyla ölüm saçmak için yeryüzünün dörtte biri üzerinde yetki verildi. 


Konser esnasında duvarda İblis'in temsillerinden biri olan çift boynuzlu "Baal" sembolizmi yer almıştır. Aşağıda, Baal'e çocuk kurban etme ritüeli ilüstrasyonu yer almaktadır. 


Elinde kesik başını tutan kırmızı elbiseli, alev saçlı sözde Marie Antoinette* kompozisyonu ile esasen şeytani pagan bir karakter olan Babil fahişesi Ishtar, ateş ve ölüm sembolize edilmiştir.

* Giyotinle ifam edilen Fransa Kraliçesi


Sözde Marie Antoinette kompozisyonu


Babil Fahişesi ilustrasyonları

İncil'in Vahiy bölümünde Babil Fahişesi'nden bahsedilmekte ve sembolik görünümü tasvir edilmektedir. Babil Fahişesi'nin kan dökme ve kutsal olanı yok etme eğilimine de vurgu yapılmaktadır.

66-Vahiy-17-4 KADIN, mor ve KIRMIZI GİYSİLERE BÜRÜNMÜŞ, altınlar, değerli taşlar, incilerle süslenmişti. Elinde iğrenç şeylerle, FUHŞUNUN çirkeflikleriyle dolu altın bir kâse vardı. 

66-Vahiy-17-5 Alnına şu gizemli ad yazılmıştı: GİZEMLİ BÜYÜK BABİL, FAHİŞELERİN VE DÜNYA İĞRENÇLİKLERİNİN ANASI. 

66-Vahiy-17-6 KADININ, KUTSALLARIN VE İSA'YA TANIKLIK ETMİŞ OLANLARIN KANIYLA sarhoş olduğunu gördüm. Onu görünce büyük bir şaşkınlığa düştüm.

Hatırlanacağı üzere 2012 yılında düzenlenen Londra Olimpiyatlarında, olimpiyat stadının çevresi "kontrol piramidini" simgeleyen, üçgen formunda ışıklandırma üniteleri ile donatılmıştı. Stadın yanına da "kırmızı" ışıklandırmalı Babil Kulesi ve "ağaca sarılan yılan" sembolizmi içeren bir kule inşa edilmişti.






Ayrıca bkz.