12 Ağustos 2024 Pazartesi

Universe 25 deneyi ve Soylent Green

"Universe 25" ( Evren 25 ) deneyi 1958 yılında John B. Calhoun tarafından başlatılan ve 1968 yılında 25.'si ve sonuncusu gerçekleştirilen, fareler üzerindeki sosyopsikolojik analiz deneyidir. Deneyin amacı kusursuz habitat koşullarına sahip ve her türlü ölüm riskinden arındırılmış bir ortamda farelerin zaman içinde değişen davranışlarını incelemektir. 

John B. Calhoun deney alanında

Deneyin detayları kaynaklarda mevcut olup, deney kısaca şöyle özetlenebilir;

Deneye her çifti bir erkek ve bir dişiden oluşmak üzere dört çift fare ile başlanmıştır. Tüm yaşamsal ihtiyaçlarını mücadele vermeden karşılayabilen fareler üreyerek çoğalmışlardır. Bir süre sonra, deneyde "Alfalar" olarak adlandırılan bir grup fare mevcut imkanlar üzerinde hakimiyet ve kontrol kurmak üzere kendilerini diğer farelerden ayrıştırmış ve gruplaşmanın, tabakalaşmanın başlamasına sebep olmuşlardır. Alfaların bu baskın ve saldırgan davranışı zaman içinde sistemde kaosa ve davranışsal dejenerasyona sebebiyet vermiştir. Bunun sonucunda üreme durmuş ve son dişi fare de ölünce deney sonlandırılmıştır.

Universe 25 deneyi fare popülasyonu değişim grafiği

Bu deney, zaman içinde toplumda oluşan davranışsal çöküşü ( Behaviourial Sink ), dejenerasyonu ortaya koyması ve toplum tarafından cennetin nasıl cehenneme dönüştürüldüğünü ispatlaması açısından büyük önem arzetmektedir. 

Deneydeki gruplaşmanın, bozgunculuğun ve kavgaların müsebbibi olan "Alfalar" kibir frekansına ve nefsani hevesler batağına saplanmış şeytanları temsil etmektedir. Yani bu grup ayetle misali de verildiği üzere "99 koyununa kardeşinin 1 koyununu da eklemek isteyen" şeytanlardır ki bu kitle bugün dünyayı tahakküm altına almış ve cehenneme çevirmiş olan şirketler sahibi küresel zümredir.

38/23 Kesinlikle bu benim kardeşim. Ona doksan dokuz dişi koyun ve bana bir dişi koyun. "Onu bana ver." dedi. Beni söylemde yendi.

İdrak seviyesi düşük varlıklar olan fare popülasyonundaki şeytanlar bozgunculuk hedeflerini yani kaos, bölücülük, tahakküm ve sömürü hedeflerini doğrudan saldırı ve gasp metoduyla gercekleştirmektedirler. Ancak idrak seviyesi yüksek olan insan popülasyonundaki şeytanlar ise aynı hedefleri, muhtelif zihin kontrol tuzakları, algı operasyonları, yalan beyan, aldatma ve yanlış yönlendirme metodlarıyla gerçekleştirmeye çalışmaktadırlar.  Şeytanların bozgunculuk obsesyonu Bakara suresinin aşağıdaki ayetinde bildirilmektedir.

2/205 Ve yüz çevirip başa geçtiğinde, yerde bozgun yapmak, ekini ve nesli helak etmek için çabalar. Allah bozgunu sevmez. 

Özellikle 2019 yılı sonrasında, bir zaman planına uyma! telaşı içindeymiş gibi ardarda ve aceleyle sahnelenen salgın, kıtlık, gıda krizi, ekonomik kriz, iklim krizi ( iklim değişikliği ), savaş vb. gibi hususlar esasen şeytanların, hedefleri doğrultusunda kurguladıkları operasyonlardır. Distopya ve kaos algısı oluşturmak suretiyle tam tahakküm ve sömürü düzeninin hedeflendiği bu durum kitaplar ve filmler vasıtasıyla da toplumların bilinçaltına telkin edilmektedir. Bu filmlerden biri de 1973 yılı yapımı olan "Soylent Green" ( Yeşil İkame Gıda ) filmidir.

Esasen küresel şeytanların bir iletişim vasıtası olan bu filmin 2022 yılına işaret etmesi dikkat çekmekte ve aşırı nüfus, küresel ısınma, ekolojik yıkım, gıda, su ve barınma sıkıntısı, insan medeniyetinin çöküşün eşiğine gelmesi gibi durumları konu etmesi de planları ifşa etmektedir.

Netice itibarıyla, Adem'i cennetten cehenneme intikal ettiren düşük frekanslı şeytani kibir zihniyetinin, yaratılıştaki  büyük bir varlık kitlesinin genetik kodlarında kayıtlı olması nedeniyle, deneysel bazda hangi suni ortam yaratılırsa yaratılsın bir süre sonra bu kodlar aktive olmakta ve nihayetinde kaos da kaçınılmaz olmaktadır. "Jenerasyon - Dejenerasyon" döngüsünden ibaret olan bu durum esasen ilahi nizamın düalite ilkesi gereği her planda ( kaba veya süptil ) mevcut olup, yaratılışın kusursuz düzeninin bir tezahürü niteliğindedir. Okültizmdeki "Ordo ab Chao" ( Kaosa Dayalı Düzen ) ifadesi de bu sistematik ve döngüsel yapıyı tanımlamaktadır.

İsra suresinin aşağıdaki ayetlerde, "Jenerasyon - Dejenerasyon" veya "Halak - Helak" döngüsündeki "Dejenerasyon", "Helak" safhasının, Allahu Teala'nın emriyle, şeytanlar vasıtasıyla nasıl tezahür ettiğini açıklamaktadır.

17/16 Ve şehri helak etmeyi istersek, oradaki refah şımarıklarına emrederiz de orada günah işlerler. Artık onların üzerine söz gerçek olur da orayı yıkıp mahvederiz. 

Aşağıdaki ayetlerde ise Allah'ın bahşettiği nimetlere şükretmeyip, daha farklısını ve fazlasını aramaya kalkanlara ve bunun sonucunda oluşan olumsuz durumların müsebbibinin de kendileri olduğuna işaret edilmektedir.

74/14 Ve ona imkanları yaydım da yaydım. )

74/15 Sonra daha da artırmamı ümit eder. 

8/53 Bu, Allah’ın kesinlikle bir kavime verdiği nimeti, onlar nefislerindekini değiştirmedikçe değiştiren olmamasından dolayıdır. Kesinlikle Allah duyandır, bilendir.

Ayrıca bkz.

https://kuranilmi.blogspot.com/2022/12/cannibalism-meselesi-2.html?m=1

https://kuranilmi.blogspot.com/2020/05/cannibalism-meselesi.html?m=1

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder