They Live 1988

1988 yılı yapımı olan "They Live" ( Onlar Yaşıyorlar ) isimli film, negatif frekanslı üst süptil boyut varlıklarının ( cinler ) kontrolünde olan cin/insan hibridlerinin dünyada tesis ettikleri küresel kontrol mekanizmasını betimlemesi ve uyarı niteliğinde ilginç mesajlar vermesi açısından tarihi öneme sahiptir.

They Live - 1988

Filmdeki mesajlar aşağıda film kareleri halinde ve ilgili açıklamalarıyla yer almaktadır.

"Uyuyan orta sınıf üzerinde duruyorlar. Gittikçe daha fazla insan fakirleşiyor."

"Biz onların sığırlarıyız. Kölelik için kullanılıyoruz."

"Sinyal kaynağından kapatılmalı."

TV kanalını hekleyen bir grup, yayına girerek insanların küresel hibrid elit tarafından kontrol altına alındığı mesajını vermeye ve insanları uyarmaya çalışıyor. Mesajda "Orta sınıfın fakirleştirilmesinden", "İnsanların köleleştirilmesinden" ve "İnsanların bilincini etkileyen ve zihin kontrolü sağlayan bir sinyalin yayınlanmasından" bahsediliyor. Bu ifadeler küreselcilerin son dönemde yoğunlaşan kadim planlarının da tanımı niteliğindedir.

Şehire gelen adam bulduğu frekans değiştirici gözlükle çevresine baktığında ilan yazılarının ve dergilerin esasen bilinçaltına farklı mesajlar telkin ettiğinin ve toplumun içinde insan görünümlü varlıkların olduğunun farkına varır.

"İtaat et!"

"Evlen ve çoğal!"

"Özgür düşünce yok!"

"Tüket!"

"Satın al!"

"Düşünce yok."

"Uykuda kal!"

"Teslim ol!"

"Uykuda kal!", "İtaat et!"

"Satın al!"; "Otoriteyi sorgulama!"

Bu karelerde, her türlü mecradaki yazılı veya sözlü iletişim araçlarının içine gizlenmiş olan ve zihin programlama işlevi gören sübliminal mesajların varlığına dikkat çekilmektedir.  

"TV seyret!"; "Hayalgücü yok!"

"Uyum sağla! Protesto etme!"; "Para senin tanrındır."

"Sanat terördür."; "İtaat et!"

"İtaat et!"; "Tüket!"

Gözlüklü bakışla farkedilen hibrid varlıklar... 

"Bu senin tanrındır." ( Paranın her türlü değerin üstünde olduğu ve onun kölesi olunması telkin edilmektedir. Dolayısıyla nimetleri gasp etmek vasıtasıyla parayı elinde tutan küresel müşrik şeytanların ilah addedilmesi mesajı telkin edilmektedir. )

Kitlesel zihin kontrolü ve programlama ( kitle büyüsü ) için belirli noktalara yerleştirilmiş frekans ( sinyal ) yayıcısı...

"Buna ihtiyacın var." ... Tipik bir zihin şartlama ve programlama cümlesi ki küresel şeytanlar "Pazarlama" adını verdikleri aldatma sisteminde daima bu yöntemi kullanmaktadırlar.

Küresel eliti bir salonda toplamış olan hibrid varlıklar 2025 yılına kadar tüm gezegenin tam tahakküm altına alınacağını ilan etmektedir. Özellikle 2019 yılında kurgulanan pandemi tuzağı sonrasındaki tüm küresel senaryolar ( salgın, kıtlık, ekonomik kriz, savaş vb. ) bu sahnede sözü edilen tam tahakküm hedefi doğrultusundaki projelerin yansımalarıdır.

Göksel makam Sidre

İngilizce'deki "Sidereal" ( Yıldızsal ) kelimesi "Sidere" ( Yıldız ) ve "-al" ( gibi olan ) kelimelerinden oluşmaktadır. Necm suresinde yer alan ve "Gökte bir makam" anlamına gelen "Sidre" kelimesi "Sidere" kelimesinin bir tezahürü olup "Yıldız, Göksel olgu" anlamlarını barındırmaktadır. Zira bu kelime Sirius'tan da ( Şi'ra ) bahsedilen Necm ( Yıldız ) suresinde geçmektedir. 

53/1 Ven NECMİ iza heva

( Ve YILDIZ aşağı indiğinde.  )

......

53/7 Ve huve bil ufukil a'la

( Ve o en yüksek ufuktadır. )

53/8 Summe dena fe tedella

( Sonra yaklaştı da sarktı.  )

53/9 Fe kane kabe kavseyni ev edna

( Artık mesafesi iki yay kadar veya daha yakındı.  )

53/10 Fe evha ila abdihi ma evha

( Böylece kuluna o vahyettiğini vahyetti. )

.......

53/13 Ve lekad raahu nezleten uhra

( Ve onu başka sefer de inerken görmüştü. )

53/14 İnde SİDRATil munteha

( En son varış noktası SİDRE' nin indinde. )

53/15 İndeha CENNETul me'va

( Mekan CENNETİ onun indindedir. )

53/16 İz yağşes SİDRATE ma yağşa

( Zamanında SİDRE' yi o örten örttü. )

İngilizce'deki "Star" ( Yıldız ) kelimesi, Arapça'daki "Sitra" ( Örtü ) ve "Sedir" ( Oturulacak yer, Divan ) kelimeleri de ortak STR / SDR kökünden türeme olup "Sidre" kelimesiyle semantik ve fonetik ilintiye sahiptirler. Zira Kehf suresinin aşağıdaki ayetinde "Güneş", "Sitra" yani "Star" kelimesiyle tasvir edilmiştir. ( Fransızca'daki "Etoile" ( Yıldız ) kelimesinin kökünde ise "Toile" ( Örtü ) kelimesi bulunmaktadır. )

18/90 Hatta iza belağa matliaş ŞEMSİ vecedeha tatluu ala kavmin lem nec'al lehum min duniha SİTRA

( Nihayet GÜNEŞ'in doğduğu yere ulaştığında, onu, kendilerine ondan başka ÖRTÜ oluşturmadığımız kavmin üzerine doğarken buldu. )

Necm suresinin yukarıdaki ayetlerinde "Cennet" olarak sembolize edilen kavramın göksel bir olgu, bir yıldız olduğu ve isminin de "Sidre" olduğu bildirilmektedir. Bu ayetler, tekâmül ederek reenkarnasyon döngülerini tamamlayan ruhların kaba madde planı dünyadan üst süptil plana geçişinin bir tasviri niteliğindedir. 

Ayetlerde ayrıca vahiy olarak anılan ilahi kozmik bilgi transferinin de "Yıldız" olarak da sembolize edilen varlık ( Cebrail )  tarafından gerçekleştirildiği de dolaylı olarak bildirilmektedir. Ayetlerde vahyi alan resulün inen yıldızı evvelce de "Sidre"'de yani "Cennet"'te görmüş olduğunun bildirilmesi, üst süptil plandaki vazifeli varlıkların risalet görevlerini ifa etmek üzere kaba madde planına geçiş yaptıklarının bir ifadesi niteliğindedir.

Sivrisinek deneyi

Batı Nil Virüsü, Zika Virüsü, Dengue Humması, Malarya ( Sıtma ), Chikungunya, Sarı Humma gibi sivrisinekler vasıtasıyla insanlara bulaşan virüslerden kaynaklanan hastalıkları önlemek amacıyla Oxitec firması tarafından, CRISPR-Cas9 metoduyla, laboratuar ortamında genetiği değiştirilmiş 2.4 milyar adet erkek sivrisinek üretilmiştir. GDO niteliğindeki sivrisinekler ısırmayan ve sadece erkek sivrisinek ütetebilecek özelliğe sahiptir.

ABD Çevre Koruma Ajansı (EPA), Bill Gates tarafından finanse edilen biyoteknoloji şirketi Oxitec’e, sivrisinek kaynaklı hastalıklarla mücadele edilmesi amacıyla genetiği değiştirilmiş sivrisineklerin 2024 yılında Florida ve Kaliforniya’da doğaya salınması konusunda izin vermiştir. 

Dengue Humması'nı ortadan kaldırma kisvesi altında, genetiği değiştirilmiş sivrisinekler ilk olarak 2009 yılında Grand Cayman Karayip adalarında doğaya salınmışlardır. Uygulanan genetik müdahale yöntemine göre, sivrisineklere ekstra bir gen yüklenmekte veya mevcut genleri değiştirilerek döllerinin kısır olması, zayıf yapıya sahip olup hastalığı yayamaması veya ölmesi sağlanmaktadır. ( Hedef böyle tanımlansa da esasen bu durum, virüsler ve virüs taşıyan böcekler vasıtasıyla insanlar üzerinde yaratılmaya çalışılmakta gibidir. )

2009 yılında, Bill and Melinda Gates Vakfı, “uçabilen enjektörler” şeklinde hareket edecek olan sivrisinekler geliştirmek üzere 22 ülkedeki araştırmacıların her birine 100.000 Dolar ödül vermiştir.

Bill Gates 04.02.2009 tarihinde, TED ( Technology, Entertainment, Design / Teknoloji, Eğlence, Dizayn ) Konferansı'nda yaptığı konuşma esnasında salondaki dinleyicilerin üzerine bir kavanoz sivrisinek salmıştır. ( 4 Şubat, Çarşamba gününe denk gelmekte olup İngilizce'deki karşılığı 9 harften oluşan "Wednesday" kelimesidir. )

İngiliz Oxitec firması 11.11.2010 tarihinde, 2009 yılı sonbaharında Grand Cayman Karaip Adaları'nda genetiği değiştirilmiş sivrisineklerin, Dengue Humması yayan Aedes Aegypti sivrisineklerinin neslinin sonlandırılmasını hedefleyen ilk açık hava deneyini gerçekleştirdiklerini duyurmuştur. 

Bakara suresinin 26. ayeti Kur'an'da "Beudat" ( Sivrisinek ) kelimesin tek geçtiği ayettir.

2/26 İnne (1) allahe (2) LA (3) YESTAHYİ (4) en (5) yadribe (6) meselen (7) ma (8) BEUDATEN (9) FE (10) MA (11) FEVKA (12) HA (13) fe (14) emme (15) ellezine (16) amenu (17) fe (18) ya'lemune (19) enne (20) hu (21) el (22) hakku (23) min (24) rabbi (25) him (26) ve (27) emme (28) ellezine (29) keferu (30) fe (31) yekulune (32) maza (33) erade (34) allahu (35) bi (36) haza (37) MESELA (38) yudillu (39) bi (40) hi (41) kesiran (42) ve (43) yehdi (44) bi (45) hi (46) kesira (47) ve (48) ma (49) yudillu (50) bi (51) hi (52) illa (53) el (54) fasikin (55)

( Kesinlikle Allah o SİVRİSİNEĞİN VEYA ONUN ÜZERİNDEKİNİN / ONUN ÜSTÜNDEKİNİN / DAHA ÜSTÜNÜNÜN misalini beyan etmekten ÇEKİNMEZ. Böylece o inananlar onun Rab’lerinden kesin gerçek olduğunu bilirler. O inkar edenler ise "Allah bu misal ile ne istedi?" derler. Onunla birçoklarını saptırır ve birçoklarını yönlendirir. O saptırdıkları ancak günahkarlardır. )

Ayetin ilk cümlesindeki ifadenin çoklu anlamlarından biri de bu bölümün konusuna işaret ediyor olabilir. Zira bu cümledeki önemli ifade "Allah o sivrisineğin veya daha üstününün misalini beyan etmekten çekinmez" ifadesidir. Bu ifade hem sivrisinekten türetilmiş daha farklı bir sivrisinek türünün yani genetiği değiştirilmiş sivrisineğin varlığını tanımlıyor olabilir hem de "teşbihi" olan "çekinmez" fiili ile Allah'ın bu durumu insanlara bildirdiğini ortaya koyuyor olabilir.

Yukarıda verilen tarihler ile ayetteki nümerolojik yapı arasında 9 ve 11 ( 9/11 ve 11 ) sayıları açısından nümerolojik uyum söz konusudur.

- Grand Cayman Karayip adalarındaki sivrisinek deneyi 2009 yılında yapılmıştır. ( 2+0+0+9 = 11 ve tarihin son rakamı olan 9 )

- Gates 2009 yılındaki TED konuşmasında sivrisinek şovu yapmıştır.

- Oxitec firması 2009 yılındaki deneyi 11.11.2010 tarihinde açıklamıştır.

- Bill Gates halen 11 ülkede genetiği değiştirilmiş sivrisinek ürettiğini beyan etmiştir. ( 11 ülke ; Brezilya, Kolombiya, Meksika, Endonezya, Sri Lanka, Vietnam, Avustralya, Fiji, Kiribati, Yeni Kaledonya ve Vanuatu )

- Ayetteki "Beudat" ( Sivrisinek ) kelimesi 9. kelime, "sivrisineğin üstündekini" tanımlayan "Ma" ( Ne, O ) kelimesi ise 11. kelimedir.

- Ayetin kodunun ( 2/26 ) nümerolojik değeri 10, ayetteki kelime adedinin ( 55 ) nümerolojik değeri de 10'dur. Bu durum 11 nümerolojisine dikkat çekmekte gibidir.

- Ayetteki misali tanımlayan "Mesela" kelimesinin sıta numarasının ( 38 ) nümerolojik değeri de 11 olmaktadır.

- Yukarıda anılan genetik işlemin kodunda da ( CRISPR- Cas9 ) 9 sayısı bulunmaktadır.

- "Bill Gates" ismi 9 harften oluşmaktadır.

Son günlerde, Asian Tiger Mosquito ( Asya Kaplan Sivrisineği ) adı verilen ve Zika, Dengue, Chikungunya ve Sarı Humma Virüs'ü kaynağı olan siyah renkli ve beyaz benekli sivrisinekler çevrede görülmeye başlanmıştır. ( Bill Gates, sözde yukarıda belirtilen hastalıkları bertaraf etmek için sivrisinek ürettiğini beyan etmiştir. )

Bermuda Üçgeni ve portal açılışı

"Gelibolu Yarımadası'ndaki savaşa katılan İngiliz Kraliyet Ordusu'na ait 4. Norfolk Taburu'nun, 12 Ağustos 1915 tarihinde Anzak Koyu mevkiindeki 60. Tepede büyük bir BULUT kütlesinin içinde kaybolduğu iddia edilmiş, bu olay savaştan sonra çeşitli tarih kitaplarında yerini almıştır."

Yukarıdaki konu büyük bir kitle tarafından uyduruk bir hikaye, yalan bir iddia olarak değerlendirilmiştir. 

"Bermuda" takımadası 1505 yılında İspanyol kâşif Spanish Juan de Bermúdez tarafından keşfedilmiş olup, 181 adadan ve 54 km2'lik bir alandan oluşmaktadır.

"Bermuda" kelimesinin semantik kökenine ilişkin kaynaklarda bilgi bulunmamaktadır. Ancak Farsçada yer alan "Bermu'tad" ( Her zaman olduğu gibi, Adet olduğu üzere ) kelimesi fonetik olarak uyum arzeden yegâne kelimedir.

Bermuda, Florida ve Porto Rico'nun birleşiminden oluşan ve "Bermuda Şeytan Üçgeni" olarak bilinen coğrafi konumda, birçok uçağın ve geminin nedeni meçhul şekilde ortadan kayboldukları kayıtlara geçmiştir. Bu vakalar da büyük bir kitle tarafından "basit bir doğa olayına bağlı spekülasyon" olarak nitelenmektedir. 

Bermuda üçgeninde kayıtlara geçmiş bazı olaylar şöyledir.

- USS Cyclops adlı Amerikan donanmasına ait gemi 1918 yılında 319 mürettebatıyla arkasında hiçbir iz bırakmadan Bermuda Şeytan Üçgeni’nde kaybolmuştur. 

- Carrol A. Deering adlı 5 direkli ticari gemi 31.01.1921 tarihinde tüm mürettebatı kaybolmuş olarak bulunmuştur.

- 05.12.1945 tarihinde, “Flight 19” adlı talim uçuşu kapsamında Florifa'dan kalkan Amerikan Hava Kuvvetleri’ne ait beş uçak ve 14 pilot kaybolmuştur. Pilotlarla en son kurulan temasta pilotlar yönlerini bulamadıklarını bildirmişlerdir.

- 1970 yılında Porto Rico’dan Miami’ye uçan Amerikalı pilot Bruce Gernon yaşadığı ilginç deneyimi şu şekilde anlatmaktadır : “Porto Rico’dan Miami’ye doğru havalandım, yolculuğumun otuzuncu dakikasında çok garip olaylar yaşamaya başladım. Önce bütün elektronik cihazlarım arızalandı ve pusulam bozuldu. Hemen durumu kuleye bildirdim ancak etrafımda gördüğüm manzara beni şok etti. Uçağımın etrafını BEYAZ BİR SİS BULUTU sarıyordu ve adeta etrafımda bir TÜNEL oluşturuyordu TUNELİN sonunda mavi gökyüzünü görebiliyordum. Bu BULUTTAN kurtulmak için hemen uçağı o tarafa doğru yönlendirdim ancak içinde bulunduğum BULUTTAN TUNELDE önce beyaz düz çizgiler gördüm ve sonra bu çizgiler saat yönünde kıvrılmaya başladıkça. Çizgiler kıvrıldıkça tünel daralıyor ve adeta gittikçe birbirine yaklaşan duvarlar gibi uçağımı sıkıştırmaya başlıyordu. Son anda bulut kapanmadan o TÜNELDEN çıktım ve kulenin sesini duydum. Elektronik cihazlarım ve pusulam düzelmişti. Kuleye nerede olduğumu sordum ve onlar da bana üç dakikadır benden sinyal alamadıklarını ancak şimdi sinyal alabildiklerini ve Miami üzerinde olduğumu söylediler. Ben onlara bir hata yaptıklarını, henüz otuz üç dakikadır yolda olduğumu ve Miami’ye ulaşmak için otuz dakikam olduğunu söyledim ancak kafamı aşağıya çevirdiğimde şok olmuştum. Miami üstünde uçuyordum.”

Pilot Bruce Gernon, Bermuda Üçgeni'ndeki uçuş deneyimini 2017 yılında yayımladığı "Beyond the Bermuda Triangle" ( Bermuda Üçgeni'nin Ötesinde ) isimli kitabında aşağıdaki ifadeler ile aktarmaktadır.

“Uçağımın etrafını beyaz bir SİS BULUTU sarıyordu ve adeta etrafımda bir tünel oluşturuyordu tünelin sonunda mavi gökyüzünü görebiliyordum. Bu BULUTTAN kurtulmak için hemen uçağı o tarafa doğru yönlendirdim ancak içinde bulunduğum BULUTTAN tünelde önce beyaz düz çizgiler gördüm ve sonra bu çizgiler saat yönünde kıvrılmaya başladı..."

Bulutların genişleyerek portal benzeri bir koridor oluşturduğu tasvir edilmektedir.

Gernon, tanık olduğu bulut fenomenini "Electronic Fog" ( Elektronik Sis ) olarak tanımlamaktadır. 

Kur'an ayetlerinde "Bulut" ve "Duman" kelimelerinin göksel boyut portalı açılışı, boyutlar arası halden hale geçiş ve azabın gelmesi kavramlarıyla ilintili olarak kullanımı bölümün başında bahsedilen vakalar açısından dikkat çekmektedir. ( Ayetlerin ve ayetlerdeki kelimelerin çoklu müteşabih anlamları olduğu da hatırlanmalıdır. )

46/24 Fe lemma raevhu ARİDAN mustakbile evdiyetihim kalu haza ARİDUN muntiruna bel huve mesta'celtum bih RİHUN FİHA AZABUN ELİM

( Böylece, geleceği yönü onların vadileri olan onu GENİŞLEYİP YAYILIRKEN gördüklerinde "Bu GENİŞLEYİP YAYILAN BULUT bize yağmur yağdıracak." dediler. Bilakis o, o acele istediğinizdir. İÇİNDE ELİM AZAP OLAN RÜZGARDIR. )

Kök Türkçe"Bulut" kelimesi "Bul / Bol" ( Bollaşmak, Genişlemek, Yayılmak" kökünden olup "Bollaşma, Genişleme, Yayılma" anlamına gelmektedir ki ayetteki "Arid" kelimesi de aynı anlamları içermektedir. ( Yapı itibarıyla "Bulut" kelimesine benzeyen diğer kelimeler  "Um+ut", "Öğ+üt", "Döl+üt" .... )

46/25 Tudemmiru kulle şey'in bi emri rabbiha fe asbehu la yura illa mesakinuhum kezalike neczil kavmel mucrimin

( Rab’binin emriyle herşeyi mahveder. Böylece meskenleri haricindekiler görünmez oldular. Suçlular kavmini işte böyle karşılıklandırırız. )

52/44 Ve in yerav kisfen mines semai sakitan yekulu SEHABUN MERKUM

( Ve eğer parçayı gökten düşerken görseler, "TOPLANMIŞ BULUT." derler. )

25/25 Ve yevme TEŞEKKAKUS SEMAU BİL ĞAMAMİ ve NUZZİLEL MELAİKETU tenzila

( Ve o gün GÖK, BULUTLAR İLE YARILIR ve MELEKLER aşamalı olarak İNERLER.  )

Bulutların bir portal oluşturması durumu 25/25 kodlu ayette açıkça tasvir edilmektedir.

44/10 Fertekib yevme te'tis semau bi DUHANİN mubin

( O halde, göğün apaçık DUMAN getirdiği günü gözetleyip bekle. )

44/11 Yağşen nas haza azabun elim

( İnsanları örter. Bu elim azaptır. )

1980 yılı yapımı olan "The Fog" ( Sis ) isimli filmde "sis vasıtasıyla gaipten gelenlerin" konu edilmesi de konu bağlamında dikkat çekmektedir.

Teslis şirkinin ayetlerdeki kodları ... Yıldız, Ay ve Güneş

Şirkin sembolü niteliğinde olan "Teslis" ( Üçleme, Trinity ) olgusu Kur'an'da şöyle bildirilmektedir.

4/171 Ya ehlel kitabi la tağlu fi dinikum ve la tekulu alellahi illel hakk innemel mesihu iysebnu meryeme rasulullahi ve kelimetuh elkaha ila meryeme ve ruhun minhu fe aminu billahi ve rusulih ve LA TEKULU SELASEH intehu hayran lekum innemellahu ilahun vahid subhanehu en yekune lehu veled lehu ma fis semavati ve ma fil ard ve kefa billahi vekila

( Ey kitap sahipleri, dininizde azgınlık etmeyin ve Allah üzerine gerçek haricindekini söylemeyin. Meryem oğlu Mesih İsa, kesinlikle Allah' ın resulü, Meryem'e atmış olduğu kelimesi ve O’ndan ruhtur. O halde, Allah’a  ve O’nun resullerine inanın ve ÜÇTÜR DEMEYİN. Kendi hayrınıza bundan imtina edin, vazgeçin. Kesinlikle ki Allah tek ilahtır. O, çocuk sahibi olmaktan yücedir. Göklerde ne varsa ve yerde ne varsa O’nadır. Vekil olarak Allah kafidir. )

5/73 LEKAD KEFERALLEZİNE KALU INNELLAHE SALİSU SELASEH selaseh ve ma min ilahin illa ilahun vahid ve in lem yentehu an ma yekulune le yemessennellezine keferu minhum azabun elim

( O "Kesinlikle ALLAH, ÜÇÜN ÜÇÜNCÜSÜDÜR." DİYENLER İNKAR ETMİŞLERDİR. Tek ilahtan başka ilah yoktur. Eğer o söylediklerinden vazgeçmezlerse, kesinlikle onlardan o inkar edenlere elim azap dokunacaktır. )

77/29 İntaliku ila ma kuntum bihi tukezzebun

( O yalanlamış olduğunuza gidin. )

77/30 İntaliku ila ZILLİN ZİY SELASİ ŞU'ABİN

( ÜÇ ÇATALLI GÖLGEye gidin. )

77/31 La zalilin ve la yuğniy minel lehebi

( Gölgelendiren değildir ve alevden koruyup fayda vermez. )

77/32 İnneha termi bi şererin kel kasri

( Kesinlikle o saray gibi kıvılcımlar atar. )

"Teslis" olgusu muhtelif kavimlerde, göksel fenomenlerin ve göksel varlıkların kişileştirilerek ilah addedilmesi ve isimlendirilmesi suretiyle tezahür etmiştir.

Antik Mısır'da ; "Horus - Isis - Osiris"

Hinduizm'de ; "Brahma - Vishnu - Shiva"

Mezopomtamya uygarlıklarında ( Babil, Sümer, Asur, Akad ) ; "Tammuz - Nimrod - Ishtar" veya "Sin - Shamash* - Ishtar**"

* Shamash = Sems = Güneş

** Ishtar = Star = Yıldız = Venüs = Babil Fahişesi ( Satanik sembolizmde )

Sin - Shamas - Ishtar

Günümüzde halen mevcudiyetini devam ettiren "Baba - Oğul - Kutsal Ruh" üçlemesi de kutsal kitaptaki sembolizmin farklı anlam yüklenmek suretiyle paganlaştırılmasının bir sonucu olarak şirk kapsamında kalmaktadır.

Necm ( Yıldız ) suresinin aşağıdaki ayetlerinde göksel olgular ile ilintilendirilmiş teslis hususu Lat, Uzza ve Menat üçlemesiyle misallendirilmektedir.

53/19 E fe raeytumul LATE vel UZZA

( Artık LAT' ı ve UZZA' yı gördünüz mü? )

53/20 Ve MENATes SALİSETEL uhra

( Ve diğer ÜÇÜNCÜ olan MENAT' ı? )

İncil ayetlerinde yer alan ve "İnsanı simgeleyen canavarın sayısı" olarak anılan "666" sayısı da şirkin temsili olan "Teslis" ( Üçleme ) olgusunun nümerik bir sembolü niteliğindedir. ( 6 sayısı ezoterik nümerolojide "yaratıcıyı ve yaratış kudretini" simgelemektedir. ) 

66 Revelations 13-"18" Bu konu bilgelik gerektirir. Anlayabilen, canavara ait sayıyı hesaplasın. Çünkü bu sayı insanı simgeler. Sayısı ALTIYÜZALTMIŞALTIdır.

Ayetin numarası olan 18 sayısı 6+6+6 işleminin sonucu olup, 666 sayısının bir sembolü niteliğindedir.

Şirkin tezahürü olan "Teslis" olgusunun göksel varlıklar ile ilintilendirilmesi hususu  Kur'an'da "Kevkeb - Kamer - Şems" ( Güneş - Ay - Yıldız) üçlemesiyle zikredilmektedir.

6/76 Fe lemma cenne aleyhil leylu raa KEVKEBA kale haza rabbi fe lemma efele kale la uhibbul afilin

( Üzerine gece çöktüğünde YILDIZ* gördü. "Rab’bim budur." dedi. Ama kaybolduğunda " Ben kaybolanları sevmem." dedi.  )

* Ayetteki "Yıldız"'ın "Venüs" ( Zühre ) olduğu kabul edilmektedir. 

6/77 Fe lemma rael KAMERA baziğan kale haza rabbi fe lemma efele kale lein lem yehdini rabbi le ekunenne minel kavmid dallin

( AY' ı doğarken gördüğünde "Rab’bim budur." dedi. Kaybolduğunda ise "Rab’bim beni yönlendirmeseydi, sapıklar kavminden olurdum." dedi.  )

6/78 Fe lemma raeş SEMSE baziğaten kale haza rabbi haza ekber fe lemma efelet kale ya kavmi inni beriun min ma tuşrikun

( GÜNEŞ'i doğarken gördüğünde "Rab’bim budur. Bu en büyüktür." dedi. Kaybolduğunda ise "Ey kavmim kesinlikle ben o ortak koştuklarınızdan beriyim." dedi. )

6/79 İnni VECCEHTU VECHİYE LİLLEZİ FETARAS SEMAVATİ VEL ERDA HANİFEN ve ma ene minel muşrikin

( Kesinlikle BEN YÜZÜMÜ BİRLEYİP DOĞRULUĞA YÖNELEN OLARAK, yüzümü GÖKLERİ VE YERİ YOKTAN YARATANA ÇEVİRDİM. Ben ortak koşanlardan değilim. )

Küresel eşcinselleştirme projesi

İnsanlığı Allah yolundan ayırma hedefi uğrunda, şeytanın neferi konumunda durmadan çalışan küreselcilerin "üremeyi durdurma vasıtasıyla Dünya nüfusunu azaltma" projesi kapsamındaki alt projelerden ( Pandemi, mRNA Enjeksiyonu ile kısırlaştırma ve immün sistem zayıflatma, Transhumanizm vb. ) biri olan "Küresel Eşcinsellik Telkini ve Eşcinselleştirme" girişimi tüm hızıyla devam etmektedir. Maalesef artık her mecrada, her platformda, her tür TV programında ( film, dizi film,  yarışma programları, talk show programları vb. ) eşcinsellik bombardımanı hat safhaya ulaşmış durumdadır. Bu gelişmelere karşıt görüş sunanlar ise genellikle hemen "Çağdaş olamama", "Tabularını yıkamama", "Dar görüşlülük", "Geri kafalılık", "Muhafazakârlık", "Yobazlık", "İlkellik" vb. gibi yüzeysel yaklaşımlı nitelemelere maruz kalmaktadırlar. 

Blogun bu bölümünde dikkat çekilmek istenen husus ise eşcinselliğin küresel bazda, planlı ve programlı bir şekilde toplumlara ve özellikle yeni nesillere telkin edilmeye çalışılmasıdır. Evvelce "Eşcinsellik fenomeni" başlıklı bölümde de detayları incelenebileceği üzere, çok tekrarlı telkin uygulamasının bireylerde psikosomatik ( zihinsel bazlı fiziksel değişim ) değişimlere, sonuçlara sebebiyet verdiğine değinilmiştir. Dolayısıyla "TV izlenerek eşcinsel mi olunurmuş?" gibi alaycı bir cümlenin cevabı maalesef  "Evet" olmaktadır. Dikkat edilecek olursa bir pazarlama taktiği olan "marka ve ürün bağımlılığı yaratma" operasyonları da "çok tekrarlı mesaj ile zihin programlama" prensibine dayanmaktadır. Mesela esası şekerli su olan, temel gıda maddesi olmadığı gibi hiçbir besin değeri de olmayan "Cola" isimli ürün, anılan metod vasıtasıyla bugün dünyada milyonların vazgeçilmezi, bağımlılığı haline gelmiştir. Dolayısıyla eşcinsellik konusunda da aynı yöntemin uygulanmakta olduğu gözlenebilmektedir.

( Detay için bkz. https://kuranilmi.blogspot.com/2019/10/escinsellik-fenomeni.html )

Bir medya kanalının, güncel eşcinsel temalı film listesi paylaşımı eşliğindeki reklam metinleri şöyledir.

"Eşcinsellik konusu günümüzde ne yazık ki hala bir tabu olsa da aşkın hiçbir sınır tanımadığının artık herkes tarafından görülmesi gerekiyor. LGBT+ bireylerin aşklarını ve yaşayışlarını en iyi şekilde konu alan LGBT filmlerden oluşan listemiz sizlerle..."

"Yıl* Gökkuşağı Yılı! Yakında İzleyenlerle Buluşacak Olan LGBTQ+ Filmleri"

* 2022 yılı kastedilmektedir. 

Medya kanalının yukarıdaki reklam cümlelerinde "Eşcinsellik" kavramı, "Aşk" ile ilintilendirilerek duygusallık ve masumiyet kavramlarıyla harmanlanmaya çalışılmaktadır. Ayrıca eşcinselliğin "aşılması gereken bir tabu" olduğu ifade edilmektedir. Eşcinsellik, tarih boyunca toplumlar tarafından zaten bilinen bir gerçektir. Her toplumun konuya, doğru veya yanlış olmak üzere farklı yaklaşımları da olmuştur. Ancak hali hazırda, hem yaratılışa ters olan, hem de sağlık açısından olumsuz etkileri olan eşcinselliğin her mecrada suni bir şekilde insanların önüne çıkarılması yoluyla yapılmak istenen, herkesin eşcinsellik olgusunu kabul etmesini, tepki göstermemesini, hatta sempati duymasını ve desteklemesini sağlamaktır. İşte bu yaklaşım insanlığın zarar görmesine ve helak olmasına sebebiyet verebilecek kitlesel zihin tahakkümü niteliğinde bir girişimdir.  Zihin programlama niteliğinde olan söz konusu girişim, eşcinselliği yaratılıştan gelen fizyolojik bir fenomen olmaktan çıkarmakta ve toplumda bir genellemeye, bir "modaya", bir "akıma" dönüştürmektedir. Özellikle sırf meraktan veya popüler bir konu olmasından dolayı ilgi çekmek amaçlı olarak eşcinsel tutum ve davranış içine giren ve zamanla gerçekten eşcinsel olan gençlerin sayısı oldukça fazladır. Bu durum, özentiyle başlayan ve zamanla bir vazgeçilemeze dönüşebilen sigara bağımlılığıyla büyük benzerlik arzetmektedir. 

2021 yılı yapımı "Flee" ( Kaçış ) isimli film 3 dalda Oscar adayı olarak gösterilen  ilk animasyon filmi olmuştur. Sözde Afgan sığınmacı konusunu işleyen bu filmin ilk kez üç dalda aday gösterilen bir animasyon filmi olmasının ana sebebi ise farklıdır. Çünkü başroldeki karakter "Eşcinsel" bir erkektir. Yani esasen filmin odak noktası ve ana mesajı bir eşcinselin anıları çercevesinde eşcinsellik mesajı verilmesidir. 

Sıradan bir film, sadece içinde eşcinsellik teması olması sebebiyle Oscar adayı hatta üç dalda Oscar adayı yapılmaktadır ki dikkat çeksin, izlensin ve kitlesel eşcinsellik telkini gerçekleşsin. Zaten bu filmler, tüm küresel satanik sistemi yöneten üst aklın detaylı organizasyonunun alt bileşenlerinden bir bölümünü teşkil etmektedir.

Sadece 2021 ve 2022 yılında dünya çapında vizyona giren eşcinsel temalı filmlere bakıldığında adetsel olarak yıl bazında tüm zamanlar rekorunun gerçekleştiği görülebilmektedir. 

Eşcinsellik konusuna Kur'an ayetlerinde de açıkça dikkat çekilmiştir.

7/81 İnnekum le te'tuner ricale şehveten min dunin nisa' bel entum kavmun musrifun

( Kesinlikle siz kadınların dışında şehvetle erkeklere yetiyorsunuz. Bilakis siz müsrifler kavmisiniz. )

26/165 E te'tunez zukrane minel alemin 

( Alemlerden erkeklere mi gidiyorsunuz? )

26/166 Ve tezerune ma haleka lekum rabbukum min ezvacikum bel entum kavmun adun

( Ve Rab’binizin o size yarattığı eşleri bırakıyorsunuz. Bilakis sizler hududu aşan kavimsiniz. )

27/55 E innekum le te'tuner ricale şehveten min dunin nisa' bel entum kavmun techelun

( Kesinlikle siz kadınların dışında, şehvetle erkeklere mi yetiyorsunuz? Bilakis sizler cahillik eden kavimsiniz. )

29/29 E innekum le ta'tuner ricale ve taktaunes sebile ve te'tune fi nadikumul munker fe ma kane cevabe kavmihi illa en kalu'tina bi azabillahi in kunte mines sadikin

( Kesinlikle siz erkeklere mi yeteceksiniz? Ve yol mu keseceksiniz? Ve toplantılarınızda inkarı, kötüyü mü getireceksiniz? Böylece, kavminin cevabı Eğer doğrulardan isen, bize Allah' ın azabını getir." demelerinin haricindeki olmadı. )

Birlik = Yokluk ; 1=0 ?!

Allahu Teala'nın ilk yarattığı insan olan ve esasen tüm insanlığı simgeleyen "Âdem" kelimesinin "Adem" ( Yokluk ) kelimesiyle olan fonetik benzerliği "kâmil insanın yokluk, hiçlik kademesine ermesi" kavramına bir işaret niteliğindedir. Bu kavram Kur'an'da "Rab'be döndürülmek" ifadesiyle zikredilmektedir.

İnsanların nihai hedefi olan ve spiritüalizmde "Birleşik İnsanlık Realitesi" olarak anılan "Vahdet / Ünite / Birlik" kavramı esasen "Sunâiyye / Düalite / İkilik" olgusu nedeniyle var olan bir kavramdır. Şayet insanlar tam tekâmüle erip, aralarındaki her türlü ihtilafı sonlandırsalar yani "Birlik" olsalar, "Düalite" olgusu sona erecek ve buna bağlı olarak "Birlik" kavramı da ortadan kalkarak yerini "Yokluk"'a yani "Adem"'e bırakacaktır. Dolayısıyla bu durum batini açıdan "1=0" sonucunu ortaya çıkarmaktadır ki zaten  bir varlığın tam tekâmül etmiş hali yani "Ünite bilincine" ermiş hali "onun yokluğu" anlamına gelmektedir. 

Mu uygarlığında Yaratıcı'nın sembolünün "O" olması bu batini gerçeğe dayanıyor olabilir. ( Basit pagan yaklaşımla Güneş'in formunun bir temsili olarak "O" sembolünü kullanmış oldukları da dile getirilmektedir. Ancak idrak seviyesi çok yükselmiş ve her alanda tekâmül etmiş bir toplumun yaklaşımının daha derin olması beklenir. )

Rakamlar birbirlerinden farklı görünseler de tıpkı insanlar gibi özde "Bir"dirler. 0 haricindeki tüm rakamların 1 ve eklemeli 1'ler vasıtasıyla ifade edilebilmesi bu bağlamda kozmik bir mesaj niteliğindedir. 

0 rakamı ise herhangi bir sayının "soluna geldiğinde" o sayının değerini küçültmekte, "sağına geldiğinde ise" değerini artırmaktadır. Kur'an ayetlerinde yer alan "Kitabı soldan verilenler" ve "Kitabı sağdan verilenler" ifadeleri bu matematiksel fenomenin kaynağı* niteliğindedir.

* Kur'an'ın, yaratılıştan bu yana her topluma, sürekli olarak iletilmiş olan ilahi kozmik bilgilerin konsolide edilmiş nihai bir versiyonu olduğu hatırlanmalıdır. Dolayısıyla bu son cümlede matematik ilminin kaynağı sadece Kur'an'dır gibi bir mesaj hedeflenmemektedir. )

Sıfır, Seferet ve Kod yazıcılar?!

Türkçe'de bir rakamın ismi olarak bilinen "Sıfır" kelimesi esasen SFR kökünden türemiş olan ve diğer dillerde de ortak bir anlam ile yani "Döngüleme, Turlama, Yazma" anlamıyla yer alan bir kelimedir. ( "Sıfır" sayısı, döngüsel bir çizim hareketiyle elde edilmektedir. )

"Sıfır" kelimesinin diğer dillerdeki tezahürlerine bazı örnekler şöyledir.

Cypher ( Şifre, Kod ) ( İng. )

Chiffre ( Rakam ) ( Fra. )

Cifr ( Sayı, Şifre ) ( Ara. )

Ziffer ( Rakam ) ( Alm. )

Şifre ( Kod ) ( Tür. )

Sefer ( Döngü, Tur ) ( Tür., Ara. )

Sefir ( "Sefer" kökünden "Sefere gönderilmiş olan, Elçi" ) ( Ara. )

Sefr ( Yazı yazmak * ) ( Ara. )

Sefere ( Yazıcı ) ( Ara. )

Sphere, Sphère ( Küre ) ( İng., Fra. )

Sephirot ( Kabala'daki Hayat Ağacı'nın öğeleri olan daireler, küreler )

Sepharad ( İspanyol yahudisi muhacirler / seferciler )

* "Yazma", bir düzlem üzerinde döngüsel hatlar, çizgiler oluşturulması eylemidir.  "Sefer" kelimesinin algılanan anlamının "Bir alan içerisinde döngüsel gidip gelme hareketi" ve "Tekrarlama" olması "Yazma" eylemiyle semantik uyum arzetmektedir. 

"Sıfır" sayısı dairesel şekliyle bir boyut portaline benzemektedir. Portalden "Şifre"* vasıtasıyla geçildiği düşünüldüğünde "Sıfır" kelimesinin "Şifre, Kod" anlamı da ortaya çıkmaktadır.

Kur'an'daki ilk "Sefer" kelimesi, bulunduğu ayetteki 11. kelimedir;

2/184 Eyyamen (1) ma'dudat (2) fe (3) men (4) kane (5) min (6) kum (7) meridan (8) ev (9) ala (10) SEFERİN (11) .... 

( Adedi belirli günlerdir. O halde sizlerden kim hasta veya SEFERDE olursa .... )

1 ile 10 arasında toplam 11 rakam bulunması ve 0 sayısının bu düzende 11. rakam olması, "Sıfır" kelimesinin "boyut portalı" ve "halden hale geçiş" anlamlarıyla ilintisini de ortaya koymaktadır. Öte yandan 11 sayısı, okült ezoterizmde portal açıcı, halden hale geçirici, sihirleyici işlevi olan "Sıfır - Şifre - Sefer - Cypher - Cifir" niteliğinde kullanılmaktadır.

"SFR" kökü, aşağıdaki ayette "Sefr" ( Yazıcı ) anlamıyla yer almaktadır.

80/15 Bi (1) eydin (2) SEFERETin (3) 

( YAZICILARın ellerindedir. )

Yukarıdaki ayette "Yazıcı" kelimesi için SFR kökünün yani "Sefr" kelimesinin ( Sıfır / Şifre ) kullanılması ilginçtir. Zira diğer bazı ayetlerde olduğu gibi "Kâtib" kelimesi de kullanılabilirdi. Dolayısıyla, yaratılışın kodlarını içeren Kur'an'dan bahsedilen bu ayette geçen ve "Sefr" ( Yazı yazmak ) kelimesinden türeme olan "Seferet" ( Yazıcılar ) kelimesinin esasen Kur'an'ın oluşturulması için Allahu Teala tarafından görevlendirilmiş "Şifre yazıcı / Kod yazıcı" vazifeli varlıkları ( melekler ) temsil ediyor olması kuvvetle muhtemeldir.

"Cifr / Cefr ilmi**, harflere ve özellikle ünsüz harflere*** sayı değerleri verilmek suretiyle olgu ve olayları yorumlama ilmine verilen isimdir. Yani "Cifr ilmi" bir "kodlama / ŞİFReleme" işlemidir. Bilgisayar yazılımlarının, harflerin ve kelimelerin sayılarla ( 0,1 ) kodlanması işlemi olması da dikkat çekmektedir. 

Kur'an'ın, harf, kelime, ayet, sure, ayet numarası ve sure numarası bazında tamamen kodlanmış bir ilahi kozmik kaynak olması bu noktada önem arzetmektedir. 

* "C" ve "S" harfleri dillerde birbirlerini ikame eden harflerdir. Dolayısıyla "Sefr" kelimesi "Cefr" olarak da telâffuz edilebilir.

** Kelimelerin etimolojik analizlerinde ünsüz harfler baz alınır.

Aşağıdaki ayetlerde yer alan "Kitabun Merkum" ( Rakamlandırılmış Yazı ) ifadesi de konuyla tam semantik uyum arzetmektedir.

83/9 Kitabun merkum

( Rakamlandırılmış yazı. )

83/20 Kitabun merkum

( Rakamlandırılmış yazı. )

Ayrıca "Kitabun merkum" ifadesinin ilk kez geçtiği ayetin kodunda ( 83/9 ) 11 nümerolojisi olması da dikkat çekmektedir. ( 83 ... 8+3 = 11 ve 9 ) 

"Sıfır" sayısı kendisiyle çarpılan her sayıyı sıfıra indirgeme yani "yokluğa erdirme" özelliğine sahiptir. Bu yönü ile bu sayıya ilahi nitelik de atfedilmiş olup Mu uygarlığında Yaratıcı "Daire" şekli ile sembolize edilmiştir. Ayrıca spiritüel öğretilerde "Sıfır" sembolü en üst seviyedeki idrak seviyesi olan "Hiçlik, Yokluk" seviyesini nitelemektedir ki bu seviye ruhsal tekâmülün son aşamasını yani yok olarak Allah'ın indine kavuşmayı temsil etmektedir.

Georges Ifrah tarafından yazılmış olan "Sıfırın Gücü" isimli kitap konu bağlamında faydalı olabilir.

Sessel ışıma ve "Tan" kelimesi

SBSL ( Single Bubble Sonoluminiscence ) - ( Tek Kabarcık Sessel Işıması ), içi su dolu cam bir küre içinde salınan bir gaz kabarcığının, ultrasonik ses dalgalarına maruz bırakılması sonucu önce genişlemesi, sonra içine çökmesi ve ışık yayması fenomenidir.

SBSL düzeneği aşağıdaki gibidir.

SBSL deneyi esnasında çekilmiş aşağıdaki foto akustik transducer bağlantısı yapılmış cam küreyi ve içine salınan gaz kabarcığını göstermektedir.

İkinci foto ise ses dalgası iletisi sonrasında "ışık" oluşumunu açıkça göstermektedir.

"Tan" kelimesinin, sesin ışığa dönüşmesi fenomeniyle semantik ilintisi bulunmakta gibidir. Zira bu kelime kök anlam itibarıyla hem "ses" hem de "ışık" anlamlarını temsil etmektedir. "Tan" kökünü içeren Arapça ve Türkçe bazı kelimeler şöyledir.

TANrı ( Işıklı olan, Sesli olan )

Kök TENgri / Gök TANrı* ( Kök Işık, Kaynak Işık, Gökteki Işık )

* Pagan kültürlerde Güneş, Tanrı'nın  sembolik yansıması addedilmiştir. İngilizce'de ve Almanca'da Güneş anlamına gelen "Sun" ve "Sonne" kelimeleri de "Tan" kelimesinin tezahürleridir. ( Dillerde S ve T harfleri birbirlerini ikame eden harflerdendir. )

TANımak ( Ayrıştırmak, Işıklamak, Görür hale gelmek )

TAN yeri ( Işık yeri )

TANna ( TINlamak, Çınlamak, Ses vermek )

TINı ( Ses ayrışımı, Ses TONu )

TANtana etmek ( Konuşmak, Ses çıkarmak )

TENnur ( Ateş yeri, Fırın )

SOUND - TON ( Ses ) ( Dillerde S ve T harfleri birbirlerini ikame eden harflerdendir. )

Ses ve ışık bağlantısı Tevrat'ın 3. ayetinde yer almaktadır. Ayette ışığın, Allah'ın sesiyle / kelamıyla oluştuğu bildirilmektedir.

1 Genesis 1-3 Ve Tanrı, "Işık olsun" dedi ve ışık oldu.

Kur'an'daki Nur suresinde "Allah" kelimesi "Nur" ( Aydınlık ) kelimesiyle teşbih edilmiştir.

24/35 Allahu NURus semavati vel ard .... 

( Allah göklerin ve yerin AYDINLIĞIDIR. ... )

"Nur" ( Aydınlık ) kelimesi "Nar" ( Ateş ) kelimesinin bir türevi olup her iki kelimenin kökünde "Ateş, Işık, Aydınlık" anlamları bulunmaktadır. Dolayısıyla "Tan" ve "Nar/Nur" kelimeleri eşanlamlı olma özelliği taşımaktadırlar. Pagan kültürlerde Tanrının "Güneş" ile sembolize edilmesinin bir sebebi de ayetlerin düşük idrak seviyesiyle yorumlanmış olmasıdır. 

Nümerolojik değeri 1 olan ve Allah'ın tekliğini ifade eden 10 sayısının fonetik karşılıklarının İngilizce'de "Ten", Almanca'da "Zehn" olması da Tanrı kelimesindeki "Tan" kökünün bir tezahürü niteliğindedir. 

Fransızca'da ise "On" kelimesinin karşılığı "Dix" kelimesidir ki bu kelimenin kökü "Dieu" ( Tanrı ) ve "Dire" ( Söylemek, Konuşmak ) kelimelerindeki ortak "Di" köküdür. Bu durum da "ses / kelam" kelimeleriyle Tanrı kelimesi arasındaki ilintiyi ortaya koymakta gibidir.

Sesin ışığa dönüşmesiyle ilgili bazı bilimsel linkler aşağıdadır.

http://thescienceexplorer.com/universe/how-sound-turned-light

https://www.google.com/amp/s/www.popsci.com/scitech/article/2009-03/sound-becomes-light/%3famp