9 Eylül 2021 Perşembe

Davos'ta plan ifşası 2018 

"Children of the matrix" ( Matrix'in Çocukları ) ... bu ifade David Icke isimli araştırmacı yazarın 1999 yılında vizyona girmiş olan Matrix filminin isminden esinlenerek yazdığı kitabın ismidir. 

 "Matrix'in Çocukları" ifadesi esasen Z kuşağı ile sona eren bir nesil döngüsünden sonra Alpha kuşağı ile başlayan yeni nesil döngüsündeki insanlığın tasviri niteliğindedir. Küreselcilerin gelecek için planlarının özünde genetiği değiştirilmiş, tamamen Yapay Zekâ'nın kontrolüne girmiş, 7/24 merkezcil olarak kontrol edilen ve yönlendirilen bir insan toplumu oluşturma düşüncesi yatmaktadır.

Ancak daima hatırlanmalıdır ki Allahu Teala inanan ve iyilikler yapan insanları esirgeyecek, zalimlerin tuzaklarını boşa çıkaracak ve onları kendi tuzakları içinde helâke sürükleyecektir. Tarihe de bakıldığında bugünkü elit soyun atalarının da, eriştikleri yüksek seviyeli ilim vasıtasıyla Sümer, Babil ve Mısır uygarlıklarını tahakküm altına almış ve ilahi nizamı bozmaya kalkmış oldukları ancak sonlarının ise yine helâk olduğu görülmektedir.

2/11 Ve iza kile lehum la tufsidu fil ardi kalu innema nahnu muslihun

( Ve onlara "Yerde bozgun yapmayın." denildiğinde, "Kesinlikle bizler iyileştirenleriz." derler. )

2/12 E la innehum humul mufsidune ve lakin la yeş’urun

( İyi bilin ki kesinlikle onlar bozgunculardır ve lakin farketmezler. )

45/23 Fe raeyte men ittehaze ilahehu hevahu ve edallehullahu ala ilmin ve hateme ala sem'ihi ve kalbihi ve ceale ala besarihi ğişaveh fe men yehdihi min ba'dillah e fe la tezekkerun

( Hevesini ilahı edinen kimseyi görmez misin? Allah onu ilim üzerine saptırır. Kulağının ve kalbinin üzerine mühür basar. Gözünün üzerine perde oluşturur. Artık Allah’tan sonra onu kim yönlendirebilir? O halde hatırlamaz mısınız? )

28/78 Kale innema utituhu ala ilmin indi e ve lem ya’lem ennellahe kad ehleke min kablihi minel kuruni men huve eşeddu minhu kuvveten ve ekseru cem'a ve la yus'elu an zunubihimul mucrimun

( "Kesinlikle o indimdeki ilim üzerine verildi." dedi. Kesinlikle Allah' ın ondan önce, kuvvet olarak ondan daha şiddetli ve topluluk olarak daha çok olan nesillerden kimseleri helak ettiğini bilmez mi? Ve suçlular günahları hakkında sual edilmezler. )

Bu çerçevede küreselcilerin sözcüsü ve medya yüzü haline gelmiş olan şahıslardan biri olan Yuval Noah Harari isimli yazarın 2018 yılında, Davos'taki World Economic Forum ( Dünya Ekonomi Forumu ) toplantısında herkesin gözünün içine baka baka yaptığı ve alkış aldığı! konuşma metninden bazı bölümler aşağıdadır. 

Homo Sapiens ( Bilen İnsan ) ve Homo Deus ( Tanrı İnsan ) kitaplarının da yazarı olan Harari bu konuşmasında pandemi vasıtasıyla uygulaması hızlandırılmış olan küresel planı sözde "uyarı" formatında özetlemiş ve duyurmuştur.

* Çünkü gelecek nesiller bizler BEDENLER, BEYİNLE VE ZİHİNLERİN TASARIMINI öğreniyor olacağız ve bunlar ekonominin, 21. yüzyıl ekonomisinin ana ürünleri olacak. 

 * Şimdi GEZEGENİN YÖNETİCİLERİ tam olarak nasıl olacaklar? Buna VERİYE SAHİP OLANLAR karar verecek. Veriyi kontrol eden sadece İNSANLIĞIN değil YAŞAMIN kendisinin de geleceğini KONTROL EDECEK. 

 * Ve BİRKAÇ ELİN HÜKMÜNDEKİ çok fazla veri ile İNSANLIK sınıflara değil TÜRLERE FARKLI TÜRLERE AYRILACAK.

( Genetiği farklı amaçlara göre değiştirilmiş ve kategorize edilmiş insan türlerinden bahsetmektedir. )

* Ama aslında bizler İNSANOĞLUNU HACKLEME yeteneğini kazanıyoruz. Şimdi İNSANOĞLUNU HACKLEMEK için neye ihtiyacınız var? İki şey gerekli: Çok fazla bilişim gücüne ihtiyacınız var ve bol miktarda veriye ihtiyacınız var, özellikle BİYOMETRİK VERİLERE. Ne satın aldığım ya da nereye gittiğime dair veriler değil, BEDENİMDE VE BEYNİMİN İÇİNDE NELER OLDUĞUNA DAİR VERİLER. ( Açıkça "sizi, organizmanızı hackleyeceğiz, bozacağız" demektedir. )

* Özellikle MAKİNE ÖĞRENİMİ ve YAPAY ZEKÂNIN yükselişi bize gerekli bilişim gücünü veriyor ve aynı zamanda BİYOLOJİDEKİ ilerlemeler ve özellikle beyin bilimi alanındaki gelişmeler bize gerekli biyolojik anlayışı da vermektedir.

* ORGANİZMALAR ALGORİTMADAN İBARETTİR. Gerçekten sadece biyokimyasal algoritmadan oluşan insanoğluna ait VİRÜSLERİN !! olduğu organizmalar ve biz bu ALGORİTMALARIN ŞİFRELERİNİ nasıl ÇÖZECEĞİMİZİ öğreniyoruz. Şimdi iki devrim birleştiğinde BİLGİ TEKNOLOJİSİ DEVRİMİ, BİYOTEKNOLOJİ DEVRİMİ İLE BİRLEŞTİĞİNDE elde ettiğiniz şey İNSANLIĞI HACKLEME yeteneği olacak.

( İnsanın bir algoritma, bir programlanabilir birim olduğu ve Virüsler / RNA molekülleri vasıtasıyla insanın genetik kodlarının, ilahi yazılımının hacklenebileceği ve bozulabileceği ifade edilmektedir. Esasen yeni bir süreç başlangıcı olan mevcut "Coronavirus Pandemisi" de bu noktada anlam kazanmaktadır. )

* Biz gerçekten kendimizi tam olarak tanımıyoruz. Bir örnek vermek gerekirse 21 yaşındayken, eşcinsel olduğumu, bunu inkâr ederek bir kaç yıl yaşadıktan sonra nihayet fark etmiştim. Bir algoritma herhangi bir gence, kendisini cinsel yörüngede nerede olduğunu tam olarak söyleyebildiğinde ve hatta bunun ne kadar şekillendirilebilir olduğunu. ALGORITMA göz hareketlerini beyindeki kan basıncınıza göre izler ve KENDİNİZE KİM OLDUĞUNUZU SÖYLER.

( İnsana kim olduğunu, cinsel eğilimini vb. algoritma söyleyecekmiş!! Bu ifade insan beyninin, zihninin ve idrakinin sıfırlanması ve insanın Yapay Zekâ'ya bağlı robota dönüştürülmesi anlamına gelmektedir. Meşhur GREAT RESET ( Büyük Sıfırlama ) mottosunun gerçek anlamı da böylece bir kez daha ortaya çıkmaktadır. Harari laf arasında kendini örnek göstererek eşcinselliği de telkin etmektedir. Zira bahsettiği dijital ve genetik uygulamalarla istenen kişinin eşcinsel yapılması da mümkün görünmektedir. )

* Öncelikle BİZİ, BİZİM KENDİMİZİ ANLADIĞIMIZDAN DAHA İYİ ANLAYAN BİR ALGORİTMA var.

* Arzularımızı tahmin eden, duygularımızı manipüle eden, hatta bizim adımıza KARAR ALABİLEN ve eğer dikkatli olmazsak netice DİJİTAL DİKTATÖRLÜĞÜN yükselişi olabilir. 

 ( Sözde uyarıyor kisvesine bürünse de esasen patronlarının fermanını okumaktadır. )

* ELİTLER ORGANİZMALARA MÜDAHALE EDEREK onları HACKLEYEREK yaşamın geleceğini yeniden tasarlama yetkisini kazanabilir. Çünkü bir şeye müdahale ettiğinizde, onu HACKLEDİĞİNİZDE, genellikle o şeyin mühendisliğini de yapabilirsiniz ve eğer gerçekten MÜDAHALE - HACKLEME ve mühendislikte başarılı olursak bu sadece insanlığın tarihinin en büyük DEVRİMİ değil 4 milyar yıl önce yaşamın en başından bu yana en büyük biyolojik DEVRİM bu olacak.

( Yaratılış sistemini, ilahi nizamı bozmayı ve insanlığın bir avuç müşrik zalimin tam tahakkümü altına girmesini devrim olarak nitelemektedir. Esasen bu söylem ZIONISM'in ( Tanrı gibi olmacılık ) net tanımıdır. Harari "Homo Deus" ( Tanrı İnsan ) isimli kitabında da aynı mesajları vermiştir. )

* Bulutların üstündeki TANRININ akıllı tasarımı DEĞİL, BİZİM akıllı tasarımımız ve bulutlarımızın akıllı tasarımı. IBM bulut, Microsoft bulut.

( Hemen ardından da şirk yüklü söylemiyle inanç olgusuna ve Allah bilincine darbe vurmaya çalışmaktadır. )

* Verilerin mülkiyetinin bu kadar önemli olmasının nedeni budur. Eğer onu düzenleyemezsek, KÜÇÜK BİR ELİT, sadece insan toplumlarının geleceğini değil, gelecekteki yaşam biçimlerini de KONTROL altına alabilir. Şu anda büyük SİRKETLER verilerin çoğunu elinde tutuyor.

( Yine sözde uyarıyor. "Şiket" kavramını da dolaylı olarak en üst kurum olarak vurguluyor. )

En baştaki cümleleri tekraren; Tarihte Sümer, Babil ve Mısır uygarlıklarındaki "elit soy" da Allahu Teala'nın bahşettiği ilmi m insanlığın yararına değil, zararına yani onu köleleştirmek uğruna kullanmışlardır. Şimdi onların soylarının devamı olanlar iş başında görülmektedir. Aşağıdaki ayetler insanların, karamsarlığa kapılmadan, bilgiyle, cesaretle, sabırla, duayla ve hep birlikte mücadele etmeleri gerektiğini ve nihayetinde Allah'ın yardımıyla muvaffakiyete erişeceklerini bildirmektedir. ( Kurtuluş Savaşı bu bağlamda eşsiz bir örnektir. )

2/153 Ya eyyuhellezine amenusteinu bis sabri ves salah innellahe meas sabirin

( Ey o inananlar, sabırla ve duayla isteyin. Kesinlikle Allah sabredenlerle birliktedir. ) 

8/65 Ya eyyuhen nebiyyu harridil mu'minine alel kital in yekun minkum işrune sabirune yağlibu mieteyn ve in yekun minkum mietun yağlibu elfen minellezine keferu bi ennehum kavmun la yefkahun

( Ey haberci, inananları savaşa kızıştır teşvik et. Eğer sizlerden sabreden yirmi kişi olursa, ikiyüz kişiyi yenerler. Eğer sizlerden yüz kişi olursa, o inkar edenlerden bin kişiyi yenerler. Çünkü kesinlikle onlar anlamayan kavimdirler. )

8/66 El ane haffefellahu ankum ve alime enne fikum da'fa fe in yekun minkum mietun sabiratun yağlibu mieteyn ve in yekun minkum elfun yağlibu elfeyni bi iznillah vallahu meas sabirin

( Şimdi Allah sizi hafifletti ve kesinlikle içinizde zafiyet olduğunu bildi. Böylece eğer sizlerden sabreden yüz kişi olursa, ikiyüz kişiyi yenerler. Eğer sizlerden bin kişi olursa, Allah' ın izniyle ikibin kişiyi yenerler. Allah sabredenlerle birliktedir. )

Kuralsızlık telkini ve Nihilizm

Şeytani frekansların tezahürlerinden biri de Nihilist düşünce sistemidir. "Nihilism" kelimesi "Yokçuluk, Hiççilik" anlamına gelmekte olup özünde "her türlü değer yargısını, inanç sistemini, toplumsal ve ahlâki kuralı reddetme" düşüncesini yani "kuralsızlık" düşüncesini barındırır. 

Nihilizm kavramı 1999* yılında vizyona giren Matrix filminin de batini ve ana temasını oluşturmaktaydı. Filmin sonunda "Neo" karakterinin nihilizm reklamı niteliğinde olan ve batinen yaratıcı Rab'be hitab eden ( haşa ) şu sözleri dikkat çekicidir. 

“Biliyorum oradasın. Seni şimdi hissedebiliyorum. Korktuğunu biliyorum….bizden korkuyorsun. Değişimden korkuyorsun. Geleceği bilmiyorum. Sana bunun nasıl biteceğini söylemek için gelmedim. Sana bunun nasıl başlayacağını söylemek için geldim.  Bu telefonu kapatacağım ve bu insanlara, senin onlara göstermek istemediğini göstereceğim. Onlara sensiz bir yaşam göstereceğim. Kuralsız ve kontrolsüz , sınırları ve kısıtlamaları olmayan bir Dünya. Herşeyin mümkün olduğu bir Dünya. Gitmeye başladığımız noktada sana bir seçim bırakıyorum.”


Kitabın soldaki sayfasının en üstünde "On Nihilism" ( Nihilizm üzerine ) yazmaktadır. Hemen altındaki "paralar" da tek değer yargısının para olduğu mesajını vermektedir.

* Filmin gösterime giriş yılı olan 1999 tarihi de esasen mesaj içeren ve özellikle belirlenmiş bir sayısal koddur. Okültizmde 9 sayısı, yaratılışın ve ilahi nizamın sembolü olan 6 sayısının tersini yani sistem karşıtlığını ve bozgunculuğu simgelemektedir. 9 sayısı sihirin de sembolüdür. Ayrıca 9 sayısı 666 sayısının 18 ( 6+6+6 ) sayısı üzerinden de temsilidir. ( 1+8 = 9 ) Matrix filminin gösterim yılı olan 1999 sayısındaki 999 aynı zamanfa 666 sembolizmidir.

Ayrıca bkz.

https://kuranilmi.blogspot.com/2019/09/sihirli-9-says.html

Kuralsızlık, özgürlük değildir. Yaratılışın kuralları vardır. Mesela şu içinde yaşanılan minicik kaba madde boyutunun da kendine özgü fizik kuralları vardır. Varlıkların biyolojik yapılarının işleyişi, doğa olaylarının oluşumu ilahi nizamin bir mikro yansıması olarak hep belirli kurallara ve sistematiğe bağlıdır.

Küreselcilerin kuralsızlığı özgürlük olarak telkin etme yaklaşımının özünde yine kaos ve dolayısıyla kolay kontrol edilebilir bir ortam yaratma düşüncesi bulunmaktadır. Ordo ab Chao ( Kaosa Dayalı Düzen ) En büyük kaos şeytanın yegâne telkini olan kuralsızlık ve keyfiyettir ki bugün maalesef her alanda şahit olunan "Ben yaptım oldu." durumu bunun en açık yansıması niteliğindedir. Kuralsızlık şeytanın kuralıdır.

Kur'an ayetlerinde kuralsızlık sapıklığına karşı açık uyarılar "Hududallah" ( Allah'ın hudutları ) ifadesiyle zikredilmektedir. Kitapta bu ifadenin ilk kez geçtiği ayetin kodunun ( 2/187 ) nümerolojik değeri de 18 yani 6+6+6 ( 666 ) üzerindem 9 sayısını vermektedir. ( 2+1+8+7 = 18 ... 6+6+6 ... 9 ) 

 2/187 ... tilke hududullahi fe la takrabuha kezalike yubeyyinullahu ayatihi lin nasi leallehum yettekun

( ... Bunlar Allah’ ın hudutlarıdır. O halde onlara yaklaşmayın. Allah ayetlerini insanlara işte böyle açıklar. Umulur ki sakınırlar. )

"Mu'ted" ( Hududu aşan ) ve "Hududallah" ( Allah'ın hudutları ) ifadelerinin geçtiği diğer bazı ayetler de şöyledir.

2/190 Ve katilu fi sebilillahillizine yukatilunekum ve la ta'tedu innellahe la yuhibbul mu’tedin

( Ve sizinle savaşanlarla Allah yolunda savaşın. Ve hududu aşmayın. Kesinlikle Allah hudutları aşanları sevmez. )

Ayetteki "Katele" ( Savaşmak ) kelimesi iyilik ve doğruluk yolunda maddi veya manevi her anlamda verilen mücadeleyi tanımlamaktadır.

5/87 Ya eyyuhellezine amenu la tuharrimu tayyibati ma ehallellahu lekum ve la ta'tedu innellahe la yuhibbul mu'tedin

( Ey o inananlar, Allah' ın size helal kıldığı temizleri haram kılmayın. Hududu aşmayın. Kesinlikle Allah hududu aşanları sevmez. )

7/55 ud'u rabbekum tedarruan ve hufyeh innehu la yuhibbul mu'tedin

( Rab’binizi yalvararak ve gizlice çağırın. Kesinlikle O hududu aşanları sevmez. )

9/97 El a'rabu eşeddu kufran ve nifakan ve ecderu en la ya'lemu hudude ma enzelellahu ala rasulih vallahu alimun hakim

( Araplar inkar ve ikiyüzlülük, bozukluk olarak daha şiddetlidirler. Allah' ın, resulüne indirdiği hudutları bilmemeye daha yatkındırlar. Allah bilendir hakimdir. )

9/112 Ettaibunel abidunel hamidunes saihuner rakiunes sacidunel amirune bil ma'rufi ven nahune anil munkeri vel hafizune li hududillah ve beşşiril mu'minin

( Tevbe edenler, kulluk edenler, övenler, oruçlular, eğilenler, yere kapananlar, iyiliği emredenler ve kötülükten vazgeçirenler ve Allah' ın hudutları için koruyucu olanlar. İnananları müjdele. )

83/12 Ve ma yukezzibu bihi illa kulli mu'tedin esim

( Ve onu tüm azan, hududu aşan günahkarlar haricindekiler yalanlamaz. )

Ayrıca bkz.

https://kuranilmi.blogspot.com/2020/04/kontrol-obsesyonu.html

8 Eylül 2021 Çarşamba

Habitat mı? Pazar mı?

Doğada habitatın yok etme eğilimi gösteren varlık türleri "Virüsler" ve "Kanser hücreleri"dir. Bu varlıklar içine girdikleri ortamı / organizmayı hırsla istila etmeye, onu tahakküm altına almaya çabalar ancak nihayetinde ortamın / organizmanın da kendisinin de helakine vesile olur.

Negatif kibir frekansının saptırıcı tesirleri altında nimeti gasp etmek, nimeti kendi indinde çoklamak ( tekasür ), insanları yoksun bırakmak ve insanları köleleştirmek obsesyonuna tutulmuş cin ve insan şeytanları kurmuş oldukları "şirket* / şirketleşme" sistemi vasıtasıyla Dünya'nın virüsleri / kanser hücreleri konumundadırlar. "Şirket" kavramı, hırsızlığı, gaspı, zulmü ve zorbalığı meşrulaştıran bir kisve, bir maske niteliğindedir. Anılan zalimler Dünya'yı bir "Habitat" olarak değil her maddi veya manevi olgunun alınıp satılabileceği, ticaretinin yapılabileceği bir "Pazar" olarak görmektedirler. Dolayısıyla anılan "şirket ve şirketleşme ile kitle tahakkümü" sistemi ortadan kalkmadıkça ne savaş, ne terör, ne salgın, ne hain siyaset, ne ekonomik kriz, ne kıtlık, ne açlık, ne yoksulluk, ne adaletsizlik, ne ahlaksızlık... mevcut hiçbir sorunun çözülmesi maalesef mümkün görünmemektedir. Çünkü tarih boyunca daim olan tüm bu sorunların kök sebebi bu "şirketler diktatörlüğü"dür. Zira Dünya, bu sorunların ortadan kaldırılacağı bir plan değil, insanların bu sorunları ortadan kaldırmak için çaba gösterecekleri ve gösterdikleri çaba nispetinde ruhsal tekamüle erecekleri ve diğer üst planlara yükselecekleri bir okul niteliğindedir. 

( * "Şirket" kelimesi "Şirk" ( Ortak olmak ) ve "et" ( -me ) kelimelerinden oluşmakta ve "Ortak olma / Ortaklık" anlamına gelmektedir. Kur'an'da Allah'a ortak koşmak ( haşa ) kavramının "Şirk" kelimesi ile ifade edilmesinin de batini bir mesajı olsa gerektir. Zira şirketleşme yoluyla insanlar üzerinde hakimiyet kurmak isteyen küresel şeytanların nihai hedefi kendilerinin ilah addedildiği bir Dünya ortamı yaratmak yani şirkin en net ve açık misalini ortaya koymaktır. )  

Bu çerçevede, döngü sonunun deneyimlendiği şu ahir zaman içinde, küresel şirketlerin ve onların yerel temilciliklerin devlet, siyaset, kanun, hukuk vb. gibi müesseseler üzerindeki olumsuz etkileri ve baskıları maalesef gözlemlenmektedir. Dolayısıyla, tam bir dijital tahakküm sistemine doğru akan gelişmelerin ortasında kalan insanların öncelikle kolektif bilinci ve paralelinde de çok farklı, bütünleşik ve paylaşımcı yepyeni bir yapıyı kurmaları gereği hasıl olmuştur. Ama elbette konu yine gelip ahlâk, doğruluk, dürüstlük, samimiyet, güven ve özveri noktasında kilitlenmektedir. Sistemdeki "bug"ın ismi ise başta ifade edildiği üzere "Kibir"dir. 

Ancak bu noktada her zaman olduğu gibi belirtmek gerekir ki iyi niyet, samimiyet ve insanlara yardım amaçlı olarak mecburen şirket yapısı içinde faaliyet göstermek durumunda olan müesseseler kapsam dışında değerlendirilmelidir. Zira Kur'an ayetlerinde de her genellemenin istisnai durumları olabileceğine dikkat çekilmektedir.   

Kur'an ayetlerinde, şirk, gasp, tekasür, ticaret ve tahakküm kavramlarını vurgulayan bazı ayetlere örnekler aşağıda yer almaktadır.

16/71 Vallahu faddale ba'dakum ala ba'din fir rizk fe mellezine fuddilu bi raddi rizkihim ala ma meleket eymanuhum fe hum fihi seva' e fe bi ni'metillahi yechadun

( Ve Allah, rızıklarda bazınızı bazınıza üstün kıldı. Ancak o üstün olanlar rızıklarını o ellerinin malik olduklarına vermezler ki onda eşit olsunlar. Yani Allah' ın nimeti ile cihad mı ediyorlar? )

46/4 Kul e raeytum ma ted'une min dunillahi eruni maza haleku minel erdi em lehum şirkun fis semavat ituni bi kitabin min kabli haza ev esaratin min ilmin in kuntum sadikin

( De ki: "O Allah’tan başka çağırdıklarınızı gördünüz mü? Bana yerden ne yarattıklarını gösterin. Göklerde onlara ortak mı var? Eğer doğrular iseniz, bundan önce olan kitabı veya ilimden eserleri getirin bana." )

38/23 İnne haza ehiy lehu tis'un ve tis'une na'ceten ve liye na'cetun vahidetun fe kale ekfilniha ve azzeni fil hitab

( Kesinlikle bu benim kardeşim. Ona doksandokuz dişi koyun ve bana bir dişi koyun. "Onu bana ver." dedi. Beni söylemde yendi. )

104/2 Ellezi cemea malen ve addedeh
( O malı toplayan ve onu adet adet sayan,  )

104/3 Yahsebu enne malehu ahledeh
( Malının onu ebedi kılacağını sanar. )

104/4 Kella le yunbezenne fil hutameh
( Asla, hutameye atılacaktır. )

2/16 Ulaikellezineşteravud dalalete bil huda fe ma rabihat ticaratuhum ve ma kanu muhtedin

( İşte onlar yönlendirme karşılığında sapıklığı satın aldılar da ticaretleri fayda sağlamadı. Yönlendirilenlerden de değillerdi. )


7 Eylül 2021 Salı

Gerçeği inkârın sebepleri

23/70 Em yekulune bihi cinneh bel caehum bil hakki ve ekseruhum lil hakki karihun

( "Onda cinlik var." mı diyorlar? Bilakis onlara gerçek ile geldi. Onların çoğunluğu gerçek için isteksizdirler, zorlanıp hoşlanmayanlardır. )

Birçok delil ile desteklenebilen ve hatta hem vicdanen hem de mantıken aşikâr olan bir gerçeğin bazı insanlar tarafından ısrarla reddedilmesinin dört sebebi olabilir. Bu dört sebep ve ilgili ayetler şöyledir.

1- MENFAÂT : Gerçekten uzak olan mevcut zihinsel durumun, içinden çıkılmak istenmeyen bir konfor alanı yaratmış olması, gerçeğin aksi olandan yani batıldan doğrudan menfaatin bulunması veya gerçeğin inkâr edilmesi için menfaat sunulması

Bu husus, "İştira el ayati semenen kalilen" ( Ayetlerin az değere satılması ), "Telbisel hakka bil batil" ( Gerçeğin batıl ile örtülmesi ) ifadeleriyle vurgulanmaktadır.

2/41 Ve aminu bima enzeltu musaddikan li ma meakum ve la tekunu evvele kafirin bih ve la teşteru bi ayati semenen kalilen ve iyyaye fettekun

( Ve o sizinle birlikte olanı doğrulayıcı olarak indirdiğime inanın. Onu inkar edenlerin ilki olmayın. Ayetlerimi az değere değiştirip satmayın. Ve sadece benden sakının. )

2/42 Ve la telbisul hakka bil batili ve tektumul hakka ve entum ta'lemun

( Ve gerçeği batıl ile örtmeyin ve bile bile gerçeği gizlemeyin. )

2- TEHDİT : Gerçeğin inkâr edilmesi ve gerçeğin aksinin yani batılın savunulması için insanın kendisinin veya sevdiklerinin hayatı ile tehdit edilmesi

Bu husus, "La dayra" ( Zararı yok ) ve "Kavvam bil kıst" ( Adaleti koruyanlar ) ifadeleriyle vurgulanmakta, söz konusu kendi veya yakınlar dahi olsa gerçek ve adalet için şahitlik edilmesi hatırlatılmaktadır.

Aşağıdaki ayette gerçeği görüp imana gelen sihirbazların Firavun'un ölüm tehdidini umursamamaları konu edilmektedir.

26/49 Kale amentum lehu kable en azene lekum innehu le kebirukum ellezi allemekumus sihr fe le sevfe ta'lemun le ukattienne eydiyekum ve erculekum min hilafin ve le usallibennekum ecmein

( "Size izin vermemden önce ona inandınız ha? Kesinlikle o size sihiri öğreten büyüğünüzmüş. O halde, yakında bileceksiniz. Ellerinizi ve ayaklarınızı karşıtlamasına kestireceğim ve sizi topluca astıracağım." dedi. )

26/50 Kalu la dayra inna ila rabbina munkalibun

( "Zararı yok. Kesinlikle biz Rab’bimize döneceğiz." dediler. )

4/135 Ya eyyuhellezine amenu kunu kavvamine bil kisti şuhedae lillahi ve lev ala enfusikum evil valideyni vel akrabin in yekun ğaniyyen ev fekiran fellahu evla bihima fe la tettebiul heva en ta'dilu ve in telvu ev tu'ridu fe innellahe kane bima ta'melune habira

( Ey o inananlar, adaleti koruyanlar, gözetenler ve kendiniz, ana babanız ve yakınınız üzerine de olsa, Allah için şahitlik edenler olunuz. Zengin de olsa, fakir de olsa, Allah onlara evvel gelir, daha yakındır. O halde, adil olurken hevese tabi olmayın. Eğer dilinizi eğip bükerseniz veya dönerseniz, kesinlikle Allah ne yaptığınızdan haberdardır. )

3- GAFLET / SEFAHET : Gerçeği ve onu destekleyen delilleri algılayabilme, gerekli mantıki ve vicdani değerlendirmeyi yapabilme veya bu değerlendirmeyi yapabilmek için bilgilenmek gerektiğini düşünebilme kabiliyetinden yoksun olunması ( kısaca farkındasızlık ve idrak zafiyeti )

Bu husus kitapta "Sefih" ( Akılsız ), "Summun, Bukmun, Umyun" ( Sağır, Dilsiz, Kör ), "Hatemallah" ( Allah'ın mühürü ), "Sekrat" ( Sarhoşluk ), "Kulubi ğulf" ( Kılıflı kalp ), "Gaflet an ayet" ( Ayetten habersizlik ) ifadeleriyle açık şekilde değinilmektedir.

72/4 Ve ennehu kane yekulu sefihuna alellahi şetatan

( Ve kesinlikle o, bizim akılsız Allah üzerine gerçek dışı olanları söylemekteymiş. )

2/171 Ve meselullezine keferu ke meselillezi yen'iku bima la yesmeu illa duaen ve nidaa summun bukmun umyun fe hum la ya'kilun 

( Ve o inkar edenlerin misali, çağrı ve bağırma haricindekini duymamasından dolayı o haykıranın misali gibidir. Sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler. Onlar akıl etmezler. )

2/7 Hatemallahu ala kulubihim ve ala sem’ihim ve ala ebsarihim ğişaveh ve lehum azabun azim

( Allah’ ın mühürü onların kalplerinin ve kulaklarının üzerindedir ve gözlerinde de perde vardır. Büyük azap onlaradır. )

2/88 Ve kalu kulubuna ğulf bel leanehumullahu bi kufrihim fe kalilen ma yu'minun

( Ve "Bizim kalplerimiz kılıflıdır." dediler. Bilakis Allah onları inkarlarından dolayı lanetledi. Artık çok azı inanır. )

6/25 Ve minhum men yestemiu ileyk ve cealna ala kulubihim ekinneten en yefkahuhu ve fi azanihim vakra ve in yerav kulle ayetin la yu'minu biha hatta iza cauke yucadiluneke yekulullezine keferu in haza illa esatirul evvelin

( Ve onlardan seni dinleyenler de vardır. Fakat biz onu anlamasınlar diye kalplerinin üstüne örtüler ve kulaklarının içine ağırlık oluşturduk. Eğer bütün ayetleri görseler bile onlara inanmazlar. Hatta sana geldiklerinde seninle mücadele ederler. O inkar edenler "Kesinlikle bu ancak evvelkilerin masallarıdır." derler. )

10/92 Fel yevme nuneccike bi bedenike li tekune li men halfeke ayeh ve inne kesiran minen nasi an ayatina le ğafilun

( O halde bugün, o senden sonraki kimselere ayet olması için bedenini kurtaracağız. Kesinlikle insanlardan çoğu ayetlerimizden habersizdirler. )

22/2 Yevme teravneha tezhelu kulli murdiatin an ma erdaat ve tedau kulli zati hamlin hamleha ve teran nase sukara ve ma hum bi sukara ve lakinne azabellahi şedid

( Onu göreceğiniz gün, tüm emziren kadınlar o emzirdiklerinden vazgeçerler. Her yük sahibi yükünü düşürüp bırakır. İnsanları sarhoş görürsün de onlar sarhoş değillerdir. Lakin Allah' ın azabı şiddetlidir. )

Yalana, yanlışa ısrarla inanç hususu Kur'an'daki "Sekrat" ( Sarhoşluk ) teşbihi gibi İncil'de de "Delüzyon" ( Yanıltıcı inanç ) ifadesiyle yer almaktadır.

İncil 53-2 Thessalonians-2-11 İşte bu nedenle Tanrı yalana kanmaları için onların üzerine güçlü bir yanıltıcı inanç gönderiyor.

4- CEHALET : Gerçeği idrak edebilmek için gerekli bilgiye, ilme haiz olunmaması.

Bu husus kitapta "Cehalet" ve "Gamrat" kelimeleriyle vurgulanmaktadır.

23/54 Fe zerhum fi ğamratihim hatta hiyn

( O halde belirli zamana kadar onları cehaletlerinin, habersizliklerinin içinde bırak. )

23/63 Vel kulubuhum fi ğamratin min haza ve lehum a'malun min duni zalike hum leha amilun 

( Ve onların kalpleri bundan cehalet, habersizlik içindedir. Onlara bundan başka işler, çalışmalar da vardır. Onlar onları yaparlar. )

46/23 Kale innemel ilmu indellahi ve ubelliğukum ma ursiltu bihi ve lakinni erakum kavmen techelun

( "Kesinlikle ilim Allah' ın indindedir. O gönderildiğimi size ulaştırırım. Lakin kesinlikle ben sizi cahillik eden kavim olarak görürüm." dedi. )





6 Eylül 2021 Pazartesi

Ölümsüzlük aldatmacası ve Unutturma

Küresel çetenin hizmetçisi ve medya iletişim arayüzü olarak işlev gören bazı şahsiyetler son dönemde ilginç söylemlerde ve proje girişimlerinde bulunmaktadırlar.

StarLink, NeuroLink gibi projelerle gündeme gelen teknoloji girişimcisi Nisan 2018'de "Yapay zeka asla kaçamayacağımız ölümsüz dijital bir dijital diktatöre dönüşebilir." dedi.

Aşılama, Crypto Currency, SCOPEX vb. gibi projelerle gündemde olan şahısa ait meşhur bir yazılım frmasına Temmuz 2020'de "Ölmüş kişilerin dijital replikalarının üretilmesi" konusunu içeren ""Creating a Conversational Chatbot of a Specific Person" ( Belirli bir Kişinin Sohbetsel Söyleşi Botunun Yaratılması ) projesi için patent verildi.

Blue Origin uzay yolculuğu projesiyle gündemde olan  girişimci ise Eylül 2021'de "Hücre yenileme programı projesiyle "ölümsüzlük" üzerine çalışmalar başlatıldığını duyurdu.

Covid19 aşısı ile gündemde olan Türk asıllı Alman şahıs da mRNA teknolojisi sayesinde hasar görmüş organların gençleştirilebileceğini söylemiştir.

Pandemi paralelinde gündeme getirilen haberlere bakıldığında "Ölümsüzlük" temasının sıkça vurgulandığı görülmektedir. Ancak üzerinde çalışılan teknolojilerde zıtlıklar görülmektedir. Bir projede "ölmüş kişilerin ölümsüzleştirilmesi" konsepti yer alırken diğer projede "hücre yenileyerek ömrü uzatma veya ölümsüzleştirme" konsepti yer almaktadır.

2/96 Ve le tecidennehum ahrasan nasi ala hayah ve minellezine eşraku yeveddu ehaduhum lev yuammeru elfe seneh ve ma huve bi muzahzihihi minel azabi en yuammer vallahu besirun bima ya'melun

( Ve kesinlikle onları hayatta insanların en hırslıları olarak bulacaksın. O ortak koşanlardan her biri bin sene ömür sürmeyi arzular. Onlar uzun ömür sürerek o azaptan uzaklaşacak değillerdir. Allah o yaptıklarını görendir. )

Evvelki bölümlerde de incelendiği üzere, küresel şeytanların kitle iletişim metodu kelime oyunlarına dayalı ve tersten işlemektedir. Bu nedenle esasen kastettiklerinin "Ölümsüzlük Ölümdür." mesajı içeriyor olması kuvvetle muhtemeldir. Yani batinen "ölümsüzlük ancak öldükten sonra" mesajını içeren aldatmacalı bir iletişim söz konusu olabilir. Dolaylı olarak "Chatbot" veya "Avatar Project" vb. projelerini kastediyor olabilirler. 1984 romanındaki şu mottolar hatırlanmalıdır.

Savaş Barıştır.
Özgürlük Esarettir.
Cehalet Kuvvettir.
.... ! 

Bu çerçevede esas yürütülen projenin "Avatar Project 2045" olması kuvvetle muhtemeldir. Projenin zaman planı dahi hazırlanmıştır.


Time dergisinin 2011 yılındaki bir kapağında da aynı tarih ve konsept yer almaktadır.


Kapak : "2045 İnsanın Ölümsüze Dönüşeceği Yıl"

Önümüzdeki yıllarda "varyant virüs" operasyonlarının devam ettirilmesi vasıtasıyla kitlesel ölümlere sebebiyet verilmesi ve "Virüsler zaten öldürüyor haydi gelin ruhunuzu / bilincinizi siber bedenlere aktaralım ölümsüz olun." söyleminin gündeme getirilmesi olasıdır. Bugünkü söylemlerinin gizli kodu da bu olabilir. 

Evvelki özel bir bölümde detaylı olarak incelendiği üzere, Star Trek ( Uzay Yolu ) dizisinin 1966 yılında yayımlanan "Miri" isimli bölümünde dünya benzeri bir gezegene inen mürettebat bu gezegende yapılan "yaşam uzatma" deneylerinde "ölümcül bir virüsün" ortaya çıktığını ve tüm erişkinleri öldürdüğünü öğrenmekteydi. Küreselciler tüm planlarını ve eylemlerini filmlerde detaylı olarak tasvir etmekte ve  bu filmleri planlarının gerçekleşmesine vesile olacak "kitlesel zikir ritüeli" addettmektedirler. Yani kitlelerin zihninde konuyu aktive edip oluşan düşünsel frekans ile gerçekleşmeyi sağlama....( Hatırlanacağı üzere meşhur 9/11 vakası gününde dönemin başkanı bir anokulu sınıfında çocuklara "Kite plane must hit steel" ( İnsansız uçak çeliğe çarpmalı ) cümlesinin tekrarlatılmasını izliyordu. ) Zira yaratılışın özünü de ilahi nizamdaki düşünce frekansları oluşturmaktadır. Dolayısıyla, sözde "hücre yenileme programı" çalışmaları sonrasında BG isimli şahısa"Pardon" dedirtilip esas proje olan "Avatar" ve "Chatbot" projeleri ile devam edilebilir.

Tüm bu girişimlerin, kurguların ve planların temelinde ruhun / bilincin ilahi kozmik üst frekanslar ile etkileşiminin bloke edilmesi, ruhun AI ( Yapay Zeka ) kanalıyla, dijital olarak kontrol altına alınması, DNA yapısının bozularak değiştirilmesi hedefleri bulunmaktadır. Küresel şeytanlar tüm bu projelerini "Transhumanism" ( İnsanüstücülük ), "Human 2.0" ( İnsan 2.0 ), "Singularity" ( Tekillik ), "Human Evolution" ( İnsan Evrimi ), "Homodeus" ( Tanrı İnsan ) vb. gibi süslü ancak aldatıcı başlıklar maskesi arkasında yürütmekte ve sürekli olarak "ölümsüz olma", "tanrısallaşma" gibi gerçek ile ilgisi olmayan ve asla olamayacak batıl söylemleri medya kanalıyla yaymaktadırlar.

Anılan projelerin ilahi nizam açısından tanımı ise "Allah bilincini unutturmak, inanç kodlarını zihinden silmek, yükselmekte olan idrak frekanslarını bloke ederek ruhsal tekâmülü engellemek, insanlığı idraksiz varlıklara ( robotlara ) dönüştürmek suretiyle helakini temin etmek" olarak özetlenebilmektedir. 

"Unutturmak", Allahu Teala'nın insanın ruhsal tekamülü için gerekli görebileceği bir olgu olmakla birlikte, şeytani frekansların varlıklar üzerinde en önde gelen tesirlerinden de biridir. Zira kötü amaçlı olarak iletilen unutturma frekanslarının sonuçları ağır olmaktadır. Örneğin Adem unutturucu tesirlere yaratılışının hemen ardından maruz kalmış ve insanlığın binlerce yıldır deneyimlediği döngüler tezahür etmiştir. Zira bilginin unutulması ilahi nizam ile entegrasyonun aksaması, ruhsal tekamülün gecikmesi anlamına gelmektedir. "Unutma / Unutturma" hususu Kur'an ayetlerinde şöyle yer almaktadır.

20/115 Ve lekad ahidna ila ademe min kablu fe NESİYE ve lem necid lehu azma

( Ve önceden Adem' e ahdettik de UNUTTU. Onda azim bulamadık. )

6/68 Ve iza raeytellezine yehudune fi ayatina fe a'rid anhum hatta yehudu fi hadisin ğayrih ve imma YUNSİYEnnekeş şeytanu fe la tak'ud ba'dez zikra meal kavmiz zalimin

( Ve ayetlerimiz hakkında dalıp gidenleri yönelenleri gördüğün zaman, onlar ondan başka söze yönelene kadar onlardan yüz çevir. Eğer şeytan kesinlikle sana UNUTTURURSA, hatırladıktan sonra artık o zalimler kavmiyle birlikte oturma. )

"Unutma" frekanslarının saptırıcı niteliğine de Tevbe suresinin 37. ayetinde değinilmektedir.

9/37 İnnemen NESİU ziyadetun fil kufri yudallu bihillezine keferu yuhillunehu amen ve yuharrimunehu amen li yuvatiu iddete ma harramellahu fe yuhillu ma harremellah zuyyine lehum suu a'malihim vallahu la yehdil kavmel kafirin

( O UNUTKANLIK inkarda artırmadır, fazlalıktır ki inkarcılar onunla saptırılır. Allah' ın haram kıldığının adedine uydurup da Allah' ın haram kıldığını helal kılabilmek için onu bir yıl helal, bir yıl haram kılarlar. Kötü işleri onlara süslü gösterildi. Allah inkarcılar kavmini yönlendirmez. )

Yusuf suresinin 42. ve Kehf suresinin 63. ayetinde açıkça "şeytani frekansların unutturucu tesirinden" bahsedilmektedir. ( Hatırlanmalıdır ki "Şeytan" kelimesi bir varlık ismi değil varlığın niteliğini belirten bir sıfat olup "Ateşe atan, Helak eden" anlamına gelmektedir. Bu nedenle Kur'an'ın 6/112 kodlu ayetinde "İnsan ve cin şeytanları" ifadesi yer almaktadır. )

12/42 Ve kale lillezi zanne ennehu nacim minhumezkurni inde rabbike fe ENSAHU es şeytanu zikra rabbihi fe lebise fis sicni bid'a sinin

( Ve onlardan, kesinlikle kurtulacağını zannettiğine "Beni efendinin indinde hatırla." dedi. Ancak, şeytan ona yoldaşını hatırlamayı UNUTTURDU da zindanda daha senelerce kaldı. )

18/63 Kale e raeyte iz eveyna iles sahrati fe inni NESİTU el hute ve ma ENSANİHU illeş şeytanu en ezkurah vettehaze sebilehu fil bahri aceba

( "Gördün mü? Kayaya sığındığımızda kesinlikle ben balığı UNUTTUM. Onu hatırlamayı bana şeytan haricindeki UNUTTURMADI. Denizin içinde acayip yolunu tuttu." dedi. )

Bakara suresinin 106. ayetinde Allah'ın izni ve rızasıyla vazifeli varlıkların insana, ruhsal tekamülüne katkı mahiyetinde, unutturucu tesirler ilettiklerinden bahsedilmektedir.

2/106 Ma nensah min ayetin ev NUNSHA ne'ti bi hayrin minha ev misliha e lem ta'lem ennellahe ala kulli şey'in kadir

( Ayetlerden neyi hükümsüz bırakırsak veya UNUTTURURSAK, ondan daha hayırlısını veya onun aynısını getiririz. Allah' ın kesinlikle herşeye gücü yeten olduğunu bilmez misin? )

En'am suresinin 44. ayetinde ve A'raf suresinin 51. ayetinde unutmanın, insanı aldatıcı tezahürler içindeki helake giden yola soktuğu bildirilmektedir. 

6/44 Fe lemma NESU ma zukkiru bihi fetahna aleyhim ebvabe kulli şey' hatta iza ferihu bima utu ehaznahum bağteten fe iza hum mublisun

( O hatırlatılanları UNUTTUKLARINDA, onlara herşeyin kapısını açtık. Nihayet o verilenlerden dolayı ferahlayıp sevindiklerinde onları ansızın yakaladık. Böylece o zaman onlar ümitsizler oldular. )

7/51 Ellezinettehazu dinehum lehven ve leiben ve ğarrathumul hayatud dunya fel yevme NENSAHUM kema NESU likae yevmihim haza ve ma kanu bi ayatina yechadun

( O dinlerini eğlence ve oyun edinenler ve dünya hayatının kendilerini aldattıkları. Artık bugün onları, bu günlerine kavuşacaklarını UNUTTUKLARI gibi ve o ayetlerimizle cihad ettikleri gibi UNUTURUZ.  )

Ayrıca bkz.



İbadet meselesi

"İbadet" kelimesi "BD" köküne ait "Abd" ( Hizmetli, Yardımcı, Yanında olan ) kelimesinden türemiş olan bir kelimedir. İngilizcede "Arkadaş, Yoldaş" anlamında da kullanılan "Body" kelimesi de aynı ortak köke haizdir. Ancak birleyici olan din kavramının istismar edilmek suretiyle bölücü ve ayrıştırıcı bir araç olarak kullanılması paralelinde "İbadet" kavramı da zamanla dejenere edilmiş, anlamı saptırılmış, aracın amaca dönüştürüldüğü dogmatik ritüeller halini almıştır. Bu dogmatizmden bağımsız olarak ve gerçek anlamı itibarıyla düşünüldüğünde "İbadet", zihnen, ruhen ve daimi olarak yüce yaratıcı Allahu Teala'yı hatırlamak, iyilik*, doğruluk, güzellik ve özveri yolunda, her güne yansıyacak söylemlerde ve eylemlerde bulunmak olarak tanımlanabilir.

Kur'an'da "İbadet" ve "Abd" kökünün yer aldığı ve ibadetin tanımlandığı bazı ayetler şöyledir.

1/5 İyyake NA'BUDU ve iyyake nestein

( Ancak sana KULLUK EDERİZ ve ancak sana istekte bulunuruz. )

Aşağıdaki ayetlerde Allah'a ibadetin, "İyi* eylem" ve "İyi* söylem" olduğu vurgulanmaktadır.

2/83 Ve iz ehazna misaka beni israile LA TA'BUDUNE İLLELLAH ve bil valideyni İHSANEN ve zil kurba vel yetam vel mesakini ve KULU LİN NASİ HUSNEN ve ekimus salate ve ATUZ ZEKAH summe tevelleytum illa kalilen minkum ve entum mu'ridun

( Ve zamanında İsrailoğullarının sözlerini aldık. ALLAH'IN HARİCİNDEKİLERE KULLUK ETMEYİN, ana babaya, yakınlığı olanlara, yetimlere ve yoksullara İYİLİK EDİN ve İNSANLARA İYİSİNİ*, GÜZELİNİ SÖYLEYİN ve duaya kalkın ve ZEKATI VERİN. Sonra sizlerden azınız haricinde yüz çevirdiniz. Sizler yüz çevirip dönenlersiniz. ) 

4/36 VA'BUDULLAHE ve la tuşriku bihi şey'en ve bil valideyni İHSANEN ve bi zil kurba vel yetama vel mesakini vel cari zil kurba vel caril cunubi ves sahibi bil cenbi vebnis sebili ve ma meleket eymanukum innellahe la yuhibbu men kane muhtalen fehura

( Ve ALLAH'A KULLUK EDİN ve O’na hiçbir şeyi ortak koşmayın. Ana babaya, yakınlara, yetimlere, yoksullara, yakın komşulara, uzak komşulara, yoldaşlara, kovularak yolda kalmışlara ve o ellerinizin malik olduklarına İYİLİK YAPIN. Kesinlikle Allah şımaran, övünen kimseyi sevmez. )

9/112 Ettaibunel ABİDUNEL hamidunes saihuner rakiunes sacidunel AMİRUNE BİP MA'RUFİ ven nahune anil munkeri vel HAFİZUNE Lİ HUDUDİLLAH ve beşşiril mu'minin

( Tevbe edenler, KULLUK EDENLER, övenler, oruçlular, eğilenler, yere kapananlar, İYİLİĞİ* EMREDENLER ve kötülükten vazgeçirenler ve ALLAH'IN HUDUTLARI İÇİN KORUYUCU OLANLAR. İnananları müjdele. ) 

 Hud suresinin 109. ayetindeki "babaları gibi ibadet edenler" ifadesiyle dogmatik ve batıl ibadet anlayışına dikkat çekilmektedir. 

11/109 Fe la teku fi miryetin min ma YA'BUDU haula' ma YA'BUDUNE illa kema YA'BUDU ABAUHUM min kabl ve inna le muveffuhum nesibehum ğayra menkus

( O halde o KULLUK EDENLERDEN şüphe içinde olma. Bunlar önceden babalarının KULLUK ETTİKLERİ GİBİ olmasının haricinde KULLUK ETMEZLER. Kesinlikle biz onların nasiplerini eksiltmeden vefa edeceğiz. )

* İbadetin, dogmatik ritüel tekrarından ziyade iyilik yapmak olduğu ve iyiliğin tanımının ne olduğu Bakara suresinin 177. ayetinde bildirilmektedir.

2/177 Leysel BİRRA en tuvellu vucuhekum kibelel meşriki vel mağribi ve lakinnel BİRRA men amene billahi vel yevmil ahiri vel melaiketi vel kitabi ven nebiyyin ve atel male ala hubbihi zevil kurba vel yetama vel mesakine vebnes sebili ves sailine ve fir rikab ve ekames salate ve atez zekah vel mufune bi ahdihim iza ahedu ves sabirine fil be'sai ved darrai ve hiynel be's ulaikellezine sadeku ve ulaike humul muttekun

( Yüzünüzü doğu ve batı yönüne, doğrultusuna çevirmenizde İYİLİK yoktur. Lakin İYİLİK, o Allah’a , sonraki güne, meleklere, kitaba, habercilere inananlara, sevdiklerine, yakınlarına, yetimlere, yoksula, yolda kalmışa, dilenenlere, boyunduruk içindekilere sevgiyle mal verenlere, duaya kalkanlara, zekatı verenlere, ahdettiklerinde ahdlerini ifa edenlere, zorlukta, sıkıntıda, darlıkta ve zor savaş zamanında sabredenleredir. İşte onlar doğrudurlar ve işte onlar sakınırlar. ) 




Menora ... Minare

Yahudi kültüründe "Menora" ( Nur yeri, Aydınlatma yeri ) kelimesi "Yedi Kollu Şamdan'a verilen isimdir. Arapçadaki "Menare" kelimesi de aynı kelime olup "M / Me / Ma" ( -lik eki ) ve "Nare / Nur" ( Aydınlık, Ateş ) köklerinden oluşmaktadır.


Camilerdeki minareler ( menareler ) de sivri uçlu şekilleri itibarıyla esasen "mum alevi, kandil alevi" sembolüdürler.

Allah'ın bahşettiği ışık ve aydınlık vesilesiyle tezahür eden yaratılışı ve yaratılıştaki 7 birimlik döngüleri sembolize eden "Menora", Kitabı Mukaddes'te ( Tevrat + İncil ) "Yedi Lamba / Yedi Kandil" ifadesi ile yer almakta ve 7 kere tekrarlanmaktadır.

2 Exodus 25-37 "Kandillik için YEDİ KANDİL yap; kandiller karşısını aydınlatacak biçimde yerleştirilsin.

2 Exodus 37-23 Kandillik için saf altından YEDİ KANDİL, fitil maşaları, tablalar yaptı.

4 Numbers 8-2 "Harun'a de ki, YEDİ KANDİL kandilliğin önünü aydınlatacak biçimde yerleştirsin."

38 Zechariah 4-1 Benimle konuşan melek yine geldi ve uykudan uyandırır gibi beni uyandırdı.

38 Zechariah 4-2 "Ne görüyorsun?" diye sordu. "Som altın bir kandillik görüyorum" diye yanıtladım, "Tepesinde zeytinyağı için bir tas, üzerinde YEDİ KANDİL, kandillerde yedişer oluk var.

38 Zechariah 4-10 "Küçük işleri yapma gününü kim küçümsüyor? İnsanlar Zerubbabil'in elinde çekülü görünce sevinecekler. "Bu YEDİ KANDİL RAB'bin bütün yeryüzünde dolaşan gözleridir."

66 Revelations 1-20 Sağ elimde gördüğün yedi yıldızla YEDİ altın KANDİLLİĞİN sırrına gelince, yedi yıldız yedi kilisenin melekleri, YEDİ KANDİLlikse yedi kilisedir."

Nur ( Aydınlık ) suresinin 35. ayetinde "Menare" kavramı "Nur" kelimesiyle ilintili olmak üzere "Misbah" ( Lamba ) kelimesiyle temsil edilmektedir.

24/35 Allahu (1) NURU (2) es (3) semavati (4) ve (5) el (6) ard (7) meselu (8) NURİ (9) hi (10) ke (11) mişkatin (12) fi (13) ha (14) misbah (15) el (16) misbahu (17) fi (18) zucaceh (19) ez (20) zucacetu (21) ke (22) enne (23) ha (24) kevkebun (25) durriyyun (26) yukadu (27) min (28) şeceratin (29) mubaraketin (30) zeytunetin (31) la (32) şerkiyyetin (33) ve (34) la (35) ğarbiyyetin (36) yekadu (37) zeytu (38) ha (39) yudiy'u (40) ve (41) lev (42) lem (43) temses (44) hu (45) nar (46) NURUN (47) ala (48) NUR (49) yehdi (50) allahu (51) li (52) NURİ (53) hi (54) men (55) yeşa (56) ve (57) yadribu (58) allahu (59) el (60) emsale (61) li (62) en (63) nas (64) ve (65) allahu (66) bi (67) kulli (68) şey'in (69) alim (70)

( Allah göklerin ve yerin AYDINLIĞIDIR. O’nun AYDINLIĞININ misali, içinde lamba olan kandil gibidir. Lamba camın içindedir. Cam da, kesinlikle o incili yıldız gibidir. Ne doğuya meyleden, ne batıya meyleden, yağı bereketli olan ağaçtan tutuşturulup yakılır. Şayet ona ateş dokunmasa bile yağı yittikçe yanar. AYDINLIK üzerine AYDINLIKTIR. Allah dilediği kimseyi AYDINLIĞINA yönlendirir. Allah misalleri insan için beyan eder. Allah herşeyi bilendir. )

- Ayette 70 kelime bulunmaktadır. ( 7+0 = 7 ) 

- Ayetteki "Nur" kelimelerinin sıra numaraları ( 2, 9, 47, 49, 53 ) toplamlarının nümerolojik değeri de 7 olmaktadır. ( 2+9+47+49+53 = 160 ... 1+6+0 = 7 )

- Ayetin 70. kelimesinin "Âlim" ( Bilen ) kelimesi olması, "Nur"un ( Aydınlığın ) esasen "İlim / Bilgi" olduğuna işaret niteliğindedir.

"Mutsuzluğun mutluluğumdur." sistemi 

Cin ve insan şeytanlarının temel hedeflerinin, nimetleri gasp etmek, ürünlerin ve neslin yapısını, düzenini bozmaya, yaratışı değiştirmeye çalışmak ve bu batıl girişimlerle insanlığı tam bir kölelik ve tahakküm sistemi altında toplamak olduğuna ve bu yöndeki çabalarına son dönemde iyice hız verdiklerine evvelki bölümlerde defaatle değinilmiştir.

Ancak tüm bu eylemlerin temelinde kibir olgusunun negatif tesiriyle tezahür eden tek bir kök düşünce bulunmaktadır. "Sen mutsuz ol ki ben mutlu olayım." düşüncesi.  Yani esasen küresel şeytanların düşüncelerinin temelinde mal mülk çoklamaktan ve zengin olmaktan ziyade tuzaklar kurarak diğer insanları mağdur ve mutsuz etmek, onları yoksun bırakmak, kendilerine imrendirmek, kıskandırmak, korkutmak ve bu yolla acı çektirmek arzusu bulunmaktadır. Bir başka deyişle şeytanlar, şayet insanlar mutsuz olacaklarsa gasp ettikleri tüm dünyevi ve maddi serveti anında bırakmaya hazırdırlar. Dünyanın tarih boyunca daim olmuş ve döngü sonu olan bugünlerde şiddeti daha da artmış kaotik yapısının da sebebini de bu sapık düşünce oluşturmaktadır.

Bu şeytani frekans saldırısı karşısında inanan ve iyi olan insanların yapması gereken ise hak yolunda yılmadan mücadele etmek, doğruyu iyiyi sürekli icra etmek, sabır ve şükür frekanslarını daima aktif tutarak Allah'a tevekkül etmektir. Ve şeytanların kurguladıkları bu tuzak sisteminin esasen kendileri için bir tuzak olduğundan ve onları zaman içinde helâk edeceğinden emin olmaktır.

Al'i İmran ve Sad suresinin aşağıdaki ayetlerinde insanların mutsuzluğu ve mağduriyeti ile tatmin olmaya çalışan gafil zalimlerin durumunu ve inananların yapmaları gerekeni tanımlayan ayetler şöyledir.

3/118 Ya eyyuhellezine amenu la tettehizu bitaneten min dunikum la ye'lunekum habala veddu ma anittum kad bedetil bağdau min efvahihim ve ma tuhfi suduruhum ekber kad beyyenna lekumul ayati in kuntum ta'kilun

( Ey o inananlar, sizin dışınızdakilerden sırdaş edinmeyin. Sizden sıkıntıyı, düzensizliği eksik etmezler. O sizi meşşakkatle helak edeni severler, arzularlar. Ağızlarından kin, öfke, çirkinlik ortaya açığa çıkar. O göğüslerinin gizlediği ise dahabüyüktür. Eğer sizler akıl etmekteyseniz, sizlere ayetleri açıkladık. ) 

3/120 İn temseskum hasenetun tesu'hum ve in tusibkum seyyietun yefrahu biha ve in tasbiru ve tetteku la yedurrukum keyduhum şey'a innellahe bima ya'melune muhiyt

( Size güzellik ve iyilik dokunması, onları üzer, kederlendirir. Oysa, size kötülük isabet ederse, onunla ferahlayıp sevinirler. Eğer sabrederseniz ve sakınırsanız, onların hileleri size şey kadar bile zarar veremez. Kesinlikle Allah o yaptıklarını kuşatandır. ) 

 38/23 İnne haza ehiy lehu tis'un ve tis'une na'ceten ve liye na'cetun vahidetun fe kale ekfilniha ve azzeni fil hitab

( Kesinlikle bu benim kardeşim. Ona doksandokuz dişi koyun ve bana bir dişi koyun. "Onu bana ver." dedi. Beni söylemde yendi. )

Son ayette, 99 koyunu olmasına rağmen kardeşinin 1 koyununa da göz diken insan şeytanından bahsedilmektedir. Bu ayet bu bölümde değinilen ana hususu doğrulamakta ve şeytanların esas amaçlarının mal çoklamak olmadığını, sadece ve sadece diğer insanları mağdur ve mutsuz etmek olduğunu yani nihayetinde "zulmetmek" olduğunu  ortaya koymaktadır. Bu nedenledir ki ayetlerde "Hümüz zalimun" ( Onlar zalimlerdir. ) ifadesi yer alır. Oysa ki ruhsal tekâmülün özünü "Mutluluğun mutluluğumdur." düşüncesi oluşturur.

5 Eylül 2021 Pazar

KODlayıcı KÂDi

Türkçede ve batı dillerinde yer alan ve "Hüküm, Kanun, Yasa, Karar, Yargı, Kural, İlke, Emir, Şifre" anlamlarını içeren "Kod" * kelimesi ile Arapçadaki "Kad" kelimesi ortak KD köküne sahiptirler.

* Code ( İng., Fra.), "Kode" ( Alm. ) ( Code of Etics = Etik Kurallar )

Bilgisayar teknolojisindeki, 0 ve 1 sayılarından oluşan yazılım "kod"ları da bilgisayar programının "hükümleri, komutları, emirleri" niteliğindedir. Esasen Kur'an'daki ayetler, sure ve ayet numaraları, ayetlerdeki kelime adetleri de "yaratılışın kaynak kodları"dır.

Allahu Teala'nın isimlerinden biri olan Arapçadaki "Kadi" ( Hakim, Hüküm veren, Yargıç ) kelimesi de yine "Kad" kökündendir. ( Kökün sonuna eklenen "-i" eki kelimeye "eylemi yapan kişi" anlamını verir. Örnek: Hami ( Koruyan ), Nazmi ( Düzenleyen ), Hadi ( Yönlendiren ), Radi / Razi ( Hoşnut olan ) gibi...

Kur'an ayetlerinde "Kad" kökünün yer aldığı bazı ayetler şöyledir.

2/117 Bedius semavati vel ard ve iza KADA emran fe innema yekulu lehu kun fe yekun

( O gökleri ve yeri yaratandır. İşe HÜKÜM verdiğinde, kesinlikle ona "Ol." der de o olur. )

3/47 Kalet rabbi enna yekunu li veledun ve lem yemsesni beşer kale kezalikillahu yahluku ma yeşa iza KADA emran fe innema yekulu lehu kun fe yekun

( Rab’bim "Bana nasıl çocuk olur ve bana insan dokunmadı." dedi. "Allah ne dilerse işte böyle yaratır. İşe HÜKÜM VERDİĞİNDE, kesinlikle "Ol." der de o olur." dedi. )

19/35 Ma kane lillahi en yettehize min veledin subhaneh iza KADA emran fe innema yekulu lehu kun fe yekun

( Allah için çocuk edinmek olmaz. O ondan yücedir. İşe HÜKÜM VERDİĞİNDE, kesinlikle ona "Ol." der de o olur. )

40/68 Huvellezi yuhyi ve yumit fe iza KADA emran fe innema yekulu lehu kun fe yekun

( Dirilten ve öldüren O'dur. İşe HÜKÜM VERDİĞİNDE kesinlikle ona "Ol." der de o olur. )

15/66 Ve KADAYNA ileyhi zalikel emra enne dabira haulai maktuun musbihin

( Ve ona bu emrin HÜKMÜNÜ VERDİK. Kesinlikle bunların ardları sabahtan kesilir. ) 

 17/4 Ve KADAYNA ila beni israile fil kitabi le tufsidunne fil erdi merrateyni ve le ta'lunne uluvven kebira

( Ve kitapta İsrailoğulları' na, yerde iki kere bozgun yapacaksınız ve büyük ululanma ile ululanacaksınız diye HÜKMETTİK. )

28/44 Ve ma kunte bi canibil ğarbiyyi iz KADAYNA ila musel emra ve ma kunte mineş şahidin

( Ve Musa' ya HÜKÜM VERDİĞİMİZDE sen batı tarafında değildin. Şahitlerden de olmadın. )

4 Eylül 2021 Cumartesi

Gen modifikasyonu ve CRISPR-Cas9 RNA ( mRNA )

CRISPR-Cas9 ( Clustered Regularly Interspaced Short Palindromic Repeats*-CRISPR Associated Protein 9 ) adı verilen genom düzenleme / yazımlama tekniği 2020 yılında ( COVID19 pandemisi yılı ) kimya alanında Nobel Ödülü'ne layık görülmüştür. 

* Gruplanmış Düzenli Aralıklı Kısa Palindromic Tekrarlar "CRISPR", bakteriler de bulunan bir DNA sekansıdır.

"Cas9" ise belirli DNA dizilimlerini / sarmallarını tanımak, yarmak ve bunlara bağlanmak amacıyla CRISPR sekansını bir rehber gibi kullanan enzimdir.

CRISPR-Cas9 tekniği, organizmaların genlerinin yani DNA yapılarının, enzim dizilimlerinin ( genomların ) istenilen yerden kesilmesine, mevcut genlerin kaldırılmasına, yenilerinin eklenmesine ve nihayetinde ilahi nizamın belirlediği genetik kodun değiştirilmesine imkân vermektedir. 



CRISPR-Cas9 tekniği 

Anılan genetik modifikasyon yani "yaratışı değiştirme" tekniğinin kodu olan "CRISPR-Cas9" ifadesi 11 karakterden oluşmakta olup dizilimin son karakteri 9 sayısıdır. Bu durum 9/11 ve 11 nümerolijisini çağrıştırmaktadır. 

Nisa suresinin 119. ayetinde "Allah'ın yaratışının değiştirilmesi" hususundan bahsedilmektedir.

4/119 Ve le udillennehum ve le umenniyennehum ve le amurrannehum fe le YUBETTİKUNNE azanel en'ami ve le amurannehum fe le YUĞAYYİRUNNE HALKALLAH ve men yettehiziş şeytane veliyyen min dunillahi fe kad hasira husranen mubina

( Ve kesinlikle onları saptıracağım, kesinlikle onları saplantılara, kuruntulara sokacağım. Kesinlikle onlara emredeceğim de HAYVANLARIN KULAKLARINI KESECEKLER. Kesinlikle onlara emredeceğim de ALLAH'IN YARATIŞINI DEĞİŞTİRECEKLER. Kim Allah' ın haricinde şeytanı dost edinirse, apaçık hüsran ile hasarlanmış olur. )

Ayetin ana konusu, CRISPR-Cas9 tekniği ile semantik uyum arzetmektedir. "CRISPR-Cas9" kodunun 11 karakterden oluşması ve son karakterin 9 olması da ayet numarası olan 119 sayısı ile nümerolojik uyum arzetmektedir. Bilindiği üzere 11 veya 9/11 kodları, farklı boyuta geçişin, yeni süreç başlangıcının kısaca değişimin nümerik sembolleridir.

Ayrıca ayette yer alan "hayvanların kulaklarının KESİLMESİ" ifadesi ile CRISPR-Cas9 tekniğindeki "genomların KESİLMESİ" arasında batini ilinti bulunmakta gibidir. Zira genler / genomlar ilahi mesajı ( yaratılış kodlarını ) içeren, bir başka deyişle ilahi mesajı, vahyi "duyan", ilahi mesaj için "kulak" olan ve buna göre işlev gören olgulardır.

Kur'an'da, nihayetinde bir "mesajcı" olan haberci için de "kulak" teşbihi yer alır.

9/61 Ve minhumullezine yu'zunen nebiyye ve yekulune huve UZUN kul UZUNU hayrin lekum yu'minu billahi ve yu'minu lil mu'minine ve rahmetun lillezine amenu minkum vellezine yu'zune rasulellahi lehum azabun elim

( Ve onlardan haberciyi üzenler "O KULAKTIR." derler. De ki: "Size hayırlı KULAKTIR. Allah’a inanır, inananlara inanır ve sizden inananlara rahmettir." Allah' ın resulünü üzenlere elim azap vardır. )

Pandemi ve mRNA enjeksiyonu sürecinden hemen önce Mart 2019 tarihinde vizyona girmiş olan "Human Nature" ( Insan Doğası ) isimli filmin konusunun CRISPR tekniği ile genetik modifikasyon olması dikkat çekmektedir. CRISPR tekniği esasen bir gen hackleme* ve kontrol tekniğidir. ( * Hack = Kesip ayırmak )

Filmdeki "Man can create man." ( İnsan bir insan yaratabilir. ) ve "Are we playing God?" ( Tanrıyı mı oynuyoruz? ) cümleleri dikkat çekmektedir.

"Gen" kelimesi Türkçe'deki "Geniş, Genleşme" kelimelerindeki köktür. Yani DNA sarmalındaki enzim diziliminin herhangi bir kesitine, sekansına "Gen" adı verilmektedir. Çünkü enzim dizisi kesiti bir "genişlik" oluşturmaktadır.

Aşağıdaki linkte "Bir zigota enjekte edilen  CRISPR/Cas9 RNA moleküllerinin ( mRNA ) hedef geni başarıyla modifiye ettiği ( değiştirdiğı ) ve cinsiyet oranını da etkilediği" belirtilmektedir.

https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/27744533/

Genetik modifikasyon temasını doğrudan veya dolaylı olarak konu eden filmlerden bazılarının isimleri ve vizyon tarihleri şöyledir; Rampage 2018, X-Men 2000, Jurassic Park 1993, Elysium 2013, Spider Man 2002, Gattaca 1997, Okja 2017, The Island of Dr. Moreau 1977, Deadpool 2016, Blade Runner 1982, Star Trek II: The Wrath of  Khan 1982, Resident Evil 2002, Star Wars: Episode II - Attack of the Clones 2002, The Fly 1986, Mimic 1997, Sharktopus 2010, Island of Lost Souls 1932

2009 yılı yapımı olan ve genetik modifikasyonu konu alan "Splice" isimli filmin afişindeki mesaj ve 11 nümerolojisi dikkat çekmektedir. "The future is born." 06.04.10 ( Gelecek doğdu. ) ... 0+6+0+4+1+0 = "11"

Ancak önemle ve tekrar hatırlatmak gerekir ki Allahu Teala tarafından bahşedilen bilim nötrdür. Bilimin kimler tarafından ve ne amaçla kullanıldığı önemlidir. Umulur ki bu muhteşem tıbbi teknik birçok hastalığın ve genetik bozukluğun tedavisi amaçlı olarak kullanılsın ve insanlığa fayda sağlamaya vesile olsun!

Evvelce "Genetik Klonlama" başlıklı bölümde de klonlama işleminin kulaktan alınan kök hücreler vasıtasıyla yapıldığına değinilmiştir.

Dünya ve Ahiret kavramları

Dünya = Yakında olan, Alçak olan, Aşağıda olan ( Kaba madde boyutu )

Ahireh = Sonraki, Diğeri, Öteki ( Süptil madde boyutu, Cennet*, Sirius )

* Evvelki bölümlerde zikredildiği üzere cennet ve cehennem kavramları ruhun maruz kaldığı pozitif veya negatif frekansları temsil etmekte ve esasen bir "ruhsal hali" tanımlamaktadır. Düalite ilkesi gereği kâinattaki tüm boyutlarda cennet ve cehennem frekansları bulunmaktadır. 

Kur'an'da "Allah inancı" ifadesi daima "Ahiret inancı" ifadesiyle birlikte geçmektedir.

2/62 İnnellezine amenu vellezine hadu ven nesara ves sabiine min amene billahi vel yevmil ahiri ve amile salihan fe lehum ecruhum inde rabbihim ve la havfun aleyhim ve la hum yahzenun

( Allah’a ve sonraki güne inananlardan ve iyilikler yapanlardan olan o inanan Yahudilere, Nasıralılara ve Sabiilere, artık onlara Rab’lerinin indinde kesinlikle ödülleri vardır. Onlara korku yoktur. Onlar hüzünlenmezler. )

Bunun nedeni, bir tekâmül okulu ve aldatıcı ortam olan kaba madde boyutu dünyadaki reenkarnasyonlardan oluşan hayat sonrasında üst süptil madde boyutlarındaki yaşam deneyimlerine olan inancın Allah inancının temelini oluşturmasıdır. Zira varlık sisteminin sadece maddi dünya hayatında algılananlardan ibaret olduğuna inanmak her türlü negatif frekansın yani nefsaniyetin ve kötülüğün kaynağı niteliğindedir.

30/7 Ya'lemune zahiran minel hayatid dunya ve hum anil ahirati hum ğafilun

( Dünya hayatından görüneni bilirler. Onlar ahiretten habersizdirler. )

"Dünya" ve "Ahiret" kelimelerinin "dunya vel ahireh" olarak yanyana bulunduğu 14 ( 7+7 ; İkili Yedi ) ayet bulunmaktadır. Bunlardan bazıları şöyledir.

3/22 Ulaikellezine habitat a'maluhum fid dunya vel ahirah e ma lehum min nasirin

( İşte onlar, onların çalışmaları dünyada ve ahirette boşa gitmiştir. Onlara ne yardımcı olabilir? )

3/45 İz kaletil melaiketu ya meryemu innellahe yubeşşiruke bi kelimetin minhu ismuhul mesihu iysebnu meryeme vecihen fid dunya vel ahirati ve minel mukarrabin

( Zamanında melekler, "Ey Meryem, kesinlikle Allah sana kendinden kelimeyi müjdeliyor ki onun ismi Meryemoğlu mesih İsa’ dır. Dünyada ve ahirette saygındır ve yakınlaşanlardandır." dediler. )

"Dunya vel ahireh" ikilisinin son kez geçtiği ayet Zuhruf suresinin 35. ayetidir.

43/35 Ve zuhrufa ve in kulli zalike lemma metaul hayatid dunya vel ahiratu inde rabbike lil muttekin

( Ve altın, süs zinet. Kesinlikle bunların hepsi dünya hayatının faydasıdır. Rab’binin indindeki ahiret sakınanlar içindir. )

Ayetin sure numarasının nümerolojik değeri 7 ( 4+3 ), ayet numarasının nümerolojik değeri ise 8 ( 3+5 ) olmaktadır. 7 sayısı bir döngülük frekansı yani Dünya'yı, 8 sayısı ise yeni döngü başlangıcını simgelemektedir.

3 Eylül 2021 Cuma

DNA, RNA ve Hücre 

İlahi nizamdaki bilgi* ileti sisteminde, insan algısı itibarıyla üç temel unsur bulunmaktadır. Kaynak, Mesajcı, Uygulayıcı. 

* İlahi nizamdaki "bilgi / bilinç" de esasen bir varlık olup "Ruh" kelimesi ile tanımlanabilir. Tüm idrakli varlıkların özünü ruh oluşturmaktadır.

Bu üç unsur insan algısına göre İlahi Merkez ( Meleül Âlâ / Yüksek Melekler Konseyi ), Melek ( Vazifeli Varlık ) ve İnsan olarak sıralanabilir.

( Allah kelimesinin derin anlamının ve yüceliğinin insan idrakine sığması ve O'nun herhangi bir şekilde konumlandırılması mümkün olmadığından "Kaynak" kavramı Meleül Âlâ ile temsil edilmiştir. )

Meleül Âlâ'dan Meleklere ( Vazifeli Varlıklar ) iletilen bilgiler mesajcı işlevi gören Melekler tarafından vahiy yoluyla İnsan'a iletilmekte ve İnsan da buna göre yönlenmekte ve faaliyette bulunmaktadır. ( Kur'an ayetlerinde yer alan "Allah'ın vahyetmesi" ifadesi esasen vazifeli varlıklar ( melekler ) tarafından insana bilgi iletilmesini, bir nevi "ruhtan üflemeyi" tanımlamaktadır. )

İnsan anatomisi kâinatın bir mikro temsili olarak düşünüldüğünde yine üç ana kavram ile karşılaşılmaktadır. DNA, RNA ve Hücre 

DNA

Açılımı DeoksiriboNükleikAsit olan DNA, kaynaktan gelen asli tesirleri yani yaratılışın kaynak bilgilerini ( kodlarını ) içeren ve anatomik işleyişi yönlendirip yöneten olgudur. DNA, Meleül Âlâ'nın maddi ve mikro temsili olarak teşbih edilebilir.

RNA

Açılımı RiboNükkeikAsit olan RNA kaynaktan yani DNA'dan aldığı bilgileri, fonksiyonlarını icra etmeleri amacıyla hücrelere iletmektedir. Bu ileti de vahiy mekanizmasının mikro temsili olarak teşbih edilebilir.

Hücre

RNA'dan aldığı bilgiler ile vücuttaki hayati fonksiyonları icra eden olgudur.


Pandemi kapsamında gündeme gelen ve aşılama amaçlı olarak RNA virüsünün kopyasının sentetik olarak modifiye edilmiş hali olan "mRNA"'nın ( Messenger RNA / Mesajcı RNA ) işlevi de bağışıklık hücrelerine mesaj iletmektir. Ancak bu mesaj DNA tarafından iletilen ana kodları değil dışarıdan iletilen kodları içermektedir. Dolayısıyla bu noktada ilahi nizam tarafından kurgulanmış sistemde bir bozulma riski oluşmaktadır. Zira dışarıdan iletilen kodlar iyileştirici, destekkeyici amaçlı olabileceği gibi kötüleştirici, bozucu amaçlı da olabilir. İşte bu noktada yani bozulma olması durumunda ortaya Genetiği Değiştirilmiş İnsan'ın ( GDİ ) çıkması kaçınılmazdır. GDİ, filmlerde "Zombi" olarak tasvir edilen hastalanmış ve genetik yapısı dejenere olmuş insanlara benzetilebilir. Zira mRNA vasıtası ile hücrelerin kodlanmalarının değiştirilmesi bir tür "biyolojik hackleme" olarak da tanımlanabilir.

"Yaratışı değiştirmek" olarak tanımlanabilecek bu girişimlere yönelik olarak Kur'an'da çok açık ve uyarıcı ayetler bulunmaktadır.

2/205 Ve iza tevella sea fil erdi li YUFSİDE FİHA GE YUHLİKEL HARSE VEN NESL vallahu la yuhibbul fesada

( Ve yüz çevirip başa geçtiğinde, yerde BOZGUN YAPMAK VE EKİNİ VE NESLİ HELAK ETMEK için çabalar. Allah bozgunu sevmez. )

8/53 Zalike bi ennellahe lem yeku MUĞAYYİRAN Nİ'METEN EN'AMEHA ala kavmin hatta YUĞAYYİRU MA Bİ ENFUSİHİM ve ennellahe semiun alim

( Bu, Allah' ın kesinlikle bir kavime VERDİĞİ NİMETİ, ONLAR KENDİLERİNDEKİNİ DEĞİŞTİRMEDİKÇE DEĞİŞTİREN OLMAMADINDAN dolayıdır. Kesinlikle Allah duyandır, bilendir. )

4/119 Ve le udillennehum ve le umenniyennehum ve le amurrannehum fe le yubettikunne azanel en'ami ve le amurannehum fe le YUĞAYYİRUNNE HALKALLAH ve men yettehiziş şeytane veliyyen min dunillahi fe kad hasira husranen mubina

( Ve kesinlikle onları saptıracağım, kesinlikle onları saplantılara, kuruntulara sokacağım. Kesinlikle onlara emredeceğim de hayvanların kulaklarını kesecekler. Kesinlikle onlara emredeceğim de ALLAH'IN YARATIŞINI DEĞİŞTİRECEKLER. Kim Allah' ın haricinde şeytanı dost edinirse, apaçık hüsran ile hasarlanmış olur. )

Ölüler ile konuşma ... Chatbots?! 

Küreselciler bilimin her alanındaki kaynak bilgileri Kur'an'dan ve diğer kutsal kitaplardan ( Tevrat, İncil ) almakta, kitle telkin, kontrol ve tahakküm operasyonlarını da yine Kur'an ayetlerine, kodlarına ve nümerolojisine göre yürütmektedirler. 

Meşhur bir yazılım şirketi 2019 yılında WO2020060606 kodu ( 666* sembolizmi ) ile "Cryptocurrency System Using Body Activity Data" ( Vücut Aktivitesi Verilerini Kullanan Kriptopara Sistemi ) isimli patent almıştır.

( * 666 sayısı İncil'de "insanı simgeleyen canavarın sayısı" ifsdesiyle yer almakta ve ilgili ayetlerde "insanların bu sayı ile işaretlenmesinden" bahsedilmektedir. )

Aynı şirket Temmuz 2020 ayında "Creating a Conversational Chatbot of a Specific Person" ( Belirli bir Kişinin Sohbetsel Söyleşi Botunun Yaratılması ) isimli bir patent almıştır. Patenti alınan yazılım teknolojisinin özünde "ölmüş bir kişinin yaşadığı sürece depolanmış sosyal verilerinin yapay zekâ tarafından derlenmesi ve kişinin dijital ortamda oluşturulan sanal replikasının insanlar ile dijital platform üzerinde iletişim kurmasının sağlanması" bulunmaktadır.

Bu girişim, 2020 yılı itibarı ile başlatılan felâketler ( salgın, yangın, deprem, savaş, kıtlık vb. ) sürecinde dünya nüfusunun hızlıca azalacağının / azaltılacağının bir işareti dahi olabilir. Ölen kişiye dijital ortamda nasıl olsa ulaşılabileceğinin telkini yoluyla "ölümün sıradanlaştırılması" ve "kitle reaksiyonunun" minimize edilmesi taktiği izlenmekte gibidir. Zira patentin, pandeminin başladığı 2020 yılında verilmesi de dikkat çekmektedir.

"Chatbot" ( Sohbet Botu ) konusu 2011 yılında yayımlanmaya başlayan "Black Mirror" ( Siyah Ayna** ) isimli TV dizisinin 11.02.2013 tarihinde vizyona girmiş olan "Be Right Back" ( Hemen Geri Dön ) isimli 2. sezonunun 1. bölümünde işlenmiştir.

** "Black Mirror" ( Siyah Ayna ) farklı boyut varlıkları ile temas kurma seanslarında kullanılan ve boyutlar arası geçiş sağlayan portalın sembolüdür.

13. sure olan Cuma suresinin 31. ayeti, bilimi oluşturan bilgilerin ve kaynak kodların Kur'an'dan alındığı tezini yine teyid eder niteliktedir. Ayette "Ölülerin kur'an ile konuşturulması" ifadesi yer almaktadır. 

 13/31 Ve (1) lev (2) enne (3) KUR'ANEN (4) suyyirat (5) bi (6) hi (7) el (8) cibalu (9) ev (10) kuttiat (11) bi (12) hi (13) el (14) erdu (15) ev (16) KULLİME (17) bi (18) hi (19) el (20) MEVTA (21) bel (22) li (23) allahi (24) el (25) emru (26) cemia (27) e (28) fe (29) lem (30) yey'esi (31) ellezine (32) amenu (33) en (34) lev (35) yeşau (36) allahu (37) le (38) hede (39) en (40) nase (41) cemia (42) ve (43) la (44) yezalu (45) ellezine (46) keferu (47) tusibu (48) hum (49) bi (50) ma (51) SANEU (52) kariatun (53) ev (54) tehullu (55) kariben (56) min (57) dari (58) him (59) hatta (60) ye'tiye (61) va'du (62) allah (63) inne (64) allahe (65) la (66) yuhlifu (67) el (68) miad (69)

( Ve şayet kesinlikle KUR'AN ki, onunla dağlar gezse veya onunla yer kesilip parçalansa veya ÖLÜLER ONUNLA KONUŞTURULSA. Bilakis tüm işler Allah içindir. O halde o inananlar ümit kesip anlamadılar mı ki Allah dileseydi insanları topluca yönlendirirdi ve o inkar edenleri geri durdurmazdı. O ÜRETTİKLERİNDEN dolayı onlara ansızın gelen bela isabet eder veya yurtlarının yakınına konar. Nihayet Allah' ın vaadi gelir. Kesinlikle Allah vaade, vadeye ihtilaf etmez. ) 

Yukarıdaki ayet ile bu bölümde bahsedilenler arasındaki semantik ve nümerolojik bağlantı incelendiğinde şu tespitler ortaya çıkmaktadır.

- Dizinin ismi olan "Black Mirror" kelime ikilisi 11 harften oluşmaktadır. Ve dizi 2011 yılında gösterime girmiştir. ( 11 sayısı düalitenin, döngünün ve farklı boyuta geçişin sembolüdür. )

- Dizinin bir bölümünün ismi olan "Be right back" kelime seti 11 harften oluşmaktadır.

- "Be Right Back" isimli bölüm "11".02.2013 tarihinde vizyona girmiştir.

- "Be right back" isimli bölüm 44 dk. sürmektedir. ( Yukarıdaki0 ayetin kodu ( 13/31 ) ile nümerolojik uyum söz konusudur. ( 1+3 = 4 ve 3+1 = 4 ... 4 ve 4 ) 4+4 işlemi 8 sayısını verir ki bu sayı, 11 sayısı gibi yeni döngü başlangıcının ve sonsuz döngünün ( düalitenin ) sembolüdür.

- Patentin ismi "Creating a Conversational Chatbot of a Specific Person" olup 8 harften oluşnaktadır. Ayetteki "Kullime" ( Kelâm ettirilir / Konuşturulur ) kelimesi 17. kelimedir. 1+7 = 8 )

- Ayetin kodu ( 13/31 ) "Black Mirror" kavramındaki "Mirror" ( Ayna ) kelimesi ile de uyum arzetmektedir. Zira üzerinde 13 yazan bir kağıt aynaya tutulduğunda 3 sayısının açık kısmı ters yöne bakacak şekilde başa gelir ve aynaya bakan 31 sayısı benzeri bir şekil görür. Zaten "Chatbot" projesinde de ölünün dijital replikasının ekrandan şekilsel ve kelimesel olarak yansıtması öngörülmektedir. ( Black Mirror ( Siyah Ayna ) da zaten boyutlar arası iletişim portalını yani bir nevi "ekranı" simgelemektedir. )

Ayrıca "Be right back" isimli bölümün vizyona giriş tarihi olan 11.02.2013 sayı setinde de 13 nümerolojisi bulunmaktadır.  11+02 = 13 ve 2013'teki 13 sayısı ayet kodundaki 1 ve 3 sayıları ile uyumludur.

- Yazılım şirketi "Chatbot" konulu patenti "Temmuz 2020"'de almıştır ( 7. 2020 ... 7+2+0+2+0 = 11 )

- Yukarıdaki ayetteki "Kullime" ( Kelam ettirilir / Konuşturulur ) kelimesi 17. kelime, "Mevta" ( Ölüler ) kelimesi ise 21. kelimedir. ( 1+7+2+1 = 11 )

Ayrıca "Mevta" kelimesi 21. kelime olup, "Be right back" bölümü de 2. sezonun 1. bölümüdür.

Ayette yer alan "Kur'an ile dağların seyirtilmesi ve yerin kesilmesi" ifadeleri de yine kur'an kodlarıyla suni tektonik hareket oluşturma mesajı içeriyor olabilir.

2 Eylül 2021 Perşembe

Günlük tablo verilerine bakış

Uzun bir süredir toplumun tüm yaşam dinamiklerini belirler hale gelen, her gün insanların karşısına çıkarılan ve "korku" kelimesi dolu medya manşetlerine baz teşkil eden "Günlük tablo"daki bazı önemli "oranlar" dikkat çekmektedir.

Virüsün etkinliğini yani "yayılma" ve "ölüme sebebiyet verme" kabiliyetini gösteren kriterler mutlak değerler ( sayılar ) ve hatta günlük mutlak değerler ( sayılar ) değil "oranlardır." Dolayısıyla ilgili analizlerde "Vaka Oranı" ( Vaka Sayısı / Test Sayısı ) ve "Ölüm Oranı" ( Ölüm Sayısı / Vaka Sayısı ) en önemli kriterlerdir. ( Esasen virüsün hastalanmaya sebebiyet verme kabiliyetini gösteren kriter "Hasta Oranı" kriteri olup, bu kriter Temmuz 2021 ayı itibarıyla tablodan çıkarılmıştır. )

2021 yılı "Ölüm oranları ( Ölüm sayısı / Vaka sayısı )" aylık ortalamaları şöyle gerçekleşmştir.

Ocak : %2
Şubat : %1.17
Mart : %0.49
1 - 28 Nisan : %0.56
29 Nisan - 19 Mayıs ( Kapanma dönemi ): %1.67
20 - 31 Mayıs : %2.14
Haziran : %1.24
Temmuz : %0.66
Ağustos : %0.86

"Ölüm oranları" trendi grafiği aşağıdadır.


"Kapanma dönemi" içinde vaka sayılarının azalmasına bağlı olarak ölüm oranlarının arttığı görülmektedir. Ancak bazı doktorların belirttiği üzere kapanmaya dayalı stres belirli bir yaş grubu üzerinde olumsuz etki göstermiş de olabilir.

"Vaka Oranları" da ( Vaka S. / Test S. ) şöyle gerçekleşmiştir.

Ocak : %5.21
Şubat : %6.36
Mart : %10.95
1 - 28 Nisan : %17.53
29 Nisan - 19 Mayıs ( Kapanma dönemi ) : %8.13 20
Mayıs - 31 Mayıs : %3.75
Haziran : %2.65
Temmuz : %4.16
Ağustos : %7.79

"Vaka oranları" trendi grafiği aşağıdadır.


Turizm sezonunda mevsimselliğin de etkisiyle oranlarda azalma olsa da süreç boyunca medyanın günlük bazda mutlak değerler ( sayılar ) üzerinden korku telkini yapan manşetleri aralıksız devam etmiş ve etmektedir.




31 Ağustos 2021 Salı

Zihinlerdeki Great Reset

Küreselcilerin yeni ve şiddeti artırılmış bir tam tahakküm sistemi tesis edebilmek için Coronavirus Pandemisini kurguladıkları artık aşikâr ve malum bir gerçek haline gelmiştir. Küresel idarenin ve işleyişin tek merkezden yapılmasını öngören bu yeni düzene geçiş öncesinde gerekli olan ve mevcut sistemlerin çöküşünü ifade eden Great Reset ( Büyük Sıfırlama ) kavramının farklı bir yönü de insan fizyolojisinde ve özellikle zihinsel yapısında planlanan çöküş ve değişim midir?

Coronavirus'ün spike proteininin, beyindeki nöronların içinde yer alan aksonlarda uyarıcı işlevi gören "Reseptör"lerdeki spike protein ile benzerlik gösterdiği belirtilmektedir. Dolayısıyla mRNA aşısı vasıtasıyla spike proteine karşı kodlanan bağışıklık hücrelerinin bir süre sonra benzer yapıdaki "Reseptör" hücrelerini devre dışı bırakabileceği belirtilmektedir. Böyle bir durumun en iyimser sonucunun da "hafıza kaybı" olabileceği belirtilmektedir. Bu bağlamda Great Reset kavramı aynı zamanda yeni düzende hafızaları resetlenmiş / sıfırlanmış insanları da mı içermektedir?

Aşağıdaki şekilde bir nöron hücresinin içindeki aksonun yapısı yer almaktadır. Şekildeki "Neurotransmitter Molecule" reseptör hücresini ifade etmektedir.

Evvelce "Ranvier Düğümleri" başlıklı bölümde, Felak suresinde yer alan "Düğümlere üfleyenler" ifadesinin, aksonun bir bileşeni olan ve veri aktarımı sağlayan Ranvier Düğümleri'ne "negatif frekans iletisi"ni simgelediğine değinilmişti. Ayetteki "üfleme" fiili "kelime tekrarı" yoluyla frekans iletisini ( Büyü, Hipnoz, Nöral Programlama vb. ) tanımlamaktadır. Negatif frekans iletisi Ranvier Düğümleri'ni devre dışı bırakarak veri iletisini aksatmakta ve idrak mekanizmasını bloklamaktadır.

Bu çerçevede, bir tür "üfleme" olan aşılama ( enjeksiyon ) yoluyla da benzer bir uygulama mı yapılmaktadır?

Nahl suresinin 70. ayetinin çoklu anlamlarından biri de dış müdahale ile hafıza sıfırlama mıdır?

16/70 Vallahu halekakum summe yeteveffakum ve minkum men yuraddu ila erzelil umuri Lİ KEYLA YA'LEME BA'DE İLMİN ŞEY'A innellahe alimun kadir

( Ve Allah sizi yarattı. Sonra sizi vefat ettirir, size vefa eder. Sizden kimileri, İLİMDEN SONRA BİR ŞEY BİLMESİN DİYE ömrün en rezil dönemine erdirilir. )

Ayetteki "İlimden sonra bir şey bilmeme" ifadesi "hafıza sıfırlamaya" yani zihinlerdeki Great Reset'e mi işaret etmektedir?

İnsan beyninde 86 milyon nöron bulunmaktadır. Bunların 16 milyonu cerebral cortexte yer alır.

86 ... 8+6 = 14 ... 7+7 ... İkili Yedi ( Düalitenin, Döngünün ve Yeni  Döngü Başlangıcının sembolü )

16 ... 1+6 = 7 Bu nümerolojik durumun 16/70 kodlu ayet ile dolaylı bağlantısı olabilir.

16 ... 1+6 = 7

70 ... 7+0 = 7 1+6+7+0 = 14 ... ( 86 ... 8+6 = 14 )

2014* yılında vizyona giren ve planlanan distopik dünyayı özetleyen "The Giver" filmi konu bağlamında dikkat çekmektedir. Zira filmde insanlar her sabah evden çıkarken kendilerine "Duygu / Hafıza Sıfırlayıcı Enjeksiyon" yapıyorlardı. Aşağıda Giver ve Jonas karakterleri arasındaki diyalog yer almaktadır. ( * 2014 ... 2+0+1+4 = 7 )

Jonas : It was like a memory, but Fiona was there. ( Hatıra gibiydi, ama Fiona oradaydı. )

The Giver : You had a dream. ( Bir rüya gördün. )

Jonas : A what? ( Bir ne? )

The Giver : A dream. A combination of reality, fantasy, emotions and what you had for dinner. You've stopped taking your INJECTIONS, haven't you? ( Bir rüya. Gerçek, fantazi, heyecan ve akşam yemeğinin bir kombinasyonu. ENJEKSİYONLARINI almayı durdurdun değil mi? )

Enjeksiyonlarını durduran genç adam hatırlamaya başlıyor.!!


Jonas, enjeksiyon cihazına kolu yerine elma koyarak sistem dışına çıkıyor ve hatırlamaya başlıyor.

The Thinning 2018 : 2039 yılında dünyanın  nüfusu iyice artmıştır. Birleşmiş Milletler bir bildiri yayımlayarak her ülkenin nüfusunu her yıl %5 oranında azaltması talimatını verir. ABD gençler üzerinde "Thinning" adı verilen bir test uygulamaya başlar. Testi geçenler yaşamaya devam etmekte, testi geçemeyenler ise "enjeksiyon" ( aşılama mesajı ) yöntemiyle öldürülmektedirler. Filmin afişinde "New World Order" ( Yeni Dünya Düzeni ) yazmaktadır.

Benzer bir film de 2002 yılı yapımı olan "Equilibrium" isimli filmdir. Film, "hissetmenin suç sayıldığı" distopik bir ortamda yaşayan ve her gün Prozium isimli duygu / hafıza silici ilacı kendilerine enjekte etmek zorunda bırakılan insanları konu almaktadır. Bir grup insan ise bu uygulamaya karşı çıkmış ve isyan başlatmıştır.


Filmdeki Prozium enjeksiyon tabancası.


2019 yılında vizyona giren ( tam pandemi öncesi ) "Little Joe" isimli filmde ise suni ortamda üretilen bir bitkinin beyinde patojenik etkilere ( dikkat eksikliği, davranış değişikliği, sanal mutluluk ve hafıza kaybı ) sebep olan bir "virüs"ün oluşumuna sebebiyet vermesi konu edilmektedir. Film, açıkça "laboratuarda üretilen virüs" mesajı vermektedir.


Biyoteknoloji şirketinin logosundaki DNA sembolü dikkat çekmektedir.

Ayrıca filmde "maske" teması da işlenmektedir.