28 Temmuz 2018 Cumartesi

Tayr

27/16 - Ve verise süleymanü davude ve kale ya eyyühen nasü ullimna MENTIKAT TAYRİ ve utına min külli şey' inne haza le hüvel fadlül mübın ( Ve Süleyman Davud' a varis oldu. "Ey insanlar, bize KUŞLARIN KONUŞMASI öğretildi. Bize herşeyden verildi. Kesinlikle bu, o apaçık üstünlüktür, lütuftur." dedi. )

27/17 - Ve huşira li süleymane cünudühu minel CİNNİ vel İNSİ vet TAYRİ fe hüm yuzeun ( Ve CİNLERDEN, İNSANLARDAN ve KUŞLARDAN oluşan orduları, askerleri Süleyman için toplandı. Artık onlar düzenlenip hizalanıyorlardı. )

Neml suresinin bu ayetinde Süleyman'a yardım eden varlıklardan bahsedilmektedir. Ayetteki varlıkların, bulundukları boyutlara göre sıralandıkları düşünüldüğünde ayetteki "Tayr" kelimesinin "Kuş" anlamının dışında da bir anlam taşıyor olması ve üst boyut ( frekans, plan ) varlıklarını ( Vazifeli Varlıklar ) tanımlıyor olması kuvvetle muhtemeldir. Zira "Tayr" kelimesi "Uçmak" anlamına gelmekte olup "Uçak" kelimesinin de karşılığı "Tayyare" kelimesidir.

Cin : 2. Boyut
İnsan : 3. Boyut
Tayr : 4., 5. + Boyut

Sümer uygarlığında, üst alemden gelen ve Anunnaki olarak adlandırılan varlıkların, rölyeflerde "Kuş Kafalı İnsan Bedenli Varlık" olarak resmedilmesi bu çerçevede dikkat çekmektedir.


Kuş temalı bu varlıkların Vazifeli Varlıklar ( Resuller / Gönderilenler ) oldukları varsayıldığında, Fatir suresinin 35/1 kodlu ayetine göre Melek adı verilen varlıkların Vazifeli Varlıklar oldukları  düşünülebilir.

35/1 - El hamdü lillahi fatıris semavati vel erdı caılil MELAİKETİ RUSÜLEN ÜLI ECNİHATİN MESNA VE SÜLASE VE RUBA yezıdü fil halkı ma yeşa' innellahe ala külli şey'in kadır ( Övgü, gökleri ve yeri yoktan yaratan,  MELEKLERİ İKİŞER, ÜÇER, DÖRDER KANATLI RESULLER KILAN Allah içindir. O yaratışta ne dilerse artırır. Kesinlikle Allah herşeye gücü yetendir. )

27/16 kodlu ayette de "Süleyman'a UÇANLARIN KONUŞMALARININ / İLETİŞİMLERİNİN öğretildiği bildirilmektedir. Ayette "lisanit tayr" ( kuş dili ) değil "mentıkat tayr" ( kuş konuşması ) ifadesi yer almaktadır. Bu ifade Süleyman'ın üst boyuttaki ( 3. boyut üzeri ) varlıklar ile iletişim kurabilme yeteneğine haiz olduğunu göstermektedir.

Ayrıca Fil suresindeki "Tayr" kelimesi de farklı bir anlam, UFO / Uzay Gemisi / Vazifeli Varlık  anlamı taşımakta gibidir. Zira 105/4 kodlu ayette "Tayrların pişmiş taş attıkları" belirtilmektedir. Bir kuşun pişmiş taş atamayacağı düşünüldüğünde farklı bir anlam gündeme gelmektedir.

105/1 - E lem tera keyfe feale rabbüke bi ashabil fil ( Rab’bin fil sahiplerini nasıl yaptı görmedin mi? )
105/2 - E lem yec'al keydehüm fı tadlil ( Onların hileli tuzaklarını sapmış ve boşa çıkmış kılmadı mı? )
105/3 - Ve ersele aleyhim TAYRAN ebabil * ( Ve onların üzerlerine ebabil KUŞLARI gönderdi. )
105/4 - TERMIHİM Bİ HICARATİN MİN SİCCİL ( ONLARA ATEŞTE PİŞMİŞ ÇAMUR TUĞLASINDAN TAŞLAR ATIYORLARDI. )
105/5 - Fe cealehüm ke asfin me'kul ( Böylece onları yenmiş taze ekin yaprağı gibi yaptı. )

Surede sanki UFOların / Uzay Gemilerinin / Vazifeli Varlıkların tepeden gönderdikleri ışınlarla toprağın parçalandığı ve yanmış toprağın ve taşların savrulduğu izlenimi oluşmaktadır. Zira pişmiş taşların isabet ettiği kişilerin yandıkları ve iskelet olarak kaldıkları da "Asfın mekul" ( Yenmiş ekin yaprağı ) ifadesiyle tasvir edilmektedir.

* "Ebabil" kelimesi "Ebab" ( Hazılanmak ) ve El ( İlah ) kelimelerinden müteşekkil olup, "Allah'ın Hazırlığı / Hazırladığı" gibi bir anlam taşımaktadır. ( Ebabil kelimesinin sözlük anlamı ise "Dağ Kırlangıcı"dır. )


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder