19 Ekim 2022 Çarşamba

"Bırak onları bataklıklarında oynasınlar!"

Yaratılışın kodlarınını içeren sonsuz ilim kaynağı Kur'an ayetlerinde, gerçeği algılama yeteneği kaybolmuş olanlar tasvir vasıtasıyla net olarak tanımlanmakta ve bu kitleye nasıl davranılması gerektiğine ilişkin yönlendirme de detaylı olarak verilmektedir.

3/20 FE İN HACCUKE fe kul eslemtu vechiye lillahi ve men ittebean ve kul lillezine utul kitabe vel ummiyyine e eslemtum fe in eslemu fe kadihteden ve in tevellev FE İNNEMA ALEYKEL BELAĞ vallahu besirun bil ibad

( EĞER SENİNLE TARTIŞIP MÜCADELE EDERLERSE, De ki: "Ben yüzümü Allah’a  teslim ettim ve o bana tabi olanlar da." O kitap verilenler ve okuma yazma bilmeyenler için "Teslim oldunuz mu?" Eğer teslim olurlarsa yönlendirilmiş olurlar. EĞER YÜZ ÇEVİRİRLERSE, SENİN ÜZERİNE OLAN KESİNLİKLE TEBLİĞDİR / ULAŞTIRMADIR. Allah kullarını görendir. )

7/179 Ve lekad zera'na li cehenneme kesiran minel cinni vel insi LEHUM KULUBUN LA YEFKAHUNE BİHA VE LEHUM A'YUNUN LA YUBSİRUNE BİHA VE LEHUM AZANUN LA YESMEUNE BİHA ULAİKE KEL EN'AMİ BEL HUM EDALL ULAİKE HUMUL ĞAFİLUN

( Ve cinlerden ve insanlardan çoğunu cehennem için bıraktık. ONLARIN KALPLERİ VARDIR, ONLARLA ANLAMAZLAR. ONLARIN GÖZLERİ VARDIR, ONLARLA GÖRMEZLER. ONLARIN KULAKLARI VARDIR, ONLARLA DUYMAZLAR. BUNLAR HAYVANLAR GİBİDİRLER. BİLAKİS DAHA DA SAPMIŞLARDIR. İŞTE ONLAR HABERSİZLERDİR. )

4/88 Fe ma lekum fil munafikine fieteyni vallahu erkesehum bima kesebu e turidune en tehdu men edallellah ve MEN YUDLİLİLLAHU FE LEN TECİDE LEHU SEBİLA 

( O halde size ne oluyor da ikiyüzlüler hakkında iki topluluğa ayrılıyorsunuz. Allah o kazandıklarından dolayı onları tersine döndürür. O ALLAH'IN SAPTIRDIĞINI YÖNLENDİRMEYİ Mİ İSTERSİNİZ? VE ALLAH KİMİ SAPTIRIRSA ARTIK ONA YOL BULAMAZSIN. )

6/91 Ve ma kaderullahe hakka kadrihi iz kalu ma enzelellahu ala beşerin min şey' kul men enzelel kitabellezi cae bihi musa nuran ve huden lin nasi tec'alunehu karatiyse tubduneha ve tuhfune kesira ve ullimtum ma lem ta'lemu entum ve la abaukum KULİLLAHU SUMME ZERHUM Fİ HAVDİHUM YEL'ABUN 

( Ve onlar "Allah insanlara hiçbir şey indirmemiştir." dediklerinde, Allah' ı gerçek kudreti ile takdir edemediler. De ki: "Musa'nın insanlara aydınlık ve yönlendirme olarak getirdiği, sizin onu kağıtlara dönüştürdüğünüz, onu açıkladığınız ve çoğunu gizlediğiniz, sizin ve babalarınızın o bilmediklerinizi öğrendiğiniz o kitabı kim indirdi?" DE Kİ: "ALLAH". SONRA ONLARI BATAKLIKLARININ İÇİNDE OYNAMAYA BIRAK. )

Yukarıdaki ayetlerde de görüldüğü üzere, tebliğ sonrasında yani bilgi paylaşımı sonrasında hala yanlış olanın yanlış olduğunu idrak edemeyen veya nefsani menfaatler uğruna bilerek yanlıştan vazgeçmeyen, kendisine doğru diye anlatılanı veya doğru olarak bilegeldiğini doğru addetmekte ısrar eden, Kur'an ilmini ve ilim üzerine tefekkürü reddeden, her türlü iletişime kapalı olan kitleye karşı yapılacak yegane şeyin "Onları kendi hallerine bırakmak" olduğu bildirilmektedir. Yani Allahu Teala, inkar ve isyan içinde olanlara karşı inananların, kendilerine doğrudan saldırı ve özgürlüğü kısıtlayıcı müdahale olmadığı müddetçe, herhangi bir ısrarcı veya zorlayıcı girişimde bulunamayacakları açıkça bildirilmektedir. Hatta bu hususta Bakara suresinin 256. ayetinin ilk cümlesinde açık bir hüküm yer almaktadır.

2/256 LA İKRAHE FİD DİNİ kad tebeyyener ruşdu minel ğayy fe men yekfur bit tağuti ve yu'min billahi fe kad istemseke bil urvetil vuska lenfisame leha vallahu semiun alim

( DİNDE ZORLAMA YOKTUR. Doğru yanlıştan açığa çıkmıştır. Kim azgını inkar ederse ve Allah’a  inanırsa artık sağlam kulba tutunmuştur. O ona asla kopmaz. Allah duyandır, bilendir. )

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder