17 Aralık 2021 Cuma

Maraz ve Şifa

"Hastalık" anlamına gelen Türkçe'deki "Maraz" kelimesi esasen Arapça'daki "Merad" ( Hastalık ) kelimesinin farklı telaffuz edilmiş halidir. Hastalık, negatif niteliğe sahip düşük frekans tesirlerinin sebebiyet verdiği bozulma durumudur. Esasen "hastalık", tıpkı "sağlık" gibi ilahi nizamın düalite ilkesinin kusursuz işleyişinin bir bileşenidir. Ancak elbetteki tekamül sınavına tabi olan varlıklar tarafından bu olgu sıkıntı ve ıstırap olarak algılanmaktadır. 

Kur'an ayetlerinde "Merad" kelimesi "Fi kalbi merad" ( Kaplteki hastalık ) ifadesinin içinde yer almaktadır. Kalp, ruhun kaba madde planındaki maddi temsili olup, kalpteki hastalık ifadesi esasen "ruh hastalığı" anlamını yansıtmaktadır. "Kaplteki hastalık" ifadesi aşağıdaki ayetlerde geçmektedir.

2/10 Fİ KULUBİHİM MERADUN fe zadehumullahu MERADA ve lehum azabun elimun bima kanu yekzibun

( KALPLERİNDE HASTALIK vardır. Böylece Allah onlara HASTALIĞI artırır ve yalanlamış olduklarından dolayı elim azap onlaradır. )

5/52 Fe terallezine Fİ KULUBİHİM MERADUN yusariune fihim yekulune nahşa en tusibena dairah fe asellahu en ye'tiye bil fethi ev emrin min indihi fe yusbihu ala ma eserru fi enfusihim nadimin

( KALPLERİNDE HASTALIK olanların "Bize devir isabet etmesinden korkuyoruz." diyerek, onların arasına koşuştuklarını görürsün. Umulur ki Allah açılış veya indinden emir getirir de o nefislerinde gizlediklerine pişman olanlar olurlar. )

8/49 İz yekulul munafikune vellezine Fİ KULUBİHİM MERADUN ğarra haulai dinuhum ve men yetevekkel alellahi fe innellahe azizun hakim 

( Zamanında ikiyüzlüler ve o KALPLERİNDE HASTALIK bulunanlar,"Şunları dinleri aldattı." diyorlardı. Kim Allah’a dayanıp sığınırsa, kesinlikle Allah yücedir hakimdir. )

9/125 Ve emmellezine Fİ KULUBİHİM MERADUN fe zadethum ricsen ila ricsihim ve matu ve hum kafirun

( Ve ama KALPLERİNDE HASTALIK olanlar. Onları, onların pisliklerine azablarına, pislik azab olarak artırdı. İnkarcı olarak öldüler. )

22/53 Li yec'ale ma yulkiş şeytanu fitneten lillezine Fİ KULUBİHİM MERADUN vel kasiyeti kulubuhum ve innez zalimine le fi şikakin beiyd ( O şeytanın attığını, KALPLERİNDE HASTALIK olanlara ve kalpleri katılaşanlara sınav kılmak içindir. Kesinlikle zalimler uzak, derin bir ayrılık, kopukluk içindedirler. )

24/50 E Fİ KULUBİHİM MERADUN em irtabu em yehafune en yehiyfellahu aleyhim ve rasuluh bel ulaike humuz zalimun
( KALPLERİNDE HASTALIK mı var?Şüphe mi ediyorlar? Allah ve O’nun resulü onlara zulmeder diye mi korkuyorlar? Bilakis, işte onlar zalimlerdir. )

33/12 Ve iz yekulul munafikune vellezine Fİ KULUBİHİM MERADUN ma veaddenellahu ve rasuluhu
illa ğurura
( Ve zamanında ikiyüzlüler ve o KALPLERİNDE HASTALIK olanlar "Allah ve resulü bize aldanışın
haricindekini vaad etmemiş." diyorlardı. )

33/32 Ya nisaen nebiyyi lestunne ke ehadin minen nisai in ittekaytunne fe la tahda'ne bil kavli fe yatmeallezi Fİ KALBİHİ MERADUN ve kulne kavlen ma'rufa
( Ey habercinin kadınları, kadınlardan herhangi biri gibi değilsiniz. Eğer sakınıyorsanız, o halde sözde kırıtmayın da o KALBİNDE HASTALIK olan ümitlenmesin. İyi, bilinen söz söyleyin. )

33/60 Le in lem yentehil munafikune vellezine Fİ KULUBİHİM MERADUN vel murcifune fil medineti le nuğriyenneke bihim summe la yucaviruneke fiha illa kalila

( Eğer ikiyüzlüler, o KALPLERİNDE HASTALIK olanlar ve şehirde yalan haber yayanlar vazgeçmezlerse, kesinlikle seni onlara musallat ederiz. Sonra, az bir zaman haricinde, orada senin civarında olamazlar. )

47/20 Ve yekulullezine amenu lev la nuzzilet surah fe iza unzilet suratun muhkemetun ve zukira fihel kitalu raeytellezine Fİ KULUBİHİM MERADUN yenzurune ileyke nazaral mağşiyyi aleyhi minel mevti fe evla lehum

( Ve o inananlar "Sure indirilmeli değil miydi?" derler. Böylece açık anlamlı sağlam sure indirildiğinde ve onda savaş hatırlatıldığında, o KALPLERİNDE HASTALIK olanları, üzeri ölümden perdelenmiş bakış ile sana bakarlarken görürsün. Zaten o onlara daha yakındır, uygundur. )

47/29 Em hasibellezine Fİ KULUBİHİM MERADUN en len yuhricellahu adğanehum

( KALPLERİNDE HASTALIK olanlar, Allah' ın öfkelerini, kinlerini çıkarmayacağını mı sandılar? )

74/31 Ve ma cealna ashaben nari illa melaiketen ve ma cealna iddetehum illa fitneten lillezine keferu li 
yesteykinellezine utul kitabe ve yezdadellezine amenu imanen ve la yertabellezine utul kitabe vel mu'minune ve li yekulellezine Fİ KULUBİHİM MERADUN vel kafirune maza eradallahu bi haza meselen kezalike yudillullahu men yeşa'u ve yehdi men yeşa ma ya'lemu cunude rabbike illa huve ve ma hiye illa zikra lil beşeri

( Ateşin sahiplerini melekler haricindekiler yapmadık. Onların adetlerini o kitap verilenlerin doğru bilgi edinmeleri, o inananların inançlarının artması, o kitap verilenlerin ve inananların şüphe etmemeleri, o
KALPLERİNDE HASTALIK olanların ve inkarcıların "Allah bu misal ile ne istedi?" demeleri için, o inkar edenler için sınav haricindeki kılmadık. Allah dilediği kimseyi işte böyle saptırır ve dilediği kimseyi yönlendirir. O’nun haricinde Rab’binin ordularını, askerlerini kimse bilmez. O insanlar için hatırlamanın haricindeki değildir. )

"Kaplteki hastalık" olarak tanımlanan düşük negatif frekansı yani "ruhsal hastalığı" temsil eden ve  binlerce yıldır dünyandaki kan ve gözyaşının, hastalığın sebebi olan negatif olguların başlıcaları aşağıda karşıtları ( pozitif frekansları ) ile birlikte düal olarak yer almaktadır.

Kötülük - İyilik 
Çirkinlik - Güzellik
Yanlışlık / Sapıklık - Doğruluk
Nefret - Sevgi 
Kin - Af
Öfke - Sükunet
Bencillik - Özveri 
İhanet - Sadakat 
Adaletsizlik - Adalet
Gizlilik - Açıklık 
Yalan - Gerçek 
Ölüm - Olum ( Yaşam )
Hüzün - Mutluluk 
Endişe / Şüphe - Güven 
İnkâr - İnanç 
Stres - Huzur 
Yıkım - Oluşum 
Harcama - Koruma 
Kibir - Tevazu 
Yergi / Hakaret - Övgü 
Kabalık - Saygı 
Gasp - Paylaşım 
Tembellik - Çalışkanlık 
Cehalet - İlim 
Ahlâksızlık - Ahlâk 
Kıskançlık, Hırs - Kanaât
Zulüm - Merhamet
Vurdumduymazlık - Yardımseverlik
Karanlık - Aydınlık 
Hastalık - Şifa, Sağlık
Suç - Masumiyet 
Sahtekârlık - Dürüstlük 
Cimrilik - Cömertlik 
Ruhsallık ( Spiritüalizm ) - Maddesellik ( Materyalizm )
......
......

Ayetlerde yer alan "Kur'an'ın kalbe indirilmesi" ve "Kur'an'ın şifa olması" ifadeleri, Kur'an ayetlerinin ruhsal bozulmaya yani ruh hastalığına sebep olan her türlü düşük negatif frekansın giderilmesi için yegane şifa kaynağı olduğunu ispatlar niteliktedir.

26/192 Ve innehu le tenzilu rabbil alemin ( Ve kesinlikle o alemlerin Rab’binin indirmesidir. )

26/193 Nezele bihir ruhul emin ( Onu güvenilir ruh indirdi. )

26/194 ALA KALBİKE li tekune minel munzirin ( Uyarıcılardan olman için SENİN KALBİNE, )

26/195 Bi lisanin arabiyyin mubin ( Apaçık Arapça lisanı ile, )

26/196 Ve innehu lefi zuburil evvelin ( Ve kesinlikle o evvelkilerin kitaplarında da vardı. )

Kur'an'ın şifa olduğunu bildiren ayetler ise şöyledir.

10/57 Ya eyyuhen nasu kad caetkum mev'izatun min rabbikum ve ŞİFAUN li ma fis suduri ve huden ve rahmetun lil mu'minin

( Ey insanlar size Rab’binizden öğüt ve o GÖĞÜSLERİN İÇİNDEKİLER İÇİN ŞİFA, yönlendirme ve inananlar için rahmet geldi. )

17/82 Ve nunezzilu minel KUR'ANİ ma huve ŞİFAUN ve rahmetun lil mu'minine ve la yeziduz zalimine illa hasara

( Ve KUR'AN' dan inananlar için ŞİFA ve rahmet olanları indiririz. Zalimlere hasar haricindekini artırmayız. )

41/44 Ve lev cealnahu KUR'ANEN a’cemiyyen le kalu lev la fussilet ayatuh a'cemiyyun ve arabiyy kul HUVE lillezine amenu huden ve ŞİFA vellezine la yu'minune fi azanihim vakrun ve huve aleyhim ama ulaike yunadevne min mekanin beiyd

( Ve şayet onu yabancı KUR'AN kılsaydık, "Ayetlerini ayrıntılandırmalı değil miydi?" derlerdi. Yabancı ve Araplara? De ki: "O, inananlar için yönlendirmedir ve ŞİFADIR. O inanmayanlar, onların kulaklarının içinde ağırlık vardır. O onlara körlüktür. İşte onlara uzak mekandan seslenilir.” )

13 Aralık 2021 Pazartesi

Dua mekanizması ve Dua ayetleri

"Dua" kelimesi "Davet" kelimesinin de kökünde yer alan ve "Çağrı" anlamına gelen "Da'" kelimesidir. Dua anlamında kullanılan bir başka kelime olan "Salât" kelimesi ise özünde "Selâm, Kurtuluş" anlamları bulunan bir kelime olup batı dillerindeki karşılığı da ortak "Sal" kökünden olan "Salute" ( Selâm ), "Salvation" ( Kurtuluş ) kelimeleridir.

İlahi nizâmın temel işleyiş prensiplerinden olan ve inananların Allahu Teâlâ'ya niyâzını ifade eden Dua aynı zamanda insanlar için bir sınav vesilesidir. Zira duanın içeriği,  amacı, duayı edenin niyeti ve beklentisi bu sınavın en önemli unsurlarını oluşturmaktadır. Yani Rab'den neyin talep edildiği başlıbaşına bir sınavdır. Yoğun nefsâni, dünyevi ve maddi beklentilere dayalı olarak yapılan bilinçsiz ve sanimiyetsiz dua seanslarının batıl olma, boşa gitme ihtimâli oldukça yüksektir. Bu yaklaşım içinde olanların durumu Maun suresinin 5. ayetinde tanımlanmaktadır.

107/5 Ellezine hum an salatihim sahun

( Onlar dualarında habersizdirler. )

Ayetteki "Sahun" ( Gafiller, Habersizler, Yanılanlar ) kelimesi, Türkçe'de kullanılan "Sehv /Sehven" ( Yanlış, Habersiz / Yanlışlıkla, Habersizce ) kelimesinin kökündeki "Seh, Sah" kelimesinin çoğuludur.

Ayrıca, zahiren hayırlı gibi görünen bir talebin batinen şer vesilesi olabileceği, şer gibi görünen bir durumun ise hayırlara vesile olabileceği Bakara suresinin 216. ayetinde bildirilmektedir.

2/216 Kutibe aleykumul kitalu ve huve kurhun lekum ve asa en tekrahu şey'en ve huve hayrun lekum ve asa en tuhibbu şey'en ve huve şerrun lekum vallahu ya'lemu ve entum la ta'lemun

( Savaş üzerinize yazıldı. O size hoş olmayandır, zorlanmadır. Ve ola ki siz bir şeyi istemezsiniz, bir şeyden hoşlanmazsınız, o size hayırlı olabilir. Ola ki siz bir şeyi seversiniz, o size kötü olabilir. Allah bilir de sizler bilmezsiniz. )

Dolayısıyla gerçek duanın özünü, Allah'tan sadece "hayırlı olanın vuku bulmasının talebi" oluşturmaktadır.

Piyasada "dua" adı altında neşredilen türlü uyduruk kitapların da varlığı malûmdur. Ancak dualar, birilerinin veya belirli bir zümrenin yazdıklarından ibaret metinler değildir. Dua, kişinin düşünceleriyle Kur'an ayetlerinin birleşiminden oluşan ilahi bir sentez niteliği taşımalıdır.

Yunus suresinin 10. ayetinde duanın nihai içeriği misal yoluyla bildirilmektedir.

10/10 Da'vahum fiha subhanekellahumme ve tehiyyetuhum fiha selam ve ahiru da'vahum enil hamdu lillahi rabbil alemin

( Onların orada duaları, çağrıları "Allahım, sen yücesin.", orada dilekleri duaları "Selam." ve çağrılarının sonu da "Övgü alemlerin Rab’bi Allah içindir." diye olur. )

Kur'an'da özellikle dua formatında olan ayetler bulunmakta olup, tüm olası dua metinleri zaten ayetlerde bahşedilmiştir. Bu dua ayetlerinin majik operasyonlar kapsamında olumlu veya olumsuz amaçlı olarak kullanılabilmektedir. İlgili ayetler bu bölümün sonuna eklenmiştir.

Dua seansının esasen bir zikir celsesi olması, Tevbe suresinin 80. ayetinin önemini ortaya koymaktadır. Zira ayette olumsuz bir misal üzerinden dolaylı olarak, bir talebin 70 kere tekrarlanmasının Allah'ın izni koşuluyla gerçekleşme vesilesi olabileceği bildirilmektedir.

9/80 İstağfir lehum ev la testağfir lehum in TESTAĞFİR LEHUM SEB'İNE MERRATEN fe lenyağfirallahu lehum zalike bi ennehum keferu billahi ve rasulih vallahu la yehdil kavmel fasikin

( Onlara af iste veya onlara af isteme. Onlar için YETMİŞ KERE AF İSTESEN DE Allah onlara af eylemeyecektir. Bu, kesinlikle onların Allah' ı ve resulünü inkar etmelerinden dolayıdır. Allah günahkarlar kavmini yönlendirmez. )

Ayette verilen bilgiye göre duanın / dua ayetinin samimiyetle ve temiz kalp ile 70 kere tekrarlanmasının sonuç verme potansiyeli olduğu görülmektedir. 7 sayısının bir anahtar niteliği taşıdığına, ilk sure olan Fatiha ( Açılış, Anahtar ) suresinin 7 sayısı ile bezenmiş olduğuna evvelki bölümlerde değinilmişti.

Dua cümlesi olarak bahşedilmiş 96 ayet şöyledir. 

1/1 - Bismillahir rahmanir rahim (  Şefkatli, merhametli Allah'ın ismi ile, ) 

1/2 - El hamdu lillahi rabbil alemin (  Övgü alemlerin Rab’bi Allah içindir. ) 

1/3 - Er rahmanir rahim (  Şefkatli, merhametli, ) 

1/4 - Maliki yevmid din (  Din gününün maliki, ) 

1/5 - İyyake na’budu ve iyyake nestein (  Ancak sana kulluk ederiz ve ancak sana istekte bulunuruz. ) 

1/6 - İhdinas sıratel mustakim (  Bizi doğru yola yönlendir. ) 

1/7 - Sıratallezine en’amte aleyhim gayril magdubi aleyhim ve lad dallin ( O üzerlerine nimet verdiklerinin yoluna, üzerlerine öfke inmemişlerinkine ve sapmamışlarınkine. ) 

2/104 - Ünzurna ( Bize bak. ) 

2/127 - Rabbena tekabbel minna inneke entes semıul alim ( "Rab'bimiz bizden kabul et. Kesinlikle sen duyansın bilensin." ) 

2/128 - Rabbena vec'alna müslimeyni leke ve min zürriyyetina ümmeten müslimeten leke ve erina menasikena ve tüb aleyna inneke entet tevvabür rahım ( Rab'bimiz bizi sana iki teslim olan ve soyumuzdan topluluğu da sana teslim olanlardan kıl. İbadet usülümüzü bize göster. Üzerimize tevbe eyle. Kesinlikle sen tevbeyi kabul edensin merhametlisin. ) 

2/129 - Rabbena veb'as fıhim rasulen minhüm yetlu aleyhim ayatike ve yüallimühümül kitabe vel hıkmete ve yüzekkıhim inneke entel azızül hakım ( Rab'bimiz onların içlerine onlardan resul gönder ki senin ayetlerini onlara okusun, onlara kitabı, sırrı öğretsin, onları temizlesin. Kesinlikle sen yücesin hakimsin. ) 

2/136 - Amenna billahi ve ma ünzile ileyna ve ma ünzile ila ibrahıme ve ismaıyle ve ishaka ve ya'kube vel esbatı ve ma utiye musa ve ıysa ve ma utiyen nebiyyune min rabbihim la nüferriku beyne ehadin minhüm ve nahnü lehu müslimun ( "Allah’a ve o bize indirdiğine ve o İbrahim’e ve İsmail’e ve İshak’a ve Yakub’a ve torunlarına indirdiğine, o Musa’ ya ve İsa’ya verilene ve Rabb' lerinden o habercilere verilene inandık. Aralarında onlardan hiçbirini ayırmayız ve bizler O'na teslim olanlarız." ) 

2/201 - Rabbena atina fid dünya haseneten ve fil ahırati haseneten ve kına azaben nar ( "Rab’bimiz bize dünyada güzellik ve ahirette güzellik ver ve bizi azabın ateşinden koru." ) 

2/250 - Rabbena efrığ aleyna sabran ve sebbit akdamena vensurna alel kavmil kafirın ( "Rab'bimiz, üzerimize sabır dök, ayaklarımızı, adımlarımızı sabitle ve inkarcılar kavmine karşı bize yardım et." ) 

2/285 - La nüferriku beyne ehadin min rusülih ve kalu semı'na ve eta'na ğufraneke rabbena ve ileykel masır ( "Resullerinden hiçbirini aralarında ayırmayız. Duyduk ve itaat ettik. Rab'bimiz senin affını dileriz ve varış yeri sanadır." ) 

2/286 - Rabbena la tüahızna in nesına ev ahta'na rabbena ve la tahmil aleyna ısran kema hameltehu alellezine min kablina rabbena ve la tühammilna ma la takate lena bih va'fü anna vağfir lena verhamna ente mevlane fensurna alel kavmil kafirın ( "Rab'bimiz eğer unutursak veya hata edersek Rabb' imiz bizi sorumlu tutup sorgulama. O bizden öncekilerin üzerine yükleyip taşıttığın gibi, üzerimize ağırlık yükleme Rabb' imiz. O takatımız olmayanı bize yükleme. Bizi affet ve bize af ve bize rahmet eyle. Sen dostumuzsun. İnkarcılar kavmine karşı bize yardım et." ) 

3/8 - Rabbena la tüzığ kulubena ba'de iz hedeytena ve heb lena min ledünke rahmeh inneke entel vehhab ( Rab'bimiz, bizi yönlendirdikten sonra kalplerimizi saptırma. Bize indinden rahmet bahşet. Kesinlikle sen, sen bahşedensin. ) 

3/9 - Rabbena inneke camiun nasi li yevmin la raybe fıh innellahe la yuhlifül mıad ( Rab’bimiz, kesinlikle sen insanları hakkında şüphe olmayan günde toplayansın. Allah vaade, vadeye kesinlikle ihtilaf etmez. ) 

3/16 - Rabbena innena amenna fağfir lena zünubena vekına azaben nar ( "Rab’bimiz kesinlikle biz inandık, o halde bize günahlarımızı affet ve bizi ateşin azabından koru." ) 

3/38 - Rabbi heb lı min ledünke zürriyyeten tayyibeh inneke semıud düa' ( "Rab’bim bana indinden temiz soy bağışla. Kesinlikle sen duayı, çağrıyı duyansın." ) 

3/147 - Rabbenağfir lena zünubena ve israfena fı emrina ve sevvit akdamena vensurna alel kavmil kafirın ( "Rab'bimiz bize günahlarımızı ve işimizde israfımızı affet ve ayaklarımızı, adımlarımızı düzelt ve inkarcılar kavmine karşı bize yardım et." ) 

3/84 - Amenna billahi ve ma ünzile aleyna ve ma ünzile ala ibrahıme ve ismaıyle ve ishaka ve ya'kube vel esbatı ve ma utiy musa ve ıysa ven nebiyyune min rabbihim la nüferriku beyne ehadin minhüm ve nahnü lehu müslimun ( "Allah’a ve bize indirilene, o İbrahim’ e ve İsmail’e , İshak’ a , Yakub’ a ve torunlarına indirilene, o Musa’ ya, İsa’ ya ve habercilere Rab'lerinden verilene inandık. Aralarında onlardan hiçbirini ayırmayız ve bizler O’na teslim olanlarız." ) 

3/193 - Rabbena innena semı'na münadiyen yünadı lil ımani en aminu bi rabbiküm fe amenna rabbena fağfir lena zünubena ve keffir anna seyyiatina ve teveffena meal ebrar ( Rab'bimiz kesinlikle biz, Rabb' inize inanın." diyerek inanç için seslenen sesleniciyi duyduk. Rab'bimiz inandık. Bize günahlarımızı affet ve kötülüklerimizi ört. Bizi iyilerle birlikte vefat ettir." ) 

3/194 - Rabbena ve atina ma veadtena ala rusülike ve la tuhzina yevmel kıyameh inneke la tuhlifül mıad ( Rab'bimiz, resullerin üzerine o bize vaad ettiğini bize ver. Ayağa kalkış gününde bizi rezil etme. Kesinlikle sen vaade, vadeye ihtilaf etmezsin. ) 

7/47 - Rabbena la tec'alna meal kavmiz zalimın ( "Rab'bimiz bizi zalimler kavmiyle beraber kılma." ) 

7/126 - Rabbina lemma caetna rabbena efrığ aleyna sabran ve teveffena müslimın ( Rab’bimiz, üzerimize sabır yağdır ve bizi teslim olanlar olarak vefat ettir. ) 

7/151 - Rabbığfir lı ve li ehıy ve edhılna fı rahmetike ve ente erhamür rahımın ( "Ey Rab’bim, benim ve kardeşim için af eyle ve bizi rahmetinin içine sok. Sen merhametlilerin en merhametlisisin." ) 

10/85 - Tevekkelna rabbena la tec'alna fitneten lil kavmiz zalimın ( "Allah’a dayanıp sığındık. Rab’bimiz. Bizi zalimler kavmi için sınav kılma." ) 

10/86 - Ve neccina bi rahmetike minel kavmil kafirun ( Bizi rahmetinle inkarcılar kavminden kurtar. ) 

12/33 - Rabbis sicnü ehabbü ileyye min ma yed'unenı ileyh ve in la tasrif annı keydehünne asbü ileyhinne ve ekün minel cahilın ( "Rab’bim, zindan bana o beni çağırdıklarından daha sevimlidir. Eğer hilelerini, tuzaklarını benden uzak tutmazsan, onlara kalırım meylederim ve cahillerden olurum." ) 

14/35 - Rabbic'al hazel belede aminen vecnübnı ve beniyye en na'büdel asnam ( "Rab'bim işte şu beldeyi güvenli kıl. Beni ve oğullarımı putlara kulluk etmekten uzak tut." ) 

14/40 - Rabbic'alnı mükımes salati ve min zürriyyetı rabbena ve tekabbel düa ( "Rab'bim beni ve soyumdan olanları duaya kalkan kıl. Rabb' imiz çağrıyı kabul et." ) 

14/41 - Rabbenağfir lı ve li valideyye ve lil mü'minıne yevme yekumül hısab ( Rab'bimiz bana, anama babama ve inananlara hesabın yapılıp meydana çıkacağı günde af eyle. ) 

18/10 - Rabbena atina min ledünke rahmeten ve heyyi' lena min emrina raşeda ( "Rab'bimiz bize indinden rahmet ve işimizden doğruluğa kolaylık ver." ) 

20/25 - Rabbişrah lı sadrı ( "Rab'bim bana göğsümü genişlet." ) 

20/26 - Ve yessir lı emrı ( Ve bana işimi kolaylaştır. ) 

20/27 - Vahlül ukdeten min lisanı ( Ve dilimden düğümü çöz. ) 

20/73 - İnna amenna bi rabbina li yağfira lena hatayana ve ma ekrahtena aleyhi mines sıhr vallahü hayrun ve ebka ( Kesinlikle biz, hatalarımıza ve sihirden o bizi ona zorladığına karşı bize af eylemesi için Rab'bimize inandık. Allah daha hayırlıdır ve bakidir. ) 

20/114 - Rabbi zidnı ılma ( "Rab'bim bana ilmi artır." ) 

21/4 - Rabbi ya'lemül kavle fis semai vel erdı ve hüves semiul alim ( "Gökteki ve yerdeki sözü Rabb' im bilir. O duyandır, bilendir." ) 

21/89 - Rabbi la tezernı farden ve ente hayrul varisın ( "Rab'bim beni tek başıma bırakma. Sen varislerin en hayırlısısın." ) 

21/112 - Rabbıhküm bil hakk ve rabbüner rahmanül müsteanü ala ma tesıfu ( "Rab'bim, gerçekle hükmet. O vasfettikleriniz üzerine yardım istenilen Rabb' imiz Rahman' dır." ) 

23/26 - Rabbinsurnı bima kezzebun ( "Rab'bim, o yalanlamalarından dolayı bana yardım et." ) 

23/29 - Rabbi enzilnı münzelen mübaraken ve ente hayrul münzilın ( "Rab'bim beni inilecek yerin bereketlisine indir. Sen indirenlerin en hayırlısısın" ) 

23/39 - Rabbinsurnı bima kezzebun ( "Rab'bim, o yalanlamalarından dolayı bana yardım et." ) 

23/94 - Rabbi fe la tec'alnı fil kavmiz zalimın ( Rab'bim o halde beni zalimler kavmi içinde kılma. ) 

23/97 - Rabbi euzü bike min hemezatiş şeyatın ( "Rab'bim şeytanların dürtüklemesinden, çekiştirmesinden sana sığınırım." ) 

23/98 - Ve euzü bike rabbi en yahdurun ( Ve Rab'bim, bana hazırlanmış olmalarından da sana sığınırım. ) 

25/74 - Rabbena heb lena min ezvacina ve zürriyyatina kurrate a'yünin vec'alna lil müttekıne imama ( "Rab'bimiz, bize eşlerimizden ve soylarımızdan bağışla ki gözlerimiz aydınlansın. Bizi sakınanlar için deliller, önderler kıl." ) 

26/78 - Ellezi halekanı fe hüve yehdın ( Beni yaratan O'dur. Artık beni O yönlendirir, ) 

26/79 - Vellezi hüve yut'ımünı ve yeskın ( Ve O'dur, O'dur beni yediren ve beni içiren. ) 

26/80 - Ve iza merıdtü fe hüve yeşfın ( Ve hastalandığımda O bana şifa verir. ) 

26/81 - Vellezi yümıtüni sümme yuhyın ( Ve beni öldüren sonra beni dirilten O'dur. ) 

26/82 - Vellezi at'meu en yağfira lı hatıy'etı yevmed din ( Ve din gününde hatalarım için af eylemesini ümit ettiğim O' dur. ) 

26/83 - Rabbi heb li hukmen ve elhıknı bis salihın ( Rab'bim bana hüküm bahşet ve beni iyilere kat. ) 

26/84 - Vec'al li lisane sıdkın fil ahırın ( Ve benim için sonrakiler içinde doğru lisan kıl. ) 

26/85 - Vec'alni min veraseti cennetin neım ( Ve beni bolluk bahçesinin varislerinden kıl. ) 

26/87 - Ve la tuhzinı yevme yüb'asun ( Diriltilecekleri gün beni hüzünlendirme. ) 

26/118 - Feftah beynı ve beynehüm fethan ve neccinı ve men meıye minel mü'minın ( Artık benim ve onların arasını açılışla iyice aç. Beni ve inananlardan benimle birlikte olan kimseleri kurtar. ) 

26/169 - Rabbi neccinı ve ehlı min ma ya'melun ( Rab’bim beni ve ailemi o yaptıklarından kurtar. ) 

27/19 - Rabbi evzı'nı en eşküra nı'metekelletı en'amte aleyye ve ala valideyye ve en a'mele salihan terdahü ve edhılnı bi rahmetike fı ıbadikes salihın ( "Rab’bim bana, o üzerime ve ana babamın üzerine nimet olarak verdiğin nimetine şükretmeyi ve hoşnut olacağın iyilikler yapmayı yerleştir. Rahmetinle, beni iyi olan kullarının içine sok." ) 

28/16 - Rabbi innı zalemtü nefsı fağfir lı fe ğafera leh innehu hüvel ğafurun rahım ( "Rab'bim, kesinlikle ben nefsime zulmettim. O halde, bana af eyle." ) 

28/21 - Rabbi neccinı minel kavmiz zalimın ( Rab’bim beni zalimler kavminden kurtar." ) 

29/30 - Rabbinsurnı alel kavmil müfsidın ( "Rab'bim, bozguncular kavmine karşı bana yardım et." ) 

33/68 - Rabbena atihim dı'feyni minel azabi vel'anhüm la'nen kebira ( Rabb' imiz onlara iki kat azap ver. Onları büyük lanetle lanetle. ) 

37/100 - Rabbi heb lı mines salihın ( Rab'bim bana iyilerden bağışla. ) 

38/35 - Rabbığfir lı ve heb li mülken la yembeğıy li ehadin min ba'di inneke entel vehhab ( "Rab’bim, bana af eyle. Bana, benden sonra kimseye yaraşmayan mülk bağışla. Kesinlikle sen, sen hibe edip bağışlayansın." ) 

39/46 - Allahümme fatıras semavati vel erdı alimel ğaybi veş şehadeti ente tahkümü beyne ıbadike fıma kanu fıhi yahtelifun ( "Gökleri ve yeri yoktan yaratan, gaybı ve şahit olunanı bilen Allah' ım. O hakkında ihtilaf etmiş oldukları hakkında, kulların arasında sen hüküm verirsin." ) 

40/7 - rabbena vesı'te külle şey'in rahmeten ve ılmen fağfir lillezıne tabu vettebeu sebıleke vekıhim azabel cehım ( Rab'bimiz, herşeyi rahmet olarak ve ilim olarak kapsamışsındır. O halde, o tevbe edenler için ve senin yoluna tabi olanlar için af eyle. Onları cehennem azabından koru. ) 

40/27 - İnnı uztü bi rabbi ve rabbiküm min külli mütekebbirin la yü'minü bi yevmil hısab ( "Kesinlikle ben, hesap gününe inanmayan her kibirliden Rabb' ime ve Rabb' inize sığınırım." ) 

42/10 - Rabbi aleyhi tevekkeltü ve ileyhi ünıb ( Rab'bim Allah' tır. O’na dayanıp sığınırım ve O’na yönelirim. ) 

46/15 - Rabbi evzı’ni en eşkure ni’metekelleti en’amte aleyye ve ala valideyye ve en a’mele salihan terdahu ve aslıh li fi zurriyyeti inni tubtu ileyke ve inni minel muslimin ( "Rab'bim, o bana ve anne babama bol bol verdiğin nimetine şükredeyim ve razı olduğun, hoşlandığın iyilik yapayım diye bana öğüt ver. Benim için, soyumdan olanları iyileştir. Kesinlikle ben sana tabi oldum. Kesinlikle ben teslim olanlardanım." ) 

54/10 - Enni mağlubun fentesır ( "Kesinlikle ben mağlubum. Artık yardım et." ) 

59/10 - Rabbenağfir lena ve li ıhvaninellezine sebekuna bil imani ve la tec'al fi kulübina ğullen lillezine amenu rabbena inneke raufun rahim ( "Rab'bimiz bize ve bizi inançta geçen kardeşlerimize af eyle. O inananlar için kalplerimizin içinde kin oluşturma. Rab'bimiz kesinlikle sen esirgeyensin merhametlisin." ) 

60/5 - Rabbena la tec'alna fitneten lillezine keferu vağfir lena rabbena inneke entel azizül hakim ( Rab'bimiz, bizi o inkar edenler için sınav kılma. Rabb' imiz bize af eyle. Kesinlikle sen, sen büyüksün hakimsin. ) 

66/8 - Rabbena etmin lena nurena vağfir lena inneke ala külli şey'in kadirun ( "Rab'bimiz bize aydınlığımızı tamamla ve bize af eyle. Kesinlikle sen herşeye gücü yetensin." ) 

71/26 - Rabbi la tezer alel ardı minel kafirine deyyaren ( "Rab'bim yer üzerinde inkarcılardan dolaşan kimse bırakma." ) 

71/28 - Rabbiğfirli ve li valideyye ve li men dehale beytiye mü'minen ve lil mü'minine vel mu'minati ve la tezidiz zalimine illa tebaren ( Rab'bim bana, ana babama, evime inanan olarak giren kimselere, inanan erkeklere ve inanan kadınlara af eyle. Zalimlere helak edilmeleri haricindekini artırma. ) 

72/2 - Yehdiy iler rüşdi fe amenna bihi ve len nüşrike bi rabbina ehaden ( Doğruya yönlendiriyor. Böylece ona inandık ve Rab'bimize hiçbir kimseyi ortak koşmayız. ) 

72/3 - Ve ennehu teala ceddu rabbina mettehaze sahibeten ve la veleden ( Ve kesinlikle o, Rab'bimizin azameti yücedir. Ne arkadaş, ne de çocuk edinmemiştir. ) 

72/20 - İnnema ed'u rabbi ve la uşriku bihi ehaden ( "Kesinlikle Rab'bimi çağırırım ve O’na hiçbir kimseyi ortak koşmam." ) 

112/1 - Kul hüvallahü ehad ( O Allah birdir. ) 

112/2 - Allahüs samed ( Allah muhtaç olmayan kuvvettir. ) 

112/3 - Lem yelid ve lem yüled ( Doğurmamıştır ve doğurulmamıştır. ) 

112/4 - Ve lem yekün lehu küfüven ehad ( Ve O'na kafi, denk olan biri olamaz. ) 

113/1 - Kul e'uzü bi rabbil felak ( "Gün ağarmasının Rab'bine sığınırım." ) 

113/2 - Min şerri ma halak ( “O yarattıklarının kötülüklerinden." ) 

113/3 - Ve min şerri ğasikın iza vekab ( Ve çöktüğünde, gecenin karanlığının kötülüğünden. ) 

113/4 - Ve min şerrin neffasati fil ukad ( Ve düğümlerin içine üfleyenlerin kötülüklerinden. ) 

113/5 - Ve min şerri hasidin iza hased ( Ve kıskandıklarında, kıskananların kötülüklerinden. ) 

114/1 - Kul e'uzü bi rab'bin nas ( "İnsanların Rab'bine sığınırım." ) 

114/2 - Melikin nas ( İnsanların malikine. ) 

114/3 - İlahin nas ( İnsanların ilahına. ) 

114/4 - Min şerril vesvasil hannas ( Sinsi vesvesecinin kötülüğünden, ) 

114/5 - Ellezi yüvesvisü fi sudurin nas ( O insanların göğüslerine vesvese veren, ) 

114/6 - Minel cinneti ven nas ( “Cinlerden ve insanlardan ." )

12 Aralık 2021 Pazar

TV'de "Yapay Et" telkini...

Küresel şeytanların, insanın genetiğini değiştirerek,  bağışıklık sistemini zayıflatarak insanları sisteme daha bağımlı hale getirmek ve böylelikle planlanan tam tahakküm sistemini daha da güçlendirmeye yönelik aksiyonları aşamalı olarak devreye sokulmaktadır. 

Bu çerçevede "sentetik yapay gıdalar" konusunda medya kanalıyla algı ve telkin operasyonları bir süredir yoğunlaşmış durumdadır. Süreçteki önemli gündem maddesi "Yapay Et" konusudur. Çiftlik hayvanlarının çıkardığı metan gazını, küresel ısınmanın kök sebebi gibi algılatmaya dayalı bu süreçte yapay ete alternatif olarak "insan etinin" yenebileceğini beyan eden sistem sözcüleri ve bu konuyu işleyen filmler dahi ortaya çıkmıştır.

Bu konuda bir TV kanalı reklâm ve kitlesel telkin girişiminde bulunmuştur.



Virüsler, mRNA enjeksiyonu, Ekonomik Kriz, İklim Krizi, Gıda Krizi, Kıtlık, Yapay Gıda gibi insanlığı sıfırlamaya ( Great Reset - Büyük Sıfırlama ) yönelik büyük kurgunun bileşenleri, nümerolojik metodlarla evvelce belirlenmiş zaman planı çerçevesinde aşamalı olarak uygulamaya konmaktadır.   

Özetle küresel şeytanların niyeti şu şekilde cümlelendirilebilir.

"Dünya nimetlerinin ve insan varlığının dünyaya zarar verdiği algısını oluşturarak sizi nimetlerden men edecek, tüm nimetlere ve habitatınıza biz çökeceğiz. Sizi de sentetik yapay gıdalarla, virüslerle, aşılarla hasta edecek, Metaverse gibi sanal platformlarla oyalayacak ve bu arada dünya nüfusunu azaltma planımızı da gerçekleştireceğiz."

İnsanlığın, şu anda deneyimlenmekte olduğu süreçleri ve haberdar olduğu her gelişmeyi bu geniş açıdan değerlendirmesinde kendi selâmeti açısından büyük fayda bulunmaktadır. Noktalar birleştirilince maalesef çirkin bir resim ortaya çıkmaktadır.

İnsan neslinin tarihteki helâk süreçleri de hep aynı döngüsel formatı arzetmektedir. Bu döngünün tanımı ise gaspla, adaletsizlikle, zulümle zenginleşmiş şeytani muktedirlerin azgınlıklarını maksimize ederek "Tanrısal Ego" sendromuna ( Hubris Sendromu ) kapılmaları, bilimi negatif amaçlar doğrultusunda kullanmaları, zâlim, nefsâni ve sınır tanımayan teşebbüsleriyle hem kendilerini hem de kavimlerini helâk etmeleridir.

2/205 Ve iza tevella sea fil erdi li yufside fiha ve yuhlikel harse ven nesl vallahu la yuhibbul fesada

( Ve yüz çevirip başa geçtiğinde, yerde bozgun yapmak, ekini ve nesli helak etmek için çabalar. Allah bozgunu sevmez. )

Allahu Teâlâ, insanlara hayrı da şerri de yine insanlar kanalıyla bir sınav olarak vermekte ancak insan bir türlü akıllanmamaktadır. Bu akılsızlığın kaçınılmaz sonucu olarak da aynı ıstıraplı döngüleri binlerce yıldır deneyimlemektedir.

İlk vahiy ... "Kelimeler"

Madde âleminin yaratılışı sonrasında maddi olguları insanın isimlendirdiğine ilişkin yaklaşım zahiren doğru gibi görünse de batinen doğru değildir. Zira "kelime", önce ve sonra kavramlarından münezzeh olan, Allah'ın indinde daimi varlığını sürdüren ve yaratılışın özü olan temel kavramdır. Bir başka deyişle ruh ve madde alemlerinin yaratılışlarının kaynak kodları kelimelerdir.

Ruh ve madde, kelimelerin yaratılıştaki farklı haller arzeden tezahürleridir. Bu husus kutsal kitap ayetlerinde defaatle ifade edilmektedir.

Tevrat'ın aşağıdaki ayetleri incelendiğinde insanın "ışık" olarak algıladığı maddi varlığın, daha yaratılmadan önce Allah'ın indinde, anlamı ve işlevi belirlenmiş bir kelime ( "Işık" kelimesi ) olarak var olduğu anlaşılmaktadır.

1 Genesis 1-3 Ve Tanrı, "IŞIK OLSUN" dedi ve ışık oldu.

1 Genesis 1-4 Ve Tanrı ışığın iyi olduğunu gördü ve Tanrı ışığı karanlıktan ayırdı.

İncil'in aşağıdaki ayetlerinde yaratılış öncesindeki tek varlığın "kelime" olduğu bildirilmektedir.

43 John 1-1 Başlangıçta KELİME vardı. KELİME Tanrı'yla birlikteydi ve KELİME Tanrı'ydı.

43 John 1-2 Başlangıçta O, Tanrı'yla birlikteydi.

43 John 1-3 Her şey O'nun aracılığıyla var oldu, var olan hiçbir şey O'nsuz olmadı.

43 John 1-4 Yaşam O'ndaydı ve yaşam insanların ışığıydı.

Bakara suresinin 117. ayetinde "oluşumun, yaratılışın" Allah'ın kelimeleri ile gerçekleştiği bildirilmektedir. 

2/117 Bedius semavati vel ard ve iza kada emran fe innema YEKULU lehu KUN FE YEKUN

( O gökleri ve yeri yaratandır. Bir işe hükmettiğinde, kesinlikle ona "OL." DER DE O OLUR. )

Bakara suresinin aşağıdaki ayet setinde ise ilk vahyin, ilk insan olan Adem'e iletilen kelimeler olduğu, Adem'in de algıladığı soyut ve somut varlıklara bu kelimelerden isimler verdiği bildirilmektedir.

2/31 Ve ALLEME ADEMEL ESMAE kulleha summe aradahum alel melaiketi fe kale enbiuni bi esmai haulai in kuntum sadikin

( Ve ADEM'E İSİMLERİN HEPSİNİ ÖĞRETTİ. Sonra onları meleklere gösterdi. "O halde, eğer doğrular iseniz, bunları bana isimleriyle haber verin." dedi. )

2/32 Kalu subhaneke la ilme lena illa ma alemtena inneke entel alimul hakim

( "Yücesin sen. O bize öğrettiğinin haricinde bize ilim yoktur. Kesinlikle sen bilensin hakimsin." dediler. )

2/33 Kale YA ADEMU ENBİ'HUM Bİ ESMAİHİM fe lemma enbeehum bi esmaihim kale e lem ekul lekum inni a'lemu ğaybes semavati vel erdi ve a'lemu ma tubdune ve ma kuntum tektumun

( "Ey ADEM, ONLARI ONLARA İSİMLERİ İLE HABER VER." dedi. Böylece onlara onları isimleri ile haber verdiğinde "Size göklerin ve yerin gaybını kesinlikle ben bilirim demedim mi? O açıkladığınızı ve o gizlemiş olduğunuzu da bilirim." dedi. )

Bakara suresinin 37. ayetinde de "Adem'in Rab'den ilk vahyi yani kelimeleri aldığı bildirilmektedir.

2/37 Fe TELEKKA ADEMU min rabbihi KELİMATİN fe tabe aleyh innehu huvet tevvabur rahim

( Böylece ADEM Rab’binden KELİMELER ALDI da onun üzerine tevbe eyledi. Kesinlikle O, O tevbeyi kabul edendir merhametlidir. )

Bakara suresinin 124. ayetinde de kelimelerin, Hz. İbrahim için bir sınav vesilesi olduğu bildirilmektedir.

2/124 Ve iz İBTELA ibrahime rabbuhu Bİ KELİMATİN fe etemmehunn kale inni cailuke lin nasi imama kale ve min zurriyyeti kale la yenalu ahdiz zalimin

( Ve zamanında Rab’bi İbrahim’ i KELİMELER İLE SINADI. Böylece onları tamamladı. "Kesinlikle ben seni insanlar için önder kıldım." dedi. "Ve soyumdan da." dedi. "Zalimler ahdime erişemezler." dedi. )

8 Aralık 2021 Çarşamba

Maya Takvimi'ndeki nümeroloji

Maya Takvimi'ne göre son iki döngü sonu yani "sıfırlanma" tarihi M.Ö. 11.08.3114 ve M.S. 21.12.2021 tarihleridir.



Döngü sonlarını gösteren Maya Takvimi

Yukarıda anılan döngü sonu tarihlerinde nümerolojik bir durum dikkat çekmektedir. 

Bir önceki "döngü sonu / sıfırlama" tarihi M.Ö. "11".08.3114  

- Tarihte 11. günün yer alması "halden hale geçişin" sembolü olan 11 sayısı açısından önemlidir.

- Tarihte 8. ayın yer alması "yeni döngü başlangıcı ve sonsuz döngünün" sembolü olan 8 sayısı açısından önemlidir.

- Tarihi oluşturan rakamların toplamı ise 19 sayısını ( 1+1+0+8+3+1+1+4 = 19 ) vermektedir. 19 sayısının nihai nümerolojik değeri ise ünitenin ( vahdet ) sembolü olan "1" sayısını vermektedir.

M.S. 

Bir sonraki "döngü sonu / sıfırlama" tarihi M.S. 21.12.2021  

Tarihte 21. günün yer alması "ruhun nümerik sembolü" olan 21 sayısı açısından önemlidir.

- Tarihi oluşturan rakamların toplamı 11 sayısını vermektedir. 

İki döngü sonu tarihi arasında 5126 ( 3114+2012 ) yıllık bir büyük döngü söz konusu olup, 5126 sayısını oluşturan rakamların toplamı ise 14 sayısını vermektedir ki bu sayı yaratılıştaki düalitenin ve döngüsel yapının sembollerinden olan "İkili Yedi" kavramına işaret etmektedir.

Son Adam!!

01.01.2019 tarihinde ( 01.01. ... 11 ) yani Coronavirus pandemisinden 1 yıl önce vizyona girmiş olan "The Last Man " ( Son Adam ) isimli sinema filminin ilk dakikalarında görüntüye gelen sahneler oldukça düşündürücüdür. Zira bu sahnelerde şu anda gündemde olan iki ana konu, "Aşılama" ve "İklim Değişikliği" mesajları yer almaktadır.

Filmin tam 02:45'lik ( 11 ) anında, "Artık hayatta kalmanın bir garantisi yok." repliği eşliğinde gazete kupürlerindeki "VACCINATIONS are still needed" ( AŞILAMALARA hala ihtiyaç var. ) yazısı görüntüye gelmekte ve onu "Climate Change" ( İklim Değişikliği ) yazısı izlemektedir.



Filmin isminin "The Last Man" ( Son Adam ) olması da küresel şeytanların, yukarıda anılan ve benzeri kurgusal projeler ile gerçekleştirmeye çalıştıkları "insanlığı sonlandırma" daha doğrusu "insanı insan yapan frekansları bloklayarak insan niteliğini sonlandırma" hedefini temsil etmekte gibidir.



6 Aralık 2021 Pazartesi

Araba modeli reklamı mı bu?!

Bugün ( 06.12.2021 ) basında yer alan aşağıdaki manşet oldukça düşündürücüdür.


Yukarıdaki görselde bir "Ötenazi" makinesi yer almaktadır. Yani "insan öldürme makinesi" ... Makinenin hangi amaçla kullanılacağı elbette malum olup, bu noktada bir sorun bulunmamaktadır. Ancak bu makinenin adeta yeni bir araba modelinin reklamı yapılıyormuş gibi medya kanalıyla tanıtılması dikkat çekmektedir. Görselde yer alan "Tek tuşla hayatı sonlandırıyor." cümlesi de sanki tüketicilere satışa sunulacak her eve lâzım bir ürünün avantajlarından bahsediliyormuş algısı yaratmaktadır. 

Bir ötenazi makinesinin medya kanalıyla adeta kitlesel pazarlamasının yapılması, küreselcilerin insanlık için ilginç planlar içinde olduğunun bir delili niteliğindedir. Konu bağlamında bazı tuhaf sorular da ortaya çıkmaktadır.

Virüs ile başlatılan ve mRNA enjeksiyonları ile devam eden süreç içinde insanın immün sistemi ( bağışıklık sistemi ) mi hedeflenmektedir?

Zaman içinde bağışıklık sistemi zayıflaması nedeniyle oluşan hastalıklara dayalı ölümlerin artması mı öngörülmektedir?

Son dönemde gündeme oturan ve nihai hedefi tüm insanlığı gerçek yaşamdan koparıp sanal bir platforma hapsetmek olan "Metaverse" projesinin konuyla ilintisi bulunmakta mıdır?

Zira "İnsan 2.0",  "Transhümanizm", "Project Avatar", "Chat Bot" ( Ölüler ile konuşma botları ) gibi projeler insanların öldükten sonra bilinçlerinin dijital platforma ( Metaverse, siber bedenler )  aktarılmasını ve yaşamın sözde dijital ortamda devam etmesini öngören projelerdir. AI ( Artificial Intelligence / Yapay Zeka ) kontrolündeki dijital Metaverse platformunu hızlıca devreye sokmak isteyen küreselciler, dijital teknolojiye dayalı sözde "ölümsüzlüğü" vadederken bir yandan da virüs pandemileri ve enjeksiyonlar vasıtasıyla insan nüfusunu mu azaltmaktadırlar? 

Meşhur bir sistem sözcüsü birkaç yıl önce uluslararası bir toplantıda "İnsanın hacklenebilir bir kodlar algoritması" olduğunu dile getirmiştir. Gerçekten de yıllardır toplumlara yapılan çok tekrara dayalı yoğun telkinler ve iletilen özel kodlamalı açık veya sübliminal mesajlar insanların zihin kontrolü altına alınmalarını ve istenen şekilde yönlendirilebilmelerini sağlayagelmiştir. Şimdi ise bu metodun yanına genetik müdahale teknikleri de eklenmiştir.

Sonuç olarak, Metaverse vasıtasıyla "sonsuz ve özgür yaşam"a kavuşulabileceği yönündeki yoğun iletişim ve zihinsel şartlama vasıtasıyla bir çok insan "ölmeye" dahi ikna edilebilir. İşte bu noktada yukarıdaki ötenazi makinesi için insanların kuyruğa girdiklerine de şahit olunabilir.








Joker filmindeki saatler...

2019 yılı yapımı olan "Joker" filminde yer alan "11:11'i gösteren saat" sahnelerine sosyal medyada da dikkat çekilmiş ve paylaşılan aşağıdaki sahne görüntülerine muhtelif açıklamalar getirilmiştir.






Elbette ki her nümerolojik sembolizmin birden çok zahiri ve batini sebebi ve açıklaması bulunmaktadır. Bu sebeplerden biri de "Joker" olarak anılan kartın "her değeri alabilen", "sürekli halden hale geçebilen" yani "BİR öyle BİR böyle" olabilen bir kart niteliği taşımasıdır.

11 sayısının "Düaliteyi", "Döngüyü", "Halden hale geçişi / Dönüşümü" temsil ediyor olması böyle bir nümerolojik sembolizme imkân vermiştir. Zira Joker kartının niteliğinin yanısıra, filmdeki Joker karakterinin PBA ( PseudoBulbar Affect ) olarak adlandırılan "ani duygusal değişim ve içteki duyguya zıt tepki verme" sendromu bulunmaktadır. Yani Joker kahkaha atarken bir anda ağlamaya başlayabilmekte veya üzüntüsünü kahkaha atarak yansıtabildiği gibi sevindiğinde ağlayabilmektedir de....Yani BİR öyle BİR böyle...

Joker filminin 92. ( 9+2 = 11 ) Akademi Ödülleri'nde, 11 dalda aday gösterilmesi de ayrıca ilginç bir nümerik uyum! arzetmektedir. Tabi bu durum "uyum" kelimesinden ziyade "özellikle uyumlu olacak şekilde ayarlama" olarak ifade edilmelidir. 

5 Aralık 2021 Pazar

Virüs varyantları, Harfler ve Yıldızlar!?

"Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) yeni tip Koronavirüs teknik heyeti lideri Maria Van Kerkhove, Covid-19’un yeni varyantlarına isim vermek için YUNAN ALFABESİNDEKİ HARFLERİN yeterli olmayacağını ve ileride çıkacak yeni varyantlara TAKIMYILDIZLARIN adlarının verileceğini açıkladı."

( 08.08.2021 ) 

Adeta tehdit edercesine yapılan yukarıdaki beyanın batini bir mesajı var gibi görünmektedir. Zira kısaca ruhun ve maddenin hallerine müdahale olarak tanımlanabilecek olan majik operasyonların ( büyü / sihir uygulamaları ) özünde belirli sayılara bağlı harf ve kelime zikri uygulamaları yer almaktadır. Bu uygulamalar Hurufilik ve Kabala öğretisinin de temelini oluşturmaktadır. ( Bu noktada majinin pozitif amaçlı uygulamasına şifacılık, negatif amaçlı uygulamasına da kara büyü adı verildiği hatırlanmalıdır. )

Dolayısıyla söz konusu virüs pandemisinin biyolojik yönü  kadar majik yönünün de olması kuvvetle muhtemeldir. Zira tüm gücünü majik uygulamalardan alan küresel şeytanlar asırlardır olduğu gibi bu süreçte de kitlelere harf / kelime zikrettirmek yoluyla ruhsal ( zihinsel ) ve bedensel manipülasyon yapmakta gibidirler. Bir harfi, bir kelimeyi veya bir sembolü sıkça görmek veya duymak durumunda kalmak zaman içinde zihinsel ve bedensel modifikasyonlara yol açabilmektedir. Dolayısıyla anılan metodla insan zihnini ve bedenini manipüle etmek ve vücutta mevcut virüsleri aktive etmek mümkün olabilmektedir.

Virüs varyantlarının Grek alfabesindeki "harflere" göre isimlendirilmesinin sebebi nedir? Zira zaten virüse bir isim verilmişken ayrıca varyantlara harflerden isim vermek yerine Corona 1, Corona 2 veya farklı şekilde sayısal kodlamalar da yapılabilirdi. 

Öte yandan yukarıdaki beyanda alfabe harfleri tamamlandıktan sonra "Takımyıldız isimlerine" geçileceğinin bildirilmesi de ayrıca dikkat çekmektedir. Zira yıldız isimleri zikri de majik operasyonlarda kullanılan metodlardandır. "Gizli ilimler" kapsamında anılan bu hususta da yazılmış olan "Cinci Büyüleri ve Yıldızname", "Yıldızname" vb. gibi kitaplar mevcuttur.

3 Aralık 2021 Cuma

"Contact" filmindeki mesaj ve 9/11 nümerolojisi...

1997 yılı yapımı olan "Contact" ( Temas ) filminin konusu çok kısaca uzaydan ses frekansları ileten üst boyut varlıkları ile temas kurulmasıdır. Filmin bir sahnesinde, başroldeki astronom kadın, boyutlar arası geçiş portalı ( frekans yükseltici ) niteliğindeki bir tesisatın ortasına yerleştirilmiş "kabin" içinde boyut değiştirmek üzereyken ekrana geri sayım panelinin görüntüsü gelmektedir. Geri sayım panelindeki sayı 11'dir ve sayaç 9'a geldiğinde kamera açısı ve sahne değişmektedir. İlgili sekansa ilişkin görüntüye aşağıdaki linkten ulaşılabilir.

Contact 1997 11 -9

Geri sayım paneli filmin başlangıcından 1 saat 55 dakika sonra ekrana gelmektedir. ( 1+5+5 = "11" )



Uzaydan alınan ses frekansı sinyallerinin asal sayıları temsil ettiğinin tespit edilmesi sonrasında ekrana, asal sayıların 101 sayısına kadar sıralandığı ekran görüntüsü gelmektedir.


Bilindiği üzere 11 sayısı ve 9/11 ( 9+1+1 = 11 ) nümerolojisi, halden hale geçişin, boyutlar arası geçiş portalının, düalitenin ve döngünün sembolü olup, filmde çok hassas bir nümerolojik ayarlama yapıldığı görülmektedir.

Bu noktada "Boyutlar arası geçiş" ( Halden hale geçiş ) kavramının incelenmesinde de fayda bulunmaktadır. "Boyut" kelimesi esasen Arapça "Bu'd" ( Uzak, Geniş, Kapsamlı ) kelimesinin farklı telaffuz edilmiş halidir. Ancak Türkçedeki "Boy" ( Uzunluk, Uzaklık ) ve "Büyük" kelimelerindeki "Boy" ve "Büy" kökleri de "Bu'd" kelimesi ile ortak kökene sahiptir. Sona gelen "ut" eki köke "-lık / lik" anlamını, "-ük" eki ise "gibi olan" anlamını katmaktadır. Örnek: Karşıt, Yapıt, Özüt ve Sarkık, Kırık, Uzak, Küçük ...

"Boyut" kelimesi kaba madde yaşam planı bazında, herhangi bir nesnenin "büyüklük ölçülerini, boşluktaki kapsama alanını" ifade ettiği gibi yaratılıştaki süptil veya ruhsal yaşam planlarındaki ( ortamlardaki ) frekans genişliğini de ifade etmektedir. Bu noktada "Boyut" kavramı iki kategoriye ayrışmaktadır.

1- Maddi Boyut : Madde alemi içindeki kapsama genişliği ( Kâinat olarak anılan kavram maddenin tüm hallerini ( Kaba, Yarı Süptil, Süptil ) içeren madde alemi olup, ruh aleminden ayrıdır. Ruhun madde alemindeki temsilcisi süptil nitelikli Öz Varlık'tır. Kaba madde beden süptil Öz Varlığa, spiritüalizmde "gümüş bağ" adı verilen bir frekans köprüsü ile bağlıdır. )

2- Algısal Boyut : Hem Ruh ve Madde alemindeki bilişsel frekans ( titreşim ) seviyesi ( Ruhsal titreşim seviyesi )

Bu çerçevede "Boyut değiştirme" kavramı da iki kategoride izah edilebilir.

1- Maddi Boyut Değiştirme : Bir varlığın, içinde bulunduğu kaba madde yaşam planındaki reenkarnasyonlara dayalı tekamül süreci sonunda gerekli liyakatı kazanması, buna bağlı olarak o plandaki enkarnasyonlarının sonlanması ve madde alemindeki bir sonraki tezahürünün üst süptil yaşam planında gerçekleşmesi durumu.

2- Algısal Boyut Değiştirme : Kaba madde planındaki bir varlığın muhtelif vasıtalarla ( Trans, Medyumsal Trans, Transandantal Meditasyon, Sihir, Hipnoz, Astral Çıkış vb. ) frekansının yükselmesi ve üst yaşam planlarıyla "Temasa" ( Contact = Temas da zaten filmin adıdır. ) geçmesi, yüksek frekans seviyesindeki bilgileri algılama durumu. 

İşte "Contact" filminde konu edilen de bir tesisatının ürettiği yüksek manyetik frekans tesiriyle "Kabindeki" astronomun "algısal boyut değiştirme" deneyimi yaşamasıdır.


Kabinin yukarıdan içine bırakıldığı boyut değiştirme ( frekans yükseltme ) tesisatı



Astronomun içine girdiği kürevi kabin



Yukarıdaki farklı iki sahnede astronomun yüzünün yanında ikinci bir yüz belirmektedir. Bu görüntü "Astral Çıkış / Astral Seyahat" fenomenini yani üst süptil boyuttaki Öz Varlık'ı ve süptil boyutu ( planı ) idrak deneyimini tasvir etmektedir. Zira astronomun deneyimlediği de zaten "Astral Seyahat"'tir.

Filmde astronomun içine girdiği "Kabin" esasen "Kehf" suresinde yer alan "Kehf"'i ( Mağara ) sembolize etmektedir. Zira "Kehf" suresinin konusu bir mağaraya giren bir grup insanın orada transa geçmeleri, frekanslarının yükselmesi nedeniyle algılarının genişlemesi ve "9 artırılmış 300 yıl" olarak tanımlanan süre boyunca üst boyutlardan ( alemlerden planlardan ) kendilerine ilahi kozmik bilgiler aktarılmasıdır. "Contact" filminde bu fenomen sembolize edilmiş görünmektedir.

Kehf suresindeki ilk "Kehf" ( Mağara ) kelimesinin 9. ayette geçmesi ve mağarada ne olduğunun da 11. ayette belirtilmesi yukarıda yapılan 9/11 tespitiyle uyumlu bir durum arzetmektedir.

18/9 Em hasibte enne ashabel kehfi ver rakimi kanu min ayatina aceba

( Sen mağara sahiplerinin ve deri levhaların kesinlikle şaşılacak ayetlerimizden olduklarını mı sandın? )

18/10 İz evel fityetu ilel kehfi fe kalu rabbena atina min ledunke rahmeten ve heyyi' lena min emrina raşeda

( Zamanında genç adamlar mağaraya sığındılar da "Rab’bimiz bize indinden rahmet ve işimizden doğruluğa kolaylık ver." dediler. )

18/11 Fe darabna ala azanihim fil kehfi sinine adeda

( Böylece mağaranın içinde seneler adediyle kulaklarına vurgulayıp beyan ettik. )

Transa girmiş olan süjenin algısında zaman çok daha yavaş akar ki bu fenomene "Time Distortion" ( Zaman Bükülmesi ) adı verilmektedir. Örneğin 3 saatlik bir hipnoz seansı süje tarafından birkaç dakika olarak algılanabilmektedir. Aşağıdaki ayetlerde bu fenomene işaret edilmektedir.

18/12 Summe beasnahum li na'leme eyyul hizbeyni ahsa li ma lebisu emeda

( Sonra bu iki gruptan hangisinin, kaldıkları süreyi daha iyi sayacağını bilmek için onları dirilttik. )

18/19 Ve kezalike beasnahum li yetesaelu beynehum kale kailun minhum kem lebistum kalu lebisna yevmen ev ba'da yevm ......

( Ve işte onları aralarında sual etmeleri için böyle dirilttik. Onlardan sözcü "Ne kadar kaldınız?" dedi. "Bir gün veya günün bazısı, bir bölümü kadar kaldık." dediler. ..... )

18/25 Ve lebisu fi kehfihim selase mietin sinine vazdadu tis'a

( Ve mağaralarının içinde üçyüz sene kaldılar ve dokuz artırdılar.* )

Bu süre 300+9 olabileceği gibi 300x9'da olabilir. Bu durumda 2,700 yıl gibi bir süre ortaya çıkmaktadır ki bu sayının nümerolojik değeri "9" ( 2+7+0+0 ) sayısını vermektedir. ( 3 ve 9 sayılarının yaratılış matematiğindeki önemi zaten malumdur. )

"Contact" filmin sonundaki sahneler ise tam anlamıyla "Time Distortion" ( Zaman Bükülmesi ) fenomenine değinmekte olup, ayrıca "18" sayısının vurgulanması da dikkat çekmektedir. Zira 18 sayısı hem Kehf suresinin numarasıdır, hem de nümerolojik olarak 9 ( 1+8 = 9 ) sayısını vermekte ve ayette belirtilen "9 artırılmış 300 sene" ifadesiyle uyum arzetmektedir. ( "9" ve 300x9 = 2700 ... 2+7+0+0 = "9" )

Aşağıdaki sahnelerde Beyaz Saray görevlisi kadın, kabinin tesisattan birkaç saniyede serbest düşmesine rağmen bu düşüşün kaydedici cihaz tarafından "18 saat" olarak kaydedildiğini söylemektedir.




Bu sahnenin hemen ardından ekrana gelen görüntüde "18 ay sonra" yazması da yine 18 ve 9 sayılarıyla ilginç bir uyum arzetmektedir.


Hz. Muhammed'in "Mi'rac" ( Derecelenme, Yükseliş, Yükseliş Yeri, Dönüş, Dönüş Yeri ) olarak anılan deneyimi de frekans yükselterek boyut değiştirme ve üst alemlerden ilahi kozmik bilgi edinme fenomeninin bir tezahürüdür. Kur'an'da "Mi'rac" kelimesi yer almaz. Ancak Hz. Muhammed'in yukarıda tanımı yapılan "Algısal Boyut Değiştirme" deneyimi kitapta "Rukiyy" ( Yükseliş ) kelimesiyle ifade edilmektedir. ( "Rukiy" kelimesi "Erka" ( Yükselme ) filindeki "RK" köküdür. "Terk" ve "Türk" kelimeleri de aynı kökten olup, "Yükselme, Yükselen, Yükselmiş" anlamlarını içermektedir. )

İsra suresinin 93. ayetinde inkarcılar, "kendi menfaatlerine uygun bir kitap getirmedikçe habercinin yükselişine inanmayacaklarını" beyan etmektedirler. "Göğe yükselmekten" bahsedilen bu ayetin kodunun ( 17/93 ) kodunun nümerolojik değerinin "18" sayısını vermesi ( 1+7+9+3 = 18 ) ve ayetteki "Sema" ( Gök ) kelimesinin 11. kelime olması da dikkat çekmektedir. 

17/93 Ev (1) yekune (2) leke (3) beytun (4) min (5) zuhrufin (6) ev (7) TERKA (8) fi (9) es (10) SEMA (11) min (12) kulli (13) meselin (14) fe (15) eba (16) ekseru (17) en (18) nasi (19) illa (20) kufura (21) ve (22) len (23) nu'mine (24) li (25) RUKİYYİ (26) ke (27) hatta (28) tunezzile (29) aley (30) na (31) kitaben (32) nakrau (33) h (34) kul (35) subhane (36) rabb (37) i (38) hel (39) kuntu (40) illa (41) beşera (42) rasula (43) 

( Veya sana süsten, altından ev olsun veya tüm misallerden GÖĞE YÜKSELESİN. İşte insanların çoğunluğu ancak inkarda diretirler. "Üzerimize, okuyacağımız kitap indirene kadar senin YÜKSELİŞİNE inanmayız." De ki: "Rab’bim yücedir. Ben resul olan insanın haricindeki miyim?" )

Ayrıca "Hayatı görmek, çok deneyim geçirmek ve olgunlaşmak, tekamül etmek" anlamına gelen "Feleğin çemberinden geçmek" ifadesiyle "Contact" filmi arasında dolaylı ilinti bulunmakta gibidir. "Feleğin çemberinden geçmek" ifadesi sanki "boyut atlamak" mesajı vermekte gibidir.

Felek = Dairevi olan, Gök
Çember * = Daire, Oda

* Kamer ( Ay ) ( Ara. ), Chamber ( Oda ) ( İng. ), Kamer ( Oda ) ( Alm. ), Kamara ( Yun. ), Camera ( İng. ) ... hepsi de daire formundan yola çıkılarak anlamlarını bulmuş kelimelerdir. ( "Kamera" kelimesinin kökeni "Kamer" ( Ay ) olup, dairevi ve ışık yansıtan anlamını içermektedir. )

"Contact" filminde astronom kadının içine girdiği kürevi kapsül yani "Kamer / Çember / Chamber" geri sayım sonrası dönen dört "Felek"in arasından geçip düşüyordu. Bu sahne tam anlamıyla "Feleğin çemberi" ve "Geçiş" kavramları ile uyum arzetmektedir. 

Tevrat'ın Ezekiel bölümünde yer alan "Dört Tekerlekli Yaratıklar" kavramı da konu bağlamında dikkat çekmektedir.

26 Ezekiel 1-15 Bu DÖRT yüzlü yaratıklara bakarken, her birinin yanında, yere değen bir TEKERLEK gördüm.

26 Ezekiel 1-16 Tekerleklerin görünüşü ve yapısı şöyleydi: Sarı yakut gibi parlıyorlardı ve DÖRDÜ de 
birbirine benziyordu. Görünüşleri ve yapılışları İÇ İÇE GİRMİŞ BİR TEKERLEK GİBİYDİ.*

* Bu tasvir, "Contact" filmindeki içiçe geçmiş halde dönen dört çemberden oluşan boyut değiştirme tesisatını tanımlamakta gibidir.

26 Ezekiel 1-19 Canlı yaratıklar hareket edince, yanlarındaki TEKERLEKLER de hareket ediyordu; yaratıklar yerden YÜKSELDİKÇE, TEKERLEKLER de onlarla birlikte YÜKSELİYORDU.

26 Ezekiel 1-20 Ruhları onları nereye yönlendirirse oraya gidiyorlardı. Tekerlekler de onlarla birlikte 
yükseliyordu. Çünkü YARATIKLARIN RUHU TEKERLEKLERDEYDİ.









"Araç" olandan sıyrılıp "Amacı" keşfetmek...

Tefekkür ve okuma vasıtasıyla gerçeği idrake çabalayan insanların kaçınmaları gereken en büyük yanılgılarından biri de "varlık sebebini - hayatın anlamını" sezme sürecindeki yanlış yaklaşımlardır. Bu aşamadaki en büyük yanlış ise "Araç" ile "Amaç"ı karıştırmak olmaktadır. Zira "hayatta kalmak için yapılan işler", hayatın amacını temsil etmemektedir. Ev inşa etmek, araba üretmek, ilaç üretmek, meyve-sebze yetiştirmek, hayvancılıkla uğraşmak, teknik işlerle ve tamirat işleriyle uğraşmak veya bu işleri yapanların şirketlerinde çalışmak vb. bunların hepsi "hayatta kalabilmeyi" veya "hayatı kolaylaştırmayı" sağlayan iş konularıdır. Bir başka deyişle "Araç" niteliğindeki "sorun çözme" ve "geçici tatmin olma" eylemleridir.

Peki yukarıda anılan türde tüm sorunların sürekli olarak ortadan kalktığı yani insanın ulaşım, ısınma, serinleme, yeme, içme, cinsellik vb. tüm ihtiyaçlarının sürekli olarak tatmin edildiği düşünüldüğünde "insanın mavcudiyet amacı" ne olmaktadır? Bu hususa ilişkin sezgiler Taha suresinin aşağıdak ayetlerinde cennet tasaviri vasıtasıyla verilmektedir.

20/117 Fe kulna ya ademu inne haza aduvvun leke ve li zevcike fe la yuhricennekuma minel cenneti fe teşka

( Böylece, "Ey Adem, kesinlikle bu senin için ve eşin için düşmandır. O halde, kesinlikle sizi cennetten çıkarmasın. Yoksa meşakkat içinde bedbaht olursun." dedik.  )

20/118 İnne leke en la tecua fiha ve la ta'ra

( Kesinlikle sana orada acıkmaman ve çıplak olmaman vardır. )

20/119 Ve enneke la tazmeu fiha ve la tadha

( Ve kesinlikle sen orada susamazsın ve sıcakta yanmazsın. )

Enbiya suresinin 8. ayetinde de "yemek" ihtiyacı bulunmayan varlıklardan bahsedilmektedir.

21/8 Ve ma cealnahum ceseden la ye'kulunet taame ve ma kanu halidin

( Ve onları yemek yemeyen gövdeler, vücutlar kılmadık. Ebedi de değillerdi. )

Tüm bu ayetler, gerçek varlık olan süptil Öz Varlığın ve temsil ettiği Ruhun, asla nihai tatmini sağlayamayacak olan her türlü maddi ihtiyaçtan arınmış olduğunu ortaya koymaktadır. Bu bağlamda özleri "kelime" olan tüm varlıkların "nihai amaçlarının" ilahi kozmik bilgileri araştırmak-öğrenmek, ilmi ve farkındalığı artırmak, ilim yoluyla Allah'ı zikretmek ve Allah'ı yüceltmek olduğu ortaya çıkmaktadır. Bu mesai için yegane kaynak ise her türlü bilimsel keşife ilham ve temel veri kaynağı olan kutsal kitaplardır.

Aşağıdaki ayetlerde varlıkların gerçek var olma sebepleri bildirilmektedir.

51/56 Ve ma halaktul cinne vel inse illa li ya'budun

( Ve cinleri ve insanları bana kulluk etmeleri haricinde yaratmadım. )

13/28 Ellezine amenu ve tatmeinu kulubuhum bi zikrillah e la bi zikrillahi tatmeinul kulub

( Onlar inanırlar ve kalpleri, Allah' ın hatırlanması ile tatmin olur. İyi bilin ki, kalpler Allah' ın hatırlanması ile  tatmin olur. )

20/114 Fe tealellahul melikul hakk ve la ta'cel bil kur'ani min kabli en yukda ileyke vahyuhu ve kul rabbi zidni ilma

( Gerçeğin maliki Allah yücedir. Sana O’nun vahyinin hükmedilmesinden önce okumada acele etme. De ki: "Rab’bim bana ilmi artır." )





Yaşamın sembolü bir kelime "İysa"

"İys / İysa" kelimesinin kutsal kitaplarda "Yaratma, Yaşam, Yaşam verme, Yaşama kavuşturma, Sonsuz yaşam" kavramları ile birlikte yer aldığı görülmektedir.

Maide suresinin 110. ayetinde Allah'ın izniyle Mesih İysa'nın "çamurdan kuş yarattığı" ve "ölüyü dirilttiği" bildirilmektedir. Yani "Yaşam verme" kavramı vurgulanmaktadır. ( Bu ayetin numarasında 11 nümerolojisi de bulunmaktadır. )

5/110 İz kalellahu ya iysebne meryemezkur ni'meti aleyke ve ala validetik iza eyyedtuke bi ruhil kudusi tukellimun nase fil mehdi ve kehla ve iz alemtukel kitabe vel hikmete vet tevrate vel incil ve iz TAHLUKU MİNET TİYNİ tahluku minet tiyni ke hey'etit tayri bi izni fe tenfuhu fiha fe tekunu tayran bi izni ve tubriul ekmehe vel ebrasa bi izni ve iz TUHRİCUL MEVTA Bİ İZNİ ve iz kefeftu beni israile anke iz ci'tehum bil beyyinati fe kalellezine keferu minhum in haza illa sihrun mubin

( Zamanında Allah "Ey Meryemoğlu İsa, sana ve annene olan nimetimi hatırla. Seni kutsal ruh ile desteklediğimde beşikte ve erişkinlikte insanlara kelam edip söz söylerdin. Sana yazıyı, sırrı, Tevrat' ı ve İncil' i öğrettim. İznimle ÇAMURDAN KUŞ GİBİ OLANI YARATTIN. Onun içine üfledin de iznimle kuş oldu. Doğuştan körü ve alacalıyı iznimle iyileştirdin. Ve zamanında ÖLÜLERİ İZNİMLE ÇIKARDIN. Onlara ayetlerle geldiğin ve onlardan inkar edenlerin "Bu kesinlikle apaçık sihirdir." dedikleri zaman İsrailoğulları' nı üzerinden çektim." dedi. )

Konu bağlamındaki İncil ayetleri ise şöyledir. Ayetlerde yer alan "Sonsuz yaşam" ifadesi esasen kaba madde planı ( boyutu ) dünyadan sıyrılıp üst süptil boyuta geçişi ve süptil öz varlık olarak sonsuz tekamül yolculuğuna devam etmeyi tanımlamaktadır.

40-Matthew-4-4 İsa ona şu karşılığı verdi: "'İnsan yalnız ekmekle YAŞAMAZ, Tanrı'nın ağzından çıkan her kelimeyle YAŞAR' diye yazılmıştır."

40-Matthew-7-14 Oysa YAŞAMA götüren kapı dar, yol da çetindir. Bu yolu bulanlar azdır."

40-Matthew-18-9 Eğer gözün günah işlemene neden olursa, onu çıkar at. Tek gözle YAŞAMA KAVUŞMAN, iki gözle cehennem ateşine atılmandan iyidir.

40-Matthew-19-16 Adamın biri İsa'ya gelip, "Öğretmenim, SONSUZ YAŞAMA KAVUŞMAK için nasıl bir iyilik yapmalıyım?" diye sordu.

40-Matthew-19-17 İsa, "Bana neden iyilik hakkında soru soruyorsun?" dedi. "İyi olan yalnız biri var. YAŞAMA KAVUŞMAK istiyorsan, O'nun buyruklarını yerine getir."

40-Matthew-25-46 "Bunlar sonsuz azaba, doğrular ise SONSUZ YAŞAMA gidecekler." 

65 Jude 1-21 Rabbimiz* İsa Mesih'in sizi sonsuz YAŞAMA kavuşturacak olan merhametini beklerken kendinizi Tanrı'nın sevgisinde koruyun.

* Ayetteki "Rab" kelimesi "Öğretmen" anlamındadır.

"İysa" kelimesi farklı dillerde "Yeshua", "Joshua", "Iasos", "Jesus" şeklinde de ifade edilmektedir. Dillerde I, J ,Y harfleri ve S, Ş harfleri birbilerini ikame eden harflerdir. Arapçada "Eys" kelimesi de "Varlık" anlamında olup, Kur'an'da da İsa kelimesi "İys" olarak yer almaktadır. YS / YŞ / İS / IŞ / JS / JŞ hep aynı kökü temsil eden ve birbirlerini ikame eden harf ikilileridir. 

Türkçedeki "Yaş" ve "Yaşam" kelimelerindeki "Yaş" kökünün "İys", "Yeshua", "Joshua", "Iasos", "Jesus" kelimeleriyle ilintisi olması kuvvetle muhtemeldir. 

"Jesus" kelimesinin bir tezahürü olan Fransızcadaki "Je suis" ( Ben Varım ) kelimesi de bu bağlamdaki bir başka delil niteliğindedir. İsysacı veya İysa derneğine üye anlamına gelen "Cizvit" kelimesi batı dillerinde "Jesuit" olarak yazılmakta olup bu kelime "Yesevi" ( İysacı ) olarak da ifade edilmektedir.

Nisa suresinin 159. ayetinde "kitap sahiplerinin ölümlerinden önce mutlaka Mesih İsa'ya inanacakları"nın bildirilmesi de İysa'nın, "sonsuz yaşamın idraki" açısından önemini vurgulamaktadır.

4/159 Ve in min ehlil kitabi illa le yu'minenne BİHİ ( İYS ) kable mevtih ve yevmel kiyameti yekunu aleyhim şehida

( Ve kesinlikle kitap sahiplerinden olanlar ölümlerinden önce mutlaka O'NA ( İYS ) inanacaklardır. Ayağa kalkış gününde o, onlara şahit olur. )

Nisa suresinin 171. ayetinde İysa’nın “kelime ve ruh” olarak tanımlanması da dikkat çekmektedir. ( “Ruhun” bilinç, bilgi yani “kelime” olduğuna evvelki bölümlerde değinilmişti. )

4/171 Ya ehlel kitabi la tağlu fi dinikum ve la tekulu alellahi illel hakk innemel mesihu iysebnu meryeme rasulullahi ve KELİMETUH elkaha ila meryeme ve RUHUN minhu fe aminu billahi ve rusulih ve la tekulu selaseh intehu hayran lekum innemellahu ilahun vahid subhanehu en yekune lehu veled lehu ma fis semavati ve ma fil ard ve kefa billahi vekila

( Ey kitap sahipleri, dininizde azgınlık etmeyin ve Allah üzerine gerçek haricindekini söylemeyin. Meryem oğlu Mesih İsa, kesinlikle Allah' ın resulü, Meryem'e atmış olduğu KELİMESİ ve O’ndan RUHTUR. O halde, Allah’a  ve O’nun resullerine inanın ve üçtür demeyin. Kendi hayrınıza bundan imtina edin, vazgeçin. Kesinlikle ki Allah tek ilahtır. O, çocuk sahibi olmaktan yücedir. Göklerde ne varsa ve yerde ne varsa O’nadır. Vekil olarak Allah kafidir. )





2 Aralık 2021 Perşembe

İlmi ve ilahi meydan okuma

Kur'an'ın semantik ve nümerolojik bir sisteme göre düzenlenmiş olan çok katmanlı ilahi bir kodlama ve bilgi kaynağı olduğu ve benzerinin cinler ve insanlar tarafından asla oluşturulamayacağı belirli ayetlerde adeta "maydan okuma" niteliğinde bildirilmektedir.

8/31 Ve iza tutla aleyhim ayatuna kalu kad semi'na lev neşau le kulna misle haza in haza illa esatirul evvelin

( Ve onlara ayetlerimiz okunduğu zaman, "Duyduk. Dilersek bunun aynısını biz de söyleriz. Kesinlikle bu ancak evvelkilerin masallarıdır." derler. )

11/13 Em yekulunefterah kul fe'tu bi aşri suverin mislihi mufterayatin ved'u men isteta'tum min dunillahi in kuntum sadikin

( "Onu uydurdu." mu diyorlar? De ki: "O halde onun aynısından, uydurulmuşundan on sure getirin. Eğer doğrular iseniz, o Allah’tan başka istidatı olanları da çağırın." )

11/14 Fe in lem yestecibu lekum fa'lemu ennema unzile bi ilmillahi ve en la ilahe illa hu fe hel entum muslimun

( Ancak size cevap vermezlerse, o halde bilin ki kesinlikle o Allah' ın ilmi ile indirildi. O’nun haricinde ilah yoktur. Artık sizler teslim olanlar mısınız? )

17/88 Kul le in ictemeatil insu vel cinnu ala en ye'tu bi misli hazel kur'ani la ye'tune bi mislihi ve lev kane ba'duhum li ba'din zahira

( De ki: "Eğer insanlar ve cinler bu Kur'an' ın aynısını getirmek üzere bir araya gelseler, şayet birbirlerine arka çıkıp yardımcı da olsalar onun aynısını getiremezler." )

25/33 Ve la ye'tuneke bi meselin illa ci'nake bil hakki ve ahsene tefsira

( Ve gerçeğini ve en güzel tefsirini sana getirdiğimiz misalin haricindekini sana getiremezler. )

1 Aralık 2021 Çarşamba

Golgota, Çarmıh ve INRI

Mesih İsa'nın çarmıha gerilmesi meselesi esasen reenkarnasyon ve plan ( boyut ) değişimi hususlarında insanlara batini mesajlar vermektedir. Bu konu, gizemli addedilen tüm bilgilerin kelimelerin köklerinde saklı olduğu yaklaşımıyla incelendiğinde yine ortaya bazı detaylar çıkmaktadır. İncil'de yer alan konuya ilişkn ayetleri şöyledir.

40 Matthew 27-33 GOLGOTA, yani Kafatası denilen yere vardıklarında,

41 Mark 15-22 İsa'yı GOLGOTA, yani Kafatası denilen yere götürdüler.

43 John 19-17 Askerler İsa'yı alıp götürdüler. İsa çarmıhını kendisi taşıyıp Kafatası, İbranice'de GOLGOTA denilen yere çıktı.

"Golgota / Golgotha" kelimesi Semitik diller olan Aramice / İbranice kökenli bir kelime olup esasen "Gulgulta" olarak telaffuz edilmekte ve "Kafatası Yeri / Kafatası Şeklinde Yer" anlamına gelmektedir. ( İngilizcede "Calvary" olarak da anılmaktadır. )


Kudüs yakınlarındaki Gulgulta / Golgota Tepesi

43 John 19-18 Orada O'nu ve iki kişiyi daha çarmıha gerdiler. Biri bir yanda, öbürü öteki yanda, İsa ise ortadaydı.

"Çarmıh" kelimesi ise Farsça kökenli olup "Cerah" ( Dört ) ve "Mıh" ( Çivi ) kelimelerinden oluşmakta ve "Dört Çivi" anlamına gelmektedir. Çarmıhtaki iki tahtayı birleştiren "bir" çivi ve çarmıha asılan bedene çakılan "üç" çivi toplam "dört" çivi etmektedir. Batı dillerindeki "Crux", "Cross", "Croix", "Kreuz" kelimeleri de "Cerah" kökünden türemişlerdir. Aynı "CRH" köküne sahip Arapça'daki "Curh / Curuh (ç)" ( Yara*, Açılma ) ve "Cerrah " ( yarayı, açılmayı tedavi eden ) kelimelerinin de dolaylı olarak Mesih İsa'yı "yaralayan olgu" ve "Mesih İsa'ya açılış sağlayan" olgu kavramlarıyla ilintisi muhtemeldir.

( * "Yara" kelimesi "Yarmak, Açmak" kökünden olup, vücuttaki "Açılma"yı tanımlamaktadır. Yani kökende "açma, açılma" anlamı bulunmaktadır. )

Ezoterik ve mistik bir sembol olan "Çarmıh", "Clavicula Salomonis" ( Süleyman'ın Küçük Anahtarı ) ile de ilintilidir. Zira evvelce "Ars Goetia ve Clavcula Salomonis" başlıklı bölümde incelendiği üzere "Clavicula" ( Anahtarcık ) kelimesi, omurga ile birlikte "Çarmıh" şekli arzeden "Köprücük Kemiği"ne de verilen isimdir.


Dolayısıyla "Çarmıh" batinen "boyutlar arası geçiş portalının anahtarı"nı simgelemektedir. Batıda "Exorcism" adı verilen cin çıkartma seanslarında "Çarmıh " ( veya "Haç"** da denmektedir. ) kullanılması da boyutlar arası transferi sağlamak için uygulanan bir sembolizm ve ritüeldir. Dolayısıyla çarmıh, üzerinde asılı olan cesedi, portal açarak  şeytani üst boyut varlıklarına ulaştıran bir vasıta , bir anahtar niteliğindedir.  

** "Haç" kelimesi de, formu itibarıyla, "Balta" anlamına gelen "Hatchet" ( İng. ) ve "Hache" ( Fra. ) kelimelerinin bir tezahürü gibidir.

43 John 19-19 Pilatus bir de yafta yazıp çarmıhın üzerine astırdı. Yaftada şöyle yazılıydı: NASIRALI İSA YAHUDİLER'İN KRALI*

43 John 19-20 İsa'nın çarmıha gerildiği yer kente yakındı. Böylece İbranice, Latince ve Grekçe yazılan bu yaftayı Yahudiler'in birçoğu okudu.

43 John 19-21 Bu yüzden Yahudi başkâhinler Pilatus'a, "'Yahudiler'in Kralı' diye yazma" dediler. "Kendisi, 'Ben Yahudiler'in Kralı'yım dedi' diye yaz."

43 John 19-22 Pilatus, "Ne yazdımsa yazdım" karşılığını verdi.

Yukarıdaki İncil ayetlerinde belirtildiği üzere Mesih İsa'yı sorgulayan ve çarmıha gerilmesine imkan veren vali Pilatus, İsa çarmıha gerildikten sonra çarmıhın tepesine "INRI" ( Iesus Nazarenus, Rex Iudaeorum / Yahudiler Kralı Nasıralı İsa ) yazmıştır. Bu esnada halk ile Pilatus arasında geçen diyalog da ilginçtir. Halkın, "Yahudilerin Kralı yazma" demesine rağmen Pilatus'un "Ne yazdımsa yazdım." diyerek karşılık vermesi ve yazıyı değiştirmemesi düşündürücüdür.

                                           





30 Kasım 2021 Salı

Omicron...

Coronavirus mutasyonlarında Grek alfabesinin 15. harfi olan "Omicron"'a gelinmiş durumdadır. Bu harften önceki "Nu" ve "Xi" harflerinden ilki olan "Nu" harfi "New ( Yeni )" kelimesiyle karıştırılabilir gerekçesiyle!, "Xi" harfi ise yaygın bir isim olması! nedeniyle atlanarak "Omicron" harfine gelinmiştir. Virüse isim bulma süreci de bir oyuna dönüşmüş olup, adeta "pazara sunulacak bir ürüne isim bulma" eylemi halini almıştır. "Virus Marketing"...


1918 - 1920 yılları arasında süren ve 20-50 milyon kişinin ölümüne sebep olan İspanyol Gribi'nin dahi o dönemki koşullar altında iki yıl sürdüğü gerçeği ortadayken aşılama operasyonuna rağmen Coronavirus'ün neredeyse üçüncü yılına girecek olması oldukça düşündürücüdür. Ayrıca yetkililerin sürekli olarak "Virüs bitmeyecek. Süreç yeni başlıyor. Bu bir evrim." şeklindeki adeta tehdit edici ifadeleri de tuhaflık arzetmektedir. Zira bu denli kesin konuşulabilmesi için virüsün üreticisi ve programlayıcısı olmak gerekir!!! Bazı bilim adamlarının, salgın sürecinde yapılan aşılamanın virüsün mutasyon seyrini hızlandıracağını, farklılaştıracağını ve salgının sönümlenmemesine sebep olacağını belirttiklerine evvelce "Pandemi ve Aşılama süreci" başlıklı bölümde değinilmişti.

"Omicron" harfinin 1963 ve 2013 yılı yapımı olan "Omicron" isimli filmlerde yer aldığı görülmektedir. Filmlerin konusunun, "Dünyayı ele geçirmek isteyen bir uzaylının, gezegeni öğrenmek için bir dünyalının bedenini ele geçirmesi ve insan ırkını tehdit etmesi" olması da dikkat çekmektedir.

Omicron 1963


Omicron 2013