10 Nisan 2019 Çarşamba

Hedef belliyse lidere ne gerek?!

"Lider" kelimesi "Yönlendiren, Öncülük Eden, Önder" anlamına gelmekte olup, bu kelimenin Kur'an'daki karşılığı "İmam" ( Önder / Delil ) ve "Had" ( Yönlendirici ) kelimeleridir. 

"Lider" kelimesi, "Belirli bir kitleyi, belirli bir hedef doğrultusunda motive etmek suretiyle yönlendiren ve idare eden kişi" olarak tanımlanmaktadır. Toplumların mutlak surette liderlere ihtiyaç duydukları gibi dogmatik bir inanç söz konusudur. Lider, bir hedefi, bir amacı olmayan, ne yaptığını ve ne yapması gerektiğini idrak edememiş kitlelerin ihtiyaç duyacağı karakterdir. Ancak, hayata gelme amacını bilen, ilerlemesi gereken yolun, hedefinin ve ihtiyaçlarının ne olduğu konusunda bilince sahip olan ve nefsaniyeti yok etmiş olan toplulukların lidere ihtiyaçları yoktur. Zira bu kitleleri oluşturan her bir birey zaten liderdir. Ve bu gibi topluluklarda birlikte hareket etme, birlikte karar alma, kendisinin ve birbirinin lideri olma ve birlikte uygulama felsefesi benimsenmiştir. Kolektif Bilinci tesis etmiş ve Ünite ( Birlik ) kavramını içselleştirmiş bir toplulukta, tüm bireyler bir birey için seferber olabileceği gibi, bir birey de tüm bireyler için seferber olabilmektedir. 

Esas itibarıyla, temiz kalpli olan, Allah'a ve ahirete inanan insanların hedefleri zaten bellidir. Ve doğal olarak da kendilerini güdecek bir lidere ihtiyaç duymazlar. Onların motivasyonu birbirlerini olumlu yönde etkileyecek şekilde daimdir. Hedefleri ise son derece açık, net ve basittir. 

- Açlığı gidermek,
- Susuzluğu gidermek,
- Sıcaktan ve soğuktan korunmak üzere barınak temin etmek,
- Çevresel tehlikelerden ( doğa olayları, vahşi hayvan tehdidi, hastalıklar ) korunmak,
- Bilinmeyeni öğrenmek ve ilim yolunda çabalamak,
- Kötü düşüncelerden uzak durmak,
- Topluluğun huzurunu ve mutluluğunu sağlamak üzere her konuda karşılıklı olarak yardımlaşmak
- Verdiği yaşam imkanından ve nimetlerinden dolayı sürekli olarak Allah'a şükreder halde olmak

İşte hedefler zaten bu şekilde belirliyken ve toplum bireyleri tarafından benimsenmişken, kimin kime hangi konuda liderlik etmesi ihtiyacı oluşabilir ki? Aynı boyut varlıkları arasında ancak ve ancak karşılıklı motivasyon sağlama, yardımlaşma ve karşılıklı "liderlik" söz konusu olabilir. Aynı boyut varlıkları içinde hiçbir varlık "Ben bu grubun lideriyim." cümlesini sarfedemez.  

Ancak varlıklara, truhsal ekamül yolculuklarında yardım ve destek sağlamak üzere Allahü Teala tarafından görevlendirilmiş Vazifeli Varlıklar ( Melekler ) yönlendirme sağlayabilirler. Zira, ruhsal tekamül sürecinde, bir üst boyutun realitesini ve icaplarını ancak ve ancak Vazifeli Varlıklar ( Melekler ) bilmektedirler. Bu süreçte, Vazifeli Varlıklar yardım ve destek sağladıkları varlıkları asla ve asla hükmettikleri ve kontrol ettikleri aşağı varlıklar olarak addetmemekte, onları kardeşleri ve kendilerinin de dahil oldukları tek bir bütünün ayrılmaz parçaları olarak görmektedirler.  

"Lidere ihtiyaç vardır." cümlesini kitlelere, toplumlara empoze etmeye çalışanlar, ancak ve ancak nimetleri gasp etmek suretiyle diğerlerine göre üstün ve ayrıcalıklı olmak ve diğerlerini kontrol ve idare etmek suretiyle onlar üzerinde hakimiyet kurmak gibi nefsani arzularını kendilerine hedef edinmiş olan obsesif varlıklardır. Bugün dünya toplumları bu karakterde varlıklarla dolu olduğu için "liderlik" kavramı gündemde olmaktadır.

Bu husus Tevrat'ın Özdeyişler suresinin aşağıdaki ayetlerinde "Karınca" örneği ile bildirilmektedir.

20 Özdeyişler 6-6 Ey tembel kişi, git, karıncaya bak, Onun yaşamından bilgelik öğren.
20 Özdeyişler 6-7 Başkanları, önderleri ya da yöneticileri olmadığı halde,
20 Özdeyişler 6-8 Yazın erzaklarını biriktirirler, Yiyeceklerini toplarlar biçim mevsiminde.

Kur'an'ın Nahl suresinin 16/49-50 kodlu ayetlerinde inananların tek bir yönlendiricisi ve lideri olduğundan ve onun da Allahü Teala olduğundan bahsedilmektedir. Ayette inananların "kibirlenmeden" yani üstün olma ve kibir obsesyonuna kapılmadan yapmaları gerekeni yaptıklarından bahsedilmektedir.

16/49 - Ve lillahi yescüdü ma fis semavati ve ma fil erdı min dabbetin vel melaiketüe hüm la yestekbirun ( Ve debelenenlerden o göklerdekiler ve o yerdekiler ve melekler Allah için yere kapanırlar. Onlar kibirlenmezler. )

16/50 - Yehafune rabbehüm min fevkıhim ve YEF'ALUNE MA YÜ'MERUN ( Onların üzerinde olan Rab’lerinden korkarlar ve O EMROLUNDUKLARINI YAPARLAR. )

Kur'an'da "İmam" ( Önder ) kelimesinin geçtiği bazı ayetler şöyledir.

17/71 - Yevme ned'u külle ünasin bi İMAMİHİM fe men utiye kitabehu bi yemınihı fe ülaike yakraune kitabehüm ve la yuzlemune fetıla ( O gün insanların hepsini delilleri, ÖNDERLERİ ile çağırırız da kitabı sağından verilmiş kimseler, onlar kitaplarını okurlar. Fitil kadar zulmedilmezler. )

25/74 - Vellezine yekulune rabbena heb lena min ezvacina ve zürriyyatina kurrate a'yünin vec'alna lil müttekıne İMAMA ( Ve onlar "Rab’bimiz, bize eşlerimizden ve soylarımızdan bağışla ki gözlerimiz aydınlansın. Bizi sakınanlar için ÖNDERLER kıl." derler. )

Ayette çoğul olarak "Önderler" kelimesi yer almakta olup, sakınanların birbirlerine önderlik etmelerinden bahsedilmektedir. 

25/43 - E raeyte men ittehaze ilahehu hevah e fe ente tekunü aleyhi VEKILA ( O hevesini ilahı edineni gördün mü? O halde, sen onun üzerine VEKİL mi olursun? )

Ayette, nefsani arzularının esiri olmuş ve onları ilah edinmek suretiyle doğruluk yolu olan Allah yolundan sapmış olanlardan bahsedilmektedir. Ayette Haberci'ye de hitap edilmekte ve "Kimseye vekil olmadığı." hatırlatılmaktadır.


Kur'an'da "Had" ( Yönlendiren ) kelimesinin geçtiği bazı ayetler şöyledir.

13/7 - Ve yekulüllezıne keferu lev la ünzile aleyhi ayetün min rabbih innema ente münzirun ve li külli kavmin HAD ( Ve o inkar edenler "Onun üzerine Rab’binden ayet indirilmeli değil miydi?" derler. Kesinlikle sen uyarıcısın. Her kavim için YÖNLENDİREN vardır. )

27/81 - Ve ma ente bi HADil umyi an dalaletihim in tüsmiu illa men yü'minü bi ayatina fe hüm müslimun ( Ve sen körleri sapıklıklarından YÖNLENDİRECEK değilsin. Kesinlikle ancak ayetlerimize inananlara duyurabilirsin. Artık onlar teslim olanlardır. )

İncil'in aşağıdaki ayetleri de inanan ve birlil olan insanların lidere ihtiyacı olmadığını açıkça ortaya koymaktadır.

40 Matta 23-10 Kimse sizi 'ÖNDER' diye çağırmasın. Çünkü TEK ÖNDRİNİZ var, O da MESİH'tir.*

40 Matta 23-11 Aranızda EN ÜSTÜN olan, ötekilerin HİZMETKARI olsun.

40 Matta 23-12 Kendini yücelten alçaltılacak, kendini alçaltan yüceltilecektir.

* Mesih İsa ise bir "şahsiyeti" değil insanlar arasında kolektif bilincin yayılmasını ve ünite ( birlik, vahdet ) olgusunun algılanmasını sağlayan ilahi tesiri nitelemektedir.

















Hiç yorum yok:

Yorum Gönder