27 Ağustos 2022 Cumartesi

Ruhun temsili "Çocuk" ve Atatürk'ün yaklaşımı

Atatürk'ün çocukları çok SEVDİĞİ ve bu nedenle tüm SEVDİKLERİNE hangi yaşta olursa olsun "ÇOCUK" diye seslendiği kaynaklarda yer alan bilgiler arasındadır.

"İstikbal göklerdedir." gibi derin ve batini mesaj içeren bir söylemde bulunan Atatürk'ün ilahi kozmik bilgilere haiz kılınmış bir şahsiyet olduğu hissedilmektedir.

Mesih İsa'nın "Çocuk" kelimesini kullanarak sarfettiği, İncil'de yer alan aşağıdaki söylemi dikkat çekmektedir.

40 Matta 18-3 "Size doğrusunu söyleyeyim, dönüştürülüp, küçük ÇOCUKLAR gibi olmadıkça, Göklerin Egemenliği'ne asla giremezsiniz.

Ayetteki "Göksel egemenlik" ifadesi, "Cennet" veya spiritüalizmdeki ismiyle "Sevgi Planı" olarak da tanımlanan "Üst süptil plan yaşam planını" temsil etmektedir.

Yukarıdaki ayetin numarasının nümerolojik değeri de ruhun nümerik sembolü olan 21 sayısını vermektedir. 

Keza cennet tasvirinin yapıldığı İnsan suresinin 19. ayetinde de "Cennet" ile "Çocuk" kavramlarının ilintilendirildiği görülmektedir.

76/19 Ve yetufu aleyhim VİLDANUN muhalledune iza reeytehum hasibtehum lu'luen mensuren

( Ve onların üzerlerinde ebedi ÇOCUKLAR dolaşır. Onları gördüğünde onları saçılmış inciler sanarsın. )

Ayetlerdeki kullanımı itibarıyla "Çocuk" kavramı, düşük frekanslı madde bağından sıyrılmış ve tekâmül etmiş "Ruhu" temsil eden müteşabih bir kavram gibi görünmektedir. Zira "Çocuk" kavramı, aynı zamanda saflığı ve masumiyeti temsil eden bir kavramdır. ( Nefs = Ruh + Beşer ( Beden ) )

Atatürk'ün "Nutuk" isimli kitabında yer alan ve Kerim Paşa tarafından Atatürk'e hitaben sarfedilmiş olan aşağıdaki cümle de dikkat çekmektedir.

"Sivas - Mustafa Kemal Paşa telgraf başındadır. "Kerim Paşa'ya söyleyiniz, buyursunlar." diyorlar.

İstanbul - Yüksek şahsiyetleri, Mustafa Kemal Paşa Hazretleri misiniz, RUHUM?

Ben - "Evet, sayın Kerim Paşa  Hazretleri,dedikten sonra...." "

Ayrıca Atatürk'ün Nutuk'ta, bir zatı temsilen "Ruh" kelimesini kullanması da ilginçtir. 

"Efendiler, Sinop halkı adına İtilâf Devletleri temsilcilerine verilen 3 Haziran 1919 tarihli bu muhtıranın altındaki imzalara göz gezdirirken, müftü vekili efendinin imzasından sonra gördüğüm imza, bilginize sunduğum satırları yazan ve yazdıran RUHU bana keşfettirdi. O imza, Hürriyet ve İtilâf Fırkası'nın ikinci başkanı olan zatın imzası idi." ( Nutuk )

Ayrıca yine Nutuk'tan alıntı olan aşağıdaki bölümlerde Atatürk'ün, "Tanrı'nın emrinin yerine gelmesi", "Allah'ın eli",  "Tanrı'nın buyruğunun yerine getirilmesi", "Ölümsüz Tanrı" gibi iman dolu ifadeler kullanmış olması da O'nun yüksek şahsiyetini ve ilmini ortaya koymaktadır.

"Kerim Paşa'nın dokunmuş olduğu noktalara cevap verirken şunları da söyledim : "PEK GÜZEL VE YAKIN OLAN TANRI EMRİNİN YERİNE GELMESİ İLE, bahtsız ve zulme uğramış asil milletimizin kurtuluşa ve huzura kavuşmasını YÜCE TANRI'NIN denizler kadar engin olan KORUYUCULUĞUNDAN ümitle diler ve ufukları hep inatçı bir dumanla sarılı olan İstanbul'daki bazı kimselerin gerçeği görmemek için aşağılıkça direnen duygularının eriyip kaybolmasını bekleriz. MİLLETİN ASİL RUHU da işte böylesine duygularla doludur. ...... Yalnız tekrarlamama müsaadenizi rica ederim ki, evet veya hayır şeklinde karşılık verilmesini istirham ettiğimiz sorular maalesef karşılıksız bırakılmıştır. Azizim, ALLAH'IN ELİ BÜTÜN ELLERDEN ÜSTÜNDÜR. Ancak bununla birlikte güçlükleri yenmeye ve problemleri çözmeye girişenlerin kesinleşmiş bir hedefi olmak gerekti ... Millet, TANRI'NIN BUYRUĞUNU YERİNE GETİRECEKTİR ve buyurduğunuz gibi milletçe elde edeceklerimiz hayırlı ve uğurlu olacaktır. Lûtufkâr dualarınızın eksik edilmemesini rica ederim. GAYRET BİZDEN, YARDIM VE KOLAYLIK ÖLÜMSÜZ TANRI'DANDIR." ( Nutuk )

1 yorum:

  1. Allah rahmet eylesin yıllarını savaşlarla cepheden cepheye atılmakla geçiren büyük adam.

    YanıtlaSil