6 Ocak 2024 Cumartesi

Değer bağlarını koruyabilmek

Allah inancı, kitap ilmi, ahlaki kurallar, sağduyu, aile ve milliyet bilinci kavramlarından müteşekkil olan "Din" insanı insan yapan, insanları birbirine bağlayan, yaşamı anlamlı kılan ve mutluluk kaynağı olan temel değerler bütünüdür.

İnsan deneyimine tabi tutulan ruhların tekâmülü hem yukarıda anılan değerler bütünü ile olan, hem de kendi aralarında mevcut bağlarını koruyabilme becerileriyle orantılıdır. İşte yaratılıştan bu yana küresel şeytanların tek hedefi insanların bu değer bağlarını yok etmek, tek değer yargısının nefsani ve maddi menfaatler olduğu, dolayısıyla birinin sözde mutluluğunun diğerinin mutsuzluğu olduğu bir kaos düzeni oluşturmaktır ki bu sözde düzeni "Novus Ordo Seclorum" ( Yeni Dünya Düzeni ) olarak tanımlamaktadırlar. Kurdukları şirketler ve kötü amaçla kullandıkları ilimle asırlardır dünyayı domine eden müşrik şeytanlar, kaos niteliği arzedecek böyle bir düzende insanların, kendilerini artık ilah olarak algılamaya başlayacaklarını düşünmektedirler. 

Bakara suresinin aşağıdaki ayetinde Allah inancının* asla kopmayacak olan bir "değer bağı" ve kudret olduğu bildirilmektedir.

2/256 La ikrahe fid dini kad tebeyyener ruşdu minel ğayy fe men yekfur bit tağuti ve yu'min billahi fe kad istemseke bil URVETİL VUSKA LEN FİSAME LEHA vallahu semiun alim

( Dinde zorlama yoktur. Doğru yanlıştan açığa çıkmıştır. Kim azgını inkar ederse ve Allah’a  inanırsa artık SAĞLAM KULBA tutunmuştur. O ONA ASLA KOPMAZ. Allah duyandır, bilendir. )

* "İnanç", bilinegeldiği üzere dogmatik bir olgu değil ancak akıl, bilim ve analiz yoluyla tezahür edebilecen bir kavramdır. 

Kehf suresinin aşağıdaki ayetinde "Kalplerdeki bağ" ve "Allah'tan başkasını ilah edinmemek" ifadelerinin birlikte yer alması bu bölümün konusu bağlamında dikkat çekmektedir.

18/14 Ve RABATNA ALA KULUBİHİM iz kamu fe kalu rabbuna rabbus semavati vel erdi LEN NED'UVE MİN DUNİHİ İLAHEN lekad kulna izen şetata

( Ve ayağa kalktıklarında KALPLERİNE BAĞ VERDİK de "Rab’bimiz göklerin ve yerin Rab’bidir. O’NDAN BAŞKASINI İLAH OLARAK ÇAĞIRMAYIZ. Aksi halde saçmalık söylemiş oluruz." dediler. )


5 Ocak 2024 Cuma

Olgudan farklı Algı oluşturma stratejisi

Büyük bir kitlenin maalesef hala idrak edemediği büyük döngü sonu sürecinde ( Yevmel Kıyamet, Yevmel Fasl, Yevmel Hisab ) dikkat çeken bir husus da büyü niteliğindeki algı operasyonlarının maksimize  olmasıdır. "Varı yok, yoku var" gösterme taktiğinden ibaret olan algı operasyonları, gerçekte olmayan veya tam aksi gerçekleşen - gerçekleştirilen bir olgunun veya olayın muhtelif mecralar kanalıyla kitlelere sanki gerçekmiş, gerçekleşiyormuş gibi algılatılması veya o olgu veya olayın niteliğinin tam zıttı yönünde algı oluşturulması taktiğinden ibarettir. Ayetlerde zikredildiği haliyle "Gerçeği batıl ile örtmek"* veya "Kötü işlerin güzel gösterilmesi" olarak da tanımlanabilecek bu şeytani taktik sosyokültürel, sosyoekonomik ve sosyopolitik alanlarda yoğun bir şekilde uygulanmaktadır. 

* 2/42 Ve gerçeği batıl ile örtmeyin ve bile bile gerçeği gizlemeyin.

** 6/43 Ve lakin kalpleri katılaştı ve şeytan o yapmış olduklarını onlara süsledi.

9/37 ... Kötü işleri onlara süslü gösterildi.  ...

Tersine algı oluşturma girişimine ayetlerde şöyle değinilmiştir.

3/167 ... Onlar o gün, inanç yerine inkara onlardan daha yakındırlar. O KALPLERİNDE OLMAYANI AĞIZLARIYLA SÖYLERLER. Allah neyi gizlediklerini bilir. 

3/188 O yaptıklarından dolayı ferahlayıp sevinenleri ve O YAPMADIKLARIYLA ÖVÜLMEYİ SEVENLERİ hesaba alma. Kesinlikle onları azaptan kurtulanlar sanma. Elim azap onlaradır.

48/11 ... O KALPLERİNDE OLMAYANI DİLLERİYLE SÖYLERLER. ...

Ayrıca bkz.

https://kuranilmi.blogspot.com/2023/11/post-truth-era-gerceklik-otesi-cag.html?m=1

Rekat meselesi

"Rak" ( Eğilmek ) kökünden türemiş olan "Rekat" kelimesi "Duada belden eğilme" anlamına gelen ve "Rûku" olarak da ifade edilebilen bir kelimedir. 

Ayetlerde yer alan "Rekat" kelimesi, bedensel ve ruhsal arınma, yaratıcıya yönelme, meditasyon ve konsantrasyon seansı niteliği taşıyan "Salat" ( Dua ) esnasında yapılması istenen 3 hürmet hareketinden ( Kıyam ( Ayağa kalkış ), Ruku ( Belden eğilme ) ve Secde ( Dizler üzerinde yere kapanma ) ) biridir.

Adedi üzerine muhtelif görüşler olan "Rekat"'a ilişkin, ayetlerde belirli bir adet zikredilmemiş olup, mevcut uygulamalardaki adetlerin Hz. Muhammed'in sünnetine isnad edildiği belirtilmektedir. Ancak ayetlerde "Rekat" adedi belirtilmememiş olması, esasen bu hususta duaya kalkan bir kimsenin niyetinin, samimiyetinin ve duygu yoğunluğunun önem arzettiğini ortaya koymaktadır. Bir başka deyişle nicelikten ziyade niteliğin önem arzettiği mesajı verilmekte gibidir. Misalen samimi ve konsantre bir şekilde ayet okuma, esma zikri ve Rab'be yakarış akabinde icra edilecek bir adet rekat ve bir adet secde de Rab'bın rızasına nail olabilir.

"Rekat" kelimesinin geçtiği bazı ayetler şöyledir.

2/43 Ve ekimus salate ve atuz zekate vERKEU mear RAKİİN

( Ve duaya kalkın, zekatı verin ve EĞİLENLERLE birlikte EĞİLİN.  )

3/43 Ya meryemuknuti li rabbike vescudi vERKEİY mear RAKİİN

( Ey Meryem, Rab’bin için saygılı durup itaat et ve yere kapan ve EĞİLENLERLE birlikte EĞİL. )

5/55 İnnema veliyyukumullahu ve rasuluhu vellezine amenullezine yukimunes salate ve yu'tunez zekate ve hum RAKİUN

( Kesinlikle dostunuz Allah' tır, O’nun resulüdür, duaya kalkanlardır, zekatı verenlerdir ve o EĞİLENLERDİR. )

9/112 Ettaibunel abidunel hamidunes saihuner RAKİUNES sacidunel amirune bil ma'rufi ven nahune anil munkeri vel hafizune li hududillah ve beşşiril mu'minin

( Tevbe edenler, kulluk edenler, övenler, oruçlular, EĞİLENLER, yere kapananlar, iyiliği emredenler ve kötülükten vazgeçirenler ve Allah’ın hudutları için koruyucu olanlar. İnananları müjdele. )

22/77 Ya eyyuhellezine amenURKEU vescudu va'budu rabbekum vef'alul hayra leallekum tuflihun

( Ey o inananlar, EĞİLİN, yere kapanın ve Rab’binize kulluk edin. Hayır yapın. Umulur ki iflah olursunuz. )

3 Ocak 2024 Çarşamba

Uğur Mumcu, komplolar ve 11

Küresel komplo sistemini ve bunun yerel tezahürlerini incelemiş ve birçok olayın perde arkasına ışık tutmuş olan ( soyadı gibi ) araştırmacı yazar Uğur Mumcu, 1988 yılında yayımladığı "Tarikat - Siyaset - Ticaret" isimli kitabında okült cemiyetlerin, ülkelerin sosyoekonomik ve sosyopolitik süreçlerindeki etkisini ele almıştır. Mumcu katıldığı bir TV programında, toplumun o dönemki algısıyla "komplo teorisi" olarak nitelenebilecek şu sözleri sarfetmiştir.

"Bazı gözlemlerimiz var altını çizmek gerekiyor. Opus Dei bir Katolik örgütlenmesinin adıdır. Siyaset, ticaret ve din üçgeni arasında gelişir. Türkiye’de de İslamcı ideolojiye buna benzer yeni bir parasal kaynak bulundu. Türkiye’de özellikle son on yıldır tarikat, siyaset ve ticaret üçgeni var. İslamcı ideoloji veya tarikatlar yasaları aşan bir ayrıcalık sahibi oluyor. Bu nedenle devlet eliyle laiklik yok ediliyor, bunun içinde askeri rejim de var”

Mumcu, 1993 yılındaki bir yazısında, yine toplumun o dönemki algısıyla "komplo teorisi" olarak nitelenebilecek şu satırları yazmıştır. "Tarikatlara ve cemaatlere alınan genç çocuklar, 30 yıl sonra general olacaklar ve Cumhuriyete karşı ayaklanacaklar."

Konfor alanlarından çıkmaktan ve cehaletleriyle yüzleşmekten korkanlar, gizlenmiş gerçekleri ortaya koyanları yıllardır "komplo teorisyeni" olarak niteleyegelmişler ve onları itibarsızlaştırmaya çalışmışlardır. Ancak toplumları felakete götüren en önemli unsur, gerçeklerin zamanında algılanamaması ve bu yönde çaba sarfedenlerin bertaraf edilmek istenmesi olmuştur. Bu yaklaşım maalesef, komploların barizleştiği ve maksimize olduğu şu dönemde dahi büyük bir kitle tarafından hala devam ettirilmektedir.

Portal açılışının ve halden hale geçişin sembolü olan 11 sayısının, Uğur Mumcu'nun hayatında ilginç şekilde! tezahür ettiği görülmektedir. ( Bu blogda defaatle incelenen bu sayı aynı zamanda küreselcilerin alt organizasyonları olan okült cemiyetlerin ve terör gruplarının operasyonlarda kullanmaya özen gösterdikleri bir sayıdır. )

- Mumcu 24.01.1993 tarihinde, aracına konmuş olan bombanın patlaması sonucu hayatını kaybetmiştir. Tarihin nümerolojik değeri 11 olmaktadır.

( 2+4+0+1+1+9+9+3 = 29 ... 2+9 = 11 )

- Mumcu'nun Renault 12 marka aracının plakası 06 YR 245 idi.

0+6+Y (28)+R (21) = 55 ... 10 ... "1"

245 ... 2+4+5 = "11"

1 ve 11 sayılarının yanyana konumlanarak oluşturdukları 111 sayısı da 11 sayısı gibi önemli bir kozmik koddur.

- Olaya ilişkin dava, olaydan 7 yıl sonra! 11.07.2000 tarihinde "Umut Davası" adıyla açılmıştır.

Davanın açıldığı gün Temmuz ayının 11. günüdür.

Tarihin nümerolojik değeri de 11 olmaktadır. ( 1+1+0+7+2+0+0+0 = 11 )

- "Umut Davası" 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmüştür.

- Mumcu'nun, son kitabı olan "İsterler ki Susalım" 20"11" yılında yayımlanmıştır.

- Selçuk'ta bulunan Uğur Mumcu anıtının üzerinde yazılı metin 38 ( 3+8 = 11 ) kelimeden oluşmaktadır. Metin, Uğur Mumcu'nun kendi ideolojik yapısını tanımladığı kendi cümleleri yer almaktadır.


Uğur Mumcu'nun oğlunun, 2021 yılında medyada yayımlanan "Komplo Teorileri Tarihi" başlıklı konuşma videolarında, komploları ifşa etmeye çalışan araştırmacıları komplo teorisyeni, tespit edilen önemli hususları da komplo teorisi olarak tanımlaması, babası gibi küresel şeytani sistemi ifşa etmeye ve toplumu aydınlatmaya çalışanları bilim dışı olmakla, delilsiz iddialarda bulunmakla, narsisist ve sezgisel* olmakla suçlaması oldukça çelişkili bir durum arzetmektedir. Konuşma serisinin tanıtım videosundaki sözleri şöyledir. 

"Hiçbir şey tesadüf değildir. Hiçbir şey göründüğü gibi değildir. Herşey birbiriyle bağlantılıdır. Bu üç önermeye inanıyorsanız komplo teorilerine yatkınsınız demektir. ... İşte Illuminati, oniki tane aile var, işte tapınak şövalyeleri, Siyon protokolleri işte her şeyi kontrol edenler... Bu dört sınıflandırma en çok karşımıza çıkan komplo teorileri ... "

Yaratılış sisteminin temel işleyiş mekanizmasını temsil eden unsurları ve Illuminati**, Tapınak Şövalyeleri, Küresel Aileler, Siyon Liderlerinin Protokolleri gibi küresel şeytani tahakküm sisteminin temel olgularını yüzeysel bir yaklaşımla "komplo teorisi" olarak nitelemesi oldukça düşündürücüdür! 

* Bilgiye ve algıya dayalı olarak tezahür eden "Sezgi", tarih boyunca bilimsel gerçeklerin keşfedilmesi sürecinde bilim insanlarına yardım etmiş en önemli olgudur.

** Babasının 90'lı yıllarda dikkat çektiği Opus Dei cemiyeti Illuminati olgusunun alt öğelerinden biridir.

Ayrıca bugün bilimsel teorem veya bilimsel gerçek olarak nitelenen birçok bilginin vaktiyle teori olarak nitelendirildiği de hatırlanmalıdır. 

Ayrıca bkz.

https://kuranilmi.blogspot.com/2022/07/conspiracy-theory-komplo-teorisi.html?m=1



2 Ocak 2024 Salı

Satranç'taki semantik ve nümerik mesajlar

Yaratılıştaki "İlliyet* İlkesi" ( Nedensellik İlkesi ) her olgunun veya olayın, kendinden bir öncekinin sonucu, bir sonrakinin ise nedeni olduğunu ifade eden bir kavram olup, döngüselliğin kaynağı olan "Düalite İlkesi" ile de ilintilidir.

* İlliyet = Sebep ile ilgili olma durumu

Şura suresinin 30. ayetinde illiyet ilkesine işaret edilmekte ve insanın deneyimlediği musibetlerin kök sebebinin kendisinin düşünsel ve eylemsel icraatları olduğu belirtilmektedir.

42/30 Ve ma esabekum min musibetin fe bima kesebet eydikum ve ya'fu an kesir

( Ve size musibetten ne isabet ederse o ellerinizin kazandıklarındandır. Çoğunu affeder. )

Esası neden - sonuç analizine dayanan "Satranç" oyunu, yaratılıştaki döngüselliği, düaliteyi, illiyet ilkesini ve kozmik nümerolojiyi temsil etmesi açısından dikkat çekmektedir. Bu oyunun ilk olarak Hindistan'da ortaya çıktığı ve isminin etimolojisinin Sanskritçe'deki "Chaturanga" ( Dört Parçalı ) kelimesi olduğu bilgisi mevcuttur.

Satranç oyununun nümerolojik ve sembolik açıdan dikkat çeken özellikleri şöyledir. 

- Birbirleriyle mücadele eden Siyah ve Beyaz öğeler düaliteyi yansıtmaktadır.

- Satranç tahtasının siyah - beyaz karelerden oluşan damalı zemini de düalite sembolüdür. Zira damalı zemin, okült cemiyetlerin de temel sembollerinden biridir.

- Satranç tahtası 8x8'lik bir matris formunda olup, toplam 64 kareden oluşmaktadır. ( 6+4 = 10 ... "1" ve "0" ) Matris sistemi yaratılıştaki işleyişin temel formatı niteliğindedir.

- Her iki tarafta da 16'şar adet eleman bulunmaktadır. ( 16 ... 1+6 = "7" ) Nümerolojik olarak bakıldığında döngüsel düalitenin sembolü olan "İkili Yedi" tezahür etmektedir.

- Yukarıdaki nümerolojik değerlerin 1,0 ve iki adet 7 ( 2x7 ) olduğu görülmektedir. Bu rakamlar, "Allah" kelimesinin Kur'an'daki tekrar adedi olan 2701 sayısındaki rakamlar olmaları açısından dikkat çekmektedir.

- Birbirinden farklı olmak üzere siyah tarafta 6 adet, beyaz tarafta da 6 adet satranç elemanı ( Şah, Vezir, Fil, At, Kale, Piyon ) bulunmaktadır. İki adet 6 tezahürü 66 sayısına işaret etmekte gibidir. Bu sayı da "Allah" kelimesinin ebced değeridir. ( he 5 + lam 30 + lam 30 + elif 1 = 66 )

1 Ocak 2024 Pazartesi

Evrim meselesi

"Evrim" ( Dönüşüm, Gelişim, Değişim, Tekamül, Halden hale geçiş ) kelimesi "Evre" ( Döngü, Aşama, Değişim, Safha, Hal ) kökünden türemiş olan bir kelimedir. "Evrim", yaratılışın temel ilkesini temsil eden bir kavram olup, yaratılış sonucunda "Yokluk"tan "Varlık"a geçiş "Evrimin" ilk tezahürüdür. Bu nedenledir ki "Oluş" ve "Yokoluş" döngülerinin ( evrelerinin ) tezahür ettiği ortamın ismi de "Evren"dir.

"Evirmek" ( Döndürmek, Çevirmek ) ve "Evrilmek" ( Dönüşmek, Halden hale geçmek ) kelimelerinin kökü olan "Evre" kelimesi, batı dillerindeki "Vary" ( Değişmek ), "Variance" ( Fark, Değişim ) ve "Aura" ( Çevreleyen, Çevre, Işık ) kelimelerinin de köküdür. İngilizcedeki "EVolve" ( EVrilmek ) fiilinin kökü de ortak "Ev" kelimesidir. ( Ev+olve = Ev+ril+mek )

Her ruh, yaratılışı sonrasında, sonsuz olarak algılanabilecek bir "Evrim" ( Tekamül ) sürecine tabi tutulur. Ruhun, bitki, hayvan, insan gibi kaba madde beden halleri ve daha ileri safhalardaki süptil madde halleri onun evrim ( tekamül ) süreci içinde deneyimlediği "evreleri" temsil etmektedir. Ruhsal tekamül, bir varlıktaki frekans yükselmesine bağlı olarak idrak seviyesinin de yükselmesiyle tezahür eden ve onu halden hale geçiren bir fenomendir. 

Dolayısıyla, "Evrim" kavramınını, "İnsan'ın Evrimi" yerine "Ruhun Evrimi" olarak dikkate alan bir yaklaşımın "Evrim Teorisi" konusundaki kısır tartışmaları sonlandırma potansiyeli bulunmaktadır. Zira "Evrim" bir teori değil, yukarıda da değinildiği üzere yaratılış mekanizmasının temelidir.

Her ayet gibi çoklu anlamları ve mesajları barındıran Yunus suresinin 34. ayetindeki "Yuiydu" ( Döndürür, Evirir - Evriltir ) fiili vasıtasıyla yaratılıştaki döngüselliğe ve evrime değinilmektedir. ( Ayet numarasının nümerolojik değeri olan 7 ( 3+4 ) sayısı döngünün nümerik sembolüdür. )

10/34 Kul hel min şurakaikum men yebdeul halka summe YUİYDUH kulillahu yebdeul halku summe YUİYDUHU fe enna tu'fekun

( De ki: "Ortaklarınızdan yaratışı ortaya çıkarıp başlatan, sonra onu DÖNDÜREN / EVİREN / EVRİLTEN, tekrarlayan kimse var mıdır?" De ki: "Yaratışı Allah başlatır sonra onu DÖNDÜRÜR / EVIRİR / EVRİLTİR. O halde nasıl döndürülürsünüz?" )

Ancak bu noktada "İnsanın Evrimi" ifadesine ne anlam yüklendiği ve bu ifadeyle ne algılandığı da önem arzetmektedir. Mesela "İnsan maymundan evrilmiştir." gibi bir kitle telkin ifadesi evrim konusundaki gerçeklerin açığa çıkmasına engel teşkil eden dogmatik ve art niyetli bir ifadedir. 

İslami kültürde "Evrim" konusuna olan tepkisel yaklaşımın sebebi, Allah'ın, insanı herhangi bir fiziksel ( madde bedensel ) evrime ( tekamül sürecine ) tabi tutmadan doğrudan insan niteliğiyle yani Adem olarak yaratmış olduğu inancına dayanmaktadır ki bu bilgi belirli bir yaklaşım çerçevesinde doğrudur. Bir başka deyişle insan nitelikli Adem, hayvan nitelikli herhangi bir varlığın ( maymun vb. ) fiziksel evrimi sonucu tezahür etmemiştir. Zira böyle bir durum olsaydı maymun türünün halen mevcut olmaması gerekirdi. Bu konunun daha net idraki için "ruh" ve "ruh evrimi" ( ruhsal tekamül ) kavramının daima dikkate alınması gerekmektedir. 

Ruhlar, evrim ( tekamül ) süreçlerinin bir bölümünü de kaba madde planı olan dünyada tamamlamaktadırlar. Bu süreç, her ruhun ihtiyacına göre belirli sayıdaki "reenkarnasyonlar" ( tekrar bedenlenmeler ) vasıtasıyla gerçekleşmektedir. Ruhlar, kaba madde planındaki ilk enkarnasyonlarını bedenli mikroskopik varlık ( virüs, bakteri vb. ) olarak tamamlarken son enkarnasyonlarını ise kâmil insan olarak tamamlamakta ve üst süptil planlara intikal etmektedirler. Dolayısıyla ruhlar reenkarnasyon süreçlerinde tek hücreli canlı, bitki ve hayvan deneyimlerini tamamladıktan sonra insan evresine geçmekte yani insana evrilmektedirler. İşte bu noktada bahsedilen evrim, misalen bir mantarın böceğe dönüşmesi ve mantarın ortadan kalkması gibi fiziksel bir evrim değildir. Evrilen ruhtur. Tekâmül eden ruhtur. Mantar deneyimini başarıyla ikmal eden ruh artık bir sonraki evre olan böcek deneyimine hazırdır.

Ruhun maddeye tesir iletmesiyle tezahür eden bedenlenmiş varlıkların, içinde bulundukları maddi yaşam koşullarının zamanla değişimine bağlı olarak geçirdikleri evrim ise bir maddi ve manevi hal değişikliğinden ibaret olup, bu evrim varlığın öz niteliğini değiştirmemektedir. Misalen insanın, ilk çağlardaki zorlu doğa koşullarında yaşamını sürdürebilmesi için gerekli olan bedensel ve düşünsel yapısı ile günümüz koşullarında yaşamını sürdürebilmesi için gerekli olan bedensel ve düşünsel yapısı farklılık arzetmektedir. Ancak her iki koşulda da bu varlık "insan" niteliğini korumaktadır. 

"Homo" ( İnsan ) evreleri ilüstrasyonu

Kur'an'ın aşağıdaki ayetlerinde ruhsal tekamül sürecinde muvaffak olamamış ruhların cezaen tersine evriltilmek suretiyle reenkarnasyonlarından bahsedilmektedir.

2/65 Ve lekad alimtumullezina'tedev minkum fis sebti fe kulna lehum KUNU KİRADATEN hasiin

( Ve sizlerden yedinci gün içinde hududu aşanları bildiniz. Böylece onlara, "Kovulup reddedilmiş MAYMUNLAR OLUN." dedik.  )

5/60 Kul hel unebbiukum bi şerrin min zalike mesubeten indellah MEN leanehullahu ve ğadibe aleyhi ve CEALE MİNHUMUL KİRADATE VEL HANAZİRA ve abedet tağut ulaike şerrun mekanen ve edallu an sevais sebil

( De ki: "Allah’ın indinde musibet olarak bunlardan daha kötüsünü size haber vereyim mi? Allah’ın  lanetlediği ve üzerine öfke eylediği ve ONLARDAN MAYMUNLAR, DOMUZLAR ve azgına kulluk edenler OLUŞTURDUĞU KİMSELER, işte bunlar mekan olarak daha kötüdürler. Düz yoldan daha da sapmışlardır."  )

7/166 Fe lemma atev an ma nuhu anhu kulna lehum KUNU KİRADATEN hasiin

( Böylece onlardan onlara yasaklayıp men ettiklerimizde inat ettiklerinde, onlara "Hor ve hakir MAYMUNLAR OLUN." dedik. )

"Yuiyd" ( Döndürür, Evriltir ) fiilinin evrime işaret ettiği ayet ikililerinden biri de İsra suresinin 50. ve 51. * ayetleridir. Aşağıda yer alan bu iki ayette "Halk" ( Yaratık ) ve "Yuiyd" ( Döndürür ) kelimeleri vasıtasıyla evrim fenomenine işaret edilmektedir. ( * Ayet numaralarındaki rakamların toplamı 11 ( 5+0+5+1 = 11 ) sayısını vermektedir ki bu sayı portal açılışının, halden hale geçişin ve döngünün sembolüdür.

17/50 Kul KUNU hicareten ev hadida

( De ki: "Taş veya demir OLUN." )

17/51 Ev HALKAN min ma yekburu fi sudurikum fe seyekulune MEN YUİYDUNA kulillezi FETARAKUM evvele merrah fe seyunğidune ileyke ruusehum ve yekulune meta hu kul asa en yekune kariba

( Veya göğüslerinizin içinde büyüyeninden YARATIK. "KİM DÖNDÜRÜR BİZİ?" diyecekler. De ki: "O SİZİ ilk keresinde YARATAN." Böylece sana başlarını sallayacaklar ve "O ne zaman?" diyecekler. De ki: "Belki olması yakındır." )

28 Aralık 2023 Perşembe

Genel Görelilik Teorisi'nin kaynağı

Kaynaklara göre Genel Görelilik, Albert Einstein tarafından 1907-1915 yılları arasında yer çekimi teorisinin geliştirilmesiyle oluşmuştur. 

Genel göreliliğin bazı sonuçları şunlardır:

- Saatler derin yer çekiminde daha yavaştır. Buna yerçekimi zaman genişlemesi denir.

- Işık ışınları, yer çekimi alanında bükülürler. Evren genişliyor ve bizden ışık hızından daha hızlı bir şekilde uzaklaşıyor.  

Özetle Genel Görelilik Teorisi, zamanın, sürekli genişleyen uzayda farklı konumlarda bulunan gözlemcilere göre farklı algılandığını ifade eden teoridir. 

"1 günün 1000 sene" veya "1 günün 50000 sene algılanması" misalini ve "Göğün genişlemesi" ifadesini içeren aşağıdaki ayetler Genel Görelilik Teorisi'nin gerçek kaynağının Kur'an olduğunu ortaya koymaktadır. Bu örnek, Kur'an'ın, yaratılışın kaynak kodlarını içeren kozmik bir hazine olduğunu teyid eden gerçeklerden sadece biridir.

20/103 Yetehafetune beynehum İN LEBİSTUM İLLA AŞRA 

( Aralarında gizli konuşurlar. "Kesinlikle ANCAK ON KALDINIZ." )

20/104 Nahnu a'lemu bima yekulune iz yekulu emseluhum tarikaten İN LEBİSTUM İLLA YEVMA 

( Biz o söylediklerini biliriz. Zamanında, onların yolca örnek olanları "Kesinlikle ANCAK BİR GÜN KALDINIZ." diyorlardı. )

 22/47 Ve yesta'ciluneke bil azabi ve len yuhlifellahu va'deh ve İNNE YEVMEN İNDE RABBİKE KE ELFİ SENETİN MİN MA TEUDDUN 

( Ve azabı senden acele isterler. Allah vaadine ihtilaf etmez. KESİNLİKLE RAB'BİNİN İNDİNDE BİR GÜN, O SİZİN SAYDIKLARINIZDAN BİN SENE GİBİDİR. )

32/5 Yudebbirul emra mines semai ilel erdi summe ya'rucu ileyhi fi YEVMİN KANE MİKDARUHU ELFE SENETİN MİN MA TEUDDUN 

( Gökten yere işleri düzenleyip yönetir. Sonra, O SİZİN SAYDIĞINIZDAN MİKTARI BİN SENE OLAN BİR GÜNDE O'na yükselir. )

70/4 Ta'rucul melaiketu ver ruhu ileyhi fi YEVMİN KANE MİKDARUHU HAMSİNE ELFE SENET

( Melekler ve ruh, MİKTARI ELLİBİN SENE OLAN BİR GÜNDE O’na yükselirler. )

Aşağıdaki ayette, karanlık enerjinin çekim kuvveti nedeniyle uzayın genişlemesi fenomeni açıkça tanımlanmaktadır. 

51/47 Ves SEMAE beneynaha bi eydin ve İNNA LE MUSİUN

( Ve GÖĞÜ kuvvet ile bina ettik. Ve kesinlikle BİZ GENİŞLETENLERİZ. )


Latince uzmanı değilmiş ama ...!

90'lı yılların sonundan itibaren aşamalı olarak topluma açık bir yapılanma imajı oluşturma stratejisini benimseyen ancak esasen okült niteliğini korumaya devam eden bir cemiyette 2023 yılında yapılan tepe yönetici değişikliğiyle, evvelce de aynı görevi yapmış bir şahıs tekrar göreve getirilmiştir. Bu değişimin sebebi ise eski yöneticinin, bir önceki dönem yöneticileri hakkında yolsuzluğa ilişkin suç duyurusunda bulunması olmuştur. Bu durum, küresel siyonistlerin "yolsuzluk olduğunu iddia edeni görevden azletme", "adaleti tesis etme potansiyeli olanı bertaraf etme" geleneğinin de bir tezahürü niteliğindedir.

Yeni göreve gelen şahıs, yıllar önce aynı görevdeyken bir TV programına konuk olmuş ve programın sunucusu ile aralarında şöyle bir diyalog gerçekleşmiştir.

SUNUCU: Mesela "Novus Ordo Seclorum" ... Bu ne demek? 

KONUK: Novus Ordo Seclorum ... TAHMİN EDİYORUM "Yeni Dünya Düzeni" OLSA GEREK... YANİ LATİNCE UZMANI DEĞİLİM AMA ....

SUNUCU: Bu .....ik bir laf mı?

KONUK: HAYIR DEĞİL

Sembolizmi temel ilke edinmiş söz konusu cemiyetin temel mottosu ve kadim ideali olmuş bu sembolik ifadeyi, ilgili cemiyetin tepe yöneticisinin sanki ilk kez duyuyormuş izlenimi yaratarak bilmediğini ancak tahmin ettiğini söylemesi ve bu ifadenin okült ve sembolik bir motto olmadığını beyan etmesi oldukça düşündürücüdür. Zira bu durum, algı operasyonuyla yanıltarak gerçeğin gizlenmesi fenomenine bir örnek teşkil etmektedir.

ABD 1 Dolarının üzerinde yer alan tepegözlü piramit ve ilgili motto 

Ayrıca bkz.

https://kuranilmi.blogspot.com/2020/05/1-dollar-sembolizmi.html?m=1


26 Aralık 2023 Salı

Fitrat / Hilkat ve Sanat

Fitrat / Hilkat = Yaratım, Yoktan yaratma 

Sanat = Üretim, Allah tarafından yoktan yaratılmış olanları hammadde olarak kullanmak veya onlardan faydalanmak suretiyle farklı nitelikte şekil, madde oluşturma

Küreselciler, "Fitrat / Hilkat" ile "Sanat" kelimeleri arasındaki semantik farkı bilinçli olarak ihmal etmeye / ettirmeye çalışmakta ve dijital teknoloji, moleküler biyoloji, genetik teknolojisi gibi ilimler vasıtasıyla "Chimera" ( Yapay Varlık ) üretmeyi "Yaratmak" addetmekte, basın haberlerinde özellikle "Create" ( Yaratmak ) fiilini kullandırtmakta ve dolayısıyla kendilerini de "yaratıcı ilah" olarak algılatmaya çalışmaktadırlar.


https://time.com/5954818/first-human-monkey-chimera-embryo/

https://www.economist.com/science-and-technology/2021/04/15/researchers-have-created-embryos-that-are-part-human-and-part-monkey?utm_medium=cpc.adword.pd&utm_source=google&ppccampaignID=18151738051&ppcadID=&utm_campaign=a.22brand_pmax&utm_content=conversion.direct-response.anonymous&gad_source=1&gclid=Cj0KCQiAkKqsBhC3ARIsAEEjuJgc6rgByMWJ8pOtyMgLV1GlPz18-KRoRjsIEktqofd6yRFl7eo0euUaAhRrEALw_wcB&gclsrc=aw.ds

Oysa Kur'an'da "Yaratan" ve "Yaratılan" farkı açıkça vurgulanmakta ve "Yaratmak" fiilinin inkarcılar tarafından şirk vasıtası kılınmasına özellikle dikkat çekilmektedir.

7/191 E yuşrikune ma LA YAHLUKU şey'en ve HUM YUHLEKUN

( O hiçbir şey YARATMAYAN ve kendileri YARATILMIŞLARI mı ortak koşuyorlar?  )

16/20 Vellezine yed'une min dunillahi LA YAHLUKUNE şey'en ve HUM YUHLEKUN 

( Ve o Allah’tan başka çağırdıkları hiçbir şey YARATAMAZLAR ve ONLAR YARATILMIŞLARDIR. )

25/3 Vettehazu min dunihi aliheten LA YAHLUKUNE şey'en ve HUM YUHLEKUNE ve la yemlikune li enfusihim darran ve la nef'an ve la yemlikune mevten ve la hayaten ve la nuşura

( Ve bir şey  YARATMAMIŞ olan ama KENDİLERİ YARATILMIŞ olan, kendileri için ne zarara, ne de faydaya malik olamayan, öldürmeye, hayat vermeye ve ölümden sonra diriltmeye malik olamayan, O'ndan başkalarını ilahlar edinirler.  )

"Halk" ( Yaratmak ) fiilinin ilk kez geçtiği ayetin ilk cümlesinde 11 kelime bulunmaktadır ki bu sayı halden hale geçişin sembolüdür.

2/21 YA (1) EYYU (2) HA (3) EL (4) NASI (5) U'BUDU (6) RABBE (7) KUM (8) ELLEZİ (9) HALEKA (10) KUM (11) ve (12) ellezine (13) min (14) kabli (15) kum (16) lealle (17) kum (18) tettekun (19)

( EY İNSANLAR, SİZİ ve sizden öncekileri YARATAN RAB'BİNİZE KULLUK EDİN. Umulur ki sakınırsınız. )

"Fatr" ( Yoktan yaratmak ) fiilinin ilk kez geçtiği ayetin kodundaki rakamların toplamı 11 ( 6+1+4 ) olmaktadır. 

6/14 Kul e ğayrallahi ettehizu veliyyen FATİRİS SEMAVATİ VEL ERDİ ve huve yut'imu ve la yut'am kul inni umirtu en ekune evvele men esleme ve la tekunenne minel muşrikin

( De ki: “GÖKLERİ VE YERİ YOKTAN YARATAN, besleyen, fakat kendisi beslenmeyen Allah’tan başkasını mı edineyim?” De ki: "Kesinlikle ben teslim olan kimselerin ilki olmaya emrolundum." Kesinlikle ortak koşanlardan olma.  )

Yunus suresinin 24. ayetinde, Allah'ın bahşettiği nimetleri, kendilerinin de oluşturmaya kadir olduklarını zanneden inkarcı müşriklerden bahsedilmektedir 

10/24 Kesinlikle dünya hayatının misali gökten indirdiğimiz su gibidir. Böylece onunla yerin bitkileri, o insanların ve hayvanların yediklerinden muhtelif oldu. Nihayet yer süslerini aldığında süslendi. SAHİPLERİ , KESİNLİKLE ONLAR ONA KADİR OLDUKLARINI ZANNEDERLER. Emrimiz ona gece veya gündüz yetti. Böylece, sanki dün şenlik ganilik olmamış gibi onu hasat edilmiş kıldık. Fikreden kavim için ayetleri işte böyle ayrıntılandırırız. 


Aşağıdaki ayetlerde de "Sane" ( Üretmek ) fiili vasıtasıyla inkarcıların şeytani "üretimlerinden" bahsedilmektedir.

26/129 Ve tettehizune MESANİA leallekum tahludun

( Ve ebedi olacağınızı umarak ÜRETİM YERİ* mi edinirsiniz? )

* "Mesania" ( Üretim Yeri ) kelimesinin çoklu anlamlarından birinin de "genetik araştırma laboratuarları" olması muhtemeldir.

5/14 ... ve sevfe yunebbiuhumullahu bima kanu YASNEUN

( ... Yakında Allah ÜRETMİŞ olduklarını onlara haber verecektir.  )

5/63 Lev la yenhahumur rabbaniyyune vel ahbaru an kavlihimul isme ve eklihimus suht LE Bİ'SE MA KANU YASNEUN

( Rab’be adanmışların ve bilginlerin, onları günah sözlerinden ve haram yemelerinden men etmeleri gerekmez miydi? O ÜRETMİŞ OLDUKLARI NE KÖTÜDÜR. )

16/112 ... fe keferat bi en'umillahi fe ezakahallahu libasel cui vel havfi bima kanu YASNEUN

( ... Ama Allah’ın nimetlerini inkar ettiler de Allah, o ÜRETMİŞ olduklarından dolayı açlık ve korku elbisesini tattırdı. )

Not: Bu bölümde dikkat çekilmek istenen nokta Allah'ın bahşettiği ilim ve teknoloji nimetinin rahmani olmayan amaçlarla da kullanılabiliyor olmasıdır. 

25 Aralık 2023 Pazartesi

Noel meselesi

Kendilerini İslamın sözde muhafızı addeden ancak Kur'an ilminden yoksun olan bazı çevrelerin "Noel'i kutlamanın günah olduğu" yönündeki beyanları maalesef ayetlerle uyum arzetmemektedir. 

Yukarıdaki tespitin teyidi için öncelikle "Noel" kelimesinin anlamının bilinmesi gerekmektedir. "Noel" kelimesi "Yeni, Yeni olan, Doğum" anlamlarını barındırmaktadır. Batı dillerinde "Yeni, Yeni olan, Yeni bilgi, Haber" anlamlarına gelen "New / News" ( ing. ), "Nouveau / Nouvelle" ( fra. )"Neu" ( alm. ) kelimeleri ve "Doğmak, Doğumla ilgili" anlamlarına gelen "Naitre" ( fra. ), "Natal" ( fra. ) kelimeleri "Noel" kelimesi ile ortak kökten türemedirler.

Dolayısıyla "Noel" kelimesi Mesih İsa'nın doğumunu / doğum gününü temsil eden bir kelimedir ki söz konusu doğum günü 25* Aralık olarak kabul edilmiştir. 

* "İsa" kelimesi Kur'an'da 25 kere tekrarlanmaktadır.

Meryem suresinde Mesih İsa'nın doğumuna vurgu yapılması, bu doğumun ilahi nizamdaki önemine işaret niteliğindedir. 

19/33 Ves selamu aleyye YEVME VULİDTU ve yevme emutu ve yevme ub'asu hayya

( Ve DOĞDUĞUM GÜNDE, öldüğüm günde ve diri olarak dirildiğim, gönderildiğim günde selam benim üzerimedir. )

19/34 Zalike İYSEBNU MERYEM kavlel hakkillezi fihi yemterun

( Bu MERYEM OĞLU İSA, o hakkında şüphe ettikleri gerçek sözüdür. )

Al'i İmran suresinin aşağıdaki ayetinde Mesih İsa'nın yaratılışındaki ( doğumundaki ) mucize Hz. Adem'inki ile özdeşleştirilmektedir.

3/59 İnne mesele iysa indellahi ke meseli adem halekahu min turabin summe kale lehu kun fe yekun

( Kesinlikle İsa’ nın misali Allah’ın indinde Adem’ in misali gibidir. Onu topraktan yarattı ve sonra ona "Ol." dedi de o oldu. )

Nisa suresinin aşağıdaki ayetinde ise müminlerin Mesih İsa'ya inanmalarının kader planının kesin bir gerekliliği ve onlar için kurtuluş yolu olduğu bildirilmektedir.

4/159 Ve in min ehlil kitabi illa le yu'minenne bihi kable mevtih ve yevmel kiyameti yekunu aleyhim şehida

( Ve kesinlikle kitap sahiplerinden olanlar ölümlerinden önce mutlaka ona ( Mesih İsa ) inanacaklardır. Ayağa kalkış gününde o, onlara şahit olur. )

Dolayısıyla, ayetler baz alındığında,  tek din olan İslam'ın habercilerinden biri ve miladi takvimin de ( doğumsal takvim ) kaynağı olan Mesih İsa'nın doğum gününü ( Noel ) ve yılbaşını samimiyetle kutlamanın caiz olduğu idrak edilebilmektedir. Zira, islami ve samimi duygular ile anlamlandırılması durumunda "Noel" kavramının, Hz. Muhammed'in doğumu ile ilişkilendirilen "Kutlu Doğum Haftası" kavramından bir farkı bulunmamaktadır.

Ancak bu noktada, küreselciler tarafından batıni ve şeytani anlamlar yüklenmek üzere oluşturulmuş olan Noel Baba, Noel Ağacı** vb. gibi sembolik unsurlarla yapılan iletişimlere de dikkat edilmesinde fayda bulunmaktadır.

** Noel Ağacı, şeytani küresel kontrol ve tahakküm sisteminin sembolü olan ve tepesinde tek göz bulunan illuminati piramidinin temsili bir tezahürüdür.

24 Aralık 2023 Pazar

Bir haber ve bir 11 ritüeli daha!

Bugün ( 24.12.2023 ) basında yer alan ve aşağıda metni bulunan haberde yine 11 sembolizmi kullanılmıştır.




"Diyanetin personel sayısı geçtiğimiz haziran sonu verilerine göre 211 bin 164 kişi. Diyanetin personel sayısı Türkiye'nin tam 11 ilinin nüfusundan daha fazla; Artvin, Ardahan, Bartın, Bayburt, Bilecik, Çankırı, Erzincan, Gümüşhane, Iğdır, Kilis ve Tunceli'nin nüfusundan daha fazla."

Basından 24.12.2023

Haberde zikredilen personel sayısının, 11 ilin, ayrı ayrı olmak üzere, nüfusundan fazla olduğu belirtilmektedir. Ancak en son 06.02.2023 tarihinde açıklanan 2022 yılına ait il bazında resmi nüfus bilgilerine göre 9 ilin nüfusunun 211,164 sayısından az olduğu görülmektedir. Bu iller Iğdır, Bartin Çankırı, Artvin, Kilis, Gümüşhane, Ardahan, Tunceli ve Bayburt illeridir. Bilecik ve Erzincan illerinin nüfusları anılan sayıdan yüksektir.


Kaynak:

https://tr.m.wikipedia.org/wiki/N%C3%BCfusuna_g%C3%B6re_T%C3%BCrkiye%27nin_illeri

Ayrıca bkz.

https://kuranilmi.blogspot.com/2023/12/haber-gorselleriyle-majik-operasyon-3.html

https://kuranilmi.blogspot.com/2023/09/deprem-beklenen-11-il.html?m=1

https://kuranilmi.blogspot.com/2023/08/haber-gorselleriyle-majik-ooerasyon-2.html?m=1

https://kuranilmi.blogspot.com/2023/01/haber-gorselleriyle-majik-operasyon.html?m=1



120 yıl ömür ...

"İsveç devlet televizyonu SVT'nin haberine göre, yapay zeka gibi teknolojiler ve COVID-19 pandemisinden elde edilen bilgiler sayesinde insan ömrünün yakın gelecekte 120 yıla kadar uzaması bekleniyor. Araştırmacılar, yaşam süresinin 50 yıl içinde en azından gelişmiş ülkelerde 100 ila 120 yıl arasında olacağını öngörüyor."

Basından 31.07.2023

"Yapay zeka gibi teknolojiler ve Kovid-19 pandemisinden elde edilen bilgiler sayesinde insan ömrünün yakın gelecekte 120 yıla kadar uzaması bekleniyor."

Basından 01.08.2023


Aşağıdaki haber linklerinde de gelişen teknolojiye paralel olarak ortalama insan ömrünün 120 yıl olacağı bildirilmektedir.





Tevrat'ın "Yaratılış" bölümünün aşağıdaki ayetinde de "insanın ömrünün 120 yıl olacağı" bildirilmektedir.

1-Genesis-6-3 RAB, "Ruhum insanda sonsuza dek kalmayacak, çünkü o ölümlüdür" dedi, "İNSANIN ÖMRÜ YÜZYİRMİ YIL OLACAK."

22 Aralık 2023 Cuma

Haber görselleriyle majik operasyon -3-

Siyonist kabalist küreselcilerin iletişim ve kitle hipnoz mecrası olan basın, 11 nümerolojisine dayalı majik operasyonlarını sürdürmektedir.

Aşağıdaki haber görseli 20.11.2023 tarihinde basında yer almıştır.

- Haber görselinin tarihinin nümerolojik değeri 11 olmaktadır. ( 2+0+1+1+2+0+2+3 = 11 )

- Görselde açık 9/11 nümerik sembolizmi görülmektedir.

- Görselde toplam 11 kelime bulunmaktadır. ( 9 ve 11 sayıları kelime addedilmek suretiyle )

- Görselin en üstünde yer alan "Sağanak ve fırtınada ağır bilanço..." cümlesinde 29 ( 2+9 = 11 ) harf bulunmaktadır.

Bugün ( 22.12.2023 ) yine aynı gazetenin internet haber sayfasında yer alan aşağıdaki görselde de 11 nümerolojisi bulunmaktadır.


- Görseldeki yazılarda da toplam 11 kelime bulunmaktadır.

Ayrıca bkz.

https://kuranilmi.blogspot.com/2023/09/deprem-beklenen-11-il.html?m=1

https://kuranilmi.blogspot.com/2023/08/haber-gorselleriyle-majik-ooerasyon-2.html?m=1

https://kuranilmi.blogspot.com/2023/01/haber-gorselleriyle-majik-operasyon.html?m=1

21 Aralık 2023 Perşembe

Kâinatın basit formülü

Kur'an'da yer alan "Erd" ( Yer ) kelimesi sadece Dünya olarak da anılan "Yerküreyi" temsil eden bir kelime olmayıp, "Madde"yi yani atomlardan muteşekkil olguları ( gezegen, yıldız, göktaşı vb. ) temsil eden genel bir kelimedir. ( "Erd" kelimesi, aynı anlamda olmak üzere, İngilizcede "Earth", Almancada "Erd" olarak yer almaktadır. )

Uzayı da temsil eden "Sema" ( Gök ) kelimesi ise "Erd"i de kapsayan,  maddi olmayan ve ancak enerji olarak ifade edilebilen bir olgudur. Uzayın yoğun bir enerji kaynağı olduğu bilimsel olarak ortaya konmuştur.

https://en.m.wikipedia.org/wiki/Vacuum_energy

"Sema" ve "Erd"in birleşimi ise "Kâinat" ( Evren ) olarak da anılan varlıklar alemini oluşturmaktadır.

Astronomik modellemelere göre, yaklaşık olarak Kâinatın %68'inin "Karanlık Enerji"den*, %32'sinin ise "Madde"den ( "Karanlık Madde" %27, "Normal Madde" ( %5 ) oluştuğu belirtilmektedir. 

* Karanlık Enerji, fiziksel evrenbilimde, astronomide, astrofizikte ve gök mekaniğinde, evreni sürekli genişlettiği ve galaksileri birbirlerinden uzaklaştırdığı varsayılan bir enerji türüdür. 

** Karanlık Madde, astrofizikte, elektromanyetik dalgalarla (radyo dalgaları, gözle görülebilen ışık, x-ışınları, vb.) etkileşime girmeyen, varlığı yalnız diğer maddeler üzerindeki kütleçekimsel etkisi ile belirlenebilen maddedir.

https://science.nasa.gov/astrophysics/focus-areas/what-is-dark-energy/

Maddeyi temsil eden "Erd" ve Karanlık Enerjiyi temsil eden "Sema" kelimeleri ile ilgili nümerik değerler yukarıda belirtilen yaklaşık oranlara ( %68 ve %32 ) oldukça yakın bir durum arzetmektedirler. Şöyle ki;

Erd ( رْض ) kelimesinin ebced değeri 1000 ( ra 200 + dad 800 ) olup, bu sayının nümerolojik değeri 1'dir.

Sema ( سَّمَاء  ) kelimesinin ebced değeri 101 ( sin 60 + mim 40 + elif 1 ) olup, bu sayının nümerolojik değeri 2'dir.

Ebced değerlerinin nümerolojisi itibarıyla evrenin basit formülü;

Erd ( 1 ) + Sema ( 2 ) = Kâinat ( 3 )

Erd / Kâinat = 1/3 = %33

Sema / Kâinat = 2/3 = %67

Erd ( رْض ) kelimesinin Kur'an'daki frekansı ( tekrar adedi ) ise 461 olup, bu sayının nümerolojik değeri 2'dir.

Sema ( سَّمَاء  ) kelimesinin Kur'an'daki frekansı ise 310 olup, bu sayının nümerolojik değeri 4'dür.

Kur'an'daki frekans değerlerinin nümerolojisi itibarıyla evrenin basit formülü;

Erd ( 2 ) + Sema ( 4 ) = Kâinat ( 6 )

Erd / Kâinat = 2/6 = %33

Sema / Kâinat = 4/6 = %67

Kur'an'da "El Erd" ve "El Sema" kelimelerinin ilk kez geçtiği aşağıdaki ayette de bu kelimelerin sıra numaraları yukarıdaki oranları verecek şekilde tezahür etmektedir.

2/22 Ellezi (1) ceale (2) lekum (3) EL (4) ERDA (5) firaşen (6) ve (7) EL (8) SEMAE (9) binaa (10) ve (11) enzele (12) min (13) es (14) semai (15) maen (16) fe (17) ahrece (18) bi (19) hi (20) min (21) es (22) semerati (23) rizkan (24) lekum (25) fe (26) la (27) tec'alu (28) li (29) allahi (30) endaden (31) ve (32) entum (33) ta'lemun (34)

( O size YERİ döşek ve GÖĞÜ bina yaptı. Gökten su indirdi de onunla size faydalısından meyveler, ürünler rızıklar çıkardı. O halde bile bile Allah için eşler oluşturmayın. )

Ayetteki "El Erd" kelime grubunun sıra numarası 4, "El Sema" kelime grubunun sıra numarası ise 8'dir. Buna göre;

El Erd ( 4 ) + El Sema ( 8 ) = Kâinat ( 12 )

Erd / Kâinat = 4/8 = %33

Sema / Kâinat = 8/12 = %67

Ayrıca ayetin kodu olan 2/22 rakam grubu da kâinatı oluşturan "Erd" ve "Sema" miktarını temsil etmekte gibidir.

Erd ( 2 ) + Sema ( 2+2 = 4 ) = Kâinat ( 6 )

Erd / Kâinat = 2/6 = %33

Sema / Kâinat = 4/8 = %67


20 Aralık 2023 Çarşamba

Kedicikler ve Kelebekler

Hatırlanacağı üzere satanizmin temel stratejisinin "Zihin Kontrolü" olduğuna yani şeytanların yegane aldatma metodunun muhtelif tekniklerle icra edilen ve sihir ( büyü, maji ) olarak anılan zihin kontrolü uygulamaları olduğuna evvelki bölümlerde defaatle değinilmişti. Bu strateji, belirli amaçlar için tesis edilmiş her türlü okült cemiyet tarafından "üye sadakatini" temin edebilmek, insanları koşulsuz itaat eden kölelere dönüştürmek ve  operasyonları kusursuz icra edebilmek için binlerce yıldır uygulanmaktadır. İlahlaştırılmış seytani bir karaktere ve belirli kurallar bütününe koşulsuz itaati telkin eden ve tarikat, cemaat, vakıf, dergah, kulüp, loca, grup vb. adı altında faaliyet gösteren birçok yapılanmanın derinliklerinde zihin kontrol stratejisinin yer aldığı görülmektedir.

Zihin programlama ve kontrol operasyonları muhtelif metodlarla gerçekleştirilebilmektedir. Bunlar arasında harf ve kelimelerin belirli adetlerde zikri vasıtasıyla kodlama, belirli bir mesaj cümlesini sık tekrarlama suretiyle telkin, fizyolojik ve psikolojik travma uygulamaları sayılabilir. Sistematik olarak tekrarlanan maddi ( bedensel ) veya manevi ( ruhsal ) travmalar, süjenin ( mağdurun ) bilişsel açıdan çözülmesine, savunma direncinin kırılmasına ve dış telkine açık hale yani zihnen kodlanabilir, programlanabilir hale gelmesine vasıta olmaktadır. Travma yöntemleri arasında hakaret, darp, duygusal ve fiziksel ihtiyaçlardan yoksun bırakma, cinsel taciz gibi uygulamalar yer almaktadır.

Fritz Springmeier isimli bir araştırmacının 01.01.1996* tarihinde yayınladığı "The Illuminati Formula Used to Create an Undetectable Total Mind Controlled Slave" ( Illuminati'nin Tam Zihin Kontrol Kölesi Yaratma Formülü ) kitabında travma bazlı zihin kontrol programına ilişkin detaylar verilmektedir. 

* Kitabın yayımlanma tarihi, "halden hale geçişin" ve döngüsel düalitenin sembolü olan "11" ve "İkili Yedi" nümerolojisi içermektedir. 

01.01 ... "11"

1996 ... 25 ... "7"

Zihin programlama vasıtasıyla tutum ve davranış değişikliği oluşturma ve kontrol sağlama bir "halden hale geçirme" fenomenidir.

Zihin kontrol programı süjeleri "Kitten" ( Kedicik ) olarak adlandırılmakta ve ayrıca "Monark Kelebek"** olarak da simgelenmektedir. Bu sembolizm, tırtılın önce koza dönemini geçirmesini yani zihin kontrol prosesine tabi tutulmasını, sonrasında kozadan çıkmasını ve uçarak sisteme hizmet eder hale gelmesini temsil etmektedir. Zihin kontrol kölesi kedicikler / kelebekler hayatın her sahasında, toplumun her kesiminde aktif ancak farkedilmesi çok zor şekilde yer almaktadırlar. 

** "Project Monarch" isimli zihin kontrol projesinden kaynaklanan tanımlamadır.

Yukarıda anılan formattaki bir yapılanmaya sahip olan ve 80'li yıllardan bu yana faaliyet gösteren bir "grup" 11.07.2018*** tarihinde yapılan operasyonla çökertilmiştir. Bu grup içinde mağdur edilen kadınların "Kedicik" olarak tanımlanması, bu grubun sözde liderinin bulduğu bir lakap olmayıp zaten zihin kontrol programı kapsamında "Kitten" ( Kedicik ) veya "Sex Kitten" ( Seks Kediciği ) olarak yer alan İngilizce bir kodlamanın Türkçeleşmiş halidir.

Anılan operasyonun tarihinde de "11" ve "İkili Yedi" nümerolojisi olması dikkat çekmektedir.

*** Gün "11"

Ay "7"

Yıl 2018 ... "11"

Söz konusu bu tip grupsal, cemaatsal yapılanmalar esasen şirketleşerek tarikatleşmiş Zionist ( İlahçı, İlah gibi olmacı ) elitlerin tesis etmeye çalıştıkları küresel tahakküm sisteminin mikro yansımalarıdır. Küreselciler son dönemde, "sihirlenmiş ( zihin kontrolü altında ) ve kediciklere dönüşmüş bir dünya toplumu oluşturma" hedefi doğrultusunda dijital teknolojiye ( Yapay Zeka vb. ) dayalı olarak Transhumanism, Human 2.0, Project Avatar, Singularity, IOT gibi isimler altında muhtelif projeleri gündeme getirmişlerdir.

Hicr suresinin 11 kelimelik aşağıdaki ayeti konu bağlamında dikkat çekmektedir.

15/15 Le (1) kalu (2) inne (3) ma (4) sukkirat (5) ebsaru (6) na (7) bel (8) nahnu (9) KAVMUN (10) MESHURUN (11) 

( "Kesinlikle gözlerimiz sarhoş oldu. Bilakis biz SİHİRLENMİŞLER KAVMİYİZ." derlerdi. )

Mu'minun suresinin aşağıdaki ayetinde ise Allah yolunda olduğunu sanarak şeytanlara hizmet eden "meshur"lara ( sihirlenmişler ) işaret edilmektedir.

23/89 Se yekulune lillah kul fe enna tusharun

( "Allah için." diyecekler. De ki: "O halde nasıl sihirlenirsiniz?"  )

Felak suresinin aşağıdaki ayetinde ise nöronlarda bulunan ve bilgi iletimini sağlayan Ranvier Düğümleri'ne frekans iletisi yoluyla idrak mekanizması blokajından bahsedilmektedir. 

113/4 Ve min şerrin neffasati fil ukad

( Ve düğümlerin içine üfleyenlerin kötülüklerinden. )

Ayrıca bkz.

https://kuranilmi.blogspot.com/2018/12/seytann-zihin-kontrolu.html?m=1

https://kuranilmi.blogspot.com/2017/10/dugumler-aksonlar.html?m=1 

15 Aralık 2023 Cuma

"Bir" kelimesinin etimolojik ve nümerolojik yansımaları

BR / PR kökünden olan kelimeler şöyle örneklendirilebilir.

Bir ( tür. ) = Tek

Pre ( ing., fra. ) = Ön, İlk, Önde, Önce anlamı veren önek

Pro ( lat. ) = Ön, İlk, Önde, Önce anlamı veren önek

Bar ( ing. ) = Uzun çubuk, Parmaklık, Bir ( 1 ) rakamı şeklinde olan

Birr ( ara. ) = İyilik

Beraat ( ara. ) = Kurtulma, Temize çıkma, Noksandan ve kusurdan arınma

Beri ( ara. ) = Kusursuz, Kurtulmuş

Pure / Pur ( ing., / fra. ) = Saf, Arınmış

Ber ( far. ) = Yapan - eden anlamı veren sonek ( Peygam+ber ( Haber+ci ), Renc+ber ( Zahmet+çi, Çift+çi, Irgat ) 

Bar ( alm. ) = Gibi olan anlamı veren sonek

Bari ( ara. ) = Belirli bir düzene göre kusursuz yaratan, Bir bütünlük içinde kusursuz yaratan ( Bu kelime  batinen Rab'bin birliğini, tekliğini de temsil etmektedir  )

Beraber ( far. ) = Birlikte, Üstüste, Karşılıklı

Birebir ( tür. ) = Birlikte, Üstüste, Karşılıklı

Birdenbire ( tür. ) = Aniden, Hızlı halden hale geçiş tanımlayan edattır. ( "BİRdenBİRe" ifadesi, halden hale geçişin sembolü olan 11 sayısının da bir tezahürüdür. )

BR/PR kökünden olan ve yukarıda zikredilen "Bari" ( Yaratan ) kelimesi Kur'an'da sadece Bakara suresinin 54. ayetinde geçmekte olup, bu ayette "Bir" ( Tek ) kelimesiyle semantik uyum arzeden 1 nümerolojisi göze çarpmaktadır.

2/54 Ve (1) iz (2) kale (3) musa (4) li (5) kavmi (6) hi (7) ya (8) kavm (9) i (10) inne (11) kum (12) zalemtum (13) enfuse (14) kum (15) bi (16) ittihazi (17) kum (18) el (19) icle (20) fe (21) tubu (22) ila (23) BARİİ (24) kum (25) fe (26) aktulu (27) enfuse (28) kum (29) zalikum (30) hayrun (31) lekum (32) inde (33) BARİİ (34) kum (35) fe (36) tabe (37) aley (38) kum (39) inne (40) hu (41) huve (42) et (43) tevvabu (44) er (45) rahim (46)

( Ve zamanında Musa kavmine "Ey kavmim siz dişi buzağıyı kendinize edinerek kesinlikle nefislerinize zulmettiniz. O halde tevbe edip güzel YARATANINIZA tabi olun da nefislerinizi öldürün. Bu, güzel YARATANINIZIN indinde size hayırlıdır." dedi. Böylece üzerinize tevbe eyledi. Kesinlikle O, O tevbeyi kabul edendir merhametlidir. )

- Ayetin kodunun nümerolojik değeri 11 ( 2+5+4 = 11 ) olup, yaratılıştaki döngünün, düalitenin ve halden gale geçişin sembolü olan 11 sayısı iki adet "1" tezahürüdür.

- Ayette 2 ( 1+1 ) adet "Barii" ( Yaratan ) kelimesi bulunmaktadır.

- Ayetteki ilk ve son "Barii" kelimeleri arasında, bu kelimeler de dahil olmak üzere, 11 kelime bulunmaktadır.

- Ayette 46 kelime bulunmakta olup, bu sayının nümerolojik değeri 1'dir. ( 4+6 = 10 ... 1+0 = 1 )

BR/PR kökünden olan ve yukarıda zikredilen "Birr" ( İyilik ) kelimesi Kur'an'da ilk kez Bakara suresinin 2/44 kodlu ayetinde geçmektedir.

2/44 E (1) te'murune (2) en (3) nase (4) bi (5) el (6) BİRRİ (7) ve (8) tensevne (9) enfuse (10) kum (11) ve (12) entum (13) tetlune (14) el (15) kitab (16) e (17) fe (18) la (19) ta'kilun (20)

( Kitabı okuduğunuz halde, insanlara İYİLİĞİ emredersiniz de nefislerinizi unutur musunuz? O halde akıl etmez misiniz? )

- Ayetin kodunun nümerolojik değeri 1 olmaktadır. ( 2+4+4 = 10 ... 1+0 = 1 )

 "Birra" ( İyilik ) kelimesi aşağıdaki ayette 2 ( 1+1 ) kere yer almakta olup, ilgili sıra numaralarının nümerolojik toplamı 11 sayısını vermektedir. ( 3+1+7  = 11 )

2/177 Leyse (1) el (2) BİRRA (3) en (4) tuvellu (5) vucuhe (6) kum (7) kibele (8) el (9) meşriki (10) ve (11) el (12) mağribi (13) ve (14) lakinne (15) el (16) BİRRA (17) men (18) amene (19) bi (20) allahi (21) ve (22) el (23) yevmi (24) el (25) ahiri (26) ve (27) el (28) melaiketi (29) ve (30) el (31) kitabi (32) ve (33) en (34) nebiyyin (35) ve (36) ate (37) el (38) male (39) ala (40) hubbi (41) hi (42) zevi (43) el (44) kurba (45) ve (46) el (47) yetama (48) ve (49) el (50) mesakine (51) ve (52) ibne (53) es (54) sebili (55) ve (56) es (57) sailine (58) ve (59) fi (60) er (61) rikab (62) ve (63) ekame (64) es (65) salate (66) ve (67) ate (68) ez (69) zekah (70) ve (71) el (72) mufune (73) bi (74) ahdi (75) him (76) iza (77) ahedu (78) ve (79) es (80) sabirine (81) fi (82) el (83) be'sai (84) ve (85) ed (86) darrai (87) ve (88) hiyne (89) el (90) be's (91) ulaike (92) ellezine (93) sadeku (94) ve (95) ulaike (96) hum (97) el (98) muttekun (99)

( Yüzünüzü doğu ve batı yönüne, doğrultusuna çevirmenizde İYİLİK yoktur. Lakin İYİLİK, o Allah’a, sonraki güne, meleklere, kitaba, habercilere inananlara, sevdiklerine, yakınlarına, yetimlere, yoksula, yolda kalmışa, dilenenlere, boyunduruk içindekilere sevgiyle mal verenlere, duaya kalkanlara, zekatı verenlere, ahdettiklerinde ahdlerini ifa edenlere, zorlukta, sıkıntıda, darlıkta ve zor savaş zamanında sabredenleredir. İşte onlar doğrudurlar ve işte onlar sakınırlar.  )

"Beriyyeh" ( Yaratılmışlar ) kelimesinin yer aldığı Beyyine suresinin aşağıdaki ayet grubunda da 1 nümerolojisi bulunmaktadır.

98/6 İnne (1) ellezine (2) keferu (3) min (4) ehli (5) el (6) kitabi (7) ve (8) el (9) muşrikine (10) fi (11) nari (12) cehenneme (13) halidine (14) fi (15) ha (16) ulaike (17) hum (18) ŞERRU (19) el (20) BERİYYEH (21) 

( O kitap sahiplerinden ve ortak koşanlardan o inkar edenler, kesinlikle cehennem ateşinin içindedirler. Orada ebedidirler. İşte onlar, onlar YARATILMIŞLARIN EN KÖTÜLERİDİR. )

98/7 İnne (1) ellezine (2) amenu (3) ve (4) amilu (5) es (6) salihati (7) ulaike (8) hum (9) HAYRU (10) el (11) BERİYYEH (12) 

( Kesinlikle o inananlar ve iyilikler yapanlar, işte onlar, onlar YARATILMIŞLARIN EN HAYIRLILARIDIR. )

- Ayetlerde anlam düalitesini yansıtan "Şerrul beriyyeh" ( Yaratılmışların en kötüleri ) ve "Hayrul beriyyeh" ( Yaratılmışların en hayırlıları ) tamlamalarının sıra numaraları sırasıyla 19 ve 10 olup, bu sayıların nümerolojik değerleri de 1 olmaktadır. ( 1+9 = 10 ... 1+0 = 1 ve 10 ... 1+0 = 1 )

13 Aralık 2023 Çarşamba

Bilimi tekellerinde sanan gafiller

Sen kimsin?!

Formasyonun ne?

Makalen yayınlandı mı?

Ne mezunusun?

Senin uzmanlığın ne?

İlmi müktesebatın yok.

Ehil değilsin.

....

....

Yukarıda yer alan türde sorular ve söylemler genellikle tartışma ortamlarında, bilimi temsil ettiğini zanneden ve ünvanlarının* ardına sığınan bazı şahısların, doğruları ve gerçekleri dile getirip ifşa eden araştırmacı bilim insanlarına karşı, onları susturabilmek için sarfettikleri söylemlere örneklerdir. Bilimi tekellerinde sanan ve esasen belirli bir elit zümrenin küresel planlarına hizmet eden bu gafiller bu söylemlerini kalkan yapmak suretiyle hem kendilerini korumaya, hem üste çıkmaya, hem de haksızlıklarını, bilgisizliklerini, ard niyetlerini gizlemeye çalısmaktadırlar. 

* İtibar vasıtası olarak kullanılan "ünvanların" çoğunun nasıl elde edildiği de ayrı bir konudur. Zira gerçek itibar, birilerinin birilerine verdiği, kağıtta yazılı ünvanla değil, insanlığa fayda sağlama yolunda yani Allah yolunda yapılan çalışmaların karşılığında kalplere yazılan ünvanla elde edilebilecek manevi bir değerdir. 

Bilimsel araştırma yapmak,  bilgilenmek ve bilgiyi dile getirmek akli selim her bireyin toplumsal sorumluluğu olmasının yanısıra ilahi nizamın onlara yüklediği bir vazife ve ruhsal tekâmül vesilesidir. Bu eylemi herhangi bir şekilde engellemeye, inkâra ve ihmal etmeye kalkışmak en basit ifadeyle "sonsuz bilinci sınırlama girişimi" olarak nitelenebilir.

Kendilerini "bilim insanı" olarak niteleyen ancak esasen daha "bilim" kelimesinin anlamına dahi tam vakıf olamamış söz konusu kibirli kişiler yukarıda bahsedilen yaklaşımlarıyla esasen insanlığa büyük zarar vermektedirler. 

Bilginin gizlenmesi ve bilimin kötüye kullanılması olarak tanımlanabilecek yukarıdaki durum dini hususlarda ve kutsal kitap ilminde olduğu gibi son dönemde özellikle pandemi ve mRNA enjeksiyonu operasyonu, yapay zeka süreçleri, iklim krizi, deprem gibi konularda daha net bir şekilde müşahade edilmektedir.

Kur'an'da konuya ilişkin, üzerinde derin tefekkür gerektiren ayetler mevcuttur.

Aşağıdaki ayetlerde ilmi gerçeği nefsani, maddi ve dünyevi menfaatler uğruna gizleyen, ilmi ( bilimi ) rahmani değil de şeytani yolda kullanan, gerçeği beyan edenleri inkâr ve ihmal eden ilim sahiplerinden yani sözde "bilim insanlarından" bahsedilmektedir.

3/71 Ey kitap sahipleri, neden gerçeği batıl ile örtersiniz de gerçeği bile bile gizlersiniz? 

45/23 Hevesini ilahı edinen kimseyi görmez misin? Allah onu ilim üzerine saptırır. Kulağının ve kalbinin üzerine mühür basar. Gözünün üzerine perde oluşturur. Artık Allah’tan sonra onu kim yönlendirebilir? O halde hatırlamaz mısınız? 

22/8 Ve insanlardan kimi, ilimsizce, yönlendirme olmadan ve aydınlatıcı kitap olmadan Allah hakkında mücadele eder. 

7:11 pm

07.07.2023 tarihinde vizyona giren "7:11 pm" isimli sinema filminin gerek ismi, gerekse vizyona giriş günü ve ayı bu blogda sıkça üzerinde durulan "İkili Yedi" nümerolojisini içermektedir. Film, isminin simgelediği anlam ile de uyumlu olarak, farklı bir gezegenden dünyaya gelen uzaylıları konu almaktadır.

Kur'an'da "Seb'an minel mesani" ( İkililerden Yedi / İkili Yedi ) olarak zikredilen "İkili Yedi" kavramı yaratılıştaki döngüsel düaliteyi ve halden hale geçişi simgeleyen ve Kur'an ile özdeşleşen kaynak kodlardan biridir.

15/87 Ve lekad ateynake SEB'AN MİNEL MESANİ vel KUR'ANel azim

( Ve biz sana İKİLİLERDEN YEDİYİ ve büyük KUR'AN' ı verdik. )

"The Southland Corporation" isimli bir perakende zinciri şirketi 1946 ( 19 ...1 ve 46 ... 1 ... 11 ) yılında ismini "7 Eleven" ( 7 11 ) olarak değiştirmesi de okült ezoterik anlam içermektedir.  

Ayrıca bkz.

https://kuranilmi.blogspot.com/2023/07/ascii-binary-code-kuran-ve-kelimedeki-7.html

Rakamların Arapça'daki sembolizmi

Rakamlar Arapça'da aşağıdaki gibi yazılmaktadır.

Bazı rakamların Arapçadaki şekilleri ise semantik sembolizm içermekte gibidir. Misalen;

- 7 ve 8 sayılarını temsil eden aşağıdaki şekiller, bu sayıların simgeledikleri anlamlar ile uyum arzetmektedir. 

7 ٧
8 ٨

Döngü sonunu ve tamamlanmayı simgeleyen 7 sayısının aşağı yönlü üçgene, yeni döngü başlangıcını ve halden hale geçişi simgeleyen 8 sayısının ise yukarı yönlü üçgene benzemeleri Davut Yıldızı olarak bilinen ve boyutlar arası geçişi simgeleyen sembolü çağrıştırmaktadır. 

- "Allah" ( الله ) kelimesini oluşturan Elif, Lam, Lam, He harflerinin ebced değerleri olan 1, 30, 30, 5 sayılarının   nümerolojik değerlerini temsil eden sayıların ( 1,3,3,5 ) Arapça yazılışları da ( ۱۳۳٥ ) bu harflerin yazılışını andırmaktadır.

۱۳۳٥ şekli baş aşağı çevrildiğinde ve 1 sayısı sağda olacak şekilde yazıldığında "Allah" ( الله )  kelimesinin Arapça yazılışına benzeyen bir şekil oluşmaktadır.

1,3,3,5 sayılarının baş aşağı ve sağdan sola yazılışı

"Allah" kelimesini oluşturan Elif, Lam, Lam, He harfleri

- Atomun iç yapısı derinlemesine incelendiğinde "boşlukla" yani "yoklukla" karşılaşılması "Atom" kelimesinin "Adem" ( Yokluk ) kelimesiyle olan fonetik bağını da ortaya koymaktadır. Yokluğu ifade eden 0 sayısının Arapça'da "Nokta" ile sembolize edilmesi bu bağlamda dikkat çekmektedir. Örneğin yaratılışın cevheri olan Hidrojen ( H ) atomunun %99.9999999999996 oranında "boşluk"tan oluştuğu bilinmektedir.

https://education.jlab.org/qa/how-much-of-an-atom-is-empty-space.html#:~:text=A%20hydrogen%20atom%20is%20about,meters%20(600%20feet)%20across.








7 Aralık 2023 Perşembe

"İlim olsun!"

Yaratılışın kaynak kodunun "Harfler" ve dolayısıyla onların oluşturduğu "Kelimeler" olduğu ve kutsal kitaplarda bu kavramların "Ruh", "Işık", "İlim" gibi kelimelerle temsil edildiği görülmektedir. Dolayısıyla aşağıdaki gibi bir ilahi denklem tezahür etmektedir.

Harf = Kelime = Ruh = Işık = İlim

Arapça LM kökünden olan  "Lamia" ( Parlak, Parıldayan, Işık saçan ), "İlm" ( Bilgi ) ve "Alleme" ( Bilgilendirmek, Ögretmek ) kelimeleri, batı dillerindeki "Luminate" ( Işıklandırmak ), "Illuminate" ( Aydınlatmak ) kelimeleriyle fonetik ve semantik ortaklığa sahiptirler. Cehaletin karanlık, ilmin aydınlık olarak tasvir edilmesi, bilgili insana "aydın" sıfatının nakşedilmesi de konuyla ilintilidir.

Bakara suresinin aşağıdaki ayetinde her şeyin Rab'bin "Ol" kelimesiyle yaratıldığı bildirilmektedir. Bu ayet vasıtasıyla da "kelimenin" kaynak kod olduğu teyid edilmektedir.

2/117 Bedius semavati vel ard ve iza kada emran fe innema YEKULU lehu KUN FE YEKUN

( O gökleri ve yeri yaratandır. Bir işe hükmettiğinde, kesinlikle ona "OL." DER DE O OLUR.  )

Tevrat'ın Yaratılış suresinin 3. ayetinde "א֑וֹר" ( Aur* ) ( Işık ) "kelimesinin" yaratılışın kaynak kodu olduğu bildirilmektedir. Dolayısıyla yine esas olanın "kelime" olduğu batinen vurgulanmaktadır. Zira zaten "madde" kavramı, "kelimenin" ( ruhun ) algısal bir tezahüründen, bir temsilinden ibarettir.

* İnsan bedenini çevreleyen enerji frekansı da spiritüalizmde "Aura" olarak isimlendirilmiştir. Fransızcada "Aurore" kelimesi "Şafak, Tanyeri ağarması" anlamına gelmektedir. Işık misali sarı ve parlak niteliğe sahip olan Altın" ( Au ) elementinin kimyasal ismi olan "Aurum" kelimesi de "Işık, Aydınlık" anlamını taşımaktadır. 

1-Yaratılış-1-3 Ve Tanrı, "IŞIK OLSUN" dedi ve ışık oldu. 

Nisa suresinin aşağıdaki ayetinde "Ruhun" esasen "Kelime" olduğu Mesih İsa misaliyle bildirilmektedir.

4/171 ... innemel mesihu iysebnu meryeme rasulullahi ve KELİMETUH elkaha ila meryeme ve RUHUN MİNHU ... 

( ... Meryem oğlu Mesih İsa, kesinlikle Allah’ın resulü, Meryem'e attığı KELİMESİ ve O’NDAN RUHTUR. ... ) 

Bakara suresinin aşağıdaki ayetlerinde "Rab'bin Adem'e isimleri öğrettiği" yani kaynak kod olan "kelimeleri" öğrettiği ve "Adem'in Rab'den kelimeler aldığı" bildirilmektedir.

2/31 Ve ALLEME ademel ESMAE kulleha summe aradahum alel melaiketi fe kale enbiuni bi esmai haulai in kuntum sadikin

( Ve Adem’e İSİMLERİN hepsini ÖĞRETTİ. Sonra onları meleklere arzedip sundu. "O halde, eğer doğrular iseniz, bunları bana isimleriyle haber verin." dedi. )

2/32 Kalu subhaneke la İLME lena illa ma ALEMTENA inneke entel alimul hakim

( "Yücesin sen. O bize ÖĞRETTİĞİNİN haricinde bize İLİM yoktur. Kesinlikle sen bilensin hakimsin." dediler. )

2/37 Fe TELEKKA ademu min rabbihi KELİMATİN fe tabe aleyh innehu huvet tevvabur rahim

( Böylece Adem Rab’binden KELİMELER ALDI da onun üzerine tevbe eyledi. Kesinlikle O, O tevbeyi kabul edendir merhametlidir.  )

Taha suresinin aşağıdaki ayetinde ise NR kökünden olan ve "Nur" ( Aydınlık, Işık ) kelimesinin de bir tezahürü olan "Nar" ( Ateş ) kelimesi, "Huda" ( Yönlendirme, Yönlendirici bilgi ) anlamını yani nihayetinde "Kelime", "İlim", "Işık" anlamlarını temsil etmektedir.

20/10 İz raa NARAN fe kale li ehlihimkusu inni anestu NARAN lealli atikum minha bi kabesin ev ecidu alen NARİ HUDA

( Zamanında ATEŞ gördü de ailesine "Durun, kesinlikle ben ATEŞ gördüm. Umulur ki ben size ondan ateş parçası kor getiririm veya ATEŞTE YÖNLENDİRME bulurum" dedi.  )

5 Aralık 2023 Salı

Tek Topluluk Projesi ... Babil

"Babil" ( Bab ( Kapı ) + El ( İlah ) = İlah Kapısı ) kelimesinin anlamının ve tezahür sebebinin bildirildiği Tevrat'ın Yaratılış suresinin 11. alt bölümündeki ayetlerde, derin sembolizm içeren "Kule", "Babil kenti" ve "Tek Topluluk" kavramlarına ilişkin bilgi verilmektedir. Ayetlerin alt bölüm numarasının 11 olması ve "Babil" kelimesinin geçtiği ayetin alt bölüm kodunun 11-9 olması da hem 11 hem de 9/11 sembolizmi açısından dikkat çekmektedir. Zira bu blogda defaten zikredildiği üzere 11 sayısının simgelediği anlamlardan biri de "portal açılışı" ile "halden hale geçiş"tir. 

1-Genesis-11-4 Sonra, "Kendimize bir kent kuralım" dediler, "GÖKLERE ERİŞECEK BİR KULE dikip ün salalım. Böylece yeryüzüne dağılmayız." 

1-Genesis-11-5 RAB insanların yaptığı kentle KULEYİ görmek için aşağıya indi. 

1-Genesis-11-6 "TEK BİR HALK olup aynı dili konuşarak bunu yapmaya başladıklarına göre, düşündüklerini gerçekleştirecek, hiçbir engel tanımayacaklar" dedi,

1-Genesis-11-7 "Gelin, aşağı inip dillerini karıştıralım ki, birbirlerini anlamasınlar."  

1-Genesis-11-8 Böylece RAB onları yeryüzüne dağıtarak KENTİN YAPIMINI DURDURDU. 

1-Genesis-11-9 Bu nedenle KENTE BABİL* adı verildi. Çünkü RAB bütün insanların dilini orada karıştırmış ve onları yeryüzünün dört bucağına dağıtmıştı. )

* "Babil" kelimesinin geçtiği ayetin kodunda 111 sayısı bulunmaktadır. ( 1 ve 11-9 ( 11 ) ... 111 )

Yukarıdaki ayetlerde, şeytani frekansların tesiri altında kalarak müşrikler güruhuna dönüşmüş bir zümrenin, insanları tam tahakküm altına alabilmek ve sözde ilahlaşabilmek için "tek topluluk" oluşturma çabalarından ve Rab'bin bahşettiği ilmi nefsani, dünyevi ve şeytani ihtiraslar uğrunda kullanarak ( ilim üzerine saparak ) doğruluktan sapmalarından bahsedilmektedir.

Şirkin sembolü olan "Göklere erişmek için kule yapma" ifadesinin Kur'an'daki yansıması, 28/38 kodlu ayetteki, Firavun'un Haman'dan kendisini Rab'be yükseltecek ( haşa ) bir "Sarh" ( Yüksek yapı ) inşa etmesini istemesi misalidir. "Kule" veya "Sarh" kelimeleri üst boyutlara geçiş portalı anlamını da temsil etmektedir. Zira bu kelimeler ayetlerde "Yükselme", "Göklere erişme" vasıtası olarak tanımlanmaktadır.

28/38 Ve (1) kale (2) fir'avnu (3) ya (4) eyyu (5) ha (6) el (7) meleu (8) ma (9) alemtu (10) lekum (11) min (12) ilahin (13) ğayr (14) i (15) fe (16) evkid (17) li (18) i (19) ya (20) hamanu (21) ala (22) et (23) tini (24) fe (25) ic'al (26) li (27) i (28) SARHAN (29) lealle (30) i (31) ettaliu (32) ila (33) ilahi (34) musa (35) ve (36) in (37) ni (38) le (39) ezunnu (40) hu (41) min (42) el (43) kazibin (44) 

( Ve Firavun "Ey ileri gelenler, ben size benden başka ilah bilmem. Haydi bana çamurun üzerine ateş yak ey Haman. Bana KÖŞK / YÜKSEK YAPI oluştur. Umulur ki ben Musa' nın ilahına yükselirim. Kesinlikle ben onu yalancılardan zannederim." dedi. )

- Ayetin kodunda 111 ( 28 ... 2+8 = 10 ... 1+0 = 1 ve 38 ... 3+8 = 11 ) nümerolojisi bulunmaktadır.

- Ayrıca ayetteki "Sarh" kelimesi 29. ( 2+9 = 11 ) kelimedir.

Küresel şeytanların eşitlik, adalet, özgürlük, sürdürülebilir gelişme! gibi ifadelerle telkin etmeye çalıştıkları ancak özünde tam tahakküm ve köleleştirme hedefi bulunan "Tek Topluluk" ( Tek Dünya Devleti ) sisteminin kaba madde planı dünya cehenneminde tesis edilmesinin "Allah'a isyan ve ihtilaf" anlamına geldiği 11. sure olan Hud suresinin 118. ayetinde bildirilmektedir. 

11/118 Ve (1) lev (2) şae (3) rabbu (4) ke (5) le (6) ceale (7) en (8) nase (9) UMMETEN (10) VAHİDETEN (11) ve (12) LA (13) YEZALUNE (14) MUHTELİFİN (15) 

( Ve şayet Rab’bin dileseydi insanları TEK TOPLULUK kılardı da İHTİLAF ETMEKTEN GERİ DURMAZLARDI. )

- Sure numarası 11 olup, ayet numarasının nümerolojik değeri de 10 ( 1+1+8 = 10 ... 1+0 = 1 ) olmaktadır ki bu durum 111 sayısını ortaya çıkarmaktadır.

- Ayetteki "Ummeten vahideten" kelime grubu ayetin 10. ve 11. kelimeleridir. ( 10 ... 1+0 = 1 ve 11 ... 111 )

Her türlü ahlaki ve manevi değerini yitirmiş, Allah bilincini kaybetmiş, sadece nefsani ve dünyevi unsurlara kulluk eder ve her türlü günahı işler hale gelmiş tek tip insanlardan oluşan toplumun tanımı olan "Tek Dünya Devleti" kavramının kutsal kitaplardaki temsili "Babil"dir. Ve Babil, İncil'de aşağıdaki gibi tasvir edilir.

66 Vahiy 14-8 Ardından gelen ikinci bir melek, "Yıkıldı! Kendi azgın fuhuş şarabını bütün uluslara içiren büyük Babil yıkıldı!" diyordu. 

66 Vahiy 18-2** Melek gür bir sesle bağırdı: "Yıkıldı! Büyük Babil yıkıldı! Cinlerin barınağı, Her kötü ruhun uğrağı, Her murdar ve iğrenç kuşun sığınağı oldu.

** 18-2 ... 1+8+2 = 11

Kur'an'da "Babil" kelimesinin sadece, sihirden bahsedilen Bakara suresinin 111  kelimelik bir ayetinde yer alması da konu bağlamındaki nümeroloji açısından dikkat çekmektedir. 

2/102 Ve (1) ittebeu (2) ma (3) tetlu (4) eş (5) şeyatinu (6) ala (7) mulki (8) suleyman (9) ve (10) ma (11) kefera (12) suleymanu (13) ve (14) lakinne (15) eş (16) şeyatine (17) keferu (18) yuallimune (19) en (20) nase (21) es (22) sihra (23) ve (24) ma (25) unzile (26) ala (27) el (28) melek (29) eyni (30) bi (31) BABİLE (32) harute (33) ve (34) marut (35) ve (36) ma (37) yuallime (38) ani (39) min (40) ehadin (41) hatta (42) yekula (43) inne (44) ma (45) nahnu (46) fitnetun (47) fe (48) la (49) tekfur (50) fe (51) yeteallemune (52) min (53) huma (54) ma (55) yuferrikune (56) bi (57) hi (58) beyne (59) el (60) mer'i (61) ve (62) zevci (63) h (64) ve (65) ma (66) hum (67) bi (68) darrine (69) bi (70) hi (71) min (72) ehadin (73) illa (74) bi (75) izni (76) allah (77) ve (78) yeteallemune (79) ma (80) yedurru (81) hum (82) ve (83) la (84) yenfeu (85) hum (86) ve (87) lekad (88) alimu (89) men (90) iştera (91) hu (92) ma (93) lehu (94) fi (95) el (96) ahirati (97) min (98) halakin (99) ve (100) le (101) bi'se (102) ma (103) şerav (104) bi (105) hi (106) enfuse (107) hum (108) lev (109) kanu (110) ya'lemun (111)

( Ve o Süleymanın mülkünün ve hükümdarlığının üzerine o şeytanların okuduğuna tabi oldular. Süleyman inkar etmedi ve lakin şeytanlar inkar ettiler. İnsanlara sihiri ve BABİL’ de iki melek olan Harut ve Marut’ un üzerine indirileni öğretiyorlardı. "Kesinlikle biz sınavız. O halde inkar etmeyin." diyene kadar ikisi kimseye öğretmezlerdi. Onlardan erkeğin ve eşinin arasını neyin ayırdığını öğrenirlerdi. Onlar onunla Allah’ın izni olmadıkça kimseye zarar veremezlerdi. Onlara ne zarar verebilir ne fayda vermez öğrenirlerdi. Onu satana ahirette nasip olmadığını bilirlerdi. O nefislerini sattıkları ne kötüdür. Keşke bilmiş olsalardı. )

Küreselcilerin çarpıtıp manipüle ettikleri "Teklik" ( Ünite, Vahdet, Singülarite ) kavramı esasen, insanların kaba madde planı dünyada ( cehennem ) dijital teknoloji vasıtasıyla ve maddi unsurlar bazında tek tipleştirilmeleri, sol beyin tesirine gark olmuş hayvanlara dönüştürülmeleri, tersine evrimleştirilmeleri anlamına gelmemektedir. Teklik, Rab'bin bahşettiği kolektif bilinç tesirleriyle birleşik insanlık realitesinin tesisini, birlikte ruhsal yükselişi ( tekâmülü ) ve şeytanların tutkusu olmuş kaba madde planı dünya cehennemini toplu terkedişi ifade etmektedir.