1 Ağustos 2019 Perşembe

Bilgiyi terkedebilmek !?

Tekamül yolculuğunda ilerilere gidildikçe karşılaşılan bilgiler de artmakta, mahiyetleri ve manaları genişlemektedir. Bu nedenle tekamül etmek isteyen varlıkların belirli sabit bilgilere saplanıp kalmamaları, onları özümsemeleri ancak sabit fikir haline getirmemeleri gerekmektedir. Aksine, eldeki bilgiler ile yetinmeyip araştırmalara devam etmek ve araştırmalar sonucunda gelen yeni bilgiler ile eldeki bilgileri harmanlamak, yorumlar yapmak, sonuçlar çıkarmak ve böylelikle tekamül vesilesi olacak daha yeni bilgilere de erişmeye çalışmak gerekir. Tekamül yolculuğu sonsuz bir yolculuktur.

Bir varlığın kendi öz deneyimleri sonucu edindiği bilgilerin dışında bilgi olamayacağına kendisini inandırması, kendisini bilgi açısından yeterli görmesi ve mevcut bilgisini terkedemediği için gelişememesi fenomeni “Pragmatik Dogma Obsesyonu” olarak isimlendirilebilir. ( Bir varlığın, kendi öz deneyimi de olmadan sadece dış çevresinden aldığı bilgileri doğru ve gerçek bilgi addetmesi ise "Statik Dogma Obsesyonu" olarak adlandırılabilir. )

Bu fenomen Kur’an’ın Bakara suresinin 106. ayetinde bildirilmiştir.

2/106 - Ma nensah min ayetin ev nünsiha ne'ti bi hayrin minha ev misliha e lem ta'lem ennellahe ala külli şey'in kadır ( Ayetlerden neyi hükümsüz bırakırsak veya unutturursak, ondan daha hayırlısını veya onun aynısını getiririz. Allah' ın kesinlikle herşeye gücü yeten olduğunu bilmez misin? )

Ayette müteşabih bir ifadeyle, bir varlıkın idrak seviyesindeki değişime göre ayetlerin de mahiyet ve mana olarak genişleyeceğinden, detaylanacağından bahsedilmektedir. Zira Kur'an ayetlerinin her okunuşta farklı anlam, farklı algı ve hissiyat oluşturması fenomeni bu durumun ispatı niteliğindedir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder