6 Ağustos 2019 Salı

Vicdanın temsilcisi “Kalp”

"Doğru ile yanlışı ayırt etmeyi ve doğruya yönlenmeyi sağlayan öz bilinç" anlamına gelen "Vicdan" kelimesi köken olarak "Vecd / Vicd" ( Bulmak ) kelimesinden türemiş olup "Bulma / Bulgu / Bulunç" anlamını taşır.

Vicdan kelimesinin batı dillerindeki karşılığı da "Bilinç" anlamını içeren aşağıdaki kelimelerdir.

Conscience ( Fra. / İng. )
Gewissen ( Alm. )

Dolayısıyla Vicdan kelimesi esas itibarıyla "Bilgi / Bulgu" anlamını taşımaktadır.

“Vicdan”, Öz Varlık’ın tekamülünü sağlayan temel mekanizmadır. Nefsaniyetini yani ferdi tatmin için madde alemine olan bağımlılığını azaltan her varlık vicdani açıdan ve dolayısıyla ruhsal açıdan yükselme kaydeder. Vicdan ve nefsaniyet düalitesi bir birimi ifade eden varlığın sınavı niteliğindedir. Ruhun kainattaki temsilcisinin Öz Varlık olması misali, “Vicdan” kavramının, kaba madde alemindeki temsilcisi “Kalp”’tir. Halk arasında yaygın olan “Kalpsiz” kelimesi, “Vicdansız” ( Merhametsiz, Anlayışsız, Sağduyusuz vb. ) kelimesi anlamında kullanılmaktadır. Sevginin sembolünün kalp olması, karşılıklı olumlu duygulara sahip insanların senkronik düşünmelerine istinaden söylenegelen "Kalp kalbe karşı" cümlesi de kalbin, vicdanın ve sevginin kaba madde alemindeki sembolü ( temsili ) olduğunu teyid etmektedir.

Kur’an’da “Kalp” kelimesinin “Vicdan” kavramına işaret edecek şekilde yer aldığı görülmektedir.

2/7 - Hatemallahü ala kulubihim ve ala sem’ıhim ve ala ebsarihim ğışaveh ve lehüm azabün azim ( Allah’ ın mühürü onların kalplerinin ve kulaklarının üzerindedir ve gözlerinde de perde vardır. Büyük azap onlaradır. )

2/10 - Fi kulubihim meradun fe zadehümüllahü merada ve lehüm azabun elimun bima kanu yekzibun ( Kalplerinde hastalık vardır. Böylece Allah onlara hastalıklarını artırır ve yalanlamış olduklarından dolayı elim azap onlaradır. )

2/88 - Ve kalu kulubüna ğulf bel leanehümüllahü bi küfrihim fe kalılen ma yü'minun ( Ve "Bizim kalplerimiz kılıflıdır." dediler. Bilakis Allah onları inkarlarından dolayı lanetledi. Artık çok azı inanır. )

Ayette şeytanların “vicdansız” olduklarını açıkça beyan ettiklerinden bahsedilmektedir. Onlar bu özelliklerini bir meziyet, bir ayrıcalık, şeytani bir ödül addetmektedirler.

6/43 - Fe lev la iz caehüm be'süna tedarrau ve lakin kaset kulubühüm ve zeyyene lehümüş şeytanü ma kanu ya'melun ( Onlara zorluğumuz, azabımız geldiğinde yalvarmalı değiller miydi? Ve lakin kalpleri katılaştı ve şeytan o yapmış olduklarını onlara süsledi. )

İlahi ilmin de ancak vicdan mekanizmasının işlemesi vesilesiyle kavranıp idrak edilebileceği Şuara suresinin aşağıdaki ayetlerinde bildirilmektedir.

26/192 - Ve innehu le tenzılü rabbil alemın ( Ve kesinlikle o alemlerin Rab’binin indirmesidir. )

26/193 - Nezele bihir ruhul emın ( Onu güvenilir ruh indirdi. )

26/194 - Ala kalbike li tekune minel münzirın ( Uyarıcılardan olman için senin kalbine, )

Ayrıca "Görmek" olarak bilinen eylemin gerçek manâsının "İdrak etmek, Akletmek, A lamak" olduğu, esas itibarıyla görmenin yani idrak ve akletmenin "Göz" ile değil "Kalp" ile yani "Vicdan" ile gerçekleştiği, göz ve kalp kelimelerinin sadece kaba madde alemindeki semboller olduğu ayetlerde bildirilmektedir.

22/46 - E fe lem yesıru fil erdı fe tekune lehüm KULUBÜN YA"KILUNE BİHA ev azanün yesmeune biha fe inneha LA TA'MEL EBSARU VE LAKİN TA'MEL KULUBÜLLETİ FIS SUDUR.

( O halde yerde gezmiyorlar mı? Onu AKIL ETMEYE KALPLERİ veya onu duymaya kulakları olsun. Kesinlikle GÖZLER KÖR OLMAZ VE LAKİN GÖĞÜSLERİN İÇİNDEKİ KALPLER KÖR OLUR. )

A'raf suresinin 179. ayetinde de "Anlama" eyleminin "Kalp" vasıtasıyla gerçekleştiği bildirilmektedir.

7/179 Ve lekad zera'na li cehenneme kesiran minel cinni vel insi LEHUM KULUBUN LA YEFKAHUNE BİHA ve lehum a'yunun la yubsirune biha ve lehum azanun la yesmeune biha ulaike kel en'ami bel hum edall ulaike humul ğafilun

( Ve cinlerden ve insanlardan çoğunu cehennem için bıraktık. ONLARIN KALPLERİ VARDIR, ONLARLA ANLAMAZLAR. Onların gözleri vardır, onlarla görmezler. Onların kulakları vardır, onlarla duymazlar. Bunlar hayvanlar gibidirler. Bilakis daha da sapmışlardır. İşte onlar habersizlerdir. )

Kozmik iletişimin ( vahiy ) boyutlar arası portal kanalıyla gerçekleştiğinin "İki yay" ( Kavseyni ) teşbihi ile bildirildiği Necm suresinin aşağıdaki ayet setinde "Kalbin görmesi" ifadesi dikkat çekmektedir.

53/9 - Fe kane kabe kavseyni ev edna ( Artık mesafesi iki yay kadar veya daha yakındı. )

53/10 - Fe evha ila abdihi ma evha ( Böylece kuluna o vahyettiğini vahyetti. )

53/11 - Ma kezebel FUADU MA RAA ( KALP O GÖRDÜĞÜNÜ yalanlamadı. )








Hiç yorum yok:

Yorum Gönder