11 Ağustos 2016 Perşembe

Allah'ın Affettikleri ve Affetmedikleri

Allah-ü Teala Kur'an'da "affettiği" ve "affetmediği" düşünce ve davranışları aşağıdaki ayetlerde net bir şekilde belirtmiştir.

Nisa 4/48 - İnnellahe la yağfiru en yüşrake bihı ve yağfiru ma dune zalike li men yeşa' ve men yüşrik billahi fe kad iftera ismen azıma (  Kesinlikle Allah, O'na ortak koşulmasını affetmez. İşte o bundan başkasını dilediği kimseler için affeder. Kim Allah’ a ortak koşarsa büyük günah uydurur. )

Nisa 4/116 - İnnellahe la yağfiru en yüşrake bihı ve yağfiru ma dune zalike li men yeşa ve men yuşrik billahi fe kad dalle dalalen beıyda (  Kesinlikle Allah kendisine ortak koşulmasını affetmez. Bunun haricindekini dilediği kimse için affeder. Allah' a ortak koşan kimse, uzak, derin sapıklığa sapmıştır. )
 
Görülüyorki Allah-ü Teala kendisinden başkasına kulluk edilmesini, kendisinden başkasının ilah addedilmesini yani "Şirk Koşmayı" ( Ortak Koşmayı ) affetmeyeceğini belirtmektedir. Peki, "Ortak Koşmak" kavramının kapsamı nedir? Bunu yine ayetlerle açıklamak mümkündür.

Saffat 37/95 - Kale e ta'büdune ma tenhıtun (  "O yonttuklarınıza mı kulluk ediyorsunuz?" dedi )
* "Yontulanlar" ile insan üretimi olan nesnelerin, malların ifade edildiği düşünüldüğünde "mal tutkusunun", "mala / maddeye bağımlılığın" açık bir "şirk" olduğu ortaya çıkmaktadır.
 
Casiye 45/23 - Fe raeyte men ittehaze ilahehu hevahü ve edallehüllahü ala ılmin ve hateme ala sem'ıhı ve kalbihı ve ceale ala besarihı ğışaveh fe men yehdıhi min ba'dillah fe la tezekkerun Heveslerini ilahı edinen kimseyi görmez misin? Allah onu ilim üzerine saptırır. Kulağının ve kalbinin üzerine mühür basar. Gözünün üzerine perde oluşturur. Artık Allah' tan sonra onu kim yönlendirebilir? O halde hatırlamaz mısınız? )
* "Hevesler", yani kibir, kendini diğer insanlardan üstün görme, mal ve mülke duyulan arzu, hırs, hükmetme saplantısı, gösteriş gibi unsurlar ilimden yoksun insanların Dünya hayatındaki heveslerini tanımlamaktadır. Esas itibarıyla, insan bu duygulara kapıldığında, en büyük günahı işlediğini yani kendini Allah'a ortak koştuğunun ne yazık ki farkında olamamaktadır.

En'am 6/100 - Ve cealu lillahi şürakael cinne ve halekahüm ve haraku lehu benıne ve benatin bi ğayri ılm sübhanehu ve teala an ma yesıfun ( Ve Allah için cinleri ortaklar kıldılar. Halbuki onları yarattı. İlimsizce ona oğullar, kızlar uydurdular. O yücedir ve o vasfettiklerinin üzerindedir. )
 
Sebe 34/41 - Kalu sübhaneke ente veliyyüna min dunihim bel kanu ya'büdunel cinn ekseruhüm bihim mü'minun ( "Sen yücesin. Sen onlardan başka dostumuzsun. Bilakis cinlere kulluk etmekteydiler. Onların çoğunluğu onlara inanmışlardı." derler. )

Zuhruf 43/15 - Ve cealu lehu min ıbadihı cüz'a innel insane le kefurun mübın (  Ve O'na kullardan parçalar oluşturdular. Kesinlikle insan apaçık inkar edendir. )
 
* Cin şeytanları, insanlara, sadece Dünya hayatının olduğunu, ölümden sonra ahiret yaşamı olmadığını, tüm faydanın ve mutluluğun Dünya hayatında olduğunu telkin ederler ve insanlara yanıltıcı faydalar vadederler. Böylelikle insanların Allah yolundan sapmalarına ve ortak koşmalarına sebep olurlar. Cinlerin bu sahte vaadlerine kapılan insanlar da cinleri, onlara hizmet eden cin insan melezi varlıkları ilah edinirler ve adeta dini bir bağlılıkla ritüeller gerçekleştirerek cinlerden "heveslerini" gerçekleştirmelerini beklerler. ( Çocuk filmlerine konu olan, lambanın içinden çıkıp da "Dile benden ne dilersen." diyen cin betimlemesi, esas itibarıyla cine kulluk etme olgusunun çocuklara sübliminal olarak telkin edilmesi eylemidir. )



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder