17 Ekim 2016 Pazartesi

İlmi kavrayamamak ve gerçeği gizlemek

Günümüzde dijital teknoloji ( internet vb. ), iletişim konusunda insana büyük imkanlar verme, bilgiye erişimi,  bilginin paylaşımını kolaylaştırma ve insanın düşünsel gelişimine katkıda bulunma potansiyelini taşımaktadır.
 
Ancak bu yoğun bilgi akışı içine asılsız, kavram kargaşasına sebep olacak yanlış bilgiler de bilinçli veya bilinçsiz şekilde yoğun olarak sızmaktadır. Bir başka deyişle insana bir "tık" kadar yakın olan bilgi, aynı zamanda çok uzak hale gelmekte, getirilmektedir.
 
Allahü Teala, Kur'an'da "Hakk" ( Gerçek ) kavramına sıklıkla değinmekte ve bazı insanların, dünyevi ve fani amaçlar uğruna gerçek bilgiye erişimi kasıtlı olarak engellemek veya gerçeği saptırmak amacını gütmekte olduklarını vurgulamaktadır. Bu durum en başta Kur'an'daki ilimler üstü ilmin öğrenilmesinin ve kavranmasının engellenmesi ile örneklenebilir.
 
Bakara 2/42 - Ve la telbisül hakka bil batılı ve tektümül hakka ve entüm ta'lemun ( Ve gerçeği batıl ile örtmeyin ve bile bile gerçeği gizlemeyin. )
 
Bakara 2/146 - Ellezine ateynahümül kitabe ya'rifunehu kema ya'rifune ebnaehüm ve inne ferıkan minhüm le yektümunel hakka ve hüm ya'lemun ( O kitap verdiklerimiz, onu oğullarını tanıdıkları gibi tanırlar. Kesinlikle onlardan bir kısmı bile bile gerçeği gizlerler. )
 
Al'i İmran 3/187 - Ve iz ehazellahü mısakallezıne utül kitabe le tübeyyinünnehu lin nasi ve la tektümuneh fe nebezuhü verae zuhurihim veşterav bihı semenen kalıla fe bi'se ma yeşterun ( Ve zamanında Allah, onu insanlara açıkça beyan edecekler ve onu gizlemeyecekler diye o kitap verilenlerin sözlerini aldı. Ama onu sırtlarının arkasına bıraktılar ve onu az değere sattılar. O satmaları ne kötüdür. )
 
Bakara 2/101 - Ve lemma caehüm rasulün min ındillahi müsaddikun li ma meahüm  nebeze ferıkun minellezine utül kitab kitabellahi verae zuhurihim ke ennehüm la ya'lemun ( Ve Allah’ ın indinden onlara, onlarla birlikte olanı doğrulayıcı olarak resul geldiğinde, o kitap verilenlerden bir kısmı sanki kesinlikle onlar bilmiyorlarmış gibi Allah’ ın kitabını sırtlarının arkasına attılar. )
 
Kur'an, tüm ilimleri kapsayan, kainatın bilgisini içeren, pozitif bilim alanındaki buluşlara ilham kaynağı olan ilahi bir kaynaktır. Zira Allah herşeyi ilmen kuşatmıştır. *
 
* Taha 20/98 - İnnema ilahükümüllahüllezı la ilahe illa hu vesia külle şey'in ılma ( Kesinlikle ilahınız, haricinde ilah olmayan o Allah’ tır. Herşeyi ilmen genişçe kapsar. )
 
Talak 65/12 - Allahüllezi haleka seb'a semavatin ve minel ardı mislehünne yetenezzelül emru beynehünne li ta'lemu ennallahe ala külli şey'in kadirun ve ennallahe kad ehata bi külli şey'in ilmen ( Allah, o yedi gökleri ve yerden de onların aynısını yaratandır. Emir, kesinlikle Allah' ın herşeye gücü yeten olduğunu bilmeniz için onların arasından iner. Kesinlikle Allah herşeyi ilmen kuşatmıştır. )
 
Allah, bazı insanların bu ilmi kavrayamadıkları için inkar ettiklerini, bazılarının da "akılları yatmasına rağmen" inkar ettiklerini beyan eder.
 
Neml 27/84 - Hatta iza cau kale e kezzebtüm bi ayatı ve lem tühıytu biha ilmen en maza küntüm ta'melun ( Nihayet geldiklerinde, "Ayetlerimi yalanladınız mı? Onu ilmen kuşatıp kavrayamadınız. Yoksa neydi yapmakta olduğunuz?" dedi. )
 
Yunus 10/39 - Bel kezzebu bima lem yühıytu bi ılmihı ve lemma ye'tihim te'vılüh kezalike kezzebellezine min kablihim fenzur keyfe kane akıbetüz zalimın ( Bilakis, O'nun ilmini kuşatıp kavrayamadıklarından dolayı yalanladılar. Onun yorumu onlara asla gelmedi. Onlardan öncekiler de işte böyle yalanlamışlardı. Artık bak zalimlerin sonu nasıl oldu. )
 
Bakara 2/75 - E fe tatmeune en yü'minu leküm ve kad kane ferıkun minhüm yesmeune kelamellahi sümme yüharrifunehu min ba'di ma akaluhü ve hüm ya'lemun ( Böylece size inanmalarını mı ümit edersiniz? Ve onlardan bir kısmı Allah’ ın kelamını işitip akılları erdikten sonra bile bile onu tahrif ettiler. )
 
Bir kısım insan da ilme haiz olmalarına rağmen, bu ilmi, büyü, zihin kontrolü vb. gibi bencilce ve dünyevi menfaatler uğruna, kötü amaçlı olarak kullanmaktadırlar. Allah bu grubu "İlim üzerine sapanlar" olarak tanımlar.
 
Casiye 45/23 - Fe raeyte men ittehaze ilahehu hevahü ve edallehüllahü ala ılmin ve hateme ala sem'ıhı ve kalbihı ve ceale ala besarihı ğışaveh fe men yehdıhi min ba'dillah fe la tezekkerun ( Heveslerini ilahı edinen kimseyi görmez misin? Allah onu ilim üzerine saptırır. Kulağının ve kalbinin üzerine mühür basar. Gözünün üzerine perde oluşturur. Artık Allah' tan sonra onu kim yönlendirebilir? O halde hatırlamaz mısınız? )

Allahü Teala ayrıca Kur'an ilminin, ilimler üstü olduğunu, insanların ve cinlerin güçlerini, yeteneklerini birleştirmeleri durumunda bile bu ilme erişemeyeceklerini ayetlerinde vurgulamaktadır.

Bakara 2/23 - Ve in küntüm fı raybin min ma nezzelna ala abdina fe'tu bi suratin min mislih ved'u şühedaeküm min dunillahi in küntüm sadikın ( Ve eğer o kulumuza indirdiğimizden şüphe içindeyseniz haydi aynısından bir sure getirin. Eğer doğru iseniz Allah’ tan başka olan şahitlerinizi de çağırın. )

Hud 11/13 - Em yekulunefterah kul fe'tu bi aşri süverin mislihı müfterayatin ved'u men isteta'tüm min dunillahi in küntüm sadikın ( "Onu uydurdu." mu diyorlar? "O halde onun aynısından, uydurulmuşundan on sure getirin. Eğer doğrular iseniz, o Allah' tan başka istidatı olanları da çağırın." de. )




























Hiç yorum yok:

Yorum Gönder