17 Ekim 2016 Pazartesi

Yerde zayıf düşenler...

Gözünde perde olup da gerçekleri göremeyen ve çevresine aldatıcı Dünya hayatı gözü ile bakanlar, imkanlar açısından "Zayıf" durumda kalmış mağduru beceriksiz ve başarısız addederken, imkanlar açısından "Güçlü"  konumda olanı becerikli, işini bilen ve başarılı addederler. Oysaki bu büyük bir yanılgıdır. Zira bu yanılgıya düşenler öncelikle "var oluş sebebini" yani "hayatın amacını " kavrayamamışlardır. İnsanlar arasında "adaletin" ve "eşitliğin" bozulduğu yerde mutlak surette hırs, kibir, zulüm, zorbalık, gasp, inat  ve bencillik vardır. "Zayıf" addedilenin, "Güçlü" addedilen gibi hırsızlık, zorbalık, zulüm yapmaması bir zayıflık değil aksine Allah katında yüksek dereceleri olan bir hal ve tutum örneğidir.
 
Allahü Teala bu durumu Kasas suresinin 28/5 kodlu ayetinde açıklamıştır.
 
Kasas 28/5 - Ve nürıdü en nemünne alellezin estud'ıfu fil erdı ve nec'alehüm eimmeten ve nec'alehümül varisın ( Ve yerde o zayıf bırakılanlara nimet vermeyi ve onları önderler kılmayı ve onları varisler kılmayı istedik. )

Ayrıca ellerindeki aldatıcı Dünyevi güç nedeniyle kibir batağına saplanmış olanların Allah'ı nasıl inkar ettikleri de A'raf suresinin aşağıdaki ayetlerinde açıklanmıştır.

A'raf 7/75 - Kalel meleüllezınestekberu min kavmihı lillezınestud'ıfu li men amene minhüm e ta'lemune enne salihan murselün min rabbih kalu inna bima ürsile bihı mü'minun ( Kavminden kibirlenen o ileri gelenler, onlardan zayıf olan inananlara "Siz, Salih'in, kesinlikle Rabb' inden gönderilen olduğunu biliyor musunuz?" dediler. "Kesinlikle biz onunla gönderilene inananlarız." dediler. )

A'raf 7/76 - Kalellezinestekberu inna billezı amentüm bihı kafirunKibirlenenler "Kesinlikle biz sizin inandığınızı inkar edenleriz." dediler. )



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder