28 Haziran 2019 Cuma

Herşey tersine dönmüş.


İşini yapan suçlu sayılıyor.
Hakkını arayan hapse atılıyor.
Doğruyu söyleyen enayi addediliyor, dışlanıyor.
Yalan söyleyen kayırılıyor, korunuyor.
Sadakat geçersiz, ihanet geçerli olmuş.
Liyakat umursanmazken, yakınlık ve ilişkiler dikkate alınıyor.
İnsanların “neyi bildiği” değil, “kimi tanıdığı” önemli olmuş.
Hile yapan, tuzak kuran “iş bilen” addediliyor.
Hırsız saygın oluyor, itibar görüyor.
Fakir suçlanıyor, zengin övülüyor.
Yardımseverlik enayilik olmuş.
Erkekler kadın gibi, kadınlar erkek gibi davranıyor. Eşcinsellik özendiriliyor.
Çocuklar yetişkin gibi olmuş çocukluklarını yaşayamıyor.
Kötü konuşma, saldırgan tavır ve küfretmek özgüven ve “cool” olma aracı olmuş.
Bireysel menfaat, her türlü değerin üzerine çıkmış hatta var olan tek değer olmuş.
Haberlerde iyiye, güzele dair hiçbir şey yok. Sadece cinayet, terör, tutuklama, soruşturma ve yalanlar...
Doktor iyileştirmiyor.
Öğretmen öğretmiyor.
Öğrenci öğrenmiyor.
Eşler birbirlerini sevmiyor.

“Herşey tersine dönmüş.” .... İşte bu durum, yeni döngü başlangıcı safhasına erişilebilmesi için döngü sonunda olması gereken dejenerasyon sürecini yansıtıyor. İlahi nizamda dejenerasyon ( soysuzlaşma ), rejenerasyon ( yeniden soylanma ) için temel koşuldur. Yeni döngünün başlayabilmesi için Allahü Teala tarafından takdir edilen bir süreçtir. Ancak aynı zamanda uyanışın, ayağa kalkışın ( kıyamet ) tezahür ettiği ve kolektif bilincin tesis edildiği bu süreçte, yukarıda bahsedilen durumların tam tersine yani Allah’ın doğru nizamına uygun anlayışa ve yaşam tarzına nail olmuş insanların da varlığı söz konusudur. İşte bu insanlar dejenerasyon / kıyamet ( ayağa kalkış ) süreci sonrasındaki Altın Çağ dünyasının mirasçıları olacak insanlardır.

“Tersine dönme” fenomeni Kur’an’da döngü sonundaki duruma ilişkin olarak zikredilmektedir.

4/88 - Fe ma leküm fil münafikıne fieteyni vallahü ERKESEHÜM bima kesebu e türıdune en tehdu men edallellah ve men yudlilillahü fe len tecide lehu sebıla ( O halde size ne oluyor da ikiyüzlüler hakkında iki topluluğa ayrılıyorsunuz. Allah o kazandığından dolayı onları TERSİNE DÖNDÜRÜR. O Allah’ ın saptırdığını yönlendirmeyi mi istersiniz? Ve Allah kimi saptırırsa artık ona yol bulamazsın. )

9/70 - E lem ye'tihim nebüllezıne min kablihim kavmi nuhın ve adin ve semude ve kavmi ibrahıme ve ashabi medyene vel MÜ’TEFİKAT etethüm rusülühüm bil beyyinat fe ma kanellahü li yazlimehüm ve lakin kanu enfüsehüm yazlimun ( Onlara onlardan öncekilerin haberi gelmedi mi? Nuh’ un kavminin, Ad’ ın, Semud’ un ve İbrahim’ in kavminin ve Medyen’ in sahiplerinin ve TERSİNE DÖNMÜŞLERİN. Resulleri onlara açık deliller verdi. Allah onlara zulmetmemekteydi ve lakin nefislerine zulmetmiş oldular. )*

*Ayette, “Tersine dönenlerin” döngü sonundaki akıbetleri hatırlatılmaktadır.

69/9 - Ve cae fir'avnu ve men kablehu vel MÜ’TEFİKATÜ bil hatıet ( Ve Firavun, ondan öncekiler ve TERSİNE DÖNMÜŞLER o hatayı getirdiler. )

Kur’an’da son “Mü’tefikat” ( Tersine Dönmüşler ) kavramı “69.” surede ( Hakka suresi ) geçmektedir. “69” sayısı “Yin Yang” sembolüne temel teşkil etmektedir. “6” sayısı Allah’ın ilahi nizamını ( kusursuz yaratışını ) sembolize ederken “9” sayısı ilahi nizamın bozulmasını, zıttını, “terse döndürülmesini” sembolize etmektedir. Bu nedenle “9” sayısı okült satanizmde önde gelen bir sayıdır. Ve son “Mü’tefikat” ( Tersine Dönmüşler ) kelimesinin 69. surenin “9”. ayetinde yer alması da bu açıdan önem arzetmektedir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder