5 Mart 2019 Salı

Sevginin Gerçek Anlamı

"Sevgi" kelimesi, biri kök, biri ek olan iki kelimeden müteşekkildir. "Sev" ve "Gi" kelimeleri 

Sev / Seva* = Eşit, Birlikte, Beraber 
Gi = -lik

( * Sev+iye ( Şems+iye gibi ) 

Sevgi = Eşitlik, Birliktelik, Beraberlik / Eşitleme, Birleme .... "Ünite"

( Gör+gü, Bil+gi, İl+gi vb. kelimeler de Sevgi kelimesi gibi bir kök ve bir ekten oluşmuşlardır. )

Arapçada "Sevg" kelimesi "Kolay ve yumuşak olmak" anlamını içermekte olup, "Sevgi" kelimesi ise "Kolay olma, Yumuşak olma" anlamlarını içermektedir.

Ayrıca İngilizce'deki "Save" ( Kurtarmak ), "Savior" ( Kurtarıcı ) kelimesi de "Sev" köküyle fonetik ve semantik uyum sergilemektedir.

Dolayısıyla SEVGİ, İNSANIN DİĞER İNSANLARI KENDİSİ İLE AYNI, EŞİT, BİR, BERABER ADDETMESİ SONUCUNDA TEZAHÜR EDEN BİR OLGUDUR. İşte bu olgu, kainat aleminin nihai erişim noktası olan "Ünite"de tam tekamül etmiş halde zuhur eder. 

Sirius'un ( Cennetin ) "Sevgi Planı" olarak anılmasının temel sebebi eş idrak seviyesine sahip varlıkların bir araya gelip kolektif bir yapı oluşturarak "Üniteyi" deneyimlemeleridir.

Arapça'da "Sevgi" kök kelimesi "Hubb" kelimesidir. İngilizcedeki "Hub" kelimesi de aynı kelime olup "Merkez, Birleşme Noktası" anlamına gelmektedir.

Kur'an'da "Hubb" ( Sevgi ) kök kelimesinden türemiş 83 kelime bulunmaktadır. 83 sayısının nümerolojik değerinin "11" olması ( 8+3 = 11 ) dikkat çekmektedir. 11 sayısı aynı zamanda kaba madde boyutu olan dünya ile üst süptil boyut olan cennet ( Sirius / Sevgi Planı ) arasındaki geçiş kapısının da ( Star Gate ) sembolüdür.

Kur'an'da ilk "Hubb" kelimesi ise Bakara suresinin 2/165 kodlu ayetinde "11". kelime olarak geçmektedir.

2/165 - Ve (1) min (2) en (3) nasi (4) men (5) yettehızü (6) min (7) duni (8) allahi (9) endaden (10) YÜHIBBUNE (11) hüm ke hubbillah vellezine amenu eşeddü hubben lillah ve lev yerallezıne zalemu iz yeravnel azabe ennel kuvvete lillahi cemıan ve ennellahe şedıdül azab ( Ve insanlardan kimi Allah’tan başkasını eşi benzeri olarak edinir. Onları Allah sevgisi gibi SEVERLER. O inananların Allah için sevgileri daha şiddetlidir. O zulmedenler azabı gördükleri zaman kuvvetin tümüyle Allah için olduğunu keşke anlasalardı. Allah’ ın azabı kesinlikle şiddetlidir. )

Evvelce "Başkası dediğin sensin" başlıklı bölümde de irdelendiği gibi, bir varlık normal koşullar altında kendisine kötülük yapar mı? Elbetteki hayır. Peki ya yapıyorsa? O zaman ortada bir bilinçsizlik, bilgisizlik ve hipnoz durumu var demektir. Dolayısıyla tek nefisten yaratılmış olan, bir başka deyişle birbirlerinin özdeşleri, kendileri olan yaratılmışların birbirlerine kötülük etmeleri de bilinçsizlik, bilgisizlik ve hipnoz tesirinin sonucudur. Bir varlık normal koşullarda kendi menfaati, huzuru, mutluluğu için çabalıyorsa, bu varlığın aynı çabayı diğer varlıklar için de yani yine kendisi için de göstermesi gerekmektedir. Bu olması gerekendir.

Herhangi bir olguya nefsinde ihtiyaç hissetmesine rağmen bu ihtiyaçtan feragat edip diğer insanların ihtiyacını gidermeyi düşünenlerin misali Haşr suresinin 59/9 kodlu ayetinde beyan edilmiştir.

59/9 - Vellezine tebevveüd dare vel imane min kablihim yühıbbune men hacere ileyhim ve la yecidune fi sudurihim haceten min ma utü ve yu'sirune ala enfüsihim ve lev kane bihim hasasatun ve men yuka şuhha nefsihi fe ulaike hümül müflihun ( Ve o onlardan önce yurtta yerleşip makam tutanlar ve onlardan inananlar, onlara göç edip ayrılanları severler. O verilenden göğüslerinde ihtiyaç bulmazlar. Şayet ihtiyaçları olsa dahi nefislerine tercih ederler. Kim nefsinin cimriliğinden korunursa, artık işte onlar, onlar iflah olurlar. )

İşte insana tasallut ederek obsesyon yaratan cin şeytanları, insana "Sadece kendi menfaatini düşünmesi gerektiğini, kendi menfaati için gerekiyorsa diğerlerini feda edebileceğini" telkin etmektedirler. Aslında cin şeytanları bu söylemleriyle insana "Kendisini helak etmesini" telkin etmektedirler. Ancak bilgisiz, bilinçsiz ve inançsız insanlar bunu farketmemekte ve var güçleriyle başkalarını yani kendilerini zarara uğratmaya ve helak etmeye çalışmaktadırlar.

Sevginin, "Birlik, Beraberlik, Birliktelik, Eşitlik" olduğu, insanların aslında tek bir nefs, tek bir varlık olduğu  İncil'in şu ayetlerinde de bildirilmektedir.

46 1Korintliler 12-12 Beden bir olmakla birlikte birçok üyeden oluşur ve çok sayıdaki bu üyelerin hepsi tek bir beden oluşturur. Mesih de böyledir.






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder