17 Eylül 2019 Salı

Istıraptaki farkındalık ve tekâmül sevinci

Ruhsal tekâmül yolculuğunda karşılaşılan zorluklar, sıkıntılar, ıstıraplar karşısında asla korkmamak ve hüzünlenmemek aksine bunları tekâmül ile yükselme vesilesi olan basamaklar olarak addetmek gerekir. 

Kaba madde alemi olan dünya, zaten Ruhun temsilcisi olan Öz Varlık'ın ait olduğu bir mekân, plan olmayıp bir sınav merkezi işlevi görmektedir. Öz Varlık yani dolayısıyla ruh kaba madde dünyayı sadece tekâmül aracı olarak kullanır. Doğan bir bebek neden ağlar? Buna fiziksel olarak verilen klasik cevap ilk kez ciğerlerini kullandığı ve içine aldığı havanın ciğerlerini yaktığı yönündedir. Oysaki batıni cevap ait olmadığı bir ortama gelmesinden dolayı hissettiği rahatsızlık, huzursuzluk ve korkunun tepkisel sonucudur. Zira bunun aksi olsaydı yeni doğan bebekler ağlamazlar gülerlerdi. 

Bu çerçevede bir tekâmül aracı olan kaba madde alemi dünyanın, idrak seviyesi yükselmiş ve tekâmül sürecinde büyük adımlar atarak üst plana geçme liyakatinin eşiğine gelmiş varlıklar için daimi bir azap kaynağı olacağı aşikârdır. Esas itibarıyla ıstırap, kaba madde alemindeki varlıklar için farkındalık sağlayıcı bir unsurdur. İşte bu durum, ıstırabın aslında "farkedilemeyen mutluluk ve tekâmül sevinci" olduğu gerçeğini ortaya koymaktadır. 

Konuya ilişkin ayetler şöyledir.

2/155 - Ve le neblüvenneküm bi şey'in minel havfi vel cuı ve naksın minel emvali vel enfüsi ves semerat ve beşşiris sabirın ( Ve kesinlikle sizi, korkudan, açlıktan, malların, nefislerin ve meyvelerin, ürünlerin noksanlığından gibi şeylerle sınayacağız. Sabredenleri müjdele. )

Ayette nefsani varlıklar için büyük ıstırap vesilesi olacak "can ve mal kaybı" durumunun aslında bir sınav ve tekâmül vesilesi olduğu ve  batıni manada müjde alınmış gibi sevinilmesi gerektiği bildirilmektedir.

2/216 - Kütibe aleykümül kıtalü ve hüve kürhün leküm ve asa en tekrahu şey'en ve hüve hayrun leküm ve asa en tühıbbu şey'en ve hüve şerrun leküm vallahü ya'lemü ve entüm la ta'lemun ( Savaş üzerinize yazıldı. O size hoş olmayandır, zorlanmadır. Ve ola ki siz bir şeyi istemezsiniz, bir şeyden hoşlanmazsınız, o size hayırlı olabilir. Ola ki siz bir şeyi seversiniz, o size kötü olabilir. Allah bilir de sizler bilmezsiniz. )

Ayette "savaş" misali verilmek suretiyle, hoşlanılmayan, istenmeyen bir durumun aslında hayırlara vesile olabileceği bu nedenle üzülünmemesi gerektiği bildirilmektedir.

57/23 - Li keyla te'sev ala ma fateküm ve la tefrahu bima ataküm vallahü la yühibbu külle muhtalin fehur ( O size kaybettirdiğine, yitirttiğine üzülmeyesiniz. O size verdiğinden dolayı da ferahlayıp sevinmeyesiniz. Allah şımaranların, övünenlerin hiçbirini sevmez. )

Ayetin ilk iki cümlesi mesajı zaten çok açık olarak vermektedir.

3/153 ..... fe esabeküm ĞAMMEN Bİ ĞAMMİN li keyla tahzenu ala ma fateküm ve la ma esabeküm vallahü habırun bima ta'melun (  Böylece, o kaybedip yitirdiklerinize ve o size isabet edene hüzünlenmemeniz için size GAM ÜSTÜNE GAM isabet etti. Allah ne yaptığınızdan haberdardır. )

Ayette kaba madde alemi olan dünya hayatındaki ıstırabın tekâmül vesilesi olduğu idrak edilene ve ıstırap vesileleri büyük nimet ve sevinç unsuru addedilene kadar ıstırap ile sınanmanın devam edeceği bildirilmektedir.

İncil'deki şu ayetler de ıstıraba maruz kalan tekâmül yolcusu inananların sabretmeleri gerektiğini bildirmektedir.

42 Luke 6-20 İsa, gözlerini öğrencilerine çevirerek şöyle dedi: "Ne mutlu size, ey yoksullar! Çünkü Tanrı'nın Egemenliği sizindir.

42 Luke 6-21 Ne mutlu size, şimdi açlık çekenler! Çünkü doyurulacaksınız. Ne mutlu size, şimdi ağlayanlar! Çünkü güleceksiniz.

42 Luke 6-22 İnsanoğlu'na bağlılığınız yüzünden İnsanlar sizden nefret ettikleri, Sizi toplum dışı edip aşağıladıkları Ve adınızı kötüleyip sizi reddettikleri zaman Ne mutlu size!

42 Luke 6-23 O gün sevinin, coşkuyla zıplayın! Çünkü gökteki ödülünüz büyüktür. Nitekim onların ataları da Peygamberlere böyle davrandılar.

42 Luke 6-24 Ama vay halinize, ey zenginler, Çünkü tesellinizi almış bulunuyorsunuz!

42 Luke 6-25 Vay halinize, şimdi karnı tok olan sizler, Çünkü açlık çekeceksiniz! Vay halinize, ey şimdi gülenler, Çünkü yas tutup ağlayacaksınız!

59 James 1-2 Kardeşlerim, çeşitli denemelerle yüz yüze geldiğinizde bunu büyük sevinçle karşılayın.

59 James 1-3 Çünkü bilirsiniz ki, imanınızın sınanması dayanma gücünü yaratır.

59 James 1-4 Dayanma gücü de, hiçbir eksiği olmayan, olgun, yetkin kişiler olmanız için tam bir etkinliğe erişsin.

60 1 Peter 2-19 Haksız yere acı çeken kişi, Tanrı bilinciyle acıya katlanırsa, Tanrı'yı hoşnut eder.

Allah yolunda çekilen ıstırabın bir sevinç vesilesi olduğu Tevrat'ta şöyle bildirilmiştir.

21 Vaiz 7-3 Üzüntü gülmekten iyidir, Çünkü yüz mahzun olunca yürek* sevinir.

( * Kalp, Öz Varlığın madde alemindeki temsilcisidir. )

Kur'an'ın Necm suresinin 53/60 kodlu ayetinde de "gülmek yerine ağlamanın" tekâmül yolundaki sevinç olduğu bildirilmekte gibidir.

53/60 - Ve tadhakune ve la tebkun ( Ve gülüyorsunuz da ağlamıyorsunuz. )

Ayrıca ruhsal tekamül yolculuğunun sabır, azim ve sebat gerektiren bir zorluklar güzergahı olduğu da Kur'an ve İncil ayetlerinde "Sarp Yokuş" ve "Dar Kapı" teşbihleriyle açıkça bildirilmektedir.

90/11 - Fe laktehamel AKABET ( Böylece SARP YOKUŞA tahammül edemedi. )

40-Matthew-7-13 "DAR KAPIDAN girin. Çünkü yıkıma götüren kapı geniş ve yol enlidir. Bu kapıdan girenler çoktur.

İlahi nizamdaki her olgunun ve olayın planlı ve tekâmüle yönelik olduğu, amaçsız, sebepsiz hiçbir olgunun ve olayın var olamayacağı daima hatırlanmalıdır.

















Hiç yorum yok:

Yorum Gönder