20 Kasım 2020 Cuma

Gasp ile tatmin olmaya çalışanlar 

İnsanlar topluluklar halinde yaşamak ve topluluğun menfaati yönünde vazifeler üstlenmek suretiyle ilahi nizamın üst kademelerindeki vazife planlarına hazırlanırlar. Toplumdaki her bir insanın varlık sebebi bir digerinin refahını ve mutluluğunu temin etmek için azimle çalışmak, böylelikle toplumsal refahı sağlamak ve bu vesileyle de yüksek tatmine ulaşmaktır.

İlahi nizamda gerçek tatmine, ancak varlıkların mutluluk ve refahına vesile olmak yoluyla erişilebilir. Zaten bu ilahi mekanizma dolaylı olarak her insanın kendi refahını ve mutluluğunu temin etmesini de sağlamaktadır. Bu temel ilke Furkan suresinin 57. suresinde "haberci resulün ödülünün ( tatmininin ) insanların Rab'be yöneldiklerini görmek olduğu" ifadesiyle bildirilmektedir.

25/57 - Kul ma es'elüküm aleyhi min ECRİN illa men şae en yettehıze ila rabbihı sebıla ( De ki: "Onun üzerine, Rab’lerine doğru yol edinmeyi dileyen kimselerin haricinde, size ÖDÜL sual etmiyorum." )

Ancak nefsaniyetin aklı ve mantığı bloke eden negatif frekanslarına yenik düşen materyalist müşrikler, toplumun menfaatinin aslında kendi menfaatleri olduğunu idrak edemeyip toplumun menfaatlerine değil de sadece kendilerine odaklanarak varlıkların hakkını gasp etmeye başladıklarında o toplumda dejenerasyon da ( soysuzlaşma ) başlar. Şu anda dünya bu süreci çok yoğun bir şekilde deneyimlemektedir.

Nefsani ve maddi olgular batağına saplanmış olan ve sürekli kaybetme korkusu içinde yaşayan materyalist inkarcılar, gasp yoluyla mal biriktirmenin ve çoklamanın kendilerini güvende tutacağına ve böylelikle kaba madde planı dünyada çok uzun ömürlü hatta ölümsüz olabileceklerine inanmaktadırlar. Oysa farkedemedikleri o madde bataklığı* onları her an daha da içine çekmektedir. 

* 6/91 ..... kulillahü sümme zerhüm fı HAVDIhüm yel'abun ( .... De ki: "Allah" Sonra onları BATAKLIKlarının içinde oynamaya bırak. )

Madde ile tatmin olma obsesyonunu konu alan ayetler şöyledir.

104/2 - Ellezi cemea MALEN ve addedeh ( O MALI toplayan ve onu adet adet sayan, ) 

104/3 - Yahsebü enne malehu AHLEDEH ( Malının onu EBEDİ kılacağını sanar. )

102/1 - Elhakümüt TEKASÜR ( Çokla övünme, ÇOKLAMA sizi alıkoydu, oyaladı. )

102/2 - Hatta zürtümül mekabir ( Kabirlere varıncaya kadar. )

21/34 - Ve ma cealna li beşerin min kablikel HULD e fe in mitte fe hümül HALİDUN ( Ve senden önce insanlar için EBEDİYET kılmadık. O halde, sen ölürsün de onlar EBEDİ Mİ kalırlar? )

38/23 - İnne haza ehıy lehu tis'un ve tis'une na'ceten ve liye na'cetün vahıdetün fe kale EKFİLNİHA ve azzenı fil hıtab ( Kesinlikle bu benim kardeşim. Ona doksandokuz dişi koyun ve bana bir dişi koyun. "ONU BANA VER." dedi. Beni söylemde yendi. )

107/3 - Ve la yehuddu ala TAAMİL miskin ( Ve yoksulun YEDİRİLMESİNE teşvik etmez, yönlendirmez. )

107/7 - Ve yemneunel MAUN ( Ve İHTİYAÇLIĞI, yardımı engelleyip menederler. )

2/96 - Ve le tecidennehüm AHRASAN nasi ala hayah ve minellezine eşraku yeveddü ehadühüm lev YÜAMMERU ELFE SENEH ve ma hüve bi müzahzihıhı minel azabi en yüammer vallahü besırun bima ya'melun ( Ve kesinlikle onları hayatta insanların EN HIRSLILARI olarak bulacaksın. O ortak koşanlardan her biri BİN SENE ÖMÜR SÜRMEYİ arzular. Onlar uzun ömür sürerek o azaptan uzaklaşacak değillerdir. Allah o yaptıklarını görendir. )

12/107 - E fe EMİNU en te'tiyehüm ğaşiyetüm min azabillahi ev te'tiyehümüs saatü bağteten ve hüm la yeş'urun ( Peki onlara Allah' ın azabından bir örtünün yetmesinden veya onlar farketmezlerken saatin onlara ansızın yetmesinden GÜVENDE MİDİRLER? )

Ruhun madde planındaki temsili olan kalbin, maddi olgular ile değil sadece Allah'ı zikretmek ile yani iyi düşüncede, iyi söylemde ve iyi eylemde bulunmak suretiyle tatmin olabileceği Ra'd suresinin 28. ayetinde bildirilmektedir.

13/28 - Ellezine amenu ve tatmeinü kulubühüm bi zikrillah e la Bİ ZİKRİLLAHİ TATMEİNÜL KULUB ( Onlar inanırlar ve kalpleri, Allah' ın hatırlanması ile tatmin olur. İyi bilin ki, KALPLER ALLAH'IN HATIRLANMASI İLE TATMİN OLUR. ) 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder