21 Kasım 2020 Cumartesi

Önemsiz ve sıradan görme sendromu 

Tarihte önemli keşifler ve icatlar, birçok insanın üzerinde durmadığı, önemsemediği detaylara odaklanan ve hatta hayatını bunlara adayan insanlar tarafından yapılmıştır. Ağaçtan bir elmanın düşmesi, tasın suda yüzmesi gibi sıradan algısı yaratan olgular insanlık tarihine yön veren icatlara vesile olmuşlardır. Dolayısıyla zahiri olandan ziyade batıni olana odaklanmak yegane tekamül vesilesidir.

Yaratılışın kodlarını ve tüm bilimlerin özünü ihtiva eden Kur'an ayetleri de birçok insan tarafından "sıradan", "bilinen", "klişe" ve hatta "uydurma" olarak algılanmaktadır. Oysa ayetlerdeki her bir kelime hatta her bir harf ayrı evrenlere açılan kapılar niteliğindedir.

Bazı insanların Kur'an ayetlerini itibarsızlaştırmak ve sıradanlaştırmak için sarfettikleri örnek cümle ve bu cümlelere verilen Kur'ani cevap aşağıdaki ayetlerde yer almaktadır.

8/31 - Ve iza tütla aleyhim ayatüna kalu kad semı'na lev neşaü le kulna misle haza in haza illa esatırul evvelın ( Ve onlara ayetlerimiz okunduğu zaman, "Duyduk. Dilersek bunun aynısını biz de söyleriz. Kesinlikle bu ancak evvelkilerin masallarıdır." derler. )

11/13 - Em yekulunefterah kul fe'tu bi aşri süverin mislihı müfterayatin ved'u men isteta'tüm min dunillahi in küntüm sadikın ( "Onu uydurdu." mu diyorlar? De ki: "O halde onun aynısından, uydurulmuşundan on sure getirin. Eğer doğrular iseniz, o Allah’tan başka istidatı olanları da çağırın." )

İnsanı, bilgiden ve gelişimden uzak tutan en büyük zaaflar yüzeysellik, detaylandırmama, hafife alma, basit görme ve umursamama olarak sıralanabilir. Bilginin insana en yakın olduğu ancak çoğu insanın ise bilgiden uzak kalmayı tercih ettiği günümüzdeki en önemli sorun üç satırlık bir yazının ilk satırını dahi okumaya üşenme sendromudur. Bu durum bilgiye erişim imkanları genişledikçe ilginin, merakın ve öğrenme gayretinin azalması gibi ilginç bir sonucu ortaya koymaktadır. Bunun temel sebebi oyalayıcı ve dikkat dağıtıcı unsurların da bu gelişen bilgi mecraları ve platformlar içinde yer almasıdır.

Elbette bahsedilen "bilgiye ilgisizlik" fenomeni tüm insanlar için geçerli degildir. Bilgi mecralarının çoğalmasıyla birlikte dezenformasyon olgusunun da çoğalması, insanlarda güvensizlik ve şüphe duygularının yogunlaşmasına sebebiyet vermektedir. Ancak işte esas bu noktada araştırmanın ve doğru bilgiye ulaşma gayretinin önemi ortaya çıkmaktadır. 

Aşağıdaki ayetlerde "basit ve sıradan" yaklaşımlı zihniyet ile "detaycı ve odaklı" zihniyet arasındaki fark zikredilmektedir 

24/15 - İz telekkavnehu bi elsinetiküm ve tekulune bi efvahiküm ma leyse leküm bihı ılmün ve tahsebunehu HEYYİNEN ve hüve ındellahi azım ( Onu dilinize doladığınızda, ağızlarınızla, o size ilmi olmayanı söylüyorsunuz. Onu BASİT, ÖNEMSİZ sanıyorsunuz. O Allah' ın indinde büyüktür. )

Ayette kibirlilerin detaylı bir inceleme yapmadan hatta tam okumadan Kur'an ayetlerini sıradan ve basit addetmeleri misali verilmektedir.

37/12 - Bel ACİBTE ve YESHARUN ( Bilakis sen ŞAŞIRIRSIN, onlar ALAY EDERLER. ) 

Ayette, kibirlilerin ayetlerle alay etmeleri, buna karşın inananların ise ayetler karşısında şaşkınlık, merak ve heyecan duydukları ifade edilmektedir. Aşağıdaki ayetlerde de kibirli bilgisizlerin ayetler karşısındaki klasik davranış paterni zikredilmektedir. 

37/13 - Ve iza zükkiru la yezkürun ( Ve hatırlatıldığında hatırlamazlar. )

37/14 - Ve iza raev ayeten yesteshırun ( Ve ayeti gördüklerinde alay edip eğlenirler. )

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder