25 Eylül 2016 Pazar

Göklerdeki Kimseler - Gökteki Söz

"Uzayda, Dünya'dan başka yaşam olan ortam var mı?" sorusu insanoğlunu, yaratılışından bu yana meşgul etmiş ve etmektedir. Bu sorunun cevabını bulabilmek için bilim insanları halen yoğun astronomik araştırmaları sürdümektedirler.

"Göklerdeki kimseler", "Gökteki söz" tanımlamaları ile paralel evren olarak da nitelenen farklı frekanstaki, farklı boyuttaki yaşam formları ( cinler, melekler ) ifade ediliyor olma ihtimali yüksektir.

Kulak hırsızı cinlerin, meleül ala'nın konuşmalarını duyamamalarını ifade eden Saffat suresinin aşağıdaki ayetleri "Göklerdeki kimselerin konuşmaları" tanımlaması açısından önemlidir.

Saffat 37/6 - İnna zeyyennes semaed dünya bi zınetinil kevakib ( Kesinlikle biz en yakın göğü, dünyanın göğünü, yıldız süsüyle süsledik. )

Saffat 37/7 - Ve hıfzan min külli şeytanin marid ( Ve tüm inatçı azgın Şeytanlardan koruduk. )

Saffat 37/8 - La yessemmeune ilel meleil a'la ve yukzefune min külli canib ( Onlar yüksek ileri gelenleri * duyamazlar. Her taraftan atılırlar. ) * ( Melekler yüce meclisi )

Şura 42/5 Tekadus semavatu yetefattarne min fevkıhinne vel melaiketu yusebbihune bi hamdi rabbihim ve yestagfirune li men fil ard e la innellahe huvel gafurun rahim ( Gökler onların üstlerinden yarılıp çatlayacak gibi olur. Melekler Rabb' lerini övgü sözleri söyleyerek överler. Yerdeki kimseler için af isterler. İyi bilin ki kesinlikle Allah, o affedendir merhametlidir. )

 
Allahü Teala ayetlerinde "Göklerdeki Kimseler" ve "Gökteki Söz" tanımlamasıyla bu soruya 9 ayette açıklık getirmiş ve konuya ilişkin ilk ayetinin kod numarasını da ( 10/66 ) ilahi mührünü içerecek şekilde takdir etmiştir. Zira bu ayette "Göklerdeki ve yerdeki kimselerin Allah için olduğu" vurgulanmaktadır. ( 10 ve 66 sayılarının özellikleri evvelce yayımlanan "İlahi İmza" başlıklı bölümlerde açıklanmıştı. )
 
Yunus 10/66 Ela inne lillahi men fis semavati ve men fil ard ve ma yettebiullezıne yed'une min dunillahi şüraka' in yettebiune illez zanne ve in hüm illa yahrusun ( İyi bilin ki göklerdeki kimseler ve yerdeki kimseler Allah içindir. Allah' tan başka ortakları çağıranlar tabi olmazlar. Onlar ancak zanna tabi olurlar. Kesinlikle onlar ancak saçmalarlar. )
 
İsra 17/55 Ve rabbüke a'lemü bi men fis semavati vel ard ve le kad faddalna ba'dan nebiyyıne ala ba'dın ve ateyna davude zebura ( Ve Rabb' in o göklerdeki ve yerdeki kimseleri bilir. Bazı habercileri bazılarına üstün kıldik. Davud' a da Zebur' u verdik. )
 
Meryem 19/93 İn küllü men fis semavate vel erdı illa atir rahmani abda ( Kesinlikle göklerdeki ve yerdeki kimselerin hepsi ancak Rahman' a kul olarak gelirler.)
 
Hacc 22/18 E lem tera ennellahe yescüdü lehu men fıs semavati ve men fil erdı veş şemsü vel kameru ven nücumü vel cibalü veş şeceru ved devabbü ve kesırun minen nas ve kesırun hakka aleyhil azab ve men yühinillahü fe ma lehu min mükrim innellahe yef'alü ma yeşa' ( Görmedin mi ki, göklerdeki kimseler, yerdeki kimseler, güneş, ay, yıldızlar, dağlar, ağaçlar, hayvanlar ve insanlardan çoğu kesinlikle Allah' a, O'na yere kapanırlar. Birçoğunun gerçekleri de üzerlerine azaptır. Allah kimi hor hakir kılarsa artık ona ikram eden yoktur. Kesinlikle Allah ne dilerse yapar. )
 
Nur 24/41 E lem tera ennellahe yüsebbihu lehu men fis semavati vel erdı vet tayru saffat küllün kad alime salatehu ve tesbıhah vallahü alimün bi ma yef'alun ( Göklerdeki ve yerdeki kimselerin ve saflar halinde dizilen kuşların kesinlikle Allah' a, O'na övgü söylediklerini görmedin mi? Her biri duasını ve O' nu övmesini bilmiştir. Allah o yaptıklarınızı bilendir. )
 
Neml 27/87 Ve yevme yünfehu fis suri fe fezia men fis semavati ve men fil erdı illa men şaellah ve küllün etevhü dahırın ( Ve borunun içine üflendiği gün, Allah' ın diledikleri hariç, o göklerdeki kimseler ve yerdeki kimseler korkarlar. Hepsi alçalarak O’na gelirler. )
 
Rum 30/26 Ve lehu men fis semavati vel ard küllün lehu kanitun ( Ve göklerdeki ve yerdeki kimseler O’nadır. Hepsi O’na itaat ederler. )
 
Zümer 39/68 Ve nüfiha fis suri fe saıka men fis semavati ve men fil erdı illa men şaellah sümme nüfiha fıhi uhra fe izahüm kıyamün yenzurun ( Ve borunun içine üflenir. Allah' ın dilediği kimseler hariç, göklerdeki kimseler ve yerdeki kimseler artık helak olurlar. Sonra onun içine tekrar üflenir. Artık o zaman onlar ayağa kalkıp bakarlar. )
 
Enbiya 21/4 - Kale rabbi ya'lemül kavle fis semai vel erdı ve hüves semiul alim ( "Gökteki ve yerdeki sözü Rabb' im bilir. O duyandır, bilendir." dedi. )
 
 
 
 
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder