5 Şubat 2019 Salı

Ölmek Olmaktır

1 Tekvin 3-3 "Ama Tanrı, 'Bahçenin ortasındaki ağacın meyvesini yemeyin, ona dokunmayın; yoksa ölürsünüz' dedi."

Tevrat'ın Tekvin suresinin 3-3 kodlu ayetinde, gerçek anlamda "Ölümün" cennetten yani yarı süptil alem / boyut olan Sirius'tan, daha alt seviye alem olan dünyaya ( kaba madde alemi ) indirilme olduğu bildirilmektedir. ( Ayetteki "Bahçe" kelimesi cennet veya Sirius olarak bilinen yarı süptil boyutu ifade etmektedir. )

2/154 - Ve la tekulu li men yuktelü fı sebılillahi emvat bel ahyaün ve lakin la teş'urun

( Ve Allah yolunda öldürülenler için ölüler demeyin. Bilakis diridirler ve lakin farkedemezsiniz. )

3/169 - Ve la tahsebennellezine kutilu fı sebılillahi emvate bel ahyaün ınde rabbihim yürzekun

( Ve kesinlikle o Allah yolunda öldürülenleri ölüler sanmayın. Bilakis diridirler, Rab’lerinin indinde rızıklanırlar. )

3/170 - Ferihıne bima atahümüllahü min fadlihı ve yestebşirune billezıne lem yelhaku bihim min halfihım en la havfün aleyhim ve la hüm yahzenun

( Allah’ ın onlara üstünlüğünden lütfundan verdiklerinden dolayı sevinirler. O arkalarında kalıp onlara katılamamış olanlara, üzerlerine korku olmadığını, hüzünlenmeyeceklerini müjdelemeyi isterler. )

Ayetlerde doğru yolda yani Allah yolunda mücadele verenlerin, kaba madde alemini ( dünya ) terketmelerinin yani gerçek anlamda "Ölümlerinin" aslında onlar için "Olmak" olduğu yani onların yeni boyutta yani üst süptil boyutta ( planda ) yeniden oluştukları bildirilmektedir.

44/56 - La yezukune fihel mevte illel mevtetel ula ve vekahüm azabel cehım

( Orada ilk ölüm haricinde ölüm tatmazlar. Onları cehennem azabından korumuştur. )

Ayette bahsedilen "ilk ölüm", cennetten çıkarılma esnasındaki boyut değişimini ifade etmektedir.

25/14 - La ted'ul yevme süburan vahıden ved'u süburan kesıra

( Bugün tek ölümü çağırmayın, bugün çok ölümü çağırın. )

87/13 - Sümme la yemütü fiha ve la yahya

( Sonra orada ölmeyecektir ve dirilmeyecektir. )

Ayetlerde, 70,000 yıllık reenkarnasyon döngüsü sonunda tekamül edemeyip yeniden 70,000 yıllık reenkarnasyon döngüsüne tabi olacak olan yani gerçek anlamda "Ölüp" / "Olup" üst boyuta geçemeyecek ve kısır döngü ( şeytan döngüsü ) içinde kalacak olanların durumu bildirilmektedir. Bir başka deyişle, gerçek anlamda "ölümü" yani "olumu" deneyimleyemediklerinden sürekli reenkarne olmak durumunda kalan inkarcıların durumu bildirilmektedir.

Nahl suresinin 16/70 kodlu ayetinde bu husus hem anlamsal, hem de sayısal olarak bildirilmektedir.

16/70 - Ve (1) allahü (2) haleka (3) küm (4) sümme (5) yeteveffa (6) küm (7) ve (8) min (9) küm (10) men (11) yüraddü (12) ila (13) erzeli (14) el (15) umuri (16) li (17) key (18) la (19) ya'leme (20) ba'de (21) ılmin (22) şey'a (23) inne (24) allahe (25) alimün (26) kadır (27)

( Ve Allah sizi yarattı. Sonra sizi vefat ettirir, size vefa eder. Sizden kimileri, ilimden sonra bir şey bilmesin diye ömrün en rezil dönemine erdirilir, döndürülür. Kesinlikle Allah bilendir gücü yetendir. )

- Ayet kodundaki 16/70 sayıları 1+6 = 7 ve 7+0 = 7 olarak "İkili Yedi" tezahürü sergilemektedir.
- Ayet numarası olan 70 sayısı, 70,000 yıllık reenkarnasyon döngüsüne işaret etmektedir.
- Ayette "27" kelime bulunması da yine "İkili Yedi" durumunu ortaya koymaktadır.
- Ayette, tekamülünü tamamlayamadıkları için döngü sonu felaketlerinden sağ kalarak kurtulan ve kaba madde aleminde kalan insanların geriye doğru evrimleştirilerek en ilkel insan seviyesine indirgenecekleri ( Erzelil Umur ( Ömrün En Rezil Fönemi ) ) ve tüm bilgilerini unutacakları bildirilmektedir.

40/11 - Kalu rabbena emettena esneteyni ve ahyeytena esneteyni fe i'terafna bi zünubina fe hel ila hurucin min sebıl ( “Rab’bimiz bizi iki kere öldürdün ve bizi iki kere dirilttin de günahlarımızı itiraf ettik. Artık çıkmaya yol var mı?” dediler. )

2/28 - Keyfe tekfurune billahi ve küntüm emvaten fe ahyaküm sümme yümıtüküm sümme yuhyıküm sümme ileyhi türceun ( Allah’ ı nasıl inkar edersiniz? Ve ölülerdiniz de sizi diriltti. Sonra sizi öldürür. Sonra sizi diriltir. Sonra O'na döndürülürsünüz. )

Ayetlerde "ölü" iken yani "yok" iken cennette "olan" ( var edilen ), daha sonra hatasından dolayı "ölen" ( alt boyuta indirilen ) ve daha sonra liyakate erişip "olan" ( dirilen ) yani cennete dönen insandan bahsedilmektedir. Tekamül etmek suretiyle, dünya hayatındaki reenkarnasyon döngüsünü tamamlayan ve kaba madde aleminde ( dünya ) "öldü" olarak algılanan insanlar esas itibarıyla "olmaktadırlar" ( cennette dirilmektedirler. ) Tekamül edemeyenlerin ölümü ise sadece kaba madde aleminde tekrar reenkarne olmaktan yani kısır döngüden ibarettir.

Daha net bir ifade ile "gerçek ölüm" veya "gerçek olum" boyut değiştirmek ile mümkün olmaktadır. "Ölmek" ve "Olmak" kelimelerinin fonetik benzerliği de bu bağlamda dikkat çekmektedir. Her iki fiilin semantik tanımı şöyle yapılabilir.

"Olmak" ... kaba madde planında yaşama başlamak.

"Ölmek" ... süptil planda yaşama başlamak. ( Kelimdeki harfler de süptilleşmektedir /  "ince"lmektedir. )

Almanca'da yer alan ve "Doğum" kök anlamını içeren "GEBOREN werden" ( Doğmak ) ve "GEBÄRmutter" ( Rahim ) kelimelerindeki "Geboren" ve"Gebär" kelimelerinin Türkçe'de "Ölmek" anlamına gelen "GEBERmek" fiiliyle olan fonetik benzerliği de "Ölmek" ve "Olmak / Doğmak" fiillerinin özde eşanlamlı olduklarını teyid eder gibi görünmektedir.

Aynı şekilde Arapça'daki "Halak" ( Yaratmak / Oldurmak ) ile "Helak" ( Yok Etmek ) kelimelerinin fonetik benzerlikleri de bu açıdan önem arzetmektedir. "Eksilerin artıları götürmesi" gibi, düal yapı aslında "hiçbir şeyin olmadığı mesajını mı vermektedir.





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder