12 Şubat 2019 Salı

Tekasür Sarhoşluğu ve Azdaki Çokluk

Devre sonunun ( Ayağa Kalkış Günü / Yevmel Kıyameh ) en önemli belirtileri;

1- Ahlaki değerlerin yok olması
2- Madde bağımlılığının ve tutkusunun artması
3- Bireyler arası kıskançlık ve üstün olma duygusunun ( nefsaniyetin ) had safhaya ulaşması
4- Gereksizliğini ve anlamsızlığını idrak edemeden malda, mülkte, mevkide en çoka ulaşma hırsının yayılması
5- Nefsaniyete dayalı işlenen hırsızlık ve cinayet gibi suçlarda artış
6- Aile kavramının yok olması, kadın ile erkeğin bir arada olmasının tek nedeninin cinselliğe bağlanması
7- Eşcinselliğin yaygınlaşması
8- Eğitim ve öğretimin yozlaşması ve yok olması
9- Toplum yöneticileri konumunda olanların vatandaşlarını köleleştirmesi ve kaynakların ferdi menfaat uğruna yağmalanması
.....
.....

Tüm bu sebepleri oluşturan temel faktör ise nefsaniyet olgusunun motivasyonu ile ortaya çıkan "Tekasür" ( Çoklama, Çokluk, Çoka sahip olma ) arzusu ve hırsıdır. Bu husus Tekasür suresinin ilk ayetlerinde bildirilmiştir.

102/1 - Elhakümüt tekasür ( Çokluk, çokla övünme sizi alıkoydu, oyaladı. )
102/2 - Hatta zürtümül mekabir ( Kabirlere varıncaya kadar. )

Çoka sahip olma, en çoğu elde etme saplantısı esas itibarıyla insanları yoksunluğa ve yıkıma götürmektedir. Maddeyi çoklama arzusu, ruhsal yoksulluğun öz sebebidir. Ruhsal yoksulluk ise kısaca "sevgi yoksunluğu" olarak tanımlanabilir. Zira yaratılıştaki tüm varlıkların özü, gerçek anlamının idraki şu kısıtlı ve ilkel dünya hayatında mümkün olmayan "sevgi"dir. Bu bağlamda, özünde zaten madde olmayan insan maddesel çokluğa ulaşmaya çalışmak yerine, en az ile yetinebilmeyi yani kanaat edebilmeyi öğrenebildiği takdirde Öz Varlığı'nın bilincine de varacaktır. Ruhun madde alemi olan kainattaki temsilcisi olan Öz Varlık, madde prangasından, hapishanesinden kurtulduğunda hizmet ettiği ruhun tekamülüne en fazla katkıyı sağlamaya başlayacak ve bu esnada tarifi dünyevi kelimeler ile mümkün olmayan haz, keyif, huzur ve mutluluğa de kavuşacaktır. Ve böylelikle aslında "Azın çok olduğunu" da idrak edecektir.

Bakara suresinin 219. ayetinde "ihtiyaç fazlası olanın başkasına verilmesi" hususu vurgulanmaktadır.

2/219 .... ve yes'eluneke maza yünfikun kulil AFV kezalike yübeyyinüllahü lekümül ayati lealleküm tetefekkerun ( .... ve Sana neyi harcayacaklarını sual ederler. De ki: "FAZLASINI ve iyisini." İşte Allah ayetlerini size böyle açıklar. Umulur ki düşünürsünüz. ) 

Müddessir suresinin aşağıdaki ayetlerinde de "çokluk" hırsının saplantılı arzuya dönüşmüş hali örneklenmektedir.

74/14 - Ve mehhedtü lehu temhiden ( Ve ona imkanları yaydım da yaydım. )

74/15 - Sümme yatme'u en ezide ( Sonra daha da artırmamı ümit eder. )

Hümeze suresinin ilk ayetleri de "mal tutkusunu" açıkça ifade eder.

104/1 - Veylün li külli hümezetin lümezeh ( Vay o arkadan konuşup çekiştirenlerin hepsi için. )
104/2 - Ellezi cemea malen ve addedeh ( O malı toplayan ve onu adet adet sayan, )
104/3 - Yahsebü enne malehu ahledeh ( Malının onu ebedi kılacağını sanar. )

Sad suresinin 38/23 kodlu ayeti de "doymak bilmez mal, mülk ve üstünlük hırsına" ilişkin açık bir misal içermektedir.

38/23 - İnne haza ehıy lehu tis'un ve tis'une na'ceten ve liye na'cetün vahıdetün fe kale ekfilnıha ve azzenı fil hıtab ( Kesinlikle bu benim kardeşim. Ona doksandokuz dişi koyun ve bana bir dişi koyun. "Onu bana ver." dedi. Beni söylemde yendi. )

Devre sonunun idrak edildiği bu zamanda sapmış inkarcılar bu nefsani eylemlerini, içinde bulundukları azabı farketmeden, tam bir sarhoşluk içinde icra etmektedirler.

22/2 - Yevme teravneha tezhelü küllü mürdıatin an ma erdaat ve tedau küllü zati hamlin hamleha ve teran nase sükara ve ma hüm bi sükara ve lakinne azabellahi şedıd ( Onu göreceğiniz gün, tüm emziren kadınlar o emzirdiklerinden vazgeçerler. Her yük sahibi yükünü düşürüp bırakır. İnsanları sarhoş görürsün de onlar sarhoş değillerdir. Lakin Allah' ın azabı şiddetlidir. )





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder