23 Ağustos 2017 Çarşamba

Meşşai

Meşşai kelimesinin kökü "Meş" ( Yürüme, Gezme, Dolaşma, Çevreleme ) kelimesine dayanmaktadır. Meşşai, derslerini gezerek veren, vahiy sistemine itibar etmeyen, sadece akıl, mantık ve rasyonel yaklaşım ile gerçeğe erişilebileceği yaklaşımını benimseyenlere ve bu yaklaşımı bir öğreti şeklinde yaymaya çalışanlara verilen isimdir. Aristo, Pisagor, Platon, Farabi, Eflatun gibi şahıslar bu akımın temsilcileridir. Meşşai kelimesi, Grekçe'deki "Peripatetisme" ( Çevreleyerek, dolaşarak anlatı ) kelimesinin anlamından hareketle oluşturulmuş Arapça bir kelimedir. Meşşai akımına Osmanlıda "Aristo talisiyye" adı verilmiştir.
 
Meşşai kelimesiyle birlikte anılan bir diğer kelime ise İşraki kelimesidir. İşraki, aydınlanan, güneşin doğuşuyla ışıldayan anlamına gelmektedir. ( Illuminati olarak bilinen akım ile anlamsal ilişki söz konusudur. )
 
"Bilim" ve "Din" kelimelerinin batılca kıyaslanması yaklaşımının, "Bilim dini yendi." söyleminin ve "İlahi bilgiler için de bilimsel ispat gerekliliği" saplantısının kaynağı Meşşailik ve İşrakilik'tir. Oysaki Kur'an ilmi, tüm bilimleri kapsayan ana çerçevedir. Bir başka deyişle Kur'an ilmi, bilimler üzeri bilimdir. Ayrıca bir husus için "Bilimsel değil." yorumu yapılabilmesi için "Bilim" kelimesinin anlamının kavranmış olması ve eleştirilen hususa ilişkin tüm parametrelere ve verilere haiz olunması gerekmektedir. Öte yandan, henüz bilimsel olarak !!! ispatlanmamış birçok teoriye itibar edip de Kur’an ayetlerinde bildirilen ilahi verilere itibar etmemek çelişkili bir durum ortaya çıkarmaktadır.
Meşşai yaklaşımı Yunus suresinin 39. ayetinde tanımlanmaktadır.

Yunus 10/39 - Bel kezzebu bima lem yühıytu bi ılmihı ve lemma ye'tihim te'vılüh kezalike kezzebellezine min kablihim fenzur keyfe kane akıbetüz zalimın ( Bilakis, O’nun ilmini kuşatıp kavrayamadıklarından dolayı yalanladılar. Onun yorumu onlara asla gelmedi. Onlardan öncekiler de işte böyle yalanlamışlardı. Artık bak zalimlerin sonu nasıl oldu. ) 
  
Allahü Teala, Kalem suresinin aşağıdaki ayetlerinde "Meşşai" kavramını "Yalanlayan", "Yemin Eden", "Aşağılık", "Çekiştiren" kelimeleriyle birlikte beyan etmiştir. Bir başka deyişle Meşşailik, esas itibarıyla gerçeği inkar etme, dikkate almama, ilahi delilleri yalanlama anlamlarına da gelmektedir.
 
Kalem 68/8 - Fe la tuti'ıl mukezzibin ( O halde yalanlayanlara itaat etme. )
Kalem 68/9 - Veddu lev tüdhinu fe yüdhinun ( Yumuşak davranmanı arzuladılar ki yumuşak davransınlar. )
Kalem 68/10 - Ve la tuti' külle hallafin mehin ( Ve yemin edip duran hakir aşağılıkların hiçbirine itaat etme. )
Kalem 68/11 - Hemmazin meşşain bi nemim ( Koğuşturan, çekiştiren, araştıran, sadece akıl ve mantık ile gerçeği bulacağını sanan, laf taşıyan. )
Kalem 68/12 - Menna'ın lil hayri mu'tedin esim ( Hayırdan meneden, hudutları aşan günahkar. )
 
Meşşailer, bilimsel olarak açıklanamayana !! itibar etmezler. Bu yaklaşım, evrene itibar etmemekle aynı anlama gelmektedir. Zira mevcut durumda bilim!! hala evrene ilişkin çok az hususu açıklayabilmektedir. Meşşai mantığı ile yaklaşılacak olursa, bilimsel olarak tam anlamıyla açıklanamadığı için evrene itibar edilmemesi gerekmektedir.
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder