24 Ağustos 2017 Perşembe

Yerde Zayıf Bırakılanlar ve Tuzaklar

Kur'an'da geçen "Yerde Zayıf Düşenler" ( Ellezinestud'ıfu fil erd ) kavramı, adaletsizliğe, zorbalığa, zulme ( haksızlığa ), yoksunluğa, ihanete ve tuzaklara maruz kalmış inanan insanları nitelemektedir. Söz konusu ifadede yer alan "Yerde" kelimesi oldukça ayrıştırıcı bir işlev görmektedir. Zira, özünde ruhsal varlık olan insan maddesel frekans olan "yere / dünyaya ait değildir." Bu nedenle de insan, ait olmadığı ve cin ve cin melezi insan şeytanlarının  hakimiyetinde olan bu yerde / dünyada uyumsuzluk ve ıstırap çekmektedir. Bu durum "sudan çıkmış balık" örneği ile desteklenebilir.
 
Kur'an'da "Zayıf düşenler" ile ilgili ayetler aşağıda yer almaktadır.

A'raf 7/75 - Kalel meleüllezınestekberu min kavmihı lillezınestud'ıfu li men amene minhüm e ta'lemune enne salihan murselün min rabbih kalu inna bima ürsile bihı mü'minun ( Kavminden kibirlenen o ileri gelenler, onlardan zayıf olan inananlara "Siz, Salih'in, kesinlikle Rabb' inden gönderilen olduğunu biliyor musunuz?" dediler. "Kesinlikle biz onunla gönderilene inananlarız." dediler. )

A'raf 7/76 - Kalellezinestekberu inna billezı amentüm bihı kafirun ( Kibirlenenler "Kesinlikle biz sizin inandığınızı inkar edenleriz." dediler. )

A'raf 7/137 - Ve evrasnel kavmellezine kanu yüstad'afune meşarikal erdı ve meğaribehelletı barakna fıha ve temmet kelimetü rabbikel husna ala benı israıle bima saberu ve demmerna ma kane yesneu fir'avnü ve kavmühu ve ma kanu ya'rişun ( Ve o zayıf düşmüş olan kavmi de yerin bereketlendirdiğimiz doğusuna ve batısına varis kıldık. Rabb' inin, İsrailoğullarına olan o güzel kelimesi sabırlarından dolayı tamamlandı. Biz de Firavun' un ve kavminin o ürettiklerini ve o yapmış oldukları evleri mahvettik. )
 
Enfal 8/26 - Vezküru iz entüm kalılün müsted'afune fil erdı tehafune en yetehattafekümün nasü fe avaküm ve eyyedeküm bi nasrihı ve razekaküm minet tayyibati lealleküm teşkürun ( Ve hatırlayın ki zamanında siz yerde zayıf bırakılmış azınlıktınız. İnsanlar sizi hırpalar diye korkuyordunuz da o sizi sığındırdı, barındırdı. Sizi yardımıyla destekleyip kuvvetlendirdi. Sizi temizlerinden rızıklandırdı. Umulurdu ki şükredesiniz. )
 
*Allahü Teala'nın, "yerde zayıf düşenlere yardımından" bahseden ayetin kodunda ( 8/26 ) 8 nümerolojisi bulunmaktadır. 8 ve 26 ...( 2+6 = 8 ) İki adet 8 ile 88 sayısı oluşmaktadır. Kur'an'da melek kelimesinin frekansı 88'dir. Allahü Teala, insanlara melekleri kanalıyla yardım ettiğini birçok ayetinde bildirmektedir.
 
Kasas 28/5 - Ve nürıdü en nemünne alellezinestud'ıfu fil erdı ve nec'alehüm eimmeten ve nec'alehümül varisın ( Ve yerde o zayıf bırakılanlara nimet vermeyi ve onları önderler kılmayı ve onları varisler kılmayı istedik. )
 
Sebe 34/31 - Ve kalellezine keferu len nü'mine bi hazel kur'ani ve la billezı beyne yedeyh ve lev tera iziz zalimune mevkufune ınde rabbihim yarciu ba'duhüm ila ba'dınil kavl yekulüllezınestud'ıfu lillezınestekberu lev la entüm lekünna mü'minın ( Ve o inkar edenler "Ne bu Kur'an' a ne de ondan öncekine inanmayız." dediler. Şayet zalimlerin tutuklandıklarında, Rabb' lerinin indinde birbirlerine söz ederek dönmelerini görsen. O zayıf bırakılanlar o kibirlenenlere "Şayet sizler olmasaydınız inananlar olurduk." derler. )

Sebe 34/32 - Kalellezinestekberu lillezınestud'ıfu e nahnü sadednaküm anil hüda ba'de iz caeküm bel küntüm mücrimın ( O kibirlenenler o zayıf düşenlere "Size gelmesinden sonra, yönlendirmeden sizi biz mi engelleyip döndürdük? Bilakis suçlular oldunuz." derler. )

Sebe 34/33 - Ve kalellezinestud'ıfu lillezinestekberu bel mekrul leyli ven nehari iz te'mürunena en nekfüra billahi ve nec'ale lehu endada ve eserrun nedamete lemma raevül azab ve cealnel ağlale fı a'nakıllezıne keferu hel yüczevne illa ma kanu ya'melun ( Ve o zayıf düşürülenler o kibirlenenlere "Bilakis gece ve gündüz tuzaktı. Zamanında bize Allah' ı inkar etmemizi ve O’na eşler oluşturmamızı emrettiniz." derler. Azabı gördüklerinde pişmanlığı gizlediler. Boyunlarında kelepçeler prangalar kıldık. Sadece yapmış olduklarının karşılığını almıyorlar mı? )
 
Kalpleri kibir hastalığına tutulmuş cin ve cin melzei insan şeytanları, inanan insanlar üzerinde hakimiyet kurabilmek için sürekli hileler planlamakta, tuzaklar kurmakta ve kurdukları bu tuzakları "başarı" ve "üstün yetenek ve zeka" kavramlarıyla özdeşleştirip daha da kibirlenmektedirler. Tuzak sistemi, hayatın her aşamasında, mikro veya makro düzeyde çalışmakta ve bu nedenle insanlar arasında olması gereken "eşitlik" asla sağlanamamaktadır. Ancak Allahü Teala ayetlerinde sık sık "kendi tuzağının çok daha çetin olduğunu" vurgulamaktadır. Zira tuzak kuran satanistler esas itibarıyla kendilerinden başkasına tuzak kurmamaktadırlar.
 
Kur'an'da "Mekir" ( Tuzak ) / "Keyd" ( Hile ) konusuna ilişkin çok belirleyici ve açık ayetler yer almaktadır.
 
Al'i İmran 3/54 - Ve mekeru ve mekerallah vallahü hayrul makirın ( Ve tuzak kurdular, Allah da tuzak kurdu. Allah tuzak kuranların en hayırlısıdır. )

Nisa 4/76 - Ellezine amenu yükatilune fı sebılillah vellezine keferu yükatilune fı sebılit tağuti fe katilu evliyaeş şeytan inne keydeş şeytani kane daıyfa ( O inananlar Allah yolunda savaşırlar ve o inkar edenler azgının yolunda savaşırlar. O halde şeytanın dostlarıyla savaşın. Şeytanın tuzağı kesinlikle zayıftır. )
 
Allahü Teala, şeytanın tuzağının “zayıf” olduğunu, kalbiyle gören basiret sahibi inananların bu şeytanın tuzağını sezebileceklerini ve onu bertaraf edeceklerini yine ayet kodundaki 8 nümeroljisiyle bildirmektedir. ( 4+7+6 = 17 … 1+7 = 8 ) ( Allahü Teala melekleri insanlara yardım etmeleri için seferber etmektedir. )

En'am 6/123 - Ve kezalike cealna fı külli karyetin ekabira mücrimıha li yemküru fıha ve ma yemkürune illa bi enfüsihim ve ma yeş'urun ( Ve işte böyle, her şehrin büyüklerini, orada hile yapıp tuzak kurmaları için, oranın suçluları kıldık. Nefislerinden başkasına hile yapıp tuzak kurmazlar ve farketmezler. )

Enfal 8/30 - Ve iz yemküru bikellezine keferu li yüsbituke ev yaktüluke ev yuhricuk ve yemkürune ve yemkürullah vallahü hayrul makirın ( Ve zamanında o inkarcılar, seni sabitlemek veya seni öldürmek veya seni çıkarmak için sana tuzak kurarlardı. Onlar tuzak kurarlarken Allah da tuzak kurar. Allah tuzak kuranların en hayırlısıdır. )

Yunus 10/21 - Ve iza ezaknen nase rahmeten min ba'di darrae messethüm iza lehüm mekrun fı ayatina kulillahü esrau mekra inne rusülena yektübune ma temkürun ( Ve insanlara, onlara dokunan darlıktan sonra rahmet tattırdığımızda, o zaman onlar ayetlerimiz hakkında tuzak kurarlar. "Allah’ ın tuzağı kesinlikle daha hızlıdır." de. Kesinlikle resullerimiz o tuzak kurmalarınızı yazarlar. )

Ra'd 13/33 - E fe men hüve kaimün ala külli nefsin bima kesebet ve cealu lillahi şüraka' kul semmuhüm em tünebbiunehu bima la ya'lemü fil erdı em bi zahirin minel kavl bel züyyine lillezıne keferu mekruhüm ve suddu anis sebıl ve men yudlilillahü fe ma lehu min had ( O kazandıklarından dolayı tüm nefislerin üzerinde duran kimdir? Ve Allah için ortaklar oluşturdular. "Onları isimlendirin. Siz O’na yerde o bilmediğini, sözden anlaşılmayanı mı haber veriyorsunuz? Bilakis, o inkar edenler için hileleri, tuzakları süslendi ve yoldan menedildiler. Allah kimi saptırırsa artık ona yönlendiren yoktur." de. )

Nahl 16/127 - Vasbir ve ma sabruke illa billahi ve la tahzen aleyhim ve la tekü fı daykın min ma yemkürun ( Ve sabret. Senin sabrın Allah' tan dolayı olması haricinde olamaz. Onların üzerine hüzünlenme ve o hilelerinden, tuzaklarından dolayı darlık, sıkıntı içinde olma. )
 
* Allahü Teala, tuzaklara maruz kalan inananların üzülmemeleri gerektiğini "La Tahzen" ( Üzülme ) ( 8 harften oluşan emir kelimesi ) emriyle bildirmekte ve kendilerini asla sıkıntıda ve darda hissetmemeleri gerektiğini de eklemektedir. Zira Allah daima melekleri kanalıyla insanlara yardım elini uzatmaktadır. Ayet kodundaki 8 nümerolojisi bu anlamda dikkat çekicidir. ( 1+6+1+2+7 = 17 ... 1+7 = 8 )

Neml 27/50 - Ve mekeru mekran ve mekerna mekran ve hüm la yeş'urun ( Ve hileli tuzak kurdular. Onların farketmedikleri hileli tuzak kurduk. ) 

Fatir 35/10 - Men kane yürıdül ızzete fe lillahil ızzetü cemıa ileyhi yas'adül kelimüt tayyibü vel amelüs salihu yerfeuh vellezine yemkürunes seyyiati lehüm azabün şedıd ve mekru ülaike hüve yebur ( Kim üstün kudreti istiyorsa, saygınlık üstün kudret tümüyle Allah içindir. Temiz kelime O’na yükselir. İyi işler de onu yükseltir. O kötülüklerle tuzak kuranlar, şiddetli azap onlaradır. İşte onların tuzağı, o batıp dağılır. )
 
* Ayette "üstünlük sevdasında ve saplantısında" olanların tek yönteminin "tuzak kurmak" olduğu açıkça belirtilmektedir.
 
Fatir 35/43 - İstikbaran fil erdı ve mekras seyyi' ve la yehıykul mekrus seyyiü illa bi ehlih fe hel yenzurune illa sünnetel evvelın fe len tecide li sünnetillahi tebdıla ve len tecide li sünnetillahi tahvılaYerde kibirlenme ve kötülük tuzağıdır. Kötülük tuzağı sahibinin haricindekinin başına geçmez. Ancak evvelkilerin adetlerini mi gözetiyorlar? Allah' ın adetinde değişim bulamazsın. Allah' ın adetinde dönüşüm, başkalaşım bulamazsın. )

Saffat 37/98 - Fe eradü bihı keyden fe cealnahümül esfelın ( Böylece ona hile yapıp tuzak kurmayı istediler de onları en aşağılık kıldık. )

Neml 27/51 - Fenzur keyfe kane akıbetü mekrihim enna demmernahüm ve kavmehüm ecmeın (  Artık hileli tuzaklarının sonu nasıl oldu bak. Kesinlikle biz onları ve kavimlerini topluca mahvettik. )

Tur 52/42 - Em yuridune keyda fellezine keferu hümül mekidunHile yapıp tuzak kurmayı mı istiyorlar? O halde o inkar edenler, onlar hileye, tuzağa düşenlerdir. )

Tur 52/46 - Yevme la yuğni anhüm keyduhüm şey'en ve la hüm yünsarun ( O gün hileleri tuzakları onlara hiçbir şeye fayda vermez. Onlara yardım da edilmez. )

Tarık 86/15 - İnnehüm yekiydune keyden ( Kesinlikle onlar hile yapıp tuzak kuruyorlar. )

Tarık 86/16 - Ve ekiydü keyden ( Ve ben de hile yapıp tuzak kurarım. )










Hiç yorum yok:

Yorum Gönder