20 Şubat 2020 Perşembe

Müslim ol ki Mü'min olabilesin.

Arapça'da "M" harfi kök kelimelerin başına geldiğinde o kelimeyi sıfat haline dönüştürür.

"Müslim" ( Teslim olan ) kelimesi, "İslam" kökünden gelen bir sıfat, "Mü'min" ( İman eden, İnanan ) kelimesi ise "İman" kelimesinden gelen bir sıfattır.

İslam / Selim / Selm = Sağlamlık*, Doğruluk, Kurtuluş ( * Türkçe'deki "Sağlam" kelimesi de Arapça "Selim" kelimesinin farklı telafuz edilmiş halidir.
İman / Emin = İnanç, Güven

Kur'an'da "Müslim" olmanın, "Mü'min" olabilmenin ön koşulu olduğu, bir başka deyişle "İslam"'ın, "İman" ile nihayetlenmesi umulan ruhsal tekamül yolculuğu için başlangıç safhası olduğu bildirilmektedir. İslam, İman'a götüren vesiledir, vasıtadır, sırattır ( yoldur. ) Bu nedenledir ki Fatiha suresinde "İhdinas sıratal müstekim." ( Bizi doğru yola yönlendir. ) cümlesi yer alır.

49/14 - Kaletil a'rabü amenna kul lem tü'minu ve lakin kulu eslemna ve lemma yedhulil imanü fi kulubiküm ve in tütıy'ullahe ve rasulehu la yelitküm min a'maliküm şey'a innellahe ğafurun rahım

( Araplar "İnandık." dediler. De ki: "İnanmadınız. Lakin "Teslim olduk." deyin. İnanç kalplerinizin içine girmedi. Eğer Allah’a  ve O’nun resulüne itaat ederseniz, size çalışmalarınızdan hiçbir şey eksiltmez. Kesinlikle Allah affedendir merhametlidir." )

Ayette de görüleceği üzere "İman" kavramı kalbe yerleşmesi gereken ve varlıkların kalpleriyle görebilmelerini yani kesin gerçekleri görebilmelerini sağlayan ruhsal enerjidir. Sadece "İnandık". demenin herhangi bir işlevi olmadığı ayette açıkça beyan edilmektedir. Bir başka deyişle "Selamet olmadan Emanet olmaz." mesajı verilmektedir. Yani "Doğruluk, sağlamlık olmadan güven ve inanç olmaz."

Bu hususu vurgulayan ilk ayet ise Bakara suresinin 8. ayetidir.

2/8 - Ve minen nasi men yekulu amenna billahi ve bil yevmil ahıri ve ma hüm bi mü’minin
( Ve insanlardan kimileri Allah’a ve sonraki güne inandık derler de onlar inananlar değillerdir. )

Kur'an'da "Müslim" isimli bir surenin bulunmaması ancak "Mü'minun" ( İnananlar ) ( 23. sure ) ve "Mü'min" ( İnanan ) ( 40. sure ) isimli iki surenin bulunması da konuya ilişkin bir delil niteliğindedir. Ayrıca "İslam" ( Teslim Olma ) olgusu "İman"sız da olabilir. Örneğin mecbur kalıp, kurtulma içgüdüsüyle inanmadan ve itibar etmeden "teslim olunabilir." Ancak "İman" istekli, bilinçli ve idrakli şekilde gerçekleşen bir eylemdir.

"İman"'ın kalbe yerleşmesi için yani "Mü'min" olunabilmesi için ise "Müslim" olunması sonrasında aşağıdaki sıfatlara da ( Kur'an'da "M" harfi başlayan sıfatlar ) nail olma liyakatine erişmek gerekmektedir.

Mütteki ( Sakınan )
Müflih ( İflah olan )
Müslih ( İyileştiren )
Mütetahhir ( Temizlenen )
Müsaddik ( Doğrulayan )
Mühted ( Yönlenen )
Münfik ( Harcayan )
Müstağfir ( Af Dileyen )
Mükarrab ( Yakınlaşan )
Mütevekkil ( Tevekkül eden, Dayanıp sığınan )
Muhsin ( İyi ve güzel olan )
Müsmenin ( Duyan )
Mücahid ( Cihad eden, Mücadele eden )
Mütteavviin ( Cömert )
Mutmein ( Tatmin olan )
Münib ( Gerçeğe dönen )
Mütevessimin ( Çözmeye çalışan )
Müntesir ( Yardımlaşan )
Müşfik ( Rab'den korkan )
Mukinin ( Kani olan, İkna olan )
Münkalib ila Rab ( Rab'be dönen )
Muksit ( Doğru ve adaletli olan )
Müsallin ( Dua eden )

"İnandık" deyip te aslında inanmayanların ve insanları aldatmaya çalışanların sıfatları ise ( Kur'an'da "M" harfi başlayan sıfatlar ) aşağıdaki gibidir.

Müşrik ( Ortak koşan )
Mümter ( Şüphe duyan )
Müfsid ( Bozguncu )
Mükezzib ( Yalnalayan )
Müstehzi ( Alay eden )
Mu'rid ( Dönen )
Mu'ted ( Azan )
Münafık ( İkiyüzlü )
Müsafih ( Zina yapan, Namussuz )
Müsrif ( İsraf eden )
Mürib ( Şüpheci )
Müstekbirin ( Kibirlenen )
Müfteri ( İftira eden )
Müdillin ( Sapan )
Mücrim ( Suçlu )
Mühlekin ( Helak olan )
Muhsir ( Azaltan, Eksilten )
Mutaffifin ( Ölçüde tartıda hile yapan )
Mübtil ( Batılcı )
Münkir ( İnkar eden )








Hiç yorum yok:

Yorum Gönder