9 Eylül 2021 Perşembe

Firavun kelimesi

Arapçadaki "Fir'avn" ( Firavun ) ( çoğulu "Ferâine" ) kelimesi, Eski Mısır dilinde “Büyük Ev” anlamına gelen "Per’ao" ( Per‘aâ ) kelimesi ile ortak köke sahiptir.

Fir / Pir / Per* = Öne çıkan, Öndeki, Baştaki, Büyük

Avn / Ao = Ev ( "Ev" kelimesi "Avn" kelimesinin farklı telâffuz edilmiş halidir. )

* Arapça'daki "Pir" ( Reis, Baş, Büyük ) kelimesi de esasen "Fir" kelimesinin bir telâffuzudur. ( Örnek : İstanbul'daki bir otelin ismi olan "Pera Palace" kelimesi "Büyük Otel" anlamındadır. ) İngilizce'de ve Almanca'da "Ön, Öndeki" anlamına gelen "Fore" ve "Vor" kelimeleri de "Fir" kelimesinin tezahürleridir.

"PR / FR" köküne sahip "Firavun" kelimesi, Akkadca’da "Pir’u", İbrânîce’de "Par’o" ( Far’o ), İngilizce'de "Pharaoh", Fransızca'da "Pharaon" ve Almanca'da "Pharo" olarak telâffuz edilmektedir.

Kutsal kitaplarda "Fir'avn" kelimesi eski Mısır'da, kulak hırsızı cinlerden ( negatif frekanslı farklı boyut varlıkları ) insanlara zulmetmek karşılığında ilahi kozmik bilgi alan ve bu ilme dayanarak kendilerini ilah addeden, Rab'be şirk koşan ve halkı köleleştiren hibrid soydan olan zalim diktatörleri tanımlamak için kullanılmaktadır. Anılan zalimler ihtişamlı görünmek, halkı etkilemek ve korunmak için, haiz oldukları yüksek ilim vasıtasıyla, daima piramit şeklinde büyük yapılar ( saraylar ) inşa ettirmişler ve buralarda ikâmet etmişlerdir. ( Saraylar ardında firavunlaşmanın tarihten bugüne daim olduğu da görülmektedir. ) 

Hacc suresinin 38. ayetinde Firavun'un Haman'dan ( Vezir, "Hemen" yapan ) bir şirk merkezi olmak üzere "yakılmış ateş üzerine köşk / saray" inşa etmesini istediğinden bahsedilmektedir. Bu köşk / saray esasen "piramit"tir. Zira "Pyramid" kelimesi "Pyr / Fire" ( Ateş ) ve "Amid" ( Ortasında ) köklerinden oluşmakta ve "Ortasında Ateş olan / Ortadaki Ateş" anlamına gelmektedir. Arapça'daki "Far" ( Ateş ) ve "Amid" ( Başlıca nokta, Merkez ) kelimelerinin aynı kök kelimeler olması kuvvetle muhtemeldir. ( Evvelki bölümlerde incelendiği üzere buradaki "Ateş" kelimesinin "manyetik frekans vb. gibi muhtelif derin anlamları bulunmaktadır. )

28/38 Ve kale fir'avnu ya eyyuhel meleu ma alemtu lekum min ilahin ğayri fe evkid li ya hamanu alet tiyni fec'al li sarhan lealli ettaliu ila ilahi musa ve inni le ezunnuhu minel kazibin

( Ve Firavun "Ey ileri gelenler, ben size başka ilah bilmem. Haydi bana çamurun üzerine ateş yak ey Haman. Bana yüksek köşk oluştur. Umulur ki ben Musa' nın ilahına yükselirim. Kesinlikle ben onu yalancılardan zannederim." dedi. )

Ayet kodunda ( 28/38 ), 11 ve 111 nümerolojisi bulunması piramitin boyutlar arası bir geçiş portalı olduğuna da işaret etmekte gibidir. ( 2+8 = 10 ... 1 ve 3+8 = 11 ... 1 ve 11 ... 111 )

Firavun kelimesi müşrik zalimlerin genel ismi haline gelmiştir. Firavunların sonunun kaçınılmaz helâk olduğu ve anılan zalimlerin esasen ne kadar korkak oldukları Haşr suresinin aşağıdaki ayetlerinde "Kaleler", "Evlerin harab olması" ve "Duvarların / sarayların ardında olanlar" ifadeleriyle bildirilmektedir.

59/2 Huvellezi ahrecellezine keferu min ehlil kitabi min diyarihim li evvelil haşri ma zanantum en yahrucu ve zannu ennehum mani'atuhum husunuhum min allahi fe etahumullahu min haysu lem yahtesibu ve kazefe fi kulubihimur ru'be yuhribune buyutehum bi eydihim ve eydil mu'minine fa'tebiru ya ulil ebsar

( İlk toplanmada, kitap sahiplerinden o inkar edenleri yurtlarından çıkaran O'dur. Çıkaracağını zannetmediniz. Kesinlikle onlar, kalelerinin onları Allah’tan koruyacağını zannettiler. Ancak Allah onlara hesap edemedikleri yerden yetti. Kalplerinin içine korku attı. Evlerini kendi elleriyle ve inananların elleriyle harab ediyorlardı. O halde ibret alın ey görüş sahipleri. )

59/14 La yukatilunekum cemian illa fi kuran muhassenetin ev min verai cudurin be'suhum beynehum şedidun tahsebuhum cemian ve kulubuhum şetta zalike bi ennehum kavmun la ya'kilun

( Sağlam korunmuş üstün şehirlerde veya duvarların arkasında olmaları haricinde sizinle topluca savaşamazlar. Onların kendi aralarında kötülükleri zorlukları şiddetlidir. Toplanmış olduklarını sanarsın. Onların kalpleri dağınıktır. Bu kesinlikle onların akıl etmeyen kavim olmalarındandır. ) Ayetlerde sıklıkla yer alan "Firavun ve ailesi" ifadesi vasıtasıyla da Dünya'da insanları tahakküm altına alma obsesyonuna tutulmuş belirli bir soyun varlığına dikkat çekilmektedir. "Fir'avn" kelimesi 74 kere tekrarlanmakta olup ilk geçtiği ayette de "Al'i fir'avn" ( Firavun ailesi ) olarak yer almaktadır. 2/49 Ve iz necceynakum min ali fir'avne yesumunekum suel azabi yuzebbihune ebnaekum ve yestahyune nisaekum ve fi zalikum belaun min rabbikum azim ( Ve zamanında sizi, size azabın en kötüsünü değer gören, oğullarınızı boğazlayıp kadınlarınızı sağ bırakan Firavun ailesinden kurtardık. Bunda size Rab’binizden büyük sınav vardır. )

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder